28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

FETÖ’cülerin sosyal medyada ‘Suriyeli’ kışkırtması! Eski akıl hocaları Ümit Özdağ ile kirli ittifak…

15 Temmuz hain darbe girişiminde silahla ele geçiremedikleri Türkiye’yi sosyal medya operasyonlarıyla karıştırmak isteyen FETÖ’cüler hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Bugüne kadar pek çok siyasetçi ve gazeteciyi Türkiye’ye karşı operasyonlarında kullanan FETÖ’cüler en son firari mafya ve uyuşturucu kaçakçısı Sedat Peker’den medet ummuşlardı. Bugünlerde ise FETÖ’cülerin Türkiye’deki operasyonlarında kullandıkları iddia edilen iki isim dikkat çekiyor. Birincisi, Türk polisini ve Emniyet güçlerini hedef alan Alparslan Kuytul ve çetesi; ikincisi ise sokakları karıştırmak için mülteci düşmanlığını körükleyen Ümit Özdağ. ÖZDAĞ-FETÖ İLİŞKİSİ ÇOK ESKİYE DAYANIYOR FETÖ terör örgütü üyelerine ‘algı yönetimi ve manipülasyon’ eğitimlerini veren Ümit Özdağ, MHP ve İYİ Parti’yi ele geçirme operasyonları ters tepince çareyi Zafer Partisi’ni kurmakta bulmuştu. Parti politikalarını tamamen savaştan kaçarak Türkiye’ye yerleşen sığınmacılara düşmanlık üzerine kuran Özdağ, sosyal medya hesabından her gün nefret kusan paylaşımlar yapıyor. FETÖ’cüler tarafından kendisine ulaştırılan çoğu kurgu ve eski tarihli olan videolarla yabancı düşmanlığını körüklen Özdağ’ın yalanları daha önce defalarca deşifre edilmişti. FETÖCÜLERE VERDİĞİ AKIL: “YALANI ISRARLA PAYLAŞIN Kİ AMACINA ULAŞSIN” Son zamanlarda sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda yalan olduğunu bildiği halde ısrarla bazı iddiaları tekrarlayan Özdağ’ın zamanında ders verdiği FETÖ’cü teröristlerden sosyal medyada aldığı destek dikkatlerden kaçmıyor. FETÖ ile derin bağları bulunan Özdağ’ın çıkardığı derginin yazar kadrosunda firari Emre Uslu başta olmak üzere FETÖ’cü pek çok isim yer alıyor. EMRE USLU’NUN HOCASI Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın ders verdiği düşünce kuruluşlarında pek çok FETÖ’cü isim gibi Emre Uslu da ders almış. Özellikle FETÖ’cülerin uzman olduğu ‘medyada algı yönetimi’ derslerinin Ümit Özdağ tarafından verildiği biliniyor. Özdağ aynı zamanda FETÖ medyasının da önde gelen kalemlerinden ve yorumcularındandı… ZAFER PARTİSİ’NE FETÖCÜLERDEN BÜYÜK DESTEK Türk gençlerini Türkiye’deki yabancılara karşı kışkırtarak sokak olaylarının çıkmasını amaçlayan FETÖ’cülerin Zafer Partisi’ne sosyal medyada verdikleri destek dikkatlerden kaçmıyor. Gün boyu Suriyeli ve Afgan mültecilerin sosyal medya hesaplarında arşiv taraması yapan FETÖ’cü sosyal medya uzmanları, Twitter’da açtıkları Sığınmacı Gündemi, Türk Başkan, Mülteci Haberleri gibi hesaplar vasıtasıyla buldukları ya da kurguladıkları videoları Ümit Özdağ ile aynı anda paylaşıyor. Türkiye’yi İsveç sanan ve hiçbir adli olayın yaşanmadığı bir ülke gibi gösteren FETÖ’cü hesaplara göre Türkiye’de yaşanan tüm hırsızlık, gasp, cinayet ve tecavüz olaylarını sığınmacılar işliyor. Oysaki Türkiye’de sığınmacıların suça karışma oranları, Türk vatandaşlarının yanında hiç sayılabilecek kadar az… ÜMİT ÖZDAĞ’IN HEDEFİ NE? Kurduğu Zafer Partisi ile Batı’daki ırkçı partilerden daha da sert bir nefret politikası izleyen Ümit Özdağ’ın ekonomi, sağlık, eğitim gibi konulara hiç değinmeden sadece “Suriyelileri göndereceğiz” vaadiyle seçim kazanamayacağı aşikar. Her gün ‘iktidar olacağız’ diyerek ve mültecilere karşı kışkırtıcılık yaparak taraftar toplayan Özdağ’ın tek hedefinin FETÖ’nün planları dahilinde Türkiye’de çıkması planlanan bir iç karışıklığa zemin hazırlamak olduğu siyasi gözlemciler tarafından dillendiriliyor.

2 yıl önce

Bakan Koca’dan “4 bin Suriyeli sağlıkçı atandı” yalanını söyleyen ırkçı kafa Ümit Özdağ’a cevap

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Göç ve Sağlık Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında 29 ilde 185 Göçmen Sağlığı Merkezi açıldığını, buralarda mecburen göç eden 787’si hekim, 34’ü diş hekimi, 1.149’u hemşire, yaklaşık 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı istihdam edildiğini söylemişti. “SURİYELİ SAĞLIK ÇALIŞANI AÇIKLAMALARIM ÇARPITILDI” Bakan Koca’nın açıklaması, sosyal medyada tartışma konusu yarattı. Bunun üzerine Twitter hesabından “Aslının aynısıdır” başlıklı bir açıklamada bulunan Bakan Koca, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “DSÖ Göç ve Sağlık Toplantısında, 29 ilde 185 Göçmen Sağlığı Merkezi açıldığını, buralarda, ülkemize mecburen göç eden 787’si hekim, 34’ü diş hekimi, 1.149’u hemşire, yaklaşık 4 Bin SURİYELİ SAĞLIK ÇALIŞANI istihdam edildiğini söyledim. Konu özünden saptırıldı. “PERSONEL SAĞLIK BAKANLIĞI KADROSUNDA DEĞİL, GEÇİCİ SÖZLEŞMELİDİR” Bu insani proje, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu ile Bakanlığımız arasında imzalanan DOĞRUDAN HİBE Sözleşmesi çerçevesinde hayata geçirilmiştir. Türkiye’de Göçmen Sağlığı Hizmetlerinin Desteklenmesi Projesi 2017’den beri devam etmektedir. Göçmen Sağlığı Merkezlerinin yapımı, görevli sağlık personelinin istihdamı Avrupa Birliği FONLARINDAN karşılanmaktadır. Personel sadece Suriyeli hastalara hizmet vermektedir. Personel Sağlık Bakanlığı kadrosunda değildir, proje kapsamında GEÇİCİ sözleşmelidir. Göçmen Sağlığı Merkezlerinin AB projesi kapsamında açılmasındaki amaç, sağlık tesislerimiz ile sağlık personelimiz üzerinde oluşan yükü arzu edildiği şekilde azaltmaktır. GERÇEK BÖYLEYKEN, “istihdam” başta olmak üzere konunun saptırılması kabul edilemez.” ÜMİT ÖZDAĞ VE FETÖCÜLER ÇARPITMIŞTI Her gün yüzlerce yalan ve kurgu paylaşımla savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyelileri hedef alan Ümit Özdağ ve FETÖ bağlantılı pek çok hesap Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarını çarpıtmıştı. https://twitter.com/umitozdag/status/1506870249181917186?s=21

2 yıl önce

Göç İdaresi Başkanı Ünlü: 500 bine yakın Suriyeli kendi iradeleriyle dönüş yaptı

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü, Doha Forum 2022'deki "Mülteci Akımlarının Yönetiminde Uluslararası Topluluğun Rolü: Suriye ve Ötesi" oturumunda konuşma yaptı. Türkiye’nin göç politikasını anlatan Ünlü "Rusya Suriye’de sahaya müdahil olmadan önce Türkiye kendisi doğrudan Suriye’ye müdahale edip mülteci krizini önleyemez miydi?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi: "Cumhurbaşkanımız o dönemde Suriye’de güvenli bölgeler oluşturulması gerektiğini her fırsatta ifade etti ancak o dönem dünya buna maalesef destek olmadı. Hatta Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki 18 Mart mutabakatına göre, AB Türkiye ile birlikte Suriye’nin kuzeyinde güvenli alanlarda insani koşulların iyileştirilmesini destekleyecekti ancak AB de bu taahhüdünde durmadı. Türkiye kendi imkânlarıyla Suriye’nin kuzeyinde bu güvenli bölgeleri oluşturdu ve oluşturulan bu güvenli bölgelere neredeyse 500 bine yakın Suriyeli tamamen kendi iradeleriyle gönüllü geri dönüş yaptı." TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ SAYISI
 Göç İdaresi Başkanı Ünlü, Suriye’deki savaş ve Esed rejiminin işkencelerinden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli sayısını da açıkladı: "Türkiye geçici koruma statüsü sahibi 3,7 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Buna ek olarak Türkiye’de dünyanın farklı ülkelerinden 300 bin civarında da şartlı mülteci bulunuyor." ULUSLARARASI DAYANIŞMA ŞART
 Panelde dünyadaki mülteci kriziyle ilgili de açıklamalar yapan Ünlü, "Öncelikle sorunların kökenine inmek gerekiyor. Sorunların minimalize edilmesi için de uluslararası dayanışmanın artırılması gerekiyor. Ancak, gerçekte yapılanlara baktığımız zaman; gelişmiş ülkeler, meseleyi dışsallaştırarak mülteci sorununu çatışma alanlarıyla komşu olan, nispeten az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin üstünde bırakmayı amaçlayan ve kendi sınırlarında güvenlik tedbirlerini artırmak suretiyle mülteci akınlarını kendi sınırlarının diğer tarafında tutan politikaları tercih ediyorlar" diye konuştu. EGE DENİZİ'NDEKİ HUKUSUZLUĞA VURGU
 Panel moderatörünün bir diğer panelist olan İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısına yönelttiği “Ukrayna savaşı nedeniyle ortaya çıkan mülteci akınında AB hızlı hareket edip geçici koruma statüsü verme kararı alırken Suriye krizi başladığında Suriyeli mültecilere böyle bir reaksiyon niye göstermedi? Bu ayrımcı bir tavır değil midir?” şeklindeki sorusuna İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı “O tarihte AB ülkeleri arasında bu konuda maalesef bir uzlaşı sağlanamadı” cevabını verince Göç İdaresi Başkanı Dr. Savaş Ünlü söz alarak şu ifadeleri kullandı: “AB’nin Suriyeliler için o tarihte bir geçici koruma kararı almamış olması veya AB üyesi ülkeler arasında uzlaşının olmaması, 1951 Mülteci Sözleşmesinden ve diğer insan hakları belgelerinden doğan sorumluluklarımızı ortadan kaldırmaz. Ege Denizi’nin ortasında insanları hukuksuzca geri itmenin ve en temel insan haklarını çiğnemenin mazereti olamaz’ dedi.

2 yıl önce

Oda TV’nın ‘Suriyeli polis’ yalanı

Kendisini emekli emniyet müdürü olarak tanıtan Feramuz Erdin, Oda TV’de kaleme aldığı yazısında tartışma yaratan iddialarda bulundu. Erdin, Suriyelilerin ‘kültür uyumu’ adı altında polis olabileceğini söyledi. Erdin, “Burada hedeflenen sayının ne olduğu çok önemli ama bu sayı maalesef henüz kamuoyu ile paylaşılmış değil. Muhtemelen “kültür ve lisan” uyumunu sağlamak mazereti adı altında Suriyeli polis istihdamına çok yakında başlanacaktır.” dedi. Kendisini “Emekli Emniyet Müdürü” olarak tanıtan Feramuz Erdin’in her şey den önce ’emekli emniyet müdürü’ olduğu doğru değil. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, sık sık medyada kendisini ’emekli emniyet müdürü’ ve ‘güvenlik uzmanı’ olarak tanıtan Feramuz Erdin ile ilgili geçtiğimiz yıllarda şu açıklamayı yapmıştı: “Bu kişinin 1992-2007 tarihleri arasında teşkilatta çalıştıktan sonra 2007 yılında istifa ederek emniyet amiri rütbesinde iken ayrılmış; teşkilatımızda çalıştığı süre içerisinde operasyon yapılabilecek hiçbir birimde çalışmadığı gibi terör operasyonları ile ilgili de herhangi bir özel kurs veya eğitim de almamıştır‘ Oda TV yazarı Feramuz Erdin’in kendisini tanıtırken söylediği yalan gibi yazısında kullandığı iddia da tamamen yalan… Suriyelilerin Türkiye’de polis yapılabileceği iddiası, Feramuz Erdin’in adını duyurmak için zaman zaman başvurduğu klasik yalanlarından bir tanesi… Söz konusu yazar, daha önce de defalarca güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla ilgili akla mantığa sığmayacak iddialarda bulunmuş, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hakkında aşağıdaki açıklama yapılmıştı: ‘‘Yeterli bilgi birikimi olmayan bu ve benzeri kişilerin uzman sıfatıyla yorum ve değerlendirmelerde bulunmaları, canları pahasına terör örgütleri ile mücadele eden personelimizin motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Kuruluşundan bugüne kadar ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelik tehdit unsuru olan terör örgütlerine yönelik kararlı mücadelemiz dün olduğu gibi bugün ve yarın da devam edecektir.‘‘ Polis Akademisi Başkanlığı’nın web sayfasında kimlerin polis olabileceği ve hangi şartları taşımaları gerektiği net biçimde ifade edilmiştir.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan “Suriyeli polisler” açıklaması: “Asılsız”

Emekli Emniyet Müdürü Feramuz Erdin, Odatv’deki yazısında Suriyelilerin polis teşkilatına katılma ihtimaline yönelik iddialarda bulunmuştu. Erdin, “Hükümetin, akla mantığa uymayan mülteci politikasının bir sonraki aşamasının özellikle Suriye kökenli vatandaşlık sahiplerini polis yapmak olacağı artık açıkça beklenebilir” şeklinde konuşmuştu. Erdin, bu çalışmanın kamuoyuyla henüz paylaşılmadığını kaydederek, “Muhtemelen “kültür ve lisan” uyumunu sağlamak mazereti adı altında Suriyeli polis istihdamına çok yakında başlanacaktır” dedi. AÇIKLAMA GELDİ Sosyal medyada büyük yankı uyandıran iddialar sonrası Cumhuriyet’ten Rabia Azra Sözcü, İçişleri Bakanlığı Basın Müşavirliği’ne ulaştı. Bakanlık Basın Müşaviri; söz konusu iddiaları ‘asılsız’ diyerek yalanlarken, “Kimlerin nasıl, hangi şartlarda polis olabileceği ilgili mevzuatla belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Gelecek Partisi’nden 6’lı masayı sarsacak Suriyeli aday atağı!

Türkiye’nin Suriye politikasının mimarı olarak bilinen ve Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye kabul edilmesinin sorumlusu olarak gösterilen Ahmet Davutoğlu, “Onlar muhacir, biz ensar” sözleriyle hafızalara kazınmıştı. Başbakanlığı döneminde Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye kabul edilmesine itiraz eden CHP lideri Kılıçdaroğlu’na “Irkçı, basit kafalar, insanlıktan nasibini almamışlar” sözleriyle yüklenen Davutoğlu’nun, AK Parti’den ayrıldıktan sonra siyasi görüşleri gibi karakter analizleri de değişti. Girmek için büyük mücadele verdiği Millet İttifakı’nın büyük ortağı Kılıçdaroğlu’nu bugünlerde öve öve bitiremeyen Davutoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’nu çok kızdıracak bir hamle geldi. 5 ŞEHİRDE SURİYELİ ADAYLAR Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, geçtiğimiz hafta kurmaylarıyla yaptığı toplantıda İstanbul, Hatay, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa’da 2023 seçimlerine Suriyeli adaylarla gitme kararı aldı. Liste başı yapılacak Suriyeli adaylar ile en az bir milletvekili daha çıkarmayı planlayan Davutoğlu, bu beş ildeki il yönetimlerine de Suriyeli isimlerin alınmasını istedi. Önümüzdeki haftalarda Gelecek Partili bir heyet bölgeye giderek aday tespit çalışmalarına başlayacak. ‘DİYARBAKIR’A YOĞUNLAŞIN’ TALİMATI Gelecek Partisi’nin seçim stratejisinin ele alındığı aynı toplantıda Davutoğlu’nun ‘Amed’ olarak tanımladığı Diyarbakır için de HDP seçmeninin oyunu alabilecek, örgüte yakın ama HDP’ye uzak isimlerin belirlenmesi talimatını verdiği iddia edildi. FEDERASYON KARARI ALINIRSA SAYGI DUYARIZ Geçtiğimiz yıl yaptığı Diyarbakır ziyaretinde şehrin adını kullanmayıp, PKK yandaşları gibi ‘Amed’ ismini kullanan Davutoğlu, “Dünyadaki en büyük Kürt şehri İstanbul’dur” sözleriyle çok tartışılmıştı. PKK’ya yakınlığıyla bilinen bir kanala verdiği röportajda ise “Kürtlerin Rojava’da, Suriye Kürdistanı’nda otonomi, özerklik ya da federasyon taleplerini nasıl karşılıyorsunuz? Destekliyor musunuz, karşı mısınız?” sorusuna “saygı gösteririz” cevabını vermişti. 6’LI MASA NASIL KARŞILAYACAK! CHP, İYİ PARTİ, SP, DEVA, DP ve Gelecek Partisi’nden oluşan 6’lı masanın Davutoğlu’nun bu atağınını nasıl karşılayacağı merak konusu!

2 yıl önce

Suriyeli polis yalan çıktı! Programda yemin etti ifadesinde çark etti

Bir televizyon kanalında yayınlanan 'Canlı Masa' programına konuk olan THEMİS Araştırma Başkanı Koray Yücel, yaptığı skandal açıklamalarla kamuoyunu yanıltarak neredeyse toplumsal bir infiale neden oluyordu. Yücel, programda yaptığı açıklamada, ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kimsenin emniyet teşkilatında görev alamayacağını bildiği halde trafikte Suriye vatandaşı bir polisle diyaloğa girdiğini iddia etti. "SURİYELİ TRAFİK POLİSİ" GÖRDÜM YEMİN EDERİM Koray Yücel, programda defalarca yemin ederek "Suriyeli Polis" ile aralarında geçen diyaloğunu anlattı. Yücel, "Trafik polisinin yanında durdum. Yemin ederim Suriyeli çıktı. Sordum. Hayrola siz nerelisiniz dedim? Suriyeliyim abi dedi. Görmesem bende inanmam. Aksanından yabancı olduğunu anladım. Camı açtım eşimde yanımdaydı. Burada nerede otopark var dedim. Bana bozuk aksanı bir güzel tarif etti" şeklinde konuştu. İFADESİNDE ÇARK ETTİ Skandal açıklamalarının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "Suriyeli Polis" iddialarını ortaya atan Koray Yücel'in ifadesine başvurulmasını istedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ifade veren Yücel, "Katıldığım programda konu yabancı doktor atamalarından bahsediliyordu. Bende düşündüm ki yabancı uyruklu bir doktor, ögretmen vs. atanıyorsa, yine yabancı uyruklu bir polis de atanıyordur diye düşündüm. Herhangi bir infial yaratma kastım yoktu" diye kendini savunurken programda diyaloga geçtiği Suriyeli polisi hakkında beyanda bulunamadığı görüldü.

2 yıl önce

Ceketini çıkarıp Suriyelilere girişecekmiş! Ümit Özdağ’dan büyük provokasyon

Irkçı söylemleriyle gündemden düşmeyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TELE1’de Enver Aysever’in sunduğu Ayrıntılar isimli programa konuk oldu. Programda Aysever’in, Türkiye’deki sığınmacıların uluslararası hukuka göre gönderilemeyeceğini belirtmesi üzerine Özdağ sesini yükseltince Aysever, ‘Niye gerilim ile geldiniz?’ diye sordu. “HATAY NÜFUSUNU GEÇTİ” Özdağ, Aysever’e 20 yıl içerisinde Gaziantep, Hatay, Adana ve Mersin’de Suriyeli nüfusunun Türk halkını geçeceğini söyleyerek, “Siz Hatay’ı bizden referandum ile almıştınız. Burada bir referandum yapalım derlerse Enver bey ne diyecek? Türkiye itiraz ettiğinde Enver bey oğlunu Türk topraklarını korumak için yollayacak mı?” dedi. Enver Aysever “Aynı soruyu milliyetçiliği aşan partiler kendi yurttaşları için yapıyor. Hatırlayın bu ülkede Kürtlerin nüfusu artıyor Türklerin artıyor tartışması yapıldı. İkincisi Almanya’da da benzeri bir tartışma yapılıyor. Nüfusun yaşlı olması ve Türk nüfusunu genç olması giderek Almanlığı…Ben Antakyalı bir ailenin çocuğuyum. Bu ülkede yaşayan bir yurtseverin topraklarını başka ülkeye devretmesi mümkün değildir. Eğer siz bu ülkede doğmuş insanları devlet aidiyeti içine sokabilirseniz bir başka kültür içinde yetiştirebilirsiniz. Herkesi düşman görmek çağdaş dünyada mümkün değil buna ırkçılık denir. Yurdum için her cephede olurum.” dedi. Ümit Özdağ, Aysever’in cevabı üzerine, “Samimi bir şekilde polyanna hikayelerinden kurtulun. Devlet en kötü durum analizi ile yönetilir. Bunlar kalsınlar artsınlar gitmek istemezler ve kendileri Türkiye’den ayrılmak isterlerse o zaman ceketimizi çıkarıp bunlara girişiriz. Vatanı savunuyorsunuz ya öyle ifade ettiniz. Mücadele ederiz dediniz. Doğrusu Enver bey aynı ülkenin vatandaşları olarak kardeşiz. biz sizle tartışırız ama bizden iç savaş çıkartamıyorlar. Türk’ü Kürt’ü tahrik ettiler olmadılar. Bunu yapamıyorlar ama şimdi stratejik göç mühendisliği ile iç savaş travması geçmiş insanları yolladılar ve bunlar entegre olmaz.”

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 20 21