29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe’den İBB’ye: İş yapamayınca yalana, algıya sarılıyorlar

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, salgın şartları nedeniyle bir süre ara verdiği ziyaretlere yeniden başlayan Kabaktepe, Bahçelievler ve Bakırköy'de vatandaşlarla bir araya geldi. Ziyaretinde açıklama yapan Kabaktepe, " 'İhtiyaç yok' diyerek Silahtarağa Projesi'ni iptal edenler, bugün yaşadığımız müsilaj felaketi nedeniyle projenin önemini ancak anlayabildiler. İstanbul ihmale gelmez. O yüzden çağrı yapıyoruz, İstanbul'un hizmet kalitesini düşürmeyin. İstanbul'da son 2 yılda artan çevre felaketleri ihmalden kaynaklanıyor. İlk televizyon programına çıktığım zaman söylemiştim, 'algı balonlarını tek tek patlatacağız' diye. Balon patlatma işi o kadar tutmuş ki şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi balonunu kendi patlatıyor." ifadelerini kullandı. Kabaktepe, şunları kaydetti: " 'Silahtarağa Projesi için bu kadar arazi lazımmış, bu kadar para lazımmış, bu yatırım lazımmış.' diye bahane sıraladılar. Büfe kurmuyorsun, ileri biyolojik atık su arıtma tesisi kuruyorsun, tabii ki o kadar arazi, bütçe, yatırım lazım olacak. 'İstanbul'u gereksiz bir masraftan kurtardık.' diye alkışlar arasında övünerek anlattılar. Derken, müsilaj geldi. Şimdi ne diyorlar 'İleri biyolojik atık su arıtma tesisleri yapmamız lazım.' AK Parti döneminde yapılan projelere, yatırımlara çeşitli bahaneler uydurarak iptal edenler, şimdi kendi şişirdikleri algı balonlarını tek tek elleriyle patlatıyorlar. İş yapamayınca yalana, algıya sarılıyorlar. Şehrin ihtiyaç duyduğu yatırımları zamanında hayata geçirmezseniz, bu ihmalin altında ezilirsiniz."

2 yıl önce

CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay sarhoşken polise saldırdı!

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, avukatı Nizamettin Bulut ile 14 Haziran'da akşam yemeğine gittiği Efeler Mahallesi'ndeki bir restoranda saldırıya uğradı. Kavga sebebiyle restoranın karışmasının ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri çağırıldı. Olay esnasında sarhoş olduğu iddia edilen Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, görevini yapmaya çalışan polislere saldırdı. CHP'li başkan Atabay'ın polise saldırdığı anlar kameralara yansıdı.

2 yıl önce

ABD Başkanı Biden ve Rusya lideri Putin arasındaki tarihi zirve sona erdi! İlk açıklama geldi…

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki zirve İsviçre'nin Cenevre kentinde başladı. İki lider, Biden'ın ilk yurt dışı ziyaretinde üçüncü durağı olan Viyana'da bir araya geldi. Biden, Putin görüşmesine 'yüz yüze görüşmek her zaman daha iyidir' diyerek başladı. Putin ise, ABD Başkanı Joe Biden’a şahsen görüşme girişimi için teşekkür ederek “Uzun bir yolculuk yaptınız, çok çalıştınız. Ancak Rus-Amerikan ilişkilerinde en yüksek seviyede ele alınması gereken birçok sorun birikti. Görüşmemizin yapıcı geçeceğini umuyorum' dedi.  Bu açıklamaların ardından gazeteciler salondan çıkarıldı ve zirve basına kapalı olarak gerçekleşti. Yaklaşık 4 saat süren görüşme sona erdi. TOPLANTININ ARDINDAN İLK AÇIKLAMA Toplantı sonrası ilk açıklamalar Rusya lideri Putin'den geldi. Basın toplantısı düzenleyen Putin, Biden ile görüşmesinin yapıcı geçtiğini ifade etti. Rus ve Amerikan diplomatların dönüşü için mutabakat sağladıklarını anlatan Putin, dışişleri bakanlıklarının diplomatik yolla ilgili görüşmelere başlayacağını duyurdu. Görüşmede düşmanca bir tutum olmadığını söyleyen Rus lider, Biden'la Ukrayna konusunu da ele aldıklarını ve Ukrayna'nın NATO'ya muhtemel üyeliğine ilişkin tartışılacak bir şey olmadığını ifade etti. Vladimir Putin, "Biden, Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması'nın (START-3) uzatılması konusunda sorumlu ve zamanında bir karar aldı. Rusya ve ABD'nin stratejik istikrarın sağlanmasında sorumlulukları var. İki ülke, uzatılan START-3 anlaşmasında yapılacak olası değişiklikleri görüşmeye başlayacak" dedi. Siber saldırılar konusunda da konuşan Putin, dünyada bu tür saldırıların büyük oranda ABD'den geldiğini söyleyerek, Moskova Yönetimi'nin Washington'a siber saldırılar konusunda teferruatlı bilgi sağladığını ifade etti. Putin, Siber güvenlik konusunda ABD lideri Biden'la anlaşmaya vardığını açıkladı. ABD ve Avrupa ile Rusya'nın arasında büyük anlaşmazlığa yol açan muhalif siyasetçi Aleksey Navalnıy mevzuuna da değinen Putin, "Navalnıy Rus yasalarını ihlal ettiğini biliyordu, tutuklanacağı biliyordu, fakat yine de Rusya'ya geldi" ifadelerini kullandı.  Putin, ABD'li mevkidaşı Biden'ın nisan ayında bir konuşmada kendisine yönelik "katil" ifadesini kullanmasıyla ilgili olarak, "Biden'ın açıklamasının kendisini tatmin ettiğini" de sözlerine ekledi. ZİRVEYE DAMGA VURAN AN Öte yandan CNN International'da yer alan bilgiye göre iki lider ve dışişleri bakanları bir arada basına poz verirken Rus güvenlik görevlileri ve basın mensupları arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Dünyayla paylaşılan fotoğraflarda güvenliklerin müdahalesi ve daha fazla görüntü alınmasına engel olmaya çalıştıkları açıkça belli oluyor. Güvenlik görevlilerinin 'Git buradan' diye bağırdıkları duyulurken kameraya yakalanan anlarda Putin'in durumu sinirli bir şekilde gülümseyerek seyrettiği Biden'ın ise gergin bir bekleyiş içinde olduğu görüldü. CNN'in kıdemli Beyaz Saray muhabiri Kaitlan Collins ise tarihi buluşmayla ilgili tüm detayları resmi Twitter hesabından duyurmaya devam ediyor. Collins, görüşmenin yapıldığı odadaki gergin anları 'ABD'li gazeteciler basının görüşmeden görüntü alabildiği o tek anda odadan itilip kakılarak çıkarıldı. Gazeteciler içeride kalmaya çalıştıkça kıyafetlerinden çekiştirilerek Rus güvenlikler tarafından dışarı çıkarılmaya çalışıldık dediler. Ve o anlarda ABD Başkanı Biden'ın söylediği hiçbir şeyi duyamadıklarından şikayet ettiler.' sözleriyle aktardı. ABD - RUSYA İLİŞKİLERİ Ukrayna'nın Kırım yarımadasını 2014'te Rusya'nın ilhak etmesi, ikili ilişkilerde kırılma noktalarından biri oldu. 2015'te Rusya'nın ABD'nin desteklediği muhaliflere karşı Şam yönetimine destek olmak için Suriye'ye müdahalesi ve 2016'da Donald Trump'ın seçildiği Amerikan seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiğine dair -Rusya'nın yalanladığı- iddialar, gerilimin büyümesine yol açtı. Mart ayında Biden'ın yaptığı bir konuşmada Putin'e "katil" demesi üzerine Rusya, Washington'daki büyükelçisini geri çağırmıştı. ABD de Moskova büyükelçisini Nisan ayında ülkeye geri çağırdı. Şu an iki ülkenin büyükelçisi de yok. Nisan ayındaki olayın sebebi ise Washington'ın, Amerikan Başkanlık seçimlerine müdahale, siber saldırılar ve Ukrayna ile yaşanan gerilimin bir sonucu olarak Rusya'ya yönelik yeni yaptırım kararı aldığını açıklamasıydı. Yaptırımlar hem Rus hükümetinin ABD bankalarıyla yaptığı işlemleri içeriyor hem de başkanlık seçimlerine müdahale ettikleri suçlamasıyla 32 kişiyi hedef alıyor. Bunun üzerine Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yaptırımlara karşılık verme kararı aldıklarını açıklamıştı. Buna göre hem ABD'li 10 diplomat sınır dışı edildi hem de ülkedeki ABD'li diplomatların bildirim yaparak görev yerlerinden 16 kilometreden uzağa seyahat etmelerine izin veren anlaşma iptal edildi. Amerikan Büyükelçi de Moskova'dan Washington'a döndü. NATO zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında "katil" ifadeleri hatırlatılan Biden, önce soruyu geçiştirmeye çalışsa da sonra Putin'i "Zeki, zor ve değerini hak eden bir hasım" olarak niteledi. "Katil" ifadesinin "Yapmak üzere olduğumuz toplantı açısından çok da önemli olduğunu düşünmüyorum" dedi. Uzun sürmesi beklenen görüşmede liderlerin birlikte yemek yemesi planlanmıyor. ABD'li yetkili, bu durumu "ekmeği bölüşmek yok" sözleriyle değerlendirdi. Görüşme sonrası iki lider ayrı ayrı basın toplantısı düzenleyecek. NİSAN AYINDA UKRAYNA SINIRINDA GERİLİM ARTMIŞTI Rusya, Mart ortasından başlayarak Kırım'a ve Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine askeri sevkiyat yaptı. Ukrayna ve Batılı ülkeler, Rusya'nın sevkiyatına dair uyarılarda bulunmuş ve Amerikan askeri gemilerinin Karadeniz'e yöneldiği haberleri gelmişti. Gerilimin tırmandığı dönemde ABD Başkanı Biden, Rus mevkidaşı Putin'e telefon etti. Bu, Biden'ın göreve geldikten sonra Putin'le ikinci telefon konuşması oldu. Biden, gerilimi azaltmak üzere ikili zirve teklifinde bulunmuş ancak Rus tarafı, teklifi düşüneceklerini açıklamıştı. Nisan sonunda, iki lider için henüz bir ikili görüşme tarihi belirlenmemişken Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, haftalardır bölgede gerilimin yükselmesine neden olan Ukrayna sınırına yapılan askeri yığınağın geri çekileceğini açıkladı. Hafta başında yapılan NATO zirvesinde ise Ukrayna'nın da ittifakın parçası olabileceğine dair açıklamalar geldi. Eski Sovyet ülkesi olan Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi, Moskova'da tepkiyle karşılanıyor. Bu konunun da Biden-Putin görüşmesinde gündeme gelmesi bekleniyor.

2 yıl önce

‘Jandarma Genel Komutanlığı’nın ihalesi Oğuzhan Asiltürk’ün yeğeninin şirketine verildi’ haberi yalan çıktı

Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “17 Haziran 2021 tarihinde Yeniçağ Gazetesinde Orhan UĞUROĞLU tarafından yazılan köşe yazısında ve aynı köşe yazısı kaynak gösterilerek bazı basın yayın organlarında, “İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığının yaptığı bir ihale kısa süre önce sonuçlandı. … Bu ihaleyi yaklaşık 10 yıldır MRD bilişim şirketi kazanıyordu ki, son ihaleyi de 3,8 Milyon dolar vererek kazandı. Ancak ne olduysa oldu… Süleyman SOYLU’nun İçişleri Bakanlığı, ihaleyi kazanmasına rağmen MRD Bilişim Şirketini diskalifiye etti…” şeklinde iddialar yer almıştır.   2. Bahsi geçen ihale, Jandarma İstihbaratının teknik altyapı donanım güncellemesi için üç yılda bir düzenli olarak yapılan bir ihaledir. 2020 yılı Kasım ayında yapılan ihaleye katılması için (9) firmaya davetiye mektubu gönderilmiş, ihale günü istekli (7) firma ihaleye iştirak etmiş, teknik şartnameye göre yapılan kontroller neticesinde ihale şartlarını karşılayan, aralarında MRD Bilişim Şirketi ve Forte Bilişim Şirketinin de olduğu  (4) firma ile ihale sürecine devam edilmiştir. İhalenin devamında fiyat iyileştirilmesi kapsamında açık eksiltme usulüne geçilerek firmalardan fiyat tekliflerini düşürmeleri istenmiştir. Açık eksiltmenin 28’inci turunda diğer firmaların ihaleden çekilmesiyle 3.780.000,00 ABD Doları ile en iyi teklif veren MRD Bilişim Şirketi ihaleyi kazanmıştır. Akabinde aynı firma ile yapılan pazarlık sonucunda ihale; 2.430.714,26 ABD Doları tutar karşılığında MRD Bilişim Şirketinde kalmıştır.    3. Sonuç olarak, 4 Aralık 2020 tarihinde MRD Bilişim Şirketi ile sözleşme imzalanmış, Forte Bilişim Şirketi ile herhangi bir anlaşma imzalanmamıştır.   4. Köşe yazısı ve haberlerde iddia edildiği gibi, İçişleri Bakanlığınca MRD Bilişim Şirketinin diskalifiye edilmesi ve ihalenin Forte Bilişim Şirketine verilmesi gibi bir husus kesinlikle söz konusu olmayıp, iddia edilen hususlar tamamen asılsız ve iftira niteliğindedir.    5. Söz konusu asılsız iddiaların Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılan ihalelerde usulsüzlük yapılıyormuş izlenimi yaratmak, bu vesileyle kamuoyunu yanıltmak ve kamuoyu nezdinde Jandarma Genel Komutanlığı’nın saygınlığına gölge düşürmek maksadıyla yazıldığı değerlendirilmektedir. Bu asılsız iddiaları ileri sürenler hakkında gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.  Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”  

2 yıl önce

Tarihi hata olur: ABD, PKK gibi bir terör örgütünü tercih etmemeli

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Erdoğan, NATO Zirvesi’nden ikili görüşmelere, Afganistan’da atılacak adımlardan Yunanistan’la ilişkilere kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Maalesef ABD örneğin hala Afrin’deki hastanenin bombalanması konusunda, orada bu terör örgütünün YPG olduğunu söyleyemedi. Biz, gerek PKK, YPG ile gerek FETÖ ile gerekse de DEAŞ’la ilgili mücadelemizi belgeler eşliğinde bir kez daha en üst düzeyde muhatabımıza ilettik. Biz her ne olursa olsun, terörle mücadeleye devam edeceğiz. Bunu ülkemiz için, bölgemiz için, küresel barış ve adalet için yapıyoruz. Terör evrensel bir sorundur. Bizim mücadelemiz sadece ülkemiz için değil, insanlık için bir mücadeledir. GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ (Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin tavrı nasıl olacak?) Biz her zaman “iyi terörist, kötü terörist” şeklindeki ikircikli tavırla, terörün yok edilemeyeceğini vurguladık. Terörün hedefi olan bir müttefikin yanında durmak yerine, o müttefikin mücadele ettiği terör örgütlerini tercih etmek tarihi bir hatadır. Terör örgütlerini destekleyenler, onlara cesaret verenler, ne büyük bir yanlış yaptıkları er ya da geç anlayacaklar. Ben şuna inanıyorum; biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bu işin başka yolu yok. Biz güvenlik güçlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Bunu Libya’da ispat ettik, Suriye’de ispat ettik, burada ispat ettik. Bundan sonra da ispat etmeye devam edeceğiz. Çok ciddi manada oralarda bize gönül veren insanlar bu konuda bizim ne konumda olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Bunları da sayın Biden’la çok açık, net konuştum. HAKLARIMIZIN TAKİPÇİSİYİZ (F-35 ve S-400) Türkiye olarak gerek F-35 gerekse S-400 konusunda farklı bir adım atmamızı beklemeyin dedim. Çünkü biz F-35’te üzerimize düşeni yaptık ve parasal olarak vermemiz gerekenleri verdik. S-400 ile ilgili olarak da biz sizden Patriot istedik, siz vermediniz; tam aksine üslerimizde bulunanları da aldınız. Dolayısıyla biz ne yapacaktık? Başımızın çaresine bakacaktık. Yakın markajda işleri takip etmemiz lazım. Biz bütün haklarımızın takipçisi olacağız. Savunma sanayisi ile ilgili tüm konuları, müşterek atabileceğimiz adımları görüşmeye devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte de Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Savunma Sanayii Başkanımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu süreci yürütecekler. (Biden’ın Türkiye ziyareti) Takvim belirmedi ama takvimin sinyalleri ortaya çıktı. (Biden) dedi ki “Şu an aşırı yoğun programlarıma rağmen, bunları yoluna koyduktan sonra özellikle bir Türkiye seyahati yapmak istiyorum.” Sayın Biden ile ilişkilerimizi müttefikliğe ve stratejik ortaklığa yakışır şekilde sürdürmek arzusundayız. ABD ile Suriye’den Libya’ya, terörle mücadeleden enerjiye, ticaretten yatırımlara kadar geniş bir yelpazede ciddi iş birliği potansiyeline sahibiz. Ülkelerimiz arasındaki mevcut mekanizmaları işleterek bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. AFGANİSTAN’DA HUZUR İÇİN KATKIYA HAZIRIZ (Afganistan’da atılacak adımlar) Türkiye, Afganistan’da istikrar ve barış için en fazla çaba gösteren ülkelerin başında geliyor. NATO misyonuyla bulunduğumuz Afganistan’da sürdürülebilir bir huzur ortamının tesisi için her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı sonrasında, Türkiye burada çok daha fazla sorumluluk alabilir. Afganistan’daki bütün tarafların ve bölge ülkelerinin yapıcı katkılarıyla barış sürecini kalıcı hale getireceğimize inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de barış çabalarımızı ve Afganlı kardeşlerimize desteğimizi güçlü şekilde sürdüreceğiz. İnşallah biz Afganistan’daki kardeşlerimizin sıkıntılara düçar olmasına fırsat vermeyiz. AVRUPA KAPISI SİHA’YA AÇILDI (NATO ülkelerine SİHA satışı) Bu konuya ilgiyi özellikle NATO Zirvesi’nde de gördük. Bu konuda bizim en son Polonya ile bir anlaşmamız oldu. Tabii Polonya’dan sonra bir yerde bu işin kapısı açılmış oldu. Şimdi talepler zaman zaman geliyor, gelecek. Tabii burada bizim açımızdan bir şey çok önemli. Baykar’ın bu alanda attığı adım Avrupa’ya Türk savunma sanayisinin açılması demektir. Gerek İHA’da gerek SİHA’da gerek Akıncı’da ilk defa Avrupa pazarlarına Türk savunma sanayisinin ürünleri girecek. Şimdi bazı yeni ürünler de var. Onların mühimmatı var. O mühimmatlar da çok önemli. Onlar da bu pazarlara girecek. Bunların girmesiyle beraber NATO’da, NATO ülkelerinde bu silah, araç, gereç, mühimmat bunların bulunması çok çok önemli. Polonya bu noktada önemli. Diğerleri hakeza öyle. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte bu adımları güç birliği yaparak devam ettiririz. Cumhur İttifakı’nın adayı zaten belli Erdoğan, Millet İttifakı’nın seçimde çıkaracağı adaya ilişkin bir soruya, “Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Dolayısıyla bizim karşımıza kimin çıkacağı bizi pek de ilgilendirmiyor. Biz şimdi Cumhur İttifakı’nın adayı olarak, Allah ömür verirse, yapmamız gereken, hazırlıklarımızı en güçlü şekilde, en güzel şekilde yapmak; 19 yıl içinde ülkemizi nereden nereye getirdik, bundan sonraki süreçte her alanda nereden nereye götüreceğiz, bunun çalışmasını yapmak… Bunun için de ciddi bir ekip, ciddi bir kadro kurarak bu adımları atmamız gerekiyor. Bu iş tabi kuru sıkı atmakla olmuyor. Bunun için ciddi bir ekip ve kadro çalışması bizim için önem arz ediyor” cevabını verdi. Amaç en kısa sürede maskeden kurtulmak Aşılamada büyük bir ivme yakalandığını vurgulayan Erdoğan, “Şu an itibarıyla sıkıntımız yok. Çin de Almanya da verdikleri sözü yerine getiriyorlar. Aşıları peyderpey gönderiyorlar. Bu arada da bizim yerli aşımızla ilgili çalışmalar da yoğun bir şekilde devam ediyor. Temenni ederim ki eylül, ekim gibi biz de kendi aşımızı üretmiş oluruz. Sağlık Bakanlığı herkesi hızla aşılama noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda vefat sayısı ciddi manada azaldı. Temennimiz vaka sayısını daha da aşağı düşürmek. Umuyoruz ki maskelerin takılmaya gerek görülmeyeceği bir döneme girelim. ‘Maskeleri ne zaman çıkaracağız?’ sorusunun cevabını Sağlık Bakanımız en yetkili olarak en kısa zamanda inşallah verir. Bizim de arzumuz en kısa zamanda maskeden de kurtulalım. Halkımız da bu konuda bir rahatlama sürecine girmiş olsun” dedi. Azerbaycan’la Libya’da petrol ortaklığı Erdoğan, doğal gaz ve petrol çıkarılması konusunda Azerbaycan ile bir ortaklık olup olmayacağına ilişkin soruya şu karşılığı verdi: Şu anda özellikle bu konuda Azerbaycan’la bizim TANAP ve TAP’dan gelen bir dayanışmamız söz konusu. Bunun dışında, biz belki yeni bir sürece de adım atabiliriz. Bu ne olabilir? Örneğin şu anda bizim Türk Petrolleri ile alakalı bir yapımız var. Bu yapıyla birlikte, nasıl şu anda TAP’da, TANAP’da birlikteliğimiz varsa, biz değerli dostum İlham Aliyev kardeşimizle böyle bir adımı Libya’da da atabiliriz. Onların bu konularda belli bir birikimi var, deneyimi var. Aynı birikim ve deneyim bizde de olduğuna göre, hatta rafinaj olayında da bazı adımlar atmak mümkün. Bu tür adımları da atabiliriz. Ben kendisine de bu teklifi yaptım. O da böyle bir şeyden memnun olacağını, böyle bir adıma kendilerinin de girebileceğini söyledi. Temennim odur ki bu adımları beraber atmak suretiyle sadece Avrupa’ya açılmak değil hem kendi ülkemizde hem çok daha farklı ülkelere inşallah yayılma fırsatını da buluruz.

2 yıl önce

Nöbetteki baba gördüklerini anlattı: Saldırı öncesi HDP binasını boşalttılar

HDP İzmir İl Başkanlığı'ndaki saldırı sırasında parti binasının önünde evlat nöbeti tutan baba Mehmet Laçin, Ulusal Kanal'a konuştu. 2 senedir evlat nöbetinde olan Mehmet Laçin, binaya giren HDP'lileri sima olarak tanıdığını belirtirken, saldırı öncesinde 'gözlüklü', 'ufak boylu' ve 'beyaz gömlekli' olarak tarif ettiği HDP'lilerin binadan ayrıldığını söyledi. BİNAYI BOŞALTTILAR Laçin şu ifadeleri kullandı: "Bu 'gözlüklü' tahminim il başkanı çünkü basına hep o konuşuyordu. Bir o bir de bu 'ufak boylu'. Şimdi bunların yanında biri daha var 'beyaz gömlekli'. Bunlar 3 kişi HDP İl Başkanlığı'ndan çıktı. Demek ki o öldürülen kız (Deniz Poyraz) o anda içeride tek başınaydı. Bu 3 kişiden 'beyaz gömlekli' sola doğru pastanenin önünden Şok'a doğru gitti. Ama 'ufak boylu' ile il başkanı (gözlüklü) koridorda kaldı ve 'gözlüklü'ye benim pankartımı işaret etti. Ondan sonra benim olduğum tarafa geçtiler ve devam ettiler. Yani o kızı kurban ettiler. Olay sırasında ben de dahil çevredekiler, emniyet filan içerinin dolu olduğunu zannettik. Demek ki kız yalnızmış." SALDIRGAN TUTUKLANDI HDP İzmir İl Başkanlığı'na girip tabancayla 1 kişiyi öldüren ve iş merkezinin çatı katında polis ekiplerince gözaltına alınan O.G çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Bu arada Deniz Poyraz'ın cenazesi, Hava Şehitleri Kadifekale Camisi'nde getirildiği sırada tabuta, terör örgütü PKK'yı simgeleyen bez parçası örtülmek istenmesi üzerine polis müdahale etti. Tabut cenaze aracına taşınırken terör örgütü lehine sloganlar atıldı. Poyraz'ın cenazesi, Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verildi. BABADAN ŞOK SÖZLER Öte yandan Deniz Poyraz'ın babası sosyal medyada yaptığı açıklamada "Deniz benim değil Kürdistan'ın kızıdır. Biz yaşamımızı dağdaki aslanlara borçluyuz" sözlerini kullandı.

2 yıl önce

Bölücü terör örgütü PKK’nın sözde Botan eyalet sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Şişman, çektiği videoyla örgüt mensuplarına teslim olması çağrısında bulundu

Eren-10 Operasyonları kapsamında Şırnak’ın Bestler-Dereler bölgesinde 8 Nisan’da gerçekleştirilen operasyonda 8’i ölü 10 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonda, terörist Fırat Şişman ağır yaralı olarak yakalandı. 1 buçuk ay boyunca tedavi edilen Şişman, devletin kendisine gösterdiği yardımdan etkilendi. DEVLETİ YANLIŞ TANIMIŞIM Örgütün, teslim olan ya da yakalanan örgüt mensuplarına kötü muamele yapıldığı propagandasını yürüttüğünü anlatan Şişman, “Ben şimdiye kadar devleti yanlış tanımışım ve benim gibi devleti yanlış tanıyan örgütte binlerce insan var” diyerek bu yanlış algıyı ortadan kaldırmak adına bir video ile örgütte bulunanlara seslenmek istedi. Şişman’ın isteği üzerine video çekimleri yapıldı. TESLİM OLUN ÇAĞRISI “Devlet, bütün arkadaşları bir ana şefkatiyle kucaklayabilecek güçte ve inançtadır” diyen Şişman, teröristlere şu çağrıda bulundu: “Gelecek her arkadaşa bütün yönleriyle destek verebilecek durumdadır. Arkadaşların da devlete yönelik var olan kaygılarını bir kenara atarak gelebilme cesaretinde bulunmaları gerekiyor. Çoğu arkadaşta örgütten ayrılma düşüncesinin olduğuna inanıyorum. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Her birimiz bu ülkeye sahip çıkma ve bu ülkenin geleceğini düşünmek zorundayız. Dış emperyalist güçlerin ve diğer farklı güçlerin oyunlarına gelmeden bin yıllık tarihi geçmişimizi düşünerek, daha önceki oyunları boşa çıkardığımız gibi şimdi de var olan oyunları boşa çıkarabilecek bilinç, anlayış ve erdemlikte olduğumuzu düşünüyorum.” AİT OLDUĞUNUZ TOPRAKLARA GELİN “Belki çoğu arkadaşta ‘acaba devlet bize nasıl yaklaşır, işkence mi yapar, hapse mi atar’ kaygısı olabilir. Bende de devlete karşı olumsuz algılar vardı. Fakat ağır yaralı bir şekilde ele geçtikten sonra devletin bana karşı olumlu yaklaşımlarını gördüm. 25 yıldır örgüt ortamında kaldığım zamanın benim, ailem ve ülkedeki insanlar için hiçbir faydasının olmadığını gördüm. Her arkadaş kafasında oluşmuş soru işaretlerini bir kenara koyarak kendileri için, aileleri için doğru olan sonuç ne ise ona göre cesaretlice gereken adımı atmalı ve ait oldukları toprağa gelmeli. Devletin de bütün arkadaşları bir ana şefkatiyle kucaklayacağını düşünüyorum. Her arkadaşın yeni bir hayata başlaması için kendilerine gereken bütün desteği vereceğine inanıyorum. Dış güçlerin emellerini, oyunlarını boşa çıkarmak için daha bilinçlice bir yaklaşım içerisinde olunmalıdır. Her arkadaş en kısa zamanda kendileri için doğru olan kararları verip ait oldukları topraklara, aile ortamına gelebilmeliler.”

2 yıl önce

ABD'de savcılık, Sezgin Baran Korkmaz'ın Türkiye'deki mal varlıklarına el konulmasını istedi

Utah Bölge Mahkemesi hakimi Jill N. Parish, ABD’nin kara para aklamaktan jüri tarafından suçlu bulunan Lev Aslan Dermen’in dolandırma yoluyla elde ettiği parayı nerede akladığı ve federal hükümetin el koymak istediği mal varlıklarının listesini istedi. Utah eyalet başsavcısı Andrea T. Martinez, Adelet Bakanlığı2na bağlı elektronik işlem sistemi aracılığıyla Sezgin Baran Korkmaz’ın el konulması gerek mal varlıklarını listesini yayınladı. Davanın baş sanıklarından biri olan Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’de ortak olduğu SBK USA Inc tüm varlıklarına el konulması gerektiği kaydedildi ve 7 sayfalık liste sunuldu. VARLIKLAR AMERİKAN HAZİNESİNE Amerika'nın Sesi'nin haberine göre; mahkeme hakimine sunulan dilekçede, savcılığın yayınladığı listedeki tüm malların kara para aklanarak elde edildiği, savcılığın mal varlıklarının Amerikan hazinesine devriyle ilgili yapılacak duruşmada tüm iddialarını ispat etmeye hazır oldukları belirtildi. TÜRKİYE’YE EN AZ 134 MİLYON DOLAR AKTARILDI ABD’de Kingston kardeşler ve Lev Aslan Dermen’in yargılandığı davada, iki kardeş Jacob Ortell Kingston ile Isaiah Kingston haklarındaki suçlamaları kabul etmiş, Amerikan maliyesini 511 milyon dolar dolandırdıklarını itiraf etmişlerdi. Dermen ise hakkındaki suçlamaları kabul etmemiş, jürili seri duruşmalarda yargılanarak suçlu bulunmuştu. İtirafçı Kingston kardeşler hakim Jill B. Parrish’e sundukları 22 sayfalık dilekçede, Türk bankalarına yatırdıkları milyonlarca dolarla bazı şirketleri satın aldıklarını, gayrimenkul yatırımları yaptıklarını, bu işlerde Sezgin Baran Kormaz’ın aracı olduğunu itiraf etmişlerdi.

1 2 ... 47 48 49 50 51 52 53 ... 335 336