28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Twitter hesabından Sedat Peker'in mesajlarını paylaşan Erk Acarer, Birgün Gazetesi’nden kovuldu

Acarer, Birgün gazetesinde yazılar kaleme alıyordu.  Ne olmuştu? Erk Acarer'in organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in dayanaksız iddialarımı paylaşması tartışmalara neden olmuştu.   Acarer, mesnetsiz iddiaları teyit ettiğine dair kendisine destek veren Peker'e teşekkür etmişti. Sedat Peker ise Erk Acarer'i eleştiren Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici'yi hedef alarak, "Erk Acarer’in bu namuslu tavrını Z kuşağı gelecekte saygıyla anarken Faruk Bildirici gibi kişileri ise nasıl anacaklarını hep beraber göreceğiz." görüşünü savunmuştu.

2 yıl önce

Kızı hayatını kaybeden polis babasından açıklamalarını istismar eden CHP’li Ali Mahir Başarır’a tepki

Mersin'in Mezitli İlçesinde rahatsızlanan arkadaşının yerine 2 saatliğine görev yapan polis memuru N.E’nin intihar etti.  CHP’li CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın intihar eden polis memurunun babasının iddialarını gündeme taşıyarak istismar etmesi üzerine polis memurunun babası bir açıklama yayınladı. Emekli başkomiser baba Adil Ekiz Facebook hesabında yaptığı açıklamada, “Ben dün akşam kızım vefatı yaşamış olduğum üzüntümü sosyal medyada paylaşmıştım. Ancak benim bu üzüntümü siyasi malzeme olarak görüp yıllarca çalışmış olduğum emniyet teşkilatını yıpratmak amacında olan kişi ve grupların olması beni dahada üzmüştür. Her kurum ve kuruluşta doğru insanlar olduğu gibi yanlış insanlar da bulunmaktadır. Benim amacım ne Emniyet teşkilatını nede herhangi bir siyasi partiyi yıpratmak değildir. Benim amacım yanlış insanların gerekli cezayı almasını sağlamaktır.Bana destek veren herkese teşekkür ederim. Saygılarımla..” dedi.

2 yıl önce

Trump Twitter'a dava açtı: Hesabımı geri verin

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Twitter’a kalıcı olarak geri dönmek için dava açtı. Ayrıca Florida’daki federal yargıçtan hesabının geçici olarak eski durumuna getirilmesini istedi. Sosyal medya hesabının ABD Kongresi üyelerinin baskısıyla kapatılmaya zorlandığını belirten Trump’ın, askıya alınmadan önce Twitter’da 88 milyondan fazla takipçisi bulunuyordu. Twitter ve diğer bazı sosyal medya şirketleri, Trump destekçilerinden oluşan bir grubun Kongre binasını basmasından sonra eski Başkan’ın hesaplarını süresiz askıya almıştı.

2 yıl önce

Yunanistan Göç Bakanı Mitarachi: AB Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda verdiği sözleri tutmalı

ABD'nin 20 yıllık işgale son vermesinin ardından Afganistan'da yönetimin el değiştirmesi sonrası, Afganların yoğun göç olasılığı bir kez daha Avrupa Birliği'nin gündemine geldi. Konuya ilişkin Almanya'da yayın yapan Welt gazetesine değerlendirmelerde bulunan Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi, yakın zamanda Afganistan'dan başka bir bölgeye göç hareketi beklemediklerini ifade etti. Yeni bir insani krizin yaşanmaması için Avrupa'nın uluslararası örgütlerle daha yakın bir çalışma içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Mitarachi, Türkiye'ye verilen sözler konusunda da Avrupa Birliği'ne çağrı yaptı. "Avrupa Türkiye'ye vizesiz seyahat sözünü tutmalı" Türkiye ile imzalanan mülteci mutabakatına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yunan Bakan, "AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat ve ticaret konularında verdiği sözleri tutmalı" diye konuştu. "Türkiye, Yunanistan'daki sığınmacıları geri almalı" Türkiye’nin de bunun karşılığında uluslararası korumaya hakkı olmayan sığınmacıları geri alması gerektiğini belirten Mitarachi, Yunanistan'ın bin 908 sığınmacıyı geri göndermek istediğini ancak Türkiye'nin bu kişileri kabul etmediğini kaydetti.

2 yıl önce

AB ilaç düzenleyicisinden Pfizer-BioNTech aşısının üçüncü dozuna yeşil ışık

EMA açıklamasına göre, 18-55 yaş arasındaki kişilerde yapılan çalışmalarda üçüncü dozun antikor düzeyini, dolayısıyla bağışıklığı artırdığı görüldü. Açıklamada, bu sayede sağlıklı yetişkinlere Pfizer-BioNTech aşısının ikinci dozundan 6 ay sonra takviye olarak üçüncü dozun verilebileceğini bildirdi. Bugüne kadar bilinen ve çok nadir görülen yan etkilerin üçüncü dozdan sonra nasıl risk oluşturabileceğine ilişkin yeterli bilgi bulunmadığı, bu konudaki çalışmaların sürdüğü bildirildi. EMA, ayrıca Pfizer-BioNTech ve Moderna tarafından mRNA teknolojisiyle geliştirilen aşıların üçüncü dozunun bağışıklığı çok ciddi şekilde düşmüş kişilere ikinci dozdan 28 gün sonra verilebileceğini de duyurdu. Pfizer-BioNTech'in aşısı Aralık 2020'de, Moderna'nın aşısı ise Ocak 2021'de AB'den "güvenli ve etkili" olduğuna dair onay almıştı. Aşılar, AB ülkelerinde 12 yaşından büyük kişilere şu anda iki doz olarak uygulanıyor. EMA'nın kararları AB üyeleri için tavsiye niteliği taşıyor. Üye ülkeler sağlık uygulamalarında kendi kararlarını verebiliyor. Birçok AB ülkesinde Pfizer-BioNTech aşısının üçüncü dozu, çeşitli nedenlerle bağışıklığı düşük kişilere halihazırda uygulanıyor.

2 yıl önce

Haseke’de PKK ile zırhlı devriye: ABD’nin zırlılarına YPG bayrağı asıldı

PKK’nın Suriye uzantısı olan terör örgütü YPG’ye binlerce TIR dolusu silah veren ABD’den skandal bir adım daha geldi. YPG, ABD’nin hibe ettiği Bradley tipi zırhlı araçlara bayraklarını asarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kenti civarında devriye attığı görüntüleri paylaştı. PKK/YPG’nin sözde Koordinasyon ve Askeri Operasyonlar Merkezi’nin Twitter’dan yaptığı açıklamada, ABD’nin Haseke’de DAEŞ üyelerinin tutulduğu bir Geveran hapishanesi yakınında terör örgütü ile ortak devriye yürütmek için 5 adet Bradley tipi zırhlı araç konuşlandırdığını duyurdu. Teröristler, ABD araçlarına PKK/YPG bayrağı astığı bir fotoğrafı da paylaştı. TERÖRLE OMUZ OMUZA YPG, askeri faaliyetlerini duyurduğu bir başka hesabından ise, ABD ile 29 Eylül’de yaptıkları tatbikatın görüntülerini paylaştı. Paylaşılan fotoğraflarda ABD askerleri ile PKK/YPG teröristlerinin omuz omuza çalışmalar yaptığı görülürken, “Koalisyon güçleri, DAEŞ ile çatışmak için Koalisyon danışmanlarıyla eğitime devam ediyor” ifadeleri kullanıldı. 20 MİLYON DOLAR Fotoğraf ile birlikte, ABD’nin teröristlere hibe ettiği zırhlı araçlarla ilgili eğitim verdiği bilgisi de verildi. Öte yandan terör örgütü PKK/YPG’ye ait yayın organları, daha önce İngiltere’nin de kendilerine 20 milyon dolar hibe ettiğini belirtti.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den ABD'ye S-400 tepkisi

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Yeni yasama yılının aziz milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Uyanır bir şuurun yol göstericiliği altında dava ve siyaset mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bizim her soruya verilecek bir cevabımız, her soruna yönelik çözüm önerilerimiz vardır. Böylesi bir mukavemet ışığında taşıdığımız sorumluluğun fevkinde hareket etmekte kararlıyız. Çok şükür istikameti sırat-ı müstakim olanlardanız. MHP, Türk milletinin sesidir. MHP, Cumhur İttifakı ile birlikte Türkiye'nin akıl ve gönül enerjisidir. Cumhur İttifakı olarak Türkiyemize yapacağımız pek çok yasal düzenleme, insanımızı huzur, refaha kavuşturacaktır. Parti olarak Eylül ayıyla birlikte sahadaki temaslarımızı yoğunlaştırdık. Planlayıp hayata geçirdiğimiz toplantılarımız sayesinde 81 ilimizin tamamına ulaştık. Siyasetten var olmanın ön şartı önce bu oluşun bilincine varmaktır. Salgın şartlarını titizlikle dikkate alarak düzenlediğimiz toplantılarımız coşkulu, verimli şekilde geçmiştir. Bütün dava arkadaşlarımı yürekten tebrik ediyorum. "HİÇBİR ÇILGIN VARLIĞIMIZA ZİNCİR VURAMAYACAKTIR" İnandığımız sürece, ilkelerimizin irfanına bağlı kaldığımız sürece ne bir engel tanıyacağız, ne de iftiralara boyun eğeceğiz. Hiçbir çılgın varlığımıza zincir vuramayacaktır. Yapamazsınız diyenlere gülüp geçeceğiz. Doğru duracağız, dürüst davranacağız, nerede bir mazlum varsa elinden tutacağız, nerede bir garip varsa yanında bulunacağız, nerede bir hain çıkmışsa tam karşısında cephe alacağız. Geçtiğimiz pazar günü Ankara toplantımız öncesinde elim bir Trafik kazası hepimizi ziyadesiyle üzmüştür. Dava arkadaşlarımızı taşıyan bir minibüs kaza yapmıştır. Ahmet Kömeç ile Murat Sevinmiş kardeşlerimiz hayatlarını kaybetmiş, 14 dava arkadaşımız yaralanmıştır. Elimizden gelen bir şey yoktur, acılarımızı paylaşarak hafifletmekten başka seçeneğimiz de yoktur. Dava arkadaşlarıma rahmetler diliyor, halen tedavi altında bulunan dava arkadaşlarıma acil şifalar diliyorum. Klasik tabirle söylersek dünya ne eski dünya, insan ne eski insandır. Bu çelişkiden mütevellit çarpıklıklar hepimizin gündemini meşgul etmektedir. Küresel ve bölgesel çatışmaların artan ölçeği, siyasi ve diplomatik kutuplaşmaların sertliği iyimserliğimizi bir hayli gölgelemektedir. İnsani felaketlerin, göç krizlerinin, göçmen akınlarının, paylaşım kavgalarının, çok kutuplu dünyaya geçiş sancılarının neden olduğu karmaşa donma noktasına taşımaktadır. Mali'den Mozambik'e, Güney Sudan'dan Uganda'ya, Suriye'den Irak'a kadar dünya üzerinde çok sayıda ülke ve bölge çatışma halindedir. 2020 yılında küresel ölçekteki çatışmaların maliyeti 15 trilyon dolara ulaşmıştır. Karşımızdaki küresel tablo iç açan durumdan çok uzaktır. BM 5 ülkenin tekeline girerek onların baskı ve dayatma dozajına kılıf hazırlamakla meşguldür. Adaletsizlik ve işsizlik korkunç seviyelerdedir. Batılı ülkelerin defolu siyaseti, stratejileri, anlayış ve angajmanları bölgemiz için tehdit, dünyanın önündeki risktir. Bakınız ABD'ye, Avrupa Birliği ülkelerine bunu görürsünüz. Başta Rusya olmak üzere, aynı kıtayı paylaştığımız ülkelerle de ters düştüğümüz konu başlıkları varittir. ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ Bu bir denge siyaseti değil, dirayetli siyaset numunesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Suriye başta olmak üzere ikili meseleleri görüşme fırsatı bulmuştur. Soçi Zirvesi, Türkiye ile Rusya arasındaki konuların en azından yumuşama ümitlerini canlı tutmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, Suriye'de kalıcı çözüm bulma vakti gelmiştir. Ülkemizde misafir olarak bulunan Suriyeli kardeşlerimizin evlerine güvenli bir şekilde dönebilmeleri şarttır. İDLİB'DEN GÖÇ TEHDİDİ Soçi zirvesi İdlib'in çok ötesine geçerek karşılıklı anlayış ön plana çıkmıştır. Suriye konusu kağıda dökülmüş bir konumdadır. İdlib, 5 Mart 2020 Mutabakatı, Rusya ile PKK/PYD ilişkisidir. Rusya'nın İdlib'de terörle mücadele söylemi bize göre inandırıcı değildir. Sözde M4 karayolunun güvenliğini sağlamak maksadıyla bir kara operasyonu dahi gündeme gelmiştir. Bu İdlib'deki insanların Türkiye'ye kaçmasına neden olacaktır ki, buna 'olur' vermemiz hayal ötesi bir beklentidir. ABD İLE S-400 GERİLİMİ Ülkemize gelen S-400 hava sistemiyle ilgili tavizsiz tutumumuz cümle aleme ilan edilmiştir. ABD yaptırım kartını masaya çıkardı diye, devletimizin egemen vasfından vazgeçeceğini dileyenler ya işbirlikçi mahluklar ya da iradesiz mahluklardır. Palavracı tiplerin, patalojik siyasi zihniyetin neyi önerdiğinin hiçbir ehemmiyeti yoktur. ABD yönetimi yeni yaptırımlarla bizi tehdit ediyormuş, varsın etsinler, nasıl olsa alıştık. Hiç kimseye böyle bir teşebbüs izni vermeyiz. ABD silah almayın diye ülkemize yaptırım gözdağı verirken aynı zaman Suriye'de ne işler çevirdiğini ifade edecek midir? Hainlere mübah olan Türkiye’ye neden günah? BİNGÖL'DEKİ TERÖR SALDIRISI Şehit işçilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Afganistan'ı bu hale getiren kimdir? Kimin kimlerle yürüdüğü netleşiyor. Biz HDP demek PKK demek diyorduk, meğerse bu denkleme ABD de bağımsız değişken olarak eklenmiştir. Böyle bir dönemde CHP Genel Başkanı'nın sözde Kürt sorunundan bahsetmesi tesadüf müdür? ABD'DEKİ ÜLKÜ OCAKLARI TASARISI Bu kadar mı korkuyorlar bizden? Bu kadar mı kabuslar görüyorlar ülkücülerin varlığından? Ben Ülkü Ocakları'ndan yetişmekten iftihar eden bir genel başkanım. İkbal için değil, Türk milletinin istiklal ve istikbal haklarının muhafazası için ülkücü oldum, ülkücü olarak yaşadım, zamanı geldiğinde de ülkücü olarak öleceğim. Ülkü Ocakları'ndan şehit çıkar, gazi çıkar, kahraman çıkar, vatan ve millet sevdalısı çıkar, sanatçı ve bilim insanı çıkar, adam gibi adam yiğitler yiğidi insan çıkar. Bir tek çıkmayacak teröristtir, haindir, devlet ve millet düşmanıdır. İlle de terörist arıyorlarsa Pensilvanya'ya bakın, PKK/YPG, DEAŞ'a odaklanın diyeceğim lakin baktıkları yerde görecekleri kendileri olacaktır. KÜRT SORUNU TARTIŞMASI Zillet İttifakı'nın ana ortaklarını ikaz ediyorum; Sözde Kürt sorununu tartışmak demek, milleti tartışmak demektir. Bu düşüncelerin ne bir vehim, ne de bir paranoya mahsulüdür. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşlerimi sorun olarak gören CHP, İP, HDP vardır. Satılmış aydınlar vardır. Türkiye büyük bir ailedir.  Bunlar kimliksiz ve köksüz cephedir. HDP meşru organ değildir. HDP terörizmin gayrimeşru oluşumudur. Meşruiyetin değerlendirilmesinde yegane ölçü anayasanın çizdiği hukuki ve siyasi çerçevedir. Anayasanın ilk 4 maddesi milli varlığımızın kilidir. Buna aykırı hareket edilmesi anayasa suçudur. Gazi Meclis her meselenin çözüm mekanıdır ancak bölünmenin çözüm adresi görülemez. TBMM'nin üyeleri görevlerine başlarken devletin varlığı ve bağımsızlığını korumak için yemin etmişlerdir. Türkiye 37 yıldır bölücülük sorunuyla mücadele halindedir. Terörle mücadelede çok ağır bedeller ödenmiştir. 1984-2020 yılları arasında 8 bin 123 güvenlik görevlimiz şehit olmuştur. Yaralanan güvenlik görevlilerimiz ise 25 bine ulaşmıştır. 6 bin sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 84 bin terör saldırısı gerçekleşmiştir. Demem odur ki terörün doğrudan maliyeti 1 trilyon 250 milyar dolardır. Terörün ülkemize toplam faturası, ekonomide felaket tellallığı yapanlar iyi dinlesin; 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolardır. Fiyatların artışından samimi olarak şikayet edenlere hak veriyor, bu kardeşlerime bir şey demiyorum. Fırsatçıların üzerine gidiliyor, destekliyoruz. Pireyi deve yapanlara da terörün acıklı maliyetini hatırlatmak görevimizdir. Bir eli yağda, diğeri balda, bir giydiğine bir daha dönüp bakmayan ama sahte vicdan edebiyatı yapan imtiyazlı azınlıktan, devrimci bozuntularından öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur.  Türkiye'nin terör ve bölücülük sorunu vardır. İsimleri bulunan terör elebaşları imha edilmektedir. Bu devletten kaçamayacaklar. Sorunun kaynağı bireysel hak, temel hürriyetler değildir. Yapılmak istenilen, oluşturulan istenilen bir azınlığın, azınlık haklarıdır. Kürt sorununun seslendirilmesi Kürt kardeşlerimize yapılan hakaret ve iftiradır. Türkiye yeni bir sistemle yönetilmektedir. İstikrar, güven ve büyüme için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam etmelidir. Bir olacağız, birlikte hareket edeceğiz, dedikodulara aldırmayacağız. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü terörden arınmış, herkesi kapsayan sivil ve demokratik bir anayasa ile karşılayacağımıza gönülden inanıyorum. Artık laiklik tartışmasını bir kenara bırakalım. ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI Erken seçim, seçimlerin öne çekilmesi, baskın seçim yoktur. Herkes hesabını 2023 yılının haziran ayına göre yapmalıdır. Zillet İttifakı biraz sabretsin, onlara Türkiye'nin büyüklüğünü aziz millet iradesiyle göstereceğiz, sandığı dar edeceğiz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rektörünün arabasının üstüne çıkıp, orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Saygıdeğer hocalarım, sevgili öğrenciler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Üniversitelerimizin 2021-2022 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesi elbette önemlidir ancak bunun yüz yüze eğitim tecrübesinin yerini tutmayacağı açıktır. Her türlü tedbiri aldık, eylül ayı başından itibaren okulları açtık. Şu ana kadar sadece 2 okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Üniversitelerimizde de eğitim-öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. 1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaşlarındaki gençlerin okullaşma oranı yüzde 15'lerin altındaydı. 1990'lı yılların ortasından itibaren anti demokratik uygulamalarda toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmişti. Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine en kararlılıkla gittiğimiz alanlardan bir tanesi de gençlerimizin çalışmasını artıracak çalışmalar olmuştur. Türkiye'de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor. Bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan kızlarımızın, erkeklerin önüne geçmesi hak ve özgürlüklerin geldiği noktanın göstergesidir. Bugün Türkiye kendi evlatları yanında 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 3 bin 500 burs için 165 bin başvuru aldık. Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını görüyorum. Bunlar da zamanla arzu ettiğimiz seviyelere çıkacaklardır. OECD ülkeleri arasındaki ortalaması yüzde 1,4 olan yükseköğretim harcamalarına olan oranı 1,7'ye çıkardık. İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe ülkemizin siyasi, ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması, refahın da adil yayılması anlamını taşımaktadır. TEKNOFEST'te ülkemizin dört bir yanından gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Anadolu'daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tam tersine tüm gençlerimizin yapacağı her çalışmaya destek olmayı sürdüreceğiz. Yatırımlara devam edeceğiz. Son dönemde yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler getiren önemli adımlar attık. 11 asıl ve 5 aday üniversitemiz araştırma üniversitesi, 15 üniversitemiz bölgesel kalkınma üniversitesi olarak belirlenmiştir. Tematik ve mesleki ağırlıklı üniversitelerle ilgili de çalışmalar yürütülmektedir. Buna rağmen doktoralı insan kaynağımızın halen hedeflerimizin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Doktora mezunu sayısını daha da yükseltmemiz gerekiyor. Ekonomiye daha çok katkı yapmamız için de doktora mezunu sayısını da artırmamız gerekiyor. Özel müfredatla ve özel hocalarla üstün nitelikli bilim insanları yetiştirmek için öğrencilerimizi destekliyoruz. Gençlerimizin sosyal ve beşeri yönlerini güçlendirmelerine katkı sunuyoruz. Bu yıl taban puanları düşürerek daha fazla sayıda gencimizin üniversite programlarına yerleşmelerini sağladık. Son yıllarda atılan bir diğer önemli adım geleceğin meslekleri projesiyle, ön lisans, lisans programlarının yükseköğretim sistemine kazandırılmasıdır. Staj programının ocak ayında başlayacak 2022 başvurularına tüm gençlerimizi davet ediyoruz. Vakıf üniversiteleriyle ilgili yeni düzenlemelere giderek sorunların çözümü konusunda adımlar attık. Türkiye yükseköğretimde kapasite sorunu olmayan bir ülke konumuna gelmiştir. Elbette temel bilimlere ve ileri teknolojiye dayalı araştırma alanlarına özel önem vereceğiz ama önümüzdeki gerçeklere de gözlerimizi kapatmayacağız. Üniversite kampüslerini toplumdan kopuk alanlardan çıkarmalıyız. Sadece devletten gelen destekle bu hedeflere ulaşılamayacağı açıktır. Ülkemizde de yapmamız gereken işte budur. Bizim gözümüzde başarılı üniversite yöneticisi, bu tür büyük sıçramaları yapabilen kişi demektir. Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek, potansiyelini harekete geçiren üniversitelerimizin önünde hiçbir engel göremiyorum. Salgın döneminde pek çok alanda gereken altyapıya sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık belirleyici konuma gelmemiz gereken bir döneme geldik. Bazılarının her konuda olduğu gibi yükseköğretim konusunda da yapılanları takdir etmek gibi bir derdi olmadığını üzüntüyle takip ediyoruz. Hele hele rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Böyle öğrenciler bize gerekmez. Rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz ve daha sonra da aracın üzerine çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içine sızmış teröristlerdir. Gelişmiş ülkeleri geride bıraktığımız bir kapasite var. Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık. Yurt sayımızı 190'dan 794'e çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik otel standardında odalara sahiptir. Türkiye'de 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesiyle en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir. Nedir o Allah aşkına? Parklarda bankların üzerinde yatanlar... Bunlar öğrenci mi? Bunlar aynı Gezi'de olduğu gibi teröristler... Biz öğrenciye en büyük saygıyı gösteren bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı... Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye...

1 2 ... 67 68 69 70 71 72 73 ... 335 336