05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe'den İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Çırağan Caddesi'ndeki ağaçları kestirmesine tepki

https://twitter.com/genelgundem/status/1501873440550264832?s=21 Kabaktepe, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu caddeden kaç kere gözümü koca çınarlardan ayıramadan geçmişimdir bilmem. 'Ağaçlı Yol' diye anılan Dolmabahçe-Çırağan hattından söz ediyorum. En sevdiğim caddelerden biridir. Çınarların kesilmesiyle yüzü tamamen değişti. İstanbul'un bir güzelliğini daha yok ettiler." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/osmannnurika/status/1501909861294125059?s=21

2 yıl önce

İBB'nin Çırağan Caddesi'ndeki ağaçları kesmesine tepki: 'CHP zihniyetinde yok etmek var'

AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanı Yıldırım Turan iki aylık süreçte 112 tarihi çınar ağacının kesildiği Çırağan Caddesi'nde yaptığı basın açıklamasında, İBB yönetiminin kamuoyuna bilgilendirme yapmadan Beşiktaş ve İstanbulluların hatıralarında yer etmiş tarihi ağaçları kestiğini söyledi. İBB'nin ağaçların "kanser oldukları gerekçesiyle" kesildiğini açıkladığını aktaran Turan, "Önceki dönem İBB yöneticilerinden aldığımız bilgilere göre bu ağaçların hastalığı biliniyordu ve tedavi ediliyordu. Alanında uzman personellerin gözetiminde asırlık çınar ağaçlarımızın hayata tutunması için hassasiyetle çalışılıyordu. Ancak görünen o ki reklam ve şov için bol keseden para harcamaktan çekinmeyen CHP'li İBB yönetimi, tarihi çınar ağaçlarının bakım ve tedavi maliyetlerinden kurtulmak için çareyi kökünden kesmekte ve üzerlerini de betonla kapatmakta bulmuş." dedi. İmparatorluklara ve nice medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul'un, Fatih, Üsküdar ve Beşiktaş gibi kadim semtlerinde uzun yıllardır bakım ve tedavisi süren çok sayıda çınar ağacı bulunduğunu vurgulayan Turan, "Diğer asırlık çınar ağaçlarının akıbeti de Beşiktaş'ta katledilen çınar ağaçlarımızın sonu gibi mi olacaktır? Yol kenarındaki dikey bahçeleri söküp atmakla başlayan yeşil katliamınız daha kaç bitki ve ağacı kurutacaktır? Bu gidişle, 2024'te ardınızda 'yaprakları sizi çılgınlar gibi alkışlayacak' tek bir ağaç dahi bırakmadan gideceksiniz." ifadesini kullandı. "Elinizi nereye atsanız yok ediyorsunuz" Muhalefetin ağaç kesimine bakış açısının, "biz kesersek, hasta ağaçlardı", başkası keserse "doğa katliamı" şeklinde olduğunu savunan Turan, iki ağacın yeri değiştiğinde ortalığı ayağa kaldıran zihniyetin bu konuya hiçbir tepki vermemesinin de düşündürücü olduğunu dile getirdi. İBB'nin Beşiktaş'taki çalışmalarına da değinen Turan, "Dolmabahçe-Levazım tünelini durdurmak ve doldurmak, Barbaros Meydanı'nda üst geçidi yıkmak, Çırağan'daki tarihi çınar ağaçlarını kesmek... Rica ediyoruz bir daha çalışma yapmayın, elinizi nereye atsanız yok ediyorsunuz. Her zaman söylediğimiz gibi CHP zihniyetinde yapmak yok, yok etmek var; yaşatmak yok, yok etmek var." diye konuştu. Turan, tarihi ağaçların kesilmesi konusunun takipçisi olacaklarını vurgulayarak "Burada gerçekleşen vahim olayın aslında algıyla yönetilen ve İBB Başkanı'nın reklam panolarını yerleştirmek için mi kesildiğini merak ediyoruz." dedi.

2 yıl önce

Çırağan Caddesi'ndeki 112 çınar ağacını kesen İBB'ye ceza kesildi: Kesim izni bile alınmamış

AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cahit Altunay, Çırağan Caddesi üzerindeki 112 çınar ağacının kesilmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Altunay, ağaçları kurtarmak için gerekli çalışmaların yapılmadığını, kesilirken de izin alınmadığını belirtti. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından İBB’ye ağaçları kestikleri için cezai işlem uygulandığını söyleyen Altunay, “Daha evvel Adalar’daki atları kurtarmak için gittiler, kurtarıp geldiler. Sonra dünyanın en önde gelen hayvan bakım merkezleri dönemimizde yapıldı, İstanbul can dostlarımıza yuva olacak dediler, o güzel mekanları onlara mezar ettiler. İşte yakın zamanda da şahit olduğumuz, asırlık çınar ağaçları da önleyici tedbirleri alınmadan kesilerek o güzelim tarihi dokuyu helak ettiler" dedi. "TEDAVİ EDİLEBİLİRDİ" Ağaçlardaki hastalığın ilk kez teşhis edilmediğini de hatırlatan Altunay, şöyle konuştu: "Bir gecede 39 tane ağacın kesilmesinin ne anlam ifade ediyor. Daha yıllar evvelinde bu hastalık tespit edildiğinde bununla mücadele edildi. Daha evvel de kesimler yapıldı ama, senede 4-5 adet ağaç kesilerek ve tedavi yöntemi kullanılarak yayılma önlendi. O ağaçlar kurtarılmıştı. Ne yazık ki şimdi baktığımızda üç tane kusuru net olarak gördük. Teknik açıdan da idari açıdan da hata var. En önemlisi bilimsel açıdan büyük yanlışlar var. Teknik açıdan diyorum çünkü, konunun uzmanlarınca yeterince araştırılmadan, incelenmeden böyle bir karar verilmiştir. İdari açıdan da bu Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu‘nun doğal üyesi olan tek bir orman mühendisi var, karar alınırken maalesef bu toplantıda bulunmamış. İdari hatalardan biri de ne Anıtlar Kurulu’ndan ne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden herhangi bir yazı, talep, izin istenmemiştir. En önemlisi de kesmek için izin alınması gereken Orman Bölge Müdürlüğü’nden de maalesef bu izin de alınmamıştır. Bunun gereği olarak da Orman Bölge Müdürlüğü kesilen ağaçlarla ilgili idari para cezası da uygulamıştır. Üçüncüsü bilimsel olarak da bir yaklaşım olmamıştır. Bu hastalığın tespitinde daha evvel Marmara Üniversitesi hocalarımızdan Zeki Severoğlu’nun güzel tespitleri vardı. Bu hastalığı tespit edip, bir dizi önlem de almıştı. Onun önlemleri doğrultusunda bu tedaviler uygulanmış, bu hastalık kısmen engellenmiş ve ötelenmiş hatta yayılması da önlenebilmiştir." "SIRADA HANGİ ÇINARLAR VAR" Altunay, çınar ağaçlarının tedavi sürecinin pas geçildiğini, bundan sonra diğerleri için de endişeli olduklarını belirtti. Cahit Altunay "Ne oldu da bütün bu süreçleri pas geçerek, yangından mal kaçırırcasına bir gecede o 100-150 yıllık çınar ağaçlarını katlediyorsunuz? Orası öyle bir mekan ki tarihi yapıların, kültürel varlıkların iç içe olduğu o tarihi çınarlarla adeta bize bir görsel şölen sunduğu bir caddedir. Ben merak ediyorum. Acaba bundan sonra sırada hangi çınarlar var? Bu tedbirler alınmadıkça, yaptıkları hatalar ve yanlışlar yüzünden diğer çınarlara da bu hastalık sirayet etti mi. Birkaç sene sonra acaba Çırağan Caddesi bu çınarlara da mezar mı olacak. Türkiye’nin özellikle en önemli ağaçlarından Doğu Çınar’ı suyla barışık yaşayan bir ağaç türüdür. Acaba yazın yeterli sulama yapılamadı mı. Kışın yaptıkları tuzlamalarda mı zarar gördüler. Asfaltlama çalışmalarında yeterince koruyamadılar mı. Hastalığı rağmen budama yapılarak, hatta kesim aletleri dezenfekte edilmeden yapıldığı için mi hastalığın yayılmasına sebep oldular. Böylesine anlamlı bir günde, iki önemli çınar ağacının yetiştiği güzel ilçemizde, bu silueti bozmaya, peyzajı bozmaya ve tarihi dokuya zarar vermeye kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye uyuşturucu baronlarını soruyordu! Meral Akşener’e yakın Ş.K. uyuşturucu madde ile yakalandı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye biraz fazla takılmış olabileceğini ifade ederek, "Allah rızası için, hiç mi soru sormuyorsun ya... Türkiye Cumhuriyeti Devleti hapishanelerinde bir tane uyuşturucu baronu var mı? Yoktur. Ama garibanlar oradalar” demişti. Yunus polislerine dur ihtarına uymayan ve kovalamaca sonucu yakalanan Meral Akşener’e yakınlığıyla bilinen İyi Partili Ş.K’ın üzerinden çeşitli uyuşturcu maddelerle yakalandı. https://twitter.com/genelgundem/status/1503996500128403462?s=21

2 yıl önce

CHP’li İBB’nin iştiraki gibi… TEMA’dan Çırağan Caddesi’ndeki ağaçların kesilmesini savunan açıklama: Tedavisi mümkün değil

TEMA Vakfı, son günlerde İstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Çırağan Caddesi'nde yer alan koruma altındaki 112 adet çınar ağacının Ekrem İmamoğlu’nun yönetimindeki İBB tarafından katledilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada koruma altındaki 112 adet Çınar ağacının, latince adı 'Ceratocystis platani' olan mantarın yol açtığı kanseri hastalığı sebebiyle kesildiği aktarıldı. 'Ceratocystis platani' mantarının neden olduğu Çınar kanseri hastalığının risk grubunun çok yüksek ve mutlaka karantina tedbirleri alınması gereken salgın bir hastalık olduğuna dikkat çekildi. Kuş, böcek, insan eliyle, kazalarla veya rüzgar gibi nedenlerle oluşmuş yara dokularından, budama alet ve ekipmanlarından, toprakta köklerin birbirine temasından ya da yağmur suları dahil pek çok şekilde kolaylıkla bulaştığı belirtilerek, “Bulaştıktan sonra hızla çoğalıp ve kısa sürede ağacın iletim dokularını tıkayarak ölümüne neden olmaktadır” denildi. Açıklamada, hastalığın tedavisinin mümkün olmadığının altı çizilerek, “Mantarın ağacın iletim demetlerini tıkaması ve topraktan alınan suyun iletimi kesmesi, yerleştiği iletim demetlerinin kök, gövde ve sürgünlerde olması sebebiyle hastalıklı ağaçların bakım çalışmaları ile kurtarılması da mümkün değildir. Karantina tedbirleri alınarak ağacın kesilmesi ve imha edilmesinden başka önerilen bir çare bulunmamaktadır. Konunun uzmanı bilim insanlarının hazırladığı rapor dikkate alınarak hastalıklı ağaçların kesilmesinin, hastalıkla mücadele ve daha fazla ağaca sirayet etmemesi için gerekli bir işlem olduğu değerlendirilmektedir” denildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı 1 milyon liralık tazminat davası açtı, Kılıçdaroğlu bu sefer sosyal medyadan haddini aştı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart 2022 tarihinde sosyal medyadan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "O, vergi memuru. Ama ben ekonomistim. Aramızdaki fark bu" sözlerini alıntılayarak, "Sen ekonomist değil, olsan olsan 5'li çetenin tahsildarı olursun. Halkın parasına göz dikmiş bir tahsildar" sözlerini sarf etmişti. https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1509519555902771200?s=21&t=pt9AHb8wnKtLUc-brtEu-g Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu'na 1 milyon liralık tazminat davası açtı. HADDİNİ AŞTI Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, mahkemede yapacağı savunmayı sosyal medyadan yaptı. "Gücenme" notuyla Twitter'dan paylaştığı videoda, Türk Dil Kurumu sözlüğünden 'tahsildar' kelimesine açıklık getiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Sevgili halkım merhaba. Geçenlerde şahsım her zamanki gibi bana hakaretler edip, kendisini ekonomist ilan etti. Ben de kendisine 'Olsan olsan beşli çetenin tahsildarı olursun' dedim. Beyefendi incinmiş. Hemen mahkemeye koşmuş. Bu tanıma ihtiyati tedbir kararı çıkarmaya çalışıyor. Bizim memlekette tahsildara tahsildar derler. Çeteye de çete. Bunda gocunacak bir şey yok. Bak Türk Dil Kurumu ne diyor? 'Bir kimseye veya bir kuruluş adına para toplamakla görevli kimseye tahsildar denir'. Ayıp olan şey bunu halk için yapacağın yerde beşli çete için yapmak. Sevgili şahsım tahsildara ekonomist denmez bizim memlekette. Gücenme." https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1511007815820845060?s=21&t=pt9AHb8wnKtLUc-brtEu-g

2 yıl önce

Ömer Çelik açıkladı! Pençe-Kilit Operasyonu'nda 51. madde detayı

İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları: * Kanada'da Toronto'da teraviden çıkan müslamanlara ateş açıldı. Kanada makamlarının gerekli önlemleri almasını bekliyoruz. Bu saldırganlıkları şiddetle kınadığımızı bildiriyoruz İSRAİL'İN SALDIRILARI * Ramazan ayında maalesef büyük bir üzüntüyle karşılaştığımız şiddet olaylarıyla karşılaşıyoruz. Kanada'da Müslümanlara yönelik saldırı oldu. En çok içimizi yakan Filistin'de Müslümanlara yönelik olan şiddettir. Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar, maalesef şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Mescid-i Aksa ve Kudüs kırmızı çizgimizdir. 1'i çocuk olmak üzere 7 Filistinlinin hayatını kaybettiği bu olaylar, asla kabul edilemez. Mescid-i Aksa'nın ve oradaki müslümanların korunması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. PENÇE-KİLİT OPERASYONU * Türkiye, meşru müdaafa hakkını kullanarak, Pençe-Kilit operasyonunu başlattı. Operasyonu BM'nin 51. maddesine dayanarak yapıyoruz. Bu tabi terör örgütünün tespit edildiği hazırlıklar üzerine gerçekleştirilen bir harekattır. Gönül ister ki terör örgütünün bulunduğu kardeş devletler, bu terör örgütünü oradan çıkarsınlar, bu operasyonlara gerek kalmasın. Kahraman Mehmetçiğin bu çabasının hedefe ulaşacağından hiçbir kuşkumuz yoktur. VAKA SAYILARINDAKİ DÜŞÜŞ * Pandemi dönemi güçlü bir şekilde yönetilmeye çalışıldı. Tabi ki eski halimize dönmedik. Oraya doğru ilerliyoruz. Normalleşmeye yönelik kademeli geçişlerle bunu yapmaya çalışıyoruz. Vaka sayısının 5 binin altına inmesi çok önemli. Bu günlere gelmemizde büyük emeği geçen sağlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederiz. Bu sebeple bugün birazcık normalleşmeyi tadabiliyorsak, sağlık çalışanlarımızın büyük gayretini hiçbir zaman unutmayacağımızı belirtmek isterim. Pek çok sevdiğimiz insanı kaybettik. Hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. Bundan sonra gerekli uyarıları dinleyerek, Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara kademli olarak uygulayarak yeni döneme geçmeyi bekliyoruz. ULAŞIM PROJELERİ * Yeni dünyadan bahsettiğimiz dönemde, Türkiye güçlü bir şekilde kendi planını uygulamaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız Ulaştırma ve Lojistik Ana Planını açıkladı. Bu plana 198 milyar dolarlık bir bütçe ayrılacak. Pek çok sektörde bu gelimeler oluyor. Türk start-upları yılın ilk çeyreğinde 1.3 milyar dolarlık yatırımla, 2021 genelinde elde ettikleri yatırıma sadece 3 ayda ulaştılar. Türkiye'nin AR-GE projesinin son yıllarda kazandığı açısından önemli rakamlar. Cumhurbaşkanımız şehirleşme ve vatandaşlarımızın konut elde edinmesi konusunda yakından takip ediyor. Bunun için Çevre Bakanlığımız 81 ili kapsayan bir  proje gerçekleştiriyor. Bu projenin detaylarını sayın Cumhurbaşkanımız haziranda açıklayacak. RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI * Savaşın ne kadar mantıksız, ne kadar yıkım getiren bir olay olduğu bu sefer de dünyanın gözleri önünde gerçekleşiyor. Atatürk'ün "Savaş zorunlu değilse, bu bir cinayettir" sözünün ne kadar doğru olduğu bu vesileyle görülmüş oldu. Bütün insanları olumsuz etkilediği daha net görüyor. İstanbul'daki müzakere sürecinin desteklenmesi çok önemli. Putin'le görüşen Avusturya Başbakanı, "Beni iyimser yapan tek şey, Putin'in İstanbul'da yapılan müzakere sürecini dile getirmesiydi." dedi. Cumhurbaşkanımız tarafından yürütülen müzakere sürecine devletlerin somut olarak bir yaklaşım gösterdiği yok. Bütün bir müzakere süreci Türkiye'nin yürüttüğüdür. Bu süreç iyi anlaşılmalıdır, destek verilmelidir. İkincisi bu kadar kan döküldükten sonra eski günlere dönme konusunda daha büyük problemler olacaktır. Daha aktif pozitif barışın oluşması için Türkiye'nin yürüttüğü müzakere süreci çok önemlidir. Gelinen noktada savaşın Donbass'ta ağırlaşması, insanlara daha çok zarar veren bir tablonun oluşabileceğini gösteriyor. ABD'YE YPG ELEŞTİRİSİ * Pek çok ziyaret oldu son zamanlarda. Bu çerçevede ilişkilerin yoğun olduğu görülüyor. Ukrayna, Afganistan, enerji güvenirliği gibi pek çok konuda ortak işbirliği söz konusu. Ama YPG'ye verilen destek büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bir NATO müttefiğinin terör örgütü olarak tanımladığı bir yapıya hiçbir şekilde NATO'dan bir üyenin destek vermemesi gerekir. Şimdiye kadar görülmüştür ki; Güya PKK/YPG'nin DEAŞ'la mücadele ettiği gibisinden hiçbir şekilde inandırıcı olmayan bir argüman sergilediler. Ama ne oldu o silah verilen terör örgütleri imha edilmeye devam ediliyor. Bunun arkasındaki siyaseti görüyoruz. Kimsenin bu çirkin siyasetin arkasında olmaması gerekir. 31 Ekim 2021'de Roma'da Cumhurbaşkanı ile Biden arasında yapılması kararlaştırılan Türkiye-ABD stratejik mekanizması hayata geçmiş oldu. ABD'NİN F-16 SATIŞI
 * MSB, 40 yeni F-16 uçak alınması aynı zamanda bizde olan 79 adet F-16'nın o seviyeye çıkarılması için bir talep mektubu oldu. Bu çerçevede daha geniş bir talep mektubuyla Türkiye'nin bu güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması için iletilecek. NATO müttefikleri arasında güvenlik ihtiyaçlarının kısıtlayıcı ambargoların olması mantıksızdır. En zor zamanlarda kısıtlamaların ambargoların olduğu zamanlarda verilmiştir. Şimdi ise daha güçlü kararlar verecek durumdadır. Dayanışma yerine kısıtlama ya da birbirine karşı terör örgütlerini destekleme tutumları olursa bunların sağlıklı işleyen mekanizmalar olması söz konusu değildir. Bunun önüne de bir takım siyasi kısıtlamaların çıkarılması olmamalıdır. Bir NATO müttefiği güvende değilse, hiçbir NATO müttefiği güvende değildir. FRANSA SEÇİMLERİ * Fransa'daki seçimleri yakından takip ediyoruz. Seçimlerdeki oy oranları, hangi adayın geriye öne çıktığı bizim yakın takibimizde. Ama kimsenin iç siyasetine karışacak değiliz. Partilerde İslam düşmanlığının, göçmen düşmanlığının bu kadar normalleşmiş olması Avrupa sağlığını ortadan kaldıran bir durumdur. Avrupa'nın çeşitli yerlerinde yapılan seçimlerde merkez ve aşırı sağdan gelen oyların aradaki farkı bu kadar azaltmış olması üzerinde durulması gereken bir konudur. SORU-CEVAP SANATÇILARIN ERDOĞAN'LA İFTARA KATILMASI
 Kimlik siyaseti demokrasileri zehirleyen bir şeydir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Belediye başkanlığından beri hassasiyetle durduğu bir gelenek. Sadece sanatçılarla değil başka grupları da davet ettiğinde nefret siyaseti yapıyorlar. Bunların tek tek düzelmesini beklemek gibi elimizde bir reçete yok. Sanatın daha iyi anlaşılması, başkasının kimliğini inkar eden, başkasının kimliğini sürekli kötü siyaset olarak gösteren yaklaşımdan uzak durmak gerekiyor. 6'LI MASADA 3. İTTİFAK TARTIŞMASI
 Bunu takip etmek AK Parti açısından üzerinde durduğumuz bir konu değil. İçlerinden biri çıkıp "3. ittifak oluşmuştur" diyor. Bu giderek Türkiye tartışması, siyaset tartışması gibi mekanizmalardan çıkıp bu 6'lı mekanizmanın kendi sorunlarının ifadesi neticesinde bir yapıya dönüşüyor. Biz kendi işimize bakıyoruz. KARAMOLLAOĞLU'NUN SURİYE AÇIKLAMALARI Çok büyük bir haksızlık. Kendi ülkesinin hükümetini şikayet eden, olmayan bir şeyi varmış gibi anlatım. Bu olayların başlamasından önce sayın Cumhurbaşkanımız, Esad'la görüştüğünde şunu söylüyordu. "Ülkeyi demokratikleştir" Orada terör örgütüne destek verenlerin aklında da gündemin olmayan şeyi söylüyordu. "Oradaki Kürt vatandaşlarına kimlik ver. Onlara bir vatandaşlık hakkı ver" diyordu. Cumhurbaşkanımız Esad'a tavsiyelerde bulunuyordu. Hatta Esad tavsiyeler verilmesi için kapıları açmıştı. Kim diyor, "Türkiye Suriye'yi karıştırmış." Cumhurbaşkanımız Esad'la görüşürken bizler ve arkadaşlarımız oradaydık. Esad'ın takdirlerini dinledik. Daha sonra çatışmalar başladı. Ne zaman ki ramazan ayında bu katliamlar yükseldi, Esad yönetimi tam tersi katil şebekesi gibi çalışmaya başladı ve halkın belli bir kesimini yok etmeye yönelik bir tablo sergiledi. O zaman Cumhurbaşkanımız güçlü şekilde tepki göstermeye başladı. Elinde kan olanı hedef almıyorsun, oraya kan dökülmemesi için uğraşan Türkiye'yi Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorsun. Gerçekten çok üzücü. CHP'NİN SEÇİM KANUNU İÇİN AYM BAŞVURUSU AYM'ye başvurma hakları var. Partinin neredeyse bütün ömrünün AYM'ye başvurmakla uğraşması çok değişik bir durum. Yeni ihtiyaçlar ortaya çıktığı zaman yeni düzenlemeler yapmak gerekiyor. Bu ihtiyaçlara yönelik AK Parti bir düzenleme yapsa hemen ertesi gün CHP'yi siyaset yapan bir organizma gibi değil AYM'ye başvuran bir dernek olarak görüyoruz. Yaptıkları tek şey engelleme faaliyeti üzerine kurulu bir yaklaşım. Ya da bugün toplumla paylaştıkları bir önerileri olduğunu gördünüz mü? Siyaset toplumsal ihtiyaçların önünün açılması için yapılmalıdır.

2 yıl önce

Muş’ta toprağa gömülü vaziyette 12 kg patlayıcı madde ele geçirildi

İçişleri Bakanlığı, Muş'un Hasköy ilçesi kırsalında toprağa gömülü vaziyette 12 kilogram patlayıcı madde ele geçirildiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Muş İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen Şehit Jandarma Astsubay Başçavuş Mehmet Çapar Operasyonu kapsamında Hasköy kırsalında toprağa gömülü halde 12 kilogram patlayıcı madde ele geçirildiği belirtildi. Açıklamada, söz konusu patlayıcı maddenin kontrollü bir şekilde yerinde imha edildiği, bölgede operasyonların sürdürüldüğü kaydedildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16