05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

ABD askerinin bulunduğu bölgeye dikkat çeken operasyon

Terör örgütü PKK'nın ana merkezlerinden biri olan Haseke’de dev bir operasyon düzenlendi. ABD unsurlarının çok yakınındaki terör hedefleri hassas bir operasyonla imha ettiği öğrenildi. Ayrıca Aynel Arab'da (Kobani) terör örgütünün "tavuk çiftliği" olarak gösterdiği TSK'nın imha ettiği noktanın da daha önce ABD askerleri ile ortak kullanılan yerlerden birisi olduğu öğrenildi. ÇEYREK MİL UZAKTAYDIK ABD basını da MİT ve TSK'nın operasyonları konusundaki iddialara yer verdi. Axios.com haber sitesi üst düzey bir ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, Türkiye'nin operasyonlarının Washington'ı rahatsız ettiğini yazdı. Haberde, Suriye'de bulunan 900 ABD askerinin terör örgütü SDG kontrolündeki üslere konuşlandığı belirtilerek, Pençe Kılıç Harekatı'nda ABD askerlerinin çeyrek mil uzağındaki (400 metre) bir noktanın SİHA tarafından vurulduğu öne sürüldü. Bu olayın ardından ABD'nin operasyonların durdurulması için girişimde bulunduğu iddia edildi. PKK'DAN KAÇAN KAÇANA Türkiye'nin olası kara harekatı öncesinde PKK/YPG saflarında çözülme hız kazandı. PKK elebaşlarından birisi olan ve 500 bin dolarla Kuzey Irak'a kaçan Sertaib Muhammed İsmail'den 2 gün sonra 40 teröristin daha firar ettiği belirtiliyor. Yerel kaynaklar 40 kişinin PKK'nın Ayn İsa şehrine naklettikten sonra kaçtığını, kaçarken de yüklü miktarda para kaçırdıklarını dile getiriyor. Örgüt üyelerinin Türkiye'nin operasyonlarından korktuğu için kaçtığı vurgulanıyor.

1 yıl önce

CHP’li Ali Mahir Başarır’ın LGBT ve PKK destekçisi ağabeyinin şimdi de uyuşturucu skandalı patladı

Geçtiğimiz yıllarda katıldığı bir televizyon programında Türk ordusuna yönelik hakaret içeren “satılmış” sözleri ve şehit cenazesindeki kahkahalarıyla Türk milletinin hafızasında yer edinen CHP’li Ali Mahir Başarır’ın torpille Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde işe aldırdığı kardeşi Atıf Sadi Başarır’ın skandal paylaşımları gündeme bomba gibi düşmüştü. PKK VE LGBT PROPAGANDASI Ağabeyi Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır’ın torpil yoluyla CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde kadro verdirdiği ağabeyi Atıf Şadi Başarır’ın geçtiğimiz aylarda sosyal medya hesabından paylaştığı içerikler görenleri şaşkına çevirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağza alınmayacak küfürler eden Başarır’ın, PKK ve LGBT propagandası yaptığı paylaşımların ortaya çıkması üzerine Ali Mahir Başarır ‘Bunlarda bir şey yok’ diyerek durumu geçiştirmeye çalışmıştı. LGBT MİTİNGLERİNDE DE BOY GÖSTERDİ LGBT mitinglerine katılan ve sosyal medyada LGBT propagandası yapan ağabey Başarır’ın Tarsus’ta erkek bir üniversite öğrencisini taciz ettiği haberleri ise gündeme bomba gibi düşmüştü. Ali Mahir Başarır ise Halk TV’nin ve pek çok CHP’li belediyenin de avukatlığını yapan avukat eşi Sebla Başarır vasıtasıyla bu haberlere erişim engeli kararı aldırmıştı. YENİ SKANDALI UYUŞTURUCU Ali Mahir Başarır’ın ağabeyi Atıf Şadi Başarır’ın yeni ortaya çıkan skandalı ise uyuşturucu… Uyuşturucunun hammaddesi hintkeneviri yetiştirmeye merak salan ağabey Başarır, YouTube üzerinden hintkeneviri yetiştirmenin tüm adımlarını tek tek izlemiş.

1 yıl önce

‘Geçcek’ dedi, banka hesabına geçti! Tunç Soyer’den Tarkan’a ‘3 milyon 540 bin lira’

Mega Star Tarkan İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü olan 9 Eylül’de İzmir’de konser verdi. Etkinliğe saatler kala konser için hazırlanan dev platform çöktü. Yaşanan şok gelişme üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önce ‘Tarkan konser ücretsiz olarak verecek’ dese de daha sonra ‘U dönüşü’ yaparak Tarkan’a sadece kaşe ücreti adı altında ödeme yapıldığını söyledi. Soyer ayrıca Tarkan’ın ‘kaşe ücreti’ adı altında alacağı parayı da hayır kurumlarına bağışlayacağını söyledi. Bu arada seçim öncesi şeffaflık anlaşması imzalayan Soyer Tarkan konseri ile ilgili bilgi edinme yasası kapsamında büyükşehir belediyesine sorulan soruları da yanıtsız bıraktı. ALACAKLIYA YOK, TARKAN’A VAR Geçtiğimiz hafta İzmir Büyükşehir Belediyesinin 2023 mali yılı tahmini gelir gider bütçesinin görüşüldüğü meclis toplantısında AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, Soyer’i sert bir dille eleştirdi. Konuyu oturumda tekrar gündeme taşıyan Hızal, Soyer’e İzmir Büyükşehir Belediyesinin yerli ve yabancı finans kuruluşlarına olan borçlarının yanı sıra bir de belediyeye iş yapan müteahhitlere yüklü miktarda borcu olduğunu belirtip ‘Belediyeye iş yapan müteahhitlere hak edişlerini zamanında ödemeyip 8-10 ay bekletiyorsunuz. Yüklenici firmalar biriken alacaklarını istemek için kapınıza geldiğinde de bu ay Tarkan Konseri vardı ödeme yapamıyoruz deyip gönderiyorsunuz. Toplamda piyasaya 3 milyar lira borcunuz var. Finans kuruluşlarına olan borçlar da eklendiğinde toplam borç miktarı 20 milyar lirayı buluyor.’ demişti. HIZAL SPONSOR KİM DİYE SORDU Daha önce Tarkan konseri konusunda çelişkili açıklamalarda bulunan Soyer bununu üzerine: ‘Tarkan konseri nedeniyle arpamız yoktu ödeyemiyoruz demişiz. Tarkan konserinin ödemesini İZBB yapmadı. Sponsor bir firma yaptı bu ödemeyi.’ demişti. Bunun üzerine Hızal da Soyer’e; ‘Tarkan’ın parasını kim hangi amaçla ne karşılığında verdi’ diye sormuştu. DAHA FAZLA KAÇAMADI Bu güne kadar Mega Star’a ödenen ücret konusunda çelişkili açıklamalarda bulunan Soyer daha fazla kaçamadı. Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan başvuruları yanıtsız bırakan Soyer artık kaçacak yer kalmayınca Tarkan’a KDV Dahil 3 milyon 540 bin lira ücret ödendiğini açıklamak zorunda kaldı. Temiz İzmir Derneği’nin bilgi edinme yasası kapsamında yaptığı başvuruyu yanıtlayan belediyenin fuarcılık şirketi İZFAŞ ödenen paranın da Tarkan tarafından hayır kurumlarına bağışlandığını belirtti. Tarkan’a ödenen ücreti açıklayan İZFAŞ’ın ödemenin hangi sponsor tarafından yapıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapmaması dikkat çekti.

1 yıl önce

Sözcü'nün yalan haberine TOKİ'den tepki

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Sözcü Gazetesi tarafından 07-08.12.2022 tarihlerinde yayınlanan '3 Yıllık TOKİ Projesi Yeni Diye Sunuldu' başlıklı haberi üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Haberde 'Denizli'nin Pamukkale ilçesine bağlı Kocadere Mahallesi'ndeki 534 bin metrekarelik 195 numaralı parsel için üç yıl önce 450 konut projesinin açıklandığı ve ilk Evim projesinde 500 bin konut projesine dahil edildiği' yönünde asılsız iddialar bulunmaktadır" denildi. "450 KONUTA EK OLDUĞU İDDİASI" Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Haberde 'Denizli'nin Pamukkale ilçesine bağlı Kocadere Mahallesi'ndeki 534 bin metrekarelik 195 numaralı parsel için üç yıl önce 450 konut projesinin açıklandığı ve ilk Evim projesinde 500 bin konut projesine dahil edildiği' yönünde asılsız iddialar bulunmaktadır. İlgili habere konu olan alanda aşağıda detayı verilen, 2020 yılında açıklanan 100 Bin Yeni Sosyal Konut Kampanyasında kapsamında yer alan projelerimiz bulunmaktadır. "439 ADET KONUTLUK PROJENİN İKMAL İHALESİ 2023'TE YAPILACAK" "İdaremizce 100 Bin Konut Kampanyası kapsamında; Denizli'nin Pamukkale ilçesi, Kocadere ve Yeniköy mevkiinde 2 proje planlanmış ve talep toplanmıştır. Kocadere mevkiinde yer alan 439 adet konutluk projenin ihalesi 18.08.2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Ancak söz konusu iş 5546 sayılı kanun kapsamında tasfiye edilmiş olup 05.01.2023 tarihinde ikmal ihalesi gerçekleştirilecektir. "ÇEVREYİ KORUMAK AMACIYLA EVLERİN YERİ İÇİN YENİ ALAN BELİRLENDİ" "Yeniköy mevkiinde yer alan proje için yapımı düşünülen alanda planlama çalışmaları yürütülürken söz konusu alanın Tabiat Varlıkları açısından Özel Çevre Koruma alanı Hassas Koruma Zonu içerisinde kalmasından dolayı alternatif alan çalışmaları yürütülerek Kocadere mevkiinde yeni alan belirlenmiştir. Bu kapsamda 497 ve 393 konut olmak üzere 2 etapta toplam 890 konutluk proje çalışmaları tamamlanmış olup ihale işlemleri başlatılmıştır. 497 konuta ait projenin ihalesi 12.01.2023 tarihinde, 393 Konuta ait projenin ihalesi ise 13.01.2023 tarihinde gerçekleştirilecektir. "100 BİN KONUT KAMPANYASI VE 250 BİN SOSYAL KONUT PROJESİ" "Haberde aynı projenin farklı kampanya dönemlerinde kullanıldığına dair bilgi gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu alanda, yukarıda gecikme sebepleri ile açıklanmış olan, 100 Bin Konut Kampanyasında hak sahipleri belirlenen bin 329 konut inşası yapılacaktır. 250 bin Sosyal Konut Projesi kapsamında Denizli Merkez (Merkezefendi, Pamukkale) için 650 konut için talep toplanmıştır. Merkezefendi Mevkiinde talep toplanan 300 konutluk projemiz, İdaremizce Denizli ili Merkezefendi İlçesi Göveçlik Mahallesi'nde onaylı imar planlarında Toplu Konut Alanı kullanımında bulunan 355 ada 1 parselde planlanmakta olup, Pamukkale ilçesinde planlanan 350 konut için ilgili Belediyelerin önerileri doğrultusunda Kale ve Gölemezli Mahallelerinde yer alan İdaremiz ve Hazine mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde planlama çalışmalarına esas değerlendirmeler yapılmaktadır. "SOSYAL KONUT PROJESİ ÇALIŞMALARI KAMUOYU ÖNÜNDE İTİBARSIZLAŞTIRMAYI AMAÇLIYORLAR" "Söz konusu durum böyleyken gerçekdışı, yalan ve yanlış bilgilere dayalı yapılan bu haberin yayınlanmasının maksadı idaremizi karalamak ve kamuoyundaki olumlu algısını zedelemeye çalışmaktır. Bu yöndeki kasıtlı olarak gerçeğe aykırı haberler ile çeşitli olumsuz açıklamalarda bulunmak suretiyle İdaremizin gerçekleştireceği Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi çalışmaları kamuoyu önünde itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu çabalar kamuoyu tarafından kabul görmemektedir. "VATANDAŞLARIMIZA OLAN TAAHHÜDÜMÜZÜ YERİNE GETİRECEĞİZ" "Bugüne kadar vatandaşlarımızın teveccühü ile nasıl 5 milyonu aşkın vatandaşımızı ev sahibi yaptıysak aynı azim ve gayretle tüm engelleme ve karalamalara rağmen yeni konutları da tamamlayarak vatandaşlarımıza olan taahhüdümüzü yerine getireceğiz. Süreç bu durumdayken Pamukkale Meclis Üyesi tarafından yapılan açıklamayla kamuoyunun gerçek dışı bilgilerle yanlış düşüncelere sevk edilmesinin doğru olmadığı, spekülatif amaçlı ve idaremizi yıpratmayı hedeflediği aşikardır."

1 yıl önce

Kadıköy Belediyesi zabıta memurlarına rüşvet soruşturması: İtiraflar ortaya çıktı

İstanbul'da, düzenlenen operasyonda aralarında Kadıköy Belediyesi'nde görevli zabıta ve gıda mühendislerinin de bulunduğu 224 kişiye 'örgütlü olarak rüşvet almak, vermek', 'aracılık etmek' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından operasyon düzenlenmişti. Operasyonda 48 zabıta, 6 gıda mühendisi ile birlikte toplam 194 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından şüpheliler Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü. 224 kişiye yönelik düzenlenen rüşvet operasyonunda 32 kişi tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada rüşvet ağının detayları ortaya çıktı. Kolluk tarafında zabıtaların, sivil tarafta ise mühendislerin bulunduğu belirtilen rüşvet ağı, kendilerine hedef olarak yeni inşaata başlayan veya yeni açılan işletmelere seçti. Burada yeni işletmelere giden ekipler tadilat yada tabela takım işlemleri için rüşvet talep etti. İşletmecilerin bu rüşveti kabul etmemeleri halinde ise tehdit yoluyla zor kullanıldı. Rüşvet ağının en tepesindeki isim ise zabıta memuru Abdülkadir K.'nın olduğu belirtildi. Soruşturma dosyasında yer alan ifadelerde itirafçılar rüşveti anlattı. "BURADA ÖDEME YAPACAKSINIZ. BENDE SETİNİZE SORUN ÇIKARMAYACAĞIM" Film cekimi için Kadıköy'de olduklarını ifade eden itirafçı şüpheli H.K.'nin "Çekim yaptığımız esnada Cavit isimli zabıta memuru geldi. Tüm izinlerimiz olmasına rağmen bizi seti durdurmakla tehdit etti. Arabaları bağlatıp kameralara el koymakla tehdit etti. Biz de işimizi yürütmemiz gerektiğinden nasıl bir yol izleyeceğimizi, nereden izin almamız gerektiğini sorduk. Cavit isimli zabıta memuru ise 'İzin alınmıyor, biz cezai işlem uyguluyoruz. Aynı tarifeyi bize elden vereceksiniz. Burada ödeme yapacaksınız bende setinize sorun çıkarmayacağım. Müdahale etmeyeceğim ' dedi. Bizde işlerin yürümesi amacıyla 5 bin lira'yı Cavit isimli zabıta memuruna verdik. Biz rüşvet vermek amacıyla bu parayı vermedik. Normal belediye işgaliye bedeli olarak bu parayı verdik" dediği öğrenildi. Kadıköy Belediyesi'nde mühendis olarak çalışan E.Ö.'nün müttehiti arayarak, "Yapacak bir şey yok ceza çıkacak hani altı yüz yedi yüz belki bir trilyon yani bilemiyoz ki belki kaç milyon bilemiyom yani" dediği de belirlendi. ZABITA AMİRLİĞİ BAHÇESİNDE RÜŞVET ALIŞVERİŞİ Tadilat için zabıta ile görüşen itirafçı İ.A.'nın ise, "İşyerinin tadilat işlemleri ile ilgili olarak bilgi almak için Kadir isimli zabıta memuru ile görüşmek istedim. Kadir isimli zabıta ne tür bir tadilat yapılacağını sordu. Ses yalıtımı ile ilgili bir tadilat yapılacağını söyledim. Bunun karşılığında işletmeden 20 bin lira para istedi. Bu parayı vermezsek 'işyerini başına yıkacağım' dedi. Muhammed ise 20 bin lira değil de 15 bin lira vereceğini söyledi. Muhammet parayı elden vermek istedi. Zabıta Amirliğinin bahçesinde Zabıta Memuru Kadir ile oturdular. Muhammet 15 lira parayı zabıta Kadir'e verdi" ifadelerini kullandığı belirtildi. Ayrıca zabıta memurları belediyenin drone ile çektikleri usulsüz yapıları, görüntülerle oynayarak yasal gibi gösterdiği tespit edildi.

1 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP'de yaşanan taciz - tecavüz vakalarından haberi var mı?

CHP'de gündem yine parti içinde taciz-tecavüz vakaları... CHP yönetiminin ısrarla örtbas etmeye çalıştığı vakaların yanı sıra yenileri de gün ışığına çıkıyor. Basına yansıyan son taciz CHP'li İBB iştirakı Boğaziçi Yönetim A.Ş.'de taciz skandalı yaşandı. Personel olarak çalışan şüpheli M.E., aynı sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan 2 kadını taciz etti. Yönetim taciz mağduru kadınlara "sizinle şakalaşmış" diyerek olayı örtbas etmeye çalıştı. Güvenlik amiri ve personelinin kovulmasının ardından yaşanan taciz olayını öğrenen çevre temizlik amiri de tıpkı güvenlik amiri gibi yaşananları önce Site Müdürü Serkan G.'ye, ardından da Boğaziçi Yönetim A.Ş. yetkililerine bildirdi. Şikayetin ardından "Aramızda çözüldü" yanıtını alan çevre temizlik amiri, bu dakikadan sonra mobbinge maruz kalıp işten çıkarıldı. 18 İLDE 34 VAKA CHP'de son olarak İstanbul'da yaşanan son taciz-tecavüz vakasıyla birlikte bu sayı, Türkiye'de 18 farklı ilde 34'e yükseldi. CHP'de yaşanan 34 taciz-tecavüz sayısının illere dağılımı ise şöyle; "İstanbul'da 8, Yalova'da 1, Bursa'da 2, Tekirdağ'da 1, Kocaeli'de 1, İzmir'de 2, Aydın'da 2, Muğla'da 2, Antalya'da 5, Konya'da 1, Adana'da 1, Hatay'da 1, Sivas'ta 1, Kırıkkale'de 1, Giresun'da 1, Artvin'de 1, Bitlis'te 1, Erzurum'da 1" İşte CHP'nin güncel taciz-tecavüz vaka haritası;

1 yıl önce

ABD basını yazdı: Türkiye, Rusya ile enerji bağlarını güçlendiriyor

Türkiye'nin enerji alanındaki rolü, ABD basınında gündem oldu. New York Times gazetesi, Batılı ülkelerin aksine Ankara ile Moskova'nın gelişen ilişkilerine dikkat çekti. Türkiye'nin enerji üssü olma yolunda ilerlediği belirtilirken, geçiş için boğazlarda bekleyen gemiler anımsatıldı. ABD'li New York Times gazetesi, Türkiye ile Rusya arasındaki enerji bağlarının gittikçe güçlendiğine dikkat çektiği bir haber kaleme aldı. Ukrayna'ya yönelik Rus saldırılarına karşı çıkan Avrupa ülkelerinin, artan fiyat artışları ve olası kıtlıklar karşısında Rusya'nın petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmak için harekete geçtiği belirtilirken, Türkiye'nin ise Rusya ile enerji bağlarını derinleştirdiği vurgulandı. TÜRKİYE TİCARET MERKEZİNE DÖNÜŞECEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'e işaret edilen haberde, "Her iki ülkenin başkanları, Türkiye'nin Rus gazı için bölgesel ticaret merkezine nasıl dönüştürülebileceğini konuştu. Türkiye, önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan (nükleer) santrale ek olarak Rusya'nın tasarlayıp finanse ettiği ikinci nükleer santralin inşa edilmesini önerdi" denildi. ANKARA'NIN ROLÜ ARTIYOR Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu arasında önemli bir konumda yer aldığı hatırlatılarak ortaya konulan çabalar için, "Türklerin, uzun süredir devam eden büyük bir enerji merkezi olma girişiminin bir parçası" tespitinde bulunuldu. Dünya enerji ticaretinde Ankara'nın artan rolünün, Avrupa Birliği'nin deniz yoluyla taşınan Rus ham petrolüne yönelik ambargosu ve yine Rus petrolüne ABD öncülüğünde tavan fiyat uygulamasıyla birlikte bu hafta belirgin bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekildi.

1 yıl önce

Çelik vergisi: Dünya Ticaret Örgütü ABD karşısında Türkiye’yi haklı buldu

Donald Trump döneminde alınan bu karara Türkiye, Norveç, İsviçre ve Çin itiraz etmişti. Trump bu vergilere gerekçe olarak “ulusal güvenlik kaygılarını” göstermişti. Fakat WTO, vergilerin savaş veya bir olağanüstü hal nedeniyle alınmadığını vurgulayarak bunları küresel ticaret kurallarına aykırı buldu. ABD ise bu kararı tanımayacağını ve vergileri kaldırmayacağını açıkladı. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’nden Adam Hodge, “Biden hükümeti ABD’nin ulusal güvenliğini korumak istiyor, çelik ve alüminyum sektörlerimizin sürdürülebilirliğine önem veriyor” dedi ve ekledi: “Bu kararların gösterdiği tek şey, WTO’nun anlaşmazlık çözüm sistemlerinde büyük bir reform ihtiyacı olduğu. “WTO, bir üyesinin ulusal güvenlik sorunlarının ne olabileceğini tahmin etmekle uğraşacak bir yetkiye sahip değil. “70 yıldır WTO’nun ulusal güvenlik meselelerini inceleyemeyeceğini savunuyoruz.” Bundan sonra ne olacak? ABD WTO’nun kararına uyup ek vergilerini kaldırmazsa, bu dört ülkenin de ABD’ye ek vergi uygulama hakkı olacak. Öte yandan ABD’nin bu karara resmen itiraz etme hakkı da bulunuyor. ABD bu yolu tercih ederek süreci tıkayabilir. Zira Washington, yıllardır WTO’nun tahkim kurulunun atanmasına engel oluyor. Kararın dün açıklanmasının ardından Çin, ABD’nin “mümkün olan en kısa sürede” adım atması gerektiğini açıkladı. İsviçre ise WTO’nun kararında bu tip önlemlere gerekçe olarak kullanılacak ulusal güvenlik çıkarı tanımının bir minimum tanımı olması gerektiğinin yer aldığını vurguladı. Norveç Dışişleri Bakanlığı, bundan sonra hangi adımları atacaklarına dair sorumuza yanıt vermezken ülkelerin tek taraflı korumacı adımlarının önlenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde kurallara bağlı ve çok paydaşlı ticaret sisteminin devam edebileceğini belirtti. Türkiye’de ise bakanlıklardan bu konuda bir açıklama gelmedi. Kararın etkileri Ticaret uzmanları kararın pratikteki etkisinden daha önemli olan şeyin, küresel ticareti nasıl yönetmek gerektiği konusundaki mevcut uluslararası anlaşmazlıklara etkisi olacağını aktarıyor. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden küresel ticaret uzmanı Chad Brown “Günümüzde jeopolitik riskler artarken ülkelerin ulusal güvenlik kılıfını kullanma ihtimali vardı. “Bu karar bunun önüne geçerken WTO sistemine desteklerini de etkileyebilir.” Trump’ın o dönemki kararını ABD’deki çelik işçileri sendikası da desteklemişti. Fakat sonraki yıllarda bu ek vergiler kısmen azaltıldı. Trump döneminin ardından müttefik ülkelerle ilişkileri iyileştirmek isteyen Biden yönetimi Avrupa Birliği, Japonya ve Birleşik Krallık için bu vergiler kaldırdı. Kuzey Amerika ülkeleri içinse bu vergiler Trump döneminde kaldırılmıştı. ABD bu ek vergileri getirirken birincil hedeflerinin Çin’den gelen çeliğin önünü kesmek olduğunu açıklamıştı. Yıllardır pek çok ülke, Çin’deki çelik üreticilerinin yüksek devlet desteği sayesinde diğer ülkelere çeliği piyasa fiyatının altında sattığını ve bu ülkelerde çelik sektörüne zarar verdiğini savunuyordu. ABD’nin Çin’e ek vergiler getirmesine Çin de aynı şekilde yanıt vermişti.

1 2 ... 211 212 213 214 215 216 217 ... 335 336