18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Batı’da maddeye bağlı ölümler sürekli yükselirken biz de düşmektedir”

Soylu, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Antalya, Erzincan, Isparta ve Ordu'da Kökünü Kurutma Operasyonları gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Türkiye'nin yıllardır büyük mücadeleler verdiğini ve bu mücadelelerin çoğunun ana kaynağının da yurt içi olmadığını belirten Soylu, yıllardır terörle mücadele eden Türkiye'nin tecrübeler, acılar, sıkıntılar biriktirdiğini kaydetti. Terörün bitmesi konusunda vatandaşın desteğinin nasıl alınabileceği iradesini ortaya koyduklarını vurgulayan Soylu, "Terörle mücadelede hem sınırların içerisinde hem de dışında TSK'dan MİT'e, emniyetten, jandarmaya kadar, savunma sanayi aktörlerinden, ülkenin geri kalmış bölgelerin kalkınmasına kadar topyekün mücadele verdik. Sonucunu aldığımız bu mücadelenin aynısını mali suçlar noktasında da gerçekleştirdik." dedi. Devletin bütün kurumları ile oluşturulan sinerji ile Türkiye'nin en büyük kara para, uyuşturucu ve suç gelirleri operasyonlarını gerçekleştirdiklerini anlatan Soylu, "Bu operasyonları son 5 yılda bütün kurumların bir araya gelmesi, devlet aklı ve tecrübelerini ortaya koyarak gerçekleştirip sonuç alıyoruz. Tarihin en büyük suç gelirleri operasyonlarını yapmaya devam ediyoruz. Devletimizin vergi kayıp ve kaçakları azalıyor, vergi gelirleri artıyor. Haram para nesillerimizi zarara sokar." diye konuştu. Uyuşturucu ile mücadelede bir taraftan arz ile mücadele edilirken, tedavi ve rehabilitasyon ile mücadele ettiklerini, önleme faaliyetleri gerçekleştirdiklerini dile getiren Soylu, "Bugün 36 binden 122 bine uyuşturucudan dolayı tutuklamalar çıkmışsa burada bütün kurumların birliktelik anlayışı söz konusudur. Eskiden şöyle haksız bir yargı vardı. İşte polis yakalıyor, yargı bırakıyor. Bu aslında suç ve suçluların devletin kurumlarını birbirine düşürmek için oluşturduğu en büyük tezgahlardan bir tanesiydi. Yapılması gereken 5-6 ay izleyeceksin, delilleri kuvvetlendireceksin. Tabii ki anlık yakalamalar olabilir." ifadelerini kullandı. "İlk kez uyuşturucu ticaretine bulaşanların sayısı 15 bin 500'e düştü" Terörün ucunu yakaladıkları zamanı sezdiklerini, mali suçlarla ilgili de kayıt dışılığı bitirme noktasında ipin ucunu yakaladıklarını belirten Soylu, "Uyuşturucu mücadelesinde de karşımızdakini mağlup etmenin, milletimizi bu illetten kurtarmanın ucunu yakalamış durumdayız. 2018 yılında Türkiye'de uyuşturucu ile ilgili ihbarların sayısı 262 bindi. Bu, 2022 yılında yüzde 44 düşüşle 146 bin sayısına gerilemiş durumda. Demek ki sokaklarda bu mücadele güçlü bir şekilde yapılıyor ki ihbar sayısı gün geçtikçe azalır bir noktaya geldi. 2018 yılında Türkiye'de 86 bin operasyon yapılırken 2022 yılında 245 bin uyuşturucu operasyonu yapıldı. 3 kat arttı. Buna rağmen ilk kez uyuşturucu ticaretine bulaşanların sayısı 19 binden 15 bin 500'e düştü. İpin ucunu yakaladığımız dediğimiz de budur. Yakalamalar da ise 130 binden 300 bini aştı." dedi. Amerika ve Avrupa'nın uyuşturucuya karşısı adeta pes ettiğine dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada küresel bir uyuşturucu baskısı vardır. İnsanlar bireyselleştirilmekte, aileden kopulmaktadırlar. Aile kavramı bertaraf edilmek istenmektedir. Ülkelerin kendine ait gelenek ve görenekleri uyuşturucu adı altında baskılanmaktadır. Tek tip bağımlılık, küresel bir kimlik oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bize dayatılan küreselleşme mantığının da özü burasıdır. Bunun en önemli aracı uyuşturucudur. Amerika Afganistan'ı işgal ettiğinde afyon ekili tarla 17 bin hektardı. Bir devletin kalabileceği en kötü fotoğrafla, insanların uçaktan döke saça kaçtığı görüntüyle ayrıldığında ise Afganistan'daki afyon ekili tarla 300 bin hektardı. Bu bilinçli bir tercihtir. Bu özellikle etrafımızdaki coğrafyayı, Avrupa'yı uyuşturucu ile karşı karşıya bırakmak ve onun baskısı altında kendisine esir etmek konusundaki iradenin tecellisidir. Bütün bunları gerçekleştirirken de acımasız davranmaktadırlar." Soylu, 2022 Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre Avrupa'nın esrar ve sentetik uyuşturucular için üretim merkezi olduğunun altını çizerek, "Küresel sorunlar yeni tehdit aksları üretiyor. Artık küresel sorunlar bizimle ilgisiz, uzak coğrafyalardan bile bize rahat bir şekilde ulaşabilmektedir. Biz kendi uyuşturucu meselemizi Afganistan ve Avrupa arasını takip ediyoruz. Bir tarafımız afyon diğer tarafımız uyuşturucu hap üretmektedir. Gerek güç, gerek terör gerekse uyuşturucu hattı sürekli birbirini tetiklemektedir." "Onlarda maddeye bağlı ölümler sürekli yükselirken biz de düşmektedir" Afrika'dan kaçak göçmen gelebiliyorsa terör, şiddet ve uyuşturucunun da gelmeye çalışacağını dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: "Belçika'nın bir limanında Latin Amerika üretimi 70 ton kokain yakalanabiliyorsa, Avrupa ve ABD uyuşturucuya teslim olmuşsa küresel sorunlara ve uyuşturucuya 460 derece bakmak zorundayız demektir. Birileri kafasını deve kuşu gibi kuma gömüp uyuşturucu ve terör meselesini iç siyaset ekseninden görebilir. Organize suç çetelerinin ve FETÖ'nün hezeyanlarını, suflelerini kendilerine rehber edinebilir. Her konuyu istismar ettiği gibi uyuşturucu meselesini de seçim malzemesi olarak görebilir ama biz öyle bakamayız. Bizim sorumluluğumuz var. 15 Temmuz 2016'dan sonra uyuşturucu arzı ile ciddi mücadele verdik. Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre 2020 yılında tüm Avrupa ülkeleri 5,1 ton eroin yakalamışken Türkiye tek başına 13,4 eroin yakaladı. Bir yıl sonra da 21 tona çıkardı. AB ülkeleri 4,7 milyon tablet ekstacy yakalamışken Türkiye tek başına 11,1 milyon yakaladı. Tüm Avrupa ülkeleri 2,8 milyon kenevir bitkisi yakalamışken Türkiye tek başına 115 milyon kök kenevir bitkisini bir yılda yakaladı. Türkiye'de bir kez uyuşturucu kullananın toplam nüfusa oranı yüzde 3,1. Avrupa'da bu rakam yüzde 29. Onlar niye yakalamıyorlar? Eğer talebi dik tutarsanız, arzı bir şekilde taleple buluşturmak ve meseleyi seyretmek zorunda kalırsınız. Avrupa ve Amerika'nın yaptığı en büyük tehlike talebi sürekli olarak arttırmaktır. Bu bizim için de tehlikedir. Kullanımına izin verdikleri için Amerika'da milyonda 324 kişi uyuşturucudan ölüyor. Bu rakam Norveç'te 89, Almanya'da 29. Biz de ise milyonda 4,7. Onlarda maddeye bağlı ölümler sürekli yükselirken biz de düşmektedir." Maddeye bağlı Türkiye'de 2012 yılında 941 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini veren Soylu, "Metamfetamine rağmen 2021'de 270'e 2022'de de 250'nin altına gelmiş durumdayız. Metamfetamini baskıladığımız, rotasını değiştirdiğimiz andan itibaren uyuşturucuya bağlı ölümlerin Türkiye'de 100'ün altına düşebileceğini hepimiz göreceğiz. Geçen yıl 16,2 ton metamfetamin yakaladık. Çünkü en önemli tehditlerimizden birisi olarak bunu ortaya koymuştuk. Yine birinci tehdidimiz metamfetamindir, ikincisi sentetik ecza, üçüncüsü de eroindir. Eroinin rotası değişmesine rağmen. Yakalamalarımız düştü çünkü eroin rotası Akdeniz üzerine kaydı. Doğu'daki yakalamalarımız arttı. Sınırdan girer girmez çok ciddi baraj kurup Türkiye'ye yayılmasını engelleyen hattı kestiğimiz için uyuşturucu tacirleri, suç örgütleri baronu rotayı değiştirmek durumda kaldılar. Bu baskıyı aynen devam ettirmek zorundayız. Metamfetaminde de bu baskıyı sağladığımız andan itibaren onun da rotası kayacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Maddeye bağlı ölümlerin 2022 yılında milyonda 4,5 kişi olduğunu anlatan Soylu, "Bunu sadece 'Bacak kırın.' diyerek yapmadık. Biz orada kararlılığımızı gösterdik. Samimiydik, haklıydık. Bugün de aynı noktadayız. Yine aynısını söylüyoruz. Kararlığımızın ifadesidir. Bunu söylediğimizde ölüm sayısı 941'di ve sürekli bir tırmanış içerisindeydi. Hepimiz insanız. Sokağa çıkınca anne kolunu tutup, gözünü gösteriyor ve 'Bunu benim oğlum yaptı.' diyor. Biz böyle bir millet değiliz ve olmamalıyız. Anne ve babaların da evlerinde uyuşturucuya karşı mücadele etmesini isteyen Soylu, "Uyuşturucuya başlayanların yüzde 75'i arkadaş ısrarı ile başlıyor. Narkolog araştırmaların sonucu bunu gösteriyor. Anne ve babaların evlerinde, çocukları takipte, çantasında... Bizim öyleydi. Annemiz okuldan geldiğimizde 'Acaba ne var?' diye çantamıza bakardı. Bundan koptuğumuz anda bambaşka risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Uyuşturucuya başlayanların yüzde 55'i özenme ve merak da diyor. Bu araştırmalar bize yol haritası koyuyor." dedi. Ortaya koydukları süreci operasyon sayılarını 3 kat arttırarak, tutuklu sayısını 37 binden 122 bine çıkartarak gerçekleştirdiklerini aktaran Soylu, şöyle konuştu: "Belki avukatları çok üzülecek ama PKK'nın tam 289 milyar liralık uyuşturucunu gelirini keserek bunu sağladık. 2016'dan bugüne kadar İHA ve SİHA desteği ile 284 büyük çaplı narkoterör operasyonları yaptık. 124 bin 374 metruk bina tespit edildi. Bu binanın 90 bin 478'ini yıktık. En büyük problemimiz uyuşturucunun kullanıldığı yer. Metruk binaların 14 bin 507'sini rehabilite ettik. Geri kalan 14 bini de yıkacağız. Gittiğim yerlerde gözüm metruk binalarda. Metruk binalarda uyuşturucunun yüzde 30'u kullanılıyordu, son araştırmalarda ise yüzde 21. Devletin bütün kurumlarıyla yaptığımız mücadeleden sonuç alıyoruz. Bataklık operasyonları yaptık. İlk kez suç gelirleriyle ilgili operasyon yapıyoruz. Şirketlere, mal varlıklarına el koyduk, hareketsiz hale getirdik. Yaklaşık 2 yıla yakın da içeri tıktık. Uluslararası ülkelerden gerekli unsurlar gelmeyince de yargılaması devam etmek üzere bırakıldılar. Bu onların suçsuz olduğu anlamına gelmiyor ki. Bu suç geliri operasyonu. Uluslararası gerçekleştirdiğimiz operasyon çok başarılıydı, iyi sonuçlar aldık ve büyük moral verdi. Tedarik zincirini hedeflediğimiz 40 Kökünü Kurutma Operasyonu yaptık. Uyuşturucu ticareti yapan 1138 organize suç örgütü çökerttik. Son 7 yılda 57 önemli uluslararası operasyon gerçekleştirdik. Yapay zeka ASENA programıyla 6 bin 600 operasyonla yakalama gerçekleştirdik." Uyuşturucu meselesinde önlerindeki en ciddi tehdidin metamfetamin olduğunu dikkati çeken Soylu, "Küresel ölçekte kullanımı artıyor. Türkiye'de 2015 yılında itibaren görülmeye başlanmıştır. Bu işin üzerine düştük. Türkiye'de ilk kez bir madde hakkında genelge yayınlandı ve tüm birimlere gönderildi. Bu genelgeden sonra da metamfetamin konusunda çok ciddi bir yakalama ve saha baskısı ortaya konuldu. Saha baskısını arttırmakta kararlıyız." dedi. "Uyuşturucunun önemli kullanım yeri de ev ve metruk binalardan sonra arabalar" Önlerindeki dönemde ağırlık verecekleri konunun arabalarda uyuşturucu kullanımı konusu olduğunu açıklayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evlerdeki uyuşturucu kullanımı baskısını anneler üzerinden kuruyoruz. 1,4 milyon anneye 'en iyi narkotik polisi anne' eğitimi verdik. Milli Eğitim Bakanlığımızla da 3 ay içerisinde 25 milyon insana ulaşacağız. Üçüncü önemli kullanım yeri de ev ve metruk binalardan sonra arabalar. Uyuşturucunun arabada kullanım saati olarak değerlendirdiğimiz saatlerde araba operasyonlarını devam ettireceğiz. Parklar da önemli. Işıklandırılması ve bekçilerin devriye atması en temel meselelerimizden bir tanesi. Uyuşturucu en fazla yüzde 47,5 ile evde, yüzde 21,2 ile metruk binalarda, yüzde 12,8 ile arkadaşının evlerinde, yüzde 10,8 ile de arabalarda kullanılıyor. Bunların hepsine baskı yapıyoruz. Okul önlerindeki baskımız, annelere yönelik eğitimlerin olumlu etkilerini görmeye başladık. Sağda solda park etmiş, gözden ırak yerlerdeki araçlara yönelik nezaket ve hukuk kuralları çerçevesinde teyakkuzda olmamız lazım." Bazı anne ve babaların "Ne olursunuz oğlumu cezaevine koyun." dediğini anlatan Soylu, "Kurtuluşu orada buluyor. Onun için bir, resen tedavinin uyuşturucu ile mücadelede en önemli adımlarımızdan birisi olacak. İkincisi de Adalet Bakanlığınca cezaevlerinde rehabilitasyon merkezleri oluşturuluyor. Bu aranılan ve istenilendir. Cezaevi rehabilitasyonların uyuşturucunun hem içeride hem de dışarıda tükenmesi konusundaki en önemli meselelerinden birisi olacağını düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı da rehabilitasyon merkezleri sayısını çok ciddi şekilde arttıracak. Bu çalışmaların önemli sonucu olacak." dedi. Uyuşturucu ile mücadeleyi yaparken üzüldükleri yerler olduğunu, haksızlıkla, iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Soylu, "Türkiye'de uyuşturucunun cari açığı kapatmada enstrüman olarak kullanıldığı değerlendirilmesi bizatihi her birimize yöneltilen bir suçlamadır. Çok net. Bunu tek başıma yapamayacağıma göre, Buradaki arkadaşlarım da tek başına yapamayacağına göre, bunu sınırından, girişinden satışına kadar, dağıtımına kadar her bir aşamasında bizim dahlimiz olduğu, bunu da devletin gelirlerine yansıttığımız konusunda, akla hayale, ipe sapa gelmez, sapkınlık derecesinde iftira ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Bu olur mu? Olmaması lazım. Bunların hiçbirisi bizi yıldırmaz. Hiçbirisi sabah atacağımız adımı dirençsiz hale getirmek. Tam tersi. Gittiğimiz istikametin doğru istikamet olduğu, doğru bir yol tutturduğumuzu, anlayış ortaya koyduğumuzun temel göstergesidir." ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığında 6,5, bakanlıkta ise 7,5 yılını doldurduğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti: "Ben şunu gördüm; mali suçlarla uyuşturucu ile ilgili meseleye girmeden, organize suçlarla ilgili büyük adımlar atmadan, Türkiye'nin en az saldırılan bakanlarından bir tanesiydim. Benim tecrübem bu. Ne zaman bu alanda küreği aldık, derinlere girmeye başladık o zaman her türlü saldırıyla karşı karşıya kaldık. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar. Bir tek çocuğu terörden kurtarabiliyor muyuz, doktor olmasını sağlayabiliyor muyuz, uyuşturucu bulaşmasını engelleyebiliyor muyuz, trafik kazası mağduru olmasını engelleyebiliyor muyuz? Ben bir kişiyim ama bizim yaptığımız iş milyonlarca kişinin hayatına değiyor. Bu hepimize yeter. Bu dünyada işimizi iyi yaparsak takdir görür, dua alır, hem de öteki dünyaya Allah'ın rızasını kazanmış bir şeklide gideriz. Kim ne derse desin. Bu devlet 2 bin yıllık devlet ve kuralları vardır. Tek bir kişiden ve kişilerden müteşekkil değildir. Kendi kuralları, kendi ilkeleri, mücadele gücü, azmi, kararı olan, milletine hizmetkar olan bir devlettir. Kim hangi iftirayı atarsa atsın sonuç olamaz. Türkiye güvenlik alanında tarihinin en iyi mücadele aksına, sonuçlarına bu dönemde devletin bütün kurumlarıyla sahiptir. 15 Temmuz'da aldığımız darbeye rağmen." Soylu, kaymakamlık ve valiliklerin kapılarının "Evladımı uyuşturucudan kurtar." diyen madde bağımlısı çocuğu olan bütün anne ve babalara sonuna kadar açık olması gerektiğini vurgulayarak "Onların dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir." ifadesini kullandı. Cumhuriyet'in 100. yılında sonraki nesillere güçlü Türkiye bırakmakla yükümlü olduklarına dikkati çeken Soylu, Türkiye'den bütün uyuşturucu satıcılarının, uluslararası spekülatörlerin korkması gerektiğini sözlerine ekledi. İçişleri Bakanlığı koordinesinde düzenlenen toplantı, 2 Şubat'ta sona erecek.

1 yıl önce

Şeytanın aklına gelmeyen 100 deprem yalanı! Nedim Şener madde madde sıraladı...

Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener,  depremin ilk anından itibaren sosyal medya üzerinden yayılan 100 yalanı sıraladı. İşte deprem sürecindeki manipülasyonlar...

1 yıl önce

MSB duyurdu: Hudut Kartalları 486 kilogram uyuşturucu madde ele geçirdi!

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), "Deprem bölgesinde canla başla görev yapan #Mehmetçik, hudut güvenliği için de etkin ve kararlı şekilde görevini sürdürüyor. Hudut Kartallarımız, Van hudut hattında Jandarma ile koordineli olarak yaptığı arama-tarama faaliyetinde 486 kilogram uyuşturucu madde ele geçirdi." açıklamasında bulundu. MSB'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Ayrıca yılbaşından itibaren hudutlarımızda gerçekleştirilen arama-tarama faaliyetlerinde 827 kilogramdan fazla uyuşturucu madde ele geçirildi." denildi. https://twitter.com/tcsavunma/status/1628674761889808384?s=46&t=WroM3eAAnI77w4zwtD2_qw

1 yıl önce

HDP'li Hasip Kaplan'dan Mansur Yavaş'ın adaylık sinyaline sert tepki: Hayal görmesin Kürtler haddini bildirir

Adının cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasında geçmesine aylardır sessiz kalan CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 6’lı Masa’nın adayı konuşacağı kritik toplantısına 48 saat kala dikkat çeken bir çıkış yaptı. Mansur Yavaş'tan adaylığa yeşil ışık Yavaş, katıldığı yayında "Altılı Masa beni aday gösterirse benim için görevdir" dedi. Yavaş'ın bu açıklamasını önceki gün gerçekleşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener zirvesinin ardından yapması dikkat çekti. HDP'den cevap geldi: Hayal görmesin Mansur Yavaş'ın adaylık açıklamasına HDP'den tepki geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan HDP'li Hasip Kaplan, ABB Başkanı'nın adaylığına karşı çıktıklarını ifade ederek "Mansur Yavaş hayal görmesin. Kürtler haddini bildirir." dedi.

1 yıl önce

6’lı Masa’nın Ortak Mutabakat Metni'ndeki 234. madde ne? Terör örgütü sayılmayan örgütlerin varlığı...

Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni, 30 Ocak'ta altı siyasi parti genel başkanının katıldığı toplantıda açıklandı. “Hukuk, Adalet ve Yargı” başlığı altında açıklanan Ortak Mutabakat metni 9 ana başlık altında 2 binin üzerinde yeni düzenlemeyi içeriyor. ANKARA KULİSLERİ HAREKETLENDİ 
Odatv'de yer alan habere göre; Ortak Mutabakat metninin 234. sayfasında yer alan maddeler Ankara Kulislerinde konuşulmaya başlandı. Konuşulan maddeler şöyle: 1- Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz. 2- BMGK kararlarının etkin bir şekilde uygulanması için FATF tavsiyeleri ile uyum içerisinde hukuki çerçevenin düzenli takibini yapacağız. YPG-PYD, FETÖ başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar tarafından terör örgütü sayılmayan örgütlerin varlığı maddeleri tartışmaya açtı. Maddelerin uygulanması sonucunda Suriye, Libya ve Irak’tan çekilmeye ve ilgili Ülkelere tazminat ödemeye mahkum kalınabileceği de konuşulanlar arasında. Bilindiği üzere Anayasanın 90. maddesi şöyle: Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.

1 yıl önce

Yeniden Refah Partili Doğan Aydal: Cumhur İttifakı'na sunduğumuz 30 madde kabul edildi

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, partisinin Cumhur İttifakı'na katılmasına sıcak baktığını belirtti.

1 yıl önce

İşte Cumhur İttifakı'nın protokolü: 7 madde öne çıktı!

AK Parti, MHP, BBP ve YRP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın YSK'ya sunduğu protokolün detayları belli oldu. Depremin yaralarının sarılmasına öncelik verilen protokolde 7 madde öne çıktı.

1 yıl önce

3 saat süren MGK sona erdi! 7 maddelik bildiride terörle mücadele vurgusu yapıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu sona erdi. MGK toplantısının ardından yayımlanan yazılı açıklamada, özellikle 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden etkilenen illerdeki yaşamın normale döndürülmesi üzerinde duruldu. Yunanistan ile ilişkilerdeki olumlu hava ve seçim güvenliği vurgusu Bildiride, Yunanistan ile ikili ilişkilerde yakalanan olumlu havanın sürmesi yönünde alınan karar, terör operasyonlarının devam etmesi yönündeki kararlılık ve 14 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek genel seçimlerin güvenliği başlıklarına yer verildi. Yine toplantıda, 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimlere ilişkin tedbirler gözden geçirildi. Depremin yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi üzerinde duruldu Ayrıca 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerin yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi üzerinde duruldu. Toplantıda alınan kararlar şu şekilde: Kahramanmaraş merkezli depremler 1- 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin ardından ortaya çıkan durum değerlendirilerek bölgedeki hayatın bir an evvel normale döndürülmesinin önemi üzerinde durulmuş; bu felaketin vatandaşlarımızın huzur ve refahı ile ülkemizin millî güç unsurlarına yönelik her türlü olumsuz etkisini bertaraf etmeye matuf tedbirler ele alınmıştır. 2. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur. Terör örgütlerine yönelik operasyonlar 3. Suriye ve Irak'ta bılhassa son dönemde müşahede edilen gelişmelerin, DEAŞ terör örgütü ile mücadele kisvesi altında PKK/KCK-PYD/YPG'yi helikopter de dahil her türlü imkan ve kabiliyetle teçhız etmeyi sürdüren aktörlerin asıl niyetinin anlaşılmasına bir kez daha vesile olduğu kaydedilmiştir. Operasyonlarımız neticesinde verdiği zayıatın yanı sıra artan kaçışlar ve azalan katılımın da etkisiyle çöküş sürecine giren ve miadı dolan terör örgütünü himaye eden aktörlere; türkiye cumhuriyeti devleti'nin, bölücü terör örgütünü ve tüm uzantılarını arkalarındaki her türlü desteğe rağmen tamamen çökertmekte kararlı olduğu ve sınırları boyunca bir terör korıdoru oluşturulmasına müsaade etmeyeceği hatırlatılmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı 4. Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında bir yılı aşkın süredir devam eden savaşın bölgedeki diğer ülkelerin istikrarına ve Karadeniz'deki güvenliğe yönelik menfi tesirleri değerlendirilmiş; kalıcı barışın tesisi, bölgesel istikrarın muhafazası ve insani krizlerin etkilerinin giderilmesine yönelik gayretlerin sürdürüleceği ifade edilmiştir. Bölgesel konular 5. Türkiye'nin Balkan ülkeleri ile yakın istişare ve iş birliği içinde tesis ve icra ettiği, barış ve istikrarın muhafazası temelindeki politikası çerçevesinde, bölgedeki meselelere tesir edebilecek mahiyetteki gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilmiş; ihtilafların hakkaniyete uygun bir şekilde çözümünü esas alan tüm yapıcı adımlara yönelik destek teyit edilmiştir. 6. Yunanistan ile ilişkilerimizde son dönemde yakalanan olumlu havanın sürdürülmesinin, her iki taraf ve bölgemiz için faydalı olacağı mütalaa edilmiş; Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'deki güncel gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilmiştir. Seçim güvenliği 7. 14 Mayıs 2023 pazar günü birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimi ile 28. Dönem Milletvekili Genel seçiminin, huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler gözden geçirilmiştir.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 15 16