03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

Çin ve ABD karşı karşıya geldi

Çin basınında yer alan habere göre, PLA Güney Hareket Merkezi Komutanlığı sözcüsü PLA Hava Kuvvetleri Kıdemli Albay Tien Cünli, yaptığı açıklamada, ABD'ye ait savaş gemisinin bugün izinsiz olarak Çin'in Şişa adaları karasularına girdiğini belirtti. Tien, söz konusu adımı kınarken, Güney Hareket Merkezi Komutanlığının hava ve deniz ekiplerinin, ABD gemisini takip ve gözlem amacıyla bölgeye gönderildiğini ve gemiye bölgeyi terk etmesi uyarısı yapıldığını aktardı. Bölgeden uzaklaştırılan ABD'ye ait savaş gemisinin bu hareketinin, Çin'in egemenliğini ve güvenliğini ciddi şekilde ihlal ettiğini, bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltaladığını kaydeden Tien, bu girişimin Güney Çin Denizi'ndeki barış, dostluk ve iş birliği atmosferini kasıtlı olarak bozduğunu ifade etti. Tien, Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki adalar ve komşu sular üzerinde tartışılmaz bir egemenliğe sahip olduğunu vurgulayarak, PLA Güney Hareket Merkezi Komutanlığı birliklerinin ulusal egemenlik ve güvenliğin yanı sıra bölgede barış ve istikrarı kararlı şekilde korumak için her zaman yüksek alarmda kalacaklarının altını çizdi. ABD Donanmasından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "USS John S. McCain muhrip gemisi, uluslararası hukuk kapsamında Şişa adalarının yakınlarında seyir ve serbest geçiş haklarını kullandı." ifadelerine yer verilmişti.

1 yıl önce

Çelik vergisi: Dünya Ticaret Örgütü ABD karşısında Türkiye’yi haklı buldu

Donald Trump döneminde alınan bu karara Türkiye, Norveç, İsviçre ve Çin itiraz etmişti. Trump bu vergilere gerekçe olarak “ulusal güvenlik kaygılarını” göstermişti. Fakat WTO, vergilerin savaş veya bir olağanüstü hal nedeniyle alınmadığını vurgulayarak bunları küresel ticaret kurallarına aykırı buldu. ABD ise bu kararı tanımayacağını ve vergileri kaldırmayacağını açıkladı. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’nden Adam Hodge, “Biden hükümeti ABD’nin ulusal güvenliğini korumak istiyor, çelik ve alüminyum sektörlerimizin sürdürülebilirliğine önem veriyor” dedi ve ekledi: “Bu kararların gösterdiği tek şey, WTO’nun anlaşmazlık çözüm sistemlerinde büyük bir reform ihtiyacı olduğu. “WTO, bir üyesinin ulusal güvenlik sorunlarının ne olabileceğini tahmin etmekle uğraşacak bir yetkiye sahip değil. “70 yıldır WTO’nun ulusal güvenlik meselelerini inceleyemeyeceğini savunuyoruz.” Bundan sonra ne olacak? ABD WTO’nun kararına uyup ek vergilerini kaldırmazsa, bu dört ülkenin de ABD’ye ek vergi uygulama hakkı olacak. Öte yandan ABD’nin bu karara resmen itiraz etme hakkı da bulunuyor. ABD bu yolu tercih ederek süreci tıkayabilir. Zira Washington, yıllardır WTO’nun tahkim kurulunun atanmasına engel oluyor. Kararın dün açıklanmasının ardından Çin, ABD’nin “mümkün olan en kısa sürede” adım atması gerektiğini açıkladı. İsviçre ise WTO’nun kararında bu tip önlemlere gerekçe olarak kullanılacak ulusal güvenlik çıkarı tanımının bir minimum tanımı olması gerektiğinin yer aldığını vurguladı. Norveç Dışişleri Bakanlığı, bundan sonra hangi adımları atacaklarına dair sorumuza yanıt vermezken ülkelerin tek taraflı korumacı adımlarının önlenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde kurallara bağlı ve çok paydaşlı ticaret sisteminin devam edebileceğini belirtti. Türkiye’de ise bakanlıklardan bu konuda bir açıklama gelmedi. Kararın etkileri Ticaret uzmanları kararın pratikteki etkisinden daha önemli olan şeyin, küresel ticareti nasıl yönetmek gerektiği konusundaki mevcut uluslararası anlaşmazlıklara etkisi olacağını aktarıyor. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden küresel ticaret uzmanı Chad Brown “Günümüzde jeopolitik riskler artarken ülkelerin ulusal güvenlik kılıfını kullanma ihtimali vardı. “Bu karar bunun önüne geçerken WTO sistemine desteklerini de etkileyebilir.” Trump’ın o dönemki kararını ABD’deki çelik işçileri sendikası da desteklemişti. Fakat sonraki yıllarda bu ek vergiler kısmen azaltıldı. Trump döneminin ardından müttefik ülkelerle ilişkileri iyileştirmek isteyen Biden yönetimi Avrupa Birliği, Japonya ve Birleşik Krallık için bu vergiler kaldırdı. Kuzey Amerika ülkeleri içinse bu vergiler Trump döneminde kaldırılmıştı. ABD bu ek vergileri getirirken birincil hedeflerinin Çin’den gelen çeliğin önünü kesmek olduğunu açıklamıştı. Yıllardır pek çok ülke, Çin’deki çelik üreticilerinin yüksek devlet desteği sayesinde diğer ülkelere çeliği piyasa fiyatının altında sattığını ve bu ülkelerde çelik sektörüne zarar verdiğini savunuyordu. ABD’nin Çin’e ek vergiler getirmesine Çin de aynı şekilde yanıt vermişti.