01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

WSJ yazdı: İsrail ve ABD birlikte vurdu

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, ABD'nin İsrail'le birlikte çok sayıda hava saldırısını gizlice koordine ettiğini ve İsrail savaş uçaklarının Suriye'deki İran milisleri ve diğer yabacı savaş uçaklarını vurduğunu bildirdi. Gazeteye göre, ABD'li yetkililer bugüne kadar İsrail'in Suriye'deki bombardımanlarına ilişkin çok az konuştu. Söz konusu saldırılar, Tahran yönetiminin Akdeniz kıyısındaki temsilcisi Lübnan Hizbullahına gelişmiş silah akışını durdurmayı, Suriye'deki İranlı askeri güçleri ve diğer milisleri eksiltmeyi hedefliyordu. Ancak Wall Street Journal, Beşşar Esad'ın yanında saf tutan Rusya'ya rağmen gerçekleşen saldırıların perde arkasını araladı. Habere göre, bugüne kadar yüzlercesi gerçekleşen hava saldırılarının çoğu ABD Merkez Komutanlığı ve Pentagon tarafından gözden geçirilip onaylandı. OPERASYONA GİZLİ ORTAK OLDU Wall Street Journal, ilk defa ortaya çıkan bu resmi koordinasyonun, ABD'nin İsrail ve İran arasındaki gerilime dahil olmak istememesi nedeniyle gizlice sürdürüldüğünü yazdı. Öte yandan ABD'nin İsrail'in hedefleri belirlemesine yardım etmediği kaydedildi.

1 yıl önce

Al Jazeera muhabiri Akile'nin öldürülmesinde tüm raporlar İsrail'i işaret ediyor

Batı Şeria'nın Cenin bölgesinde İsrail güçlerinin baskınını takip ettiği sırada başından vurularak hayatını kaybeden Filistinli gazeteci Ebu Akile'nin kardeşi Antuan, açıklamalarda bulundu. Şirin Ebu Akile'nin ailesi olarak cinayetle ilgili Filistin makamlarının sürdürdüğü soruşturma üzerinden süreci takip eden Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) odaklandıklarını dile getiren Ebu Akile, "Bizim dayanağımız şu anda tamamen UCM'dir. Cinayetle ilgili bizim de atacağımız adımlar olacak ancak bunu konuşmak için daha erken." dedi. Birçok yönden harekete geçmek için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Ebu Akile, kardeşinin ölümüne yol açan mermiyle ilgili Al Jazeera'nın yayımladığı görüntüye dair ise şunları kaydetti: "Yayımlananlar şeffaf ve net bir kanıttır. Ceset üzerinde yapılan otopsi ve mermi incelemeleri de uzman ve laboratuvarın sonuçlarına dayalıdır. Tüm bunlar Şirin Ebu Akile'nin İsraillilerin dışında kimsede olmayan bir kurşunla öldürüldüğünü ortaya koyuyor." "İSRAİL ŞU ANA KADAR AKTARDIĞI HİKAYELERDEN HİÇBİRİNİ İSPATLAYAMADI" İsrail'in Ebu Akile cinayetiyle ilgili soruşturmaya şüpheyle bakmasına da değinen Ebu Akile, İsrail'in ne düşündüğünün kendileri için bir önemi olmadığını ve bununla ilgili herhangi bir yorum yapmayacağını ifade etti. Ebu Akile, İsrail'in cinayetten kendisini suçlu bulan raporları reddetmesine ilişkin ise "Bu beklenen bir şey. İsrail birden çok hikaye anlattı ve bu da Şirin'in ölümünden sorumlu olduklarının kanıtıdır. İsrail şu ana kadar aktardığı hikayelerden hiçbirini ispatlayamadı." ifadelerini kullandı. İsrail'in anlattığı her hikayenin diğeriyle çeliştiğini söyleyen Ebu Akile, şöyle devam etti: "İsrail'in bu ölümden sorumlu olmadığını kanıtlayan bir şey yok bilakis tam tersi söz konusu. Şu ana kadar gördüğümüz kanıtların yanı sıra Al Jazeera, Washington Post, CNN ve AP'nin yayınlarındaki detaylar, Şirin Ebu Akile'nin doğrudan İsrail tarafından öldürüldüğünü gösteriyor." AL JAZEERA'NIN "MERMİ" HABERİ Katar merkezli Al Jazeera kanalı, geçen ay işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin baskınını takip ederken başından vurulan deneyimli muhabiri Şirin Ebu Akile'nin ölümüne yol açan merminin görüntüsünü yayımlamıştı. Al Jazeera, Ebu Akile'nin ölümüne neden olan merminin, İsrail ordusunun kullandığı mühimmatlardan olduğunu aktarmıştı. Askeri uzmanların görüşlerine dayandırılan araştırma haberinde, inceleme sonucu, yeşil uçlu merminin, zırhı delmek için tasarlandığı ve M4 tüfeğinde kullanıldığı bilgisine yer verilmişti. Haberde ayrıca, merminin İsrail güçleri tarafından kullanılan 5,56 milimetre kalibreli mermilerden olduğu kaydedilmişti. Kurşunun Ebu Akile'nin taktığı miğfere isabet ettikten sonra deforme olduğuna işaret edilen haberde, kullanılan mermi türü, kalibresi ve bu tür mermileri ateşleyen silahlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için olay 3D teknolojisiyle canlandırılmıştı. İSRAİL ORDUSU SORUMLULUĞU KABUL ETMİYOR İsrail Ordu Sözcülüğü, muhabirin ölümüne yol açan merminin görüntüsünü içeren ve merminin İsrail ordusunun kullandığı mühimmatlardan olduğunu aktaran Al Jazeera haberine ilişkin dün yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada Ebu Akile'nin ölümünün "hangi taraftan kaynaklandığının bilinemeyeceği" iddia edilerek, "Ordu soruşturması, gazetecinin kasten vurulmadığını ve ayrım gözetmeksizin ateş açan Filistinli silahlı kişiler tarafından mı yoksa yanlışlıkla bir İsrail askeri tarafından mı vurulduğunun tespit edilemediğini vurgulamaktadır." ifadeleri kullanıldı. AL JAZEERA MUHABİRİ EBU AKİLE'NİN ÖLDÜRÜLMESİ Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü. Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı. Gazeteci Ebu Akile'nin, görevini yaptığı sırada ve "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu. İsrail ordusu, Ebu Akile'nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.

1 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı: 3 bin 643 tabela TSE standartlarında değil

Ülkemizde kullanılan tabelalar için kurallar Türk Standartları Enstitüsü tarafından TS 13813 standardı ile belirlenmiş olup yabancı dilin yer aldığı tabelalara ilişkin hususlar da söz konusu standart ile belirlenmiştir. Bu kapsamda, yabancı dilde ifadenin yer aldığı tabelalarda yabancı dildeki ifadeler Türkçe ifadelerin %25’ini geçmeyecek büyüklükte puntolarla yazılması gerekmektedir. Söz konusu standardın uygulanmasının denetlenmesine ve ayrıca vergi levhası olmaksızın işletmelerin oluşturduğu haksız rekabetin önüne geçilmesine ilişkin olarak 4 Kasım 2021 tarihi itibarıyla 81 ilimizde Vali/Kaymakamlarımızın koordinasyonunda; il göç idaresi müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları ve ilgili STK temsilcilerinin katılımı ile hem il hem ilçe düzeyinde denetim komisyonları oluşturulmuştur. Denetim komisyonları ile gerçekleştirilen denetimler sonucunda bugüne kadar; ✓ 19.309 iş yerinin yabancılar tarafından işletildiği, ✓ 15.666 iş yeri tabelasının TSE standartlarına uygun olduğu, ✓ 3.643 iş yeri tabelasının TSE standartlarına uygun olmadığı tespit edilmiştir. Söz konu tabelalara ilişkin uygulanan idari süreçlerin ardından 2.151’i standartlara uygun hale getirilmiş olup diğer tabelaların süreçleri devam etmektedir. ✓ 1.815 işletmeye vergi kaydı olmadığı için idari yaptırım uygulanmıştır.   Ankara’daki iş yerine ait tabelaya yönelik işlem, kolluk kuvvetlerince yürütülen bu denetimler kapsamında gerçekleştirilmiştir.

1 yıl önce

Ukraynalı kadın ve çocukların "Babalar Günü" özlemi

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından bazı Ukraynalılar, 5 Mart'ta Polonya üzerinden hava yoluyla geldikleri Aydın'ın Kuşadası ilçesinde otel ve evlere yerleşti. Eşlerini ve babalarını geride bırakan Ukraynalı kadınlar ile çocuklar, savaşın biteceği günü umutla bekliyor. Ukraynalılar, ülkelerinde son yıllarda kutlanmaya başlayan Babalar Günü'nü ise bu yıl onlardan ayrı hüzünle karşılıyor. Çocuklar, babalarına olan özlemlerini zaman zaman telefonla görüntülü konuşarak gideriyor. Kuşadası'nda 3 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğuyla yaşayan Anatolii Liulka (37), AA muhabirine, eşinden ve babasından uzakta geçirdiği 4'üncü ay olduğunu söyledi. Burada güvende olsalar da aklının ülkesinde olduğunu aktaran Liulka, ilçe halkına, kamu kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına yardımlarından dolayı teşekkür etti. Uçak mühendisi olan eşinin havalimanında çalışmalarına devam ettiğini belirten Liulka, "Benim kocam, dünyam... Onu hiç bırakmak istemiyordum. Fakat kendisi buna karar verdi. Beni gitmem için ikna etti. Kocam sürekli çocukları soruyor. Küçük oğlum da uyumadan önce sürekli babasını soruyor." dedi. Babası ve annesinin de Herson şehrinde yaşadığını ve daha sonra tahliye edildiklerini anlatan Liulka, "Oranın hayatı çok zorlaştı. Rus ordusu kötü davranıyor. Orada yaşamak çok zor." dedi. Babası için şiir yazdı Babasına "Özledim" şiirini yazan 8 yaşındaki Milana Liulka da "Onu çok özledim ve gidince ilk olarak ona sarılmak istiyorum. Babam hayatta, sağ kalsın. Her gün onun için dua ediyorum." dedi. Dünyada bir daha böyle savaşların olmaması temennisinde bulunan Liulka'nın şiiri şöyle: "Benim babam, dünyadaki en iyi babamdır/Senin sevgini hep hissediyorum/Senin ellerini özledim/Benim saçımı okşadığın zamanı özledim/Lütfen hep sağlıklı kal, hep yanımızda ol/Tanrı seni bizim için korusun. Seni çok seviyorum." "Duygularımı anlatmak çok zor" Dört yaşındaki çocuğuyla savaştan kaçan Yuliia Siurenko (29) da kendi babası ve eşinin Ukrayna'da kaldığını söyledi. Babalar Günü'nde ilk kez onlardan ayrı olacaklarını belirten ve gözyaşlarını tutamayan Siurenko, şöyle devam etti: "İlk kez Babalar Günü'nü ayrı kutluyoruz. Duygularımı anlatmak çok zor. Belki onları bir daha göremeyebilirim. Çok korkuyorum ve üzülüyorum. Her akşam onlarla konuşuyorum ve dua ediyorum. Hayatta kalsınlar ve sağlıklı olsunlar diye dua ediyorum. Eşime ve babama kendilerini korumalarını söylüyorum. Savaşın en kısa sürede bitmesini istiyorum. Evet onlarla telefonda konuşuyoruz ama kokularını almak, onlara sarılmak istiyorum. Çocuğum babasına sarılsın…"

1 yıl önce

ABD'li James Jeffrey'den destek geldi: Türkiye haklı

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi ve eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. A Haber'e konuşan Jeffrey, Türkiye'nin haklı bir konumda olduğunu vurgulayarak, "Yunanistan'ın 12 mil iddiası Türkiye'yi kendi sahasına kilitliyor" ifadelerini kullandı. "YUNANİSTAN'DAKİ ABD VARLIĞI BİLİNENİN AKSİNE AZALDI" ABD'nin Yunanistan'daki 'yoğunlaşmasının' kafa yormaya değer bir gelişme olmadığını söyleyen Jeffrey, "Ben 1980'lerin sonlarına doğru Yunanistan Ofisi görevlisiyken Yunanistan'da daha çok askeri üs vardı ve o zamanki miktar hala aşılmadı, aksine azaldı." dedi. "EGE'Yİ 40 YILDIR TAKİP EDİYORUM, TÜRKİYE HAKLI" Sözlerinin devamında iki ülke arasında yaşanan gerilimde Türkiye'nin haklı olduğunu vurgulayan Jeffrey, "Ege'ye gelecek olursak bu bölgeyi 40 yıldır takip ediyorum. Ege'deki sorunlarda Türkiye daha haklı bir konumda. Adaların silahlandırılması konusunda 1914'ten Lozan'a kadar 1948 Paris Antlaşması'ndan, Yunanistan'ın 6 mil denizler için 10 mil hava sahası iddialarına kadar birçok konuda evet, Türkiye haklı." diye konuştu.

1 yıl önce

Samsun'da çıplak gezen kişi, zabıta ve vatandaşlar tarafından darp edildi

Çıplak vatandaşlardan biri bu kez Samsun'da görüldü. Karar gazetesinde yer alan habere göre, İlkadım ilçesine bağlı Batıpark'ta çıplak bir şekilde yürüdüğü belirtilen kişi, zabıta ve yurttaşlar tarafından darp edildi.

1 yıl önce

Trabzon’da Atatürk posterine saldıran şahsın ifadesi ortaya çıktı: Psikolojik rahatsızlığım var

Trabzon'da Kemerkaya Mahallesi Cevdet Akçay Sokak’ta cep telefonu aksesuarları satışı yapılan işletmenin sahibi, bir süredir dükkanın önündeki ipte asılı Atatürk posterinin yerinde olmadığını fark edip güvenlik kamerası kayıtlarını izledi. İş yeri sahibi, önceki akşam sokaktan geçen cübbeli sarıklı iki kişiden birinin, etrafı kontrol ettikten sonra ipe asılı posteri çekip, alarak bölgeden uzaklaştığını tespit etti. Şikayet ve olay anına ilişkin görüntülerin paylaşıldığı sosyal medyadaki tepkiler üzerine soruşturma başlatan polis, bayrağı koparan Volkan E. ile yanındakinin A.S.’yi gözaltına alınıp sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Tutuklandı Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Volkan E., ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret ve devletin egemenlik alametlerini aşağılama’ suçundan çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. A.S ise yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 'Psikolojim bozuk' savunması Öte yandan tutuklanan Volkan Erbaşın, savcılıkta verdiği ifadede, "Psikolojik rahatsızlığım var. Buna bağlı psikolojimde bozukluk var. Türk bayrağı ve Atatürk olduğunu fark etmedim. Kötü niyetim yoktu, anlık oldu. Pişmanım" dediği öğrenildi.

1 yıl önce

EGM’den DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu’nun tabela provokasyonuyla ilgili açıklama geldi

Uzun zamandır sistematik bir şekilde Türk Polis Teşkilatına yapılan saldırıları milletimiz görüyor ve yakından takip ediyor. Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde önce 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde bir grup milletvekilinin izinsiz, gayri hukuki bir şekilde pankart asarken, kendisini engellemeye çalışan polis memuruna yapmış olduğu hakaretler herkes tarafından biliniyor, Yine yakın zaman önce terör örgütü elebaşının sözde tecritinin sonlandırılması için örgüt yandaşlarının tüm Türkiye'de yapmak istediği yürüyüş engellenmiştir. Bu sırada İstanbul Kadıköy’de bir milletvekilinin polisimize yumruk atması da herkesin malumudur. Bu ve buna benzer hakaret ve davranışlar sadece bu provokasyonlardan birkaç tanesidir. Son olarak Ankara Kızılay’da, Göç İdaresi Başkanlığı ile Hudut Kapıları ve Göçmen Kaçakçılığı Daire Başkanlığı ekiplerimizin denetim yaptığı esnada, bir işyerinin tabelasında yazan isimle ruhsattaki ismin farklı olduğu, tabelanın da TSE standartlarına uymadığı tespit edilmiştir. Ülkemizde kullanılan tabelalar için belirlenen kurallar çerçevesinde, "yabancı dilde ifadenin yer aldığı tabelalarda yabancı dildeki ifadeler Türkçe ifadelerin %25’ini geçmeyecek büyüklükte puntolarla yazılması gerekmektedir" hükmü doğrultusunda işlem yapılmak istenirken, içeride bulunan milletvekili dışarı çıkarak, polislerimizin kanuna ve hukuka uygun olarak yaptığı işlemi provoke ederek engellemeye çalışmıştır. Söz konusu milletvekilinin hukuki çerçevede yapılan bu işlemi, iş yeri sahibinin uyruğuna bağlayarak siyasi bir zemine çekmeye çalışarak ırkçılık yapıldığını iddia etmesi de ayrı bir garabettir. Teşkilatımıza yönelik düşmanlığı herkesçe bilinen milletvekili, denetim esnasında polisimize hem fiziksel hem sözlü hakaretlerde bulunmuştur. Milletvekilinin bu hakaretlerine ekiplerimiz tarafından sabırla karşılık verilmiş ve hukuka aykırılık oluşturan olaya personelimizce doğru şekilde müdahale edilmiştir. Ancak milletvekilinin hakaretlerini ısrarla devam ettirmesi ve parmak sallayarak personelimizi tehdit etmesi üzerine bir polis amirimiz istemediğimiz bir şekilde karşılık vererek, nahoş bir kelime kullanmıştır. Sadece kullandığı bu kelime bizi üzmüş olup, konuyla ilgili tahkikat başlatılmış ve ilgili personele gerekli uyarılarda bulunulmuştur. Bununla birlikte söz konusu milletvekili hakkında görevi başındaki memura yönelik tahrik, hakaret ve tehdit gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulacaktır. Ülkemizde ten renginden ve uyruğundan dolayı hiç kimseye farklı bir tutum takınılması söz konusu olmamasına rağmen kanun dışılığı örtmek amacıyla iş yeri sahibince dile getirilen "tenimden dolayı böyle davranıyorlar" iftirası da bu oyunun diğer bir parçasıdır. Ayrıca bu konuda da suç duyurusunda bulunulacaktır. Ülkemizin huzuru ve güveni için 7 gün 24 saat milletimizin emrindeyiz.

1 2 ... 150 151 152 153 154 155 156 ... 335 336