19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Bahçeli'den tezkereye hayır oyu veren CHP'ye sert tepki: Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadalar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet'in 98'inci yıldönümü dolayısıyla sosyal medya hesabında mesaj yayınladı. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başlıkları; Büyük düşünürümüze vefatının 97'inci yıl dönümünde Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, bizlere emanet ettiği fikir meşalesini gururla taşıyacağımızı bilvesile ifade ediyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun diyorum. Cumhuriyet, 98 yıl önce kutlu ve yüksek bir mücadelenin hak edilmiş mükâfatı olarak ilan edilmiş, böylelikle 19 Mayıs 1919'da Samsun'da atılan ilk adım 29 Ekim 1923'de milletimizin emsalsiz ahlakıyla taçlanmıştır. Türk milleti parlak geleceğini kendi iradesiyle inşa etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, sömürgeci güçlere karşı muazzam bir dirilişin, muhteşem bir dirayetin eseri olarak tarihteki yerini almıştır. Tam bağımsızlık onuru kurtuluşumuzun inanç kaynağı, kuruluşumuzun itibar sancağı olarak tıpkı bir bayrak gibi milli gönüllerde dalgalanmıştır. Milli Mücadele haklı ve haysiyetli bir duruşun adıdır. Cumhuriyet ise bu şanlı mücadelenin ruhundan doğan, geçmişi gelecek özlemleriyle birleştiren fazilet timsali, milli egemenliğin tesis ve tecessüm zirvesidir. Teslimiyetçilerin bu zirveyi idrak etmesi beyhude bir çabadır. Dün müstevlilerin oyunlarını kahramanlıklarla bozan aziz millet kudreti, bugün onların uzantılarını, işbirlikçilerini, husumet cephesinden toplanan hıyanet temsilcilerini tekraren bozguna uğratma amacına kilitlenmiş, bundan da zerre taviz vermeme iradesiyle kenetlenmiştir. Vatanımızın işgalini reddederek Cumhuriyet'e giden yolları açan büyük Türk milleti, şimdilerde aynı inanç ve azimle terörün kökünü kazıma hedefine odaklanmıştır. Mandacıların ve esarete hayranlık duyanların izinden yürüyenler terörle mücadeleye karşı gelen kimliksizlerdir. Türkiye'nin haklı davasını karalamayı siyaset zannedenler Anadolu'ya kapanıp, zillet ve hıyanete sessiz kalınmasını, bölücülere tepkisiz durulmasını dayatan, bunu da demokrasi maskesiyle servis eden millet ve vatan muhalifleridir. Bunlar aynı zamanda Türkiye karşıtlarıdır. Terörle mücadeleye itiraz edip milli bekayı tartışmaya açmak isteyen çarpık siyasetçiler Cumhuriyet'in anti tezi, istiklal sevdasının ardışık tehdidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını yağmalayanlar maalesef Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadadır. Geçmişte düşmana ganimet olmayan Türk milleti, terör ve bölücülükle önünü kesmeyi planlayan siyasi zillet lobisine de müstahak oldukları demokratik dersi mutlaka verecek, menfur emeller bir kez daha kursaklarda kalmaya mahkum olacaktır. Değerli vatandaşlarımızın, Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Milli Mücadele kahramanlarına, muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, Cumhuriyet'in ilelebet var olacağını kararlılıkla vurguluyorum.

2 yıl önce

Yunanistan'dan tarafından Türkiye'ye yapılan çirkin suçlamaya Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yalanlama

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında, 26 Ekim 2021 tarihinde Sakız Adası güneyinde Yunanistan karasularında batan, 4 düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesi ve 1 düzensiz göçmenin kaybolması ile sonuçlanan olaya ilişkin Yunanistan makamları tarafından Türk makamlarının sorumlu gösterildiği asılsız iddialar yer almıştır. 26 Ekim 2021 tarihinde yaşanan bahse konu olaya ilişkin olarak; Saat 08.19’da Sakız adası güneyinde bir düzensiz göçmen botunun battığı yönündeki ihbarın alınmasına müteakip bölgeye en yakın konumdaki Sahil Güvenlik Botu derhal olay mahalline sevk edilmiş ve olayın Yunanistan karasularında gerçekleştiği, Yunanistan makamlarının arama kurtarma faaliyeti icra ettiği görülmüştür. Düzensiz göçmenlerin hava/deniz şartları sebebiyle uluslararası sulara sürüklenme ihtimaline karşı göçmen botunun battığı mevkiye yakın uluslararası sularda Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından da arama kurtarma faaliyeti başlatılmıştır. 26 ve 27 Ekim 2021 tarihlerinde bölgede 1 Sahil Güvenlik Helikopteri ve 2 Sahil Güvenlik Botu ile icra edilen arama kurtarma faaliyetleri neticesinde herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı düzensiz göçün engellenmesi maksadıyla gerek ulusal gerek uluslararası hukuk kuralları kapsamında üzerine düşen görevleri 7 gün 24 saat esasına göre aralıksız sürdürmektedir. Türk güvenlik güçleri tarafından gösterilen çabalar sonucu 2021 yılında Ege adalarına geçen göçmen sayısında ve yaşanan ölümlerde büyük bir azalış olmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ve güvenlik güçleri tarafından gösterilen onca çabaya rağmen Yunanistan unsurlarının Ege Denizi’nde düzensiz göçmenleri geri ittikleri, yaşanan bu geri itmelerin çoğunda düzensiz göçmenlerin insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları, değerli eşyalarının alındığı, darp edildikleri, ellerinin kelepçelendiği, denize son derece elverişsiz can sallarına bindirilerek Türk karasularına sürüklenmeye terk edildikleri ve hatta can yeleksiz olarak doğrudan denize atıldıkları birçok olay yaşanmış, göçmen ifadelerine de yansıyan bu olaylar defalarca uluslararası basın kuruluşları tarafından da kayıt altına alınarak tüm dünya basınında geniş yer bulmuştur. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı insan haklarına ve hukuka saygılı şekilde denizde ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya 7 gün 24 saat hazırdır. 

2 yıl önce

Lukaşenko'dan 2023 vurgusu! "Türkiye, küresel düzeyde aktif rol oynuyor"

Belarus Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Lukaşenko, Belarus halkı ve kendi adına Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk halkının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı. Minsk'in Ankara ile dostluk ve karşılıklı güven geleneklerine dayalı ilişkilere önem verdiğine işaret eden Lukaşenko, "Belarus için olduğu kadar Türkiye için de egemenlik ve bağımsızlık, devlet yapısının sarsılmaz önceliklerindendir. Modern gerçekliklerde zamanın görülmemiş zorluklarına karşı etkili bir şekilde direnmek için çabaları birleştirmek önemlidir." ifadesini kullandı. Lukaşenko, Türkiye'nin dinamik gelişimine dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Türkiye, küresel ve bölgesel düzeyde aktif rol oynuyor. Türkiye'nin 2023'te, sizin yönetiminizde tüm belirlenen yönlerde yeni görkemli başarılara ulaşacağına eminim." dedi. Ankara'da Nisan 2019'da varılan anlaşmaların uygulanması da dahil olmak üzere Belarus ile Türkiye arasındaki iş birliğinin her yıl güçlendirileceğine ve her iki ülke halklarının yararına yeni başarılarla büyüyeceğine olan inancını vurgulayan Lukaşenko, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sağlık, çalışmalarında başarı, Türk halkına barış ve refah diledi.

2 yıl önce

Atatürk Kültür Merkezi açıldı! Erdoğan: Bu eser eski ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin görüldüğü yerdir

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:  Sözlerimin hemen başında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yıldönümünü tebrik ediyorum. Cumhuriyetimizi bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı yad ediyorum. Cumhuriyetimizi kuranlara borcumuzu 2023 hedeflerimizi ortaya koyarak ve bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak ödemenin gayretindeyiz. Hiçbir saldırının, tuzağın bizi Cumhuriyetimizin 100. yılı için belirlediği hedeflere ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. "İNŞASI REKOR BİR SÜREDE TAMAMLANDI" Bugün ülkemize ve İstanbul'a yeni bir kültür-sanat eseri kazandırmanın da gururu içindeyiz. Taksim'de 75 yıl önce temeli atılan AKM uzunca bir süre önce artık kullanılamaz hale gelmişti. İstanbul'un bu sembol yapısını yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtik ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Eski Türkiye'nin köhnemiş yüzünün sembolü olan, her tarafı dökülen, kendinden beklenen işlevleri yerine getiremeyen AKM binasını yıktırmamak için yapılan kampanyaları hepiniz hatırlıyorsunuz. Mesele kimi çevrelerce ideolojik saplantı, kimi çevrelerce siyasi hesaplaşma, kimi çevrelerce kaos çıkarma vesilesi haline dönüştürülerek bize ve ülkeye vakit kaybettirildi. Gezi Olayları sırasında o binanın nasıl terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştürüldüğünü unutmadık. İlk AKM binası gibi bu eserin de mimari müellifi Tabanlıoğlu Ailesi oldu. Toplam alanı 95 bin metrekareyi bulan bu eserin inşası 2.5 yıl gibi rekor bir sürede tamamlandı. Seyirci kapasitesi 2 binin üzerinde olan bu salon her türlü kültür-sanat faaliyetini icra etmeye uygun altyapıyla donatılmıştır. İkinci salonumuz da 800'ü aşan seyirci kapasitesi ve modern donanımıyla pek çok faaliyet için uygun bir altyapıya sahiptir. Kültür Sokağı ise kütüphanesi, çocuk sanat merkezi, sineması, sergi salonu, kafeleri, restoranları ile her kesime hitap etmektedir. Yeni AKM ile burada, İstanbul'a ve dünyaya unutulmaz kültür-sanat hizmetleri sunacak abidevi bir sanat eseri ortaya çıkardık.  "BU ESER ESKİ VE YENİ TÜRKİYE FOTOĞRAFININ EN BELİRGİN GÖRÜLDÜĞÜ YERDİR" Uzun yıllar boyunca AKM'nin yenilenmesi projesine karşı çıkan, akla hayale gelmeyen yalanlara başvuran kesimlerin ortaya çıkan eser karşısında bir parça da olsa mahcubiyet duyacaklarını ümit ediyorum. Bu eser eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin görüldüğü yerdir. Biz bunun benzerini Harbiye'de de yaşadık. 'Yapmayacaklar, burada sadece oyalıyorlar'; bunları söylediler. Fakat biz adeta yerin dibine girercesine Harbiye'deki kongre merkezini de yaptık. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi AKM tartışmalarında da sözümüzü eserlerimiz ve hizmetlerimizle söyledik. 1994 yılından beri bu şehir için neler yapmadık ki. Haliç'i temizleyip yeniden halkın hizmetine sunduk, güçlü bir ulaşım altyapısı kurduk. Çünkü biz İstanbul'a aşıktık. Kentsel dönüşüm projeleriyle, parklarıyla, yeşil alanlarıyla şehrin çehresini değiştirdik. Kanal İstanbul gibi küresel düzeyde stratejik projelerle şehrimizi dünyanın kalkınma gündeminin merkezine yerleştirdik. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BAKAN ERSOY'A TEŞEKKÜR Şehri cazibe merkezi haline getirecek sayısız hizmeti halkımızın istifadesine sunduk. İstanbul'un ruhunu oluşturan tarihine, kültürüne, sanatına sahip çıkacak nice eserlere imza attık. Türkiye'nin ve İstanbul'un 2023 hedeflerine uygun böyle bir eseri şehrimize kazandırmakla bizden sonraki nesillere en büyük hediyelerden birini verdiğimize inanıyorum. Burada yürütülecek her kültür-sanat faaliyeti büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda kendi alanında atılmış bir adım olacaktır. 1453'teki fethinden beri bu şehre vurduğumuz mühürlerin son halkası olarak gördüğüm AKM'miz ülkemizin kültür-sanat nabzının attığı yer olarak inşallah asırlar boyunca ayakta kalacaktır. Bu açılışla birlikte 4 Kasım'a kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu festivalini de başlatmış oluyoruz. Böyle bir eserin meydana getirilmesinde tabii ki Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy kardeşimi özellikle kutluyorum. Çünkü buraya sadece ara sıra uğramak değil, buraya gerçekten kendini vermek suretiyle, burayı yakın markajda takip etmesi, işte bugün bu açılışı yapma şanına bizi kavuşturdu. "ARTIK HEDEFLERİ BÜYÜMÜŞ BİR İSTANBUL VAR" İstanbul dünyanın en kadim medeniyet şehirlerinden olmasına rağmen hâlâ hak ettiği yere ulaşamamış bir şehirdir. Üç imparatorluğun başkentliğini yapan İstanbul Cumhuriyetimizin de en kıymetli markasıdır. Cumhuriyetimizi kurduktan sonra yeni bir medeniyet hamlesi yapabilmek için ihtiyacımız olan gücü uzun süre sonra ancak toparlayabildik. Bu sıkıntılı dönemde İstanbul da ağır yaralar aldı. İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde etrafı gecekondularla çevrili, altyapısı yetersiz bir şehir devralmıştık. Kolları sıvadık ve kısa sürede çok önemli mesafe kat ettik. Başbakanlığımız ve cumhurbaşkanlığımız döneminde de İstanbul'un her meselesiyle yakından ilgilendik. Bu kadim şehir geri dönüşü olmayan kimi tahribatlara uğradı. Ama artık karşımızda çehresi değişmiş, imkanları artmış, hedefleri büyümüş bir İstanbul vardır. İnşa ettiği yüzlerce eser hâlâ dimdik ayakta olan, bir asırlık hayatının her anını ülkesine ve milletine hizmete adayan Mimar Sinan'ı böyle bir eserle anmamızı ecdadımıza ve tarihimize vefa borcunun gereği olarak görüyorum. Mimar Sinan'ın eserleri sadece taştan, topraktan, ahşaptan ibaret yapılar değildir. Sinan Konstantiniyye'yi İstanbul yaptı. 'İstanbul neresidir' diyenlere 'Sinan'ın iz bıraktığı yerdir' demek doğrudur. Sanatçılarımızdan tıpkı Sinan gibi bu toprakların tarihini anlatacak eserler vermelerini bekliyoruz.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: 8 bin 585 Yabancı Terörist Savaşçı Türkiye’den sınır dışı edildi! En fazla AB uyruklulular sınır dışı edildi

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Türkiye’nin sınır içinde ve sınır ötesinde güvenliğine yönelik yürüttüğü çalışmalar neticesinde, 102 farklı uyruktan toplamda 8.585 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi. İçişleri Bakanlığınca PKK/PYD ve DEAŞ gibi terör örgütlerine katılmak üzere ülkelerinden gelen yabancı terörist savaşçıların sınır dışı edilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.2011 yılında başlayan Suriye iç savaşından günümüze kadar 102 farklı uyruktan toplamda 8.585 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi. En fazla AB uyruklulular sınır dışı edildi Sınır dışı edilen yabancı terörist savaşçıların uyruk dağılımına bakıldığında AB ülkelerine çok sayıda teröristin geri gönderildiği görüldü. Yürütülen çalışmalar kapsamında 2011 yılından bu yana ABD uyruklu 44, AB üyesi ülke uyruklu toplam 1.075 YTS sınır dışı edildi. Buna göre; 2019 yılında 12 Avrupa Birliği ülkesinden 126, 2020 yılında 8 Avrupa Birliği ülkesinden 95 YTS ülkesine geri gönderilirken bu yılın on aylık döneminde ise 8 Avrupa Birliği ülkesinden 61 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edildi. Son üç yılda ülkesine geri gönderilen yabancı terörist savaşçılardan ilk sekiz uyruk (AB üyesi ülke) Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsveç, Romanya, İngiltere oldu.

2 yıl önce

Erdoğan - Biden görüşmesi sona erdi... Türkiye ve ABD'den peş peşe açıklamalar!

G20 Liderler Zirvesi’nde ikinci ve son gün oturumları gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve kapsamında liderlerle ikili görüşmeler yapacak. Roma'da gerçekleşecek olan Erdoğan - Biden görüşmesi sona erdi. TSİ 12.19'da başlayan kritik görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erdoğan ile Biden, İtalya'nın başkenti Roma'da devam eden G-20 Liderler Zirvesi marjında görüştü. Pozitif bir atmosferde gerçekleşen görüşmede, ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı. Görüşmede iki lider, Türkiye-ABD ilişkilerini daha da güçlendirmek ve geliştirmek için müşterek irade beyanında bulundu. Bu doğrultuda ortak bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda karşılıklı atılacak adımların müzakere edildiği görüşmede, NATO ittifakı ve stratejik ortaklık zeminine vurgu yapıldı. Görüşmede, iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi. Beyaz Saray'dan yapılan ilk açıklamada ise "Yapıcı ilişkileri sürdürmek istiyoruz. Türkiye önemli bir savunma ortağı ve NATO müttefiği" ifadesine yer verilirken "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesinde iki ülke ilişkilerini güçlendirmek ve geliştirmek için ortak mekanizma kurulması konusunda mutabık kalındı." açıklaması yapıldı.  Açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden görüşmesinde, ikili ticaret hacminin artırılması yönündeki ortak perspektif doğrultusunda atılacak adımların ele alındığı bildirildi. NATO ittifakı ve stratejik ortaklık zeminine vurgu yapılan Erdoğan-Biden görüşmesinde iklim değişikliği konusunda karşılıklı atılan adımlardan duyulan memnuniyet de dile getirildi. Görüşme öncesi fotoğraf çekimi sırasında ABD'li bir gazetecinin 'Türkiye'ye F-16'ları vermeyi planlıyor musunuz?' sorusuna, ABD Başkanı Biden, 'İyi bir görüşme yapmayı planlıyoruz' yanıtını verdi. Basına kapalı görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken de hazır bulundu. Erdoğan'ın akşam saatlerinde kameraların karşısına geçmesi ve zirvedeki gelişmeleri değerlendirmesi bekleniyor. İki lider ilk yüz yüze görüşmesini Haziran ayındaki NATO zirvesinde gerçekleştirmişti. İŞTE KRİTİK BAŞLIKLAR CNN Muhabiri Büşra Arslantaş'a göre, Suriye başlığı görüşmenin ana maddelerinden birisi oldu. S-400, F-35 ve F-16 konularının da masadaki kritik başlıklar arasında olması bekleniyor. Erdoğan - Biden görüşmesi büyükelçiler krizi sonrası iki liderin yapacağı ilk yüz yüze görüşme oldu. Biden'ın bu konuyu gündeme getireceği de gelen bilgiler arasındaydı. Libya ve Afganistan'daki gelişmelerin de görüşmede konuşulmasının beklendiği belirtiliyor.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları dahilinde kürdistan diye bir yer yoktur. Asla da olmayacaktır

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta Cumhuriyet'in ilanının 98. yıl dönümünün kutlandığını belirterek, "Aziz Atatürk'ün 'En büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti daha güçlü, daha gelişmiş, daha serpilmiş vaziyette tarihi yolculuğuna devam etmektedir. Cumhuriyet üçüncü evresine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle geçerek, büyük bir atılım içine girmiştir." diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti'nin fazıl bir yönetim sistemiyle huzur, refah ve demokratik istikrar içinde geleceğe yürüyüş halinde olduğunu kaydeden Bahçeli, "Gözlerine kara perde inen siyasi ucubelerin bu gerçeği bırakın anlatmasını, algılayıp anlaması bile hayal mahsulü bir beklentidir." ifadesini kullandı. Bahçeli, 2023 yılında Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimiyle birlikte Cumhuriyet'in 100. onur yılına ulaşmış olunacağını dile getirerek, bu amaçla MHP'nin bütün imkanlarını seferber ederek, Anadolu'yu karış karış dolaşmanın, vatandaşlarla buluşmanın çabasında olduğunu anlattı. Yeni bir siyasi çalışmayla sahada olduklarını vurgulayan Bahçeli, "Halkımızla özlem gideriyoruz. Onları dinliyoruz, gelecek hedeflerimizi paylaşıyoruz, politikalarımızı anlatıyoruz, kafalarda biriken soru işaretlerine cevaplar vermeye çalışıyoruz. Türkiye'nin her köşesindeki kanaat önderlerine, sivil toplum kuruluşlarına, muhtarlarımıza, esnaflarımıza, iş adamlarımıza, çiftçilerimize elimizi uzatıp, gönlümüzü açıyoruz. 'Adım Adım 2023: İl İl Anadolu' temasıyla herkese ulaşacağız, her kapıyı çalacağız, ayak basmadık yer bırakmayacağız. Çarşıda, pazarda, bağda, bostanda, camide, cemevinde, dilde, dilekte, duada, Türkiye'nin geleceğinde birlikte olmak, birliğimizi güçlendirmek maksadıyla 2023'e kadar hiç durmayacağız." sözlerini sarf etti. MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir başka çalışmamız da bugünden itibaren şudur; tarihine sırt çevirmiş, kökünden uzaklaşmış, işgal edilmiş CHP'nin gerçek yüzünü her zeminde, her yöremizde anlatacağız. Bilhassa 24 Haziran Seçimlerinde CHP'nin en fazla oy aldığı 131 seçim bölgesinde HDP ile ittifakını, terörle mücadeleye karşı gelişini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le bağını kopartışını tek tek milletimizle, CHP'ye oy veren milli insanlarımızla paylaşacağız. Atatürk sevdalısı kardeşlerimize birer birer uğrayacağız, CHP'nin neye dönüştüğünü, şu anda nasıl bir hüviyete büründüğünü, kimlere hizmet ettiğini, kaynağından nasıl koptuğunu, 'halka hizmet Hakk'a hizmet' şiarıyla izah edeceğiz, takdiri millete bırakacağız. Bugünden itibaren yeni görevlendirmeler yapıyorum, CHP'nin gizli gündemini, ağır kusurlu siyasetini, halkımıza doğrudan aktarmak ve ifşa etmek amacıyla arkadaşlarımızı Anadolu'ya gönderiyorum. Cumhuriyet'in 100. yıl dönümünü tesadüflere bırakamayız. Azgınlaşan tehditlere dudak bükemeyiz. Kabaran tehlikeleri alttan alamayız. Yerimizde sayamayız. Bu nedenle erkenden yol almalıyız. İnanıyorum ki Trakya'dan itibaren yaktığımız mücadele ve demokrasi meşalesi, adım adım Anadolu'nun her tarafını aydınlatacak, millete güven, Türkiye muhaliflerine korku salacak." Trakya'dan itibaren yaptığımız mücadele adım adım Anadolu'nun her tarafını aydınlatacaktır. Vatandaşlarımızla konuşacağız, mutlaka anlaşacağız. Cumhur İttifakı olarak cumhuriyete sahip çıkacağız, geleceğimize sahip çıkacağız. Nerede bir vatan evladı varsa onunla kucaklaşacağız. Ülkülerimizi taşıyacağız, umutları dirilteceğiz, her yerde olacağız, Allah'ın izniyle başaracağız, 2023'te bir Türk mucizesine imza atacağız. 2023'te lider ülke Türkiye hedefini gerçekleştirecek olan Türkiye sevdalılarıyız. Fitne bariyerleri dikseler de yıkıp geçeceğiz. Alayını ezip işimize bakacağız, oyalanacak vaktimiz yoktur. Nitekim bizi durdurmaya güçleri yetmeyecektir. Türk milleti yayından çıkan ok gibi geleceğe koşmaktadır. Biz buna hazırız. Türk milletiyle bütünleşeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'ni geleceğe taşımak, milletimizin refah ve mutluluğunu her zaman en üst seviyede tutmak ihmal edemeyeceğimiz bir gayedir. Bu misyon Türkiye'yi lider ülke konumuna taşıyacaktır. Bunu başarmanın yolu kronikleşmiş ayak bağlarından öncelikle kurtulmasıdır. Ecdadımızın duaları, şehitlerimizin ruhları, yetimlerin yürek yaraları, nesillerin gelecek ümitleri bizimledir, bizim yanımızdadır. "ZULÜM, BASKI, SÖMÜRÜ, HEGEMONYA MÜCADELELERİ AYNI ZAMANDA DOĞAYI DA ZEHİRLEMİŞTİR" Yer kürenin en önemli sorunlarından birisi teknolojik sıçramadaki ivmenin ekonomiye yansımamasıdır. Uygarlık merdivenlerinden çıkıldıkça tam tersi istikamette insana saygı, maalesef hızla iniş halindedir. Zulüm, baskı, sömürü, hegemonya mücadeleleri aynı zamanda doğayı da zehirlemiştir. Çevre kirliliğinin, doğa katliamının bir numaralı failleri insan hakları konularından mangalda kül bırakmayan ülkelerden başkası değildir. Bir yanda küresel sıcaklık artarken diğer yanda buzullar erimektedir. Nehir sularının azalmasına eşlik eden, içme suyundaki azalmalar daha da vahim bir noktaya gerilemektedir. Hem vatanımızı hem de gezegenimizi düşünmek, sorunlarını dert etmek durumundayız. Çünkü bizim milliyetçiliğimiz çevre duyarlılığıyla eş anlamlıdır. İnsanlık küresel ısınmanın ağır problemleriyle muhataptır. Dünyanın sıcaklığı sistematik bir şekilde artış halindedir. Küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişikliği sonucunda milyarlarca insan salgın hastalıklarla karşı karşıyadır. Böyle giderse 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın susuzluk yaşayacağı tahmin edilmektedir. Önümüzdeki yıllarda su kaynakları üzerinden küresel cepheleşme ve hatta çatışma ihtimali oldukça fazladır. Denizlerin yükselmesinden kıyı kesimleri ciddi şekilde etkilenecektir.  Paris Anlaşması, iklim değişikliği konusunda uluslararası bir anlaşmadır. Türkiye de bu anlaşmaya imza atmıştır. Geçtiğimiz ay onay süreci tamamlanarak yürürlüğe girmiştir. Paris İklim Anlaşması küresel sıcaklık artışını da yüzde 2'yle sınırlandırmayı amaçlamaktadır. Böyle bir tablo karşısında Roma'da 30-31 Ekim'de toplanan G-20 Zirvesi'nde iklim değişikliği masaya yatırılmıştır. ERDOĞAN-BIDEN GÖRÜŞMESİ Sayın Cumhurbaşkanımız Roma'da verimli, yararlı temaslar kurmuştur. ABD Başkanı Biden ile 1 saat 10 dakikalık görüşmesi, bu görüşmede mutabık kalınması, NATO ve stratejik ortaklığa vurgu yapılması önemlidir. Bundan sonra kimin samimi kimin maskeli olduğu ortaya çıkacaktır. 2 ülke arasındaki diyalogların artırılması, sevsek de sevmesek de herkesin çıkarına uygundur. Türkiye duruşuyla anıtlaşan bir ülkedir. Bu imkan ve yetenekleri değerlendiremeyen ülkelerin sahip oldukları potansiyelleri yalnız başına bir anlam taşımayacaktır. Dünya çapında kurulan ilişkilerin gerçek güçle orantılı olacak şekilde saygı ve işbirliği üzerine bina edilmesi esas olmalıdır. Türkiye, uluslararası zirve toplantılarında şerefle ve şuurla temsil edilmekte, milli kararlılığımızdan en küçük taviz verilmemektedir. MHP bu gelişmelerden memnuniyet duymaktadır. Ülkemizdeki yabancı hayranlarının içi kan ağlasa da her şey ortadadır. Zira güneşi balçıkla sıvamak akıl karı değildir. Türkiye'yi küçük görenlerin, bizden bir şey olmaz diyenlerin ya kanında bir bozukluk ya da karakterinde bir bodurluk vardır. Roma'da başımız eğik olsaydı CHP mutlu olurdu. Cumhurbaşkanımız ile Biden arasındaki görüşmeyi hazmedemeyenler karşımızdaki manzaranın hiç de iddia edildiği gibi olmadığını savunmuştur. Bunlar ABD'nin görüşüdür, şu anki yönetimin Türkiye'ye muhabbet beslemediği de açıktır. Türkiye insan haklarına onlardan çok daha fazla saygılıdır. Kavala bildirisi hazırlayan bu ülkenin sahip olmadığı kadar bu ülkede hukuk hakimdir. Türkiye'nin ABD'nin terör örgütleriyle yakın ilişkisi hakkında üzüntü ve kaygılarını paylaşmasının ne hikmetse üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Biden'dan çok Biden'cı kesilenler, Türkiye'ye yuvalanmış Washington cephesidir, iki taraflı çalışan ajanlarıdır. BM Zirvesi'nden sonra kaynatılan dedikodu zamanı şimdi zilletin başına kaynar su olarak dökülmüştür. Başımız dik, sözümüz doğru, duruşumuz sağlamdır. Çünkü biz Türkiye'yiz. "TÜRKİYE TERÖRE KARŞI SAVUNMADA DEĞİL, TAARRUZDADIR" Terörle huzur arasında 3. bir seçenek yoktur. Bunun başka yolu ve yordamı kalmamıştır. Peş peşe aldığımız şehit haberleri hepimizi üzmektedir. Şayet biz bölücü terör örgütünün üzerine üzerine gitmezsek onlar hain planlarıyla bize gelecekler. Türkiye teröre karşı savunmada değil, taarruzdadır. Bu kanlı sayfa mutlak surette kapatılmalı, eşkıyanın fermanı yırtılıp atılmalıdır. Sınır ötesine asker göndermeyi esas alan tezkere TBMM'de görüşülerek kabul edilmiştir. Irak'ta PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin varlığını sürdürmesi, bölge barışına ve milli bekamıza doğrudan tehdit saçmaktadır. Suriye'de yuvalanan diğer terör örgütlerinin milli güvenliğimize suikast ve eylemleri artarak devam etmektedir.  CHP'NİN TEZKEREYE 'HAYIR' OYU VERMESİ CHP, HDP ile el ele tutuşarak terörle mücadelenin devamına hayır demiştir. Irak ve Suriye tezkeresi CHP ve HDP'nin istediği gibi reddedilmiş olsaydı Türk askeri geri çekilecekti. CHP tarihin yanlış yerinde durmakla kalmamış, Türkiye'nin karşısında konuşlanmıştır. Sorarım sizlere; bu olup bitenler zillet değil midir? CHP, HDP ile birlikte tezkereye hayır PKK'ya evet demiştir. Şehitlere hayır gazilere hayır, teröristlere evet demiştir. Türk askerine hayır, Türkiye karşıtlarına evet demiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hayır, hıyanete ve husumete evet demiştir. Kılıçdaroğlu artık geri dönüş yolların tümden kapanmıştır. Kılıçdaroğlu 'yabancı askerler bu tezkerede var, yabancı askerler buraya geliyor' diyor. Hiç kimsenin topraklarımızı çiğnediği falan yoktur. Bu iddia kuyruklu yalandır. Kılıçdaroğlu 'Bu yabancı askerler kim?' diye sormuş. Bu sorunun cevabını öncelikle sen vermelisin. Zira aynı mahiyetteki tezkerelere geçmişte evet diyen bir şahsiyettir.  HDP'nin dayatmasına CHP boyun eğmiştir. Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı geleneğinden gelen bir parti olduklarını söylüyor. Bugünkü CHP, Kurtuluş Savaşı döneminde olsaydı siperi kesinlikle düşman saflarında olurdu. Zavallı iyice şaşırdı, şanzımanı dağıttı, istikameti hepten şaştı. Ortağın İYİ Parti de ihanet etti mi? İhanet edenlerle yürümek fıtratında mı vardır? Tezkereye 'hayır' demekle asıl vatana ihanet eden sensin ve siyasi zihniyetindir. Avucuna düştüğün HDP, cumhuriyet bayramını bile kutlamadı. AKŞENER'İN 'KÜRDİSTAN' DİYALOĞU CHP yoğun bakımdır, CHP-HDP ikiz kardeştir. CHP bunları yapıyorken tezkereye evet demenin sancılarını yaşayan İP Başkanı 'Burası Kürdistan'dır' sözüne tek kelime dahi edememiştir. Türkiye sınırı içinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Gerekirse şehit oluruz ama üniter milli devletimizi asla parçalatmayız. Kürdistan fitnesine bedenlerimizle direnir, bozkurt gibi karşılarında dururuz. Türklük tarih içerisinde çok ağır bedeller ödenerek kazanılmış milli değerdir. Cumhurun uyanan iradesi, bunun hesabını er geç soracaktır. İhanete çanak tutanlar bedelini mutlaka ödeyecektir. Zillet ittifakını uyarmak istiyorum; Girdiğiniz yol tehlikelerle doludur. Türk milleti zillete tamam demeyecektir.

2 yıl önce

Türkiye Gençlik Birliği, İstanbul Sarayburnu'nda ABD askerinin başına çuval geçirdi

Çanakkale Boğazı’ndan geçiş yaparak dün Marmara Denizi’ne gelen ABD Donanması’na ait LCC-20 borda numaralı ’USS Mount Whitney’ adlı amfibi komuta kontrol gemisi Sarayburnu’na demirlemişti. AMERİKAN ASKERLERİNE PROTESTO Türkiye Gençlik Birliği, Twitter hesaplarından yaptıkları paylaşımda, İstanbul Sarayburnu'nda Amerikan askerlerinin başına çuval geçirdiklerini duyurdu. O anın görüntüsünü de paylaşan TGB, "Kanlı postallarıyla gelip vatan toprağımızı kirletemezler. Amerikan askeri, milyonlarca Müslümanın katilidir ve Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristlerin baş destekçisidir. ABD'nin kaos planlarına geçit yok!" notunu düştü.

1 2 ... 45 46 47 48 49 50 51 ... 188 189