Son Dakika:
ABD 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının Senato versiyonundan, Türkiye’ye F-16 satışını koşullara bağlayan eklemelerin ikisi de çıkarıldı. Senato tasarıyı tamamladıktan sonra Temsilciler Meclisi’nin versiyonu ile ortak bir metin haline getirilerek onay için ABD Başkanı Joe Biden’a gönderilecek. Türkiye, F-35 krizinden sonra ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 savaş uçağı ile 80 adet savaş uçağının modernizasyonu için kit satın alma talebinde bulunmuştu. ABD Başkanı Biden, daha önce Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarını satmaları gerektiğini, bunun için ABD Kongresi’nden onay alabileceklerini söylemişti. Ancak New Jersey Senatörü Bob Menendez’in sunduğu “F-16’lar veya F-16 modernizasyon kitlerinin Türkiye tarafından Yunanistan hava sahasına yönelik tekrarlayan ihlallerde kullanılmayacağına dair güvence” ve “satışın ABD çıkarına olması” eklemeleri tasarının Senato versiyonuna dahil edilmişti. Maryland Senatörü Chris van Hollen ise bu koşullara, uçakların terör örgütü YPG/PKK’ya karşı kullanılmamasını ve Türkiye’nin İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylaması şartını eklemişti. Konuyla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere AK Parti heyeti de ABD’ye gitmişti. Tasarıdan iki koşul maddesinin çıkarılmasının Türkiye’nin ABD’de yürüttüğü diplomatik çabaların sonucu olduğu vurgulandı. ABD’YE F-16 ZİYARETİ Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının satışı için görüşmelerde bulunmak üzere AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala başkanlığındaki heyet ABD’ye gitmişti. Heyette, Ala ile birlikte, AK Parti Milletvekilleri Osman Aşkın Bak, Akif Çağatay Kılıç, Mehdi Eker ve Volkan Bozkır yer almıştı. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'nin F-16 almasına ilişkin hem yönetimin hem de kongre tarafının yaklaşım açısı olduğunu belirterek, "Belirli anlaşmaların yapılabilmesi için kongre onayı gerekiyor. Bu çerçevede işi doğrudan anlatmak, temasları doğrudan yüz yüze yapmak için biz de heyet olarak oradaydık. Görüşmelerimizde genel anlamda olumlu bir havayla karşılaştık. Yaptığımız fikir alışverişlerinde bizim ortaya koymuş olduğumuz birçok konunun kabul gördüğü, Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu çabaların; bu Montrö Anlaşması'nın hayata geçirilmesi ve boğazların kapatılmasından tutun da tahıl koridorundaki ulaştığımız başarının da takdir edildiğini görme fırsatımız oldu. Seçilmiş milletvekili ve seçilmiş siyasiler olarak onların da bazı farklı düşünceleri olabiliyor ama burada özellikle senato kanadının ve temsilciler meclisi kanadının dış işleri komisyonları nezdindeki çalışmalarda bizim bazı kabul etmediğimiz ve bu anlamda devlet yetkililerimizin yaptığı açıklamalardan da malum; kabul etmeyeceğimiz şartlar ortaya koymaya çalışma yönünde birtakım çalışmalar var satışla ilgili olarak" ifadelerini kullanmmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti tartışılmaya devam ederken kamuoyu araştırmacısı ve yazar Bekir Ağırdır katıldığı televizyon programında söz konusu ziyarete ilişkin dikkat çeken tespitlerde bulundu. Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşında etkin bir rol oynadığını hatırlatan Ağırdır, 'Bu vizyon olmadan Amerika seyahati sorunlu' ifadesini kullandı. Ağırdır, Kılıçdaroğlu'nun seçime 7 ay kala Amerika'ya gitmesinin yanlış olduğunu söyledi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1580084331871342592?s=46&t=58qcK01JXkkHSj7EDt7POw
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD gezisine devam ediyor. Kılıçdaroğlu gezisine, temaslarını takip etmeleri için birçok gazeteciyi de beraberinde götürdü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yakınlığı ile bilinen TELE1 ise geziye davet edilmedi. Davet alamayan televizyonun ekranlarında ise Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiriler yükselmeye başladı. "Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi skandala dönüştü" Zeynel Lüle'nin sunduğu Habere Doğru programına katılan kanalın Washington temsilcisi Yılmaz Polat, Kılıçdaroğlu'nun ülkede istediği isimlerle görüşemediğini, gezinin bir skandala dönüştüğünü söyledi. Polat, "Tamamen teknolojiye yönelik bir gezi deniyor ama işin perde arkası öyle değil. Evet birtakım isimlerle randevu talep edildi ama bu randevular gerçekleşmedi. Bernie Sanders o isimlerden biri. Fakat Sanreds'ın ABD'de esamesi okunmuyor. ABD'de iki kez seçim kaybetti. Bu isimle görüşmenin pek bir yankısı olmayacaktı. Son ana kadar bu isim konuşuldu ama randevu alınamadı. "Obama randevu vermedi" Başka isimler de var. İlk kez bunu açıklayacağım. O programı yapanlar büyük stratejik hata yapılmıştır. Eski Başkan Obama'dan da randevu talep edildi fakat bu talep de karşılıksız kaldı. Teknoloji merkezleri okullar tabii ki de önemli ama Türkiye'nin en ciddi cumhurbaşkanı adayının yönetimden isimlerle de bir araya gelmesi gerekiyordu. Muhatabınız benim artık diyebilmeliydi. O yüzden aday olduktan sonra gelmesi gerektiğini yazdım." diye konuştu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1580128382062592001?s=46&t=q40JjX0L8E3IfnBCki0mKw
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi üçüncü gününde devam ediyor.. ABD’nin Baltimore şehrindeki John Hopkins Üniversitesi’ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu, burada üniversite öğrencileri ile sohbet etti ve onların sorularını yanıtladı. Konuşmasında Türkiye'de demokrasinin gelişmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun nedenini ise vergi kaçakçılığına bağladı.. "Türkiye demokrasisinin gelişmemesinin iki sebebi var" "Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini neden geliştiremedi? 100 yıl az bir zaman değil. Ve bu 100 yıl içinde demokrasi daha iyi bir yere oturabilirdi. Bana göre bunun iki temel nedeni var" diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Birincisi darbeler, ikincisi vergi kaçakçılığı" "Birisi; Türkiye’nin 100 yıl süreç içinde sık sık karşılaştığı askeri darbeler. O darbeler demokrasinin gelişmesi açısından önemli sorunlar yaratıyor. İkincisi… En temel insan hakkı, ödenen vergilerin nereye harcandığının sorgulanmasıdır. Türkiye’de bu soru geniş halk kitleleri tarafından sorulmadığı için, bunun yanıtı da aranmadığı için, demokrasi istediğimiz ölçüde gelişmiyor. Vergilerin nerelere harcandığını sorgulamazsanız, demokrasiyi geliştiremezsiniz… Türkiye’nin yaşadığı temel sorunlardan bir tanesi de bu. Demokrasinin gelişmemesinin nedeni, biraz da vergilerin nerelere harcandığının hesabının sorulmamış olmasıdır. Vergi kaçakçılığının ulusal spor olarak algılandığı bir ülkede demokrasi gelişemiyor maalesef."
Dışişleri Bakanlığı, Barış Pınarı Harekatı döneminde ABD tarafından yayınlanan ve Türkiye'ye yönelik temelsiz ithamlar içeren başkanlık kararnamesinin yinelenmesini kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklamada "ABD tarafından Ekim 2019’dan bu yana Suriye bağlamında 'Ulusal Acil Durum' başlığıyla yayınlanmakta olan başkanlık kararnamesi 12 Ekim 2022 tarihinde aynen yinelenmiştir. Ülkemiz hakkında temelsiz iddia ve ithamlar içeren bu kararnameyi kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı. Kararnamede Türkiye'nin terörle mücadele, sınır güvenliğini korumak, Suriye’den kaynaklı bölücü terör tehditlerini ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı’na dair yer verilen iddiaların asılsız olduğu vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: "BM Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca icra ettiğimiz Barış Pınarı Harekatı bölgede huzur ve istikrar ortamı sağlamıştır. PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin harekat bölgesinden çıkarılmasını temin etmiştir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına katkıda bulunmuştur." Açıklamada ayrıca ABD'nin terör örgütü PKK/YPG ile angajmanını sonlandırması ve 17 Ekim 2019 tarihli ortak açıklamanın hükümlerini yerine getirmesinin beklendiği ifade edildi.
Seçimler öncesi adaylık icazeti için ABD'ye giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyareti fiyaskoya döndü. ABD seferini 'bilim ve teknoloji' maskesiyle perdelemeye çalışırken bir yandan da attığı adımlarla tüm dikkatleri üzerine çekti. ABD'de yaşayan Türk gazetecileri yanına almayan Kılıçdaroğlu, yanında getirdiği gazetecileri de atlatarak 8 saat ortadan kayboldu. Karanlık 8 saat sırrını korurken, Kılıçdaroğlu , ABD'nin Washington kentindeki temasları kapsamında, Rockefeller ve Soros'un üssü olarak bilinen German Marshall Fund'u (Alman Marshall Vakfı) ziyaret ederek vakıf yöneticileri ile bir araya geldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ziyaretler basına kapalı gerçekleştirilirken fotoğraflar CHP fotoğraf servisi tarafından paylaşıldı. Görüşmelerin içeriğine ilişkin herhangi bir bilgi paylaşılmadı. ROCKEFELLER VE SOROS TARAFINDAN FONLANIYOR Dünyanın en zenginlerinden milyarlarca dolar fonlama yapan Rockefeller'a ait vakıflar tarafından desteklenen Alman Marshall Vakfı, Türkiye'de uzun yıllardır tartışmaların odağında. George Soros'un kurduğu Açık Toplum Vakfı tarafından da fonlanan Marshall Fund, Türkiye'de ABD'ye açılan kapı olarak tanımlanıyor.
İslamiyet ve Türkiye düşmanı Rupert Murdoch’un sahibi olduğu FOX TV, özellikle son dönemde ekonomiyle ilgili yaptığı kurgu haberlerle dikkat çekiyor. Amerikan kanalı, uzun süredir 6’lı masanın tüm unsurlarına ana haber bültenlerinde yer verirken AK Parti ve MHP kurmaylarının açıklamalarını ise görmezden geliyor. https://twitter.com/mustafa_guldag/status/1232656222819639296?s=46&t=JDOYjfhB-C3GcXtijRVAew YALANIN MERKEZİ KONUMUNDA Türkiye’de ABD çıkarları doğrultusunda yalan ve kurgu haberler yapan FOX TV’nin ekonomi başta olmak üzere sağlık, tarım ve eğitim konusunda yaptığı pek çok haberin yalan olduğu ortaya çıkmış, haberlerde kullanılan şahısların CHP ve İYİ Parti üyeleri oldukları anlaşılmıştı. https://www.youtube.com/watch?v=oDnNlQKYlys&feature=youtu.be ABD FONCULARI GÜÇ BİRLEŞTİRDİ Son günlerde Türkiye’de ABD vakıflarının fon desteği ile sığınmacı provokasyonu ve iç savaş çağrıları yapan Ümit Özdağ’ın gündeme getirdiği “Türk vatandaşlarının evine Suriyeli sığınmacılar seçmen kaydediliyor” yalanına sarılan FOX TV, “Evimdeki Yabancı” başlığıyla yine bir algı operasyonu başlattı. 2019 SEÇİMLERİNDEN ÖNCE DE YAPTILAR Ümit Özdağ’ın gündeme getirdiği ve FOX TV’nin reklamını yaptığı yalanın aynısı 2019 seçimleri öncesinde de tekrarlandı. ABD sermayeli FOX TV ve ABD vakıfları destekli Ümit Özdağ’ın her seçim dönemi öncesinde gündeme taşıdığı “Türk vatandaşlarının evlerine Suriyeli seçmenler yazılıyor” haberlerinin yalan olduğu geçen seçimlerde ortaya çıkmıştı. 2019 seçimleri öncesi AK Parti’nin 3,5 Milyon Suriyeliyi vatandaşlığa geçirip seçmen yapacağını iddia eden Özdağ’ın 2023 seçimleri öncesinde de aynı yalanı devam ediyor. 2019 seçimlerinde olduğu gibi 2023 seçimleri öncesinde de aynı yalanı tekrarlayan Fox TV’nin Türk halkının siyasi tercihlerine etki etmediği, sadece mide bulandırdığı algı oyunları devam ediyor. https://www.youtube.com/watch?v=X-XguEK6wDQ&feature=youtu.be
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ziyaretini tamamladı. Washington’dan havalanan uçakla saat 15.00’te İstanbul Havalimanı’na inen Kılıçdaroğlu, VIP Terminali'nde partisi tarafından karşılandı. 'Bilimsel gezi' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi temasları sonrası ABD'ye giden Kemal Kılıçdaroğlu, bilimsel bir gezi turu yaptı. 9-13 Ekim tarihleri'nde ABD'de bulunan CHP Lideri, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Harvard Üniversitesindeki programlara katılıp, ardından da Washington'a geçerek sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüştü. Nureddin Nebati ile birlikte uçtu Bir diğer yandan, Kemal Kılıçdaroğlu ABD dönüşünde, hakkında ağır eleştirilerde bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile aynı uçakta bulundu. Uçuş sırasında ikili arasında herhangi bir diyalog geçip geçmeyeceği de merak konusuydu. İniş sonrasında CHP Liderini bekleyen gazeteciler, merakla beklenen soruyu pas geçerek, seyahatin seyri hakkında soru yöneltti. "Gayet güzel geçti" Kemal Kılıçdaroğlu gazetecinin 'ABD gezisinin nasıl geçtiği' sorusuna, "Gayet güzel geçti. Ayrıca bilime ve teknolojiye bu kadar değer verdiğiniz için de sizi yürekten kutluyorum" şeklinde yanıt verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra kendisini bekleyen araca binerek havalimanından ayrıldı.
