03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Dertleri ‘insan’ değil Hristiyan! Ukraynalı Müslüman Kırım Türkleri Avrupa’ya alınmayınca Türkiye’ye sığındılar…

Saçları sarı, gözleri mavi ve Hristiyan olmadıkları için AB sınırlarından içeri alınmayan Ukraynalı Kırım Türkleri, zorlu bir yolculuğun ardından Türkiye’ye geldiler. Avrupa’nın geri çevirdiği Kırım Tatar Türklerinden kadın ve çocuk ağırlıklı ilk kafile dün Kapıkule Sınır Kapısından Türkiye’ye giriş yaptı. Kırım Tatar Türklerini Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu ve yetkililer karşıladı. “EŞLERİMİZ CEPHEDE” Suzan Mambiyetava, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kiev’de patlamaların başlamasının ardından kentten ayrıldıklarını söyledi. Eşi ve üç çocuğuyla Liviv’e giderken bombaların atıldığına şahit olduklarını anlatan Mambiyetava, Türkiye’nin desteğiyle güvenli bölgelere getirildiklerini ifade etti. Eşinin Ukrayna’da kaldığını belirten Mambiyetava, şunları kaydetti: “Çocuklar ve kadınlar çıkarıldı. Bizi sınıra kadar getirdiler. Oradan Türkiye Büyükelçiliği, Konsolosluk ve Diyanet Vakfı bizi karşıladı. Sıcak çorba ikramında bulundu, ısınmamızı sağladı. Ardından buraya geldik. Çok teşekkür ediyorum. Eşlerimiz orada kaldı. Yol boyunca eşlerimizle konuştuk. Birçoğumuzun eşi cephedeler. Eşlerimiz, kadın ve çocukları bombardıman yapılan yerlerden çıkarmaya çalışıyorlar.” “HASTANEDE ÇOCUKLARI ÖLDÜRDÜLER” Hanife Kurtseyit ise Türkiye gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Eşlerinin Ukrayna’da Ruslara karşı savaştığını belirten Kurtseyit, “Savaşın başladığı beşinci gün bombalardan hiç uyumadık. Aslında kalmak istedik ancak çocuklarımız için çıktık ve 4 günde Türkiye’ye geldik. Ukrayna halkı çok sakin ve barışçıl bir halk, ülkelerini savunuyor. Rusların nasıl bir savaş açtığını dünya görüyor. Kiev’de bir hastanede çocukları öldürdüler.” diye konuştu. Kurtseyit, Türkiye’nin her zaman Kırım Türklerinin yanında olduğunu vurguladı. Türkiye’ye teşekkür eden Kurtseyit, “Türkiye Cumhuriyeti hep bizim yanımızda. Hem sürgünden kaçış zamanında hem işgal zamanında Türkiye hep bize destek oldu. Her zaman bize en yakın onlar oldu.” dedi. Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal da Ukrayna’da çıkarılan ilk Kırım Türkü kafilesinin yurda giriş yaptığını söyledi. Gerekli tüm hazırlıkların tamamlandığını belirten Uysal, “Onlara hoş geldin diyoruz. Onlar bizim soydaşlarımız. Çok uzun bir yolculukla geldiler. Hepsinin özel odaları hazırlandı. İlk etapta 45 kadın ve çocuğumuz geldi.” dedi. ‘MASAL’ DA EDİRNE’DE Dışişleri Bakanlığının organizasyonuyla Ukrayna’dan getirilen aralarında kadın ve çocukların da olduğu 45 kişilik grup, Kapıkule Sınır Kapısı’ndan girişlerinin ardından Dr. Sadık Ahmet Mesleki ve Teknik Uygulama Oteline yerleştirildi. Çocukları ve kedileri Masal ile Türkiye’ye gelen Hanife Kurtseyit, yolculuğun uzun ve yorucu geçtiğini söyledi. Türkiye’ye girince sevinç yaşadıklarını belirten Kurtseyit, “Savaş çok üzücü. Her yerde patlamalar oluyor. 4 günlük yolculukla Türkiye’ye geldik. Gelirken en büyük hazinemiz kedimiz Masal’ı da getirdik. Şimdi misafirhaneye yerleşiyoruz. Türkiye’ye teşekkür ediyoruz.” dedi. Niyara İzicin ise savaşın başlamasıyla zor günler yaşadıklarını dile getirdi.

2 yıl önce

İslam'dan etkilenen Moldovyalı anne 3 oğluyla birlikte Müslüman oldu

İznik'te Moldovyalı aile internette gördüğü İslam dininden etkilendi. 40 yaşındaki Natalia Nicolae Deniz, oğulları 5 yaşındaki Robert Mustafa, 9 yaşındaki Antrian Yusuf, 11 yaşındaki Nikolas ise Ömer isimlerini aldıktan sonra Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldular. İlçe merkezinde bulunan Eşrefzade Camisi'nde Müslüman olan ve ismini değiştiren anne Natalia'nın mutluluğu görülmeye değerdi. İznik Müftüsü Üzeyir Yavaş İslam dini ile ilgili temel bilgilerin bulunduğu çeşitli kitaplar, çocuklara da oyuncaklar hediye etti. 3 çocuğuyla birlikte Müslüman olan anne Deniz Nicolae, '4 medeniyete başkentlik yapmış Bursa'nın dünyaca ünlü tarihi ilçesi İznik'e yerleştim. Allah izin verirse bayramdan sonra çocuklarımın sünnetini de yaptıracağım. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Çok mutluyum, duyguluyum. İnternetten araştırdım, anladım ki tek hak din İslam bu dünyada. Vesile olan herkese teşekkür ederim' dedi.

2 yıl önce

Ukrayna'daki Müslümanlar, sivillere yönelik yardım kampanyası başlattı

Rusya’nın Ukrayna’da saldırıları devam ederken, Ukrayna’da yaşayan Müslümanlar, savaştan etkilenen Ukraynalı siviller için yardım kampanyası düzenledi. Ülkenin farklı noktalarında yaşayan Müslüman iş adamları ve öğrenciler tarafından toplanan yardım malzemeleri Odessa kentinde ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Yardım organizasyonu yetkilisi Doktor Nasır Ukrayna’da yardım organizasyonu gruplarının olduğunu belirterek, “Burada bir yardım organizasyonu grubumuz var. Odessa Tıp Üniversitesi öğrencileri ile birlikteyiz. Kiev'de, Harkov'da, Herson ve diğer şehirlerde sorun yaşayan mültecilere yardım ediyoruz. 3 hafta önce yardım etmeye başladık, önce otobüslerle başladık. Tüm öğrencileri iyi olmaları için yurtdışına gönderdik. Sonra bizi burada gören insanlara yardım etmeye başladık. Bizi aradılar ve yardım edin dediler. Onlara da yardım ettik. Sonra yaptığımız hizmetleri gördük ve ürün almaya başladık. İki ton patates, iki ton havuç, iki ton domates salçası, makarna, pirinç ve diğer her şey. Her şeyi tek bir yerde topladık ve insanlara dağıtmaya başladık. Önce Harkov ve Mıkolayiv'den gelen mültecilere dağıttık. Pek çok insana yardım ettik, özellikle bir rakam söyleyemem, ama bu yaklaşık 3 bin ya da 3 bin 500 kişiye kişisel yardım ettiğimizi söyleyebilirim. Biz Müslümanız, yardım etmeliyiz. Burada Müslüman bir ülkede değiliz, ama yardım etmeliyiz. Herkese yardım ediyoruz, bizi arayanlara yardım isteyen herkese yardım ediyoruz. Bizi arayan herkese elimizden geldiğince yardım etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu İdlib’de: “Bu dünyanın nimetlerine aldanmayın. Müslümanlar büyük bir sınavdadır”

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da video konferans yöntemiyle katıldığı "Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız" kampanyası kapsamında AFAD koordinasyonunda sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle yaptırılan briket evlerin açılış ve anahtar teslim töreninde, herkesin Ramazan Bayramı'nı kutladı. İnsanlığın, mazlumun ve vicdanın sesi olan Recep Tayyip Erdoğan'dan selam getirdiğini belirten Soylu, "Burası sadece briket evlerin açılışının yapıldığı bir alan değildir. Burası, zenginliğin şımarttığı dünyaya karşı, mazlumların zulümle karşı karşıya kaldıktan sonra sesi çıkmayan dünyaya karşı, iki yüzlü dünyaya karşı itirazın olduğu ve hakkın sesinin yükseldiği alandır. Allah'ın, bizim dinimizin ve inancımızın bize bir emri var; biz kardeşiz." diye konuştu. Türkiye'nin bölgeye "yardım köprüsü" kurduğunu, 77 bin projelendirilen, 57 bin bitirilen, 9 bini devam eden ve 50 binine de taşınılan evlerin açılışını yaptıklarını dile getiren Soylu, "Günün birinde sizler topraklarınızdan sökülüp buraya gönderildiğinizde Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Bizim kardeşlerimiz, kim ne derse desin sahip çıkacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Çoluğu da çocuğu da yetimi de yaşlısı da biz onları yalnız bırakamayız.' dedi. Bu arkadaşlarımızın hepsi harekete geçtiler. AFAD koordinasyonunda, kendi organizasyonlarıyla Hatay Valiliğimizin koordinasyonuyla burada yerel otoritenin ortaya koymuş olduğu faydalılıklarla güçlü bir adım attılar." ifadelerini kullandı. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada Cumhurbaşkanı'mız talimat verdi, '20 bin briket ev yapılacak' diye. Birlikte rahmet vardır. Biz birlik olunca Cumhurbaşkanı'mız bizi gördü ve dedi ki '50 bine çıkarıyoruz briket evleri'. Şimdi yine birliği gördü, biraz önce konuşmasında söyledi. 'Bu bölgede 50 bin sayısını Allah'ın izniyle 100 bine çıkarıyoruz'. Burada, özellikle Türkiye'den 81 vilayetten valiliklerimizin koordinasyonunda da sivil toplum kuruluşlarının organizasyonda da briket evler yapıldı. Bir gün bakanlar kurulundaydık, kabinedeydik. Cumhurbaşkanı kabinede bakanlar kurulunda, tek tek bakanlara sordu, 'Sen kaç briket ev yapacaksın? Elinizi cebinize atın, aldığınız maaşlardan kardeşlerimize yardımcı olun.' Meclis grubunu topladı, 'Hepinizi göreceğim. Siz kardeşlerimize kaç briket ev yapacaksınız?' dedi. Burada 81 vilayetimizin, bakanlarımızın, vezirlerimizin, milletvekillerimizin her birinin katkısı, desteği, kardeşlik imzası var. Bilesiniz sevgili kardeşlerim, burada 85 milyonluk Türkiye'nin kalbi var." "TÜRKİYE'DE YERLEŞİK BULUNAN SURİYELİ BİR MİLYON KİŞİYE EVLER YAPILACAK" Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye için yeni bir müjde verdiğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Cerablus, Azez, El Bab, Resulayn ve Tel Abyad'da, Türkiye'de yerleşik bulunan Suriyeli bir milyon kişiye evler yapılacak. Bunu da hem uluslararası hem kendi hayır kuruluşlarımızla yapacağız. Yine AFAD koordinasyonunda yapılacak inşallah. Allah'ın izniyle projeleri tamamlandı, yakın zamanda başlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem G20 hem Birleşmiş Milletler toplantısında bütün dünyaya seslendi. Dedi ki, 'Kuzey Suriye'nin Türkiye'ye yakın olan bandında Suriyeli yerinden edilen kardeşlerimize konutlar yapalım'. Bütün dünyaya ceplerinde çok parası olduğuna iddia edenlere yüzyıllardır dünyayı sömürenlere o 'biz Batı medeniyetiyiz' diye haykıranlara söyledi. Ama onların gözleri yok görmezler, kulakları yok duymazlar, kalpleri katıdırlar anlamazlar. Biz yıllarca birlikte yaşadık, aynı kıbleye secde ettik. Biz üç gün önce Kabe-i Muazzama'daydık Cumhurbaşkanı'mızla. Allah'a niyazda bulunduk; 'Allah'ım bu mazlumlara sen yardım et. Sen yardım edicisin. Sen güç ve kudret sahibisin' dedik. Allah şahittir kardeşliğimiz kıyamete kadar sürecek. Sizi zulme teslim etmeyeceğiz. Kardeşliğimizi kıyamete kadar devam ettireceğiz. Allah bizi dünyaya ve mazlumlara mahcup etmesin." "YIL SONUNA KADAR 100 BİN EVİ BİTİRECEĞİZ" Bölgede yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Soylu, "Burada sadece 77 bin ev projelendirmedik. 57 bin 306 ev tamamladık, 9 bin 700 ev devam ediyor, 10 bin eve başlıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan talimat verdi. Yıl sonuna kadar 100 bini arkadaşlarımızla birlikte Allah'ın izniyle bitireceğiz. Burada 50 okul bitirdik, 23 okul devam ettiriyoruz, toplam 73 okul. 26 cami bitirdik, 24 devam ettiriyoruz ve 10 sağlık tesisi yaptık, 13'ünü devam ettiriyoruz. 11 sosyal tesis yaptırdık, 7'sini devam ettiriyoruz. 7 park bitirdik, 18 çocuk parkı yapıyoruz. 21 fırın bitirdik, 13 fırın devam ettiriyoruz. 36 su kuyusu yaptırdık, 4 su kuyusu devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine bölgeyle ilgili talimat verdiğini dile getiren Soylu, "Briket evlerin içerisinde yollar topraktı. Bana dedi ki 'Çok yakın zamanda bunların hepsini parke yapacaksınız çünkü benim kardeşlerim eksiklik çekmeyecekler'. Birçoğunu yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yine gelen otoriteyle bir taraftan suyuydu, elektriğiydi, her birini buraya getirdik. Allah sizden razı olsun. Bize bizi tekrar hatırlattınız. Biz Allah'ın nezdinde bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. Bu sınavda bizi sınıfta bırakmamaya vesile oldunuz." şeklinde konuştu. "BİRLİK İÇERİSİNDE OLMALIYIZ Türkiye'nin sadece Suriye'nin çeşitli bölgelerine yardım yapmadığını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Batı sömürgesine devam ediyor, biz Lübnan'da, Yemen'de, Afganistan'da, Pakistan'da, Bangladeş'te, Arakan Müslümanlarıyla beraber varız. Biz Ukrayna'da varız. Biz dünyada nerede zulüm varsa, Allah şahittir karşısında durarak hep birlikte varız. Eğer biz olmasaydık şu çocuklar bizden hesap sorarlardı, bu dünyada da öteki dünyada da... Buradan vicdanları katılaşmış olanlara sesleniyorum; bu dünyanın nimetlerine aldanmayın. Müslümanlar büyük bir sınavdadır. Batıdan kimse kendisine bir nimet beklemesin. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Dünyaya, insanlığa neler yapılması lazım geldiğini anlatmalıyız, onun için birlik içerisinde olmalıyız. Tam da Allah'ın emrettiği gibi." Soylu, konuşmasının ardından dua ederek, diğer kamplara video konferans aracılığıyla bağlandı ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Törende, kampanyaya destek veren sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de konuşma yaparak çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

1 yıl önce

İstanbul Üniversitesindeki LGBT etkinliğine Müslümanlar izin vermedi

Müslüman gençler, “”Ülkemizde sapıklık istemiyoruz” dedi.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu İslam dünyasının sorunlarıyla ilgili sempozyumu “Din kitlelerin afyonudur” diyen Karl Marx’la açtı. Ekrem İmamoğlu ise Müslüman olduğunu hatırlattı

https://twitter.com/ozlemdogan_/status/1541402394302480384?s=21&t=hmFAMTJH4O_oUPvtcEsvTg Programda, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise kendisinin Müslüman olduğunu hatırlattı. https://twitter.com/ozlemdogan_/status/1541413072312614914?s=21&t=hmFAMTJH4O_oUPvtcEsvTg

1 yıl önce

İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu: ‘Müslüman olmayan Türk’e neden insan diyelim?’

İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu‘nun henüz nerede çekildiği bilinmeyen bir videosu, sosyal medyada kısa sürede yayılarak gündem oldu. https://twitter.com/ucaktakiatheist/status/1555965591328260096?s=21&t=cLCgHHNVKaNr44JjIPOGOw “MÜSLÜMAN OLMAYAN TÜRK’E NEDEN İNSAN DİYELİM?” Kameraya yansıyan görüntülerde, videoyu çeken şahsın “İslam kardeşliği vurgusundan önce bir şey daha söylediniz” sözlerine üzerine konuşmasına başlayan Ağıralioğlu, “Biz Müslüman olmayan Türk’e, Türk demiyoruz. Kemali ile Türk demiyoruz. Müslüman olmayan Kürde niçin Kürt diyelim? Niçin insan diyelim? Bizim için önemli olan, arkasında büyük irademizle durduğumuz olan Allah’a kulluk davamızın devlete, millete, medeniyete dönük taraflarıdır.” diyor. “HER TÜRLÜ SİYASİ HATAYI TELAFİ EDEBİLİRİZ” Yavuz Ağıralioğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu sürecin hiçbir tarafında diliyle, diniyle, imanıyla, sözüyle, imanıyla olmayanlar Kürdü, Türkü, kardeşliği ve imanımızı temsil edemezler. Bu sürecin en kötü tarafı bizim açımızdan, inançsızlığıyla ahlaksızlığıyla bin yıllık bir kardeşliğin üzerine hami edilmesidir.” SOSYAL MEDYADA TT OLDU Öte yandan Ağırlioğlu’nun bu sözleri sosyal medyada TT oldu. Twitter kullanıcıları konuyla ilgili tepkilerini binden fazla tweet atarak gösterdi. O yorumlardan bazıları: Özet

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müslüman toplumu birilerine yedirmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Ailenin korunmasından eğitim politikalarına kadar peş çok konuyu ele alacaksınız. Sizler inancımızın 14 asırlık sahih geleneğini yaşatmakla, yeni nesillere aktarmakla mükellefsiniz. Materyalizmin tüm insanlığı esir aldığı çağda başta hocalarımız ilim erbabının sorumluluğu artmaktadır Batılı ülkeler, uyuşturucu, alkol, kadına şiddet ve intiharın da en yaygın görüldüğü yerler arasında. Gençlerimizin, bilgilendirilmesi, eğitilmesi konusunda İnsanlık ulaştığı onca imkana rağmen maalesef giderek manevi irtifa kaybediyor. Şimdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sıkıntıları bizim de yaşamamız kuvvetle muhtemel. Vakitlice önlem almazsak ileride bizim de sıkıntı yaşamamız kaçınılmazdır. Anayasa değişikliği ile başörtüsünün yanı sıra sapkın adımlarla hedef haline gelen Aile Kurumunu korumayı hedefliyoruz. Bu Müslüman toplumu birilerine yedirmeyeceğiz. Diyanet teşkilatımızın çatısı altında farklı kademelerde görev yapan tüm kardeşlerimizi hayra hizmet eden seçkin insanlar olarak görüyoruz. Materyalizmin tüm insanlığı esir aldığı modern çağda hocalarımız başta olmak üzere tüm ilim ve hikmet erbabının sorumluluğu da artmaktadır. Emperyalistlerin içimize sızdırdığı terör örgütleriyle mücadele alimlerimizin de görevidir. Kadına yönelik şiddet ile çocuklara karşı suçlar bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü olduğu başlıklardır. Yine bu ülkelerde insanlığın taşıyıcı sütunu olan aile kurumu anlamını yitirmekte, toplum birkaç marjinalin adeta oyuncağı haline dönüşmektedir. Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır.

1 2 3 4 5