18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Ermenistan, Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için özel temsilci atayacak

Unanyan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Ermenistan konusunda özel temsilci atanacağına ilişkin açıklamasını değerlendirdi. Ermenistan'ın her zaman olduğu gibi Türkiye ile ilişkileri ön koşulsuz normalleştirme sürecine hazır olduğunu vurgulayan Unanyan, bunun hükümet programında yer aldığına dikkat çekti. Unanyan, "Bu bağlamda, Türk Dışişleri Bakanı'nın ilişkilerin normalleşmesi için özel temsilci atanmasına ilişkin açıklamasını olumlu değerlendiriyoruz. Ermeni tarafının diyalog başlatmak için özel bir temsilci atayacağını teyit ediyoruz." dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin görüşmelerinde Ermenistan konusunda büyükelçilik değil özel temsilci atanacağını söylediğini anımsatarak "Azerbaycan da bunun son derece isabetli olduğunu söyledi. Biz her konuyu Azerbaycan ile koordine ediyoruz, konuşuyoruz, onlarla beraber karar veriyoruz. Ermenistan, bu son yaşananlardan ders alıp barışı, huzuru tercih ederse büyükelçilik de açılabilir. Bu konuda yine Azerbaycan ile birlikte karar veririz." değerlendirmesinde bulunmuştu.

2 yıl önce

AB'den Türkiye açıklaması: Kilit ortakla iş birliği yapmaya kararlıyız

AB'ye üye ülkelerin AB işleriyle ilgili bakanları, yılın son Genel İşler Konseyi toplantısı için Brüksel'de bir araya geldi. Bakanlar, 16 Aralık'ta düzenlenecek AB Liderler Zirvesi için hazırlık yaptı, AB'nin 2022 gündem maddelerini ele aldı ve Birliğin genişlemesiyle ilgili son durumu değerlendirdi. Toplantı sonrasında yayımlanan sonuç bildirisinde Türkiye ile ilgili değerlendirmeler de yer aldı. AB'nin Türkiye ile iş birliğine ve karşılıklı faydaya dayalı bir ilişki geliştirmeyi istediğinin hatırlatıldığı bildiride, "Türkiye, aday ülke statüsünü koruyor ve birçok ortak ilgi alanında kilit ortak olmaya devam ediyor." denildi. Bildiride, AB Konseyi'nin Doğu Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesinden duyduğu memnuniyet ifade edilirken, bunun sürdürülmesinin önemine değinildi ve AB'nin Türkiye ile ortak çıkar alanlarında aşamalı, orantılı ve tersine çevrilebilir ilişki kurmaya hazır olduğu anımsatıldı. Bildiride şu ifadelere yer verildi: "Konsey, açık ve samimi bir diyalog sürdürmeye, ortak sorunları ele almaya ve göç, halk sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel meseleler gibi ortak çıkar alanlarında iş birliği yapmaya kararlıdır." Bu alanlardan bazılarında yakın zamanda başlatılan Yüksek Düzeyli Diyaloglardan ve Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamasından duyulan memnuniyetin ifade edildiği bildiride şunlar aktarıldı: "Konsey, Türkiye'nin yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapma ve ihtiyaçlarını karşılama konusundaki süregelen önemli çabalarını takdir ediyor. Mültecilere ve ev sahibi topluluklara taahhüt edilen AB yardımları zamanında sağlanacaktır." Bildiride, AB-Türkiye göç mutabakatının sonuç vermeye devam ettiği belirtilirken, Türkiye'ye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni de kapsayacak şekilde mutabakatı eksiksiz ve ayrım gözetmeksizin uygulanmasını sağlama çağrısında bulundu. AB bildiride Maraş konusunda eleştirilerini yineledi. AB Komisyonu ve AB Dış İlişkiler Servisi, Maraş konusunda Türkiye'ye karşı atılacak adımlarla ilgili bir "seçenekler belgesi" hazırlamıştı ancak üst düzey bir AB yetkilisi, konuyla ilgili gazetecilere bilgi verirken "Hangi seçeneğe ağırlık verileceğine veya belki de hiçbirine gerek olmadığına bakanlar karar verecek. Sürecin nasıl ilerleyeceğini bakanların toplantısından sonra göreceğiz." demişti.

2 yıl önce

İspanya Dışişleri Bakanı Albares, Türkiye ile Yunanistan arasında yapıcı diyalog çağrısı yaptı

İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği (AB) ve İş birliği Bakanı Jose Manuel Albares Bueno, Türkiye ile Yunanistan arasında yapıcı bir diyalog kurulmasından ve iki ülke arasındaki sorunların Avrupa hukuku temelinde çözülmesinden yana olduklarını söyledi. Alberes, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Atina'da yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Yunanistan ve İspanya'nın AB ve NATO üyesi iki müttefik ülke olduğunu vurgulayan Alberes, "Tüm diğer AB ülkeleri gibi Yunanistan da emin olabilir ki İspanya her zaman Avrupa çerçevesinde ve ortak Avrupa kararlarına uygun hareket edecektir." dedi. Alberes, İspanya'nın Atina ile turizm, ticaret, Kovid-19 ile mücadele ve eğitim gibi konularda iş birliğine açık olduğunu ifade etti. Bakan Alberes, Türkiye ile Yunanistan arasında yapıcı bir diyalog kurulmasından ve iki ülke arasındaki sorunların Avrupa hukuku temelinde çözülmesinden yana olduklarını da kaydetti. Dendias ise derinleşen İspanya ve Türkiye ilişkilerine dikkati çekerek, AB üye ülkelerinin, "saldırgan ya da bölgesel istikrarı bozacak eylemler"de kullanılabilecek askeri ekipman ve teknoloji ihraç etmemekle yükümlü olduğunu söyleyerek, Albares'ten İspanya'nın AB çerçevesinde hareket edeceğine dair söz aldığını ileri sürdü.

2 yıl önce

ABD-Çin arasında ticaret savaşı! Türkiye, alternatif olarak öne çıkıyor

Türkiye-ABD arasındaki ticaret ilişkilerine ilişkin soruları cevaplayan Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Türkiye - ABD İş Konseyi'nin (TAİK) eski Yürütme Kurulu Üyesi Davut Ökütçü, "ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları, diğer yandan Kovid-19 salgını sebebiyle küresel tedarik zincirinde yaşanan köklü değişimler ülkemiz için büyük fırsatları beraberinde getirdi" dedi. ABD'nin, 20 trilyon dolarlık ekonomiye sahip olduğuna, resmi verilere göre ABD'nin 2.3 trilyon dolarlık ithalat yaptığına dikkat çeken Ökütçü, "Şüphesiz böyle büyük bir ekonomiden daha fazla yararlanmak, ikili ticaretimizi bugünkü seviyelerin oldukça üzerine taşımak Türk iş dünyasının ortak arzusu" diye ekledi. "ABD İLE İKİLİ TİCARET HACMİMİZDE 30 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE HIZLA YAKLAŞIYORUZ" Almanya'nın yüzde 8.2 ile Türkiye'nin ihracatında en büyük paya sahip ülke olduğunu, bu ülkeyi yüzde 6.3 ile ABD'nin izlediğini vurgulayan Ökütçü, "Özellikle Covid-19 salgını sebebiyle 2020 yılında ivme kaybeden ABD ile ticaretimizin 2021 yılında hızlı bir büyüme kaydettiğini söylemek mümkün" dedi ve şöyle açıkladı: "Bugün gelinen noktada ABD ile dış ticaretimizde ticaret fazlası vermeye başladık. Kısa süre önce yayınlanan resmi rakamlara baktığımızda 2021'in ilk 11 aylık döneminde ABD'den ithalatımız 11.7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ABD'ye ihracatımız ise 13.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. ABD ile ikili ticaret hacmimizde 30 milyar dolar seviyesine hızla yaklaşıyoruz. Kısa vadede şahsen ticaret hacmimizdeki bu yükselişin devam edeceğini ön görüyorum." "ORTA UZUN VADEDE İSE ARZUMUZ VE HEDEFİMİZ ABD İLE STA'NIN İMZALANMASIDIR" Ökütçü, "Öte yandan, orta uzun vadede ise arzumuz ve hedefimiz ABD ile serbest ticaret anlaşmasının (STA) imzalanmasıdır. İnancım o ki, dost ve müttefik ABD ile imzalanacak serbest ticaret anlaşması ticaret hacmimizi kayda değer bir şekilde artıracaktır" dedi. Sözlerini, "Potansiyelin yüksek olduğu yerlerde azla yetinmenin doğru olmadığı kanaatindeyim" diye sürdüren Ökütçü, ABD ile Çin arasında süregelen ticaret savaşının uluslararası tedarik zincirini yeni baştan şekillendirdiğini vurguladı ve ekledi: "Sadece bir yıl içinde ABD'nin Çin'den ithalatı 90 milyar dolara yakın azaldı. Bu daralmanın 2023 yılına kadar yılda 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor. ABD'nin tedarik zincirini Çin'den kaydırmasıyla Vietnam, Kamboçya, Tayvan, Meksika ve Kanada'nın yanı sıra Türkiye de alternatif bir tedarikçi olarak ön plana çıkmaya başladı. Bu noktadan hareketle, potansiyelleri de göz önünde bulundurarak ABD ile güncel ticaret rakamlarımızı ümit verici olarak değerlendiriyorum." "ELEKTRİK VE ELEKTRONİK, DİJİTAL EKOSİSTEM VE ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE OLASI İŞ BİRLİĞİ İMKÂNLARI" Ticaret için 'anlayış ve yaklaşım birliğinin' oluşturulması gerektiğini vurgulayan Ökütçü, "Bu noktada, ticaretin güncel siyasi ve askeri anlaşmazlıkların gölgesinde bırakılmaması büyük önem arz ediyor. Sorunların çözümü için ticaretin bir araç olarak kullanılabileceği kanaatindeyim. Bugün baktığımızda her iki ülkenin de siyasi ve askeri anlaşmazlıklara rağmen ticarete ve ekonomik iş birliğine önem verdiğini görüyoruz" diye açıkladı. Küresel ve bölgesel gelişmelerin doğurduğu fırsatların da değerlendirilmesinin önemine dikkat çeken Ökütçü, TAİK'in, Boston Consulting Group (BCG) ile birlikte hazırladığı 2019 ve 2020 tarihli raporlarda iki ülke arasındaki ticaretin ve ekonomik ilişkilerin geliştirilebilmesi için hangi adımların atılması gerektiğini 'kapsamlı bir şekilde' ortaya koyduğunu anımsattı ve ekledi: "TAİK'in öngörülü davranarak hazırlamış olduğu bu raporlarda; tekstil, mobilya, inşaat ve yapı malzemeleri gibi uzmanlık ve tecrübelerimizin bulunduğu sektörlerin yanı sıra üç başlık daha ön plana çıktı: Elektrik ve elektronik, dijital ekosistem ve üçüncü ülkelerde olası işbirliği imkânları. Bu alanlarda atılacak cesur adımların Türkiye'nin ABD'ye ihracatını kuvvetli bir şekilde artıracağı kanaatindeyim." "TAİK, ÖZAL'IN 'DAHA FAZLA YARDIM DEĞİL, DAHA FAZLA TİCARET İSTİYORUZ' ÇAĞRISI İLE KURULDU" TAİK'in, Türkiye'nin en eski ve büyük iş konseyi olması nedeniyle 'ciddi bir sorumluluk' üstlendiğinin altını çizen Ökütçü, "Merhum Özal'ın 'daha fazla yardım değil daha fazla ticaret istiyoruz' çağrısı ile kurulan TAİK, ilk günden beri ikili ticaretin ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi için çalışmalar yürütüyor" dedi ve bunlara örnek olarak her sene geleneksel olarak gerçekleştirilen New York'taki Türkiye Yatırım Konferansı'nı (TRICON) ve Washington DC'de gerçekleştirilen Amerikan Türk Konferansı'nı (ATC) gösterdi. Her sene iki ülkenin önde gelen iş dünyası temsilcilerinin yanı sıra devlet başkanları ve üst düzey bürokratların ağırlandığı bu etkinliklerin, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. TAİK'in New York, California, Texas, Florida, Massachusetts, Illinois ve Virginia'yı kapsayan 7 ayrı eyalet komitesinin bulunduğunu ve bu komiteler aracılığıyla ABD'de yatırımı olan Türk şirketlerinin çeşitli ihtiyaçlarının, eyaletleri merkeze alan bir yaklaşımla ele alındığını belirten Ökütçe, "Ayrıca, az önce ifade ettiğim üzere TAİK, hazırlamış olduğu sektörel raporlar aracılığıyla iki ülke arasındaki fırsatları tespit ediyor ve Türk iş dünyasını temsilen bu tespitleri hayata geçirmek için projeler üretiyor" diye ekledi.

2 yıl önce

Türkiye, Libya'ya 11 ayda 2,2 milyar dolarlık ürün ihraç etti

DEİK/Türkiye-Libya İş Konseyi yazılı açıklamasında, Türkiye'nin Libya'ya kasım ayında gerçekleştirdiği ihracat rakamlarını paylaştı. Buna göre, Türkiye, Libya'ya kasım ayında 247 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken 11 aylık toplam ihracatı 2,2 milyar dolara ulaştı. 11 ayılık dönemde ihracatta yaşanan artış geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 64 olurken, kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 87'lik artış görüldü. Libya, kasım ayında Türkiye'den en çok sırasıyla mücevher, mobilya, kâğıt ve orman ürünleri, kimyevi maddeler ve mamulleriyle hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar aldı. "Kasımda en yüksek artış gemi ve yatta ürünlerinde oldu" Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Karanfil, kasım ayında Türkiye'nin Libya'ya ihraç ettiği ürünler arasında mücevherin ilk sırada yer aldığını bildirdi. Karanfil, "Belirtilen dönemde Türkiye'den Libya'ya 36 milyon doları aşkın mücevher, 31 milyon doların üzerinde mobilya, kağıt ve orman ürünleri, 29 milyon dolardan fazla kimyevi madde ve mamulleri, 27 milyon dolar seviyesinde de hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihraç ettik. İhracattaki en büyük artış yüzde 1.468'lik artış ile gemi ve yat ürünlerinde oldu." ifadelerini kullandı. "Yatırımlarla Libya'nın kendine yeten ülke haline gelmesi sağlanmalı" Türkiye ile Libya arasında 500 yılı aşkın kadim bir dostluk bulunduğunu ve bu dostluğun ticari ilişkilere de yansıdığını belirten Karanfil, "İki ülke arasında her geçen gün artan bir ticari hacim var. Türk iş insanları olarak Libya'ya gerçekleştirdiğimiz ticaretle Libya'nın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına, halkın ferahının artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticaretle ayrıca ülke olarak Libya'ya insani görevimizi yerine getiriyoruz." açıklamasında bulundu. Karanfil, Türk iş insanlarının Libya'da atacağı yatırım adımlarının önemini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Üreten bir ülke olarak Libya'nın ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir katkımız var ancak bu katkının ihracatla değil ülkede yapılacak yatırımlarla daha istikrarlı olacağını biliyor, yatırımların ülkede gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türk iş insanlarımızın Libya'da atacağı yatırım adımlarıyla ülkenin üreten ve kendine yeten bir konuma gelmesine destek olmalıyız. Yatırımlar ayrıca ülkedeki istihdamın artırılmasına ve dünya ekonomisindeki söz sahibi konumunun güçlenmesine de etki edecek. Bu durum ayrıca iki ülke arasındaki ticari ve insani ilişkilerin güçlenmesine de yardımcı olacaktır."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Göç meselesi Türkiye'nin sınırlarında çözülmez

Bakan Soylu, Türkiye Belediyeler Birliğinde düzenlenen Türkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, dünyanın COVID-19 salgınıyla afetlerle mücadele ettiğini, ayrıca bir göç krizinin yaşandığını dile getirdi. Terör örgütlerinin Irak ve Suriye'deki devlet otoritesini ortadan kaldırdığına işaret eden Soylu, yıllarca İran'a ambargo uygulandığını belirtti. Soylu, Türkiye'nin terör ve göç konusunda verdiği mücadeleye işaret ederek bu konuda büyük gayret sarf edildiğini söyledi. Paris'in cadde ve sokaklarının, kitlesel hareketleri kolaylıkla bastırmak için planlandığını aktaran Soylu, "Sarı yelekliler eyleminde işlerine yaradı mı bilmem ama bir insan ve toplum prototipi belirlendi, buna göre de bir şehir çizildi." diye konuştu. "Gaddar insan üretti" Farabi'nin insan ve şehir arasındaki ilişkiyi "Erdemli şehirlerin, erdemli insanlar oluşturacağı" şeklinde tarif ettiğine değinen Soylu, şöyle devam etti: "Bir tarafta caddenin iki tarafı toplarla ve askerlerle kapatılarak halk hareketleri bastırılsın diye tasarlanmış Paris, diğer yanda erdemli insan arayışında olan medeniyet ve onun şehirleri. Batı'nın şehirleri zengin insanlar, lüks bir yaşam üretti ama batının şehirleri göçmenleri karda kışta sınır kapısında bekleten, Ege'de göçmen botlarını ölüme iten, hatta kurşunlayarak batıran, kendi sınırlarında bütün ülkeyi harekete geçiren bir endişeyle kavrulan gaddar insan üretti." Bazı belediyelere yapılan görevlendirmeleri hatırlatan Soylu, kadim şehirlerin, kadim medeniyet birikiminin üstündeki örtüyü kaldırmaya çalıştıklarını vurguladı. Süleyman Soylu, etrafındaki coğrafyaya elini uzatan Türkiye'nin, mağdur ve mazlum millete en çok yardımda bulunan birinci ülke olduğunu bildirdi. Türk milletinin, Batı'nın sömürgeci model tarzını ortaya koyan bir millet olmadığına dikkati çeken Soylu, Azez'de ve Cerablus'ta sanayi sitelerinin kurulduğunu, İdlib'de çadırlara sığınanlara el uzatıldığını belirtti. Türkiye'nin ne yaptığını ne adım attığını bildiğini ifade eden Soylu, Türkiye'nin kendisinden daha fazla zenginlere sorumluluğun nasıl yerine getirildiğini gösterdiğini aktardı. Rakka'daki DEAŞ'lıların Afganistan'ın bir bölgesine gönderildiğini dile getiren Soylu, "Kimse Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinin tesadüfi bir iş olduğunu düşünmesin, bunu PKK/PYD ilişkisiyle orada yaptığıyla DEAŞ'lıları oraya transfer etmesiyle birlikte gerçekleştirilen bir iş bağlamından çıkarmasın." ifadelerini kullandı. Büyük bir projeyle karşı karşıya kalındığının, Türkiye'nin bugüne kadar yakayı ele vermediğinin altını çizen Soylu, "İstanbul'un huzuru Moskova'dan başlar. 21. yüzyılın yeni paradigması budur. Moskova'nın huzuru Berlin'den, Bağdat'tan, Şam'dan başlar. Berlin'in huzuru Tahran'dan başlar. Eğer 21. yüzyıl kendi güvenlik meselesini böyle okuyamazsa bugün kaldığımız gibi Batı'nın acizliğiyle karşı karşıya kalırız." değerlendirmesinde bulundu. "Göç meselesi Türkiye'nin sınırlarında çözülmez" Soylu, dünyada küresel problemler bulunduğunu, küresel çatı örgütlerin bu problemlere yönelik herhangi bir rehberlik yapabilme kabiliyetine, kapasitesine, iradesine sahip olmadığını, ülkelerin kendi yerel çözümleriyle karşı karşıya bırakıldığını anlattı. İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti: "Dünyadaki göç meselesini sadece Türkiye ile Yunanistan sınırı veya Türkiye ile İran sınırı arasına sıkıştırmak acizliktir. Batı, bu meseleden kurtulmak için bunu yapmaktadır. Hiçbir çözüm önerisi söz konusu değildir. Göç meselesi Afganistan'da, Suriye'de, kuzey Halep'te, Pakistan'da, Bangladeş'te, Arakan'da çözülür. Göç meselesi Orta Asya'da çözülür. Göç meselesi Türkiye'nin sınırlarında çözülmez. Eğer Türkiye'nin sınırlarında bunu çözmeye çalışan varsa, Batı bunu yapmaya çalışıyor, bunu bizim üzerimize yüklemeye çalışıyor. Bu 'mış' gibi davranmaktır." Cuma günü Macaristan'a gideceğini bildiren Soylu, Türk polisinin Macaristan sınırlarında görev yapmasına ilişkin anlaşmanın imzalanacağını belirtti. Türkiye'de yapılanları anlatan Soylu, Türkiye'nin büyük devrimlere imza attığını aktardı. Coğrafyanın, birçok ülkenin Türkiye'ye güvendiğini, inandığını ifade eden Soylu, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe ise yerel yönetimlerin demokrasinin mektebi kabul edildiğini söyledi. Karatepe, Türkiye'deki belediyelerin salgın döneminde dünyanın en iyi belediyeleri arasında yer aldığını belirtti. Türkiye Belediye Başkanları Birliği Genel Başkanı Hüseyin Erer, birliğin 7 Ocak 2012'de kurulduğunu söyledi. Birlikte, 1835 üye bulunduğunu hatırlatan Erer, 50 ilde temsilcilikler oluşturulduğunu dile getirdi. Görevi sonra eren ve emekli olan belediye başkanlarının özlük haklarının iyileştirilmesini talep eden Erer, belediye başkanlarının yaşadığı sorunları aktardı.

2 yıl önce

Fransız AFP'den Türkiye ile ilgili skandal harita

Paris merkezli AFP haber ajansı, dünya genelinde Türkiye'nin SİHA'larına olan ilgiyi gündeme getirdi. Kazakistan'dan Angola'ya, Polonya'dan Fas'a kadar birçok ülkenin SİHA'ları kullandığı, satın aldığı veya bunlara ilgi gösterdiği belirtildi. FRANSIZ AJANSIN TEPKİ ÇEKEN TÜRKİYE HARİTASI SİHA'lara ilişkin söz konusu ülkelere bir harita üzerinde yer verilirken, skandal ayrıntı dikkatlerden kaçmadı. AVRUPA YAKASI İLE TRAKYA BÖLGESİNİ ÇIKARDILAR "Türk SİHA'larına talep" başlıklı haritada, "İstanbul'un Avrupa Yakası ile Trakya bölgesi, Türkiye'ye ait değilmiş gibi" gösterildi. Harita üzerinden yapılmaya çalışılan algı operayonu, yoğun tepkilere neden oldu.

2 yıl önce

Libya'dan petrol ve doğal gaz açıklaması: Türkiye faaliyet göstersin

Altunyıldız, görüşmede, Türkiye Libya parlamentoları ve kurumları arasındaki ilişkilerin kapsamlı iş birlikleriyle güçlenerek devam edeceğine inandığını söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirten Altunyıldız, 1951'de bağımsızlığını kazanan Libya Devleti'ni ilk tanıyan devletlerden birinin de Türkiye olduğunu anımsattı. Libya bağımsızlığını kazanmasının ardından iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerinin de hızlıca tesis edildiğini, Libya'daki ilk Türk Büyükelçisi Celal Karasapan'ın 4 Eylül 1953'te göreve başladığını aktaran Altunyıldız, şunları kaydetti: "Batısı, doğusu, güneyi, kuzeyi fark etmeden Libya'nın tüm bölgelerini muhabbetle kucakladık ve kucaklamaya devam edeceğiz. Dostluğumuzun ve kardeşliğimizin yüzyıllar öncesine dayandığı Libyalı kardeşlerimizin haklarını muhafaza etmek, ihtiyaç duydukları her an onların yanında olmak önceliklerimiz arasında. Hiç şüphe yok ki devletler arasında zaman zaman görüş farklılıkları olabilir. Bizlere düşen, söz konusu görüş farklılıklarını kapsayıcı bir diyalog ortamını tesis ederek gidermek. Uzun dönemler boyunca tesis ettiğimiz sıcak yaklaşımın önümüzdeki dönemde de ticari ve ekonomik ilişkilerimize olumlu yansıyacağına şüphem yok." Altunyıldız, Libya Devleti ve Libya halkı ne zaman ihtiyaç duyarsa dost ve kardeş ülkesi Türkiye'yi yanında bulacağını belirtti. Libya Enerji ve Doğal Kaynaklar Komitesi Başkanı İsa Muhammed El Aribi ise Türkiye gibi büyük bir Müslüman ülkenin desteğine her zaman ihtiyaç duyduklarını söyledi. Türkiye'nin zor şartlarda Libya'nın yanında olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Aribi, "Türkiye'nin devrim sürecindeki desteğini unutmamız mümkün değildir. Özellikle de Bingazi'den başlayan bu devrim hareketi içerisinde Türkiye yanımızda yer almıştı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Bingazi'yi ziyaret ederek devrimcilere olan desteğini göstermiştir." dedi. Aribi, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve elektrik enerjileri alanında bölgelerinde faaliyet göstermesini arzuladıklarını belirtti.

1 2 ... 57 58 59 60 61 62 63 ... 188 189