29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

CHP'den istifa eden avukat Mustafa Çiçek Kılıçdaroğlu'na milyonlarca liranın hesabını sordu: Sorumsuzca harcanan 650 milyon nerede?

CHP tüzel kişiliğinin ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatlığını yapan Mustafa Kemal Çiçek, parti üyeliği ve görevlerinden istifa etti. Çiçek, istifa mektubunda CHP'ye medyaya ödenen 650 milyon liranın hesabını sordu. Akşam'ın haberine göre milyonlarca liranın sadece 3 yılda harcandığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi: "Sayın Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı kampanyasında, yurttaşlarımızın kısıtlı bütçelerinden bağışları ile toplanan ve kampanyanın neticelenmesi sonrasında, YSK'ya tüm harcamaların, kuruşu kuruşuna hesabının verilmesine rağmen, ahlaksızca ve mesnetsizce servis edilmek sureti ile menfaat sağladığı yönünde el altından fısıltılar çıkarılırken, son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir. İmtiyazlı birilerinin yüksek maaşlar ile danışmanlıklara getirilmesi; yüksek maaşlı personel transferi yapılması; sadece sosyal medya belediyeciliği yapanlardan fayda gelmesi mümkün değildir." CHP'Lİ GAYE USLUER DE İSTİFA ETTİ CHP'nin eski milletvekili ve parti meclisi üyesi olan Prof. Dr. Gaye Usluer istifa etti. Usluer'in Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi'ne katılacağı belirtiliyor.

2 yıl önce

6 Mayıs koronavirüs tablosunu açıkladı: Vaka sayısı düşüyor

Tabloya göre; Türkiye'de son 24 saatte 22 bin 388 kişi koronavirüse yakalandı, 304 kişi hayatını kaybetti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 81 ilden 560 gençle video konferans yöntemiyle görüştü

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Sosyal yaşamla ilgili olarak bir süre daha hepimizin fedakarlık yapması gerekiyor. Bu salgını en kısa zamanda atlatıp normal hayatımıza döneceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Şimdiden Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarının ardından gençlerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler bu ülkenin 2053 vizyonunu hayata geçirecek kuşaklarısınız. İlim, irfan ve hikmet sahibi olmanızı istiyorum. Bunlar olduğu zaman o gençliği kimse yıkamaz" dedi. Pandemi sebebiyle okullarımızdan uzak kaldık, okullarımızı çok özledik. Okullarımız açılacak mı? Sevgili umut, inşallah 17 Mayıs itibariyle başlayacak yeni normalleşme takvimimizi önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Bu takvimde okulların açılışıyla ilgili süreç de yer alacak. Vefat sayısında ciddi manada düşüş var. Sizleri okulunuzla buluşturmak için her türlü gayreti gösterdiğimizden emin olabilirsiniz. Derdimiz bir an önce sağlıklı bir şekilde okullarımıza kavuşmaktır. 'Nerede o eski Ramazanlar' dediğiniz oluyor mu? Şu anda programda anlatamayacağımız o kadar güzellikler vardı ki, onu artık bugüne vurmak çok da kolay değil. İftar saatine doğru fırına koşup ekmek hamuru alıp anacığıma yetiştirdiğim günleri hatırlıyorum. Şimdi siz de tabi iştahlandınız. Bizim yaşımızdaki insanlar için elbette eski günleri özlemle yad etmek gayet normaldir ama her dönemin kendine göre güzellikleri olduğunu da unutmayın. Sizce sizi en Kasımpaşalı yapan özelliğiniz nedir? Mert, öncelikle Kasımpaşa İstanbul'un en zengin kültüre sahip semtlerinden biridir. Böyle bir semtte doğup büyümüş olmayı kendime lütuf olarak görüyorum. Böyle zenginlik içinde yetişmiş olmamın çok büyük faydalarını gördüm. O aldığım kültür bana baş eğdirmedi. Mert olmaktan asla taviz vermedim. Hep dik durduk, dikleşmedik. Kasımpaşa'nın bütün o geçmişteki büyüklerime, irfan idrak sahibi büyüklerime çok çok teşekkür ediyorum. Sizi 18 yaşından beri siyasette bulunduran ve girdiği her seçimi kazandıran motivasyon nedir? Eğlence için girmedik, bir dava uğruna girdik. Biz bu millete hizmet etmeye geldik. Dünya 5'ten büyüktür. Nerede? BM Genel Kurulu'nda. Bunu bugün söylüyoruz, yarın da söyleyeceğiz. BM'de daimi üye sayılarının tamamı, hepsi 20 tane. Burada bütün ülkeler daimi ülke olabilmeli. Bunu biz her gittiğimiz ülkeye anlatıyoruz. İnşallah Ağustos'ta deprem bölgesine gelip oradaki konutların teslimini yapacağız. Yoğun temponuzda çocuklarınız ve torunlarınızla ilişkileriniz nasıl etkileniyor? Belki yanlış yaptım ama sonra düşünüyorum ki biz çalışmazsak o çalışmazsa kim çalışacak? 18 senede öyle çalışıyoruz ki İstanbul-İzmir arasını 3 saat 15 dakikaya düşürdük. Sorumluluklarımı yerine getirmek için koştururken çocuklarıma yeteri kadar vakit ayıramamak elbette büyük bir yaramdır. Torunlarımla hala arzu ettiğim kadar vakit geçiremiyorum. Biz gençleri milli teknoloji hamlesinde daha neler bekliyor? Biz bir zamanlar toplu iğneyi dahi üretemiyorduk. Biz milli savunmada yüzde 20 yerli, bunun dışında tamamen ithal kullanım yapıyorduk. Şimdi yüzde 20'den yüzde 76'ya çıkardık. Nereden nereye? ABD'ye gittim ve ABD'de ABD Başkanı Bush'tan ben bu dronelarla ve İHA'larla ilgili 'Bize İHA vermeyecek misiniz?' dedim. Hemen o zamanki Dışişleri Bakanını yanına çağırdı ve neden böyle yapıyorsunuz dedi. Bundan böyle kesinlikle Türkiye'ye İHA vereceksiniz ve 24 saatliğine bize İHA'lardan veriyorlardı. Terörle mücadele edeceksin. Neyle? İHA'yla. İHA sadece koordinat belirliyor. Daha sonra ne oldu? Daha sonra Bayraktarlar İHA'yı da yaptı SİHA'yı da şimdi de AKINCI'yı yaptı. Geldiğimiz yer elbette çok önemli ama henüz hedeflerimizin gerisindeyiz. Artık biz SİHA'larımız tüm mühimmatını da Türkiye'de yapıyoruz. Yani bombalarını da biz üretiyoruz.  Teröristlerin inlerine girdik ve giriyoruz. 2002 öncesi zorlukları bilmeyen biz gençlere o günleri anlamamız için ne söylersiniz? Bizim millet olarak aynı hatalara düşmememiz gerekiyor. Gençlerimiz bizzat tecrübe etmedikleri için bu mukayeseleri yapmakta zorlanıyor. Geçmişimizi çok iyi öğrenmeliyiz. Yıkmak kolay yapmak zor. Siz yıkanlardan değil yapanlardan olacaksınız.  Hayvan haklarının bu kadar gündemde olduğu dönemde Adalar'daki 978 ata ne olduğunu merak ediyorum... Bu konuda eski büyükşehir belediye başkanlarımız çeşitli çalışmalar yapmışlardı ancak bu hazırlıklar uygulanamadan İBB yönetimi değişti. Hayvan hakları konusunda ortalığı tozu dumana katanların bu konuda sesini çıkarmaması da ayrı bir ikiyüzlülüktür. Bize haber geldi, İçişleri Bakanım beni aradı. Ben dedim ki ne gerekiyorsa yapalım. İstanbul'un atlarına dahi sahip çıkıp hesabını veremeyenlerin diğer konularda ne yaptıklarını düşünmek bile istemiyoruz. Günü geldiğinde bunların hesabı sandıkta sorulacaktır.  Transkript belgesinin ücretsiz ve çift dilli olmasını istiyoruz. Bu konuda bir gelişme var mı? YÖK de üniversitelerimiz de koordinasyonu sağlayarak hazırlıklarını tamamladı. Buradan müjdeyi vermek istiyorum Artık gençlerimiz transkript belgelerini istedikleri yerden çift dilli olarak herhangi bir ücret ödemeden alabilecekler. Zorunlu olarak aldığımız kısıtlama tedbirlerinden olumsuz etkilenen vatandaşlar olduğunu biliyoruz. Salgın döneminde 61 milyar liralık bir meblağı karşılıksız olarak ihtiyaç sahibi insanımıza dağıttık.

2 yıl önce

İstanbul İl Sağlık Müdürü açıkladı: Nisan ayı ortasına göre vaka sayıları yüzde 600 azaldı

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) bağlı vaka sayılarının nisan ayı ortalarına göre yaklaşık yüzde 600 azaldığını söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 17 günlük tam kapanma sürecini ve sonuçlarını değerlendirirken, aşılamadaki son duruma ilişkin de bilgi verdi. Bütün toplumun uyumu, kısıtlamanın etkisi, özellikle de sağlık çalışanlarının büyük özverisiyle sürecin Türkiye'de kontrol altına alındığını belirten Memişoğlu, salgının Türkiye'de ve dünyada dalgalı bir seyirle devam ettiğini söyledi. Memişoğlu, geçen yıl mart-nisan aylarında görülen yükselmenin benzerinin, kasım-aralık ile bu yıl mart-nisan aylarında yaşandığını, süreçlerin hem vaka sayıları hem hasta yatış hem de yoğun bakım yoğunluğu anlamında benzer olduğunu anlattı. Türkiye'nin hem sağlık hizmetleri alt yapısı hem insan gücü anlamında dünyada iyi yerlerde olduğunu aktaran Memişoğlu, şunları kaydetti: "Özellikle İstanbul'da son bir ayda ciddi bir düşüş yaşadık. Tabii bu hem ramazan ayının hem kısıtlamaların hem de insanların farkındalığı, uyumuyla çok etkin oldu. Özellikle kasım ayındaki yükselişten sonra inişe geçtik ve nisanın ortasında esasında vaka sayıları anlamında İstanbul'da en üst noktaya ulaşmıştık. O günden bugüne vaka sayılarımız onda bire kadar düşmüş durumda. Bu daha da düşecek. Gözlemlerimiz bu şekilde. Yatan hastalarımızda da bu yaklaşık dörtte bire düşmüş durumda. Yoğun bakımlarda da bu durum yarıya kadar azalmış durumda. Bu daha da düşecektir ama bu hem bizim uyumumuza hem toplumun farkındalığına hem de aşılamaya çok bağlı. Salgın her ne kadar dalgalı seyretse de bazı dönemlerde, zamanlarda yükselmişse de esas yükselmesinin ve kontrolden çıkmasının en önemli sebeplerden birisi toplumun salgının bittiği algısıdır. Toplumun salgının bitmediğini bilmesini istiyorum. Çünkü bu salgının ne kadar süreceği, nasıl seyredeceği konusunda dünyada hiçbir bilim insanı uzak öngörü yapamıyor. Tamamen bazı spekülatif veya tahminlere yönelik insanlar yorumda bulunuyor. Onun için toplumun, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye'deki Sağlık Bakanlığı 'bitti' demediği sürece salgından kendimizi korumanın en önemli yolunun maske, mesafe, hijyen ve aşılama olduğunu bilmesini istiyorum." https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1394686515888984064?s=21 "Yoğun bakımda yatan hastalarımızın yaş ortalaması şu anda yüzde 59,5" Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, kentte yürütülen aşılama çalışmalarına ilişkin de bilgi vererek, "Şimdiye kadar, 2,5 milyon kişiye yaklaşık 4 milyon 300 bin doz aşı yaptık. Bunların yaklaşık yüzde 30'nun da ikinci dozlarını yapmaya devam ediyoruz. Aşı randevularımızı günlük 170 bin doz açıyoruz ama maalesef 20-30 bini doluyor en fazla. 65 yaş üzeri aşılama oranlarımız yüzde 82'nin üzerinde. 55 ile 64 yaş arasındaki aşılama oranlarımız maalesef hala yüzde 62. Bunu yükseltmemiz ve insanları aşıya getirmemiz lazım." diye konuştu. Salgında aşıdan başka bir silah olmadığını ve aşılamanın önemini vurgulayan Memişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu bizim yoğun bakım yataklarımızdaki yaş ortalamasını düşürmüş durumda. Yoğun bakımda yatan hastalarımızın yaş ortalaması kasım ayında 62 iken şu anda 59,5. Bu da aşılamanın etkisini göstermiş durumda. Şunu da bilmemiz lazım, tabii ki bunaltıcı ve yorucu bir süreç bu salgın. İnsanların buna tahammül ve sabretmesi gerekiyor. Her ne kadar biz bu salgınla çok iyi mücadele etsek de farkındalığımız, uyumumuz azalırsa bu yükselme trendine yeniden girme tehlikesi var. Ama bizim öngörümüz, geçmişteki yaşadıklarımız ve simülasyona baktığımız zaman haziran, temmuz ve ağustos aylarında biraz daha rahat edeceğimizi, ekim ayından itibaren riskli bir alana yeniden gireceğimizi öngörmekle birlikte bunun aşılamayla rahatlıkla yönetilebileceğini düşünüyoruz. İnsanlarımızın da bu konuda aşılamaya teveccüh göstermesini istiyoruz. İstanbul'da aşı stoklarımızla ilgili herhangi bir sorun yok. Şu anda hem Sinovac hem BioNTech aşısı rahatlıkla randevu alınıp yapılabilmektedir." "Aşılama oranlarımız yükseldikçe böyle bir yükselme yaşamayacağımızı öngörüyoruz" Yakında Rus aşısının da geleceğini, ayrıca Türk bilim insanlarının da aşı konusunda çok büyük bir çaba içerisinde olduklarını, çok yakın zamanda yerli aşının da uygulanmaya başlanacağını ifade eden Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplumun uyumu, aşının etkisi ve kısıtlamaların sağladığı fayda, özellikle mayıs ayının başından itibaren ciddi bir düşüşe sebebiyet verdi. Bu düşüş sayesinde şu anda biz kasımda yaşadığımız hem yoğun bakım hastalarının hem normal hastaların azalma trendini çok daha çabuk ve hızlı yaşamaya başladık. Bu da esasında bizim açımızdan çok sevindirici. Toplumun uyumu, aşıların ve kısıtlamanın etkisini görmüş durumdayız. İnşallah böyle devam eder. İstanbul'un en yüksek vaka sayısının görüldüğü nisan ayının ortasına göre bugün vaka sayımızda yaklaşık yüzde 600 gibi bir azalma söz konusu. Yatan hastalarımızda ise yüzde 106 gibi bir azalma söz konusu. Bu kısıtlamalar, farkındalık ve aşıların etkisiyle yatan hastalarımızda bu oluşmuş durumda. Yoğun bakım hastalarımızda da yüzde 58 gibi bir azalma söz konusu. Tabii ki testlerde de bir azalma var, doğal olarak başvurularımızda da bir azalma var. Testler azaldığı için vaka azalmadı esasında, bizim oranlarımız da azaldı. Vaka pozitiflik oranlarımız da çok azalmış durumda. Test sayılarımız yaklaşık yüzde 200 gibi azalırken, yüzde 600 gibi vaka sayılarımız azaldı. Bu çok büyük bir başarı. İnşallah böyle devam eder." Memişoğlu, ölüm oranlarında da azalmanın söz konusu olduğunu ifade ederek, "Uyum, maske, hijyen ve aşı, devamlılığın sağlanmasını temin edecek en önemli unsurlar. Bunun haziran, temmuz, ağustosta da bu şekilde devam edeceğini, aşılamayla ilgili oranlarımız yükseldikçe de inşallah bir daha böyle bir yükselme yaşamayacağımızı öngörüyoruz ve umut ediyoruz." dedi.

2 yıl önce

Hakkari'de 163 kilogram eroin yakalandı

Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin "uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti" suçunu önlemeye yönelik çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda, 3. Piyade Tümen Komutanlığı hudut birliklerinin desteğiyle ilçeye bağlı Esendere beldesinde düzenlenen operasyonda, 163 kilogram eroin, 18 kilogram sentetik uyuşturucu ile bu işte kullanılan 3 at ele geçirildi. İran uyruklu 2 şüpheli gözaltına alındı.

2 yıl önce

Günlük aşılama 600 bine yükseldi...

Kovid-19'la mücadele kapsamında, tedbirleri en erken uygulayan ülkeler arasında yer alan Türkiye, aşılama çalışmalarında da aynı reaksiyonu gösterdi. Türkiye, bir yandan yerli aşı üretimi için çalışma yürütürken diğer yandan da DSÖ'den onay alan Sinovac ve BioNTech anlaşmalarıyla aşılama çalışmalarını hızlandırdı. HAFTA BAŞI 40 YAŞ BAŞLIYOR Türkiye'de 14 Ocak'ta sağlık çalışanlarıyla başlayan mücadelede ilk olarak yüksek risk grubu olan 95 yaş üstünün aşılanmasına başlandı. Aşı sevkıyatıyla entegre olarak yürütülen program bu hafta 45 yaşa kadar düştü, hafta başında ise 40 yaşa başlanacağı duyuruldu. Sağlık Bakanlığı; öğretmenler, üniversite öğretim üyeleri ve personeli, sanatçılar, avukatlar, kuaförler, gıda ve hizmet sektörü çalışanlarını da yaş sınırı olmaksızın aşılama programına dahil etti. Hizmet sektörünün aşılanmasıyla toplumsal bağışıklıkta önemli bir düzeye ulaşılacağı belirtildi. 2 GÜNDE 1 MİLYON DOZ YAPILDI Aşı vurulacak grup çeşitliliğinin artmasıyla uygulanan doz miktarı da her gün yükselerek devam ediyor. Türkiye'de 9 Haziran'da 299 bin 494'ü ilk doz, 98 bin 89 ikinci doz olmak üzere toplam 397 bin 583 aşılama yapıldı. Bu rakam 10 Haziran'da; ilk doz 428 bin 437, ikinci doz 91 bin 794 olmak üzere toplamda 520 bin 337 kişi oldu. Böylece sadece iki günlük aşılama 1 milyon doza yaklaştı. TÜRKİYE İLK 10'DA Türkiye, hızlı ve planlı aşılama programıyla Rusya, Kanada, İspanya gibi birçok ülkeyi geride bıraktı. 32.6 milyon doz aşıyla dünyada ilk 10 ülke arasına giren Türkiye, nüfusa oranla aşı oranında ise listede 7. sırada yer alıyor. ÜLKE VERİLEN DOZ SAYISI Çin 845 milyon ABD 306 milyon Hindistan 240 milyon Brezilya 75.9 milyon Birleşik Krallık 69.7 milyon Almanya 59 milyon Fransa 42.5 milyon İtalya 40.5 milyon Meksika 36.2 milyon Türkiye 32.6 milyon Rusya 32 milyon 33 MİLYONA YAKLAŞTIK 1.Doz: 19.175.986 2.Doz: 13.570.913 Toplam aşı: 32.746.899 SIRA TAKSİCİLERLE KURYELERDE Sağlık Bakanı Koca aşılamanın tanımlandığı yeni meslek gruplarını açıkladı: * Şehiriçi ulaşım faaliyetlerinde çalışanlar. * Şehirlerarası ulaşımda görev yapanlar. * Taksi ve dolmuş esnafı. * Kargo ve kurye çalışanları. * Yeşil pasaportlu ihracatçılar. BAROLARA İZİN İçişleri Bakanlığı, 15 Haziran'dan itibaren üye sayısı 400'ün altındaki baroların pazar hariç diğer günlerde, üye sayısı 400'ün üzerindeki baroların 26-27 Haziran'dan itibaren genel kurullarının yapılmasına izin verdi. Aşılamada öncelikli gruba dahil edilen berber, kuaför, gıda üretim ve dağıtım sektörü, kafe, lokanta ve restoran çalışanları ile yaş kısıtlaması olmadan tüm avukatlar aşılarını olmaya başladı. İstanbul'da Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, "Hedef, aktif hayatın ve hizmetin içinde, risk grubu yüksek olanları bir an evvel aşılama. Böyle giderse, haziran sonu toplumun yüzde 50'den fazlası bağışıklık kazanacak" dedi. İlk doz aşısını olan kuaför Eren Uğur "Ailemizden dolayı eve çekinerek gidiyoruz. Aşı psikolojik olarak rahatlatacak. Tüm meslektaşlarım aşı olsun" dedi. BİONTECH 6 SAAT DAYANIYOR MUTLAKA AŞINIZI OLMAYA GELİN Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından BioNTech randevuları hakkında uyarıda bulundu: "Her BioNTech aşı flakonunda 6 kişilik yani 6 doz aşı bulunuyor. Flakon açılıp sulandırıldıktan sonra bu 6 doz aşı 6 saat içinde kullanılmalıdır. 6 saat içinde kullanılmayan dozlar daha sonra kullanılamaz, israf olur. Aşı kıymetli, temini kolay değil. Randevunuzu aksatmayın." RANDEVULARI İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN ERTELİYORUZ, VATANDAŞIMIZ KIZMASIN Dr. Abdullah Uçar, BioNTech aşılarının israf olmasını engellemek için yaptıkları uygulamayı şöyle anlattı: "Bir aşı şişesinde 6 kişilik doz bulunuyor. Aşı şişeleri sulandırıldıktan sonra tekrar dondurulamıyor. Eğer aşı şişesi sulandırıldıktan sonra randevulu 6 kişiden gelmeyenler olursa uygulanmayan dozlar çöpe gidiyor. ASM'lerde aşı israfını en aza indirmek için 6 kişi bir araya gelmeden aşıyı sulandırmıyoruz. 4 kişi gelmiş ve 2 kişi gelmemişse bu 4 kişinin uygulamasını bir sonraki güne erteliyoruz. Vatandaşımızdan bunu anlayışla karşılamalarını, sağlık personeline tepki göstermemelerini rica ediyoruz."

2 yıl önce

FETÖ'nün Emniyet yapılanmasına operasyon: 61 gözaltı kararı

FETÖ'nün Emniyet ve polis okullarındaki yapılanmasına yürütülen soruşturma kapsamında, Balıkesir merkezli 32 ilde 61 şüphelinin yakalanması için operasyon başlatıldı. Balıkesir merkezli 32 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "emniyet mahrem yapılanması"na yönelik operasyonda gözaltı kararı verilen 61 polisten 47'si yakalandı. Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Balıkesir Polis Meslek Yüksekokulunda öğrenim gördükleri dönemde örgütün mahrem imamlarının ankesörlü sabit ve operasyonel telefon hatları üzerinden irtibat kurdukları ve toplantılar gerçekleştirdikleri tespit edilen 61 polis hakkında gözaltı kararı verildi. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, şüphelilerin yakalanması amacıyla Balıkesir merkezli 32 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 47 şüpheli gözaltına alındı, ekipler diğer zanlıları yakalama çalışmasını sürdürüyor.

2 yıl önce

Türkiye, jeotermalde Avrupa'da lider oldu: 16 yılda çağ atlandı

Türkiye, jeotermal enerji alanında geride kalan 20 yıllık süreçte yatırımlara hız verirken, kurulu güç bakımından 2020 yılı sonu verilerine göre Avrupa'da 1. sırada, dünyada ise 4. sırada yer aldı. Nisan ayı itibariyle Türkiye genelinde 62 adet jeotermal santrali bulunuyor. Sektör bünyesinde yaklaşık 6 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik izlenen sıkı politika ile bu alandaki kurulu güç önemli oranda arttı. Jeotermal enerji kaynakları da en yoğun yatırımın yapıldığı alanların başında geliyor. Ülkemizde ilk jeotermal enerji santrali 1975 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından kurulan, 0,5 MW güce sahip Kızıldere Santrali oldu. Bu alandaki kurulu güç 2005 yılından itibaren ise yüksek ivmeli artış gösterdi. Ülkemiz jeotermal enerjisi kurulu gücü bakımından 2020 yılı sonu verilerine göre Avrupa'da 1. sırada, Dünya'da ise 4. sırada yer aldı. Dünya sıralamasında ABD, Endonezya ve Filipinler'den sonra 2020 yılı sonu itibarıyla dünya jeotermal kurulu gücünün %11,5'i Türkiye'de bulunuyor. Ayrıca Türkiye 2002 yılından itibaren dünyada jeotermal kurulu gücünü en çok artıran ülke konumunda yer alıyor. 16 YILDA ÇAĞ ATLANDI Jeotermal enerji alanındaki kurulu güç 2005 yılında 15 megavat civarındayken, 2015 yılında 624 megavata kadar çıktı. Geçtiğimiz nisan ayı itibariyle ise bu alandaki kurulu güç bin 647 megavata yükseldi. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde jeotermal kaynakların payı 2005 yılında sadece yüzde 0,01 olurken, bu oran nisan ayı itibariyle ise yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Yine jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde de son 20 yıl içerisinde önemli aşama kaydedildi. 2005 yılında elektrik üretimi 94 gigawatt saat seviyesinde bulunurken, bu rakam 2015 yılında 3 bin 424 gigawatt saat, 2020 yılında ise 9 bin 929 gigawatt saate yükseldi. 2020 yılı itibariyle jeotermal kaynaklı elektrik üretiminin toplam üretim içerisindeki payı yüzde 3,3 olurken, yenilenebilir üretim içerisindeki payı ise yüzde 7,7 olarak gerçekleşti. 6 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR Geride kalan nisan ayı itibariyle Türkiye genelinde 62 adet jeotermal santrali bulunuyor. Bunun yanında Türkiye'nin toplam jeotermal teorik elektrik potansiyelinin ise 4.500 MWe olduğu öngörülüyor. Toplam teorik jeotermal görünür ısı potansiyeli de 35 bin 500 MWt olarak tahmin ediliyor. Mevcut durumda değerlendirilen ısı potansiyelinin, yaklaşık 3.495 MWt seviyelerinde olup 340 bin konut ısıtmasına eşdeğer olduğu değerlendiriliyor. Bu açıdan teorik jeotermal ısı potansiyelinin yaklaşık yüzde 10'luk bir bölümünün kullanıldığı görülüyor. Jeotermal kaynaklı elektrik üretim sektörü yaklaşık 6 bin kişiye iş kapısı oldu. YEKDEM 2010'DA DEVREYE ALINDI 2005'te çıkarılan 5346 sayılı "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının (YEK) Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun" ile yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri için teşvik mekanizması (YEKDEM) 2010 yılında oluşturuldu. Bu adımla birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üreten tesislerde yurt içinde imal edilen ekipmanların kullanılması durumunda da yerli ürün kullanım desteği devreye alındı. YERLİ ÜRETİM ÖN PLANA ÇIKTI Jeotermal alanındaki pek çok aksam Türkiye'de üretiliyor. Gaz türbinini oluşturan egzoz sistemi, yağlama sistemi ve hız kontrol sistemi isimli bütünleştirici parçalar ile buhar enjektörü, jeneratör ve güç elektroniği yerli üretimden karşılanıyor. Yerli aksam destekleri ile ulaşılan noktada jeotermal gaz türbinlerinin üretimi için 4, jeneratör için 3 ve ejektör için 1 fabrikada yerli üretim imkanı sağlandı. Yerli katkı ilavesi fiyatı uygulamasından ilk olarak 2014 yılında yararlanılmaya başlandı. 2014 yılında yerli katkı ilave fiyatından yalnızca 1 adet JES tesisi faydalanırken, 2021 yılı itibariyle toplam 33 adet JES'e yerli yerli katkı ilave fiyatı veriliyor. KAMUOYU YANLIŞ BİLGİLENDİRİLİYOR Jeotermal alanındaki çalışmaları değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'de jeotermal kaynaklarla ısınan yaklaşık 140 bin konutun bulunduğu belirtti. Bakan Dönmez, jeotermal tesislerinde çıkan suların yer altına yeniden verildiğini söyledi. Zaman zaman kamuoyunda bu konuda yanlış bilgilendirme yapıldığına dikkati çeken Dönmez, "Bu tesislerin sürekli düzenli üretim yapabilmesi için ısı enerjisini aldıktan sonra soğuyan suyu tekrar yerin altına, aynı seviyelere deşarj etmesi lazım. Hem bizim bakanlığımız hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yetkilileri bu denetimleri sık sık yapıyor" dedi. Jeotermalin diğer ısı kaynaklarına göre daha temiz ve ekonomik olduğunu vurgulayan Dönmez, sadece elektrik üretiminde değil, sağlık turizmi, tarım alanları ve konut ısıtmada da kullanıldığını ifade etti.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 85 86