28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Türkiye, Kabil'deki bombalı saldırıyla ilgili taziye mesajı yayımladı

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kabil'deki Eidgah Camisi girişinde cenaze namazı sırasında meydana gelen bombalı saldırıda can kayıplarının ve yaralanmaların olduğunun büyük üzüntüyle öğrenildiği belirtildi. Açıklamada, "Bu menfur ve insanlık dışı saldırıda hayatını kaybedenler için başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyor, ülkede istikrarın ve güvenliğin bir an evvel tesis edilmesini temenni ediyoruz." ifadesi kullanıldı. Kabil'in Çemen Huzuri bölgesindeki Eidgah Camisi'nin girişinde bombalı saldırı gerçekleştirilmiş, saldırıda 5 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 kişinin de yaralandığı belirtilmişti. Görgü tanıkları, saldırının, Taliban sözcüsü ve Taliban yönetiminin "Kültür Bakanı Yardımcısı Vekili" Zabihullah Mücahid'in birkaç gün önce vefat eden annesinin aynı camide yapılan hatim merasimi sırasında gerçekleştiğini ifade etmişti.

2 yıl önce

Fransa’dan İngiltere’ye tehdit: Sabrımızın sınırı var elektriği keseriz

Fransa’nın Avrupa Birliği İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Clement Beaune, Fransız basınına verdiği demetçe, İngiltere’nin Brexit sonrası erişim anlaşması kapsamında Fransız tekneleri tarafından talep edilen tüm balıkçılık lisanslarını vermeyi reddetmesine seyirci kalınmayacağını belirtti. SABRIMIZIN SINIRI VAR İngiltere’ye balıkçılık hakları konusunda baskı yapılacağını söyleyen Beaune, "Sabrımızın bir sınırı var, 9 aydır sakin ve güzel bir şekilde pazarlık ettik ama bu kadar yeter. Önümüzdeki günlerde İngiltere üzerinde Avrupa veya ulusal düzeyde baskı önlemleri alacağız" dedi. 'ELEKTRİĞİ KESERİZ' UYARISI Fransa’nın Manş Adaları’ndaki elektrik kaynağını kesebileceği konusunda İngiltere’ye uyarıda bulunan Beaune, İngiltere’nin Manş Adaları’ndan enerji tedariki için Fransa’ya bağlı olduğunu ifade etti. Bakan Beaune, İngiltere hükümetine atıfta bulunarak, "Tek başına yaşayabileceklerini düşünüyorlar, dahası Avrupa’ya saldırıyorlar ve bu işe yaramadığı için hem riskler artıyor hem de saldırganlaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Aynı tehdit Fransa Denizcilik Bakanı Girardin’den de gelmişti Fransa Denizcilik Bakanı Annick Girardin de daha önce, ülkesinin yüzde 95’i Fransa’dan su altı kablolarıyla sağlanan Jersey’nin elektrik arzını kesme tehdidinde bulunmuştu. Girardin Fransız parlamentosuna, Manş Adaları sularına erişimi düzenleyen yeni kuralların "kabul edilemez" olduğunu ve Fransa’nın misilleme tedbirlerinin kullanıma hazır olduğunu belirtmişti. Girardin, "Durumun buraya gelmesinden dolayı üzgünüm ancak mecbur kalırsak yapacağız" ifadelerini kullanmıştı. NE OLMUŞTU? Avrupa Birliği (AB) teknelerinin İngiltere sularında balık tutma hakkı, İngiltere’nin 1 Ocak 2021’de AB’den ayrılmasının ardından Londra ve Brüksel arasındaki Brexit sonrası ticaret anlaşması müzakerelerinin önünde önemli bir engel olmuştu. İngiltere, Brexit sonrası yapılan anlaşmada Fransız gemilerine özellikle Jersey’de balıkçılık izni vermek için öngörülmeyen şartlar getirmişti. Kendine has bir yönetimi olan ve uluslararası arenada İngiltere tarafından temsil edilen Jersey hükümetinin, İngiltere-Avrupa Birliği Ticaret ve İşbirliği Anlaşması (TCA) kapsamında uygulamaya koyduğu yeni lisans sistemi, Fransız teknelerinin Jersey sularında balıkçılık geçmişine sahip olduklarını göstermelerini gerektirirken, Fransız yetkililer bu karara tepki göstermişti. Fransız yetkililer, Manş Adaları açıklarında balık tutmak için "yeni teknik önlemlerin" Avrupa Birliği’ne (AB) iletilmediğini ve bu durumun da yeni önlemleri "geçersiz" hale getirdiğini belirtmiş, söz konusu anlaşmazlık, geçtiğimiz mayıs ayında yaklaşık 50 Fransız gemisinden oluşan bir filonun Jersey’deki Saint Helier limanının önünde düzenlediği protesto ile iyice alevlenmişti. Fransız balıkçılar daha sonra, yeni erişim lisansları için başvuruda bulunmuştu.

2 yıl önce

ABD ve Çin anlaştı

ABD Başkanı Joe Biden, Çin'in Tayvan konusundaki barışçıl çözüm taahhüdüne uyacağını açıkladı. BBC'nin haberinde, Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Tayvan konusunda görüştüğü belirtildi. Biden, yaptığı açıklamada, Şi ile "Tayvan anlaşmasına" bağlı kalacakları konusunda anlaştıklarını ifade ederek Çin'in Tayvan sorununu barışçıl bir şekilde çözme taahhüdüne uyacağını bildirdi. Biden'ın "Tayvan anlaşması" ile ABD-Çin diplomatik ilişkilerinin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiriyi kastettiği tahmin ediliyor. Bu arada, Tayvan Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng da Çin ile askeri gerilimin son 40 yılın en kötü seviyesinde olduğunu belirtti. Chiu, Çin'in 2025 yılına kadar Tayvan'da "büyük çaplı" işgal gerçekleştirme kapasitesine sahip olacağını ifade etti. ÇİN SAVAŞ UÇAKLARININ TAYVAN'IN HAVA SAVUNMA SAHASINA GİRMESİ Çin savaş uçaklarının, Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yıl dönümünün kutlandığı 1 Ekim'de ve izleyen günlerde Tayvan'ın Hava Savunma Tanımlama Sahası ilan ettiği bölgeye girmesi, bölgede gerilimi yükseltmişti. Tayvan Savunma Bakanlığı, 1 Ekim'de 38, 2 Ekim'de 39, 3 Ekim'de 16 ve 4 Ekim'de 56 savaş uçağının hava savunma tanımlama sahasına girdiğini bildirmişti. 4 Ekim'deki uçuşlar, Tayvan kayıtlarını tutmaya başladığı Eylül 2020'den bu yana bir günde en çok uçağın yer aldığı "ihlal" olmuştu. Uluslararası hukukta tanımı bulunmayan ve herhangi bir uluslararası otorite tarafından denetlenmeyen Hava Savunma Tanımlama Sahası, genelde ülkelerce tek taraflı ilan ediliyor. Tanımlama sahası, ülkenin tanımlı hava sahasını ihlal niyeti olmayan sivil uçakları kapsamına almıyor ancak bölgeye giren askeri uçaklar potansiyel tehdit olarak değerlendirilerek uyarılıyor. ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti. Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti. Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektör’ünün arabasının üzerine çıkan eylemcilerin suç dosyası kabarık!

İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’nde Rektör Prof. Dr. Naci İnci’nin makam aracının önünü kesen ve aracın üzerine çıkarak tepinen göstericiler gözaltına alındı. Üniversitede önceki gün yaşanan ve güvenlik kameraları tarafından da kaydedilen izinsiz gösteri sırasında bir grup, Rektör İnci’nin makam aracının önünü kesti ve gruptan bir kişi otomobilin üzerine çıktı. Bu gösterici, güvenlik görevlileri tarafından aracın üzerinden indirildi. İzinsiz gösterinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında dün 7 kişi gözaltına alındı. YARALAMA, TEHDİT, MALA ZARAR VERME Gözaltına alınan 7 öğrenciden 2’si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Diğer 5 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaylarla ilgili üniversitede görevli güvenlik görevlilerinin de bilgisine başvuruldu. Gözaltına alınanların dosyası kabarık çıktı. Olay sırasında yarı çıplak halde aracın üzerine çıkan Ersin Berke G.’nin çok sayıda suç kaydı bulunuyor. “Mala zarar verme, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, görevli memura mukavemet, yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, tehdit” bunlardan sadece bazıları. Gözaltına alınan Beliz İ.’nin dosyası da Ersin Berke G.’yi aratmadı. Beliz İ.’nin de “Mala zara verme, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, hakaret, devletin egemenliğini aşağılama” gibi suçlardan çok sayıda kaydı bulunuyor. Eylemlere katılan Eftelya K., Hamza A., Mehmet İ., Elif B. de benzer suçlara bulaşmış. PKK PROPAGANDACISI Yine eylemciler arasında bulunan Caner Ö.’nün adı da “Cumhurbaşkanı’na Hakaret” dosyasında bulunuyor. İsmail G. ile ilgili de geçmişte PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı için hakkında işlem yapılmış. Ayrıca gruptakilerin bazılarının üniversitedeki LGBT-İ yapılanmasında bulunduğu öğrenildi.

2 yıl önce

ABD'nin PKK/YPG aşkı bitmiyor

ABD, Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'ye desteğini sürdürüyor. Amerikan ordusu yılın başından bu yana 880 teröriste savaş eğitimi verdi, örgüte silah ve lojistik malzeme yüklü binden fazla tır gönderdi. TRT Haber'de yer alan habere göre Amerikan ordusunun, terör örgütü PKK/YPG'ye Suriye'nin kuzeyinde verdiği eğitim ve yardımlar sürüyor. Teröristler, DEAŞ'la mücadele bahanesiyle eğitilip, silahlandırılıyorlar. Bu eğitimlerle terör faaliyetlerine katılıyorlar. Eğitimler Haseke, Deyrizor ve Kamışlı'daki kamplarda veriliyor. Teröristlere havadan indirme, sızma, ağır silah kullanımı gibi savaş teknikleri öğretiliyor. 26 BİN TERÖRİSTE EĞİTİM VERİLDİ Amerikan ordusu 2021 başından bu yana 880 PKK/YPG'li teröriste eğitim verdi. Aynı dönemde silah ve lojistik malzeme yüklü 1020 tır da Amerikalılar tarafından terör örgütüne teslim edildi. Bu yıl ki eğitimlerle birlikte Amerikan ordusunun savaş eğitimi verdiği PKK/YPG'li terörist sayısı 26 bine ulaştı. Eğitimlerde teröristlere ağır silahlı piyade aracı ve havan topu kullanımı da öğretiliyor. Teröristlerin eğitim sonrasında en önemli hedef sahaları ise Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı bölgeleri oluyor.

2 yıl önce

Terör örgütü YPG'ye yardımlarıyla gündeme gelmişti... Türkçe Twitter hesabı açtı

Bir dönem, terör örgütü YPG'ye yardımlarıyla sıklıkla gündeme gelen ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı olan CENTCOM, Türkçe Twitter hesabı açtı. Açılan hesabın ABD'nin Florida kentinden yönetildiği öğrenildi.

2 yıl önce

AB’de tarihi kriz! 'Temel ilke' reddedildi

Polonya’da Anayasa Mahkemesi tarihi ve Avrupa Birliği’ni (AB) sarsacak bir karara imza attı. Polonya Anayasa Mahkemesi, AB hukukunun belirli konularda ulusal mevzuata üstünlüğü ilkesini reddetti. Perşembe günü Yargıç Bartlomiej Sochanski tarafından alınan kararda, “Avrupa Adalet Divanı’nın Polonya adalet sistemine müdahale çabaları hukukun üstünlüğü ilkesini, Polonya anayasasının üstünlüğü ilkesini ve ayrıca Avrupa entegrasyonu sürecinde egemenliğin korunması ilkesini ihlal etmektedir” ifadesi yer aldı. Milliyet’in haberine göre; Bu karar, AB’nin temel bir ilkesinin reddi anlamına geliyor. Zira AB’ye üye olunduğunda AB yasalarının, anayasal hükümler dahil olmak üzere ulusal yasalardan önce geldiği kabul ediliyor. Yaşanan gelişme AB’de yeni kriz yaşanmasına neden olacak gibi gözüküyor. AB’nin Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi ülkelerle bir süredir yaşadığı sıkıntıların, bu karar sonrası daha da artması bekleniyor. Hatta olayın Polonya’nın AB’den ayrılmasına (Polexit) kadar varabileceği ifade ediliyor. İTİRAZ BAŞBAKAN’DAN AB yasalarına Polonya Anayasa Mahkemesi nezdinde itirazı, bizzat Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki yapmıştı. Bu, 27 üyeli AB tarihinde bir üye ülke liderinin AB sözleşmelerine kendi Anayasaya Mahkemesi’nde yaptığı ilk itiraz. Öte yandan kararın, Polonya’nın AB’den beklediği 57 milyar euro’luk yardım konusunda elini kuvvetlendirmek ve pazarlık gücünü artırmak adına aldığı da iddialar arasında. Polonya’nın hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve LGBT hakları gibi konulardaki uygulamaları son yıllarda AB içinde eleştiriliyor. AB Komisyonunun “Hukukun Üstünlüğü 2021” adlı raporunda, Polonya’da yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu ve bunun endişe verici olduğu ifade edilmişti. AB: YASALAR AÇIK Karar sonrası bir açıklama yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Polonya Anayasa Mahkemesinin “ülkedeki yasaların bazı AB yasalarından üstün olduğuna” dair verdiği karara tepki göstererek, “AB yasaları, anayasal hükümler dahil ulusal yasalardan önce gelir” ifadesini kullandı. Mahkemenin kararından “derin endişe” duyduğunu belirten Von der Leyen, AB Komisyonunun bunu hızlıca analiz edeceğini ve buna göre sıradaki adımları atacaklarını kaydetti. Birlik’in yasal düzeninin kurucu ilkelerini koruyacaklarını vurgulayan Von der Leyen, “...Anlaşmalarımız açıktır. Avrupa Adalet Divanı’nın kararları, ulusal mahkemeler dahil tüm üye ülkelerin makamları için bağlayıcıdır. AB yasaları, anayasal hükümler dahil ulusal yasalardan önce gelir. Bunun sağlanması için AB anlaşmalarından kaynaklanan tüm yetkilerimizi kullanacağız” dedi.

2 yıl önce

ABD'den terör örgütü PKK/YPG’ye "Suriye" sözü: “ABD söz verdi Suriye'den çıkmayacak”

Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon yetkilileriyle Washington'da yaptığı görüşmelerin ardından Reuters'a konuşan terör örgütü YPG'nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı İlham Ahmed, "Suriye'de kalacaklarını ve çekilmeyeceklerini, DEAŞ ile savaşmaya devam edeceklerini söylediler. Trump yönetimi altında ve Afganistan'dan çekilme sürecinde net değillerdi ama bu sefer çok netlerdi. ABD Suriye'de altyapı çalışmalarına da katılacak" dedi.

1 2 ... 68 69 70 71 72 73 74 ... 334 335