29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik”

İçişleri Bakanı Soylu, bağışları nedeniyle hayırsever iş insanlarına teşekkür etti. Aziz Türk milletinin iyi günde de kötü günde de sorumluluklarını yerine getiren bir millet olduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, Elazığ depremi, koronavirüs pandemisi, Karadeniz Bölgesi'ndeki sel felaketleri ve Akdeniz Bölgesi'ndeki yangın felaketlerinde bunun önemli örneklerinin yaşandığını kaydetti. Bu zorluklara rağmen Türkiye'nin 212 milyar doları aşan dış ticaret hacmine ulaştığını anlatan Bakan Soylu, Libya, Karabağ gibi sınırların ötesindeki meselelere karşı da bu süreçte sessiz kalmadıklarını aktardı. AFETLERDE TOPLAM MASRAF 6,5 MİLYARI GEÇTİ Doğal afetler döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir çağrısıyla 966 milyon TL yardım toplandığını dile getiren Bakan Soylu, "Çünkü Türkiye'nin birçok yerinden insanlar yardım gönderdi, destek oldular. Devletimiz, hükümetimiz, elinden gelen her şeyi yaptı ve sadece evi yanan, evini su basan, iş yerini, sanayi sitesini su basan, sel götürenlere değil, aynı zamanda  her birini kucaklayan bir anlayış ortaya koyduk. Kuveyt'in de göndereceği 5 milyon dolar var, onunla beraber 1 milyarın, 1 katrilyonun üzerine çıkan bir yardım kampanyasıyla inşallah hem devletimiz milletimizin yaralarını hem de vatandaşlarımız milletimizin yaralarını sarma konusunda el birliğiyle bir hareketlilik ortaya koyuyor. Şu ana kadar toplam masraf 6,5 milyarı, yani katrilyonu aştı. Onun için birbirimize her zaman ihtiyaç duyduğumuz, birbirimizi her zaman gözettiğimiz bir anlayışı yaşıyoruz" dedi. 'BÜYÜKLERİMİZ HEP DOĞRU OLMAYI ÖĞÜTLEMİŞTİR' Bakan Soylu, "Türkiye bütün güvenlik problemlerinin ortasında, belki de ilk temas noktasında 2002'den itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir istikrar adası olarak ayakta kalmayı, düzenli göçü yönetmeyi, düzensiz göçle mücadeleyi, terörle mücadeleyi, uyuşturucuyla mücadeleyi, ekonomik kalkınmasını, altyapı ve sanayi hamlelerini başarmıştır. İnsani afetlerin yanı sıra doğal afetler karşısında da vatandaşına mahcup olmayacak her türlü ihtiyacını karşılayacak bir kapasiteyi oluşturmayı başarabilmiştir. Büyüklerimiz, hep bize doğru olmayı öğütlemiştir. Menfaat için doğruluktan şaşmamayı, bu dünyanın bir de ahiret hayatı olduğunu, hesap günü olduğunu, ona göre yaşamak gerektiğini öğretmiştir. İşte Türkiye, tarif etmeye çalıştığım bu başarısını, bu mücadelesini, doğruluktan sapmadığı için. İnancının ve medeniyet ahlakının söylediği yolda yürüdüğü için gerçekleştirmiştir" diye konuştu. '21'İNCİ YÜZYILDA MAHCUP OLMADIK 'Ortadoğu politikasında petrol hesabı yapmadıklarını, insanlık hesabı yaptıklarını belirten Bakan Soylu, şunları söyledi: "Biz terörle mücadelemizde başka ülkelere nasıl zarar veririz hesabı yapmadık, gençler ölmesin, anne babalar evlatlarından ayrılmasın, ağlamasın hesabı yaptık. Biz uyuşturucuyla mücadelede şu ülke bu ülke hesabını yapmadık. Gençler bitip tükenmesin hesabı yaptık çünkü bizim inancımız insanı eşrefi mahlukat olarak gören, her insanı bir alem olarak gören bir anlayıştır. İşte onun için 21'inci yüzyılda mahcup olmadık.  İşte onun için, etrafımızdaki tüm ateş çemberine rağmen Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik ve Allah'a şükür birilerinin hesabını yaptığı gibi 21'inci yüzyılda bizi hasta adam yapmaya çalışanlara karşı ayakta duran, etrafındaki coğrafyaya ve dünyaya insanlara umut veren bir ülke haline geldik. Hep birlikte ve hepinizin sayesinde." Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Süleyman Elban, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Milletvekilleri Abdullah Doğru, Ahmet Zembilci, Tamer Dağlı, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı İsmail Acı, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, kent protokolü, iş insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Bakan Soylu, konuşmasının ardından emniyet binasında muhtarlarla bir araya geldi.

2 yıl önce

Pınar Altuğ eski rol arkadaşına sahip çıktı: Tamer Karadağlı hem saygılı hem zariftir

Pınar Altuğ, Tamer Karadağlı'ya cinsiyetçi bakış açısıyla yüklenilmesini üzüntüyle karşıladığını söyledi. Ünlü oyuncu, "Oscar'da bile 45 saniyeden fazla konuşamazsınız. Sunuculuk yaptığımız törenlerde ödül almaya çıkanlara 'Biraz kısa tutar mısınız?' diye rica ederiz. O törenler; içinizdekileri dökeceğiniz, sohbet edeceğiniz yerler değildir" dedi. "TAMER ZARİF ADAMDIR" Karadağlı için "O, kadınlara karşı saygılı, zarif bir adamdır" diyen Altuğ, sözlerine şöyle devam etti: "Kim olsa arkada direk gibi beklemek istemez. Ödülü takdim edecek kişi, senin konuşmanı beklemeden sahneden inebilir. O sırada Nihal'in 'Ne oldu kesmemi mi istiyorsunuz?' sözleri de yakışık almadı."

2 yıl önce

Aliya İzzetbegoviç'in yakın arkadaşı ve mücadele ortağı Prof. Dr. Cemaleddin Latiç: 3. Dünya Savaşı çıkabilir, Türkiye acilen buraya gelmeli

Bosna Hersek'te Sırp tarafından gelen açıklamalar tansiyonu yeniden yükseltti. Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik, bağımsız ordu, yargı ve vergi düzenlemesine gidecekleri yönünde ayrılıkçı ifadeler kullandı. Bosna savaşının lider kadrosundan ve Bosna Millî Marşı'nın yazarı Prof. Dr. Cemaleddin Latiç, Sırp tarafının gerilimi kasıtlı olarak yükselttiğini ve bölgeyi yeni bir kaosa sürüklemeye çalıştığını söyledi. Latiç "1. ve 2. Dünya Savaşlarının çıkış noktası bu bölge oldu. Şu anda süper güçler bölgeye büyük çaplı yığınak yapıyor. İskeçe, Dedeağaç çıkarmaları, Kosova, Arnavutluk aksında yaşanan kriz, tehlikenin habercisi ve tetikleyici unsurları. Şayet gerilim dozu düşürülemez ise 3. Dünya Savaşı aynı bölgeden çıkar" diye konuştu. BÜYÜK SIRBİSTAN HAYALİ "Sırplar, Montenegro (Karadağ), Kosova, Bosna ve Makedonya'yı içerisine alan coğrafyada Büyük Sırbistan hayali kuruyor" diyen Prof. Dr. Cemaleddin Latiç şöyle devam etti: Bunun için silah ve cephane yığıyorlar. Şu an itibarıyla katliam için yeterli güce sahip değiller. Yakın vade hesapları kaos üretmek ve gerekli zemini oluşturmak. Avrupa ve Rusya'dan taviz koparmaya ve daha fazla destek almaya çalışıyorlar. Batılılara 'Avrupa'nın ortasında Boşnak Müslüman varlığını tehdit olarak gösterip ikna etmeye çalışıyorlar. Rusya ise Putin ile birlikte Pan Slav idealini gerçekleştirmeye çalışıyor. Sırpları da sadık müttefik ve bölgeyi dönüştürmekte etkin araç olarak görüyor. Şayet 92-95 döneminde bugünkü Rusya olsa her şey çok başka olurdu. DEVLET İŞLEMEZ HÂLE GETİRİLİYOR Bosna Hersek'te yönetimin diğer ortağı Sırpların devleti işlemez hâle getirdiğine dikkat çeken Latiç "5 Kasım'da Barış Gücü'nün görev süresi doluyor. Sırp tarafının zamanlaması çok önemli. Çıkarılmak istenen kaosa bu açıdan da bakmak lazım. Şu an devleti işlemez hâle getirdiler. Bir yandan kendi kamuoyunu hazırlıyorlar, diğer yandan Avrupa ve Rusya'dan daha fazla taviz koparmaya, güç yığmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Tartışmaların devam ettiği bölgeye yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise aldığı kararla, Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Barış Gücü'nün görev süresini 12 ay daha uzattı. TÜRKİYE GÜCÜNÜ ARTIRMALI Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Mevcut dünya konjektörünün Sırpların lehine olmadığı görüşünü savunan Prof. Dr. Cemaleddin Latiç, Sırp askerlerin korkak olduğuna ve savaşmaktan çok katliam yaparak sonuç almak istediğine vurgu yaptı. Aliya İzzetbegoviç'in yakın arkadaşı ve mücadele ortağı olan Latiç, ayrıca Osmanlıyı yıkan olumsuz gelişmelerinde merkez odağı olarak bölgeyi gösterdi. "Türkiye, bölgede her açıdan gücünü daha fazla hissettirmeli. Burada olmalı" diyen Latiç'e göre Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanlık Divanı Üyesi Bakir İzzetbegoviç'in bu süreçte Türkiye'ye yaptığı ziyaret önemli bir mesaj niteliği taşıyor.

2 yıl önce

Kuşadası’na müjde: 650 kruvaziyer 750 bin turist

Kovid-19 salgını nedeniyle kruvaziyer rezervasyonunda durgun bir dönem geçiren Kuşadası’nda gemi trafiği ekimde artmaya başladı. Kasım ve aralıkta 13 geminin geleceği ilçe, kruvaziyer turizminde asıl sıçramayı gelecek yıl yapacak. Gelecek yıl için 650 gemi ve 750 bin turistin Kuşadası rezervasyonları şimdiden hazır. Dev gemilerden inecek 750 bin yolcuyu misafir edecek olan Kuşadası esnafı da bu durumdan bir hayli memnun. Global Ports Holding Doğu Akdeniz Limanları Bölge Direktörü ve Ege Port Genel Müdürü Aziz Güngör, limanda, gemi trafiğinin bu yılın sonuna doğru hareketliliğini söyledi. BU YIL 13 GEMİ DAHA BEKLİYORUZ Kruvaziyerlerin kente ve ülkeye döviz girdisi sağladığını belirten Güngör, şöyle devam etti: “1 Ekim’den itibaren yoğun bir gemi talebi başladı. Yıl sonuna kadar 30 gemi bekliyorduk. Şu ana kadar 17 gemi seferimiz oldu. Yıl sonuna kadar 13 gemi daha gelecek. Geç de olsa bizi mutlu eden bir durum. Özellikle Kuşadası ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Kuşadası, yılın bu son üç ayını çok yoğun gemi trafiğiyle geçiriyor.” ESNAFIN CAN SUYU Sektördeki toparlanmanın 2022’de başlayacağını düşündüğünü belirten Güngör, şunları kaydetti: “Kruvaziyerler esnaf için önemli bir can suyu. Şu mevsimde 30 gemi az değildir. Dolayısıyla çarşıda bir bayram havası var. Herkes çok mutlu. Dolayısıyla herkes heyecanla 2022’nin iyi bir şekilde geçmesini bekliyor. 2022 dünya genelinde bir toparlanma senesi olacak. Türkiye de bu anlamda en güçlü toparlanan ülkelerden biri olacaktır. Şu anki rakamlara baktığımızda 650 gemiyle 750 bin yolcu rezervasyonu var. Bu, Kuşadası’nın gelmiş geçmiş kruvaziyer tarihindeki en yüksek yolcu sayısı. Önemli aksilik olmadığı müddetçe bunların gelmesini bekliyoruz. Dolayısıyla 2022’de bizi çok iyi bir sezon benziyor.” Kruvaziyer ekmek kapımız Kuşadası'nda esnaflık yapan Zeki Çalışır, dev gemilerin önemli bir döviz kaynağı olduğuna işaret ederek, "Bizim ekmek kapımız kruvaziyer limanı, Kuşadası’nın çok önemli bir ticaret kaynağıdır. Önümüzdeki sene güzel bir sezon geçireceğiz” dedi. Murat Taşın da yaşanan sıkıntılara rağmen umutlarını hiç kaybetmediklerini dile getirerek, “Bu sene gelen gemiler de seneye referanstır. Gemi müşterisi her şey demektir. Esnafın yüzünü güldürür” diye konuştu.

2 yıl önce

Türkiye mazlumların güvenli sığınağı! Savaştan kaçan 97 Ukraynalı kadın ve çocuk Kuşadası’nda…

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekatı sonrası Kuşadası’ndaki sivil toplum kuruluşları ve iş adamları, bir tur firmasının öncülüğünde Ukrayna’daki savaş mağduru kadın ve çocuklara yardım etmek için çalışma başlattı. Ardından tur firması yetkilileri savaş nedeniyle Kiev’deki evlerinden ayrılıp Moldova’nın başkenti Kişinev’e sığınan Ukraynalı kadınlarla iletişime geçti. 97 UKRAYNALI SİVİL KUŞADASI’NA YERLEŞTİRİLDİ Yetkililer, aralarında çocuk ve bebeklerin de olduğu toplam 97 kişi için saat 20.00’de Kişinev Uluslararası Havalimanı’ndan firmaya ait olan bir uçak kaldırdı. Ukraynalılar saat 23.00 sıralarında İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na indi. Havalimanında firma yetkilileri tarafından karşılanan Ukraynalı kadın ve çocuklar daha sonra otobüslerle Kuşadası’na getirilip otellere yerleştirildi. Ukrayna’da hayat normale dönene kadar Kuşadası’nda kalacak olan savaş mağdurlarının yemek giderleri Kuşadası Belediyesi tarafından karşılanacak. “TÜRKİYE’YE GELDİĞİMİZE HALA İNANAMIYORUM” Kuşadası’na geldiği için çok mutlu olduğunu belirten Natalia Vandysheva (38), “Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle en çok kadın ve çocuklar mağdur oluyor. Türkiye’ye geldiğimize hala inanamıyorum. Birçok akrabam ile yakın arkadaşım Kiev’de kaldı. Bize yardım eden herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. “BURADA KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSEDİYORUZ” Kiev’den Moldova’nın başkenti Kişinev’e 2 yaşındaki kızı Maria ile iki gün önce sığınan Yulia Parno (29) da, “Türkiye’ye geldiğimiz için çok mutluyum. Burada kendimizi güvende hissediyoruz. Kiev’de kalan akrabalarımın güvenliğinde endişe duyuyorum” diye konuştu. “EN İYİ ŞEKİLDE AĞIRLAYACAĞIZ” Tur firmasının Genel Müdürü Fahrettin Çiçek ise “Kuşadası’nda her zaman turist olarak karşıladığımız Ukraynalı kardeşlerimizi maalesef bu kez savaş nedeniyle misafir ediyoruz. Onları Ukrayna’daki hayat normale dönene kadar Kuşadası’nda en iyi şekilde ağırlayacağız. Umarım bu savaş çok uzun sürmez ve bölge bir an önce huzura kavuşur” dedi.

2 yıl önce

Yunan unsurlarınca geri itilip, Kuşadası açıklarında yakalanan 8 FETÖ üyesi tutuklandı

Aydın İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sivil girişinin yasak olduğu Dipburun Koyu'nda bir grup kaçak göçmen tespit etti. Ekipler, koyda bulunan 9 kişiyi gözaltına alarak jandarma merkezine götürdü. Burada yapılan parmak izi incelemesinde şüphelilerin, Hava Kuvvetleri Komutanlığından, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle ihraç edilen ve bu suçtan dolayı yargılanmaları devam eden eski yarbay Ş.A.D., eski astsubay başçavuş M.Y., eski astsubay üstçavuş M.H., eski astsubay başçavuş T.B., eski astsubay üstçavuş G.A., eski astsubay B.S. ve eski üsteğmen F.M.O. ile örgüte ait okullarda öğretmenlik yapmış olan A.D. olduğu belirlendi. Diğer kişinin ise Afganistan uyruklu olduğu öğrenildi. 9 şüphelinin Yunan unsurlarınca geri itildiği ve karaya çıktığı öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheliler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından sulh ceza hakimliğine çıkarılan 8 şüpheli tutuklanırken, Afganistan uyruklu kişi ise Aydın İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderildi. FETÖ üyelerinin ifadelerinde konuşmadığı, Afganistan uyruklu düzensiz göçmenin ise ifadesinde 8 kişiyle birlikte Yunanistan unsurlarınca geri itildiklerini söylediği öğrenildi.

2 yıl önce

Esenyurt'ta eski kız arkadaşını zorla ara sokağa götürüp öldürmüştü! İntihara yeltenen cani, tedavi gördüğü hastanede öldü!

Kan donduran olay, saat 19.30 sıralarında, Turgut Özal Mahallesi 116 Sokak'ta meydana geldi. Kader G., Haramidere Sanayi Metrobüs Durağı'nın üst geçidinden indikten sonra Alpaslan Ç.'nin yanına geldi. Alpaslan Ç., kolundan tutarak zorla ara sokağa götürdüğü eski kız arkadaşı Kader G.'nin boynuna silahla ateş etti. Alpaslan Ç. ardından aynı silahla kendine ateş ederek, intihar girişiminde bulundu. SALDIRGAN DA HAYATINI KAYBETTİ İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, ilk müdahalenin ardından ağır yaralı olan iki kişiyi de hastaneye kaldırdı. Kader G., yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yoğun bakımdaki tedavisi süren Alpaslan Ç.'nin de hayatını kaybettiği belirtildi. Kader G.'nin Alpaslan Ç.'nin eski kız arkadaşı olduğu öğrenildi. EVLENİP BOŞANMIŞ, TEHDİT SUÇUNDAN SABIKASI VAR Alpaslan Ç.'nin daha önce başka bir kadınla evlenip boşandığı ve "tehdit" suçundan sabıkası olduğu öğrenildi. "İLK KADINA ATEŞ ETTİ, SONRA DA KENDİNİ VURDU" Olayın görgü şahidi Muhammet İçseloğlu, "Arabanın anahtarını almaya inmiştim. Burada tartışıyorlardı. Daha sonra erkek, ilk kadına ateş etti, sonra da kendini vurdu. Adamdan duman çıktığını gördüm" dedi. Polisin olaya ilişkin çalışması sürüyor. ZORLA ARA SOKAĞA GÖTÜRÜLDÜĞÜ ANLAR KAMERADA Olay öncesi bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, Kader G.'nin üst geçitten inerken Alpaslan Ç.'nin beklediği görülüyor. Kader G.'yi gören Alpaslan Ç. hızla yanına giderek zorla ara sokağa doğru itiyor. Silah sesleri duyulan sokakta vatandaşların kaçtığı kameraya yansıyor.

2 yıl önce

Ergün Poyraz: "Bana saldıranlar PKK'lıdır. Bu saldırıyı da azmettiren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Gönel'dir. Hepsinden şikayetçi olacağım"

Oda Tv’nin haberine göre; Aydın Kuşadası'nda önceki gün saldırıya uğrayan Ergün Poyraz yoğun bakımdan çıktı. Saldırı sonrası ilk kez konuştu. Ergün Poyraz "Bana saldıranlar PKK'lıdır. Bu saldırıyı da azmettiren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Gönel'dir. Hepsinden şikayetçi olacağım" dedi.  'BANA SALDIRAN PKK'LIDIR' Ergün Poyraz kendisine düzenlenen saldırının arkasında yatan gerekçenin 750 bin tonluk mıcır ihalesi olduğunu iddia ederek şöyle konuştu: "Bana saldıran Turan Bagı PKK'lıdır. PKK'ya finansör sağlıyorlar. Bunlara belediye tarafından 750 bin ton mıcır ihalesi verdiler ve mıcırı almak için 300 gün süre tanınmış. Bu süre sonunda bu kişilerin 750 bin ton mıcırı teslim etmesi gerekiyordu. Bu adam (Turan Bagı) dört sene öncesine kadar bir firmada gece bekçisiydi. Gece bekçisi bir adam hemen bir firma kuruyor ve 750 bin ton mıcır ihalesi alıyor. Bugüne kadar bir kilo mıcır yapmıyor."  Belediyeye verdiği dilekçelerin Turan Bagı'nın ofisinden çıktığını  ifade eden Ergün Poyraz, "Belediyeye bu şirket sahiplerinin PKK'lı olduğuna dair verdiğimiz dilekçeler bu kişilerin ofislerinde yapılan aramalarda çıktı. Benim verdiğimi dilekçelerden bu kişilerin haberi varmış. Buradan bu çıkar" diye konuştu. BELEDİYEYE CEVAP VERDİ Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Gönel dün yaptığı açıklamalarda Ergün Poyraz'ın kendileri aleyhinde yazdığı yazıların nedeninin 2 yıl önce düzenlenen kitap fuarında Ergün Poyraz'ın istediği haksız talepleri karşılamadıkları için olduğunu söylemişti.  Ömer Gönel'in bu iddiasını da sorduğumuz Ergün Poyraz," Bakın ben kitap fuarını yaptığımda belediye bir bardak çay vermedi. Şimdi yalan konuşuyor. O fuarda 302 bin lira para harcadıklarını söylemişler faaliyet raporunda. Ama o fuarda 302 kuruşluk harcama yapmadılar" diye yanıt verdi.

1 2 3 4 5 6