11 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2023 hedeflerimize maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MÜSİAD 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: MÜSİAD'ın kurulduğu 1990 yılı Türkiye'si kalkınma mücadelemizin en kritik en karakteristik dönemlerinden biridir. MÜSİAD çok daha büyük bir vizyonla yola çıkmıştır. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, barış, güven, refah, mutluluk gibi milletimizin o dönemde milletimizin hasret çektiği medeniyet gereksinimlerini hamdolsun kısa sürede büyük mesafe kat etmiştir. Salgın döneminin zor şartlarında kesintisiz sürdürülen aktif çalışmalar, sizlere olan beklentilerimizi artırdı. MÜSİAD çatısı altında ülkesine hizmet veren tüm kardeşlerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye'yi 2023 hedeflerine sizlerle birlikte ulaştıracağız. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Ülkemizin dört bir yanını her alanda yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatarak ihtiyacımız olan altyapıya kavuştuk. Dünya bilim teknoloji devri yaşarken biz tüm mücadelemizi iç çekişmelere harcadık. Büyük sıçramayı bu yüzden kaçırdık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjide, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun bir Türkiye var. Her alanda yatırımlarla ülkemizi donatarak ihtiyacımız olan altyapıya kavuştuk. Bu tabloyu tersine çevirmek, eski Türkiye tarzlarını hortlatmak isteyenler de yok değil. Ama başaramayacaklar, izin vermyeceğiz. Artık her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zemine sahip bir Türkiye var. Türkiye artık söz sahibi, bu tartışılmaz. Tüm önemli küresel platformlarda Türkiye'nin bir yeri ve ağırlığı vardır. BM'den G-20'ye kadar ülkemiz adından söz ettiren bir ülke konumundadır. Üstelik bu başarıları ülkemiz gizli/açık nice ambargolara rağmen ortaya koymaktadır. Geçmişte kaçırdıklarımıza 'ah vah' etmenin değil geleceği yakalamanın peşindeyiz. Hedeflerimizi buna göre güncelliyoruz. Milletimize söz verdiğimiz 2023 hedeflerimize maruz kaldığımız tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz. Oğul Bush'u ziyaret ettiğimde kendisine 'İHA neden vermiyorsunuz?' diye sordum. O zamanlar İHA'yı bize iki günlüğüne verip geri alıyorlardı. Şu anda Diyarbakır'da vatandaşlarım gecenin geç saatlerine kadar rahatlıkla dolaşıyor, bundan sonraki süreç daha da huzurlu olacak.

2 yıl önce

Bahçeli: Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır

Bahçeli’in açıklamaları şöyle; Adaletli hükmün, ahlaklı hürriyetin, akıllı hüner ve hükmü şahsiyetin hüsnü zan ve hükümran bir haysiyetle kristalize olması tarihe Türk milletinin damga vurmasını temin etmiş; mukadderatın kaynağından beslenen iman, inanç ve irade bayrağı kıtaları gölgesi altına almıştır. Gıpta edilecek mazimizin derinlikleri halin kuvvesi, atinin de kuluçkası; aynı zamanda güvenli, huzurlu ve geniş ufuklu milli varlığın kucaklaşma ve kudret ilhamıdır. Asırların kilidi Türk milletinin müdahalesiyle açılmış, zorlu engeller kutlu mücadelesiyle aşılmıştır. Aziz ecdadımız üzerinde yaşadığımız vatan toprağına bereket fidanları dikmiş, birlik tohumları serpmiş, devamında barış ve kardeşlik ruhu aşılamıştır. Söğüt; cihanı kavrayan, cihanşümul bir kuvveti mayalandıran, oba oba büyüyüp fütuhat şuuruyla güçlenen bir tarih yakutudur. Elleri öpülesi dedemiz Ertuğrul Gazi ve muhterem ahfadı, tekfur hesaplarıyla çembere alınmış bir coğrafyaya asalet ve soylu duruşu getirmiş, zulüm zincirlerini kırıp esaret prangalarını sökerek beşeriyeti şefkat, merhamet ve adil yönetim meşalesiyle aydınlatmıştır. Türk milleti, yalnızca kılıç kuşanmamış, yalnızca cihat ve gaza onuruyla donanmamış, kaleleri fethettiği kadar kalpleri de fethetmiş, Hayme Ana’nın dirayetiyle, Dursun Fakih’in duasıyla; alplerin, erenlerin, neferlerin dokunuşuyla horgörü silinmiş, hoşgörü sivrilmiştir. Söğüt ruhunda; sabır vardır, strateji vardır, iman vardır, atılganlık ve cesaret vardır, bu ruha aynısıyla teslim olmayan, taviz vermeyen, tehir etmeyen bir mizaç hâkimdir. Bu sayededir ki, 400 çadırlık bir beylikten devasa bir dünya imparatorluğu doğmuş ve yükselmiştir. Elbette geçmişimizle ne kadar övünsek azdır, yetersizdir. Kendimizi tanımak, kimliğimizi tanımak irfan sahibi olmak demektir; tarihimizi, kültürümüzü ve medeniyet hazinemizi bilmek kendimizi bilmektir. Kendimizi bilmek kanımızın ve kaderimizin yol haritasını çizmek demektir. Dünden bugüne kuşaklar eliyle intikal eden milli emanetlerin sırrına erişenler, yalana, iftiraya ve ihanete sırtını dönmüş yüksek karakterlerdir. Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır. Çürümüş Bizans ve haçlı emellerini canlı tutmak için kılıktan kılığa girenler Ötüken dimağını susturmaya, Söğüt çağrısını bastırmaya çalışan bir avuç gafil ve kendini bilmezdir. Müfteri ve münafık diller ne söylerse söylesin, faziletsiz bedenlerde Fatih şanının izi bulunamaz. Dün, millet haşmeti, zillet rezaletini yenmiştir. Bugün tarih bir kez daha tekerrür edecek, zillete düşen fitneciler kaybedecektir. Bu, Ertuğrul Gazi’ye ve evlatlarına namus borcumuzdur. Bu, İstanbul’a milli varlığımızı ilmik ilmik dokuyan Fatihimize vefa sorumluluğumuzdur. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmış ve bunun sonucunda toprak vatan olmuştur. Terörle mücadele sırasında şehit düşen kahraman evlatlarımız milli bekamıza ve milli güvenliğimize şükran, minnet ve duayla yad edeceğimiz hizmetlerde bulunmuşlardır. Bugün İdlib’de şehit düşen iki evladımız başta olmak üzere, tarihin herhangi bir döneminde batıla, haine, caniye, küfre ve mütecaviz maksatlı nice saldırılara direnirken şehit olan cesur yüreklere Cenab-ı Allah’tan gufran niyaz ediyor, yaşayan gazilerimize hürmetlerimi sunuyorum. Söğüt’ün bağrından çıkarak Anadolu Türk birliğinin kurulmasını sağlayan ve ardından da şevkle ve inanmışlıkla cihan devletine giden yolu inşa eden büyük ecdadımız Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, dualarıyla destek veren manevi önderlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Cenab-ı Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun.

2 yıl önce

ABD 11 Eylül'ü anıyor!

ABD topraklarındaki en ölümcül terör saldırısı olan 11 Eylül'ün üzerinden tam 20 yıl geçti. New York'ta sıfır noktasında başlayan anma töreni, çalan bir çan ile start aldı. Ölümcül saldırılarda hayatını kaybeden yaklaşık 3 bin kişi için 1 dakikalık saygı duruşu düzenlendi. New York'taki anıt meydanında kurbanların yakınlarından oluşan bir kalabalığa ABD Başkanı Joe Biden, eski Başkanlar Barack Obama, Bill Clinton, Kongre üyeleri ve diğer devlet adamları da katıldı. Anıt, Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerinin kaçırılan uçaklar tarafından çarpılıp yıkıldığı yerde duruyor. BIDEN 3 TÖRENE DE KATILACAK ABD Başkanı Joe Biden, anma etkinlikleri kapsamında, 11 Eylül saldırılarında kaçırılan uçakların çarptığı üç yeri de ziyaret edecek. Biden ilk olarak bugün "İkiz Kuleler" olarak da bilinen ve saldırılarda yerle bir olan Dünya Ticaret Merkezi'nin bulunduğu New York'taki anma törenine katıldı. ABD Başkanı buradan Pensilvanya eyaletine geçecek. Biden, kaçırılan uçaklardan birinin başka bir hedefi vuracakken yolcularca engel olunup düşürüldüğü tarladaki etkinliğe de katılacak ve ardından ABD ordusunun sembolü Pentagon'daki anma törenine katılmak için Washington'a dönecek. Katıldığı anma törenlerinde konuşma yapmayacak olan Biden'ın Cuma akşamı 11 Eylül'ün 20'nci yıldönümü vesilesiyle yaptığı bir konuşmanın görüntüsünü yayınlandı. BIDEN'DAN 'BİRLİKTELİK' VURGUSU Biden buradaki konuşmasında ulusal birlik duygusuna vurgu yaparak "Bana göre 11 Eylül'den alınan esas ders şu: Birlik bizim en büyük gücümüz" ifadelerini kullandı. Binlerce kişinin katıldığı törende sıkı güvenlik önlemleri alınırken kurbanların yakınları gözyaşları içinde ölenlerin isimlerini okumaya başladı. Hayatını kaybeden 2.977 kişinin isimleri tek tek okundu. O GÜN NELER YAŞANDI? 11 Eylül 2001 Salı günü, saldırganlar Amerikan yolcu uçaklarını kaçırmış ve New York'taki iki gökdelene çarparak binlerce kişinin ölümüne neden olmuştu. Bu saldırılar sadece Amerika için değil, tüm dünya için yüzyılın en travmatik olaylarından biri oldu. ABD'nin doğu kıyısında uçmakta olan dört uçak, birbiriyle bağlantılı kişilerden oluşan küçük bir ekip tarafından aynı anda kaçırıldı. Daha sonra saldırganlar bu uçakları New York ve Washington'ın simgeleşmiş binalarına çarpmak için güdümlü füze gibi kullandılar. Uçaklardan ikisi New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin binaları olan İkiz Kuleler'e çarptı. Saldırılarda, toplam 2977 kişi hayatını kaybetti.

2 yıl önce

ABD, Suudi Arabistan'dan hava savunma sistemlerini geri çektiğini bildirdi!

Associated Press Haber Ajansı, Planet Labs şirketine ait uydu görüntülerinde, hava üssünde pistin hemen güneybatısında, 1 kilometrekarelik bir alanda konuşlu bazı Patriot bataryalarının ve Terminal Yüksek İrtifa Alan Savuna Sistemi'nin (THAAD), ağustos ayının sonlarından itibaren boşaltıldığını belirtti. THAAD sistemi balistik füzeleri Patriot füzelerine göre daha yüksek bir irtifada yok etme kapasitesine sahip. AP, Hava Üssü'ndeki faaliyetler ve araç hareketlerinin devam ettiğine dikkat çekti. Ancak cuma günü alınan yüksek çözünürlüklü görüntülerin analizlerinde bataryaların boş oldukları ortaya çıktı. AP'ye göre, Suudi Arabistan'daki ABD hava savunma sistemlerinin başka bölgelere konuşlandırılması söylentileri aylardır Washington'da dolaşıyordu. Bunun nedeni ise Çin ve Rusya gibi küresel aktörlerle karşı karşıya gelme riskinin artması. ABD'nin bu hamlesi, Husilerin Suudi Arabistan'ın Abha kentindeki havalimanına yönelik saldırısında 8 kişinin yaralanmasının ardından geldi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, AP'nin konuyla ilgili sorusuna yanıtında, Washington'un Suudi Arabistan'daki bazı hava savunma ekipmanlarının yeniden konuşlandırıldığını kabul etti. Ancak ABD'nin Orta Doğu müttefiklerine "geniş ve derin" bağlılığının altını çizdi. Kirby, "Savunma Bakanlığımız, ABD'nin ulusal çıkarlarını ve bölgesel ortaklıklarımızı desteklemek için Orta Doğu'da binlerce askerimizi ve en gelişmiş hava gücümüz ve deniz kabiliyetlerimizden oluşan güçlü imkanlarımızı bulunduruyoruz" ifadelerini kullandı. ABD'nin hava savunma sistemlerini ülkeden çekmesini kabul eden Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ise bu adımın ortak mutabakatlar sonucunda gerçekleştirildiğini söyledi. Bakanlık, Suudi Arabistan'ın kara, hava ve deniz sahalarını savunmaya muktedir olduğunu vurguladı. Prens Sultan Hava Üssü, 2019'da ülkedeki petrol üretim alt yapısına büyük hasar veren füze ve drone saldırılarının ardından binlerce ABD askerine ev sahipliği yapmıştı. Yemen'deki İran destekli Husiler bu saldırıları üstlense de bazı uzman analizleri ve saldırı bölgelerinden toplanan füze kalıntıları, saldırıların doğrudan İran tarafından düzenlendiğine işaret etmişti.

2 yıl önce

Uzmanlardan kritik uyarı: İki virüs aynı anda vücutta bulunabilir

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, çok nadir görülen virüsleri hatırlatarak grip sezonu öncesi değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Ceyhan, şunları söyledi: "Henüz Türkiye'de grip sezonu başlamadı, bir tane bile grip vakamız henüz yok. Böyle bir vaka şu an yoktur; ama teorik olarak mümkün. Delta varyantı o kadar yaygın ki, halen daha 500 bin civarında aktif vaka var. Belirtisi olanlara test yaptığımız için 'yüzde 90'ı aşağı yukarı belirtisiz seyreder' diyoruz, bunları saptayamıyoruz. Demek ki, 'toplam 5 milyon civarında aktif vaka var' demektir bu. Bu kadar yoğun vakanın olduğu dönemde, yaklaşık 1 ay önce grip kurulunda sonuçları gördük. Geçen sene çok nadir gördüğümüz birçok virüs, bu yıl ciddi artış gösteriyor. Bunun da tek nedeni; artık eskisi kadar maske ve mesafe kuralına bu yıl uymamamız. Doğal olarak onu yakaladığımızda, bir insanın boğazında da o sırada çoğalmakta olan koronavirüs olabilir, dolayısıyla ikisini birden tespit edebilirsiniz. Grip, soğuk algınlığı vakalarından örnek aldığımızda çok fazla vakada birden fazla virüs olduğunu görüyoruz. İki virüs de aynı anda vücutta bulunabilir, bunlardan biri hastalık yapabilir, diğeri de boğazda sadece çoğalabilir; ama aynı anda ikisi birden hastalık yapamaz. Hastalık sadece aynı anda bir virüs ile olur ama kişinin boğazında PCR testi yaptığınızda birden fazla virüsü bulabilirsiniz. Teorik olarak belki koronavirüstür, grip virüsü olabilir, belki de griptir ama aynı anda koronavirüs de boğazında bulunabilir." 'BU YIL GRİP ARTI KORONAVİRÜS VAKALARINI GÖRECEĞİZ' Prof. Dr. Ceyhan, bu yıl grip sezonunun başlamasıyla bu tablo ile karşılaşılabileceğini belirterek, "Grip sezonu başlayınca bunu muhtemelen yaşayacağız. Grip virüsü, Güney Yarım Küre'de geçen yıla göre artış gösterdi. Onlar grip sezonunu bizden önce yaşıyor. Kuzey Yarım Küre'de de sadece biz değil, diğer ülkelerde de grip vakalarında bu yıl artış göreceğiz. Geçen yıl virüsü gösterilmiş kesin olan tek vakamız vardı, bu yıl muhtemelen bunun epey üstünde olacak. Bu yüzden grip aşılarını insanlar yaptırmayı ihmal etmesin. Geçen yıl çok az vaka görülmesinin nedenlerinden biri de grip aşısının önceki yıllara göre, daha fazla yapılmasıydı. Bu çok soruluyor; 2 aşının aynı anda mı, kaç gün arayla mı yapılacağı kuralları tamamen iki canlı aşı için söz konusu. Ne grip aşısı ne de koronavirüs aşısı canlı aşılar değil. Bunları aynı gün, birer gün arayla, 3 gün arayla istediğiniz aralıkta yaptırabilirsiniz. Hiçbir sakıncası yok. Bunu ihmal etmemek de yarar var. Bu yıl grip artı koronavirüs vakalarını göreceğiz. Beklentimiz şu; eğer böyle görürsek gripse daha öncekilerden daha ağır bir grip tablosu, koronavirüs ise diğerlerinden daha ağır koronavirüs tablosu ortaya çıkaracak" diye konuştu. ÜMİT SAVAŞÇI: BU YIL GRİP AŞISINI ÖNERMEYEBİLİRİZ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı da 15 Ekim'den itibaren grip vakalarının görülmeye başlayacağını belirterek "Grip sezonu daha henüz gelmedi, genelde Ekim'in 15'inden itibaren grip vakalarımız başlar. Aşılanmayı şu an için önermiyoruz. Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulu ile görüşüp görüş verecektir. Bazı kurallara dikkat etmesek de maske, el hijyeni, okullarda sınıfların havalandırılması, mesafe korunduğu için bu yıl çok fazla grip vakası beklemiyoruz. Bu yıl grip aşısını önermeyebiliriz. Grip aşısı için yaptırma anlamında herhangi bir önerimiz yok, şu an için erken" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Fransa medyası Türkiye’yi AB’yi tehdit eden güçler arasında gösterdi

Fransa'da günlük yayımlanan uluslararası etkinliğe sahip Le Figaro gazetesi, “Avrupa önündeki zorluklarla karşı karşıya” başlığı adı altında Avrupa Birliği’ni (AB) tehdit eden güçler ve krizlere ilişkin bir grafik paylaştı. Grafikte Türkiye ayrıntısı dikkat çekiyor. Türkiye, Avrupa Birliği’nin geleceğini tehdit edecek ülkeler arasında gösteriliyor. Grafiğe göre AB için tehditler, ‘ülkelerin genişleme emelleri’, ‘siber tehdit-sahte haber’, ‘terör riski’ ve ‘göç krizi’ başlıkları altında toplanmış. AB'NİN GÖÇ KORKUSU Küresel veya bölgesel genişleme emelleri olan düşmanlar arasında Türkiye de bulunuyor. Türkiye dışında Rusya ve Çin de AB için küresel tehdit. Türkiye üzerinden AB ülkelerine doğru gerçekleşecek göç de hazırlanan içeriğe göre Avrupa Birliği için önemli tehdit olarak görülüyor.

2 yıl önce

ABD'deki maçlarda Joe Biden'a küfür trendi başladı

Afganistan'dan çekilme kararının ve bu süreçte düzenlenen bombalı saldırıların ardından eleştirilen ABD Başkanı Joe Biden'a tepkiler sürüyor. ABD'deki üniversiteler arasında oynanan Amerikan futbolu maçlarının bazılarında "Joe Biden'ı si*****" tezahüratı trend oldu. Independent Türkçe'nin haberine göre, Güney Karolina Askeri Üniversitesi ve Coastal Karolina Üniversitesi arasında 2 Eylül'de oynanan maçta çoğu öğrenci olan seyirciler bu tezahüratı yaptı. Ertesi günkü Kuzey Karolina Üniversitesi-Virginia Tech Üniversitesi müsabakasında da seyirciler ABD Başkanı Biden'a küfretti. Trend 11 Eylül ve 12 Eylül'de oynanan maçlara da yansıdı. Alabama State Üniversitesi ve Auburn Üniversitesi'nin cumartesi günkü mücadelesinde tribünlerde "Joe Biden'ı si*****" sesleri duyuldu. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın oğlu Donald Trump Jr. konu hakkında cumartesi konuştu. Tezahüratların devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Trump Jr. Biden yönetiminin epey kötü durumda olduğunu ve basının bunu gizleyemeyeceğini öne sürdü: "Afganistan'da meydana gelen bir sürü kötü olay sayabilirim. Düşmanlarımıza 65 milyon dolar-80 milyon dolar değerinde teçhizat bırakılması, onlara Amerikan vatandaşlarının listesinin verilmesi, biyometrik cihazların ele geçirilmesi, sivillerden önce askerlerin çekilmesi… Liste böyle devam ediyor." Washington Post ve ABD News'in Eylül başında yaptığı anket, katılımcıların yüzde 44'nün Biden'ın performansından memnun olduğunu ortaya koymuştu. Bu oran Haziran'da yüzde 50'ydi. Biden'ı onaylamayanların oranıysa yüzde 9 artarak yüzde 51 olmuştu.

2 yıl önce

CIA: El-Kaide, Afganistan'da güçlenerek 1-2 yıl içinde ABD'yi tehdit eder hale gelebilir

Başkent Washington'da düzenlenen 2021 İstihbarat Zirvesi'ne katılan Amerikan istihbarat kurumlarının yetkilileri, birkaç yıl içinde El-Kaide'nin Afganistan'da yeniden güçleneceği iddiasında bulundu. Zirvede konuşan CIA Direktör Yardımcısı Cohen, "El-Kaide'nin Afganistan'a doğru bazı potansiyel hareketliliklerinin emarelerini şimdiden görmeye başladık. Şu anda çok erken ancak bu süreci yakından izleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. El-Kaide'nin Afganistan'da yeniden güçleneceği öngörüsünü paylaşan Cohen, "Ne zaman El-Kaide veya hatta DEAŞ-H, ABD'yi tehdit edecek kapasiteye ulaşabilir? 1-2 yıllık zaman dilimi kulağa mümkün geliyor." yorumunu yaptı. Cohen ayrıca, Afganistan içindeki istihbarat kapasitelerinin önceki düzeyde olmadığını belirtti. Savunma İstihbarat Ajansı Direktörü Scott Berrier da El-Kaide'nin 1-2 yıl içinde Afganistan'da hızlı bir şekilde gücünü artırıp sonrasında ABD anakarasını tehdit eder noktaya gelebileceğini savundu. ABD yönetimi 20 yıllık savaşın ardından 31 Ağustos'ta Afganistan'daki son askerini de geri çekmiş, ülkedeki Amerikalılar ile ABD'ye destek olan çok sayıda Afgan'ı tahliye etmişti. ABD istihbaratı ise Afgan yönetiminin hızlı bir şekilde çökmesini öngörememesi nedeniyle Washington'da eleştiri oklarının hedefi olmuştu.

1 2 ... 63 64 65 66 67 68 69 ... 336 337