Son Dakika:
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca yayınlanan 12-18 Aralık'ı kapsayan Dezenformasyon Bültenindeki başlıklar şöyle: 1. HDP’li Garo Paylan’ın Dezenformasyon Bülteni’ne İlişkin İddiaları 2. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adaylık Açıklamasına İlişkin İddialar 4. “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Kimlik Bilgileri Satılıyor” İddiası (Murat Bakan) 5. “Çalışanlar Yemek Kartları ile Alışveriş Yapamayacak” İddiası 6. “Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Arapça Etkinlik Yaptırdı” İddiası (Ümit Özdağ) HDP’li Garo Paylan’ın Dezenformasyon Bülteni’ne ilişkin iddiaları Bültende, Meclis Genel Kurulu'nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 8'inci turunda konuşan HDP Diyarbakır vekili Garo Paylan'ın İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından hazırlanan Dezenformasyon Bülteni'nden, çocuk gelin olayına ilişkin kısmın bir bölümünü okuyarak, "Haber bu kadar" iddiasında bulunduğu belirtildi. İddiaya konu 5-11 Aralık tarihli Dezenformasyon Bülteni incelendiğinde, "Aile Bakanlığı 2 yıldır neredeydi? Küçük yaşta stismar edilen kadına sahip çıkmadı" iddialarına ilişkin detaylı bilgi ve açıklamaların yer aldığının açıkça görüleceği, mağdurun başvurusu sonrası yaşanan sürece ve olayı gündeme getiren gazetecilerin açıklamalarına yer verildiği ifade edildi. Paylan'ın, "HDP, Taksim saldırısının araştırılması için önerge verdi, AK Parti ve MHP reddetti" ifadelerinin doğru olduğunu ileri sürdüğü ancak bunun da bültenle yalanlandığının aktarıldığı açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi: "21-27 Kasım 2022 tarihli Dezenformasyon Bülteni'nde HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'ın, 'Taksim saldırısının araştırılması için verdiğimiz önerge, AK Parti ve MHP tarafından reddedildi' iddiası araştırılmış, tutanaklar ve önergeler incelenmiştir. 27'nci Dönem 6'ncı Yasama Yılı 24'üncü Birleşim 23 Kasım 2022 Çarşamba tutanakları incelendiğinde Beştaş'ın açıklamalarının, 'Türkiye ile ÖSO-HTŞ ilişkilerinin' incelenmesine dair olduğu ve önergenin de bu amaçla verildiği görülecektir. İncelenen önergenin, HDP'nin Taksim'deki hain terör saldırısı ile ilgili hedef şaşırtma ve PKK'yı aklama çabası olduğu tespit edilmiştir. HDP Grup Başkanvekilleri Beştaş ile Hakkı Saruhan Oluç imzalı önergenin veriliş nedeni, 'İktidarın Suriye Dış Politikası bağlamında ÖSO-HTŞ ve benzeri yapılarla olan ilişkileri ve bunun siyasal-toplumsal etkilerinin ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa'nın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz' şeklinde açıkça belirtilmiştir." Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylık açıklamasına ilişkin iddialar Bültende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylık açıklamasına ilişkin iddialar da yer aldı. Samsun'daki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İnşallah 2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlerimize teslim edeceğiz." ifadelerini kullandığı anımsatılan bültende, şunlar kaydedildi: "Bazı sosyal medya hesapları ve basın yayın organları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önceki konuşmalarını çarpıtarak 'daha önce de son kez aday olacağını söyledi ve yapmadı' iddiasında bulunmuştur. İddialar incelendiğinde, gerçeği yansıtmadığı belirlenmiştir. İddiaya konu görüntülerde, Erdoğan'ın 2011 genel seçimlerindeki, 'son kez milletvekili adayı olacağım' açıklamasına yer verilmiştir. Erdoğan bu açıklamasında, partisinin tüzüğünün içerdiği üç dönem kuralına uyacağını ve milletvekili adayı olmayacağını açıklamaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılındaki seçimlerin akabinde, 24'üncü dönemde TBMM'de son kez milletvekili olarak bulunmuştur. Erdoğan 2014 yılında Türkiye'de halkın oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı unvanıyla göreve gelmişti." "MERNİS'in, dünyanın en güvenli sistemlerinden biri olduğunu göstermiştir" Bültende, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan tarafından dile getirilen ve bazı basın yayın organlarında habere konu olan "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tüm kimlik bilgileri internette satılıyor" iddiasının doğru olmadığı vurgulandı. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi'nin (MERNİS) intranet (kapalı devre) çalışan, internet ortamına kapalı bir sistem olduğu ve her yıl düzenli olarak bağımsız farklı firmalara sızma testi yaptırıldığı vurgulanan açıklamada, "Bugüne kadar yaptırılan sızma testlerinde, güvenlik sistemlerinin çok iyi olduğu raporlarla ortaya koyulmuştur. Yapılan testler MERNİS'in, verilerin sızdırılmasına yönelik herhangi bir zafiyetinin olmadığını tespit etmiş ve dünyanın en güvenli sistemlerinden biri olduğunu göstermiştir. Paylaşılan görüntülerde, MERNİS altyapısında bulunmayan birtakım sorgulama bilgileri, MERNİS bilgisiymiş gibi sunulmuştur" ifadeleri kullanıldı. “Çalışanlar yemek kartları ile alışveriş yapamayacak” iddiası Dezenformasyon Bülteni'nde, bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan "Yeni düzenleme ile çalışanlar artık yemek kartlarıyla alışveriş yapamayacak" iddiasının gerçek dışı olduğu, Yemek Kartları Derneği Başkanı Öner Piyade'nin yaptığı açıklama ile iddiaları yalanladığı vurgulandı. “Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Arapça etkinlik yaptırdı” iddiası Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Ankara Atatürk Lisesi’nde Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer kaynaştırma adı altında Arap kıyafetleri ile Arapça etkinlik yaptırmış” iddiası doğru değildir. İddiaya konu görüntüler, Çankaya Kaymakamlığı tarafından ailevi, diplomatik yahut daha farklı sebeplerle Türkiye’de bulunan yabancı uyruklu öğrencilere Türk kültürünün tanıtılması ve sevdirilmesi, Türk uyruklu öğrenciler ile dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştirmek, kültürel etkileşime katkı sağlamak amacıyla yapılacak olan “Çocuk Elçileri Projesi”nin provasına aittir. 19 Aralık 2022 tarihinde, “Çocuk Elçileri Projesi” kapsamında yapılacak etkinliğin provası, Ankara Atatürk Lisesi’nde 16 Aralık 09.00 sıralarında yapılmıştır. Bakan Özer ise bahsi geçen liseyi saat 11.30’da ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin Özdağ’ın iddia ettiği program ve prova ile hiçbir bağlantısı yoktur.
Halk TV sunucusu Ayşenur Arslan'ın terör örgütü PKK/YPG tarafından gerçekleştirilen Karkamış saldırısıyla ilgili sarf ettiği sözler cezasız kalmadı. Terör örgütü PKK'nın bu saldırıyı Pençe Kılıç Hareketı'na misilleme olarak gerçekleştiridiğini söyleyen Arslan, "Durduk yerde böyle bir saldırı beklenmezdi" demişti. RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre Halk TV’de yayınlanan "Medya Mahallesi" programına ilişkin hazırlanan üç ayrı raporu müzakere eden RTÜK, Ayşenur Arslan’ın Karkamış’ta gerçekleştirilen terör eylemine ilişkin yaptığı yorumları inceledi. Üst Kurul, programda terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteren, terörün korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte yayın yapıldığını tespit etti. Üst Kurul, Medya Mahallesi’nin başka bölümlerinde ise terör örgütünün İstanbul ve Diyarbakır’daki saldırılarını yorumlayan sunucu Arslan’ın açıklamalarıyla seçimlerle terör eylemlerini bağdaştırma gayreti içinde bulunduğunu değerlendirdi. PARA VE ÜÇ KEZ PROGRAM DURDURMA CEZASI Toplantıda yayınlardaki yorumların tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almadığına hükmedilerek, Halk TV hakkında idari para cezası ve üç kez program durdurma yaptırımı uygulanmasına karar verildi. Halk TV’nin yanı sıra Tele 1, Habertürk, FOX TV ve FM TV’ye de yayınlarda geçen çeşitli suç ve iftira niteliğindeki söylemlere de idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
Geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de bir polis memurunu tehdit ederken görüntülenen HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. HDP’siz seçim kazanılamayacağını söyleyen Garo Paylan, altılı masayla ortak değerleri savunduklarını belirtti. “İYİ PARTİ VE CHP’LİLER ‘BİR ARAYA GELİN’ DİYORLAR” HDP’li Paylan, “Altılı masanın hitap ettiği yüzde 40 civarındaki oya HDP’nin yüzde 15’lik oyunu eklersek yüzde 55’e ulaşıyoruz. Ama bundan daha fazlasına ulaşabileceğimize inanıyorum. Çünkü devranın döneceği hissine kapılacağız, rüzgarı arkamıza alacağız ve yüzde 60-65 oyla tek adam rejimine son vereceğiz. Sokakta İYİ Partililer ve CHP’liler bizlerin yolunu çevirip ‘lütfen bir araya gelin’ diyorlar. Siyaset cesaret meselesidir. Tayyip Erdoğan’ın muhalefette olduğunu düşünün, emin olun HDP’nin kapısından ayrılmazdı. HDP’ye yapılan zulmü lanetlerdi. Ama şu anda Erdoğan iktidarda bunları yaparken muhalefetin yapması gereken demokratik siyaseti savunmaktır.” ifadelerini kullandı. ‘NEDEN ORTAK BİR CUMHURBAŞKANI BELİRLEMEYELİM?’ Paylan, “Bu düzeni değiştirmek için HDP’yle ittifak kurun demiyoruz. Demokrasiyle ittifak kurun diyoruz. Asgari müştereklerde ortak bir cumhurbaşkanımız olsun diyoruz. Biz yargının bağımsız olmasını, basının özgür olmasını savunuyoruz Altılı Masa savunmuyor mu? Biz parlamenter demokrasiye dönelim diyoruz onlar demiyor mu? O zaman neden ortak bir cumhurbaşkanı belirlemeyelim?” dedi. ‘HDP’SİZ BU SEÇİM KAZANILAMAZ’ Paylan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İktidarın tek malzemesi ‘Vay siz HDP ilesiniz, masanın altında HDP var’. Kimse şunu unutmasın HDP’siz bu seçim kazanılamaz. Bunun yol haritasını oluşturmak zorundayız. Şeffaf bir şekilde ne konuştuğumuzu nasıl ülkeyi tek adam rejiminden kurtaracağımızı belirleriz, daha sonra farklı görüşler varsa seçimi kazandıktan sonra siyasi mücadeleyi devam ettiririz. ‘BİR DEMOKRASİ İTTİFAKINA İHTİYAÇ VAR’ Tüm Altılı Masa siyasi partilerini sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Bir demokrasi ittifakına ihtiyaç var. Bunu en geniş şekilde kurduğumuz zaman yüzde 75-80 oyla kazanarak bu tek adam rejimini çöpe atacağız. Bu cesareti gösteremezsek kazanmamızı riske atacağız. Çocuklarımız torunlarımız hepimize lanet edecekler ‘Bizi neden tek adam rejimi karanlığına mahkum ettiniz, niye bir araya gelmediniz?’ diyecekler.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç yaptığı açıklamada, New Jersey Senatörü ve ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez'in, Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik iddialarına tepki gösterdi. 'NE DEDİĞİNİ BİLMİYOR' Menendez'in muhatabının Cumhurbaşkanı Erdoğan olmadığını söyleyen Kılıç, Menendez'in iddialarını "uluslararası hukuktan ve gerçeklerden yoksun" olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin duruşunu açıkça ortaya koyduğunu dile getiren Kılıç, "Dünyanın çeşitli bölgelerinde insanlar yalnızca inançları, renkleri ve dillerinden dolayı zulme uğrarken yurtlarından edilirken Türkiye'nin mazlumlara nasıl kucak açtığını, destek verdiğini tüm dünya biliyor. Türkiye, nüfus oranına göre en fazla mülteciyi barındıran ülke. Bunu kimse tartışamaz" diye konuştu. Menendez'in, Ermeni "soykırımı" ile Türkiye ve Yunanistan arasındaki yaşananları diline doladığını anlatan Kılıç, "Tamamen iç siyasi saiklerle ne dediğini de bilmeden, araştırma yapmadan konuşmaya devam ediyor. Biz bugüne kadar kendisinin içi boş sözlerine cevap vermedik, ciddiye almadık ama Sayın Cumhurbaşkanı'mızı şahsen hedef alması nedeniyle devletimizi ve milletimizi doğrudan hedef aldı. Bunun için kendisine gereken cevabı vereceğiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakanlığı döneminde Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan'a bir mektup göndererek, 1915 dönemine ait gelişme ve olayları incelemek için ortak komisyon kurulması yönündeki önerisini resmen ilettiğini anımsatan Kılıç, "Ermenistan tarafından halen bu mektuba cevap verilmedi. Menendez'in tutup da bu konuda Türkiye ve Cumhurbaşkanı'mızla ilgili ipe sapa gelmeyen birtakım iddiaları ortaya atmaya çalışmasının ne anlamı var? Sanırım Menendez bunlardan haberdar değil. Bilgisiz konuştuğu için bu konuları kendisine hatırlatıyorum" dedi. Kılıç, "Menendez'in, Yunan ve Rum lobilerinin verdiği bilgileri incelemeden, doğrulamadan, gerçekliğini araştırmadan, ortaya atılan tezlerin uluslararası hukuka uygun olup olmadığını incelemeden içi boş açıklamalarda bulunduğunu" kaydetti. 'İPE SAPA GELMEYEN İDDİALAR' Menendez'in, ABD Kongresi'ndeki sunumunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte çekilen fotoğrafını gösterdiğine değinen Kılıç, "Senatör Menendez ne dediğinin de ne yaptığının da farkında değil. Boş işlerle uğraşan, dürüst siyaset yapmayan kişiler ipe sapa gelmeyen iddialarda bulunuyorlar. Senatör Menendez, bizi tehdit ederek, bize yaptırımlar uygulanacağını havaya savurarak hiçbir şey elde edemez" ifadelerini kullandı. Menendez'in, seçimde harcamak üzere aldığı mali desteklerle ilgili inceleme yapıldığını aktaran Kılıç, "Bakalım, bunun sonucunda ne ortaya çıkacak?" diye sordu. 'FETÖ SUFLE VERİYOR' "Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin, ne dediğini bilmeyen insanların sözlerine esir edilecek kadar basit olmadığını" vurgulayan Kılıç, şunları kaydetti: "Biz, ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi temsilcileriyle görüşmelerimizi yapacağız. Ülkelerimizin arasında parlamenter seviyedeki görüşmeler devam edecek. Senatör Menendez'in ön yargılı olması ve Türkiye'ye karşı bu kadar olumsuzluklar içinde açıklama yapmasının altında destek aldığı, kendisini fonlayan lobilerin ve ABD yönetimi ile ABD yargısının halen hareket alanı sağladığı FETÖ'nün olduğunu düşünüyorum. Ortada hiçbir şey yokken Türkiye'ye karşı bu kadar nefret dolu olması, husumet beslemesinin altında kendisini destekleyen, maddi kaynak aktaran, sosyal medyada ve farklı platformlarda kendisinin üzerinde baskı oluşturan bu lobiler var. Yaptığımız analizde, sanırım FETÖ, Senatör Menendez'in kulağına birtakım sufleler veriyor ve bu doğrultuda kendisini kullanıyor."
Topkapı Anıt Mezar'daki törene, Demokratlar Platformu üyeleri ile vatandaşlar katıldı. Kur'an-ı Kerim okunması ve dua edilmesinin ardından Aydın Menderes'in mezarına, Demokratlar Platformu üyeleri tarafından kırmızı karanfiller bırakıldı. Törene katılanlar, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın mezarlarını da ziyaret edip ruhlarına Fatiha okudu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugüne kadarki en büyük Eren operasyonu olma özelliği taşıyan, "Eren Abluka Sonbahar Kış-18 Şehit Jandarma Teğmen Hubeyib Turan Operasyonu"nun Diyarbakır Lice merkez olmak üzere, Bingöl, Batman ve Muş'ta başlatıldığını açıkladı. Bakan Soylu, açıklamalarında şunları kaydetti; Diyarbakır'da Lice bölgesinde en büyük Eren operasyonunu bu gece sabaha kadar kahraman jandarmamızın, polis özel harekatımızın, korucularımızın ve tüm unsurlarımızın operasyona başlamasıyla en büyük Eren operasyonunu inşallah icra edeceğiz. Temizleye temizleye geliyouz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, terörle mücadele konseptini 15 Temmuz 2016'dan sonra değiştirmesiyle ve talimatları çerçevesinde sürekli operasyon mantığı ile terör örgütünün bulunduğu inlerinde imha anlayışıyla ve ortaya koyduğumuz büyük bir mücadele gücü ve azmiyle devam ediyoruz. Terör örgütünün daha önce üslendiği bölgelerin bir çoğu şu anda tertemiz. En son kahraman jandarmamızın, güvenlik korucularımızın, polis özel harekatımızın, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde gerçekleştirdiği Eren-17 Sonbahar Kış Abluka operasyonunda hedef bölgelerimizden biri olan Cudi Dağı Tuşimiya bölgesinde uzun zamandan beri takibinde olduğumuz ve özellikle Tuşimiya Vadisinde uzun zamandır terör örgütünün orada bulunmasıyla birlikte bizim için bir tehdit oluşturan teröristleri Eren-17 Sonbahar Kış Abluka operasyonunda etkisiz hale getirmiş olduk. "3 bin 650 personelle bu harekat başladı" Yine bu sektör temizlenmeye muhtaç bir sektör. Burada geçen yıl ve bu yıl ve bu yıl ve ondan önceki yıl yaklaşık 300 milyon kök kenevir son üç yılda burada terör örgütünün finansına yönelik dikilen kök kenevir ele geçirildi. Yani öncelikle terör örgütünün bu bölgedeki finansmanını kuruttuk. Şimdi terör örgütünün bu bölgedeki bütün varlığını kurutacağız. 3 bin 650 personelle bu harekat başladı. Jandarma, polis özel harekat, jandarma özel harekat ve korucu timlerimizle birlikte bu harekat başladı. Bu harekatın bitiş tarihi burada bir tek terörist kalmayıncaya kadar devam edecek. Teröristler bittiği zaman bu harekat burada bitecek. Lice ne zaman temiz olacak bu harekat sona ermiş olacak. "4 vilayette icra edilecektir" Kışın olması, kar olması bizi hiç bir şekilde etkilemeyecektir. Bu vesileyle burada bu harekatın alanı Diyarbakır Lice merkez olmak üzere Muş Şenyayla, Sağgöze Bingöl ve Batman Sason, Zori bölgesi olmak üzere tam 4 vilayette icra edilecektir. Yine söylüyorum Allah nasip edecek yine bu tepede Lice de tertemiz diyebileceğiz. Temizlenme hedefi olan alanlardan bir tanesi de Cumhuriyetin birinci asrını kapatıp Türkiye'nin yeni yüzyılına girerken inşallah Türkiye'nin dağlarında bir tek terörist kalmayacak anlayışını gerçekleştireceğiz. Şehitlik hepimiz için arzu edilen istenilen ve ulaşılması bizim için en kıymetli mertebedir. Burada bu mücadeleye yine gazilik her birimiz için bu mücadeleyi yapan tüm kahramanlarımız için manevi anlamda da en önemli mertebelerden bir tanesidir. Hiç birimizin korkusu yok. Allah'a şükür cesaretimiz en üst noktada. Arkadaşlarımızın kabiliyetleri ve kapasiteleri en üst noktada. Savunma sanayiinde geldiğimiz nokta bütün dünyaya parmak ısırtıyor. Şu arada kurduğumuz teknoloji, buradan operasyonu kabiliyetlerimizle ve kapasitelerimizle icra ettiğimiz alan bundan 10-20-30 yıl önce hayal edilemeyecek bir noktada.
CHP'nin eski İstanbul Milletvekili ve TV100 yazarı Barış Yarkadaş, Akşener'in tutumunu eleştirdi. İYİ Parti liderini, "Umutları kırmakla" itham eden Yarkadaş, "Akşener masanın gidişatından memnun değilse masadan kalkabilir" dedi. Tüm bu gelişmelerden sonra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV yayınında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun, "İç işlerimize karışma" mesajına cevap veren İYİ Parti lideri, "Burada iç işlerine karışmak yok. 6’lı masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu iç işlerine karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsız" ifadelerini kullandı. Akşener'in, "Çarparım", "Kimseden izin alacak değilim", "Siyasi terbiyesizlik" gibi ifadeler kullanmasını eleştiren Yarkadaş, "Davutoğlu’nu Kılıçdaroğlu’nu, Karamollaoğlu’nu, Babacan’ı aradım, ulaşamadım" sözlerini de gerçekçi bulmadığını ifade etti. Liderlere danışmanları üzerinden ulaşabileceğini vurgulayan Yarkadaş, "Allah aşkına bu çağda böyle bahane mi olur! Hadi; gerçekten ulaşamadınız diyelim… Bunu çıkıp anlatmanın ve seçmende güvensizlik yaratmanın kime ne faydası var?" eleştirisinde bulundu.
Fransa’nın başkenti Paris’te, 69 yaşında bir Fransız vatandaşının Ahmet Kaya Kültür Merkezi yakınlarında etrafa silahla ateş açması sonucu en az 3 kişi ölmüş, biri ağır 3 kişi ise yaralanmıştı. Paris’teki Strasbourg Saint Denis’deki Ahmet Kaya Kültür Merkezi olarak bilinen binanın önündeki saldırıda ölenlerin ise PKK üyesi oldukları ortaya çıktı. Sterk/Evin Goyi kod adlı Emine Kara ve Hunermend Mir Perwer kod adlı Şirin Aydın’ın PKK’nın Paris yöneticilerinden oldukları anlaşıldı. https://twitter.com/turksavunmatesk/status/1606570523286048768?s=46&t=mHPINawigZwaUmqefBuPrw ALİ BABACAN’DAN TAZİYE Paris’te ölen PKK’lılar için HDP ve CHP’li isimlerin dışında bir taziye mesajı da DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan geldi. “Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Fransa hükûmetini ırkçılığa karşı tam ve kararlı mücadele ile halkın güvenliğini sağlamak için her türlü önlemi almaya davet ediyorum.” https://twitter.com/alibabacan/status/1606562880798789636?s=46&t=yzi4QAKsoJ7C3DEgdtRXZg EMİN EKMEN ETKİSİ Ali Babacan ile PKK’yı yakınlaştıran ismin Mehmet Emin Ekmen olduğu biliniyor.
