12 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyelileri nasıl geri göndereceğini anlattı: Önce Esad ile barışacak!

Türkiye'nin gündeminde uzun süredir Suriyeli mülteciler var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda Suriyelileri ülkelerine göndereceğini sık sık dile getiriyor Kılıçdaroğlu, İstanbul'da üniversitelilerle bir araya geldiği etkinlikte konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. "Suriye ile hemen oturup barışacağız" Suriyelileri nasıl göndereceklerini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, önce Esad ile barışacaklarını ardından karşılıklı büyükelçi atayacaklarını söyledi. Suriyelilerin dönüşü için Avrupa'dan da fon alacaklarını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, Suriyelilerin geriye dönüşü için izleyeceği yolu şöyle anlattı: "Bizim düşündüğümüz yol, yöntem şöyle: Bir; Suriye ile biz hemen oturacağız bir, barışacağız. Karşılıklı büyükelçilikler açacağız. Türkiye’deki Suriyeliler nedir, hangi pozisyondalar ve bunlar kendi ülkelerine hangi koşullarda gelebilirler, buradan tekrar Suriye’ye gittikleri zaman acaba orada can ve mal güvenlikleri sağlanacak mı, yoksa bunlar tekrar bir savaş ortamının içinde mi kendilerini bulacaklar? İlk büyükelçilikler açıldıktan sonra oturup konuşacağız ve tekrar kendi ülkelerine dönmeleri için can ve mal güvenliklerini sağlaması ile ilgili oturacağız, bir sözleşeme yapacağız. Bu sözleşme Suriye ve Türkiye arasında değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in de devreye girmesini isteyeceğiz. Avrupa Birliği fonlarıyla Suriye'ye okullar hastaneler yapacağız Yetiyor mu? Hayır. İkinci bir adımı atmamız lazım. Bunlar kendi ülkelerine gittikleri zaman yolları, kreşleri, okulları, hastaneleri olması lazım. Bunların hiçbirisi yok, bunların tamamını yapmak durumundayız. Bunu Avrupa Birliği fonlarıyla yapacağız. Avrupa Birliği ile gideceğiz, oturacağız. Avrupa'ya bizi denetleyebilirsiniz sözü Onlara şunu söyledim; ‘Suriyelileri biz kendi ülkelerine göndereceğiz. Bunların yolları, okulları, kreşleri…Siz para veriyorsunuz ama bu parayı biz bunun için kullanacağız. Siz her türlü denetimi yapabilirsiniz, bizim bütün harcamalarımız şeffaf olacak. Dolayısıyla bu okulları, kreşleri yapacak olan da bizim müttehitlerimiz, ihaleye çıkacağız gelip yapacaklar. Yeter mi? Yine yetmez. Bu insanların can ve mal güvenliği gerekiyor. Can ve mal güvenliği için de bizim oturup bir protokol yapmamız lazım merkezi yönetimle, yani Suriye yönetimiyle. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in de devreye girmesi lazım. Bunlar kendi ülkelerine geldiğinde, evlerine yerleştiklerinde bunlara herhangi bir siyasal müdahale ve baskı olmayacak, bu güvenliğini de alacağız. Gaziantepli iş adamlarını yatırıma teşvik edeceğiz Yeter mi? Yine yetmiyor. Bu insanlara iş lazım. Daha önce o bölgede Gaziantepli iş adamlarının, bizim iş inşalarının orada çok sayıda fabrikaları vardı, onları yine teşvik edeceğiz. Diyeceğiz ki ‘Siz gidin, fabrikaları yeniden kurun ve bu insanlar orada çalışsınlar’. Dolayısıyla kendi ülkesinde evi, yolu, okulu, hastanesi olacak. Can ve mal güvenliği olacak, dolayısıyla da daha rahat, daha huzurlu bir ortamda kendi ülkesinde çalışmış olacak.”

2 yıl önce

Suriyeli ihtiyaç sahipleri Ramazan Bayramı'nda da yalnız bırakılmadı

Vakıf, ramazanda gıda kolileri dağıtımı yaparken, Hatay Reyhanlı'da aileleriyle birlikte 80 kişilik modern bir yetimhane inşa ediyor. Faaliyetleri hakkında bilgi veren Kuveyt Hikmet Vakfı ve Ömeri Derneği Temsilcisi İmed Abdullah, "Biz daha çok yetim ailelerine ulaşmaya çalışıyoruz. Onurlarını korumak için onlara nakit yardımlarda bulunuyoruz. Şu anda da 80 yetimin kalacağı modern bir yetimhane inşa ediyoruz. Çocuklarımızın eğitim, sağlık ve sosyal ihtiyaçları annelerinin kontrolünde gerçekleşecek. Eğer anneleri yoksa dede veya ninelerinin refakatinde burada yaşayacaklar. Burada Kur'an-ı Kerim ve Arapça dilini çocuklarımıza öğretmek için gayret sarf edeceğiz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1 milyon Suriyeli'nin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak proje hazırlığındayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memursen ve Mehmed Akif İnan Vafkı ile 'Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız' kampanyası kapsamında AFAD Koordinasyonunda 12 STK tarafından yapılan briket evlerin açılış ve teslimi törenine video mesajla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "İdlib'deki ve ülkemizin güvenli hale getirdiği diğer bölgelerdeki kardeşlerimi hassaten selamlıyor, her birini kucaklıyorum. Coğrafyamızda barış, huzur, güven özlemi içinde olan mazlum ve mağdur tüm kardeşlerimizin bayram gibi bayramlar geçirebilecekleri günlere bir an önce kavuşmalarını diliyorum. Bugün İdlib'de çok anlamlı bir tören vesilesiyle bir aradayız. Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde yıllardır çadırlarda yaşayan kardeşlerimizin hayat şartlarını bir parça da olsa da için 250 ayrı noktada inşa ettiğimiz briket evlerin resmi açılışını yapıyoruz" dedi. Erdoğan, "İçişleri Bakanlığı AFAD koordinasyonunda yürütülen yardım kampanyası ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle başlattığımız 77 bin briket evin 57 bin 306'sını tamamladık. Kalanların inşası ve hazırlıkları sürüyor. Bu evler camisiyle, okuluyla, sağlık merkeziyle, fırınıyla, sosyal tesisiyle, çocuk parkıyla, eksiksiz birer yaşam alanı olarak tasarlanmış ve inşa edilmiştir. İnşası biten evlere şu ana kadar 50 bin aile yerleştirildi. İnşallah briket ev sayısını toplamda 100 bine çıkaracak dolayısıyla 100 bin ailenin şartları bir parça da olsa düzeltmiş olacağız. Briket evlerin burada oturacak Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu evlerin yapımında emeği geçen tüm kurumlarımıza sivil toplum kuruluşlarımıza hayır sahiplerine inşasında çalışan herkese teşekkür ediyorum." dedi. "BİZİM İNSANLIK BORCUMUZDUR" Erdoğan, "Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara sınır ve gönül kapılarımızı açmak onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de, tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz. Bu huzuru kalple batılıların sergiledikleri ırkçı, ayrımcı, bencil, riyakar tutumu yüzlerine vuruyoruz. Mazlumlara bakarken biz sadece insan gördük, görüyoruz. Hiç kimsenin teninin, saçının, gözünün rengine, inancına, konuştuğu dile bakmadık, bakmıyoruz. Yardım için ayak bastığımız coğrafyaları doğal zenginliklerine göre de tasnif etmedik, etmiyoruz. Sadece insan, sadece mazlum, sadece mağdur görmek bunun için harekete geçmemizi gerektiriyor. Bu anlayışla sadece Suriyeli değil, dünyanın pek çok yerinde yardım ve destek programları yürütüyoruz. Yıllardır Afrika'nın ve Balkanlar'ın pek çok yerinde zengin bir yelpazedeki faaliyetlerimizle dostlarımızın yanındayız. " diye konuştu.  "DÜNYANIN EN ÇOK YARDIM YAPAN ÜLKESİ DURUMUNDAYIZ" Erdoğan, "Afganistan'dan Pakistan'a, Bangladeş'ten Filistin'e Yemen'den Ukrayna'ya kadar geniş bir coğrafyadaki insani yardım operasyonlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Afganistan'a içinde 5 bin ton insani yardım malzemeleri olan 10 ayrı iyilik treni gönderdik. Ukrayna topraklarındaki savaş başladığından beri bu ülkeye 100 TIR insani yardım malzemesi sevk ettik. Ciddi sıkıntılar yaşayan Lübnan'a, sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 3 iyilik gemisi ulaştırdık. Suriye'nin çeşitli bölgelerinde toplamda yaklaşık 6 milyon insana ulaşan yardım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Velhasıl tüm mazlumların ve mağdurların yanında yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha önce dünyanın milli gelirine göre en çok yardım yapan ülkesiyken şimdi artık tüm alanlarda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi durumundayız. " ifadelerini kullandı.  SURİYELİLERİN GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN YENİ PROJE Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Paylaşmanın, infakın, özellikle bereketine inanan bir millet olarak yaptığımız bu yardımların karşılığını Rabbimizin çok daha fazla bize ihsan ettiğine inanıyoruz. Değerli kardeşlerim, tabii sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmalarını sağlamak için kapılarımızı açmakla kalmadık. Onların yeniden evlerine dönmeleri içinde her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye'nin Suriye'de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz. Özellikle briket evler bu adımlardan biriydi. Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz." Erdoğan, "Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje bir hayli geniş kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye'nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde oralarda da benzer çalışmaları yürüterek gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız. Bu duygularla bir kez daha yapımı tamamlanan ve teslim edilen briket evlerin Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını, bu evlerin inşasında katkısı olan tüm sivil toplum örgütlerine, herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Suriye'nin en kısa sürede güven, huzur, istikrar iklimine kavuşmasını ve herkesin evine, toprağına, işine kavuşmasını temenni ediyorum." dedi. 

2 yıl önce

Sinan Oğan’dan bir gün arayla 2 farklı Suriyeli sayısı: 1 günde 4 milyonluk fark…

MHP’den ihraç edildikten sonra siyasi kariyerini TV tartışma programlarında sürdüren Sinan Oğan’ın Türkiye’de bulunan sığınmacılarla ilgili yaptığı provokatif açıklamalar sosyal medyada dalga konusu olmaya başladı. BİR GÜNDE 4 MİLYON MÜLTECİ AZALTTI Oğan, 3 Mayıs günü 10 milyon olarak açıkladığı sığınmacı sayısını 4 Mayıs günü 6 milyon olarak duyurdu. İçişleri Bakanlığı’nın kendisini hedef alan sert açıklaması sonrası 10 milyondan 6 milyona inen Oğan, sosyal medyada dalga konusu oldu. REFERANSI PKK’LI HESAPLAR Milliyetçi olduğunu söyleyen ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine PKK sempatizanı hesaplar tarafından verilen rakamlara inanan Sinan Oğan’ın sosyal medyada paylaştığı videoları da PKK sempatizanı hesapları takip ederek aldığı ortaya çıktı. PKK’lı hesapların İran tarafından paylaştığı ve Türkiye sınırına geçiş olarak lanse ettiği videolara inanan Oğan’ın niyetinin ne olduğu hala merak konusu olmaya devam ediyor.

2 yıl önce

Türkiye Gazetesi: Yeni Gezi için her şey düşünülmüş, Suriyeli mültecileri hedef alan kışkırtma için 60 milyon doların üzerinde para ayrıldı

Haberde, "Gezi benzeri bir ayaklanma hazırlığı yapıldığı ve bunun için 60 milyon doların üzerinde para ayrıldığı" savunulurken, "Gazetemize konuşan güvenlik kaynakları 2 yılı aşkın süredir bu yönde hazırlıklar yapıldığını ve geçen yıl planlanan kalkışmanın bu yaz aylarına bırakıldığı bilgisini paylaştı" denildi. Yılmaz Bilgen imzasıyla servis edilen haberde şu ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda ülke genelinde özel timler ve hücre yapılanmalar oluşturulurken Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Mersin ve Adana provokasyonun pilot illeri olarak belirlendi. Başta yaygın ve sosyal medya olmak üzere idari, lojistik, ekonomik alanlarda da güçlü bir alt yapı oluşturuldu. Tahrikte kitleleri sokağa dökecek kundaklama, cinayet, tecavüz senaryosu da hazır. Mülteciler üzerinden başlatılacak isyan dalgasının esas hedefi olayları yurt sathına yaymak ve hükümeti istifaya zorlamak ya da iç savaş çıkarmak. İkinci ayak Suriye Türkiye içerisinde devam eden provokasyon hazırlıklarının bir diğer ayağını ise Suriye oluşturuyor. Başta Cerablus, Azez ve Afrin olmak üzere muhaliflerin kontrol ettiği birçok bölgede Türkiye aleyhinde kampanya yürütülüyor. Arapçılık ve Kürtçülük üzerinden yürütülen tahrik faaliyetlerinin hedefinde halkı Türkiye aleyhine sokağa çekmek var. Bu çerçevede bazılarının isimlerine ulaştığımız silahlı gruplara ve sivil toplum kuruluşlarına ciddi fon sağlanıyor. Sivil halkın Türkiye aleyhine yapacağı gösterileri Türk askerî üsleri ve bölgede hizmet veren kurum ve kuruluşlara yönelik saldırı ve sabotaj girişimleri takip edecek. Kirli plana göre bu saldırılar Türkiye’deki ırkçı dalgayı daha fazla tetikleyecek ve her iki tarafta da kaos büyütülecek. İsyanın zemini mülteci karşıtlığı İsyan/provokasyon planına göre Güneydoğu’da sivil itaatsizlik, devlet kurumlarını boykot, fatura ödememe, tarım ürünlerini yakma, yol kapatma ve hizmet sektörünü kilitleme yoluna gidilecek. Taşradan merkeze taşınacak plan dâhilinde bazı dinî cemaat ya da gruplara da aktif rol verildi. Mülteci yoğun bölgelerden başlayacak isyan hareketleri daha sonra Ege, İç Anadolu ve Karadeniz’e hayat pahalılığını protesto formunda taşınacak. Batı merkezli birçok kurumun maddi destek verdiği kirli projenin omurgası ülke içerisinde faaliyet yürüten bazı partiler yanında etkin STK’lar tarafından oluşturuldu. Zıt görünen siyasi yapıları aynı amaçla bir araya getiren planın sloganları ve kitleleri sokağa dökecek yol haritası da belirlendi. İlk kıvılcım mülteci meselesinden çakacak ancak esas hedef hükûmeti istifaya zorlamak ve gösterileri zamana yayarak seçim güvenliğini ortadan kaldırmak. Projenin maddi kısmı ve yol haritası ile ilgili belirleyici aktörler Batılı ülkeler olurken Esad rejimi, İran, körfez bloku da etki alanlarına göre provokasyon sürecine destek verecek. 60 milyon doların üzerinde para ayrıldı. Dışarıdan yayın yapacak yeni kanallar da aktif hâle getirildi. Olayların can damarı Kavala 'Bütün bu olayların can damarı Gezi davasında müebbet hapis cezası alan Osman Kavala. Söz konusu ayaklanmalarda ertelenmenin sebebi Osman Kavala’nın ‘serbest kalacak’ umudu. Bu gerçekleşmeyince onsuz yapacaklar.'"

2 yıl önce

Sabah Gazetesi: 1 milyon Suriyeli eve dönüyor, 100 bin briket ev yapılacak, sanayi sitesi, çarşı gibi ticaret alanları kurulacak

Erdoğan'ın "Ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak hazırlıklar içindeyiz" projesiyle ilgili Sabah gazetesinin haberinde, 100 bin briket ev yapımı planlandığı Azez, Cerablus, El Bab, Resulayn gibi bölgelere 1 milyon Suriyeli'nin yerleştirileceği bilgisine yer verildi.  Sabah gazetesinin, "İşte Suriyelilerin 8 aşamalı eve dönüş uygulaması" haberine göre;  AFAD koordinesinde Kızılay, İHH gibi STK'lar; küçük sanayi sitesi, dükkân, çarşı gibi ticaret alanlar kuracak, okul, hastane, cami başta olmak üzere alt ve üstyapı inşa edilecek. Suriyelilerin meslek sahibi olabilmesi için meslek edindirme kursları ve mikro krediler, üretim yapan atölyeler kurulacak. Proje için Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği dahil ulusal ve uluslararası fonlardan destek istenecek.

2 yıl önce

'Suriyelileri göndereceğiz' diyen Kılıçdaroğlu'na Kaftancıoğlu'ndan yanıt: Bunun bir gerçekliği yok

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde mültecileri ülkelerine geri göndereceklerini söyleyerek söz konusu politikanın uygulanması için 4 adımlı formül açıklamıştı. Kılıçdaroğlu, Suriye ile barışılacağını, ülkelerine dönen insanların can güvenliğinin sağlanacağını, onlara iş imkanı sağlanacağını ve bölgeye hastane-okul gibi kurumların yapılacağını söylemişti. KENDİ İÇLERİNDE BİLE ANLAŞAMADILAR Bu açıklamaların üzerinden çok geçmeden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'ndan CHP liderinin mülteci politikasıyla çelişen bir çıkış geldi. Geçtiğimiz gün Twitter'da Atilla Taş'ın başlattığı bir sohbet odasına katılan Canan Kaftancıoğlu, burada yaptığı konuşmada mültecilerin tamamının gönderilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Böyle bir durumun evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğunu öne süren Kaftancıoğlu, "Hani bu şey gibi, "İktidara geldiğimizde bütün Suriyelileri göndereceğiz." söylemek çok kolay. Senin içinin yağlarını da eritebilir. Ama bunun bir gerçekliği yok. Gönüllü gidenler gider, kalanlar entegre edilir" dedi.

2 yıl önce

Milli İrade Platformu'ndan Suriyeli mültecilere ilişkin açıklama: Kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız

Aralarında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Hak-İş Konfederasyonu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Memur-Sen, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve Ensar Vakfı'nın da bulunduğu Milli İrade Platformu; Suriyeli mülteciler konusunda açıklamada bulundu. Milli İrade Platformu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldığına dikkat çekildi. https://twitter.com/milliiradeplatf/status/1522852836144566274?s=24&t=-20fcbWd0GP2hBejeEDmJg TARİHİ SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ… Milli İrade Platformu'nun açıklaması şöyle: "Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde, hangi dine ve ırka mensup olursa olsun, mazlumların yanında yer almıştır. 2011 yılından bugüne Esed rejimi tarafından zulmüne uğrayan Suriye halkının 12 milyondan fazlası yerlerinden edilmiş ve bunların yarısı, Türkiye'nin de içerisinde olduğu bölge ülkelerine sığınmıştır." "Suriye'de milyonlarca insan katledilme riskiyle karşı karşıyayken, çatışmalardan kaçarken, cansız bedenleri sahillere vururken, botları batırılmaya çalışılırken Batı ülkeleri bu duruma seyirci kalmış, bu zulmün dolaylı veya doğrudan müsebbibi olmuştur. Türkiye ise topraklarına sığınan Suriyelileri din, mezhep, ırk ayrımı yapmaksızın kabul etmiştir. Devletimiz ve STK'larımızın desteği ile milletimizin feraseti ve kardeşlik ruhu sayesinde 11 yıldır Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde sorunsuz, güvenli ve onurlu bir yaşam sürmeleri sağlanmıştır." "Bu süreçte Suriyeliler üzerinden defalarca çeşitli provokasyonlar yapılmış ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmış ancak devletimizin çabaları ve milletimizin feraseti sayesinde hiçbir girişim başarıya ulaşmamıştır. Son dönemde mülteciler üzerinden ülkemizin sağduyusuna, birliğine ve bütünlüğüne yönelik çok çirkin oyunlar oynandığını müşahede ediyoruz. Tekil örnekler veya manipüle edilmiş haberler üzerinden bazen ırkçılık, bazen yabancı düşmanlığı bazen de İslam düşmanlığı yapılmakta ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmaktadır. Elbette ülkemizin kanunlarına, geleneklerine ve töresine herkes uymak ve saygılı olmak zorundadır. Kim olursa olsun, aksi bir tutum takınan kişilere karşı da devletimiz gereğini yapmaktadır." "Öte yandan Suriye krizinin çok boyutlu olması dikkate alındığında, henüz kapsamlı bir çözüm üretilememiş olmasına rağmen Türkiye kendi çözümlerini üretmeye çalışmış ve terörden arındırarak oluşturduğu güvenli bölgelere 500 binden fazla Suriyelinin geri dönmesini sağlamıştır. Ayrıca 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşü için de çalışmalar devam etmekte ve gönüllü ve güvenli geri dönüşlerin ilerleyen dönemlerde hız kazanması beklenmektedir." "Sonuç olarak devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldık ve bugüne kadar bize yakışanı yaptık. Toplumsal huzurumuzu ve kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız. Bu vesileyle mülteciler meselesinin, farklı amaçlara hizmet eden siyasi polemik konusu yapılmasını kınıyor ve milletimizi bu konu üzerinden toplumsal huzurumuzu bozma maksadıyla kurgulanan oyunlara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz." Milli İrade Platformu'nda 296 vakıf, dernek ve sivil toplum örgütü yer alıyor.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 20 21