18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

İstiklal Caddesi'nde güvenlik tedbirleri üst seviyede

Taksim’de yeni yıla saatler kala İstiklal Caddesine gelenler yoğunluk oluşturdu. Polis ekipleri, İstiklal Caddesi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Ekipler, metrodan çıkanlara ve caddeye gelenlere üst araması yaptı. Atlı polisler ise Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nde devriye gezdi.

1 yıl önce

Ali Babacan’dan ‘Kürdistan’ vaatleri: ‘Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk ifadesini çıkaracağız’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 21’inci eylem planı olan Temel Haklar Eylem Planı’nı açıkladı. Partinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında tanıtılan eylem planının ayrıntılarını Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu anlattı. ‘DAHA KAPSAYICI BİR ANLAYIŞI SAVUNUYORUZ’ Anayasa’daki 66’ncı maddenin yeniden ele alınmasını teklif ettiklerini belirtti. Anayasada ifadeleriyle yer alan “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” maddesinin yeniden ele almayı teklif ettiklerini belirten Babacan “Parti programımızda açıkça beyan ettiğimiz üzere biz, ülkemizde daha kapsayıcı ve daha kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ülkede hiç kimsenin ayrımcılığa maruz kalmamasının temel dayanaklarından biri, güçlü bir vatandaşlık anlayışıdır. Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür bir vatandaşı hissetmesi, böylesine güçlü bir vatandaşlık anlayışının hâkim kılınmasıyla mümkündür. Bu kapsamda, anayasamızın 66’ncı maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz” dedi. https://twitter.com/mahallesizz/status/1609901465643925504?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg https://twitter.com/devapartisi/status/1609844449189761025?s=20&t=-pLHyvSdzSP95-zZ2eTcxg ANAYASANIN 66. MADDESİ NEDİR? 1982 Anayasası ile hayatımıza giren 66. Madde de Türkiye’de doğan her kişi Türk olarak kabul edilir. Bu bağlamda 66. maddenin tam hali şöyle; “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türk babanın veya Türk annenin çocuğu Türk’tür. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.”

1 yıl önce

FETÖ'cü Enes Kanter yine haddini aştı! Batı'ya skandal Türkiye çağrısı

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in manevi oğlu, Yunan bayrak direğine sarılan Enes Kanter bir kez daha haddini aştı. ABD'de firari olan FETÖ'cü Enes Kanter, meşhur Time dergisinde yazdığı makalede Türkiye'yi hedef aldı. SKANDAL MAKALE Enes Kanter, "Batı, Erdoğan'ın Tehlikeli Oyununu Sürdürmeyi Bırakmalı" başlıklı makalede, Ukrayna savaşında diplomatik çözüm yollarına başvuran Türkiye'yi, " Rusya'ya yaptırım uygulamamak" ile itham etti. "TÜRKİYE, NATO İÇİNDEKİ RUS TRUVA ATI" Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşındaki ara bulucu rolü birçok dünya lideri tarafından takdir edilirken, Enes Kanter ise makalede, "Savaşı engelleyemedi, başarısız oldu. Şimdi de Erdoğan ara buluculuk rolüyle prim topluyor, konumunu Batı'ya karşı koz olarak kullanıyor. Erdoğan, kendisini dünya lideri olarak tanıtıp güvenilirliğini arttırmaya çalışıyor. Batı da bu blöfe ses çıkarmıyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Rusya'ya yaptırım uygulamayan tek NATO üyesi olduğunu söyleyen Kanter, "Türkiye, NATO içindeki Rus Truva atı." dedi. "ÖFKEM TÜRK TOPLUMUNUN 15 Temmuz darbe girişimiyle 251 vatandaşı, askeri ve polisi şehit eden FETÖ için "Gülen Hareketi" diyen Enes Kanter, "Hepimiz Erdoğan'ın nasıl yozlaştığını, mutlak güce adım adım eriştiğini gördük. Ama benim öfkem sadece Erdoğan'a değil, ayrıca Türk toplumunun çoğuna. Türkler, Kürtlere ve Gülen Hareketi'ne uygulanan sistematik baskı ve insan hakları ihlallerine nasıl sessiz kalabildi? Bunlara sadece sessiz kaldılar hatta daha kötüsü destek oldular." dedi. "DEMOKRASİ İÇİN AYAKLANMA VAKTİ GELMİŞTİR" Makalede skandal sözler sarf eden FETÖ'cü Enes Kanter, Batı'ya, "Türkiye'ye müdahale edin" çağrısında bulundu. Kanter, "Batı, tüm bu olanlara nasıl sessiz kalabildi? Erdoğan'ı durdurmak istemiyorlar mı? Erdoğan iktidarı devam etsin diye mi uğraşıyorlar? Türkiye halkının demokrasi için ayaklanma, Batı'nın da ona destek verme vakti gelmiştir. Batı, Türk halkının yanında durup, demokrasiyi yüceltecek mi?" diye sordu. MAKALEYİ BEDAVA YAYIMLADI Öte yandan, normalde makalelerini okumak isteyenlerden aylık abonelik talep eden Time, Enes Kanter'in makalesini ise tamamen bedava olarak yayımladı.

1 yıl önce

AK Parti'den Kılıçdaroğlu'na TSK tepkisi! "Haddini aşan boyuta ulaştı"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu'nun TSK komutası ile ilgili sözleri üzerine açıklamalarda bulundu.  "SINIRI GEÇMİŞTİR" Çelik, "Dün Kılıçdaroğlu vahim sözlerle TSK komuta kademesine saldırarak bu sınırı geçmiştir. Bu sözlerin Kılıçdaroğlu'ndan gelmesi hiç şaşırtıcı olmadı. Kılıçdaroğlu'nun nefret siyaseti TSK komuta kademesine hakaret etmesi haddini aşan bir boyuta ulaştı." ifadelerini kullandı.  İşte AK Partili Çelik'in açıklamalarından satır başları: TSK'nın ortaya koyduğu başarılar, dostlarımız tarafından takdir ediliyor, Türkiye'yi sevmeyenler tarafından eleştiriliyor.  Demokrasilerde bütün kurumlar eleştirilebilir. Fakat eleştiriyle hakaret arasında çok temel bir fark vardır. Bir siyasetçinin asla geçmemesi gereken bir sınırdır. Eleştiri haktır ama hakaret kabul edilemez. Dün Kılıçdaroğlu vahim sözlerle TSK komuta kademesine saldırarak bu sınırı geçmiştir. Bu sözlerin Kılıçdaroğlu'ndan gelmesi hiç şaşırtıcı olmadı. Kılıçdaroğlu'nun nefret siyaseti TSK komuta kademesine hakaret etmesi haddini aşan bir boyuta ulaştı. Biz CHP'nin PKK'ya karşı yapılacak operasyonlara neden destek vermediklerini biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun dünkü sözlerini alt alta yazsalardı ve deselerdi Yunanistan'da bir siyasetçi bunları söyledi diye Haber yapılsaydı herkes inanırdı. Bu sözler vahimdir ve şiddetle kınanması gereken bir meseledir. "KILIÇDAROĞLU'NUN İFADELERİ UTANÇ VERİCİ" PKK'ya karşı kullanmadığı dili TSK komuta kademesine sergiliyor. Şimdiye kadar TSK'nın yaptığı operasyonları öven bir tutumuna rast gelmedik Kılıçdaroğlu'nun. TSK'nın kabiliyetlerini artıracak milli imkanlar geliştirilirken, en yıkıcı sözler yine Kılıçdaroğlu ve arakadaşlarından geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız tek tek bu atılan iftiraların yalan olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu'nun çıkıp da bu ifadeleri kullanması utanç vericidir. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımız ve tüm milletimiz tarafından kınanacaktır. Geçmişte kendi partilerinden yapılan açıklama şöyleydi; Ordu niye siyasete karışmıyor. Bunlara ses çıkarmıyorlardı. Bunlar açısından istenen şey askeri bürokrasidir. Dünkü açıklaması bu rahatsızlığın ifade biçiminden başka bir şey değildir. Onun sözlerini milletimizin takdirine sunuyoruz.  TSK güçlü mücadele verirken Türkiye'nin ana muhalefet genel başkanının bu tutumunun vahim olduğunu ifade ediyoruz. Terör örgütüne söyleyemediğiniz şeyleri TSK'ya söylüyorsunuz. Askerle siyaset arasındaki çizgiyi ortadan kaldıran gelenek size aittir. Askeri vesayeti ortaya koyan sizsiniz. 6'LI MASAYA 'SİSTEM' TEPKİSİ: ÖNERDİKLERİ MODEL BÜYÜK BİR TUZAKTIR Vesayetin yeni bir güncellemesidir bu. Önerdikleri model eski sıkıntıları yeniden gündeme getirecek tuzaklar taşımaktadır. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı değil atanmış bir cumhurbaşkanı istedikleri ortaya çıkıyor. 6'lı masanın onayı olmadan Cumhurbaşkanı hareket edemeyecek demek demokrasiye felç etmektir.  Türkiye için önerdikleri sistem 6'lı eş başkanlık sistemidir. Bunun için milletten bir onay alınmış mı bu soru büyük bir şekilde açıkta durmaktadır. 6'lı masayı destekleyenler tarafından da absürt bulundu. Bu bir vesayet güncellemesinden başka bir şey değildir.  Şimdiden ilan edecekleri adayı etkisiz eleman olarak ilan edecekler. Demokrasimizi tamamen felç edecek bir sitemdir. Ortada kuvvetler ayrılığı yoktur. Son derece sakıncalıdır. SURİYE İLE YENİ GÖRÜŞME NE ZAMAN? Bu diyaloğun sağlanmasında Rusya'nın arabuluculuğu Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takdirle karşılandı. Önemli olan kendi doğal ritmi içerisinde ilerleyebilmek. Acele olmasına da gerek duymuyoruz. Dışişleri bakanlarının görüşmesi için çalışma yapılıyor. Sonrasında liderler düzeyinde görüşme için ajanda oluşturulacak. Takvim öngörmüyoruz, çalışma devam ediyor. NUŞİREVAN ELÇİ'NİN AÇIKLAMALARI Kılıçdaroğlu'nun danışmanı özerkliğin gündeme getirilmesini söylüyor ve açıklamayı yaptığı yerden Türk bayrakları kaldırılıyor. Kılıçdaroğlu'nun bayrağımıza yapılan saygısızlık karşısında görevden alması gerekir. Kılıçdaroğlu TSK komuta kademesine saldıracağına öncelikle bu konuda açıklama yapsın.

1 yıl önce

İstiklal Caddesi'ndeki hain saldırıda yeni gelişme

Beyoğlu'nda bulunan İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda biri çocuk 6 kişi yaşamını yitirirken, 81 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, saldırının kilit isimlerinden firari şüpheli Bilal Hassan'ın yurt dışına kaçmasına yardım ettiği iddia edilen şüpheli Hazni Gölge, Bulgaristan'da Türkiye ve Bulgaristan emniyet birimlerinin ortak operasyonu ile yakalanmış ve Türkiye'ye teslim edilmişti. Emniyet görevlilerince teslim alınan ve İstanbul'a getirilen şüpheli Gölge, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Burada ifadesi alınmak üzere Savcılığa çıkarılan şüpheli Gölge, ifadesinin ardından 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hazni Gölge, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.

1 yıl önce

İşte FETÖ ‘parlatması’ CHP’li Özgür Özel’in Manisa’daki ilişki ağı… Referansı kim? Maddi olarak kimler destekledi?

Şener’in “FETÖ ‘parlatması’ CHP’li Özgür Özel” başlıklı yazısı şöyle: TAŞLAR ağır ağır yerine oturuyor: CHP’li Özgür Özel, TBMM’de 28-29-30 Eylül 2022 günlerinde düzenlediği basın toplantısıyla; bugüne kadar bana FETÖ’cülerin bile atmadığı bir iftirayı atmıştı. 9 Ağustos 2011’de ziyaretime geldiğinde yazması için; “Benim cemaatle, Fetullah Gülen’le bir problemim yok, özellikle yurtdışındaki eğitim çalışmalarını önemsiyorum hatta kendi çocuğumu bile okullarına verebilirim” dediğim yalanını söylemişti. Yüzlerce ziyaretçim oldu, ne ona ne başkasına böyle bir şey söylemedim. FETÖ’cülerden beklerdim ama bir CHP’linin bu kadar basit bir yalana sığınacağı aklıma gelmezdi. Ama bu kişi Özgür Özel olunca bir kez daha düşünmek gerekirmiş... Atatürk’ün kurduğu partinin TBMM’deki Grup Başkanvekilini seçmenlerinin yakından tanıması için, 5 Ekim 2022 tarihinde bu köşede, 2015’te FETÖ’nün MİT Mahrem Yapılanması üyelerinin ByLock yazışmalarında Özgür Özel ile ilgili bölümleri yazmıştım. GÖZALTINDAKİ FETÖ’CÜLERE KOŞTU 12 Kasım 2015 günü Manisa’da yapılan FETÖ operasyonunda gözaltına alınanları ziyaret eden CHP Milletvekili Özgür Özel, Emniyet’in kapısında şunları söylemişti: “Kamuoyunda çeşitli isimlerle anılan, FETÖ terör örgütü diye yetkililerin ifade ettikleri Manisa’daki bir inanç grubuna, bir cemaate, kendilerine ‘Hizmet Hareketi’ olarak ifade eden kişilere yapılmış operasyondan sonra bugün Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında olanları ziyaret ediyoruz, dört tanesiyle görüştüm yukarıda...” İlk anda Özgür Özel’in insani duygularla yaptığı bir ziyaret gibi görünse de, bu, FETÖ’cülerin organize ettiği bir çalışmanın sonucuydu. Belgesi de Adliye, MİT ve Emniyet’teki ByLock yazışmalarında. BYLOCK’TA ÖZGÜR ÖZEL FETÖ’nün Manisa yapılanmasına yönelik operasyon günü olan 12 Kasım 2015’te FETÖ’nün “Gazete Mesulü” Murat Şimşek ile ED-Eğitim danışmanı Seyit Ahmet Akçalı arasında, Manisa’daki FETÖ operasyonu sonrasında Özgür Özel’in yaptığı çalışmalar şöyle anlatılmış: “- Abi bugün daha çok Özgür Özel’le çalışıldı. - 5 ayrı haber yapıldı. - Abi yarın ‘Halil Hoca’yla görüşelim’ diyorlar. - Hepsini teker teker gezdi. - 0 53.. 423 .. .. (Ö. Özel’in telefon numarası) - Abi, bütün abiler ve ablaları ziyaret etti.” Aynı gün, 12 Kasım 2015 günü Büyük Bölge Talebe Mesulü (BBTM) Tahsin Gündüz ile FETÖ mensubu İsmail Muslu arasındaki ByLock görüşmesi ise şöyle: - CHP Milletvekili Özel bugün gözaltına alınan 5 bayanı tek tek ziyaret ederek destek olmuştur. Kendilerini arayarak teşekkür edelim, destek olalım. 0 53.. 423 .. ..(Ö. Özel’in telefonu). MİT MAHREM YAPILANMASI FETÖ’cülerin Özgür Özel’e ilgisinin öncesi de var. Mesela, FETÖ’nün MİT Mahrem Yapılanması altında, 2013 yılında oluşturduğu “Siyaset Yapılanması”nın başında olan “Cafer” kod adlı Ahmet Hamdi Parlak ile Askeri Mahrem Yapı’dan Ali Topdağ, ByLock yazışmalarında Özgür Özel’den şöyle bahsediyor: (Tarih: 27 Ağustos 2015) - Manisa CHP Milletvekili Özgür Özel ile diyaloğumuz nasıl? - Soma maden kazası ile ilgili bilgi notları var. - Versek kullanır ve iyi de olur. - Problemli bir ifade varsa çıkarıp verelim. (Tarih 3 Eylül 2015) - Kahvaltı bugün olmaz. - ABD’den geldiğinizi söyledim, sizi görmek ister. - O zaman akşam olur. - Ona göre tekrar sor. - Akşam saat kaç civarı diyeyim? - ‘21’den sonra’ dersin.” FETÖ’NÜN MANİSA YAPILANMASI Manisa’daki FETÖ soruşturması dosyalarına göre; meğer FETÖ’cülerle Özgür Özel’in ilişkisi 2015’e değil, 2007 yılına kadar gidiyormuş. Geçen hafta basına yansıyan Enis Ulueren isimli FETÖ mensubunun, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kendiliğinden; önce Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda, sonrasında Turgutlu Cumhuriyet Savcılığı’nda “tanık” sıfatıyla verdiği ifadeler, FETÖ ile Özgür Özel’in ilişkisini gözler önüne seriyor. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’na daha önce ildeki FETÖ’nün işadamı yapılanması hakkında bildiklerini anlatan Enis Uludemir, 31 Ekim 2016 günü de kendiliğinden Turgutlu Cumhuriyet Savcılığı’na gelerek FETÖ’nün Turgutlu ilçesindeki işadamı örgütlenmesi ve siyasetçilerle ilişkisiyle ilgili ayrıntıları itiraf etti. ENİŞTESİ KARAKOÇ FETÖ YÖNETİCİSİ 2007-2009 yılları arasında MASİAD Yönetim Kurulu Üyesi olan lojistik şirketi sahibi Uludemir, 2009’dan sonra örgütle bağını kopardığını söyledi. Ailesinin FETÖ’nün kuruluşundan itibaren örgüt ile ilişkili olduğunu söyleyen Uludemir, FETÖ elebaşı Gülen’in en yakınında olan ve örgütün kurucularından Halil Karakoç’un da teyzesinin eşi olduğunu söyledi. MASİAD’a üye olmasının da Halil Karakoç’un önerisiyle gerçekleştiğini söyleyen Uludemir, örgütün özel önem verdiği Turgutlu’nun, ilçe olmasına rağmen FETÖ içinde il yapılanması statüsünde olduğunu söyledi. Uludemir’in CHP’li Özgür Özel ile ilgili anlattıkları ise şöyle: “FETÖ/PDY örgütü her alanda olduğu gibi siyasi alanda da faaliyet göstermektedir. Özellikle Salihli bölgesinde AK Parti’ye sempati az olduğu için CHP içinde örgüt yapılanması vardı. Bu kapsamda Salihli İlçesi’nde eczacılık yapan Özgür Özel’e maddi ve manevi destekte bulunulmuştur. Bu destek, aracı vasıtasıyla Özgür Özel’e ulaştırılmaktaydı. Örgüt içerisinde bu destekleme, ‘parlatma’ olarak tabir edilmekteydi. FETÖ’DEN ÖZEL’İ ‘PARLATMA’ TAKTİĞİ FETÖ/PDY 2007’den itibaren Özgür Özel’e maddi ve manevi destekte bulunmuştur. Bu destek, aracı vasıtasıyla Özgür Özel’e ulaştırılmaktaydı. Salihli Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Talat Zurnacı, MASİAD veya başkaca bir derneğe üye değildi. FETÖ/PDY Manisa örgütü Talat Zurnacı ile irtibata geçti ve CHP adına çıkarılacak adayın kim olacağı konusunda istişare yapıldı. Talat Zurnacı’nın bu iş için Özgür Özel’in uygun olduğunu söylemesi üzerine FETÖ/PDY Özgür Özel üzerine çalışmaya başladı. Cemaat içerisinde “Parlatma” tabir edilen şekilde Özgür Özel’in halk nezdindeki itibarı artırıldı. Bu çalışmalar ile Özgür Özel CHP içerisinde yükselişe geçti. 2011 seçimlerinde Manisa Milletvekili oldu. 2007 sürecinden sonra FETÖ/PDY örgütü Özgür Özel’e maddi ve manevi destek sağladı. Bu destek üzerine MASİAD Genel Sekreteri Hakan Yörükoğlu ile birlikte Salihli’deki CHP faaliyetlerine giderek Özgür Özel’e olan ilgi ve sempatiyi kontrol etmekteydik. Bizzat Hakan Yörükoğlu bu hususu bana birebirde, Özgür Özel’in desteklendiğini, parlatıldığını ve bu ismi Talat Zurnacı’nın önerdiğini söylemişti.” Meğer bana iftiraları atan sıradan bir CHP’li değil, FETÖ parlatması Özgür Özel’miş. Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Turgutlu Cumhuriyet Savcılıkları bu ifadelerle ilgili bir işlem yaptı mı, bilmiyorum. Ama ben artık karşımda kimin olduğunu biliyorum. Dokunulmazlık arkasına saklanmazsa ben Özgür Özel’le yargı önünde hesaplaşacağım. Ama, asıl bunların peşine takılanları uyarmak isterim.

1 yıl önce

PKK destekçisi ülkenin vekilinden Türkiye'ye yönelik haddini aşan sözler

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurusuna Türkiye'nin 'terörle mücadele' vetosu damga vurmuştu. İki ülke, Türkiye ile Madrid'de üçlü muhtıra imzalamış ve Türkiye'nin tüm taleplerini yerine getireceğini taahhüt etmişlerdi. Verilen sözlere rağmen PKK'nın adeta kol gezdiği İsveç'te rezil bir eylem gerçekleşmiş, ardından da en büyük bankalarından birinde PKK/YPG'nin aktif hesabı olduğu öğrenilmişti. Türkiye ile İsveç arasında kriz yaşanmasına neden olan olayın ardından bu kez de İsveçli vekilden haddi aşan sözler geldi. Rusya-Ukrayna savaşının ardından NATO'ya girmek isteyen İsveç ve Finlandiya'ya Türkiye'den veto gelmiş, iki İskandinav ülkesinin teröre destek vermeyeceklerini taahhüt etmesinin ardından ise Türkiye NATO yoluna yeşil ışık yakmıştı. Ancak üyelik süreci devam ederken İsveç ve Finlandiya'dan skandal açıklamalar ve eylemler gelmeye devam ediyor. İsveç'te geçtiğimiz günlerde Başkan Erdoğan'a yönelik skandal bir saldırı gerçekleşmiş, olaya Türkiye'den çok sert tepkiler gelmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "PKK/YPG, İsveç'in NATO üyeliği yoluna mayınları döşüyor. Sözde kararlılık göstermek olmaz, eylemde görmemiz lazım. Yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekiyor." ifadeleri ile yaşananlara tepki göstermişti. İsveç'te yaşanan skandallar silsilesine bir yenisi daha eklendi. İsveçli Demokrat Jimmie Åkesson Türkiye'ye yönelik haddi aşan sözler sarf etti. Åkesson, hükümetin Türkiye ile bir ip üzerinde denge kurduğunu ifade ederken, İsveç'in Türkiye'nin taleplerini yerine getirme konusunda fazla ileri gitmemesi gerektiğini söyledi. Åkesson, hadsiz sözlerini Türkiye'nin İsveç'ten isteyebilecekleri konusunda sınırını çoktan aştığı iddiası ile sürdürdü. 'SABOTAJ' DENİLMİŞTİ İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin başkent Stockholm'de belediye binası önündeki provokasyonu için "Bu olay İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için bir sabotajdır." ifadesini kullanmıştı. İsveç Başbakanı, terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin provokasyonunu bir kez daha "iğrenç" olarak nitelendirerek, "Her ülke, yabancı bir liderin infazını temsil eden bir olayın sergilenmesinin iğrenç olduğunu düşünür. Özellikle bizim önde gelen politikacılarımızdan ikisinin suikasta uğradığını hatırlarsak, bunun kabul edilemez bir olay olduğunu belirtmemiz gerekir. Bu olay, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği için bir sabotajdır." demişti.

1 yıl önce

Başörtüsüne anayasal güvence getiren madde Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi!

AK Parti'nin TBMM Başkanlığı'na sunduğu başörtüsü düzenlemesine kritik adım bir karar alındı. Başörtüsüne anayasal güvence getiren madde TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi.
 CHP VE İYİ PARTİ'NİN ÖNERGESİ REDDEDİLDİ CHP ve İYİ Parti tarafından yapılan, başörtüsü ile ilgili değişiklik önergesi ise reddedildi. TBMM Anayasa Komisyonu, AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt başkanlığında toplandı. Komisyon, geçen hafta görüşmeleri başlayan ve başörtüsüne anayasal güvence getiren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine devam etti. "DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ" VURGUSU Teklif, Anayasa'nın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24'üncü maddesi ile ailenin korunmasını düzenleyen 41'inci maddesinde değişikliği içeriyor.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 15 16