19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

ABD ve Rusya arasında yeni polemik: “ABD evinize girdiğinde hayatta kalmak, soyulmamak ve tecavüze uğramamak zordur"

Kazakistan'da yaşanan şiddet olaylarının ardından Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in talebi üzerine Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın üye olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nden (KGAÖ) barış gücü, Kazakistan'a gönderildi. ABD'YE ÇOK SERT CEVAP ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Rusya'nın Kazakistan'a asker göndermesine yönelik yaptığı açıklamasına Rusya'dan tepki gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanlığının sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada geçmişte ABD'nin asker gönderdiği ülkeler hatırlatılarak, "ABD evinize girdiğinde hayatta kalmak, soyulmamak ve tecavüze uğramamak zordur. Bu davetsiz misafirleri kapılarının eşiğinde bulan Kuzey Amerika yerlileri, Koreliler, Vietnamlılar, Iraklılar, Panamalılar, Yugoslavyalılar, Libyalılar, Suriyeliler ve daha çok sayıda şanssız insanın ekleyecek çok şeyi var" ifadeleri kullanıldı. BİLİNKEN NE DEMİŞTİ? ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Bana göre Kazak makamları ve hükümeti protestolarla uygun bir şekilde başa çıkma, bunu yasa ve düzeni korurken protestocuların haklarına saygı duyacak şekilde yapma kapasitesine sahipler, bu yüzden neden herhangi bir dış yardıma ihtiyaç duydukları açık değil” demişti. Kazakistan’ı ülkedeki huzursuzluğu bastırmak için asker davet etmesinin ardından Rus etkisini azaltmanın zor olacağını belirten Blinken, "Yakın tarihten bir ders, Ruslar bir kez evinize girdi mi, onları evinizden çıkarmanın bazen çok zor olduğudur" demişti. RUSYA’DAN KAZAKİSTAN’A ONLARCA TANK, 200 ASKERİ UÇUŞ VE 3 BİN ASKER Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in yardım çağrısına önceki gün olumlu yanıt veren Moskova’nın başını çektiği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, 24 saatte Kazakistan’a neredeyse 3 bin asker gönderdi. Rusya Savunma Bakanlığına ait IL-76 ve AN-124 nakliye uçakları Rusya’nın elit hava indirme birliklerini Kazakistan’a ulaştırdı. Rusya’nın Kazakistan operasyonuna verdiği büyük önem atanan komutandan anlaşıldı.

2 yıl önce

Tabipler Birliği'ne TURKOVAC tepkisi! Erdoğan: Yahu Siz ne sahtekar, ne yalancısınız

Karaman-Konya hızlı tren hattı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamaların ardından Karaman-Konya hızlı tren hattının Konya istasyonundan Karaman'a geçti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan Karaman'da da TOKİ'nin 736 konutunun, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin ve yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış törenini gerçekleştirdi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış törenindeki açıklamalarından notlar; 4 yılı aşkın aranın ardından tekrar Karaman'da olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Allah'ıma hamdolsun... Karaman bu ne muhteşem güzellik. Konya'dan Karaman'a 40 dakikada, Ankara'dan Karaman'a 2 saat 40 dakikada, İstanbul'dan Karaman'a 5 saat 45 dakikada gelinecek. Hız bizim konforumuz olacak. Hattın kalan kısımları tamamlandığında Konya, Karaman, Adana arasındaki trenle seyahat süresi 2 saat 20 dakikaya düşecek.  1 milyar 390 milyon lira bedelinde. 102 kilometrelik Konya-Karaman hızlı tren hattımızın ülkemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye'nin Osmanlı'dan kalan ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde inşa edilen demiryolları sonraki yıllarda ihmal edilmişti. Hükümete geldiğimizde 10 bin 959 km devraldığımız mevcut hatların tamamını sıfırdan yapılmışçasına yeniledik. Ülkemizde daha önceden olmayan hızlı tren hatları inşa ederek toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Gelirken Allah'a hamd ettim ya Rab bu ne güzel bu ne konfor bir zamanlar Batı'da yüksek hızlı trenlere binerdik, derdik ki bize de bunları yapmayı nasip eyle. Rabbim nasip eyledi. TOPLAM YATIRIM BEDELİ 2 MİLYAR 311 MİLYON LİRA Tamamladığımız 2368 km yeni demiryolu hattına ilaveler yapıyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye üzerinden Antep'e uzanacak demiryolu hattımız etap etap inşa ediliyor. Pek çok hızlı ve yüksek hızlı tren çalışmalarımız sürüyor. Ülkemizi demir ağlarla örmeye devam ediyoruz.  Çeşitli yatırımların açılışlarını da yapıyoruz. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri'nin resmi açılışlarını da gerçekleştiriyoruz. Karaman Adalet Sarayı'nın, huzur evlerinin, spor salonlarının, taşkın koruma yatırımlarının, sağlık kompleksimizin açılışlarını da gerçekleştiriyoruz.  Hal, düğün salonu, konut, içme suyu gibi çok sayıda projenin açılışlarını yapıyoruz. Özel sektörün yaptığı 6 tesisi de hizmete açıyoruz. Toplam bedeli 2 milyar 311 milyon lirayı bulan yatırımların hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Halka hizmet, hakka hizmettir dedik. Bizim hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmektir. Bizim vizyonumuz evlatlarına sahip çıkacakları Türkiye bırakmaktır. Ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde inşallah tüm bunları da inşallah gerçekleştireceğiz. Dünya yeni ve tarihi bir değişimin sancılarını çekiyor.  Küresel finans kriziyle başlayan, koronavirüsle gün yüzüne çıkan bu değişimi yakalamakta kararlıyız. Geçmişte önce tek parti faşizmi eliyle ülkemizin elini kestiler. Darbeler ve vesayet güçleriyle ayağımıza prangalar vurdular. Nice siyasi ve sosyal kaos tuzakları kurdular.  Bu kısır döngüyü kırmak isteyenleri saf dışı bıraktılar. Biz bu oyunların her biriyle teker teker yüzleştik. Mücadele ettik. Mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Siz destek verdiniz, siz yanımızda durdunuz. Ulaşımdan enerjiye sanayiden ticarete çağ atlatacak yatırımlarla ülkemizi büyüttük.  Türkiye'nin hizmet altyapısını bize hedeflerimize yaklaştıracak şekilde geliştirdik. Kim derdi ki 20 yıl önce Konya'dan Karaman'a yüksek hızlı tren gelecek.  İnanır mıydınız? Yaptık mı... Kaptan köşküne geçtim. Kaptan köşkünde pilotla yüksek hızlı treni kullandık. Rabbim sana sonsuz hamdüsenalar olsun. Azmedersen olur, demek ki oluyormuş...  İnsanımızın refah düzeyini Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine getirdik. Ak Parti öncesi Türkiye'yi bugünkü Türkiye'nin mukayesesini yapan herkes bu gerçekleri görecektir. Kabul edecektir, takdir edecektir. Nankörleri koy bir kenara. Siz bakmayın eski Türkiye özlemcilerinin çıkardıkları gürültüye. Eski Türkiye'yi en iyi onlar biliyor. Milletimiz ülkenin kaderini onlara teslim etmedi etmeyecektir. Varsın millet huzursuzluğa kapılsın yeter ki bunların gemileri yürüsün amaçları bu. Böyle bir muhalefet ve siyaset anlayışı hala var. Yalansa yalan dolansa dolan hepsi bunlarda. Bunların Tabipler Birliği var. Bunlar ne kadar yalancı, ne kadar cambazsınız. Erciyes Üniversitesi büyük bir kadroyla TURKOVAC aşısını üretiyor icat ediyor. Adamlar diyor ki böyle bir şey yok. Ya siz ne sahtekarsınız ne yalancısınız. Bir dikili ağacınız var mı yok. Yapana da hep taş koyuyorsunuz. Şehir hastanelerini, eğitim araştırma hastanelerini yaptık. Bay Kemal'in rezil hastanelere biz vatandaşımızı mahkum etmedik. Tabipler Birliği olarak o rezilliklerin olduğu zaman hiç sesiniz çıkmadı. Bunlarda utanma yok. Bunları biz yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. İnşallah 2023'te büyük güçlü Türkiye'nin müjdesini verirken tarihin tozlu raflarına bu zihniyeti mahkum edeceğiz. Şehit yakınlarına sövenlerin gerçek yüzlerini sergileyeceğiz. Terör örgütünün aparatı olan parti belediyelerdeki gibi hükümette de ülkenin başına bela etmeye çalışanların riyakarlıklarını anlatacağız. İstanbul'da CHP belediyesi anlaşma yapmış. Terör örgütünün aparatları olarak İBB'de istihdam ediliyor. Aynısı Ankara'da aynısı değişik yerlerde. Sinsi oyunları da deşifre edeceğiz. Hedeflerinden Türkiye'yi uzaklaştırmak isteyenlere parçalanma iklimine sokamaya çalışanların ihanetlerini ortaya sereceğiz. 17-25 Aralık'taki kumpasın meselenin adalet olmadığı kesinleşmiştir. Tüm bunlar ülkemizin bütünlüğünü parçalayarak bölgemizde kurulmaya çalışılan kirli tezgah için yapılmakta. Bilindiği gibi 8-9 yıldır her yaşadığımız saldırının ekonomik boyutu var. Nice ambargo ve oyunlara rağmen yolumuzda yürümeye devam ettik. 2018 itibariyle ekonomimiz doğrudan hedef alındı.  Ülkemiz içinde bu defa aynı oyun sürdürülmeye başladı. 20 Aralık'ta da bunların ayaklarını kestik mi? Ne oldu: Döviz aşağı inmeye başladı mı? Bu süreçte sergilenen çirkinliği sizlerin takdirine bırakıyorum. 20 Aralık bir dönüm noktası oldu. Tedbir paketleriyle bu oyunu bozduk. Fahiş fiyat artışları yüzünden vatandaşlarımızın canının yandığını da biliyoruz. Kurdaki müsilajı temizlediğimiz gibi enflasyondaki müsilajı da temizleyeceğiz.  Fahiş fiyat artışlarıyla vatandaşımızın alım gücünü düşürenlerin gözlerinin yaşına bakmayacağız. Ülkemizin yatırım istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine odaklanmasını sağlayacağız. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Bizim eserler ispatımızdır.  Karaman'a 20 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'ni kim kurdu: Biz kurduk biz. Birçok farklı kalemde 832 milyon liralık yardım yaptık. 4 bin 76 konut yaptık TOKİ'yle. Vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Tarımsal destek ödemeleri yaptık. Karaman'ı büyük hizmetlerle kavuşturmaya devam edeceğiz. Her ilimize üniversite açıyoruz.  Darbe girişimi mi oldu başarıya ulaşsın istiyorlar, ülkede demokrasi ortadan kalksın istiyorlar. Bay Kemal sen tankların arasından kaçabilirsin, biz milletimizle beraber olduk 15 Temmuz'da bugün de beraberiz yarın da beraberiz. İstiyorlar ki terör örgütleri üzerimize mi saldırıyor, her taraf kana bulansın milletin huzuru bozulsun.  Salgın hastalık mı var istiyorlar ki halkın sabrı taşsın. Ekonomide beklenmedik bir dalgalanma mı yaşandı istiyorlar ki herkes işinden ve aşından olsun. Türkiye ablukaya alınsın istiyorlar. Biz işte buradayız. Mücadele ede ede bu zihniyetle çarpışa çarpışa ülkemizi bugünlere getirdik.  Yaşadığımız sıkıntıları da aşarak milletimizi hakkettiği yere kavuşturacağız. 

2 yıl önce

"Siyasi ve askeri casusluk" suçundan yargılanan DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan'ın Afrin hazırlığını da yabancı devlet görevlilerine aktardığı tespit edildi

Siyasi ve askeri casusluk' suçundan hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Gürcan, 2016-2021 yılları arasında yabancı ülkelerin devlet görevlileriyle görüşerek para karşılığı bilgi aktardı. Hazırlanan bilgi notunda Gürcan'ın Kasım 2017'de "Irak/Zaho'da Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait bir irtibat bürosunun bulunduğu, TSK'nın Zoha'daki varlığının Habur sınır kapısının peşmerge güçlerinden alınarak Irak Ordusu'na devredilmesi kapsamında değil koordinasyon için olduğu" şeklinde bilgiler ilettiği kaydedildi. Gürcan'ın Aralık 2017'de "Türk kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Rusya'nın 400 askerini Afrin merkezinden ve Afrin'deki hava üssünden geri çektiği, haberin güvenirliğini halen teyit edemediği, bunun Türkiye'nin beklenen Afrin operasyonunun işareti olacağı, Afrin sınırındaki Türkiye tarafından oluşturulan sınır duvarının bazı bölümlerinin çıkarıldığı, bunun Ankara'nın Afrin operasyonunu başlatma girişimi olduğunu, Türkiye'nin Suriye'ye ağır topçu birliklerini henüz konuşlandırmadığı" şeklinde bilgiler verdiği de aktarıldı. Sabah'ın haberine göre; Gürcan'ın Şubat 2018'de yaptığı görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesine ilişkin olarak "Bir kaynağının toplantıda çok sayıda harita ve gergin yüz gördüğünü söylediği, görüşmenin ABD'li tercüman ve siyasi yardımcı olmadan özel bir şekilde gerçekleştiği, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Ankara'nın ABD'den Münbiç ve Afrin'de bulunan PKK/KCK-PYD/YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna aktarılmasını talep ettiği" kaydedildi. Mart 2018'de "Teröristlerin geçişini önlemek için bazı komando birliklerinin Irak içerisinde geçici askeri karakollar kuracağını öğrendiği ayrıca Ankara'nın ABD karşıtı duyguları artırarak ve PKK'nın ABD ile olan bağlarını kullanarak Sincar'da Bağdat ile ortak harekatın yanı sıra Kandil, Harkuk ve Zap'taki PKK kamplarına ortak harekât düzenlenmesi için Bağdat'ı ikna etmeye oldukça istekli olduğu" ifadeleri bulunan Gürcan'ın Mayıs 2018'de "Türkiye'nin bölgede inşa ettiği gözlem noktalarını komando birlikleri ve tanklarla takviye ettiği, bölgede iki mekanize piyade tugayı bulunduğu" şeklinde bilgiler paylaştığı ifade edildi. 'TSK'DA KUTUPLAŞMALAR VAR' 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından TSK içerisinde kamplaşma olduğunu ifade ettiği belirtilen Gürcan'ın Ağustos 2019'da "Başarısız darbe girişimi akabinde TSK içerisinde muhafazakarlar, Adalet Savunucuları Derneği üyeleri, mukaddesatçılar, Adnan Tanrıverdi destekçileri, neo milliyetçiler, Atlantikçiler, Avrasyacılar ve Perinçekçiler arasında kamplaşma olduğu" şeklinde bilgi verdiği ve Ekim 2019'da, "Türk istihbaratının Süleymaniye kent merkezinde son derece aktif olduğu, yerel kaynaklarından derledikleri PKK/KCK liderlerinin konumlarına ilişkin bilgileri TSK'ya bildirdikleri, KYB'nin PKK/KCK'nın bölgedeki etkinliğini azaltmak için Türk istihbaratına HUMINT'e dayalı bilgi aktarımında bulunduğunu düşündüğü" ifadeleri bilgi notunda yer aldı. 'SURİYE'DE TÜRK KUVVETLERİNİN SAYISI AZALTILDI' Bilgi notunda Gürcan'ın 2021 Şubat ayında görüştüğü yabancı devlet görevlisine, Türkiye'nin Suriye'ye ilave askeri birlikler göndermeyeceğini, orada yaklaşık 8 bin Türk askerinin olduğunu, askeri rotasyon amacıyla konumlarının değiştirildiğini, işin aslına bakıldığında Suriye'de Türk kuvvetlerinin sayısının azaltıldığını, birçok görev yerinin kapatıldığını ve askerlerin Türkiye'ye döndüğünü, bunun nedeninin Rusların güneyden zorlaması olduğunu, İdlib'deki birçok kişinin 2021 yılının sonuna kadar Rusya'nın Esad Kuvvetleriyle koordineli bir operasyon yapacağından endişe duyduğunu, 2021 içerisinde İdlib'de her şeyin son bulacağını, İdlib'e yatırım yapılmadığını, herkesin bu operasyonu beklediği şeklinde bilgi verdiği anlatıldı. 'S-400'LERLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ Gürcan'ın S-400'lerin Ankara'da bir depoda tutulduğunu ve Ankara dışına çıkarmanın imkansız görüldüğünü, Mayıs 2021'de yaptığı görüşmesinde ise Batman Hava Üssü'nün Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlarını sürdürdüğü asıl üs olduğunu, F-16'ların Diyarbakır askeri üssünü kullandığını, Şırnak 23. Komuta bölgesinin Kuzey Irak operasyonlarının koordinasyonu için kullanıldığını, İstanbul'da PKK/KCK'lı iki şahsın yakalanması olayında polisin valizleri sahipleri ile eşleştirilmesine yönelik lazer sistemi kullanması hakkındaki çalışmasını 'bir arkadaşı vasıtasıyla elde ettiğini' belirttiği tespit edildi.

2 yıl önce

İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’ndeki utanç veren görüntülerle ilgili valilikten açıklama

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada "08.01.2022 tarihinde bazı basın yayın organlarında yer alan "Tarihi Okulda Utanç Görüntüleri" başlıklı haberde geçen erkek öğrenci pansiyonundaki söz konusu olaya ilişkin işlemler, 20.12.2021 tarihinde okul yönetimince başlatılmış olup 27.12.2021 tarihinde ise olaya karışan öğrencilere Okul Disiplin Kurulunca Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre disiplin işlemi uygulanmıştır. Bu kapsamda konuyu ayrıntılı olarak araştırmak ve inceleme/soruşturma işlemini yürütmek üzere müfettiş görevlendirmesi yapılmıştır." denildi.

2 yıl önce

Teröristlerce iki kardeşi katledilen kadın dağa götürülen oğlu için gözyaşı döküyor: 'Allah bu zulmü kabul etmesin'

Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Vanlı aileler, 27 Şubat 2021'den bu yana perşembe günleri, partinin il başkanlığı binası önünde oturma eylemi yaparak seslerini duyurmaya çalışıyor. 19 yaşındayken İstanbul'da kandırılarak dağa götürülen oğluna kavuşmaya çalışan 9 çocuk annesi Aycil, Van'ın Başkale ilçesinden gelerek annelerin eylemine destek verdi. Oğlundan geriye kalan fotoğraflara bakıp acısını hafifletmeye çalışan anne, aynı durumdaki tüm aileleri yanlarında görmek istiyor. "Allah bu zulmü kabul etmesin" Aycil evladına kavuşma ümidiyle Vanlı ailelerin başlattığı eyleme katılma kararı aldığını söyledi. Oğlunun kandırılarak dağa götürüldüğünü anlatan Aycil, şunları kaydetti: "Oğlumu İstanbul'a abisinin yanına çalışmaya gönderdim. Askerlik çağına gelmişti. Askere gidecekti. Onu İstanbul'da kandırdılar, zorla dağa kaçırdılar. Kendi rızasıyla gittiğine inanmıyorum. Evladımı 6 yıldır her yerde arıyorum, gitmediğim yer kalmadı. Defalarca HDP'ye gittim. Diyarbakır'da evlatları için oturma eylemi yapan aileleri televizyonda izledikten sonra evladımı aramaya karar verdim. Oğluma kavuşana kadar eylemimi sürdüreceğim. Öldürseler çocuğumu aramaktan vazgeçmeyeceğim. Allah bu zulmü kabul etmesin. Bizden ne istediler. Oğlumu öldürdülerse ölüsünü versinler. Ne hakla oğlumu benden kopardılar. Evladımdan haber almak istiyorum." "Kardeşlerim PKK'lılar tarafından boğazları kesilerek öldürdü" Başkale ilçesine bağlı Yurttepe Mahallesi'nde, yaklaşık 30 yıl önce terör örgütü PKK tarafından iki kardeşinin katledildiğini anlatan Aycil, "Güvenlik korucusu Halil ve Mehmet Gezgin kardeşlerim PKK'lılar tarafından boğazları kesilerek öldürdü. Babamın evini yakıp yıktılar. Tüm köylülere zulmettiler. Köyümüz yakıldı. Bazılarını katlettiler, bazılarını ise dağa götürdüler. Bize tarif edilmeyecek acılar yaşattılar." diye konuştu. Oğluna teslim olması için çağrıda bulunan acılı anne Aycil, "Servet, oğlum 6 yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum. Sana PKK'lıların katil olduğunu, iki dayını acımasızca öldürdüklerini sürekli söylüyordum. Biz onlardan uzak insanlarız, sana yalvarıyorum onlara uyma, gel devletimize teslim ol. Senin özleminle yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

ABD güçleri, Haseke'de 3 bin varil kapasiteli rafineri kuruyor… YPG/PKK'lı teröristlerce işletilecek

ABD güçleri, Suriye'de kendi ordusunun ve terör örgütü YPG/PKK'nın akaryakıt ihtiyacını karşılayabilmek için Haseke'nin kuzeydoğusunda yer alan Rumeylan sahasındaki Mabadah bölgesinde petrol rafinerisi inşa etmeye başladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (İKBY) bölgesinden temin edilen rafinerinin parçaları, Suriye ile Irak arasındaki el-Velit sınır kapsından sokuldu. Günlük 3 bin varil petrolün üretileceği tesis, para karşılığında YPG/PKK'lı teröristlerce işletilecek. İlerdeki süreçte teröristlerin işgalindeki diğer sahalarda da benzer rafinerilerin kurulması bekleniyor. ENERJİ KAYNAKLARININ BÜYÜK KISMI YPG/PKK İŞGALİNDE Deyrizor ve Haseke illerinde terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgeler, petrol ve doğal gaz açısından Suriye'nin en zengin enerji kaynaklarına sahip bulunuyor. Irak sınırına hakim Deyrizor, ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yapıyor. Kenti ikiye bölen Fırat Nehri'nin doğusu Suriye'nin en büyük petrol sahalarını oluşturan 11 yatağı barındırıyor. YPG/PKK, ABD desteğiyle Suriye'deki petrol kaynaklarının yüzde 70'inden fazlasını işgal etmeye devam ediyor. Terör örgütü, Deyrizor'un kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Koniko'yu 23 Eylül 2017'de, Suriye'nin en büyük petrol sahası el-Ömer'i 22 Ekim 2017'de işgal etmişti.

2 yıl önce

İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan ile telefonda görüştü

Kalın ve Sullivan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde siyasi ve ekonomik ilişkiler ile savunma iş birliğinin geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Küresel ve bölgesel konular kapsamında Ukrayna krizi, Kazakistan'daki protestolar, Ermenistan'la normalleşme süreci, Afganistan, Bosna-Hersek ve Etiyopya'daki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmede Türkiye ve ABD arasında mutabık kalınan ortak stratejik mekanizmanın detayları ve konu başlıkları konuşuldu. Ukrayna krizinin diyalog ve iş birliği yoluyla çözülmesi gerektiği ve Türkiye'nin bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğu ifade edildi. Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği önemin altı çizildi. Kazakistan'daki olayların bir an önce sükunete kavuşmasının bölgenin huzur ve istikrarı açısından önemli olduğuna vurgu yapıldı. Türk Devletleri Teşkilatı'nın bu konudaki girişimlerine değinildi. Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme süreci ve Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı barışın sağlanmasının bölgenin istikrar ve refahına sağlayacağı katkı değerlendirildi. Türkiye'nin Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'da barış ve istikrar ortamının sağlanmasında üstlendiği rolü sürdürmekte kararlı olduğu vurgulandı.

2 yıl önce

ABD'den Türkiye açıklaması: Mutabık kaldık

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre görüşmede, siyasi ve ekonomik ilişkiler ile savunma iş birliğinin geliştirilmesi değerlendirildi. Küresel ve bölgesel konular kapsamında Ukrayna krizi, Kazakistan'daki protestolar, Ermenistan ile normalleşme süreci, Afganistan, Bosna Hersek ve Etiyopya'daki gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunulan görüşmede, Türkiye ve ABD arasında mutabık kalınan ortak stratejik mekanizmanın detayları ve konu başlıkları konuşuldu. Görüşmede, Ukrayna krizinin diyalog ve iş birliği yoluyla çözülmesi gerektiği ve Türkiye'nin bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğu belirtilerek, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği önemin altı çizildi. Kazakistan'daki olayların bir an önce sükunete kavuşmasının bölgenin huzur ve istikrarı açısından öneminin vurgulandığı görüşmede, Türk Devletleri Teşkilatı'nın bu konudaki girişimlerine değinildi. Görüşmede, Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme süreci ve Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı barışın sağlanmasının bölgenin istikrar ve refahına sağlayacağı katkı değerlendirildi. Ayrıca, Türkiye'nin Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'da barış ve istikrar ortamının sağlanmasında üstlendiği rolü sürdürmekte kararlı olduğu vurgulandı. BEYAZ SARAY, KALIN-SULLİVAN TELEFON GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan yaptıkları telefon görüşmesinde Ukrayna başta olmak üzere birçok bölgesel ve ikili konuyu ele aldı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Emily Horne, yaptığı yazılı açıklamada, Kalın ve Sullivan'ın dün bir telefon görüşmesi yaptığını bildirdi. Kalın ve Sullivan'ın, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı "daha fazla saldırgan olmasının önüne geçilmesi için" NATO müttefikleri ve ortaklarının devam eden çabaları ve diplomasi yoluyla gerginliğin azaltılması konusunu ele aldığına işaret eden Horne, görüşmede, Kazakistan'daki gelişmeler dahil birçok bölgesel konuda görüş alışverişinde bulunulduğunu aktardı. Horne, "Kalın ve Sullivan, Bosna Hersek'te istikrar ve birliğini sürdürmenin ve Kafkaslar'da gerginliğin azaltılması ile normalleşmeye yönelik birlikte çalışmanın önemi konusunda mutabık kaldı. Sullivan, Etiyopya'daki çatışmanın bitirilmesi için de desteğe duyulan kritik ihtiyacı vurguladı." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 95 96 97 98 99 100 101 ... 336 337