04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

AB liderleri Türkiye'yi görüşecek

Liderlerin, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilere mali yardım paketini yenileme önerisini prensipte kabul etmeleri  bekleniyor. Mali paketin büyüklüğü en az 3 milyar euro. Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Avusturya'nın itirazları sebebiyle Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi konusunda ise henüz mutabakat sağlanamadı. Almanya, Türkiye ile diyaloğun yeniden başlatılması kararına sadık kalınmasını istiyor.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, "Dostlarımızla birlikte Türkiye'ye demokrasiyi getireceğiz" sözleri ile neyi kastetti?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen 23 Haziran Demokrasi Şenliği'ne katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün Türkiye'de alacağımız çok yol var. Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz. Dostlarımızla beraber getireceğiz. Bunun mücadelesini veriyoruz." dedi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki "dostlarımız" ifadesi soru işaretleri uyandırırken, Türkiye'ye demokrasi getirme amacıyla kurulduğu ifade edilen ABD'deki Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) grubunu akıllara getirdi. YÖNETİMDE FİRARİ FETÖCÜ VE TÜRKİYE DÜŞMANI DA VAR "Türkiye'nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşması ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulan, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan uluslararası bir politika örgütü" olduğu ifade edilen ABD'deki Türk Demokrasi Projesi'nin başında eski CHP Milletvekili ve firari FETÖ'cü Aykan Erdemir bulunuyor. Turkish Democracy Project' ayrıca Türkiye düşmanı eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Mark D. Wallace, Joseph Lieberman, Süleyman Özeren, G.W.Bush'un kardeşi eski Florida Valisi Jeb Bush, İtalya'nın eski Dışişleri Bakanı Giulio Terzi di Sant'Agata gibi isimler üst düzey görev üstleniyor.

2 yıl önce

Sarkisyan'dan Türkiye'ye yönelik akla ziyan suçlama

Azerbaycan ordusu, geçtiğimiz yılın eylül ayında Ermenistan işgalindeki topraklarını geri almak üzere askeri operasyon başlatmıştı. Toplamda 44 gün süren çatışmalar sonucu sahada bozguna uğrayan ve son çare olarak Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini hedef alan Ermenistan, kendilerine sunulan teklifleri kabul ederek Karabağ'ı terk etmişti. İspanyol basınından El Pais'e konuşan Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, yaşananlardan Türkiye'yi sorumlu tuttu. Türkiye'nin, Karabağ'daki operasyonlarda aktif rol aldığını öne süren Sarkisyan, "Türkiye, NATO silahlarını kullanarak Ermenistan halkına saldırdı." şeklinde konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Trafik Güvenliği" toplantısında konuştu: Türkiye, “can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri

Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye'de trafik kazası ve sonrası ölümlerin 2015 yılında 7 bin 530 iken bunun 2020'de 4 bin 866'ya gerilediğini belirtti. Bu sayılara bakıldığında 2 bin 664 kişinin hayatta kaldığının görüldüğünü ifade eden Soylu, Türkiye'de nüfusun, sürücü ve araç sayısının artmasına rağmen trafik kazaları ve ölümlerin azaldığını dile getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu "2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma" hedefi koyduğundan bugüne, dünya nüfusunun yüzde 12 arttığını dile getiren Soylu, bu süreçte Türkiye'nin nüfusunun da yüzde 11,9 arttığını, buna ülkedeki 5 milyonu bulan yabancıların dahil olmadığını söyledi. Soylu, Türkiye'de sürücü belgesi sayısının yüzde 36,4, motorlu taşıt sayısının ise yüzde 49,6 arttığını, Suriye kaynaklı göçün yaşandığını aktararak, "15 Temmuz sonrasında terör, uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman, trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı daha anlamlı ve daha önemli bir hale gelmektedir." diye konuştu. Türkiye'nin tüm bu şartlar altında, BM'nin "can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olduğuna vurgu yapan Soylu, bu başarının öneminin altını çizdi. "Yeni otoyollara sistem kuruluyor" Sürücüleri ortalama hız alışkanlığına sevk etmenin ölüm, yaralanma ve sakat kalma oranlarını düşürebileceğini ifade eden Soylu, trafik polislerinin ve jandarma trafik görevlilerinin sadece ceza yazıcı olmadığını, aynı zamanda eğitici ve öğretici bir pozisyon da üstlenmeleri gerektiğini kaydetti. Trafik kazalarının önlenmesi konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Bakan Soylu, maket trafik araçlarının, bulundukları yerlerde kaza oranlarını yüzde 30 oranında azalttığına dikkati çekti. Soylu, ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020'de toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandığını dile getirerek, halen yeni otoyollara sistemin kurulumunun sürdüğünü söyledi. Yeni strateji belgesiyle denetim mantığının da değiştiğini, plakaya yazılan cezayı azaltıp, yüz yüze denetimi artırma yoluna gittiklerini aktaran Soylu, son yılların trafikteki en önemli adımlarından birisinin de yaya öncelikli trafik olduğunu vurguladı. "Hız limitleri esnetilebilir" Acil çağrı merkezlerinin tek çatı altında toplanması konusunda uzun zamandır çalışma yapıldığını hatırlatan Soylu, "Bu proje nihayete ermiş durumdadır. Haziran sonu itibarıyla, bir tek ilimiz kalıyor, zannediyorum o da temmuzun ilk haftasına yetişir, tüm Türkiye'de tek çağrıya geçmiş olacağız." dedi. Bu konuda, çok önemli, ödül alan yerli ve milli bir yazılım yaptıklarını belirten Soylu, bunun da trafik kazalarını engellemeye, kaza sonrası müdahaleye ciddi bir etkisinin olacağını söyledi. Soylu, yol ve araç kalitesinin artması nedeniyle hız limitlerinin esnetilebileceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Trafik kazalarının en önemli nedeni sürat ama eski Türkiye değil. Yol standardımız, kalitemiz konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız da Karayollarımız da çok yetkin. Bizim sürat yönetimimiz 120, ona bir yüzde 10'luk tolerans var, 132 kilometre... Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre Karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar. Bir miktar artırma konusunda, yeni kara yollarından başlamak suretiyle bir adım atılması üzerine bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Elbette ortalama hız da kendi açısından önemli bir anlayış oluşturmaktadır." Bakan Soylu, yeni bir sistem daha geliştirdiklerini, plaka tanıma sistemine yerli ve milli bir yazılım daha eklediklerini, bununla hız koridorunun takibini yaptıklarını dile getirdi.

2 yıl önce

Merkel: Türkiye için anlaştık

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin çalışmalara devam edeceğini söyledi. Merkel, AB Liderler Zirvesi'nin ilk gün görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, zirvede Türkiye ile ilişkiler konusunda detaylı görüşme yapıldığını belirtti. Burada AB Komisyonu'nun Türkiye ile göç mutabakatının ne şekilde uzatılabileceğine ilişkin bir rapor verdiğini ve kabul edildiğini anlatan Merkel, bunun 3 milyar avro ek fon ile ilgili olduğunu kaydetti. Merkel, Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilişkin açıklamada bulunarak, "Gümrük Birliği çalışmalarına devam edeceğiz ve Türkiye'den de elbette yapıcı davranışlar bekliyoruz. Akdeniz'deki duruma ilişkin de bir iyileşme gördük." değerlendirmesinde bulundu. Rusya konusunda ise, bu ülke ile hangi koşullarda iletişim kurulacağının ve birlikte çalışılacağının ele alındığını ifade eden Merkel, Rusya ile diyalogların başlamasına ilişkin formatlar ve şartlar üzerine çalışıldığını belirtti. Merkel, liderler düzeyinde hemen bir buluşma olmasına ilişkin bir anlaşma sağlanamadığına dikkati çekerek, "Ancak benim için diyalog formatının korunması ve bunun üzerinde çalışılması önemli. Şahsen, burada daha cesur bir adım atılmasını isterdim." diye konuştu. Zirvede Macaristan'daki eşcinsellik yasasına ilişkin tartışmaların yaşandığını belirten Merkel, "Burada hangi temel değerleri takip ettiğimizi hepimiz açıkça belirttik. Macaristan'daki yasa ile AB Komisyonu meşgul olacak." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tescilli Türkiye düşmanlarının peşine düşerek ülkenin geleceğine talip olmaya kalkanların sonu hüsrandır."

Spor Toto Süper Lig ekibi Atakaş Hatayspor'un iç saha maçlarını oynayacağı 25 bin seyirci kapasiteli yeni stadyumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun katıldığı törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'da toplu açılış töreninde açıklama yaptı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI ŞU ŞEKİLDE: Sizlerle uzun bir aradan sonra buluştuğumuz bu anlamlı günde en kalbi duygularımla selamlıyorum. Akdeniz'in incisi, tarihin, kültürün şehri Hatay'ın her bir ilçesindeki, mahallesindeki kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Kardeşlerim, bugün gördüğünüz gibi birçok açılışları yapacağız. Başta Hatay Şehir Stadı'mız olmak üzere barajlarla, birçok spor tesisleriyle inşallah Hatayımızı çok farklı bir hale getirmenin adımlarını atıyoruz. Ben bu arada Türkmeni, Kürdü, Arabıyla Hatayımızın hoşgörü atmosferi içerisinde bulunduğu için sizleri bu anlamda da selamlıyorum. Hep şunu söyledik. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız, dedik. Bu kardeşliğimiz hamdolsun bizi bugünlere getirdi. Önümüzde daha iyi günler var. Bunu sizlerle gerçekleştireceğiz. Ben sizlere inanıyorum. 2023'e hazır mıyız? 2023 inşallah Hatay'da bir değişim, bir dönüşüm yılı olacak mı? Sizin bu haykırışlarınız bunu gösteriyor. Gelirken yine gördüm, çakılı bir çivi yok. Bıraktığımız gibi kalmış Hatay. İşte arkamda 26 bin 600 kişi kapasiteli Hatay Şehir Stadı. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Onlar ise laf ederler. Unutmayın, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Burada da Hatay Kapalı Spor Salonu var. Kısa zamanda inşallah onu da bitireceğiz. Hatay'ın gençliğine ne layıksa onu yapacağız. Bir şey sorayım; şu havalimanını kim yaptı? Havalimanından buraya kadar bütün yolları kim yaptı? Diğerlerinin burada yaptığı yolları var mı? Bizim işimiz gücümüz bu. Amik Ovası sürekli taşkınlar altındaydı. Elhamdulillah bunu da kurtardık. İnşallah yeni barajlarla, kapalı su dağıtım sistemleriyle beraber su sıkıntısını da tamamıyla çözme noktasına geliyoruz. Unutmayın! Bu ülkede Hatay nasıl ki işgalin acısını, özgürlüğün tadını, vatan hasretinin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Biz de bunu çok iyi bilen Hatay'a hizmet etmenin ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Yapacağımız çok şey var. Her bir yatırımın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Belediyelerimizi, mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum. Değerli kardeşlerim, ülkemizi eser ve hizmet siyasetiyle cumhuriyet döneminde yapılanların tamamını 5'e 10'a katlayacak yatırımlara biz kavuşturduk. Her alanda en gelişmiş alt yapıyla en ileri hizmetlerle biz donattık. 19 yılda Hatay'a toplam 35 milyar lira yatırım yaptık. Eğitimde 8 bin 836 adet yeni derslik kazandırdık. Hatay'a ikinci devlet üniversitesini biz kurduk. Antakya, Kırıkhan ve İskenderun'da 2350 kişili yeni yurt binaları daha açacağız. Hatay'a dünyanın en büyük mozaik müzesini biz kazandırdık. Şehrimize 44 adet spor tesisi ve gençlik merkezleriyle birlikte Hatay Stadyumu'nu da biz kazandırdık.  Hatay'a aktarılan sosyal yardım miktarını yıllık 1.3 milyar liraya ulaştırdık. Sağlıkta 14'ü hastane olmak üzere 45 adet sağlık tesisi inşa ettik. 23 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. 660 yataklı İskenderun Devlet Hastanesi'nin projesi devam ediyor. 8 bin konut projesini hayata geçirdik. 6 millet bahçesi projesini başlattık. Hatay'a 7 baraj ve 3 gölet inşa ettik. Bu baraj aynı zamanda Hatay şehrimizi ve Amik Ovası'nı taşkın afetine karşı da koruyacaktır. Karasu Kanalı'nın da bir an önce tamamlanmasını sağlayacağız. Hatay'ın yarım asırlık hayali olan Tahtaköprü'yü yükselteceğiz. Hataylı çiftçilerimize bugüne kadar 3 milyar liralık tarımsal destek verdik. PKK tarafından yakılan ormanlarımızı çok daha fazlasıyla yeniden yeşillendirmek için kolları sıvadık. 4 yeni Organize Sanayi Merkezi, 2 Teknopark kurduk.  Sadece özetinin özeti şeklinde anlatsak bile hizmetler saymakla bitmiyor. Biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Biz boş teneke gibi gürültü çıkarmıyor, eser inşa ediyoruz. Biz demokratlık görüntüsü altında faşistlik yapmıyor, herkesin özgürlüğünü teminat altına alıyoruz. Çünkü biz bu ülkeyi aşkla seviyoruz. Bu mücadelemizde yanımızda olan milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Dünya ile birlikte ülkemiz de 1,5 yıldır koronavirüs salgınının etkisi altındadır. Her alanda ülkemiz bu sıkıntılı süreci başarıyla yürütmüştür. Biz meselelerimizi çözerek yolumuza devam ettik. Şehir hastanelerini yaparken birileri çıkıp bu kadar hastaneye ne ihtiyaç var dediler ama biz yolumuza devam ettik. Eğer böylesine hastanelerimiz olmasaydı salgının zirve yaptığı dönemleri nasıl atlatacaktık? Her projeyi engellemenin, çamur atmanın peşinde olmuştur. Bunların ülke için yapılan hiçbir hizmete destek olduğunu görmedik. Türkiye'yi küresel sistemin en üst seviyelerine çıkarmak için girdiğimiz her mücadelede bunlar bizim karşımızda yer aldı. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Hatay bunun en yakın ve acı şahididir. "YENİ ADIMLARIN HAZIRLIĞI İÇİNDEYİZ" Sınırlarımızı güvenlik altına alarak tuzağı yerle yeksan ettik. Senaryoları hamdolsun boşa çıkardık. Aynı çarpık durumu Libya'dan Karabağ'a her konuda yaşadık. İşte geçtiğimiz günlerde Şuşa'ya giderek kardeşlerimizin kurtuluş sevincine ortak olduk. Başka yerlerde yeni adımların hazırlığı içindeyiz. "SONU HÜSRANDIR" Bu basit gerçeği göremeyenlerin bir de büyük büyük laflarla milletimizden ülkeyi yönetmek için yetki istediğinde kendimizi acı acı gülmekten alamıyoruz. Karşımızdakilerin gerçek niyetlerini gördük, ona göre kendi yolumuzu çizdik. Tescilli Türkiye düşmanlarının peşine düşerek ülkenin geleceğine talip olmaya kalkanların sonu hüsrandır. Milletin gönlüne girmeye çalışmak yerine gözünü dışarıya diken bu zihniyete rağmen ülkemizi güçlendirmeye biz devam edeceğiz. Bu mücadelede bize sizlerden daha güçlü destek istiyoruz. Ülkemizin tüm şehirleri gibi Hatay'ı da daha büyük hizmetlerle tanıştırmakta kararlıyız. Yeter ki birliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. STADYUMUN KAPASİTESİ KAÇ KİŞİ? Atakaş Hatayspor'un iç saha maçlarına ev sahipliği yapacak 25 bin kapasiteye sahip. 24 adet loca da bulunuyor. Zemini doğal çim olacak yeni stat bin 500 araçlık otopark alanına da sahip olacak. STADYUMUN MALİYETİ NE KADAR? 25 bin kişilik stadyum, 142 milyon 900 bin liraya mal oldu. Sadece futbol değil basketbol, voleybol ve tenis başta olmak üzere her branşa hizmet etmesi planlanıyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kanal İstanbul sadece Türkiye'nin değil, belki de dünyanın en çevreci projesi olarak hayata geçirilecektir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından itibaren "rüyası" olduğunu belirttiği ve Başbakan iken 27 Nisan 2011'de "çılgın proje" olarak kamuoyuna duyurduğu, İstanbul'u içinden 2 deniz geçen bir şehre dönüştürecek Kanal İstanbul, ilk köprünün temelinin atılmasıyla fiilen hayata geçirilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul üzerinde yapılacak olan Sazlıdere Köprüsü'nün temel atma töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: Tüm hemşehrilerime en kalbi duygularla sevgilerimi saygılarımız sunuyorum. Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz. Bugün ülkemizin gelişmesi için atılan adımlara bir yenisini daha ekliyoruz. Rahmetli Menderes, Rahmetli Özal, Rahmetli Erbakan, Demirel gibi sembol isimlerin ruhlarını bir kez daha şad ediyoruz. Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temelini atıyoruz. Bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık. Türkiye'nin bu süreçte yaşadığı iç ve dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti. İşte bugün tüm hazırlıkları tamamlayıp proje kapsamında ilk temeli atmak için bir aradayız. Sazlıdere Barajı'ndayız. Kanal İstanbul'a acaba bu proje neden gerekliydi? Gecikmeli de olsa bugün bu temeli nasıl atıyoruz. İstanbul Boğazı en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahiptir. 1930'larda yılda ortalama 3 bin gemi geçiyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi yolculuklar için 54 iskelede 500 bin kişilik insan trafiği söz konusudur. SÜRÜKLENEN SAVAŞ GEMİSİNİ UNUTMADIK Boğazda hem kuzey, güney, doğu, batı istikametinde her sınıftan ve kapasiteden yoğun gemi trafiği yaşanıyor. Petrolden organik ürüne kadar çok farklı türden yük taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda denizdeki doğal hayat da çok büyük tehlikeye giriyor. Karaya çarpmaları halinde kültürel miras zarar görüyor, yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş olan İstanbulluların boğazda haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri mutlaka vardır. Z kuşağı gençlere sesleniyorum. Bütün bu olanlar bitenler 19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler neleri gerçekleştirdik, hangi adımları attık, bilmeniz gerekiyor. Geçtiğimiz yılın ilk aylarında Kabataş'ta sürüklenen Rus savaş gemisinin endişesini unutmadık. PEK ÇOK FAYDAYI AYNI ANDA SAĞLAYACAK BİR PROJEDİR Büyük gemilerin geçişi için boğazın kapatılmak zorunda kalınması ciddi zaman kayıplarına yol açıyor. Bu tür gemiler için beklemede geçen her saat büyük maliyet demektir. Yapılan projeksiyonlar 2050 yılında boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bini bulabileceğini gösteriyor. İstanbul Boğazı'nın güvenli geçiş kapasitesi 25 bindir. İstanbul Boğazı kirlilikten dolayı alarm zilleri vermeye başlayalı çok oldu. Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Felaket dimi. Boğazı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre yeni kanal inşasını gündeme getirdik. İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Kanal İstanbul projesiyle amacımız her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Güvenlik altına almak için de bu projeye ihtiyaç vardır. Gemi trafiğinin hafifletilmesi, seyir zorluğundan kaynaklanan sıkıntıların ortadan kaldırılması da projenin amaçları arasında yer alıyor. Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli yerleşim alanları, depreme hazırlık için gereken alternatif yer alanları oluşturulmasındaki eksikliğimizi de kapatacaktır. Pek çok faydayı aynı anda sağlayacak bir projedir. KİME SORULMASI GEREKİYORSA ONA SORULMUŞTUR 27 Nisan 2011 tarihinden itibaren proje en ince detayına kadar çalışıldı. Güzergah, sondaj, ön proje, etüt proje, ÇED süreci yürütüldü. Birileri kendi yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili bize sorulmadı diye sızlanıyorsa projenin her aşaması hukuka ve bilime göre yürütüldü, tamamlandı. Bize sorulmadı diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır. Ya siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili ağacınız yok. Bu ülkede sizler Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray'ı yaptık, yine önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi ama yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık, Osmangazi'yi yaptık. İstanbul, İzmir yolunu yaptık. Önünü kesmek istediniz. Sizleri dinlemiş olsaydınız bunların hiçbiri yapılamayacaktı. Birinci köprü, FSM'de de aynı şeyleri yaptınız. Dinlemedik ve dedik ki, kervan yürür ve kervan yürüdü. Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, yanlışlık olsaydı şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı. BAY KEMAL BİZ NEYİ NEREDE KİMİNLE YAPACAĞIMIZI ÇOK İYİ BİLİRİZ Mevcut güzergah 5 ayrı alternatif arasından en makul arasından seçildi. Sadece proje çalışmalarında 11 üniversiteden 204 uzman görev yaptı. 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleşti. Modellemede 35 ayrı ülkeden 3500 kişi görev aldı Bay Kemal. Biz neyi nerede kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu çeşme açılış töreni değil, musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan birinin temelini atıyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi boğazdakinin yüzde 99'unu karşılayacak şekilde tespit edildi. Buna göre kanalın uzunluğu 45 kilometre. Genişliği minimum 275 metre, derinliği 21 metre olarak belirlendi. Bir başka ifade ile 275 metre uzunluğa kadar petrol tankerleri ve 350 metrelik konteyner gemileri bu kanaldan geçebilecek. Bunları İstanbul'dan kazasız belasız geçirmek kolay iş değil. Her an her türlü riski taşıyorlar. Yapılan etütler Kanal İstanbul'daki gemi trafiğinin 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi. Toplamda 6 köprü inşaa edilecek. Mevcut karayolları için kanalın üzerinden köprüyle geçiş öngörülüyor. Demiryolu, temiz su, atık su gibi 25 altyapı projesinin tamamı da kanal kazılmadan tamamlanacak şekilde hazırlandı. Karadeniz çıkışının hemen sağında konteyner alanı ve lojistik merkezi olacak. Tam Karadeniz'e çıkıyoruz ve lojistik merkezi, muhteşem bir liman. Karadeniz çıkışının solundaki alan yenilebilir enerji alanı İstanbul'a değer katacak. İki tarafına planlanan 500 bin nüfuslu yerleşim alanı da İstanbul'daki baskıyı ortadan kaldıracağını inanıyoruz. Belki de dünyanın en çevreci projesi olarak hayata geçirilecektir. Proje alanının yüzde 52'si bu yönde kullanılacaktır. CHP ATILAN HER ADIMIN ÖNÜNÜ KESMİŞTİR Çevre Şehircilik Bakanlığı dediğimiz zaman bir duracaksınız. ÇED raporlarını rahatlıkla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verir, verebilir. Tüm bu süreçte görev alan sorumluluk üstlenen katkı sağlayan bakanlarımıza, firmamıza, belediyelerimize, uzmanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Nihayet kanalın ilk köprüsünün temelini atma aşamasına geldik. Hem kanal üzerindeki diğer köprüleri, altyapı deplase çalışmalarını, kanal kazısını başlatacağız. Kanal İstanbul'u yaklaşık 15 milyar dolarlık maliyetle 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Gemilerden sağlanacak gelir, liman ve diğer unsurlardan elde edilecek kazançla Kanal İstanbul kendi kendini finanse edecektir. Devletin kasasından kesesinden 5 kuruş çıkmadan dünya çapında bir esere daha kavuşulacaktır. Mevcut sürecini nasıl adım adım takip ettiysek bundan sonra da hassasiyetle takibini sürdüreceğiz. Kanal İstanbul ülkemizin en önemli değerlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır. Rabbime bizlere bu günleri gösterdiği için hamd ediyorum. Aziz milletim cumhuriyetin kuruluş döneminde başlatılan kalkınma hamleleri kısa sürede varlığını sürdüren zihniyet tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Başlatılan projelerin önü bu zihniyet tarafından nasıl kesildiğini billyoruz. Kim bu, evet CHP. Atılan her adımın önünü kesmiştir. CHP nasıl ön keseriz diye çalışmalar içindedir. GENÇ NÜFUS BİLMİYOR Uçak yapan Nuri Demirağ'dan lokomotif geliştiren nice isimlere hazin hikayeleri milletimiz biliyor. Genç nüfus bunu bilmiyor. 19 yıl önce yaptıklarımızı da bilmiyor. Enerjide, sağlıkta, ulaşımda yaptıklarımızı bilmiyor. Yapılan bölünmüş yollar maalesef genç kuşak tarafından bilinmiyor. 6 bin kilometreden alınan yollar 27 bin kilometreye geldi ama genç kuşak bunları bilmiyor. İşte CHP'nin o engelleme politikalarının başlangıcı orası. Yeniden demiryolu inşasına başlayana kadar Türkiye bu kısırlığı yaşamaya devam etti. Nuri Demirağ'ın uçaklarına izin vermeyecek fabrikanın kapısına kilit vurulmasına neden oldular. Rahmetli Menderes Vatan Caddesi'nin de bulunduğu bulvarları açarken "Buraya uçak mı indireceksiniz" diye karşı çıktılar. Aşık Veysel gibi biz dağları deldik. GAP gündeme geldiğinde milletin hakkını yiyecekler diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Keban Barajı'nda üretilecek enerjiyi toprağa mı vereceksiniz diye eleştirdiler. İstanbul Boğazı üzerinde inşa edilen birinci köprüye buradan mutlu azınlık geçecek diye karşı çıktılar. Bittiğinde ilk kendileri geçtiler. Rahmetli Özal'ın köprü projesine hep karşı çıktılar. YSS kulesi için artık iki beton kuleden ibaret diyenler de bunlardır. Sabiha Gökçen genişletilirken CHP'nin başındaki zat uçağın inmediği yere havalimanı yapıyorlar demişti. Sabiha Gökçen en etkili havalimanlarından biri haline geldi. Yeni havalimanımıza da çalmadık kara kalmamıştı. Dünyanın ilk 3 havalimanından biri oldu. Ey CHP sizin gidecek yeriniz yok. Hatırlarsanız bu projeyi üstlenen firmalara atmadık iftira, etmedik laf bırakmadılar. İstanbul Havalimanı küresel marka haline gelmiştir. BUNLAR DEVLET TERBİYESİ DE GÖRMEDİLER Denizlerin altından farklı yerlere geçebiliyoruz. Millete hizmet eden ne kadar abide eser varsa bu çapsız zihniyetin karşı çıkmasına rağmen ülkemize kazandırıldı. Basiretsiz bu zihniyete rağmen projeleri yaptık. Şimdi de Kanal İstanbul'a karşı çıkıyorlar. Devlet adabını bile hiçe sayarak akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar. Biz geliyoruz, geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız. Bankaları tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir ya. Devletlerde devamlılık esastır. Bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Siz nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Ödeme yapmazmış, bankalara ödeme yapmazmış. Milletimiz CHP kafasına kalsa, ülke ne baraj, köprü ve fabrikalara kavuşamayacağını bildiği için söylenenleri ciddiye almıyor. İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ, EŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ Eskilerin dediği gibi hep söylüyorum. İnsan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri. Varsın birileri semer peşinde koşsun. Ülkemize ve milletimize eser kazandırma mücadelesini sürdüreceğiz. Yatırım yaparak, üreterek, istihdamı artırarak potansiyelimizi son sürat harekete geçirerek büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. 19 yılda sağlıktan güvenliğe, ulaşımdan enerjiye her alanda neler kazandırdığımızın en yakın şahidi milletimizin kendisidir. Ayiesine iştir kişinin lafına bakılmaz. Bizim referansımız 84 milyon vatandaşımızın her birinin hayat kalitesini yükselten, geleceğini aydınlatan başarılara imza atmamızdır. Kanal İstanbul bu atılım zincirinin yeni bir halkasıdır.  Fatih, İstanbul'u fethederken gemileri karadan yürüterek dünyayı kendine hayran bırakmıştır. Çanakkale 18 Mart Köprüsü yapılıyor mu yapılıyor. Altın boynuz gibi Çanakkale'yi süsleyecek. Şimdi Marmara ve Karadeniz'i yeni bir boğazla Kanal İstanbul'la birbirine bağlayarak dünyayı kendimize hayran bırakacağız. Kanal İstanbul köprüsünün milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Mimar, mühendis, işçi hepsini tebrik ediyorum. Rabbim kazadan beladan uzak tutsun inşallah. 6 yıl içerisinde burayı tamamlamayı bize nasip etsin istiyorum. HAZIRLIK SÜRECİ Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın projeyi duyurmasının ardından 2011-2013'te çeşitli üniversitelerle Kanal İstanbul'un güzergah değerlendirmesi çalışmaları yapıldı. Kanal İstanbul için 5 farklı koridor belirlenirken, her koridor için ayrıntılı alt parametreler dikkate alındı. Koridorlar, arazi topografyası, yapılabilirlik, maliyet, gelişim planları ve su kaynaklarına etkileri açısından incelendiğinde Küçükçekmece-Sazlıdere Barajı-Terkos doğusunu takip eden güzergah en uygun koridor olarak belirlendi. Küçükçekmece Gölü-Sazlıdere Barajı-Terkos doğusunu takip eden kanal koridorunun yaklaşık 6 bin 149 metrelik kısmı Küçükçekmece sınırları içerisinde, yaklaşık 3 bin 189 metrelik kısmı Avcılar sınırları içerisinde, yaklaşık 6 bin 61 metrelik kısmı Başakşehir sınırları içerisinde ve yaklaşık 27 bin 383 metrelik kısmı Arnavutköy sınırları içerisinde yer alıyor. Kanal İstanbul için belirlenen güzergah üzerinde sondaj çalışmalarıyla elde edilen jeolojik ve geoteknik veriler ışığında güzergah ön projesi oluşturulması aşaması 2013-2014'te yapıldı. Proje güzergahında mevcut ve planlanan projelere ilişkin kurumlarla görüşülerek koordinasyon sağlanırken, dünyadaki yapay su yolu deneyimleri de incelenerek etüt proje işlerinin yol haritası belirlendi. Güzergahın detaylı projesi için kanal aksında, yamaçlarda, deniz ve göl ortamında ilave sondaj lokasyonları kararlaştırılırken, jeofizik etütler eklendi. Etüt proje için ön çalışmaları da 2014-2017'de yapıldı. Kanal İstanbul'un ayrıntılı saha, laboratuvar çalışmaları ve ÇED süreci 2017-2019'da gerçekleştirildi. Çalışmalardan elde edilen veriler ışığında kanal tasarımı tamamlanırken, jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik etütler ve nümerik modeller sonucu hazırlanan raporlar da ÇED raporuna zemin hazırladı. Bu süreçte tüm görüşler ve eleştiriler değerlendirilirken, İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı sonrası toplantıya katılan 56 kurum ve kuruluşun görüşleri doğrultusunda çalışmalar olgunlaştırıldı. 1595 sayfalık, ekleriyle 16 bin sayfa olan ÇED raporu, hazırlanan 18 aylık program dahilinde tamamlandı. Kanal İstanbul projesinde çeşitli üniversiteler ve kurumlardan 204 akademisyen ve uzmanla çalışıldı. Kanal İstanbul'un ÇED çalışmaları kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen halkın katılım toplantısı 27 Mart 2018'de Arnavutköy'de yapıldı. Toplantıda, kanalın geçeceği ilçelerdeki vatandaşlar, proje hakkında bilgilendirilirken, vatandaşların soruları yanıtlandı, görüşleri ve önerileri not alındı. KANAL İSTANBUL'UN MALİYETİ Kanal İstanbul için gerekli tesis ve yapılara ek proje bileşeni olarak 1 yat limanı, konteyner limanları, rekreasyon alanı ve lojistik merkezi yapılması planlanıyor. Kanal İstanbul'un işletme aşamasında fonksiyonlarını sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için de Karadeniz ve Marmara Denizi giriş bölgesinde dalgakıranlar, acil bağlama alanları ve demirleme alanları, römorkör bağlanma alanları, deniz fenerleri, bakım istasyonları ve işletme binaları, gemi trafik sistemi ve seyir yardımcıları oluşturulması hedefleniyor. İnşaat maliyeti 75 milyar lira olarak öngörülen Kanal İstanbul'un, kamu-özel iş birliği kapsamında yapılması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan projeyi açıkladığı toplantıda, projenin tamamıyla milli kaynaklardan karşılanacağını da belirtmişti. ÜZERİNE 6 KÖPRÜ YAPILACAK İhale sürecinin ardından kanal inşaatı öncesi hazırlık çalışmalarının 1,5 yıl, kanal inşaatının 5,5 yıl sürmesi, projenin tamamlanma süresinin 7 yıl olması öngörülüyor. İstanbul'u içinden 2 deniz geçen bir şehre dönüştürecek Kanal İstanbul'un üzerine 6 köprü yapılacak. Kanal İstanbul'un her iki tarafında 250 biner konutluk devasa şehirler kurulması planlanıyor.

2 yıl önce

Türkiye, Avusturya'da yakalanan Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesini istedi!

Korkmaz’ın Türkiye’ye iade edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı dosya, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Viyana Eyalet Ceza Mahkemesine gönderildi. Korkmaz avukatları aracılığıyla İstanbul 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi’ne Türkiye’ye iade talebinde bulundu. Fakat uluslararası yargılama usulüne göre Viyana Mahkemesi 2 ülkeden gönderilecek dava dosyalarını inceledikten ve Korkmaz’ın savunmasını dinledikten sonra tahliye kararı veya 2 ülkeden birine iade edilmesine karar verebileceği saptandı.

1 2 ... 28 29 30 31 32 33 34 ... 186 187