18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

İşte Türk Tabipleri Birliği (TTB) - PKK ilişkisi

Adıyaman'da, 2017 yılında terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen terörist Volkan Bora'nın cep telefonu incelemesinde Türkiye'nin gündemini değiştirecek fotoğraflar yer alıyordu. Fotoğrafların ortaya çıkmasının hemen ardından ise HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında fezleke hazırlandı. Güzel hakkında yasal süreç devam ederken, SuperHaber yazarı Ceyhun Bozkurt, HDP'li vekilin doktor kimliğine ve Türk Tabipleri Birliği ile ilişkisine dikkat çekti. Konuyla ilgili araştırmasını derinleştiren Bozkurt, TTB-HDP-PKK hattında nasıl bir tezgah kurulduğunu bugün okurları ile şu çarpıcı bilgileri paylaştı; SEMRA GÜZEL YALNIZ DEĞİL -2 - SAĞLIKÇI MI ÖRGÜT YANDAŞI MI? HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in, PKK’lı terörist Volkan Bora ile olan ilişkisi ve örgüt hiyerarşisi içinde olmadan yapmasının mümkün olmadığı ziyaretleri yapmasıyla ilgili dosyamızı açtıktan sonra HDP’nin içindeki sağlıkçı ekibin yaptıklarıyla ilgili de dosyalara ulaşmaya başladık. Semra Güzel’in de içinde bulunduğu sağlıkçı bir ekibin, örgütsel faaliyetlerle ilgili olduğu iddia edilen çalışmaları, insanın adeta kanını donduracak cinsten. Semra Güzel’in Türk Tabipleri Birliği’nin Diyarbakır Şube Eşbaşkanlığı (ki eşbaşkanlık diye de bir şey icat ettiler) yaptığı dönemdeki faaliyetleri incelerken adeta bir “Sağlıkçı ağ” ile karşılaştık. Önce Semra Güzel’in bağlantılarını açalım… 4 Temmuz 2018 tarihli Yeni Şafak gazetesinde “Doktor Bu Ne?” başlıklı bir haber yayımlandı. Semra Güzel’in milletvekili seçilmesinin ardından yayımlanan haberde, Güzel ile ilgili şu bilgiler paylaşıldı: “Gecikmeli mezun olduğu Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciyken, 'okulda yürüttüğü yasadışı faaliyetler nedeniyle' uzaklaştırma cezası alan Güzel, mezun olmasının ardından görev yaptığı hastanelerde doktorluk dışında başka işlerle de meşgul oldu. Mardin Çocuk Hastanesi, Nusaybin Devlet Hastanesi ve Diyarbakır Eğitim-Araştırma Hastanesi'nde çalıştığı dönemde Doktor Güzel, PKK'nın hendek terörünü savunuyor ve TSK operasyonlarıyla öldürülen teröristleri koruma altına alıyordu. O dönem terör örgütünü meşrulaştırma ve yurt dışında kamuoyu oluşturma amacıyla PKK'ya destek için imza toplayan doktorların başını da yine Güzel çekiyordu. Bir dönem Diyarbakır Tabip Odası'nda da eşbaşkanlık yapan Güzel, PKK bağlantılarından ötürü KHK kapsamında görevinden ihraç edildi.” Anlaşılıyor ki, örgütsel faaliyetleri ile ilgili daha o zamandan ciddi bir veri oluşmuş. Hani diyorlar ya, 5 yıldır neden Semra Güzel ile ilgili çalışma yapılmıyor. Gazeteciler gerekli bilgilere ulaşmış ve bazı bilgileri paylaşmış. *** İlerleyen satırlarda geri dönmek üzere buraya bir virgül koyup devam edelim. Gelelim Güzel üzerinden yaptığımız araştırmanın neden sağlıkçılar boyutuna kaydığına… Araştırmamızın çıkış noktasını da söyleyelim de, gazetecilik bilgisi olmayanlar gazetecilerin nasıl bilgiye ulaştığını öğrensinler. "Koçero Meleti" kod adlı terörist Volkan Bora’nın, etkisiz hale getirildiği operasyondan sonra yapılan arama tarama faaliyetlerinde bir telefon defterine ulaşılması bilgisini dünkü yazımda aktarmıştım. O telefon defterinin birinci sırasında Semra Güzel’in telefonu yazıyordu. Diğerleri bizim değil güvenlik birimlerinin konusu olduğu için yazmaya gerek yok. Ancak üçüncü sırada bir numara daha vardı. Bir başka sağlıkçı (Ebe-Hemşire): S.R.Ç. Merak işte, o S.R.Ç.’yi de araştırmak istedim. Hani diyorum ya, ipin ucunu yakaladıkça devamı gelmeye başladı. Alt alta dizelim: - Bu S.R.Ç., Semra Güzel’in çok eski arkadaşı. - KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası üyesi. - Ve KHK ile ihraç edilmiş. Peki neden bir anda gündemimize geldi bu S.R.Ç. Meğer örgüte yardımdan yargılanıyormuş. Yargılaması Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi 2021/68 esas dosyasında devam ediyor. Biraz araştırmayla dava dosyasındaki iddianamesine ulaştım. Bakın S.R.Ç. hakkında hazırlanan 24 Aralık 2020 tarihli iddianamede neler yazıyor: “Adıyaman İl Jandarma Komutanlığınca icra edilen (2018-497) operasyon faaliyetinde; Adıyaman İli Merkez İlçesi Akçalı Köyü Huma Deresi (koordinat numaralı yazılı-CB) koordinatlarında yapılan tarama faaliyeti esnasında BTÖ mensuplarınca kullanıldığı değerlendirilen demoda; (1) adet mavi bidon içerisinde silah, dizüstü bilgisayar, çok sayıda ilaç ve yaşam malzemeleri ele geçirilmiştir. Bahse konu depoda ele geçirilen ilaçların kim ya da kimler tarafından yazıldığı ya da kim adına yazıldığı araştırmasında bahse konu ilaçların doktor A.E. (TCKN: xxxxxxxxxxx) tarafından yazıldığı tespit edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma kapsamında; 13.05.2019 tarihinde PKK/KCK Silahlı Terör Örgütüne yardım yataklık yapmak şüphesiyle gözaltına alınan Doktor A.E. (TCKN: xxxxxxxxxxx) ifadesinde Şanlıurfa İli xxxxxxx İlçesi 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde çalıştığı, 2016 yılı içerisinde 675 sayılı KHK ile PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı dernek/sendikalara üye olmak suçundan meslekten ihraç edilen S.R.Ç., (TCKN: xxxxxxxxxxx M. Ve E. Kızı 01.05.1986 Derik D.lu) isimli ebe/hemşire tarafından bahse konu ilaçların Sağlık Ocağından alınarak PKK/KCK terör örgütüne verilmiş olabileceği beyanında bulunulmuştur.” İddia çok acayip değil mi? Elbette süreçte S.R.Ç.’nin de ifadesi alınmış. S.R.Ç. hakkındaki iddiaları reddetmiş. Volkan Bora’yı ve Semra Güzel’i tanıdığını itiraf eden S.R.Ç. , Güzel’in hem uzaktan akrabası olduğunu hem de hemşehrisi olduğunu da belirtmiş. İddianamede S.R.Ç.’nin ikametinde yapılan aramalarda Volkan Bora isimli PKK/KCK terör örgütü militanıyla çekilmiş fotoğraflar da bulunmuş. Bunu da bir kenara yazalım ve gelelim birkaç gündür ipucunu aktardığımız olaya… *** PKK’lı terörist Volkan Bora’nın diğer teröristlerle beraber etkisiz hale getirildiği 29 Nisan 2017 tarihli operasyonda yaralı kurtulan bir terörist vardı. "Bezar" kod adlı Abuzer Arıca isimli terörist, yaralı olarak örgüte müzahir kişilerin olduğu bir bölgeye kaçtı. Tam burada bir iddianamede yer alan bilgileri aktaralım: “Kıbrısi (K) K.Y. isimli şahsın 23/08/2021 tarihli Ek Şüpheli ifadesinde; ‘2017 yılı ortalarında birgün benim de yukarıda bahsettiğim kahvede oturduğum sırada Behçet Yıldırım da orada kağıt oynuyordu. Ben Behçet Yıldırım’ı görünce yanına gittim. Yanında birkaç kişi daha bulunuyordu. Bu sırada KHK ile öğretmenlikten ihraç ‘Hamık’ lakaplı E.K. isimli şahıs Behçet Yıldırım’a ‘hastamız nasıl’ diye sordu. Behçet Yıldırım ise ‘durumu iyiye gidiyor, takip ediyoruz’ dedi. Bu konuşmadan sonra ben ‘Hamık’ lakaplı E.K.’a kahvehanenin dışına sigara içmeye çıktığımız sırada ‘Hayırdır hasta kim?’ diye sordum. O da bana hastanın son çatışmada yaralanan Bezar (K) Abuzer ARICA isimli şahıs olduğunu söyledi. E. bana ‘Behçet YILDIRIM Abuzer ARICA’nın yanına gidiyor, onunla görüşüyor, kendisi de doktor zaten’ şeklindeki beyanı ile ilgili olarak, beyanda geçen Bezar (K) Abuzer Arıca isimli PKK/KCK terör örgütü mensubunun Adıyaman kırsalında faaliyet gösteren ve sorumlu seviyede olan örgüt mensubu olduğunu Bezar (K) Abuzer ARICA isimli örgüt mensubunun 29.04.2017 tarihinde Adıyaman İl Merkez Yazıbaşı Köyü Tamak Tepe Mevkiinde hava destekli düzenlenen operasyonda yaralı olarak kaçtığı beraberindeki (4) örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği, örgüt mensubunun yaralanması sonrasında Behçet Yıldırım’ın bölgedeki işbirlikçiler ile irtibata geçerek Bezar (K) Abuzer ARICA isimli örgüt mensubu ile irtibat kurduğu ve örgüt mensubunun tedavi ettiği değerlendirilmekle; şüphelinin, örgüt mensuplarının öldürüldüğü bölgede 03.05.2017 günü akşam 21:00 sıralarında baz verdiği, bu baz vermenin olay tarihinden 4 gün sonra hava karardıktan sonra gerçekleştiği, bunun köy ziyareti ya da seçim çalışması kapsamında düşünülemeyeceği, hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki şüphelinin alınan beyanında Abuzer ARICA’nın babasının çatışmanın ertesi gününde Malatya ilindeki bir ziyarette şüpheliye oğlunun durumunu sorduğu, şüphelinin çatışmadan haberdar olduğu ve tanık beyanını destekler mahiyette olduğu, kaldı ki şüphelinin dijital incelemelerinde bu harekatta öldürülen Volkan BORA ve Fırat BERKPINAR’ın PKK/KCK Terör Örgütü mensubunun fotoğraflarının çıktığı…” Bilgilere bakın… Behçet Yıldırım, o tarihlerde HDP Adıyaman Milletvekili. Mesleği doktor. Bu bölümün özeti şöyle: - Çatışmada yaralanan terör örgütünün elebaşı pozisyonundaki militanı "Bezar" kod adlı Abuzer Arıca kaçıyor, - Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, bu yaralı teröristi buluyor ve teröristin tedavisinde bulunuyor veya tedavi süreciyle ilgileniyor. Behçet Yıldırım’ın Diyarbakır 8 Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davasındaki dosyada yer alan iddianamede, Yıldırım’ın Abuzer Arıca isimli teröristle yollarının kesişmesinin öncesine dayandığını gösteriyor. M.A. isimli şüpheli şahsın soruşturma kapsamında 28 Ağustos 2021 tarihli ifadesinde Abuzer Arıca’nın, 2015 seçimlerinde Behçet Yıldırım ile birlikte İmam Tümen’in milletvekili adayı olacağını HDP’ye adeta “tebliğ” ettiğini, hatta Behçet Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu siyasetçilerin(!) Adıyaman kırsalında konuyla ilgili Abuzer Arıca isimli teröristle toplantı yaptığını da iddia etmiş. Aynı iddiayı, yani terör elebaşı ile Behçet Yıldırım’ın aralarında bulunduğu grubun buluşmasını N.Ç. isimli şüpheli sahıs da 7 Eylül 2021 tarihli ifadesinde aktarmış. C.Ç de 16 Eylül 2021 tarihli şüpheli ifadesinde, "Zerdeşt" Kod adlı Kemal Bal isimli terör örgütü mensubunun kendisine “Behçet Yıldırım’a oy verin, örgütün adayıdır dediğini, Behçet Yıldırım’ın köye her gidişinde özel olarak Kemal Bal’ın evine gidip görüştüğünü” aktarmış. İddialar yenilir yutulur gibi değil. Daha da detaylandıracağız. Ama şu bilgiyi de ekleyelim: Behçet Yıldırım’ın gözaltına alınması sonrasında yapılan aramada Yıldırım’ın telefonunda Volkan Bora’nın fotoğrafları bulunmuş. Şimdilik Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım’ın dava dosyasında yer alan bazı fotolarını da paylaşalım: Görselllllllll Şimdi alt alta sıralayalım: - HDP Diyarbakır Semra Güzel, Doktor. Türk Tabipleri Birliği’nin Diyarbakır Şube Eşbaşkanlığı yapmış. Bu süreçte, Türk ordusunun ve polisinin yaptığı çok sayıda operasyona karşı durmuş. - S.R.Ç. ebe-hemşire. KESK’e bağlı SES üyesi. Devam eden davasındaki iddianamede yer alan iddialara göre, sahte reçeteler düzenleyip terör örgütü PKK/KCK’ya ilaç temini yapmış. Terörist Volkan Bora ile fotoğrafları var. - Dönemin HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım da, Semra Güzel gibi doktor. TTB’ye bağlı Adıyaman Tabip Odası’nda iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapmış. İddialara göre, bir teröristin tedavisini yapmış, terör örgütüyle içli dışlı ve şüpheli ifadelerine göre terör örgütünün HDP içindeki adayı. Sağlık örgütlenmeleri içinde bir PKK yapılanmasını yıllardır biliyorduk. Özellikle son dönemlerde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin çalışmaları ve Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı mücadelesine karşı çıkışları malum. Ağabeyi Ceyhan Mumcu’nun Uğur Mumcu suikastındaki gerçeklerin ortaya çıkmasını yavaşlatmakla ve Ergenekon kumpasında rolü olmakla suçladığı Şebnem Korur Fincancı’nın bir dönem PKK terör örgütünün yayın organına destek amaçlı Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı da biliniyor. Zaten bu yayın organıyla içli dışlı. TTB Merkez Konsey Üyesi Uzm. Dr. Halis Yerlikaya’nın PKK terör örgütünün Avrupa’daki uzantılarının düzenlediği konferansa katılımı da büyük tepki çekmişti. Şimdi bu bilgilerle ortaya çıkan yapboz da, insan “sağlığımız, hatta her şeyden önemlisi güvenlik güçlerimizin sağlığı kimlere emanet” diye kaygılanmamıza neden oluyor.

2 yıl önce

Teröristlere ilaç götüren hemşire ile HDP'li Semra Güzel akraba çıktı

HDP'li Milletvekili Semra Güzel ile PKK'lı terörist Volkan Bora'nın Kuzey Irak'ta ki terör kamplarında çekilmiş fotoğrafları siyasetteki gündemini korurken, yeni kişiler ve yeni bağlantılar ortaya çıktı. Semra Güzel ile fotoğrafı bulunan Volkan Bora'ya ilaç temin ettiği iddia edilen hemşire Süreyya R.Ç.'nin Üniversiteden arkadaş oldukları ve Semra Güzel'in akrabası olduğu ortaya çıktı. 29 Nisan 2017 yılında Adıyaman'ın Akçalı kısalında 4 teröristin ölü olarak ele geçirildiği hava destekli operasyon sonrasında bölgede yapılan çalışmada terör örgütü mensuplarına ait sığınak bulundu. Bu sığınakta ele geçirilen bidonlarda içerisinde silah, dizüstü bilgisayar, çok sayıda yaşam malzemesi ve ilaç bulundu. NOT DEFTERİNDEN ÇIKTI İlaçların kimin tarafından temin edildiği yönünde yapılan araştırmada "Melati Zülfikar" kod adlı terörist Volkan Bora'nın not defterinde, Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde Aile Sağlığı Merkezinde çalışan Süreyya R. Ç.'nin cep telefonu numarasının yazılı olduğu not, ayrıca terörist Volkan Bora ile Hemşire Süreyya R.Ç.'nin birlikte çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı. Araştırmada HDP Milletvekili Semra Güzel, Terörist Volkan Bora ve Hemşire Süreyya R.Ç.'nin Harran Üniversitesi'nden arkadaş oldukları belirlendi. PKK/KCK terör örgütü ile bağlantılı derneklere üye olmak suçundan 2016 yılında KHK ile meslekten ihraç edilen Süreyya R.Ç. hakkında, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Terörizmin Finansmanı' kapsamında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Süreyya R.Ç., ifadesinde öldürülen terörist Volkan Bora'yı 10 yıldan beri tanıdığını ve fotoğrafların Mardin'de çekildiğini söyledi. Süreyya R.Ç., terörist Volkan Bora'ya ilaç götürmediğini, ele geçirilen ilaçlardan haberdar olmadığını belirterek, "Bu ilaç çalışmış olduğu ASM'den reçete edilip ne şekilde Volkan Bora'ya ulaştırılmış herhangi bir bilgim yoktur" şeklinde suçlamayı reddetti. Semra Güzel ile akraba olduğunu ve PKK'nın terör örgütü olup olmadığı yönünde fikri olmadığını söyleyen Süreyya R.Ç., "Semra Güzel hem uzaktan akrabam hem de hemşerimdir" dedi. Cumhuriyet Başsavcılığı, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine dava dosyasını sundu. Mahkeme, yetkisizlik vererek dosyayı Şanlıurfa'ya gönderdi. Dava dosyası Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

2 yıl önce

Enes Kara’nın babası Mehmet Kara: “Evladımı ölüme cemaat değil, ateizm sürükledi”

Enes Kara’nın babası Mehmet Kara, bazı medya kuruluşlarının intihar eden 20 yaşındaki evladı üzerinden yürüttükleri İslam düşmanlığına tepki göstererek, “Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu” dedi. Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes, bir binanın 7. katından atlayarak intihar etti. Enes Kara’nın intiharı Türkiye’nin gündemine yerleşirken; yaşanan münferit bir olay üzerinden malum çevreler yine İslam dinini hedef aldı. İSLAM KARŞITLARINA TEPKİ GÖSTERDİ Akit’e konuşan Enes’in babası Mehmet Kara, evladının ölümü üzerinden yürütülen cemaat ve tarikat düşmanlığına tepki gösterdi. “Ben 28 yıldır Risale-i Nur okuyorum” diyen acılı baba, şunları dile getirdi: “Çevremde hiç böyle bir olay görmedim. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin kitaplarında intihara teşvik edici, insanı hayattan soğutan, yaşama şevkini kıran tek bir cümleyle karşılaşamazsınız. Biz bu tefsir kitaplarından ‘her şeyi güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır’ sözü ile hayatı güzel yaşamayı öğrendik.” Enes’i manevi boşluğa sürükleyenlerin cemaat değil, ateist arkadaşları ve çevresi olduğunu belirten Mehmet Kara, “Çocuğumun iman zayıflığını fark ediyordum ama ateist olduğunu çektiği video ile öğrendim. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu” ifadelerini kullandı. “NAMAZI TAVSİYE ETMEK BASKI DEĞİLDİR” Her Müslüman anne-baba gibi Enes’e İslam’ı öğretmek istediklerini vurgulayan Mehmet Kara, şöyle devam etti: “Ben çocuğumun 20 yaşına kadar her türlü ihtiyacını karşılayarak ona hizmet ettim. Hiçbir zaman baskıcı olmadık ama tavsiyelerimiz oldu. Ona namaz kılmasını tavsiye etmek bir baskı değildir. Bir Müslüman çocuğunun her iki alemde de mutlu olmasını ister. Hem dünyada iyi bir mesleği olsun, rahat yaşasın, hem ahiretini kazansın istemiştik.” “Benim cemaatten hiçbir şikayetim yok” diyen acılı baba, şunları kaydetti: “Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı. İslamiyeti kalben kabul etseydi, zaten bizim dinimiz intiharı yasaklamıştır. Çocuğum maalesef bunu kalben kabul etmemiş. Ateist arkadaşlarından etkilenmiş. Telefon bağımlılığı da vardı. Bu, şu anda maalesef bütün gençlerin sorunu.” “SÖYLENENLER ACIMIZI İKİYE KATLIYOR” Tarikat ve cemaat düşmanı medya kuruluşları ile kişilerin, Enes hakkında yazıp-çizdiklerine de değinen Mehmet Kara, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz şu anda evladımızın acısını yaşıyoruz. Bazı medya kuruluşlarının yazıp çizdikleri de acımızı ikiye katlıyor. Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti.”

2 yıl önce

Avrupa’nın en büyük kağıt fabrikası açıldı... Erdoğan: Türk ekonomisine güvenen herkese sahip çıkıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Batı Kipaş Kağıt Fabrikası Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışta "Türk ekonomisine güvenen herkese sahip çıkıyoruz" dedi.

2 yıl önce

Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK yayın organında TURKOVAC’ı kötüledi!: "Aşı milliyetçiliği yapamayız"

Türkiye, Türkovac ile koronavirüs aşısı üreten dokuz ülkeden biri oldu. Ancak salgının başından beri koronavirüsle mücadeleyi sekteye uğratmak için seri yalanlara başvuran Türk Tabipleri Birliği, yerli aşının üretimi sonrası Turkovac’ı hedefine aldı. Geçmişte ‘neden kendi aşımız yok’ diyen TTB, bugün yerli aşıyı itibarsızlaştırma propagandasına başladı. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var” ifadelerini kullanmıştı. Salgının ilk dönemlerinde ise Türkiye, Çin ile aşı görüşmeleri yaparken, ‘aşı yok’ diye propaganda yapan TTB, aşı tedarik edildiğinde ise ‘Faz-3 çalışmasında az denek kullanılmış’ diyerek vatandaşı tereddütte bırakmaya çalışmıştı. PKK YAYIN ORGANINA KONUŞTU Alman medyasının da yerli aşıyı kötülemek için referans gösterdiği TTB yönetimi şimdi de PKK'nın sözde gazetesi Yeni Özgür Politika'da Türkovac'ı kötüledi. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, terör bağlantılarıyla gündemden düşmeyen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK paçavrasına "Aşı milliyetçiliği yapamayız" dedi. TERÖR DOSYASI KABARIK Meslek örgütü gibi davranmak yerine terör örgütlerinin ve teröristlerin sözcülüğüne soyunan Türk Tabipleri Birliği, sık sık terör örgütü PKK ile anılıyor. Yönetimindeki isimlerin birçoğu, terör bağlantılarıyla dikkat çekiyor. Tabipler Birliği, bugüne kadar; PKK’ya yönelik operasyonlara karşı çıktı. YPG’nin sözde eş başkanına ‘barış ödülü’ verdi. Bölücü terör örgütünün hiçbir eylemini ‘terör’ olarak nitelendirmedi ve kınamadı. Türkiye’nin sivilleri öldürdüğünü söyleyip yargılanması çağrısında bulundu.

2 yıl önce

Emekli ve memur maaşlarına zam ve ek ödeme hesaba yatıyor: Tarih belli oldu

Emekli ve memur zamlarıyla ilgili son dakika açıklaması. Milyonlarca memur, SSK, Bağ-Kur emeklisinin aylığıyla birlikte ek ödemesi de yükseldi. Zam ve ek iyileştirmeler bu ay aylıklara yansıtılacak. Mevcut aylığı 4016 lira olan emeklinin Ocak'ta zamlı aylığı 5259 lira, 210 liralık ek ödeme ile birlikte eline geçecek toplam aylık 5470 liraya çıkacak. Emekli aylığı 4321 lira olan 172 lira, 4748 lira olan 189 lira, 5583 lira olan 223 lira, 6155 lira olan 246 lira ek ödeme alacak. AYLIĞIN YÜZDE 4'Ü EK ÖDEME Emekli aylıklarının yüzde 4'ü ek ödeme adı altında tüm emeklilerin hesaplarına her ay yatırılıyor. Ocak ve Temmuz olmak üzere yılda iki defa emekli aylıkları zamlandıkça alınacak ek ödeme tutarları da artıyor. Bu ek ödemeler 2006 öncesinde yürürlükte vergi iadelerinin karşılığı olarak emeklilere veriliyor. Vergi iadesi yerine emeklilere çıplak maaşın yüzde 4'ü kadar ek ödeme yapılıyor. 4121 LİRA ALANA 164 LİRA Örneğin, geçen yıl Temmuz ayında 3147 lira alan Ahmet Bey'in aylığı Ocak zammıyla birlikte 974 lira artarak 4121 liraya çıktı. Bu yıl için 164 liraya çıkan ek ödemeyle Ahmet Bey'in hesabına 4186 lira yatacak. Emekli aylığı geçen yıl 4509 lira olan Ayşe Hanım'ın aylığı bu yıl 1395 lira artışla Ocak ayında 5904 lira olurken alacağı ek ödeme de 236 liraya çıktı. Ayşe Hanım'ın alacağı aylık 6140 liraya ulaşacak. Geçen yıl 1990 lira aylık alan emekli bu yıl 2500 lira alırken ek ödemesiyle birlikte eline geçen tutar 2600 lira olacak. OCAK'TA DİLEKÇE VEREN DE YARARLANACAK SSK emekli maaşları 17-26 Ocak, memur emekli maaşları 15 Ocak ve Bağ-Kur emekli maaşları ise 25-28 Ocak tarihlerinde hesaplara yatacak. Memur emeklileri yüzde 2.5'luk farkı ise yasal düzenleme gelecek hafta Meclis'ten geçeceği için gelecek ay alacak. Ocak ayının ilk haftası emeklilik dilekçesini veren de yapılan zamlardan yararlanacak. Emekli aylığı hesaplanırken 2021 tüketici enflasyonu ile büyüme oranının yüzde 30'u üzerinden hesap yapılıyor. Buna göre ortalama aylık prim matrahı belirleniyor ve aylık hesaplanıyor. Hesaplanan bu aylığa da 2022 Ocak zam oranı ekleniyor. Emeklilik dilekçesi verenin aylığına Ocak ayındaki emekli zam oranı yansıtılacak. EŞTEN, BABADAN AYLIK ALANLAR Eşinden dolayı maaş alan SSK ve Bağ-Kur'lular yüzde 25.5, Emekli Sandığı'ndakiler yüzde 30.95 zam alacak. Alt sınır aylığındaki 2 bin 500 lira sınırı ise dosya bazında uygulanacak. Ölen sigortalıdan dolayı dul veya yetim aylığı alanlar, bu uygulamadan hisseleri oranında faydalanacak. Örneğin, yüzde 50 hissesi olan dul eşin ölüm aylığı bin 250 liradan, yüzde 75 hissesi olan dul eşin ölüm aylığı da bin 875 liradan az olamayacak. SGK'DAN GSS ÇAĞRISI SGK, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan ve düşük gelirli vatandaşların, ayda 150,12 lira Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödemeleri halinde kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden faydalanabildiklerini anımsattı. Kurum'dan yapılan açıklamada, "Genel Sağlık Sigortası primini (150 lira) ödeyecek gücü olmayan vatandaşlar ise ikametlerinin bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvuru yaparak gelir testi yaptırabilirler. Gelir testi sonucunda aile içinde kişi başına düşen gelir, brüt asgari ücretin üçte birinin altında ise bu vatandaşların GSS primleri devlet tarafından karşılanıyor" denildi. Açıklamada, analık halinde kadınlara, 18 yaşını doldurmamış çocuklara ve lise mezunu gençlere 20 yaşına kadar, üniversite mezunlarına ise 25 yaşına kadar GSS kapsamında sağlık hizmeti verildiği anımsatıldı. GSS prim borcu olanların yılsonuna kadar ücretsiz sağlık hizmeti alacağı belirtildi.

2 yıl önce

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun var olan bakanlıktan haberi yok: İklim Bakanlığı kuracağız

Türkiye geçtiğimiz yıl iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yeni bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevre ve iklim konusundaki hassasiyeti üzerine 'Paris İklim Anlaşması', Meclis'te tüm partilerin oy birliğiyle kabul edildi. Bunun üzerine 1 Kasım itibariyle de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın adı, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı" olarak değiştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle ilgili yapacağı çalışmaları dünyaya anlatmaya başladı. Çalışmalar kapsamında 7 bölgeye dair "Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planları" hazırlanıp uygulamaya geçilirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konuya ilişkin dikkat çeken bir açıklama geldi. "EKOLOJİK SIÇRAMAMIZ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK" Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere hitaben kaleme aldığı 'İklim Mektubu'nda ekolojik bir yıkımla karşı karşıya olunduğuna ve dünyanın yaşanabilir olmaktan büyük bir hızla uzaklaştığına işaret etti. Uluslararası bir kararlılıkla ülkeyi daha yaşanabilir kılmanın politikalarının hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, mektubunda şöyle devam etti: "Dünyaya örnek olacak ekolojik sıçramamızı birlikte yaşama geçireceğiz. Türkiye'yi evrensel kriterlere uygun bir ekosistemin uygulayıcısı ve dünyadaki öncüsü yapacağız. Tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ekolojik sınır ve şartlara uygun olarak değerlendiren; karar süreçlerinde demokratik ve siz gençlerin doğrudan denetimine, katılımına açık bir çevre politikasını hayata geçireceğiz. "MİLLET İTTİFAKI'NIN İKTİDARINDA İKLİM BAKANLIĞI KURACAĞIZ" Her alanda olduğu gibi iklimde, doğada, ekosistemde, suda, tarımda, kent ve kır yaşamında adaleti sağlayacağız; çevrenin binlerce yıllık kadim adaletinin önüne barajlar kurmayacak, yollar yapmayacak, engeller çıkartmayacağız. Bu bağlamda, Millet İttifakı'nın iktidarında doğal ekosistemin korunması ve eski haline döndürülmesini koordine edecek İklim Bakanlığı'nı kuracağız. Bakanlığın kadrolarını büyük ölçüde sizler oluşturacaksınız. Bugünün gençleri olan sizlerle birlikte, sizin de çocuklarınız için, evrenin bilinen en güzel gezegenini, yeniden sağlıklı mavi küreye dönüştürelim. Türkiye'den başlayalım. Ülkemizin ve dünyanın ekolojik geleceğini kurtaralım. Başarabiliriz, geleceği değiştirebiliriz."

2 yıl önce

ABD ölümleri durduramıyor! Koronavirüse verilen kayıp 850 bini aştı…

Johns Hopkins Üniversitesinin derlediği verilere göre, virüs tespit edilenlerin sayısı son 24 saatte 439 bin 764 artarak 65 milyon 404 bin 580 olarak kayıtlara geçti. CAN KAYBI 850 BİNİ AŞTI Ülkede 998 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle Kovid-19 kaynaklı can kaybı sayısı 850 bin 247'ye çıktı. California, 6 milyon 871 bini aşkın vakayla ülkede ilk sırada yer alırken, bu eyaleti yaklaşık 5 milyon 505 bin vakayla Texas ve 5 milyon 41 bini aşkın vakayla Florida izledi. EN FAZLA CAN KAYBI CALIFORNIA'DA California can kaybında da 77 bin 723 ile ilk sırada bulunurken, bu rakam Texas'ta 77 bin 84, Florida'da ise 62 bin 504 oldu. Ülkede Kovid-19 aşılama istatistiklerini takip eden Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, 5 yaş ve üstü nüfusun yüzde 79,6'sına en az bir doz, yüzde 66,9'una iki doz aşı uygulandı. Aşısı tamamlananların yüzde 41,3'üne ise hatırlatma dozu yapıldı. Ülkede 248 milyondan fazla yakın kişiye ilk doz, 209 milyona yakın kişiye ikinci doz, 79 milyonun üstünde kişiye ise hatırlatma dozu uygulandı.

1 2 ... 97 98 99 100 101 102 103 ... 336 337