26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Bakan Soylu ve Bakan Karaismailoğlu Rize'de afet bölgesinde incelemelerde bulundu

İncelemelere, Rize Valisi Kemal Çeber, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu da katıldı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Afet bölgesi ilan edilen yerlerde ödemeler ertelenecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından son dönemde yaşanan sel felaketiyle ilgili açıklama yaptı. Erdoğan, "Rize, Artvin ve Düzce illerimizde meydana gelen sel felaketinin yol açtığı yıkımı ortadan kaldırmak, yaraları sarmak için gereken tüm adımları atmaya devam ediyoruz. Emek veren ilgili tüm kurumlarımıza, tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. Buna göre, afet bölgesi ilan edilen yerlerde vergi ve SGK prim ile esnaf kredilerinin geri ödemeleri ertelenecek. İşyeri ve araçları zarar görenlere destek sağlanacak.  Eşya zararlarının karşılanması için yardım yapılacak, acil destek paketi hazırlanacak.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Orman yangınlarından etkilenen bölgelerimizi 'Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi' ilan ettik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarından etkilenen bölgeleri 'Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi' ilan ettiklerini duyurdu. Erdoğan, mesajında "Milletimizin yaralarını sarmak, zararını karşılamak, imkânlarını öncekinden de iyi hale getirmek için gereken tüm adımları atmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bartın, Kastamonu ve Sinop'u afet bölgesi ilan ediyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde cuma namazını kıldığı Yeni Camii'nin çıkışında vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle; Salı başlayan yoğun yağışlar Kastamonu, Bardın ve Sinop illerimizde maalesef büyük sel felaketlerine neden oldu. Kastamonumuzda Bozkurt, Azdavay, İnebolu, Küre ve Pınarbaşı ilçelerimiz bu yağışlardan en çok etkilenen yerler oldu. Bartın'ın Ulus, Sinop'un Ayancık ilçelerinin kimi köyleri de selden ciddi manada etkilenen yerler arasında. Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Malesef ölen kardeşlerimiz oldu onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize başınız sağolsun diyorum. Bartın'da kaybolan vatandaşımız için çalışmalar sürüyor. "Felaketin ilk anlarından itibaren devlet olarak sizlerle beraberiz" Dünyanın pek çok yeri gibi ülkemiz de bir süredir tabi felaketlerle boğuşmaktadır. Bu sadece ülkemizde olan değil ABD'si de böyle, Kanada'sı, Avrupa'nın bir çok ülkesi böyle. Bir felakettir gidiyoruz ve temennimiz o ki bunlarla boğuşurken en az hasarla bu felaketleri atlatalım. Ülkemizin güneyinde geçmişte eşi benzeri olmayan orman yangınları yaşadık. Karadeniz'in doğusunda yaşananları biliyorsunuz. Aynen burada olduğu gibi sel felaketlerini oralarda yaşadık. Hamdolsun bu yangınların hemen hepsini de kontrol altına almayı başardık. Ülkemizin kuzeyinde ise işte burada olduğu gibi sel felaketlerine maruz kaldık. Bir süre önce Doğu Karadeniz'de selin yol açtığı sıkıtılarla mücadele ettik. Kastamonu ve çevresindeki illerde yaşanan felaketlerde hayatını kaybeden, zarar gören vatandaşlarımızın üzüntüsü ülkemizin ortak üzüntüsüdür. Felaketin ilk anlarından itibaren devlet olarak sizlerle beraberiz. "Askerimizin, polisimizin bu operasyonda görev alan tüm kardeşlerimizi alnından öpüyorum" AFAD başta olmak üzere Kızılayımızla birlikte tüm araç gereçlerle buradayız. Ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz, yapacağız. 4 bin 760 personel, 19 helikopter, 1 İHA, 66 ambulans, 41 UMKE, 630 hizmet aracı, 437 iş makinası ve pek çok araç gereç sahada faaliyet gösteriyor. Evlerin damlarından vatandaşlarımızı kurtaran silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin onların kahramanca tüm o vatandaşlarımızı nasıl kurtardıklarını izlediniz. Bu kahramanlarımız alnından öpülesi kahramanlarımızdır. Mağdur durumda olanların yüzde 95'ini kurtardılar. Allah göstermesin aksi olabilirdi. Bu öyle her kişinin karı değir. Er kişinin karıdır. Ben askerimizin, polisimizin bu operasyonda görev alan tüm kardeşlerimizi alnından öpüyorum. Onları tebrik ediyorum. O operasyon bizi rahatlattı. Gözlerimiz yaşlı olarak kadın, erkek, çocuk demeden sepetin içerisinde o yeni doğmuş yavrunun kurtuluşu herhalde gözlerimizi yaşartmıştır değil mi. Demek ki bizim böyle görevli kardeşlerimiz var. Onların bu gayretleri başarının sırrı olmuştur. "Ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde Karayolları'mız çalışmaktadır" Selden etkilenen Ayancık Devlet Hastanesi'ndeki hastaların tamamı diğer hastanelere nakledilmiş veya evlerine ulaştırılmıştır. Öğrenci yurtları hazır tutulmaktadır. Yolların ve köprülerin hasar görmesi nedeniyle ulaşımı aksayan yerler için alternatif güzergahlar üzerinde Karayolları'mız çalışmaktadır. Elektrik kesintisi yaşayan yerlere enerji akışı için çalışmalar sürüyor. Su kesintisi yaşanan yerlerdeki altyapı onarım çalışmaları da hemen başlatılmıştır. Haberleşmenin kesintisiz sürmesi için mobil istasyonlar gönderilmiştir. "Mağdur olan vatandaşlarımızın zararlarının telafisi içinde çalışmalara başladık" Hasar tespit çalışmaları 3 ilde 120 ayrı ekiple yürütülmektedir. Kredi desteğinden vergi ertelemelerine kadar tüm acil tedbirleri devreye almış durumdayız. Kurumlara ilk etapta ihtiyaçları olan ödenekler hemen gönderilmiştir. Evleri yıkılan vatandaşlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için hemen kolları sıvıyoruz. Mağdur olan vatandaşlarımızın zararlarının telafisi içinde çalışmalara başladık. Hayatını kaybeden insanlarımızı geri getiremeyiz ama devletimiz onun dışındaki her türlü kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir. Bunda endişeniz olmasın. "Bu işin siyaseti olmaz" Bu arada diğer afet bölgelerinde de ifade ettiğim gibi aynısını söylüyorum genel hayata etkili afet bölgesi olarak burayı da ilan ediyoruz. Kastamonu, Bardın ve Sinop. Tabii felaketler ülkelerin ve milletlerin birlik, beraberlik, dayanışma, paylaşma azletlerinin öne çıktığı dönemlerdir. Bu işin siyaseti olmaz. Fakat bakıyorum ki bazı kanallarda siyasetle alakası olmayan tipler çıkıyor. Tüm bu afetlerin neyi nasıl götürdüğünden haberi olmayanlar çıkıyor. İleri geri konuşuyorlar. Bugüne kadar bir gramlık iş üretmemiş olanlar ileri geri konuşuyorlar. Onların bu şekilde yaklaşımı bizi üzmez. Böyle bir zamanda bir olmamız lazım beraber olmamız lazım iri olmamız lazım diri olmamız lazım, kardeş olmamız lazım milletçe bu milleti ayağa kaldırmamız lazım. Ama onlar bakıyorsunuz hala gelip Erdoğan'a ben nasıl vurayım da ona yara vereyim dertleri bu. Yara veremezsiniz biz bu milletle beraberiz. Milletimizle beraber de bu yola devam edeceğiz. Biz bir ölür bin diriliriz. İnşallah şu afetleri de aşıyoruz aşacağız. İşte Antalya, Manavgat, Burdur her yeri gördünüz. ABD'si Rusya'sı yangınların altından kalkamadılar hala. Biz 20 günü bulmadan buralarda bu afetlerden büyük oranda kurtulduk. "Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek yolumuza devam ediyoruz" Her dönemde olduğu gibi bugün de bu bozguncular milletimiz arasında fitne sokmak için ortaya çıkabiliyorlar. Milletimiz biliyoruz ki bunların hiç birinine itibar etmiyor. Hayatı acısıyla ve tatlısıyla ne kadar paylaşırsak önümüzdeki engelleri o kadar kolay aşar potansiyelleri o kadar hızlı hayata geçirebiliriz. Onun için hep geçmişten ders alarak geleceğe bakıyoruz. Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek, eksilenin yerine daha çoğunu koyarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizi gerçekten çok parlak bir geleceğin beklediğine tüm kalbimizle ve samimiyetimizle inanıyoruz. Bu ülkeye 19 yılda her alanda kazandırdığımız sağlam altyapının üzerine büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için her zamankinden fazla çalışıyor mücadele ediyoruz. "19 yılda 5,5 milyar ağaç diktik, nasıl diktiysek yine dikeceğiz" Ormanlarımız yandı, bitmedik ki, şimdi 19 senede biz bu ülkede 5,5 milyar fidan değil ağaç diktik. Nasıl diktiysek yine dikeceğiz. Küllerimizden ayağa kalkacağız. Bu işi de biz başaracağız. Dikili bir fidanları yok onların bu ülkede. Şimdi ise konuşuyorlar, ne yangın bölgelerine ne sel bölgelerin giderler. Oturdukları yerden gazel okurlar. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemi başarıyla geride bıraktığımızda artık bu ülkenin ve insanlarının önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır. Ülkemizin kutlu yürüyüşünü baskı, terör, tuzak ve kumpasla engenleyemeyenler son günlerde kin ve nefret siyaseti ile bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. İnşallah bu kirli senaryoyu da çöpe atacağız. Hasarların onarılması ve zararların karşılanması için yürütülen çalışmaları yakından takip edeceğiz. "Devlet olarak elimizden geleni süratle yapıp, küllerimizden inşallah yeniden ayağa kalkacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı öncesi Yeni Camii girişinde de şunları kaydetti; Şunu çok açık, net söylüyorum, Allah'ın izniyle bu afetleri de aşacağız. Ne gerekiyorsa devlet olarak elimizden geleni süratle yapıp, küllerimizden inşallah yeniden ayağa kalkacağız. Hiç merak etmeyin evelallah bu millet hiçbir zaman çömelmedi, yine çömelmeyeceğiz. Bu devlet hiçbir zaman çökmedi, yıkılmadı yine yıkılmayacağız ve süratle en kısa zamanda bütün mağduriyetleri gidermenin gayreti içerisinde olacağız. Bugün İçişleri Bakanım, Ulaştırma Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanım hep birlikte buradayız. Yerinde değerlendirmeyi yapacağız.

2 yıl önce

Bakan Soylu: Afet bölgesinin ince temizliğini 10 güne bitiririz

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Kim çalışmak istiyorsa gayret gösteriyorsa burada tabi kii ihtiyacımız var. İçinde bulunduğumuz durum bambaşka bir şeydi. Bizim buradaki insanların umudunu ayağa kaldırmamız lazım. Oturdu ben ne olacağım dedi. 10 gün sonra bambaşka tabloda olacaksın dedim. 10 gün sonra mutluydu. Bizim insanların o hüznünün kayıplarının, kaybettiklerini yerine getirebileceğimizi ifade etmemiz lazım. 'ELİMİZDE NE VARSA VERİYORUZ' AFAD'a atılan her mesaj aslında o duyguyu ayağa kaldırıyor. Umudu yeniden yeşertiriz. Bunu yeniden yapabilecek bir kabiliyetimiz var. Onun için bizim ülkemizde umutsuzluğu ortadan kaldıracak o anlayışı beraber yeşertiyoruz. Biz de Kabine üyesi olduğumuzdan bu yana kendi arkadaşlarımızla da konuştuk. Elimizde ne varsa veriyoruz. Biz inanıyoruz çünkü. Bu konuda vatandaşlarımızın şöyle bir örnek verebilirim; Bir iş yerinin sahibinin yanında gönüllüler çalışıyordu. Tanımıyordum. Döndüm dedim ki, 'Bir başkasının başına böyle bir şey gelse gönüllü olup temizler misin?' dedim. Dönüp, 'Temizlerim' dedi. 700 BİNE YAKIN SMS GÖNDERİLDİ Dün Sınarcık tarafındaydım. Aldığı mısırı komşusuyla paylaşan, burayı daha fazla ayağa kaldıralım ki, karşı karşıya kaldığımız mağduriyetten kendi kendimize küllerimizden doğabileceğimizi gösterelim. Hepimiz verdik. Hem vatandaşlarımız bireysel olarak 700 bine yakın SMS gönderdi. Ama ben bu rakamı az buluyorum. Oradaki mesele 10 lira değil. Oradaki mesele birlik. Onu daha fazla sağlamalıyız. Birkaç iş adamının 1 yardımda sel ve yangın bölgelerine 50 milyon yardımda bulundular. Bu çok kıymetli bir şey. Bunun karşılığı bu. Bizim kültürümüz başka kültürlere benzemiyor. Benim için 10 lira verende biraz önce söylediğim rakamları veren de aynıdır. Öteki de gönlünden o kadar kopuyor doğru bir iştir. Bu durum bizim elimizi rahatlıyor. Evleri biz yapıyoruz. Tahliye olanlara 3'er bin lira verdik. Ne gerekiyorsa burada düşünülmüştü. Unundan tütününe kadar, elbisesinden başörtüsüne kadar yardımlar buraya akıyor. Sosyal marketimiz var insanlar elbiselerini buradan rahat alabiliyor. Planımız, kurgumuz burada işliyor. Yarın akşama kadar buranın kabasını bitiririz. İnce temizliğini de 10 güne bitiririz inşallah.  'ONLAR FEDAKARLIK YAPIYOR, BİZ İŞİMİZİ YAPIYORUZ' Daha fazla iyi noktaya gelelim istiyoruz. Siz yapamazsınız, siz gerçekleştiremez siniz diye milletimizi aşağılayanlara aslında birlik olunca burada yapabileceğimizi gösteriyoruz. Burada gönüllüler var. Diyor ki; Antalya, Muğla'da Artvin'de beraberdik burada da beraberiz. Devlet yöneticisi olarak da vatandaşımıza görevimiz var. Biz bu işi yapmakta mükellefiz. Bu işi yaptıktan sonra gönlümüz rahat ediyor mu? Ona bakacağız. Ailemiz özlüyor mu? Muhakkak özlüyor. Ben genelde hanım benimle beraber. Gecenin bir vaktinde orayı görmezsem dinlenemem. Kızım bu gece geldi. Görüp gitti. Uzun zamandır görmüyordum. Bütün arkadaşlarımız böyle. Onlar fedakarlık yapıyorlar. Biz işimizi yapıyoruz. 'CUMHURBAŞKAINIMIZ BİZZAT BAĞIŞLARA KATILMAK İÇİN ARADI' Bazen muhaliflere sorarsan ben korkutucu bir insan gibi görünebilirim ama. İş odaklığından olsa gerek. Bu işler insanı tarafımızı biraz daha yoğunlaştırıyor. Çözüme odaklı hareket ediyoruz. Bazen fevrileşebiliyoruz. Ona yönelik bazen bu tip işlerde vatandaşın değil de çözüm ortaklarının kalbini kırdığımız oluyor. Onlarda haklarını helal etsinler. Netice olarak vatandaşlarımızın işlerini halletmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımız travmadan geçmiş. Doğa sizi çaresiz hale getirmiş. Ama orada emekli bir astsubay. Kendisinin getirdiği mesleğin bilgisini konuşturarak. Bir ip atarak orada çocukları kurtarmış. Şimdi bunu anlatmak bunu yaşamak bambaşka travma. Çok şey yapmalıyız. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızdan. Bizati kendisi bağışlara katılmak için arıyor. Bazen biz şöyle de olabilir diyoruz. Hepsiyle tek tek konuşuyor. Devletimizin, milletimizin gücü var. Onları bir araya getirme düşüncesi içerisindeyim. 'HES PATLADI' İDDİALARINA SERT TEPKİ Sosyal medyada ben bunu görüyorum. Sosyal medyanın tüketici bir tarafı yok. Ama zaman alıcı, uğraştırıcı ve demorolize edici bir tarafı var. Ben söyledim oradaki haberlerin bir çoğu yalan. Özellikle ilim adamlarına seslenmek isterim. Bu tip dönemlerde pozisyonlarını net almaları lazım. Biz eksik yaparsak söylemeleri lazım. Eğer erbap oldukları işlerde yalan söyleniyorsa böyle olmadıklarını ifade etmeleri gereken cesaret olmalı. Burada "HES patladı gitti" o kadar çok yalan konuşuluyor ki. Topluma doğruları söylemek benim görevim. Söylemiyorsan toplum beni yargılar. Sosyal medyada dayağı yesin. İstediği kadar bu konuda ezilsin. Tasviye edilsin. Biz izleyelim. Arkadaş biz aynı okullarda okuduk. Bugün bana yarın sana. Bu tek taraflı ilişki ne kadar sürdürebilir? İlim adamlarına gücendiğimizi ifade etmek istiyorum. Kıtkanaat edindiğimiz bilgileri ifade etmeye çalışıyoruz. Onlar çok daha fazlasını biliyor. 'KONSANTRASYONUMUZU BOZMAK İSTEMİYORUZ' Muhalefet 10 günde kaldırdığınızı 8 günde yaparım diyebilirim. Bu siyasettir. Ama nesnel bir durumu, farklı bir şekilde ortaya koyarlarsa biz buna güceniriz. Bu doğru değil. Buranın bir milletvekili ve il başkanı "devletin bakanları yalan söylüyor" derse onu muhatap almam da, feleğini şaşırtırım aslında da işimiz çok. Konsantrasyonumuzu bozmak istemiyoruz. Bunu söyleyip toplumu tahrik etmeye çalışırsa da Allah nezdinde de bu yanlış istikamet olur. Vatandaşımıza söyleyeceğimiz bu tip kritik dönemlerde devletin verdiği bilgiler yüzleşeceğimiz bilgilerdir. Başkalarının verdiği bilgiler yüzleşmeyeceğimiz bilgilerdir. Aynısı yangınlarda da oldu. Tarihin en büyük yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. Dünyadaki yangınları görüyoruz, yananın yerine öbürünü dikebilme kabiliyeti sahibi oluruz. Öyle bir noktaya getirdiler ki biz yaktık olduk. Oradaki canlıları, insanları biz imha ettiğe getirdiler. Kimine cevap veriyoruz, kime cevap vermeden geçip gidiyoruz. Negatif enerji karşınızdakini de etkiliyor. Bu dönemlerde çok negatif enerji yaymamak lazım.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan afet bölgesindeki gönüllü gençlere helikopter gezisi jesti

İncelemelerde bulunmak üzere ilçeye gelen Bakan Soylu, afet koordinasyon merkezinde kendisini karşılayan Ayancık Gençlik Merkezi gönüllüleri ile bir süre sohbet etti. Gençlerle fotoğraf çektiren Soylu, yetkililere talimat vererek, "Yarım saat iş paydos, bunlara helikopterle bir Ayancık turu attırılsın." ifadesini kullandı. Bakan Soylu'nun talimatı üzerine gönüllü gençler, helikoptere bindirilerek gezdirildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye afet bölgesi. Beslenme, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin afet bölgesi olduğunu belirterek "Beslenme, lojistik, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır. Bugün Allah'a hamdolsun bütün kapasitemizle 'Nerede bu devlet?' değil, 'Allah devlete zeval vermesin.' noktasına getirebilecek bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi. Bakan Soylu Diyarbakır'daki temasları kapsamında, merkez Kayapınar ilçesindeki Tema Park'ta 11 AFAD Birlik Müdürlüğü, 10 il müdürlüğü ve 1433 çalışanın katılımıyla düzenlenen Diyarbakır Kentsel Arama Kurtarma Ekipleri Tatbikatı"na iştirak etti. Senaryo gereği kent meydanında toplanma alanında kurulan çadırları gezen ve yetkililerden bilgi alan Soylu, çadırdaki çocuklarla sohbet etti. Soylu, daha sonra Büyükşehir Belediyesine ait toplu taşıma araçlarındaki çocuklarla görüşerek olası bir depremde yapılması gerekenlerle ilgili bilgi verdi. Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu mevkisinde kurulan Tatbikat Yönetim Merkezi çadırını da ziyaret eden Soylu, depremle ilgili yapılan sunumu ve arama kurtarma tatbikatını izledi. Soylu, yaptığı konuşmada, afet tatbikatının 1433 çalışan ile 4 arama kurtarma köpeğinin katılımıyla gerçekleştirildiğini belirterek afet tatbikatının 4 ayrı ana konuda yapıldığını söyledi. Bu tatbikatlara ilişkin bilgi veren Soylu, şöyle devam etti: "Biri şu an 4 ayrı enkazın bulunduğu, kentsel arama kurtarma dediğimiz gerçekleşen depremden hemen sonra AFAD ile görev yapacak tüm kamu, kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmasıyla gerçekleşiyor. Şu an Eğil'de baraj kapaklarının patlaması vesilesiyle oluşabilecek bir afete yönelik hem suyun içerisinde hem de kayaların olduğu bölgede arama kurtarma çalışmaları devam etmekte. Orada da çok ciddi bir çalışma gerçekleşiyor. Yol üzerinde patlayan bir yakıt tankeri için de tatbikatımız var. Bu tatbikatta aynı şekilde devam etmekte." "Bu yıl yaklaşık 54 bin 302 tatbikat gerçekleştireceğiz" "Bu yıl yaklaşık 54 bin 302 tatbikat gerçekleştireceğiz." diyen Soylu, 10 gün önce de Erzurum'da bir kış tatbikatı yaptıklarını belirtti. Soylu, "Burada vatandaşlarımıza yönelik farkındalık oluşturmak, aynı zamanda kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarımızı ve gönüllülerimizin müdahale edebilme anlayışını gerçekleştirmek üzere bunu yapıyor ve gerçekleştiriyoruz. Her tatbikatımızın önemli senaryoları ve hazırlıkları var. Her tatbikatın kendine ait adımları var, bunlar teker teker gerçekleştiriyorlar. Yılın sonuna doğru bir Türkiye tatbikatı gerçekleştireceğiz. Yine bir tatbikat yaptık biliyorsunuz yaklaşık 15 milyona yakın öğrenci ve Milli Eğitim Bakanımızla okullardan tahliye tatbikatı yaptık." diye konuştu. Yıl sonuna kadar yaygın bir şekilde bu çalışmaların süreceğine işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü hazırlıklı olmazsak, vatandaşlarımıza eğitim ve farkındalık dahil hepsini anlatabilme kabiliyetine sahip olamazsak yarın bu afetlere hazırlıksız yakalanırız. Hepimiz yaşadık. Hangimiz Türkiye'nin en büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kalabileceğimizi tahmin ederdi. Öyle oldu. Hangimiz sel afetleri gelebileceğini tahmin ederdi. Ama böyle oldu. Elazığ, Malatya, İzmir ve Van'a kadar depremlerle karşı karşıya kaldık. Türkiye'de maalesef karşı karşıya kaldığımız bir süreç. Çünkü kimsenin aklından çıkarmaması gereken bir gerçek var, kaya düşmesinden çığa, depremden, sele ve yangınlara kadar Türkiye afet bölgesi. İrili ufaklı kapasitemizi genişletip, vatandaşımızın en üst seviyede emrinde ve yardımında olma hadisesini ortaya koymalıyız. Beslenme, lojistik, barınma, haberleşme ve iletişim bütün çalışma gruplarımız buna hazır. Biz de bunun altyapısını iyi bir şekilde hazırlamak için gayret gösteriyoruz. Bugün Allah'a hamdolsun bütün kapasitemizle 'Nerede bu devlet?' değil, 'Allah devlete zeval vermesin.' noktasına getirebilecek bir anlayışı oluşturmaya çalışıyoruz." "Son 2 yılda 60 bin afetzedemize afet konutları yapıldı" Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla bu yılın Türkiye'de "Afet Tatbikat Yılı" ilan edildiğini, geçen yılın da "Afet Eğitim Yılı" olduğunu hatırlatarak, milyonlarca insana bir vesileyle ulaştıklarını aktardı. "Şu anda 27 akredite kuruluşumuz var. Bundan 3 yıl önce 1 akredite kuruluşumuz yoktu." ifadelerini kullanan Soylu, tüm bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşların çok büyük bir çaba içerisinde olduğunu, Türkiye'nin sadece kendine değil bu konuda dünyadaki birçok ülkeye de yön verebilecek noktaya ulaştığına inandığını bildirdi. Soylu, "Geçenlerde yine Kırgızistan'daki arkadaşlarımız buradaydı. Onların afet akreditasyonunu dünyaya sağlayan adımı onlarla beraber gerçekleştik. Azerbaycan'da da aynısı yaptık. Dünyanın birçok yerine de bu konuda hem eğitim veren hem onların akreditasyonlarını dünyayla bütünleştiren bir anlayış ortaya koyuyoruz." dedi. Afetin ne zaman geleceğinin bilinmediğine işaret eden Soylu, "Afet anında müdahale konusunda kendimizi hazırlıyoruz ve afet sonrası iyileştirme adımlarında da elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda son 2 yılda 60 bin afetzedemize Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ tarafından afet konutları yapıldı. Bunların 45 bini hazırlandı ve tamamlandı." şeklinde konuştu. Soylu, bakanlıklara, devletin bütün kurum ve kuruluşlarına, itfaiyeden sivil toplum kuruluşlarına, bütün arama kurtarma ekiplerine ve akredite edilmiş kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı teşekkür etti, onları takdir ve tebrik ettiğini söyledi. Büyük bir insanlık görevini birey ve grup olarak ortaya koyduklarını, dünyaya örnek olduklarını anlatan Soylu, bu tatbikatın koordinasyonu için de AFAD'a ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Bakan Soylu, Dicle Baraj Gölü'ndeki tatbikatı izledi Bakan Soylu daha sonra Eğil ilçesine geçerek Dicle Baraj Gölü'nde AFAD, UMKE, Emniyet ve Jandarma ekiplerince yürütülen “Suda Mahsur Kalma ve Arama Kurtarma" tatbikatını takip etti, teknede yetkililerden bilgi aldı. Su altında arama kurtarma yapan ekiple telsizle görüşen Soylu, tatbikatı yürüten ekiplere hitaben, "Bu arama kurtarma tatbikatlarının her biri bizim için büyük bir sınava hazırlık mesafesinde. Allah bir afetle karşılaştırmasın. Bunu en iyi yaşayanlar sizlersiniz. Çünkü afet bölgesinde yaşıyoruz. Bu vesileyle gayretinizi takdir ediyoruz, teşekkür ediyoruz." dedi. Dalgıçların su altından çıkardığı Türk bayrağını alıp öpen Soylu, ardından Diyarbakır-Elazığ kara yolunun Devegeçidi mevkisinde gerçekleştirilen kimyasal madde yüklü tankerin senaryo gereği patlamasına ilişkin yürütülen tatbikatı izledi. Bakan Soylu'ya temaslarında İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Vali Münir Karaloğlu ile AFAD Başkanı Yunus Sezer de işlik etti.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu şimdi de afet bölgesine giden bakanları hedef aldı: Soylu'nun o fotoğrafı yeniden gündem oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Marmaris'te çıkan orman yangınına da değindi. Yangın üzerinden yeniden hükümeti hedef alan CHP lideri, gecesini gündüzüne katarak alevlerle mücadele eden ekiplerin tüm çabalarına karşılık "Marmaris'te yangın çıktı, oraya gittik. 3 gün söndüremediler." dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında afet bölgesine giderek yangın söndürme çalışmalarını yerinde takip eden bakanları hedef aldı. Kılıçdaroğlu, bakanlar için "Ne yapıyorlar orada?" ifadesini kullandı. AKILLARA BAKAN SOYLU'NUN O FOTOĞRAFI GELDİ Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışının ardından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ankara'da yaşanan ve can kayıplarına yol açan sel felaketinde çekilen fotoğrafı yeniden gündem oldu. Bakan Soylu, sağanak yağıştan etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunmuş ve daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ile görüşmüştü. Görüşme anında çekilen bir fotoğraf büyük yankı uyandırırken Bakan Soylu'nun üzerindeki kıyafetlerin ıslak olması ve giydiği çizme gündem olmuştu.

1 2