03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

CHP'den Ekrem İmamoğlu'na ince mesaj: Adaylık iddiasını açacağı düşüncesinde değilim 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim tarihi için 14 Mayıs'ı işaret ederken 6'lı masada adaylık konusu henüz çözüme kavuşmadı. Adaylık için gündemdeki isimlerden biri olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İmamoğlu'nun adaylık açıklamayacağını belirtti.  CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Anadolu turuna cumhurbaşkanı adaylığı için çıktı iddialarına partisinden açıklama geldi.  İMAMOĞLU'NA İNCE MESAJ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığını açıklayacağı yönünde iddialara CHP'li Tekin, "Ekrem İmamoğlu'nun ayrı bir adaylık iddiasını açacağı düşüncesinde değilim" açıklamasında bulundu

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 6'lı Masa'ya adaylık tepkisi: 2018'de kronometre sıfırlandı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Denizli'de yapımı tamamlanan projelerin açılış törenini gerçekleştirdi.  İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:  Yaklaşık 3,5 yıllık bir aranın ardından bir hasretin ardından bir kez daha sizlerle kucaklaşmak için yarimiz, yarenimiz, yol arkadaşımız Denizli'deyiz. Denizli'yi özlemişiz ama yol boyu baktım ki Denizli'de bizi özlemiş. Şehre ayak bastığmız andan itibaren gösterdiğiniz muhabbet sizlerin de bizi özlediğinizi gösteriyor. Denizli'ye son gelişimde sizlerle sohbet ederken Pensilvanya ve Kandil destekli 4'lü çeteden bahsetmiştik. Baktılar 4 yetmiyor sayıyı 6'ya çıkartıp bir masa kurdular. Masayı kurdular ama masadan bir türlü aday çıkartamadılar. Baktılar kendileri masadan aday çıkartamıyor bu defa bizim adaylığımıza çamur atmaya başladılar. Halbuki biz aylardır siyaset er meydanıdır biz adayız karşımıza kimi çıkaracaksınız çıkarın, söyleyin de milletin huzurunda er meydanında yarışalım dedik. Bir yılda bir aday çıkarmayı beceremeyenler kendi sünepeliklerinin üzerini örtmek için şimdi istikameti başka tarafa çevirdiler. Bunca zamandır bizim adaylığımıza karşı çıkmak akıllarına gelmemiş, hep seçim sandığnı işaret etmişlerdi. 4,5 yıldır Cumhurbaşkanıyız, öncesi var. Aklınız neredeydi? Niye şimdiye kadar bunları söylemediniz? 2017 yılında kabul edilen anayasa değişikliği en küçük bir tereddüde, en küçük bir tartışmaya mahal vermeyecek kadar açıktır. Türkiye 2018 seçimleri ile birlikte yeni bir yönetim sistemine geçti yani bu bakımdan kronometreyi sıfırladı. Aklen de, hukuken de, fiilen de 2018'de seçilen Cumhurbaşkanı yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanıdır. Siyasi geleneğimizde kabul gören bir kavram olduğu için yeni sistemdeki devlet başkanının sıfatını Cumhurbaşkanı olarak muhafaza ettik. 'MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNLÜĞÜ DIŞINDA BİR YOL VE YÖNTEM KABUL ETMEDİĞİMİZ İÇİN BUGÜNE KADAR TÜM RAKİPLERİMİZİ SANDIKTA YENDİK' Esasen bugüne kadar da 3, 5 medya şovmeni hariç yeni yönetim sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olduğumuza dair hiç bir itiraz yapamadılar. 6'lı masadakiler bir yıl sonra nasıl olduysa bir anda aydınlanma yaşamışlar. Şimdiden seçim günü ile ilgili kaos senaryolarına sarılmaları, kaybetme korkusunun bir kez daha yüreklerini sardığını gösteriyor. Halbuki korkmalarına hiç gerek yok biz milli iradenin üstünlüğü dışında bir yol ve yöntem kabul etmediğimiz için bugüne kadar tüm rakiplerimizi sandıkta yendik. 14 Mayıs'ta da zaferi sandıktan çıkarmaya hazır mıyız? Tabi tarihleri vesayetle, darbeyle, krizle, ayak oyunlarıyla dolu olanlar milli iradenin gücüne akıl erdirmekte zorlanıyor. 'YETER! SÖZ MİLLETİNDİR' AFİŞİ Bir de utanmadan çıkıp partilerinin binasına ne yaptılar? "Yeter! Söz milletindir" afişi asıyorlar. Rahmetli Menderes bu sözü onların ağa babalarına karşı söyleyerek milletin gönlüne girmiştir. Menderes dün tek parti faşizmine yeter demişti. Biz de bugün küresel vesayet odaklarının desteği ile aynı faşizmi tekrar hortlatma peşinde koşanlara yeter diyoruz. Menderes dün milli iradeyi hiçe sayarak masabaşında ülkenin siyasi ve ekonomik kaynaklarının sömürülmesine baskı ve zulüm düzenine ne demişti? Yeter demişti. Biz de bugün milli iradenin tercihleri yerine 6'lı masada çevrilen dış destekli film fırıldaklarla siyaset mühendisliğine soyunanlara yeter diyoruz. Milletin iradesinden umudu kesenler masanın iradesinden medet umuyor vah zavallılar. Ne olacak sizin haliniz yazık yazık, hem de çok yazık. Dün sivil ve askeri vesayet düzenine, darbe ve terör ihanetlerine nasıl son verdiysek inşallah 14 Mayıs'ta masa vesayetini sandığa gömecek, ülkemizi uzaktan yönetme hevesinde olanları hüsrana uğratacağız. Yol boyu Denizli bugün bambaşka. Onlardan izin alarak buraya kadar geldi. Bugün yağmur da vardı. Resmi rakam nedir? 80 bin. Yol boyu olanları söylemiyorum. Sadece burayı söylüyorum. Bırakın eski Türkiye oyunlarını da meydana çıkın meydana. Bırakın bu tek parti faşizmi özentisi dalavereleri de sandık gelin sandığa. Biz hep milletimizle birlikte yol yürüdük. Milli iradenin gücü karşısında başka güç görmedik. Desteği sadece milletimizden istedik. Biz Türkiye'yi ve dünyayı dört dolandık. Onları bir masanın etrafında dolanmaktan başka bir şey yapmadı.

1 yıl önce

İYİ Parti Ekrem İmamoğlu'nda ısrarlı! Adaylık turlarını Buğra Kavuncu organize etmiş…

6’lı Masa’nın adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacağı neredeyse kesinleşse de İYİ Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ısrarı sürüyor. Edinilen bilgiye göre İmamoğlu’nun 15’ten fazla ili kapsayan Anadolu turunu İYİ Partili Buğra Kavuncu organize ediyor. Kavuncu, gezinin tüm plan ve programıyla ilgileniyor. Ocak ayı başında İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı görevini devreden Kavuncu, partisinin Seçim Kampanyasından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanlığı’na atandı. CİHAN PAÇACI’YA YAKIN Kavuncu, “Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz” diyerek Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz eden İYİ Partili Cihan Paçacı’ya da yakınlığıyla biliniyor. Paçacı sözlerinin tepki çekmesinden sonra İYİ Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. TARTIŞILAN POZ SEÇİM AFİŞİ OLDU Akşener’in Saraçhane’de İmamoğlu ile verdiği fotoğraflar CHP dahil tüm kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı. İYİ Parti daha sonra bu fotoğrafları seçim afişi de yaptı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 6'lı masaya 'adaylık' cevabı: Milletim hem aday yapacak hem cumhurbaşkanı

Bilecik Vezirhan'da "Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide" programı kapsamında gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şair, romancı ve oyun yazarı Necip Fazıl Kısakürek'in sözlerinin de yer aldığı, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin açılışına ilişkin görüntülerin izletilmesinin ardından yaptığı konuşmada, "Duydunuz, dinlediniz, ne diyor? Ayasofya açılacak. Ve Ayasofya açıldı mı? Bize nasip oldu mu? Allah'a hamdolsun. Üstadımızın (Necip Fazıl Kısakürek) mekanı cennet olsun. Görmüş ve nasibi de bize olmuş." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden aldıkları enerjiyle, heyecanla, coşkuyla ülkeyi büyütme, milleti güçlendirme mücadelesine daha bir azimle ve daha bir gayretle sarıldıklarını belirterek, gençlerle her bir araya gelişinde gençliğine döndüğünü ve ruhen gençleştiğini söyledi. Kendi gençliklerinin bir yandan yoklukla ve yoksullukla, bir yandan yasaklarla, baskıyla ve kavgayla geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Gençler, unutmayın ben de size aşığım. Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun tüm bu badireleri atlatarak belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik. Ne diyorlardı? 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi altılı masa ne diyor? 'Aday olamaz' diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin misafiri olarak bulunduğu güzel mekanda, şu dönemdeki tecrübesiyle hayata dönüp baktığında Ömer Hayyam'ın "Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti. Derede akan su, ovada esen yel gibi. İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok. Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki." sözlerinin aklına geldiğini belirterek, "Evet, biz geçmiş günleri yaptığımız eser ve hizmetlerle hatırlayarak tarihe havale ediyor, gelecek günleri de Rabb'imizin takdirine bırakıyoruz." dedi. Karşısındaki tablonun enerjisini, heyecanını ve coşkusunu daha da arttırdığına, altılı masaya da bazı mesajlar verdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: "Bizim için önemli olan, bugün burada siz gençlerimizle gönüllerimizi buluşturmuş olmamızdır. Sizlerle burada yaptığımız hasbihalin lezzeti paha biçilmezdir. Şimdi diyorlar ya, 'Deliler gibi aşığım size' diyorlar ya, ben de deliler gibi aşığım size. Şu güzel tablo, gençlerimize kem gözle bakanlara ibret olsun. Şu fotoğraf gençlerimizi, kendi adamlarına yaptıkları şekilde, ne diyor? Gel deyince gelen, git deyince giden, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir güruh sananlara da ibret olsun." CHP'nin "Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız?" dediğini aktaran Erdoğan, "Bunların mantığı bu, mantalitesi bu. Biz de dedik ki, 'Biz öyle bir geldik ki bizim ecdadımız Fatih, 18 yaşında bir çağı kapadı, bir çağı açtı. Onun torunları olarak, bu parlamentoya bu yakışır' dedik. Ve kanunlar önünde reşit sayılan her bir evladımızın şehrinin ve ülkesinin geleceğinde söz sahibi olma hakkını da biz gençlerimize teslim ettik. Bugün ülkemizde siyasi partilerden iş dünyasına kadar her yerde geçmişte hiç olmadığı kadar çok gencimiz, söz ve karar sahibi konumda yer almaktadır. Türkiye ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak dünyanın en genç nüfuslu devletleri arasındaki yerini korumaktadır." değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, özellikle Batı ülkelerinin hızla yaşlanan nüfusuyla karşılaştırıldığında bu gençlik aşısının kendileri için hayati öneme sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Böyle bir nüfusu hala 1940'ların, 1970'lerin, 1990'ların zihniyetiyle yönetmeye talip olmak en başta gençlerimize hakarettir. Dünyanın bilgi toplumunu geride bırakıp dijitale yöneldiği, yapay zekayı tartıştığı bir dönemde eski Türkiye vaadiyle sizlerin karşısına çıkanlar ne bu ülkeyi ne de gençleri tanıyor demektir, tanımıyorlar. Ülkemizin e-Devlet Kapısı ile kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitale taşıdığından habersiz olanların zihin dünyaları henüz Cilalı Taş Devri'nden Yontma Taş Devri'ne geçmenin şaşkınlığını yaşıyor. Görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananları, 2023 Türkiye'sini tanımaya, ülkemizin özellikle e-Devlet altyapısını öğrenmeye çağırıyorum Bay Kemal. Rahmetli Özal'ın çok güzel bir sözü vardı. Özal, bu zihniyet için 'Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez.' diyordu. Biz de bugün karşımızdakilerin gündemlerine, söylemlerine, duruşlarına bakıp aynı hissiyata kapılıyoruz." Kendilerinin, "Boğaz'ın altından Marmaray'ı ve Avrasya Tüneli'ni yaptıklarını" söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara kalsa böyle bir şey yapabilirler miydi? Bu kadar büyükşehir belediye başkanları var. Eserlerinizi bir ortaya koyun ya, ne yaptınız? Ne yaptınız ya bir görelim? Yapamazlar. Şimdi Türkiye uzay yarışında, kutup rekabetinde, teknoloji tasarlama ve geliştirme mücadelesinde yerini güçlendirmenin çabası içindeyken aynı kapıdan 6 kişi birden geçme kavgası verenleri gülerek izliyoruz. Bunlardan ne ülkemize ne milletimize ne de siz gençlerimize hiçbir hayır gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dışarıdakiler bile bunlardan umudu kesmiş olmalı ki her gün bir başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissettiler. Güya aleyhimizde yaptıkları yayınlarla gençlerimizin, kadınlarımızın, milletimizin iradelerini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan milletin çoktan "yeter" dediğini dile getirerek, "Geçtiğimiz 20 yılda bize verilen her destek, emperyalistlerin ve onların maşalarının yüzlerine haykırılmış bir 'yeter' sözüdür. Biz de bu tarihi meydan okumayı 14 Mayıs'ta bir kez daha 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir.' diyerek, çok daha yüksek bir seda ile tekrarlamak istiyoruz." diye konuştu. Gençlere güvendiğini ve inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü bunlar, milletten alamadıkları destekle elde edemedikleri yönetimi, darbecileri kullanarak gasbedip, Menderes'i idam sehpasına gönderenler; bugün onun 'Yeter, söz milletindir.' sözüne sahip çıkmaya kalkıyorlar. Daha durun bakalım ya siz bunları konuşmazken biz konuşuyorduk. Siz neredesiniz? Sadece tek parti devrinden beri hayatlarını kararttıkları, hatta ellerine kanlarını bulaştırdıkları mazlumların ahı bile bunların akıbetini berbat etmeye yeter." dedi. "TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ ESARETİN ZİNCİRLERİYLE KESMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYİN" Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden tek talebinin büyük emekler, fedakarlıklar ve bedeller karşısında teslim edecekleri özgür, demokrat, kalkınmış, güçlü Türkiye mirasına sıkı sıkıya sahip çıkmaları olduğunu söyledi. Yapmanın zor, yıkmanın kolay olduğunu; müktesebatlarında, yaptıkları tek bir hayırlı iş olmayanların tek bildiği şeyin yıkmak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi: "Gençler, özgür Türkiye'nin önünü esaretin zincirleriyle kesmek isteyenlere izin vermeyin. Gençler, bağımsız Türkiye'nin ayaklarına prangalar vurmaya kalkanlara asla izin vermeyin. Gençler, askeri gücüyle, diplomatik maharetiyle, siyasi etki alanıyla eşiğine geldiğimiz Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte yükseltin. Gençler, ülkemizin kazanımlarına sahip çıkın, hedeflerine yürümeye kararlılıkla devam edin. Gençler, hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Sizi bunlardan mahrum etmek isteyen içeride ve dışarıda kim varsa bilin ki geleceğinize kastetmiştir, istiklalinize göz dikmiştir. Arkalarına aldıkları küresel güçleri göstererek sizi korkutmaya, yıldırmaya, bezdirmeye çalışan kim varsa Bilecik'i hatırlayın. Anadolu'nun bu küçük şehrinde Osman Gazi'nin diktiği bir çınarın köklerinin Doğu Roma'yı da fethederek nasıl dünyanın en büyük, en güçlü devletinin temellerine dönüştüğünü hatırlayın." Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de bu yıl ilk asrı geride bırakılan Cumhuriyet için aynı hayalleri kurduklarını, bugüne kadar yaptıklarını, demokrasi ve kalkınma yolunda eksiklerin tamamlanması olarak kabul ettiklerini anlattı. "EMPERYALİST HEVESLERİ YİNE KURSAKLARDA BIRAKMAYA DAVET EDİYORUM" Türkiye Yüzyılı'yla, ardı ardına yaşanan krizlerle sarsılan küresel yönetim düzeninde ülkeyi en üst sıralara çıkartacak atılıma hazırlandıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Hazır mısınız? Gelin, 14 Mayıs'ta hep birlikte ortaya koyacağımız iradeyle bu tarihi şahlanışı birlikte gerçekleştirmeye var mıyız? Gelin, Türkiye Yüzyılı destanını birlikte yazmaya var mıyız? Gelin, size devredeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin kapılarını birlikte aralayalım. Bir asır önce bizi Anadolu topraklarına gömeceklerini sananlar vardı. Milli Mücadele'yle hepsini de hüsrana uğrattık. Bugün de kendi yazdıkları senaryoyu içimizdeki gafilleri kullanarak üzerimizde uygulamak isteyenler olduğunu görüyoruz. Sizleri, üstadın deyimiyle Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyarak bu vahşi emperyalist hevesleri yine kursaklarda bırakmaya davet ediyorum. Şu gençlik bizimle birlikte olduğunda bu mücadelenin zaferle neticeleneceğinden şüphe duymuyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osman Gazi'nin beyliği ilan ettiğinde, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiğinde, Kanuni Sultan Süleyman'ın ülkenin yönetimini devraldığında, Abdülhamit Han'ın tahta geçtiğinde, Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele'yi başlattığında genç olduklarını anımsattı. Osman Gazi'nin bir milletin geleceğini inşa etme yükünü omuzlarına aldığında Şeyh Edebali'nin kendisine, "Ey oğul, artık bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Ey oğul sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki devlet yaşasın. İşin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun." dediğini vurgulayan Erdoğan, gençlerin de kendi işleri ve hayatlarının beyleri olduğunu vurguladı. Salondaki gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarladı. Programın sunuculuğunu yapan Pelin Çift'in, Türkiye Yüzyılı için en büyük hayalini sorduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben tabii burada şablonu söyleyeyim; Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak. Bununla tabii biz bir şeyi yakalıyoruz. Öyle bir mekandayız ki Ertuğrul Gazi buradan bize ön açtı ve ardından Osman Gazi, Fatih... Bütün hepsi kademe kademe bu açılan yoldan yürüdüler ve 600 yıl dünyaya ders verdiler. Dediler ki 'Dünyayı şekillendirme bize ait.' Bizim ecdadımız eğer karadan kadırgaları yürüttüyse, bu durup dururken olmadı. Bu bir azmin, bir imanın gereğiydi ve bunlar yapıldı." yanıtını verdi. Onların ardından giden kendilerinin de Boğaz'ın altından Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni geçirdiklerini belirten Erdoğan, "Onlarla da kalmadık. Gerek Demirel gerek rahmetli Özal köprüleri yaptılar, birinci-ikinci köprü. Ardından onlar da bizim için bir iz sürümdü. Ne yaptık biz de? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim kampanyası döneminde CHP'nin çadırına selam vermek için gittiğinden bahsederek, oradakilerle arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: "Tam da çadırın kurulu olduğu yerden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü görüyorsun. Bizim Huber'in orada. Ne deseler bana beğenirsiniz? 'Bu köprüyü yaptınız güzel de peki bunun adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?' Yavuz Sultan Selim, bizim için bir tarih. O bir tarih yazdı ve öyle bir tarih ki onun atının üzerinde yürüdüğü çamur için kaftanına oradan sıçrayacak çamuru kendisi için bir şeref layihası gördü. Böyle baktı. Onların bıraktığı izler bizim için bir şereftir. Dolayısıyla onların anılması gerekir. Bu sizi niye rahatsız ediyor? 'Kusura bakmayın. Biz bu ismi unutturmayacağız. Sizin derdinizin de ne olduğunu biz biliyoruz.' dedim. 'Neden oraya bu ismin verilmesinden rahatsız olduğunuzu da biliyoruz. Rahatsız olsanız da olmasanız da biz Yavuz'u unutturmayacağız.' Bak, dedim 'Biz Osman Gazi'yi de unutturmayacağız.' Hani İstanbul-İzmir arasına Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, oraya da onun adını verdik ya, o da bunları rahatsız ediyor. Bunlarla da asla kalmayacağız. Ve dedim, 'Siz Genel Başkanınıza söyleyin de İstanbul-İzmir arası 7,5 saatti. Şimdi bu 7,5 saatlik yolu biz 3 saate indirdik.' 3,5 saat İstanbul'dan çıkıyorsun, yollar muhteşem, varıyorsun." Bunlarla da kalmayacaklarının altını çizen Erdoğan, "Çok daha ilginç; biz dağları dele dele aynen nasıl Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna bu şekilde gidiyorsak, bunun dışında daha birçok yerler, şurada Bilecik'e gelirken bile dağlar nasıl delinmiş. Nasıl tünellerden geçtik, gördünüz. Bu tüneller olmasaydı nerelerden dolaşacaktık? Dağlardan. Ama biz aşığız, biz dertliyiz. Onun için de bu tünelleri açarak hamdolsun buralara geldik. Hala da devam ediyoruz, hala da devam edeceğiz. Bu konuda bizimle zaten yarışmaları da mümkün değil." diye konuştu. İSVEÇ'TE KUR'AN-I KERİM'İN YAKILMASI Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra gençlerin sorularını yanıtladı. Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Emrah Otay'ın, İsveç Kralı Demirbaş Karl'ın 5 yıl Osmanlı Devleti'ne sığındığını, Osmanlı Devleti'nin de kendisini en iyi şekilde ağırlayarak misafirperverliğini gösterdiğini anımsatması ve "Siz de yaptığı yardımlardan dolayı İsveç'in Osmanlı'ya gönderdiği teşekkür mektubunu İsveç Başbakanı'na hediye ederek, 'Tarih ibret alınırsa tekerrür etmez' demiştiniz. Ancak Cumhurbaşkanım bunlar sanırım çok ibret almamışlar. İsveç Başbakanı sizin söylediklerinizi pek anlamamış gibi duruyor. Neler söylemek istersiniz?" demesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "İşte, orada tabii bir eksik var. İsveç Başbakanı Osmanlıcayı bilmiyor, Türkçeyi hiç bilmiyor. Biz tabii kendisine bunları bu şekilde anlattık. Dedik ki 'Bak, eğer siz illa NATO diyorsanız, NATO'ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. Eğer bu teröristleri bize iade etmezseniz, 120 kişilik bir liste verdik, kusura bakmayın.' Tabii bunlar o gün bugün bizimle kendilerine göre 'Yok anayasa değişikliği yaptık, yok şunu yaptık, yok bunu yaptık.' kendilerine göre dalga geçiyorlar. Bunlar Türkiye'yi tanıyamadılar. Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil. Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim; biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım." Erdoğan, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına ilişkin de şöyle konuştu: "Ziyarete geldiklerinde de doğrusu ben Başbakanı olumlu bir insan olarak gördüm ama maalesef yani Kitabullah'ı, Kur'an-ı Kerim'imizi affedersin yakacaklar, etrafında da kimler var? Korumalar var, polisler var. Ya benim ecdadım Osmanlı; İncil, Tevrat, böyle bir şeyi yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Yani şu anda Türkiye olarak, onlar böyle yaptı diye biz karşıtını mı yapalım? Hayır, biz yapmayız. Bizim aldığımız terbiye bu değil. Farklıyız biz. Onlar Kur'an'ımızı yakmak suretiyle İslam'ı mı bitirdiler? Kitabullah'ın koruyucusu Rabb'imizdir. Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler. Aynı şeyi Danimarka yaptı. O da aynı, değişen bir şey yok. Ama biz dik duracağız, sağlam duracağız ve Kitabımıza, aynen nasıl ki Peygamber Efendimiz, 'Onun koruyucusu Allah'tır.' buyurdu, biz de şu anda biliyoruz ki koruyucusu Allah'tır. Elimizden geleni her zaman yapacağız." Gençlere seslenerek, dünyada milyonlarca hafız olduğunu unutmamalarını söyleyen Erdoğan, "Niye? Kur'an-ı Kerim'in işte bunlar koruyucularıdır. Bu, Allah'ın izniyle kıyamete dek bu şekilde de devam edecek. Bunlar cahil, sapık. Zannediyorlar ki 'Biz Kur'an-ı Kerim'i yaktık, iş bitti.' Bitmez. Kur'an-ı Kerim bizim hafızalarımızda kayıtlı. Buralarda kayıtlı. Bizim imanımızı çok daha güçlü hale getirecek." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Meclis Başkanı Şentop'tan adaylık açıklaması! "Hukuki olarak hiçbir problem yoktur"

TBMM Başkanı Şentop'un açıklamalarından satır başları: Hukuken sorun yok, Cumhurbaşkanımızın birinci dönemidir. Hukuk kuralı her zaman bir yorum sonucu ortaya çıkmıştır. Çok basit olarak hukuk tekniği bakımından şudur. 101. maddenin 2. fıkrası. "Bir kimse en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" Şimdi bir cümle olarak değişmemiştir demek yanlış bir fikir veriyor. Metnin değişmesinin bir önemi yok. Bu cümleyi yasama organı hangi tarihten sonra onamıştır, önemli olan bu. 30 Nisan 2018'de yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra herkese 2 defa seçilme hakkı tanınmıştır.  "CUMHURBAŞKANI TANIMI DEĞİŞTİ" Kaldı ki işin başka bir kısmı. Cumhurbaşkanı terimi hakkındaki tartışma. Anayasamızda Cumhurbaşkanı kelimesi 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği sonrası farklı bir anlam kazanmıştır. Eski sistemde Cumhurbaşkanı vardı ama onunla birlikte bir başbakan vardı ve bakanlar kurulu vardı. Oldukça sınırlı yetkilere sahipti. Şimdi ise başbakanlık ve bakanlar kurulu dahil Cumhurbaşkanı olarak tabir ediliyor. Eskisi gibi sorumsuz Cumhurbaşkanı yoktur. 

1 yıl önce

Temel Karamollaoğlu açıkladı: "6'lı masada adaylık için 3 isim konuşuldu!"

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı canlı yayında 6'lı masanın adaylığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu masada 3 ismin gündeme geldiğini belirtti.

1 yıl önce

6'lı masada adaylık krizi çözülemedi: Herkes ayrı telden çalıyor

Türkiye deprem felaketinin yaralarını sarıyor. 11 ili yeniden ayağa kaldırmak için seferberlik sürerken bir yandan da seçim tarihi yaklaşıyor. 14 Mayıs'ta yapılması beklenen seçimler için muhalefette aday krizi devam ediyor. Özellikler CHP-İyi Parti arasındaki kriz tüm ittifaka sirayet ediyor. Bu gergin hava içerisinde muhalif liderler 2 Mart'ta 12'nci kez 6'lı masa etrafında bir araya gelecek. Bu toplantıda adayın belirlenmesi bekleniyor. "Beni ortak aday yapalım" Liderlerin aday belirlemedeki tutumları benzer söylemler içerisinde olsa da kriz çözülemiyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6'lı masadan ortak aday çıkmasını, o adayın da kendisi olmasını istiyor. Bu kapsamda İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları CHP'de büyük rahatsızlıklara neden olmuştu. "Ortak aday Kılıçdaroğlu'nun fikri" Geçtiğimiz günlerde FOX TV ekranlarında İlker Karagöz'ün sorularını yanıtlayan Akşener, CHP'deki Kılıçdaroğlu'nun adaylığı yönündeki açıklamalara tepki göstererek "Biz o masaya noter olmak için oturmadık." ifadelerini kullandı. Akşener ayrıca, ortak aday fikrini ortaya atan ismin Kılıçdaroğlu olduğunu belirterek, "Benim bildiğim Sayın Kılıçdaroğlu adayın ortak belirleneceğini kendi ilan etti. Ortak aday Kılıçdaroğlu'nun fikri." dedi. "Şahsi hesap içerisine giremeyiz" İttifakın diğer ortaklarından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da toplantı öncesinde İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah programına katıldı. Davutoğlu ortak aday vurgusu yaparken, "Ortak aday şarttır, şahsi hesap içerisine giremeyiz." dedi. Temel Karamollaoğlu: Bize bakanlık verin yeter Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da toplantı öncesinde tv100'de yayınlanan Uğur Dündar ile Mine Özbek'in 'Haftanın Panoraması' programına konuk oldu. Karamollaoğlu, burada yaptığı değerlendirmelerde, cumhurbaşkanı ve liderlerin yakın ilişki içinde çalışacağını belirterek bakanlıkların da 6'ya bölüneceğini, her partinin bir bakanlıkta ağırlığının olacağını söyledi. "Kılıçdaroğlu aday olsun" DP Genel Başkanı Gültekin Uysal da adaylık konusundaki düşüncelerini Gazeteci Nevşin Mengü'nün YouTube kanalında dile getirdi. Uysal, Demokrat Parti olarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını istediklerini belirtti. "Ben aday olurum, rahat seçilirim" İttifakın diğer ortağı DEVA Partisi'nin Genel Başkanı Ali Babacan ise daha önce katıldığı Ruşen Çakır’ın Medyascope’taki programında ortak aday çıkarmanın önemli olduğunu, kendi ismi üzerinde mutabakat sağlanması durumunda rahat bir şekilde seçilebileceğini belirtmişti. Babacan, "Eğer Altılı Masa benim ismim üzerinde mutabık kalırsa hem rahat seçilirim hem de en iyi şekilde yönetirim." dedi.

1 yıl önce

Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık görüşmesi sona erdi: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda anlaşıldı

Türkiye depremin yaralarını sararken bir yandan da yaklaşan seçim gündeme oturdu. Muhalefette adaylık belirleme süreci devam ediyor. Dün CHP olağanüstü toplanarak aday belirleme sürecinde tüm yetkiyi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na vermişti. Bu toplantının ardından İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Kılıçdaroğlu arasında sürpriz bir görüşme kararı alındı. Sürpriz görüşme İki lider sabah saat 10.00'da kahvaltıda bir araya geldi. İki liderin toplantı gündemi de adaylık konusuydu. Akşener olumsuz yaklaşmadı 2 saatlik toplantıda konu enine boyuna masaya yatırılırken Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda olumsuz tek bir kelime dahi kullanmadığı bilgisi kulislere düştü. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda anlaştılar tv100'ün haberine göre toplantıda Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda anlaşma sağlandı. Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından partisinin MYK üyelerini topladı. CHP Genel Merkezi'nde parti olarak toplantıya giren CHP'de Kılıçdaroğlu, kurmaylarını adaylığı ve Akşener ile görüşmesi konusunda bilgilendirdi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9