14 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

Cüneyt Özdemir ABD'de sekiz saat ortadan kaybolan Kılıçdaroğlu'na sordu: Yanında gazeteci götürmüşsün onları atlatıyorsun bu gizem ne?

Gazeteci Cüneyt Özdemir, ABD ziyaretinde sekiz saat ortadan kaybolduğu ortaya çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuya ilişkin açıklamasını eleştirdi. "NİYE BEŞ GAZETECİYLE SOHBET ETMİŞ?" Sosyal medya hesabından paylaştığı videoda Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini değerlendiren Özdemir, CHP liderinin sadece beraberinde götürdüğü beş gazeteciye demeç vermesine ilişkin şunları söyledi: "Niye beş gazeteciyle sohbet etmiş mesela orada Amerika'da olan Razi Canikligil'i çağırmamış Habertürk'ün temsilcisini çağırmamış bilmiyorum. Sadece beş gazeteciye demeç vermiş." "NEDEN SAKLIYORSUNUZ BU GİZEM NE?" Kılıçdaroğlu'nun sekiz saat ortadan kaybolmasına da değinen Özdemir, CHP liderinin konuya ilişkin beş gazeteciye yaptığı "Bindik arabaya New York'a Türkiye'den aktarılan servetle yapılan binaya gittik" açıklamasını şöyle değerlendirdi: "Neden saklıyorsunuz ki, bu gizem ne? Beraber gazetecileri götürmüşsünüz zaten bu duyulsun istemiyor musunuz? Duyulsa ne olacak, duyulmasa ne olacak? Düşünsene yanında beş tane gazeteci götürmüşsün onları atlatıyorsun. Yani zaten sen götürmüşsün partinin parasıyla." https://twitter.com/cuneytozdemir/status/1580875794422734849?s=46&t=kmhJf2xbK4t1RidauBTfFQ

1 yıl önce

CHP'nin ardından İYİ Parti de ABD yolcusu! "Tamamen tesadüf"

Haziran'da yapılması beklenen seçimler öncesi Millet İttifakı'nda yer alan partiler ABD'ye çıkarma yapmaya başladı. İyi Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan ve yardımcısı Mehmet Ali Karamemiş'ten oluşan heyet, Amerika Birleşik Devletleri'nde temaslarda bulunmak üzere bu ülkeye hareket etti. Heyet, ABD'de değişik seviyelerdeki muhatapları ve düşünce kuruluşlarıyla görüşmeler yapacak. "ABD İLE SAĞLIKLI İLİŞKİ KURMANIN YOLLARINI ELE ALACAĞIZ" Ziyaret öncesi Milliyet’e konuşan İyi Partili Erozan, görüşmelerde Türk-Amerikan ilişkilerinde 13 başlıkta sorun tespiti yaptıklarını, bunların çözüm yollarını ve müstakbel iktidarlarında ABD ile daha sağlıklı bir ilişki kurabilmenin yollarının ele alınacağını söyledi. Washington'daki Türk Festivali'ne de katılacak olan heyet, Türk toplumu temsilcileriyle de bir araya gelecek. "BAĞLANTI YOK, TAMAMEN TESADÜF" Erozan, bu ziyaretin önceden planlandığını ancak koronavirüs salgını nedeniyle ancak bugünlere fırsat bulabildiklerini kaydetti. Ziyaretin Kılıçdaroğlu'nun gezisinin hemen akabinde gerçekleşmesi konusunda ise Erozan, "İki ziyaret arasında herhangi bir bağlantı yok. Tamamen tesadüf." dedi.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti... Ömer Çelik: Kendisini destekleyenler de başarısız buldu

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şu şekilde: Her türlü soruşturma yapılacaktır. Oradaki gazın ölçülmesi, kişilerin tek tek takip edilmesi gibi cip sistemindeki değerlendirmelerle birlikte bu acı olay nasıl meydana geldi? Bütün boyutlarıyla açığa çıkarılacak ve kamuoyuyla paylaşılacaktır. İlk andan itibaren devletimizin bütün kurumları seferber oldu. Cumhurbaşkanımız süreci yakından takip edip ziyarette bulundu. MKYK gündeminde bu konuyu değerlendirmeye devam ediyoruz. Gündemde Anayasa ile ilgili konular var. CHP tarafından başörtüsü konusunda kanun değişikliği teklifi var. Bir diğer konu 28 Ekim'de Cumhurbaşkanımız tarafından bir Türkiye vizyonu konuşması yapılacaktır. Bununla ilgili hazırlıklarımız sürüyor. Diyarbakır Anneleri'nin nöbetinin bin 141'inci günü. Çok üzücü bir Haber aldık. Evlat nöbetindeki Ekrem Artı, 7 yıldır kavuşamadığı evladının peşine düşmüştü. Maalesef hayatını kaybetti, evlat hasretiyle vefat etti. NATO ülkesi olarak biz topraklarını koruma konusunda kararlığımızı sürdürdüğümüz gibi, bu faaliyetlerin Avrupa ve NATO'nun ortak güvenliğinin de merkezini teşkil ettiğini kimsenin unutmaması gerekiyor. Bu eleştiriyi getiren ülkelerin kendi güvenlikleri içinde sakıncalı bir yaklaşımdır. TBMM'de bu mücadeleler için hayır oyu veren partilerin terör konusunda ya bilgisiz... Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında değil diğer tarafların yanında bir tutum koyduğu görülmektedir. "ABD 17 EKİM 2019 TAAHHÜTLERİNE BAĞLI OLMASI GEREKİR" Müttefiklerimizin çeşitli yayınladıkları rapor ve açıklamalarda çifte standart uygulaması maalesef çeşitli şekillerde devam ediyor. ABD 2019'dan bu yana ulusal Barış Pınar'ı harekatımıza dönük olarak bir takım haksız hukuksuz eleştiriler olduğunu görüyor. ABD'den nasıl böyle bir rapor çıkıyor, bunun ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Orada şunu söylüyor; Türkiye'nin PYD/YPG'ye yürüttüğü mücadelenin ABD'nin DEAŞ'a karşı gerçekleştirdiği mücadeleyi zayıflattığına yönelik. Burada herkes kendi ulusal güvenlik anlayışını çok dar, indirgemeci, müttefiklerini düşünmeden tanımlarsa ortaya çıkan tablo; bir NATO üyesinin bir başka NATO üyesinin terör örgütlerine yönelik mücadelesini desteklemeli. ABD'nin 17 Ekim 2019 tarihli taahhütlerine bağlı olması gerekir. Bir kere daha gördük ki Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Barış Pınar Harekatı ve Fırat Kalkanı, sınırlarımızda bir terör örgütlerinin kurulmasını engellemiş. Bunların kurulmasını sağlamaya çalışan bir takım organizasyonları yok etmiştir. Sınırlarımızda herhangi bir tehdit gördüğümüzde bedeli ne olursa olsun, bunu yok etmeye ve cevabını vermeye kararlıyız. Bugüne kadar verdik, vermeye de devam edeceğiz. Halan bu raporlar vasıtasıyla terör örgütüne destek veriliyorsa, Türkiye'nin kendi bildiğini yapmaya devam etmekten başka bir seçeneği yoktur. Bu zorunluluk olarak devam edecektir. Bu vesileyle aynı anda birçok cephede bu harekatları gerçekleştiren TSK'yı da tebrik ediyoruz. Jandarmamızı, polisimizi, MİT tebrik ediyoruz. "TÜRKİYE ENERJİ ÜSSÜ OLARAK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIR" Cumhurbaşkanımız Kazakistan'ı ziyaret etmişti. Orada görüldü ki bütün bu bölge açısından barış perspektifine sahip Türkiye'dir. Putin'in Türkiye'nin bir gaz merkezi olması, gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesi yaklaşımı oldu. Cumhurbaşkanımız ilgili bakanlıklar görüşsün ve adımlarımızı atalım dedi. Türkiye bir enerji üssü olarak üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Bu vesileyle aynı anda birçok cephede bu harekatları gerçekleştiren TSK'yı da tebrik ediyoruz. Jandarmamızı, polisimizi, MİT tebrik ediyoruz. "TÜRKİYE ENERJİ ÜSSÜ OLARAK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIR" Cumhurbaşkanımız Kazakistan'ı ziyaret etmişti. Orada görüldü ki bütün bu bölge açısından barış perspektifine sahip Türkiye'dir. Putin'in Türkiye'nin bir gaz merkezi olması, gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesi yaklaşımı oldu. Cumhurbaşkanımız ilgili bakanlıklar görüşsün ve adımlarımızı atalım dedi. Türkiye bir enerji üssü olarak üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade etti. KILIÇDAROĞLU'NUN ABD ZİYARETİ Daha önce ABD ziyaretiyle ilgili kimin nereye gittiği bizi ilgilendirmez demiştim. Konu bizden çıktı. Kılıçdaroğlu'nun ziyaretini kendini destekleyenler son derece başarısız olarak değerlendirdiler. Bu kadar şeffaflık diyen birisi 8 saat ortadan kayboldu. 8 saat ne yaptı bizi ilgilendirmiyor. ABD'deki basın mensupları ve kendi yanındaki basın mensupları uzak tutulmuş. Bununla ilgili bir açıklama yapılmadı. Bu gezinin mutlak ziyaretler dışında konuşulan tek şey kendisiyle oraya gidenler dışında 8 saat kaybolması oldu. Şöyle bir cümle, bu bir CHP'li tarafından söylenmişti. CHP adayı olacak kişinin sadece kapasitesine bakılmaz, uluslararası aktörlerin kimi işaret ettiğine de bakılır. Bunu hangi CHP'li büyükşehir belediye başkanı söylemiştir? Bir yandan da ABD'deki otoritelerden muhalefeti destekleyeceğiz diye açıklama gelmişken. CHP köklü bir parti, genel başkanının bir gezisinin bile düşük profilli, etkisiz, bu kadar tartışma yaratması ayrı bir konudur. En masum yaklaşan muhalif kesim bile şunu diyor; Bu gezinin amacı neydi? BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA TEKLİFİ Son şekli verildikten sonra ortaya konulacak. AK Parti tarafından büyük mücadele verilerek çözülmüş meselenin ardından CHP bu konuyu gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu açıklamasında 'Bu konuda bir adım atacağız ve geçmişte yaptığımız yanlışı düzelteceğiz' diyor. Burada bir soru var; Orada koyduğunuz tavırlar. Yaptığınız açıklamaların oluşturduğu karanlık ortam yüzünden 1-2 nesil, kadınlar geleceklerini kaybettiler. Dolayısıyla bu insanlara kayıp yıllarını nasıl vereceksiniz? Bakanlık yapmış bir CHP'li çıktı siyasi tuzağı yeniden ortaya çıkarak biz iktidara geldiğimizde başörtüsü meselesini yeniden gündeme getireceğiz diyor. Bol miktarda demokrasi, hukuk, adalet diye söyleniyor, pratiğe geldiğinizde yönetilemez bir cari açık ortaya çıkıyor. Siyasette mesajımızı sözle ulaştırıyoruz ama tarihe eylemler geçiyor. Biz teklifimizi Cumhurbaşkanımıza sunduktan sonra getireceğiz. Diğer teklifimizin ne mahsuru var daha görmeden reddediyorlar. Bizim getirdiğimiz ailenin güçlendirilmesiyle ilgili teklifin vatandaşımıza sunalım, Türk siyasi tarihinin en ezici desteğini alır. İçinde aile geçen bir şey karşısında daha duyarlı olmaları gerekirdi. Son zamanlarda tartışmalarda olduğu gibi kabul edilemez bir duyarsızlık olduğunu ifade etmek isterim. Bazı arkadaşlar seçimi karşı ittifakın kazanacağına o kadar angajman olmuşlar ki baktıkları her olayda AK Parti kazanacak diyorlar. Bir sürü dinamiğin ortasından çok hassas değerlendirilmesi gereken bir mesele. Türkiye, bu savaşın sona erdirilmesi için mücadele verirken maliyetin de düşürülmesi için çabalıyor. Birileri çıkıp 'Putin, AK Parti kazansın diye açıklama yapıyor' sözleri biraz fazla takıntılı olmuş. BORRELL'İN TEPKİ ÇEKEN AÇIKLAMALARI Avrupa'yı bir küresel güç olarak değerlendirmiyorlar, tamamen ırkçı, indirgemeci bir yaklaşım içerisine giriyorlar. Dünyanın geri kalanına haksızlık ve hakaret içeren bir açıklama. Borrell'in üzerine bu açıklama yakışır. Özür dilemesi gerekir. Cemevleri konusunda yapılan değerlendirme, Cumhurbaşkanımızın o gün Şah Kulu dergahına giderek dedelerimizle canlarımızla birlikte olması TC tarihinin en önemli olaylarından biridir. Bu konuda atılmış adım, birliğimizi büyütme anlamında büyük bir adımdır. Bu tip adımlar atıldığında hemen bu adımların eksiği şudur diye değerlendiriyor. Bu doğaldır. Fakat bizim kurumlarımız bizden çıkıyor, kayyum atanıyor gibi" sözler kullanılıyor. Bunlar kaostan, çözümsüzlükten beslenen bir yaklaşım sunuyorlar. Göreceğiz ki tam tersine alevi kurumlarının asimilasyonla değil, onların geleneklerine destek verecektir. Onun dışında bir yaklaşım söz konusu olamaz. Eleştiri başka bir şey. Ama bunu kategorik olarak mahkum etmeye çalışmanın iyi bir niyetli yaklaşım olmadığını görüyoruz. YUNAN YETKİLİNİN SAKIZ ADASI ZİYARETİ Askerlik sadece meslek değil ayrıca bir hayat tarzı. Yunanistan'ın böyle çocuksu konuşan bir generalin olması Yunanistan'ı kaygılandırmalı, bizi değil. Sürekli olarak Yunan iç siyasetinde aşırı sağcılara seslenen bir yaklaşımla yollarına devam ediyorlar. Gayri statüdeki adaları silahlandırmak, sözleşmelere aykırıdır. Kendi ülkelerinin bu kadar güvenliğini başka ülkelere bağladığını söyleyen bir iktidar gündeme gelmemiştir. Miçotakis sürekli olarak başka ülkelerin eyalet başkanı olarak konuşuyor. Ege'yi bir Yunan gölü yapma yaklaşımından uzak dururlarsa meselelerin halledilmesi daha kolay olur. Miçotakis hükümeti adeta Yunanistan'ı özelleştirmeye gelmiş. Biraz kafalarını kaldırsınlar, dünyaya, etrafa baksınlar. Meselelerin masada çözülmesi için bir kapasite ortaya koysunlar. Bizim irademiz barış iradesidir. Ama siz bize saldırganlık ortaya koymaya çalışırsanız, yazılım değişir. "Bir gece ansızın gelebiliriz" yazılımı devreye girer. Bunlar Yunanistan'ın boyutunu aşan maceralardır.

1 yıl önce

Tanju Özcan: Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisinin içi boş

CHP Yüksek Disiplin Kurulu'nca partisinden 1 yıl süreyle geçici ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, gazetecilerle bir araya gelip, soruları cevapladı. TANJU ÖZCAN: KILIÇDAROĞLU'NUN ABD GEZİSİNİN İÇİ BOŞ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi ile ilgili konuşan Özcan, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisini uzaktan takip ettik. İçi boş bir gezi gibi gördüm. Bu kadar yol, bu yapılanlar için değer miydi? Değmezdi ama gördüğüm kadarıyla dolu bir gezi değildi. Kendi takdirleri, ben olsam gitmezdim" diye konuştu.

1 yıl önce

"Kılıçdaroğlu’nun ABD’de FETÖ’cü isimlerle çekilmiş fotoğrafları var"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaretin tartışmaları sürüyor. Konuyla alakalı Turgar Güler canlı yayınına katılan Ankara Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı İbrahim Melih Gökçek gündeme dair soruları yanıtladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD'deki kayıp 8 saatlik zaman dilimi hakkında açıklamalarda bulunan Gökçek “FETÖ’cüler ile görüşmeleri var. Kemal Kılıçdaroğlu görüşmedim derse fotoğrafları çıkar. Sen oraya gideceksin elini kolunu sallayarak kaçacaksın. Seni orada takip edecek olmayacak mı? Seni orada görecek olamayacak mı? Türkiye Cumhuriyeti öyle bir devlet ki, aldığın nefesten haberi vardır.” dedi. “Kılıçdaroğlu sıkıyorsa inkar etsin” FETÖ’cü isimlerle çekilmiş fotoğraflarının olduğunu iddia eden Gökçek “Kılıçdaroğlu sıkıyorsa inkar etsin. Meraklı bir yığın gazeteci var. Neden takılmasın peşine. Kendi gazetecilerini atlatmış olabilir ama meraklı gazeteciler peşine düşmüştür. FETÖ’cülerin kendi içinde birbirini ispiyon etmeyecekleri ne mağlum? Hepsi birbirini dibini oyuyor. Yakın zamanda görüntüleri de çıkar bu durumun. Orada kesinlikle FETÖ’cüler ile görüşmeler oldu. Ben yüzde yüz bu kanaatteyim.” dedi. “İlk aday Meral Akşener, ikinci aday Mansur Yavaş” Turgay Güler’in FETÖ’cüler ile Kemal Kılçdaroğlu ne konuştu sorusuna yanıt veren Gökçek “Sızan bilgilere göre FETÖ’cüler, Kılıçdaroğlu’na 'sen aday olma, sen seçilemezsin' dedi. Kılıçdaroğlu ise seçileceği konusunda konuşmalar yaptı ve bu konuda kesin kararlı olduğunu söylemiş. Kılıçdaroğlu'nu aday görmeyen FETÖ’nün ilk adayı Meral Akşener ikinci adayı ise Mansur Yavaş’tır.”

1 yıl önce

ABD basınından dikkat çeken iddia: 'Prens Selman Biden ile alay etti'

79 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden, yaşlılığa bağlı sağlık sorunları ve gaflarıyla sık sık gündeme geliyor. Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir habere göre, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman kapalı kapılar ardında gerçekleşen bir toplantıda, ABD Başkanı Joe Biden'ın gaflarıyla ve akıl sağlığıyla alay etti. Gazeteye konuşan kaynaklar, prensin eski Başkan Donald Trump'ı tercih ettiğini söylediğini de aktardı. PRENS FAYSAL YALANLADI TRT Haber'de yer alan bilgiye göre söz konusu iddia, Prens Faysal tarafından yalanlandı. Faysal, yaptığı açıklamada, "İsimsiz kaynaklar tarafından ortaya atılan bu iddialar tamamen asılsızdır. Krallığın liderleri, karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerin önemine olan inançları nedeniyle ABD başkanlarına her zaman en büyük saygıyı gösterdiler" ifadelerini kullandı. Geçen haftalarda Biden'ın daha önce de Kuzey Carolina'da bir üniversitede yaptığı konuşmanın ardından eli havada beklemesi 'boşlukla el sıkıştı' yorumlarının yapılmasına neden olmuştu. Aynı şekilde Biden, Eylül ayında Küresel Fon'un Yedinci İkmal Konferansı'ndaki konuşmasının ardından da yönünü şaşırıp, bir süre sağa ve sola hareket ettikten sonra çıkışa ulaşmıştı. BİDEN, SUUDİ ARABİSTAN İLE İLİŞKİLERİ YENİDEN DEĞERLENDİRİRKEN “SİSTEMLİ” DAVRANACAK Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gelecek aydan itibaren petrol üretimini azaltma kararı sonrası Suudi Arabistan ile ABD arasında tansiyon yükseldi. Geçtiğimiz haftalarda ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden değerlendirdiğini belirterek, Biden’ın bu konuda “sistemli” davranacağını ifade etti. ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde yakın zamanda herhangi bir değişikliğin olmasının beklenmediğini aktaran Sullivan, “Böylece Başkan aceleci davranmayacak. Sistemli, stratejik hareket edecek ve her iki partinin üyelerine danışmak için zaman ayıracak” dedi.

1 yıl önce

TSK'ya 'kimyasal silah' iftirasını atmıştı: TTB Başkanı Fincancı 15 Temmuz'da ABD elçiliğindeymiş

Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kimyasal silah iftirası sonrası gözaltına alındı. Emniyet ekipleri tarafından Fincancı'nın evinde yapılan aramada kalaşnikof mermisi ve terör örgütüne ait materyaller ele geçirilmişti. Dün adliyeye sevk edilen Fincancı tutuklandı. FİNCANCI'NIN İLK İFADESİ Hastaneden alınan sağlık raporunun ardından adliyeye sevk edilen Fincancı soruşturmayı yürüten savcıya ifadesini verdi. Söz konusu sözlerini PKK'nın kanalında yapan Fincancı, savcıya verdiği ifadede, "O kanalın terör örgütüyle bağlantısını bilmiyordum. Yorumum bana izletilen videolarla ilgiliydi" dedi. 15 TEMMUZ'DA ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNDEYMİŞ Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kimyasal silah yalanı ile terör örgütlerine kalkan olan Şebnem Korur Fincancı'nın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gün ABD büyükelçiliğinde olduğu öğrenildi. 15 Temmuz 2016'da ABD Büyükelçiliği'nin resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda, Büyükelçi John Bass'ın Fincancı, Nesin ve Önderoğlu ile görüştüğü belirtildi. Paylaşımda birlikte çekilen fotoğrafa da yer verildi. https://twitter.com/usembassyturkey/status/753972020820475908?s=46&t=EQ1mT2hBZo1e_hzJlU8WSA Büyükelçi John Bass o gün yaptığı açıklamada, "Bugün basın ve ifade özgürlüğünün önemini ele almak üzere Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı, gazeteciler Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin ile bir araya gelmekten büyük memnuniyet duydum" ifadelerine yer vermişti. SOSYAL MEDYADA FİNCANCIYA BÜYÜK TEPKİ Durumun fark edilmesi sonrası, sosyal medyada birçok mesaj paylaşıldı: Türk ordusuna iftira atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 15 Temmuz darbe gecesi ABD elçisiyle beraber olduğunu biliyor muydunuz? Tesadüfe bakın! Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kimyasal silah yalanı ile terör örgütlerine kalkan olan Şebnem Korur Fincancı'nın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gün ABD büyükelçiliğinde olduğu öğrenildi. Azılı muhalif Ali Nesin de ordaymış. Fincancı 15 Temmuz'da ne yaptı? Şebnem Korur Fincancı 15 Temmuz darbe girişimin olduğu gün ABD Büyükelçisi ile görüşmüş. Aynı gün yaptığı açıklamada ise "Cizre Türkiye'nin Srebrenitsa'sıdır" diyerek Türkiye'yi soykırımcı ilan ediyor. 15 Temmuz darbesinin olduğu gün Şebnem Korur Fincancı'nın ABD büyükelçisi John Bass'la buluşup TSK'yı katliam yapmakla suçladığını biliyor musunuz? Meğer inindeymiş! Terör örgütlerine kalkan olan Şebnem Korur Fincancı'nın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gün ABD büyükelçiliğinde olduğu öğrenildi. Şebnem Korur Fincancı 15 Temmuz'da Abd büyükelçisi ile berabermiş. Bu kadar tesadüf mümkün değil. Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a daha fazla sahip çıkmalıyız. Düşmanın en yakınımıza kadar girmiş olduğunu düşünüyorum. TTB İÇİN İKİNCİ ADIM ATILDI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Türk Tabipler Birliği için ikinci adım atıldı. Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ve halen Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın görevlerine son verilmesi, davalıların yerine yeni merkez konseyi başkanı ve üyelerinin seçilmesi istendi. Davanamede, Fincancı'nın TTB Merkez Konseyi Başkanı resmi sıfatını da kullanarak somut bir bilgisi, resmi bir belgesi veyahut da başkaca bir delili olmaksızın açıklamalarda bulunduğu, söz konusu canlı bağlantı esnasında ise PKK silahlı terör örgütü üyelerinin resimlerinin, sözde gerilla ve çatışma-savaş ibareleri ile PKK silahlı terör örgütünün illegal faaliyetlerinin legal ve sözde kimyasal silahla kullandığı iddiasıyla mağdur şekilde gösterilmeye çalışıldığı, konuşmanın sonunda ise "Ben teşekkür ederim. Geçmiş olsun size de ayrıca" şeklinde örgüt yanlısı söylemde bulunduğu kaydedildi.

1 yıl önce

Abdullah Gül'den Akşener'e mesaj: Tek yol var

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için harekete geçen Abdullah Gül siyasi temaslarını artırıyor. Son olarak İYİ Partili bir vekille görüşme yapan Gül’ün "Kılıçdaroğlu çok kararlı görünüyor. Adaylıktan vazgeçirmenin tek yolu sağ partilerin aday çıkarması." dediği iddia edildi. Aydınlık Gazetesi'ndeki habere göre; İki ismi yakından tanıyanların aktardığına göre Gül'le İyi Partili vekil sık sık buluşuyor. Görüşmeler sadece 'çalışma ofisinde' yapılmıyor. Akşamları ev ziyaretlerinde yemekli sohbetler sırasında güncel gelişmeler ele alınıyor, görevler belirleniyor. İstişarelerin sonuçları İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e iletiliyor. Gül'e yakın kaynaklar son görüşmede üzerinde durulan en önemli konunun 'Cumhurbaşkanlığı adaylığı' olduğunu aktarıyor. Gül'ün son buluşmada "Kılıçdaroğlu çok kararlı görünüyor. Vazgeçirmenin tek yolu sağ partilerin aday çıkarması. Ben Ali'yi (Ali Babacan) ikna ederim. Temel Beyle de görüşürüm. Siz de Ahmet Beyi ikna edin." dediği öğrenildi. İyi Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre ise görüşmede Gül'ün adaylığı da gündeme geldi. İddiaya göre Gül, aday olmak gibi bir ısrarı olmadığını söylese de "Ama siz yine de aranızda bir görüşün" diyerek isminin gündeme gelmesini istedi. AKŞENER'İN CHP'YE ELEŞTİRİLERİ Gelişmeler Gül'ün 'telkinleri' yönünde ilerliyor. Akşener son haftalarda CHP'ye yönelik eleştirilerini artırdı. CHP'ye yakın isimleri 'şımarma' kelimesini kullanarak hedef aldı. Çok geçmeden Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın "Beni altılı masa'ya alın" çıkışı geldi. Açıklamadan iki gün sonra Akşener, Baş'ı ziyaret etti ve BTP'nin altılı masaya alınması için gerekli görüşmeleri yapacağını açıkladı. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre bu süreçten CHP yöneticilerinin bilgisi yoktu. Akşener'in, Baş'ı masaya dahil ederek Kılıçdaroğlu'nun elini zayıflatmayı hedeflediği, bir süre sonra da adaylık konusunda tartışma başlatacağı belirtiliyor. DEVA Partisi'ne yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Gül’le altılı masanın yol haritasıyla ilgili olarak, sadece İyi Partili vekil görüşmüyor. Gül’ün, DEVA Partisi Başkanlık Kurulu Üyesi Candan Karlıtekin aracılığıyla 'bazı önerileri muhataplarına ulaştırdığı' da iddiaların arasında. LÜTFÜ TÜRKKAN'A SORDUK Abdullah Gül'le görüşen İyi Partili ismin Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan olduğu bilgisine ulaşıldı. İddiayı sorduğumuz Türkkan, Gül'le 2017'den beri görüşmediğini belirtti. İyi Parti'ye yakın kaynaklar ise görüşmenin olduğu konusunda ısrarcı. Türkkan, Gül'ün adaylığıyla ilgili olarak 18 Eylül 2019 tarihinde Bizim TV'de yaptığı açıklamayla da gündeme gelmişti. Abdullah Gül'ün gereğinden fazla tedbirli olduğunu söyleyen Türkkan "Gül bir türlü adım atmıyor. Siyaset risk alma işidir." demişti. Gazeteci Şaban Sevinç de 30 Ağustos 2022'de katıldığı bir televizyon programında Abdullah Gül ile CHP'li bir vekil arasında 'cumhurbaşkanlığı adaylığı' konusunda dikkat çeken bir diyalog yaşandığını öne sürmüştü. Sevinç'in öne sürdüğü diyalog şu şekildeydi; CHP Mv.: Bizim Partililer size oy vermez. Abdullah Gül: Niye vermesinler Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mı verecekler? CHP Mv.: Oy kullanmaya gitmezler. Abdullah Gül: O zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devam etmesini istiyorlar. Abdullah Gül: Aday olsa bile Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'de kazanma şansı yok. Abdullah Gül bu iddiaya şu yanıtı vermişti: "Tamamı kasıtlı ve kötü niyetli yalanlar."

1 2 ... 50 51 52 53 54 55 56 ... 87 88