05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Hande Fırat: Bu yaz paranızı Yunan adalarında harcamayın

Neredeyse işgal edilmişcesine ülkesinde birçok ABD üssü açılmasına izin veren Yunanistan, Türkiye karşıtı eylem ve söylemlerine bir yenisini daha ekledi. 16 harita hazırlayarak uluslararası propaganda başlatan Yunanistan, haritaları yurt dışındaki büyükelçiliklere gönderdi. Uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen elinde tuttuğu adaları silahlandıran, son olarak Ege ve Doğu Akdeniz ile ilgili harita hazırlayan Yunanistan, “Türkiye bunları istiyor.” dedi. Hande Fırat'tan tatilcilere: Bu sene Yunan adalarına gitmeyin CNN Türk'te Hande Fırat'ın sunduğu Gece Görüşü'nde, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege ve Akdeniz'de artan gerilim de tartışıldı. Programda Yunan adalarına tatile giden tatilcilere de seslenen Hande Fırat, şunları söyledi: "Sevgili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, bu adalara gidiyorsunuz. Bakın bu adaları silahlandırdılar. Türkiye ile de uğraşıyorlar. En azından bu sene paranızı Türkiye’de harcayın, bunlara harcamayın. Şu Türkler adalara gitmesin bakayım. Çok ciddi para bırakıyorlar. Yunanlılar ‘Türkler gelsin’ diye ağlıyorlar.”

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yunanistan'ı gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Ülkemizin ev sahipliğinde 37 ülkeden 10 bin askeri personelin katılımıyla 20 Mayıs'tan beri icra edilen tatbikata katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Türkiye terör örgütleri ve düzensiz göçle mücadele gibi dünyanın en kritik sınamalarını başarıyla sürdürüyor. İnsani yardımlar konusunda milli gelirimize göre oranlandığında dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Bu tablo içinde TSK özel bir yere sahiptir. PKK, YPG'den DEAŞ'a kadar dünyanın en tehlikeli terör örgütleri ile yürüttüğümüz mücadelede elde ettiğimiz sonuçların eşi benzeri yoktur. Suriye'de DEAŞ'a karşı ilk ve tek harekatı biz gerçekleştirdik. PKK ile de sadece biz mücadele ettik 2016'daki Fırat Kalkanı, 2018'deki Zeytin Dalı, 2020'deki Bahar Kalkanı ve halen devam eden Pençe harekatlarımızla sınırlarımızı 30 km derinliğinde güvenlik hatta ile koruma altına alma kararlılığımızı adım adım hayata geçiriyoruz Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırmakla kalmıyor. Komşularımızın da huzuruna katkıda bulunuyor. Hiçbir gerçek müttefikimizin ülkemizin meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını umut ediyoruz. Müttefiklerimizden ve dostlarımızdan bu konudaki meşru endişelerimizi anlamalarını ve saygı göstermelerini beklemek en tabii hakkımızdır Bazı Yunan siyasetçiler gerçeklikten uzak söylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar. Bu tür konuların hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır.  Bir kez daha Yunanistan'ı adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası antlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Bu millet kararlıdır, bir şeyi söylerse ardını da takip eder. Sayın Miçotakis adalara herhalde turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil.  Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

Nevşin Mengü adaları silahlandıran Yunanistan'a yapılan uyarılardan rahatsız oldu

Nevşin Mengü adaları silahlandıran Yunanistan'a yapılan uyarılardan rahatsız oldu

1 yıl önce

CHP’li Adalar Belediyesi’nin yolsuzluklarını ortaya çıkaran gazeteci darp edildi

Yeni Akit Gazetesi’nden Zekeriya Say, CHP’li Erdem Gül’ün başkanlığını yaptığı Adalar Belediyesi’ndeki yolsuzlukları ortaya çıkaran gazeteci Serkan Güngör’ün kürekle darp edildiğini duyurdu. https://twitter.com/zekeriya_say/status/1536374615278338048?s=21&t=brGGim9OcQVk0wMvkB7m0A Say, “CHP'li belediyelerde dönen yolsuzlukları yazan bir gazeteci daha ölümüne darp edildi. Başkanlığını Erdem Gül'ün yaptığı Adalar Belediyesi'nin yolsuzluklarını ifşa eden Serkan Güngör, Büyükada'da kürekle darp edildi. Şu an Lütfü Kırdar'da ölümle pençeleşiyor.” dedi. Say, daha önce de CHP’li belediyelerin yolsuzluklarını ortaya çıkaran gazetecilerin darp edildiğini belirterek, “Önce Mersin'de yerel bir gazeteye hayvan yemi attılar. Ardından gazeteci dostum Zeynel Boğan'ı muşta ile darp ettiler. Sonra Ergün Poyraz'ı az kalsın öldürdüler. Bugün de, Büyükada'da Serkan Güngör'ü kürekle dövdüler. Yeter ulan CHP!” dedi. https://twitter.com/zekeriya_say/status/1536376994832711681?s=21&t=brGGim9OcQVk0wMvkB7m0A

1 yıl önce

Yunanistan'ın adaları silahlandırması! Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ne gerekiyorsa vakti saati geldiğinde bunu yaparız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınına konuk oldu. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'ya NATO üyelik şartları, Türkiye-ABD ilişkileri ve Atina'nın provokasyonları ve terörle mücadele gibi gündemdeki sorulara yanıt veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu açıklamalarda bulunuyor: "(Tahıl koridoru) Planın başarılı şekilde işlemesiyle dünyadaki gıda krizinin etkileri hafiflemeye başlayacak. Herkesin attıkları imzalara sahip çıkmalarını bekliyoruz." Türkiye'den kesinlikle taviz beklenmesin. İmzayı attık, baktık terör yandaşları Stockholm sokaklarında yürüyor. İsveç somut adım atmaktan şu an çok uzakta görünüyor. Odessa Limanı saldırısı Varılan anlaşmanın ruhuna aykırı eylemlerden kaçınılmasını istiyoruz. Burada bir başarısızlık hepimizin aleyhine olacaktır. Suriye, terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş durumda. Dolayısıyla Suriye'ye karşı gerek Rusya gerekse İran'ın bir tavır belirlemesi gerekir. Yunanistan'ın adaları silahlandırması 'Yunanistan sen ne yapmak istiyorsan yap', öyle mi diyelim? Ne gerekiyorsa vakti saati geldiğinde bunu yaparız." Mısır'la ilişkiler Alt düzeyde görüşmeler devam ediyor. Üst düzeyde de bu işin olmaması diye bir şey söz konusu değil. Yeter ki birbirimizi anlayalım." “Söylemin ötesinde somut adım atmalarını bekliyoruz. Ermenistan'la normalleşme sürecinde ciddiyiz, kararlıyız." https://twitter.com/trthabercanli/status/1551633120016875521?s=21&t=OhdgHFewgVkZi_MWj9Gyog

1 yıl önce

İşte Yunanistan'ın uluslararası hukuku çiğnediğinin kanıtı: Adaları böyle silahlandırıyorlar

Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı şekilde Ege'deki Gayri Askeri Statüdeki Adalar'a (GASA) zırhlı araç sevk ettiği anlar ortaya çıktı. Çıkarma gemilerinin Midilli ve Sisam'a özellikle ABD tarafından hibe edilen askeri araçları sevk etmesi dikkati çekti. Yunanistan'ın Gayri Askeri Statüdeki Adalar'a yönelik uluslararası hukuku çiğneyen faaliyetleri görüntülendi. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ege'de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İHA'lar bir hareketlilik tespit ederek, Yunanistan'a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam'a seyir halinde olduğunu belirledi. Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı'na gönderilen araçlardan olması dikkati çekti. "KABUL EDİLEMEZ" Güvenlik kaynakları, 18 Eylül ve 21 Eylül'de yaşanan bu olayları Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahlandırmaya ve GASA statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak nitelendirdi. GASA'lara özellikle ABD tarafından hibe edilen silahların yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden kaynaklar, yapılan diyalog ve iyi komşuluk çağrılarına karşı NATO'da müttefik olan Yunanistan'ın uluslararası hukuk ve müttefiklik ruhuna aykırı bu saldırgan eylemlerini "asla kabul edilemez" olarak değerlendirdi. Yunanistan'ın bu iki adanın gayri askeri statüsünü uzun yıllardır ihlal ettiğini, buralara silah konuşlandırdığını vurgulayan güvenlik kaynakları, bu son sevkiyatlarla da ABD'nin hibe ettiği taktik tekerlekli zırhlı araçlarla bu adalardaki araçların bazılarını değiştirdiğine dikkati çekti. Türkiye'nin sorunların diyalog ve uluslararası hukuk kapsamında çözüme ulaşmasına yönelik çabalarının yanı sıra çözüm için bir araya gelinmesine yönelik davetlerini hatırlatan kaynaklar, "Yunanistan'ın tüm davetlere karşılık toplantılara dahi katılmaması ve bu tarz provokasyonları yapması tansiyonu kimin artırdığının, kimin uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde olduğunun açık göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.

1 yıl önce

Yunan Büyükelçi Dışişleri'ne çağrıldı: Yunanistan'dan adalardaki ihlallerine son verilmesi istendi

Ege Denizi'nde görev uçuşu yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait insansız hava araçlarıyla (İHA); Yunanistan'ın gayri askeri statüsündeki adalar (GASA) Midilli ve Sisam'a, ABD tarafından hibe edilen zırhlı askeri araçları sevkiyatı görüntülenmişti. Yunanistan'ın hukuksuz hamlesine karşı Türkiye harekete geçti. YUNAN BÜYÜKELÇİ DIŞİŞLERİNE ÇAĞIRILDI Türkiye, Yunanistan'ın Midilli ve Sakız Adalarına ABD menşeili zırhlı araçları konuşlandırmasını Yunanistan ve ABD nezdinde protesto etti. Dışişlerine çağrılan Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi'nden adalardaki ihlallere son verilmesi ve gayriaskeri statüyü ihya etmesi istendi. TÜRKİYE'DEN ABD'YE NOTA Öte yandan; Türkiye ABD'ye de 'Ege Adaları' notası verdi. Türkiye, ABD'ye verdiği protesto notasında, Doğu Ege adalarının statüsüne riayet etmesini ve silahların statünün ihlali için kullanılmaması konusunda tedbir almasını istedi. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ege'de görev uçuşu icra eden TSK'ya ait İHA'lar bir hareketlilik tespit ederek; Yunanistan'a ait 2 çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam'a seyir halinde olduğunu belirlemişti. Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların, ABD tarafından Dedeağaç Limanı'na gönderilen araçlardan olması ise dikkat çekmişti. Güvenlik kaynakları, 18 Eylül ve 21 Eylül'de yaşanan bu olayları, Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahlandırmaya ve GASA statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak nitelendirilmişti. GASA'lara özellikle ABD tarafından hibe edilen silahların yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden kaynaklar, yapılan diyalog ve iyi komşuluk çağrılarına karşı NATO'da müttefik olan Yunanistan'ın uluslararası hukuk ve müttefiklik ruhuna aykırı bu saldırgan eylemlerini 'asla kabul edilemez' olarak değerlendirmişti. Yunanistan'ın bu 2 adanın gayri askeri statüsünü uzun yıllardır ihlal ettiğini, buralara silah konuşlandırdığını vurgulayan güvenlik kaynakları, bu son sevkiyatlarla da ABD'nin kendisine hibe ettiği taktik tekerlekli zırhlı araçlarla bu adalardaki araçların bazılarını değiştirdiğini ifade etmişti. Güvenlik kaynaklarınca konuya ilişkin yapılan değerlendirmede ise Türkiye'nin sorunların diyalog ve uluslararası hukuk kapsamında çözüme ulaşmasına yönelik çabalarının yanı sıra çözüm için bir araya gelinmesine yönelik davetleri hatırlatılarak, "Yunanistan'ın tüm davetlere karşılık toplantılara dahi katılmaması ve bu tarz provokasyonları yapması tansiyonu kimin artırdığının, kimin uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde olduğunun açık göstergesidir" denilmişti.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Yunanistan adaların statüsünü ihlal ederken sessiz kalamayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" programı kapsamında geldiği Denizli'de partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin son 21 yılda kalkınma atılımlarıyla küresel bir iddia ortaya koyduğunu ve her alanda uluslararası toplumun vitrininde boy gösterdiğini anlatan Çavuşoğlu, bu başarının arkasında devlet-millet birlikteliği, milletinden güç alan bir dış politika anlayışı olduğunu dile getirdi. Turizm, tarım, sanayi, askeri, siyasi ve diplomasi alanlarındaki uyumun ekonomiye pozitif olarak yansıdığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdük. Yine OECD 2022 büyümemize ilişkin tahminini yüzde 3,7'den yüzde 5,4'e çıkardı. Bu büyüme oranının çok daha yüksek olacağını da kendi rakamlarımızda görüyoruz. Tabii OECD gibi uluslararası kuruluşların temkinli rakamları açıkladığı da aşikardır. 2003-2020 arasında yıllık ortalama büyüme oranımız yüzde 5,5 olmuştur. Türkiye ekonomik modeli yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı büyüme stratejisidir. İhracat büyümemizin en önemli itici güçlerinden bir tanesidir. İhracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 3,5 puan, ikinci çeyrekte 2,7 puan olmuştur. Son bir yılda her ay ihracatta rekorlar kırıyoruz. 1974'te yıllık 1,5 milyar dolar ihracatımız vardı. 1990'da aylık 1,5 milyar dolar ihracatımız oldu. Bugün bazen günde 1,5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. 2021'de 225 milyar dolar yani önceki seneye göre yaklaşık yüzde 33 artış oldu. Son on iki ayda 250,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılın ilk sekiz ayında 165,7 milyar dolarlık ihracatımız oldu. Yani 2022 yılında 250 milyar doların altına inşallah düşmeyeceğiz." "Enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz" Türkiye ekonomik modelinin bir diğer amacının da istihdamla birlikte büyümek olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, her ay azar azar da olsa işsizlik oranının düştüğünü söyledi. Bakan Çavuşoğlu, salgın ve savaş koşullarında küresel bir sorun olan enflasyonla da mücadelenin sürdüğünü aktararak, "Bugün enflasyon dünyada bir gerçektir. Bu bizdeki yüksek enflasyon oranı için bir mazeret değildir. Biz doğruya doğru diyoruz. Enflasyon yüksekse, hayat pahalılığı varsa bunu da açık yüreklilikle söylüyoruz. En başta Sayın Cumhurbaşkanımız söylüyor. Tabii bununla ilgili tedbir almak, bir taraftan vatandaşlarımızı enflasyon karşısında ezdirmemek, orta ve uzun vadeli programlarla da enflasyonu düşürmek de bizim sorumluluğumuzdadır. En gelişmiş ülkelerde bile 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşarken bizi de etkileyen bu enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz" diye konuştu. "Sorun varsa Türkiye çözer" Her coğrafyadan milyonlarca insanın yüzünü Türkiye'ye döndüğünü belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Eskiden mazlumlar yüzünü Türkiye'ye dönerdi. Şimdi dünyanın en gelişmiş ülkeleri de yüzünü Türkiye'ye dönüyor. Bir sorun varsa - bölgemizde çok sorun var, çatışmaların yüzde 60'ı bizim coğrafyamızda - artık herkes 'Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer' diyor. Tüm dünyayı etkileyen tahıl krizinde yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir anlaşma imzalanmasını sağladık ve dünyayı bir gıda krizinden kurtardık. Dolayısıyla zengin-fakir ayırt etmeksizin tüm dünya ülkelerinin yüzü gözü Türkiye'de. Bugün yine enerji krizinde başta Doğu Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri olmak üzere gerek elektrik ihtiyacını karşılamada gerekse Azerbaycan'da üretilen gazın bu piyasalara, bu ülkelere ulaştırılmasında da herkesin gözü kulağı Türkiye'de. Yani sorumluluğumuz büyük. Türkiye'den beklentiler yüksek. Bölgesel ve küresel gelişmelerin bizi yaralamasına müsaade edemeyiz. Aktif ve çalışkan olmak zorundayız. Çiftçimizin alın teri, işçimizin gayreti, gençlerimizin hayali insanlarımızın geleceği, mazlumların umudu bizlere emanet. Türkiye'nin kısır çekişmelerle kaybedecek tek bir dakikası dahi yok. İçeride ne kadar güçlüysek dışarıda da o kadar etkili oluyoruz. Biz bugün dış politikamızı dünyanın her yerinde hayata geçirirken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırırken ülkemizin gücüne güveniyoruz. Ülkemizin gücüne güvenerek hamlelerde bulunuyoruz. Mesele iktidar olma meselesi değil. Bizim iddiamız büyük ve güçlü Türkiye iddiasıdır." "Sorunların çözümünde ön plana çıkan aktörlerin başında Türkiye var" Çavuşoğlu, Türkiye'nin çevresinde birçok sorun yaşandığını belirterek Türk milletinin ve Türkiye'nin çıkarlarını korumaya devam edeceklerini söyledi. Çevredeki sorunların etkilerinin en aza düşürmek için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Bugün uluslararası sistem dünya sorunlarının çözümüne katkı sağlayamayacak durumda maalesef. Cumhurbaşkanımız da 'Dünya beşten büyüktür.' derken, 'Daha adil bir dünya mümkündür.' derken bunu anlatmaya çalışıyor, buna vurgu yapıyor. Dolayısıyla uluslararası sistemin zayıf olduğu bir dönemde sorunların çözümünde ön plana çıkan aktörler var. Bunların başında da Türkiye var" dedi. Libya'yı 3 Ekim Pazartesi günü ziyaret edeceklerini belirten Çavuşoğlu, "Önümüzdeki dönemde de yoğun bir dış politika bizleri bekliyor. Dünyanın her yerinde faal olmamız lazım. Katılmamız gereken çok önemli zirveler, toplantılar var, bunlara katılacağız. Burada Türkiye'nin düşüncelerini, tespitlerini, tavsiyelerini inşallah paylaşma fırsatı bulunacağız" diye konuştu. Yunanistan'ın adalardaki ihlalleri Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Biz de elimiz kolumuz bağlı kalmayız, biz de gerekli tedbirleri alacağız. Diğer taraftan ABD, biliyorsunuz tarafsızlık politikasını bozarak son zamanlarda Yunanistan'ın lehine adımlar atıyor, geçmişte denge politikası izliyordu. Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yönelik silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdı. Dolayısıyla garantör ülke olarak biz de inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerekli takviyeleri de yapacağız. Gerek Ege'de gerekse Kıbrıs'ta biz de kendi çıkarlarımızı, güvenliğimizi korumak, tesis etmek için ve Kıbrıs Türkü'nün haklarını korumak için gerekli adımları kararlılıkla atacağız." "En haklı davamızda bile Türkiye'yi haksız göstermeye çalışan muhalefet var" Dış politikayı içteki kısır çekişmelerin dışında tutmak için gayret sarf ettiklerini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanı'mız da böyle arzu ediyor ve böyle talimatlandırıyor ama tüm buna rağmen tabii ne yaparsanız yapın en haklı davamızda bile Türkiye'yi haksız göstermeye çalışan muhalefet var mı, var. Meclisteki tartışmalarda görüyoruz. Gelen soru önergelerinde görüyoruz. Yani herkes haklı. Her şartta bir tek Türkiye'ye haksız anlayışı devam ediyor, oysa bu yanlış bir anlayıştır. Böyle olduğu zaman da tabii gerekli cevapları da vermek durumundayız. Ülkemizin milli çıkarlarını sadece dışarıda değil içeride de milli çıkarlarımızın aleyhine tutum sergileyenlere karşı da korumakla mükellefiz biz. O nedenle biz bu gayretimizi sürdüreceğiz. Dış politika, milli politika olduğu için her kesimin de destek vermesi gerekiyor. Elbette eksik varsa eleştirilecek, yanlış varsa uyarılacak, bunlar olacak. Biz bunu doğal karşılıyoruz ama ne olursa olsun her konuda diğer ülkeler haklı, Türkiye haksız anlayışını da kabul etmiyoruz." "Gereken dersi verdik" Zaman zaman bazı muhataplarının yaptıkları yüz yüze görüşmelere ilişkin farklı açıklamalar yaptığına işaret eden Çavuşoğlu şöyle konuştu: "Bazı muhataplarımız özellikle kendi iç politikasına yani siyasetine mesaj vermek için ya da mensubu olduğu birlik, işte Avrupa Birliğinden bahsedelim, buralara 'Türkiye'ye gittim, onu da dedim, bunu da dedim' demek için basının önünde de gerekli, gereksiz açıklamalarda bulunuyorlar. Tabii herkesin görüşüne saygımız var ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak da bizim de bunlara cevap vermemiz gerekiyor ve bu cevabımızı verirken de elbette belli bir üslup içinde diplomasinin içinde kalarak cevaplarımızı veriyoruz ama bu bazı arkadaşlar da yani ya gerçekten baş başa görüşmelerde de en son Alman bakanla baş başa İstanbul'da yaptığımız görüşme, iyi bir görüşme olmadı. Çünkü tamamen Yunan tezlerini savunan Türkiye'nin egemenliğini sorgulamaya cüret eden bir yaklaşım içindeydi. Biz de gereken dersi verdik. Basın toplantısında ise belli bir üslup içinde haklılıklarımızı ortaya koyduk." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hizmet etmeye çalıştıklarını, bu süreçte çok aktörlü bir dış politika izlediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Bu sadece Mevlüt Çavuşoğlu'nun politikası değil, ben burada bu ekibin bir parçasıyım. Yani ekip olarak AK Parti olarak inşallah yaptıklarımızı bugüne kadar yaptıklarımızı bundan sonra da yapacaklarımızı tarih en iyi şekilde değerlendirecektir" sözlerini kullandı. "Dünyanın birçok yerinde göçmenlerin kötü muameleye maruz kalması utanılacak bir durum" Bakan Çavuşoğlu, göç sorunun dünyanın temel sorunlarından biri olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: "Bu soruna ırkçı bir yaklaşımla değil sadece güvenlik perspektifinden bakmayarak, insanı boyutuyla beraber bir sosyal olgu olarak değerlendirerek tüm yönleriyle çok yakından ilgilenip politikalar üretmek lazım. Tıpkı bizim yaptığımız gibi. Türkiye'de geçici olarak gelen göçmenlerin başta Suriyeliler olmak üzere ülkesine dönmesi ama bu dönüşün güvenli ve onurlu bir şekilde olması gerekiyor. Şu ana kadar 520 binden fazla Suriyelinin Suriye'ye dönmesi, Türkiye'deki Suriye'nin dönmesi de aynı bu çerçevede olmuştur ve oraya döndükleri zaman onlara sunması gereken, almaları gereken temel hizmetlerin de aynı şekilde sağlanması. Afganistan'dan, Pakistan'dan, Afrika'dan gelenler, İçişleri Bakanımız da bu rakamları paylaşıyor ama biz bu konularda başta insani yaklaşımımızla dünyada örnek gösterilen bir ülkeyken mesela Yunanistan'ın Avrupa Birliğinin gözetiminde Frontex'in yardımıyla denizin ortasında insanları öldürmesi. Dünyanın birçok yerinde göçmenlerin birçok kötü muameleye maruz kalması gerçekten utanılacak bir durumdur." Ukrayna'da bazı bölgelerde yapılan referandumu tanımayacaklarını daha önce açıkladıklarını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye olarak ilkeli bir dış politika izlediklerini ve dengeli politikalarının tüm dünyaya örnek olduğunu vurguladı. İsrail ile ilişkiler Çavuşoğlu, bir basın mensubunun sorusu üzerine, "İsrail'le ilişkilerde yeni hükümette, yeni Cumhurbaşkanı tekrar yeni bir sayfa açma imkanı bulduk. Bu diyaloğun da faydasını gördük. Gerek ikili ilişkilerde gerekse bölgesel konularda ama özellikle de Filistin meselesinde de bu doğrudan temasın faydalarını görmeye başladık" dedi. Yaptıkları görüşmelerde Filistinlilerin mesajlarını İsraillilere ilettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hiçbir zaman Filistin davası pahasına bu ilişkileri normalleştirmeyeceğimizi de başından beri söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Başbakan Lapid'le New York'ta yaptığı görüşmelerde de eksiklikleri, yanlışları hepsini açıkça söylemiştir, samimi bir görüşme olmuştur. Şimdi, Cumhurbaşkanı Herzog geldi. Ben daha sonra İsrail'e gittim. Lapid, Dışişleri Bakanı olarak, Başbakan olmamıştı, Türkiye'ye geldi. Elbette şimdi İsrail'de bir seçimler var. Seçimlerden sonra bu karşılıklı ziyaretler, bu diyalog devam edecektir ve Cumhurbaşkanı'mızın da bu iadeyi ziyaret çerçevesinde - takdir kendilerinindir - İsrail'i ziyaret etmesi de gayet doğaldır."

1 2 3