29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Selçuk Bayraktar Instagram'a geri adım attırdı: Paylaşım geri yüklendi

Baykar Teknoloji Müdürü Selçuk Bayraktar'ın paylaşımını 'nefret söylemi' gerekçesiyle kaldıran Instagram geri adım attı. İşgal ettiği topraklarda Filistinlileri katleden İsrail'e tepki gösteren Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'ın paylaşımı, Instagram tarafından 'nefret söylemi' gerekçesiyle skandal bir şekilde kaldırılmıştı. Bayraktar gelişmeyi, "Instagram aşağıdaki paylaşımımı 'nefret söylemi' diyerek kaldırmış. Çocukları, sivilleri katletmek, mabetleri yakıp izlerken şarkılar eşliğinde dans etmek nefrettir, vahşettir, katliamdır. Sizin fikir özgürlüğü, insan hakları diyen ikiyüzlülüğünüz batsın!" sözleriyle duyurmuştu. GERİ ADIM ATTILAR Instagram tepkiler üzerine paylaşımı geri yükledi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Selçuk Bayraktar, "Instagram nefret söylemi diye haksızca sildiği paylaşımımı, az önce geri yüklemiş. Zulme ve adaletsizliğe hep birlikte karşı çıkarsak geri adım attırabiliriz. Yaşasın Özgür Filistin." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Çinli popüler bilim yazarı Song Yiçang: Selçuk Bayraktar SİHA alanında bir deha

Çinli popüler bilim yazarı Song Yiçang, Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ı "SİHA alanında deha." şeklinde tanımladı. BAYRAKTAR'I STEVE JOBS'A BENZETTİ Song, Çin Merkezi Televizyonunda (CCTV) "Savaş Teknolojileri" başlığıyla yayınlanan programda, Bayraktar'ı Apple şirketinin kurucusu Steve Jobs'a benzeterek, "SİHA konusunda Türkiye'de bu alanda bir deha ortaya çıktı. Bu, Selçuk Bayraktar. Türkiye'de insansız hava araçlarının babası. Bayraktar'ın SİHA savaşındaki konumu, Steve Jobs'un akıllı telefon teknolojisindeki konumu gibi." dedi. Song Yiçang ayrıca, "Jobs'un Apple ile telefon alanına girmesi ve sonrasında akıllı telefon teknolojisinde ilk sıraya yerleşmesine benziyor." değerlendirmesini de yaptı. Çinli yazar programda, Bayraktar'ın öz geçmişine ilişkin de bilgi vererek, ABD'deki eğitimi sırasında SİHA'ların yazılım ve elektroniği konularında uzmanlaştığını, daha sonra ülkesine döndüğünü anımsattı. Yazar Song'un "A Lonely Queen of the North", "The Empires On the Sea", "Flames on the Sea" ve "Sailing to the Deep Ocean" adlı kitapları bulunuyor.

2 yıl önce

Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihine damga vurdu! İrtifa rekorunu kırdı

BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. İRTİFA REKORU Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) liderliğinde yürütülen proje kapsamında, BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. 38.039 FEET YÜKSEKLİĞE ÇIKTI Tasarım doğrulama faaliyetleri kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve kullanıcı kuvvetlere ait resmi heyetlerin huzurunda gerçekleşen Uzun Uçuş ve Yüksek İrtifa Performans Testi’nde havalanan AKINCI, 38.039 feet’e (11.594 metre) çıktı. Böylece ilk kez milli olarak geliştirilmiş bir hava aracı ile gökyüzünde bu yüksekliğe ulaşılmış oldu. 25 SAAT 46 DAKİKA HAVADA KALDI Bayraktar AKINCI TİHA’nın 38.039 feet’e çıktığı bu uçuşta 25 saat 46 dakika havada kaldı. Çorlu’da bulunan AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nden yönetilen uzun uçuş faaliyeti kapsamında AKINCI havada 7.507 km yol kat etti. Bugüne kadar test ve eğitim uçuşlarında 870 sorti yapan AKINCI, toplamda 347 saat 28 dakika uçuş gerçekleştirdi. HARP BAŞLIKLI MAM-T İLE BAŞARILI ATIŞ Bayraktar AKINCI TİHA 22 Nisan 2021 tarihinde yapılan ilk atış testinde Roketsan tarafından milli olarak geliştirilen akıllı mühimmatlar MAM-C, MAM-L ve ilk kez kullanılan MAM-T ile hedefleri başarıyla vurmuştu. 5 Temmuz 2021’de gerçekleştirilen atış testinde ise ilk defa harp başlıklı mühimmatlar kullanıldı. Canlı mühimmatlar ile yapılan atış testinde de AKINCI’dan atılan mühimmatlar hedefleri tam isabetle vurdu. İLK UÇUŞ 6 ARALIK 2019’DA YAPILDI Bayraktar AKINCI TİHA, ilk uçuşunu 6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirdi. Çorlu Hava Meydan Komutanlığı’nda bulunan Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde yürütülen test faaliyetleri 3 adet Bayraktar AKINCI TİHA prototipi ile sürdürülüyor. SERİ ÜRETİM SÜRÜYOR 2021 yılı içinde ilk teslimatların gerçekleştirilmesinin planlandığı Bayraktar AKINCI TİHA projesinde seri üretim süreci devam ediyor. Seri üretimin ilk uçakları olan ve Çorlu’ya intikal eden Bayraktar AKINCI S-1 ve S-2 ile test faaliyetleri sürdürülüyor. Diğer seri üretim modellerinin entegrasyon çalışmaları ise Baykar Milli S/İHA Ar-Ge ve Üretim Merkezi’nde yürütülüyor. BAYRAKTAR TB2’DE REKOR KIRMIŞTI BAYKAR tarafından taktik sınıfta milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA, daha önce 27 bin 30 feet yüksekliğe çıkarak yine bir rekora imza atmıştı. Milli SİHA, 17 Temmuz 2019 tarihinde Kuveyt’te katıldığı demo uçuşunda yüksek sıcaklık ve kum fırtınası gibi zorlu coğrafi ve iklim şartlarında tam 27 saat 3 dakika havada kalarak uçuş süresi rekoru da kırmıştı.

2 yıl önce

Haluk Bayraktar'dan BirGün'e sert tepki: Her yıl aynı yalan, aynı iftira

BirGün gazetesi TÜBİTAK ve TEKNOFEST üzerinden algı operasyonuna girişti. Gazete, TÜBİTAK'ın TEKNOFEST için 7.6 milyon TL harcadığını öne sürdü. Atılan iftiraya tepki gösteren Baykar Genel Müdürü ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar Twitter hesabından şöyle yazdı: Her Yıl Aynı Yalan, Aynı İftira... 35 teknoloji yarışması, 2 yürütücü, 72 paydaş kurum ile 200 bin yarışmacının başvurduğu dünyanın en büyük teknoloji organizasyonu TEKNOFEST'e atılan bu iftiraları #MilliTeknolojiHamlesi'ne gönül verenler için yargıya taşıyacağım!

2 yıl önce

Fransa, DAEŞ'e para aktarmış

Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne serdi. Lafarge'ın ilişki ağını, Suriye'deki terör örgüleriyle iş birliğini ve faaliyetlerini yürütebilmek için yaptığı görüşmelerini bölgeden haber almak için kullanan Fransız istihbarat ajanslarının, şirketi yaptıklarının suç olduğu konusunda uyarmadığı da belgelerde yer aldı. ŞİRKET İSTİHBARATTAN DESTEK İSTEDİ Hürriyet’in aktardığı habere göre; Fransız devletine ait belgelerde Lafarge şirketi ile Fransız istihbarat servisi arasındaki ilişkinin 22 Ocak 2014'te şirketin güvenlik müdürü Jean Claude Veillard'ın İçişleri Bakanlığı istihbaratına ait bir adrese gönderdiği e-postayla başladığı anlaşılıyor. Şirket yetkilisi Veillard, mailinde Lafarge'ın Suriye'de halen aktif olduğunu ve çalışmalarının devam edebilmesi için “yerel aktörlerle” ilişki kurması gerektiğini belirtti. Güvenlik müdürü, istihbarat servisine, basında kendileri hakkında bazı olumsuz yayınlar yapıldığını belirterek, yöneticilerinin ve genel merkezin ne kadar risk altında olduğunu sordu. Lafarge'a yanıt veren istihbarat servisi görevlisi bu durumu görüşecekleri bir tarihi kendisine bildirdi. BELGELER ORTAYA ÇIKTI Lafarge-terör örgütü ilişkilerinin skandal olarak Fransa gündemine gelmesi ve konunun mahkemeye yansımasının ardından 18 Kasım 2018’de AM 02 kod isimli istihbarat mensubu, mahkemede ifade verdi. İfade tutanağına göre görevli, Lafarge’ın Suriye’deki bilgi kaynakları olduğunu kabul etti. İstihbaratçı, hakime Fransız gizli servislerinin Lafarge fabrikasından nasıl faydalandıklarını anlattı. Tutanaklarda istihbaratçı, 2012-2014 döneminde Lafarge tarafından Suriye’deki (Nusra Cephesi dahil) tüm silahlı gruplara çimento gönderildiğini söyleyerek DEAŞ’ı bunun dışında tutmadı. İstihbaratçı mahkemede, “Lafarge’ın çalışmalarına devam etmesini fırsat bilerek duruma tamamen fırsatçı şekilde yaklaştık.” dedi. İSTİHBARAT DEAŞ'A ÇİMENTO SAĞLADIĞINI BİLİYORDU Lafarge Güvenlik Müdürü Veillard ile Fransız İçişleri Bakanlığı istihbaratı arasındaki e-posta trafiğinde 1 Eylül 2014’te yapılan yazışmalarda DEAŞ’a çimento gönderilmesi işinin ayrıntıları ele alındı. Fransız istihbaratının kullandığı, “DEAŞ’a giden çimentoyla ilgili daha fazla detay verebilir misiniz?” şeklindeki ifadesinden, Lafarge’ın söz konusu dönemde terör örgütüyle ilişkisinden Fransız devletinin haberdar olduğu açık şekilde görülüyor. Lafarge ile Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servisleri arasında yalnızca 2013 ve 2014 yılları arasında yapılan görüşmelerin 30’dan fazla olduğu dikkati çekiyor. LAFARGE ELDE ETTİĞİ BİLGİLERİ İSTİHBARATA AKTARDI Lafarge’ın terör örgütlerine finansman sağlayarak insanlığa karşı suç işlemekle suçlandığı dönemde şirketin güvenlik müdürü Veillard, 30 Kasım 2017'de polise ifade verdi. İfade tutanağına göre Veillard, ifadesi boyunca yaptığı her şeyden Fransız devlet ve istihbarat kurumlarını haberdar ettiğini kanıtlamaya çalıştı. İfade tutanağının eklerinde Lafarge güvenlik müdürünün sahadaki görüşme bilgileri, sahada gelişen şartlar ve aldığı duyumlara ilişkin belgeler yer aldı. Veillard’ın çatışmalar ve silahlı gruplar arasındaki askeri dengelere dair saha bilgilerini Fransız istihbaratına aktardığı anlaşıldı. Söz konusu notlardan birinin üzerinde Ekim 2013’te Veillard tarafından elle “Fransız dış istihbaratına (DGSE) gönderildi” yazılmış bir nota rastlandı. ÖNEMLİ KARAR Fransa'da Yargıtay, Fransız çimento devi Lafarge’a 'DEAŞ’lı teröristleri finansmandan ötürü insanlığa karşı suça ortak olmak suçlaması yöneltilebilmesinin' önünü açtı. ÖRTBAS EDİLECEK Mİ? Fransa’da 2016’da, Lafgarge’ın Suriye iç savaşında haraç vererek terör örgütü DEAŞ'ı finanse ettiği yönünde haberler yayımlandı. Fransız basınına göre, şirket Suriye'nin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a haraç ödemenin dışında örgütten malzeme ve akaryakıt temin etti. Şirket 2017’de fabrikanın açık kalabilmesi için Suriye sahasındaki silahlı gruplara ödemeler yaptığını kabul ederken "insanlığa karşı işlenen suçlara karşı ortak olmak" suçlamalarına karşı çıktı. Hakkında soruşturma başlatılan şirketin ikisi üst düzey olmak üzere 8 yöneticisine terörizmi finanse etmek, insanlığa karşı işlenen suçlarda iş birliği yapmak gibi suçlamalar yöneltildi. Haziran 2018'de şirkete yöneltilen "insanlığa karşı suçlara ortak olmak" suçlaması, Kasım 2019'da düşürüldü. Suçlamanın düşürülmesine tepki gösteren sivil toplum kuruluşları konuyu Fransız Yargıtayına taşıdı. Fransız Yargıtayının bugün, Lafarge’ın DEAŞ’lı teröristleri finansmandan ötürü insanlığa karşı suça ortak olmakla suçlanabilmesinin önünü açacak ya da kapatacak bir karara varması bekleniyor.

2 yıl önce

Bayraktar TB2'ye ilgi artıyor

Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı TEKNOFEST kapsamında Tuz Gölü'nde düzenlenen Roket Yarışları'nı izlemek için geldiği Aksaray'da, ülke gençlerini bilim ve teknolojiye teşvik etmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. "Bu gibi yarışmalar bir anlamda mucitlerin çıkmasına ön ayak oluyor" diyen Bayraktar, otomotiv sektörünün ve bu sektörde büyük devrim sayılan elektrikli ve akıllı otomobillerin de böyle yarışmalardan doğduğunu söyledi. Otomotiv sanayisinin doğuşuna bakıldığında Paris'te düzenlenen bir teknoloji yarışmasının göze çarptığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: "O dönemde motor teknolojisi üzerine bir yarışma yapılmış. 'Peki yakın dönemde akıllı arabalara geçişte ne etkili oldu?' diye soracak olursanız, benim de araştırma görevlisi olarak yurt dışında eğitim gördüğüm dönemde, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir yarışma düzenlendi; Otonom Akıllı Araçlar Yarışması ve bu dönüşümün temelinde de o yarışma yatıyor. Bugün en büyük devrimlerden biri olarak bu arabalar yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladılar. Bu gibi yarışmaların böyle bir anlamda kıvılcım çakıp, tutuşturup, dönüşümü tetiklediğini, yeni alanlar açtığını görüyoruz." Bayraktar, TEKNOFEST'in bu anlamda önemli ve dev bir organizasyon olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Biz burada bir anlamda geleceğin trendlerine bugünden hazırlanan öğrencileri bir taraftan yarıştırıp, tüm toplumun önünde bunu bir festival olarak kutlayıp, bu milli teknoloji hamlesinin paradigma dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Nedir o paradigma dönüşümü? 20 sene önce insansız hava araçları için 'Hiç uğraşmayın, dışarıdan alın. Dışarısı yürümüş gitmiş. Siz sadece onlarla aramızdaki bağı kurarsınız' diyen anlayıştan bugün 'biz insansız hava aracı yaptık mı, dünyanın en iyisini yaparız. Bir kere yaptık mı en gelişmişini yaparız, bu yaptığımız şey de dünyanın en iyisi olur' anlayışına evrildiğini görüyoruz. İşte tam da hedeflediğimiz bu. Diğer tüm sivil alanlarda da biz bırakın dışarıdan almayı 'Kendimiz gayret gösterirsek yaparız. Yapınca da en iyisini yaparız' anlayışını yerleştirmeyi hedefliyoruz." "Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçağı projemizi hızla geliştirmeye devam ediyoruz" Baykar'ın geliştirdiği insansız hava araçlarına ilişkin bilgi veren Bayraktar, şöyle konuştu: "İnsansız hava araçlarımıza tüm dünyadan büyük bir ilgi var. Özellikle İdlib ve Azerbaycan Karabağ harekatlarından sonra bu ilgi çok arttı. Aslında Bayraktar TB2 insansız hava aracımız İdlib harekatına (Bahar Kalkanı Harekatı), Zeytin Dalı Harekatı'na, Fırat Kalkanı Harekatı'na ve son olarak da Azerbaycan'daki harekata katıldığından dünyadan yoğun bir ilgi var hatta Bayraktar TB2 için 'zaman zaman talepleri yetiştirmekte zorlanıyoruz' diyebilirim. Baykar bu sayede gelirlerinin yüzde 70'inden fazlasını ihracattan elde ediyor. Şu ana kadar imzalanmış 10'dan fazla sözleşme var. Bunların bir kısmının ihracatı da gerçekleşti. Diğer taraftan Akıncı'ya da çalışıyoruz. Akıncı'nın ilk teslimatını gerçekleştirdik.Ona da yoğun bir ilgi var. Henüz o taleplere yanıt vermedik çünkü hava araçlarımızı teslim etmeyi ve kalifiye etmeyi bekledik. Şu anda Bayraktar TB2 alan her yerden, ihracat sözleşmesini imzaladığımız her yerden, artı başka ülkelerden de ilgi olduğunu görüyoruz. Akıncı daha gelişmiş bir sistem çünkü çok daha stratejik görevleri yapabiliyor. Biz de bir yandan Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçağı projemizi hızla geliştirmeye devam ediyoruz." Selçuk Bayraktar, ülkenin savunma sanayisinde adından söz ettirmeye devam edeceğine inandığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Teknolojinin tarihine baktığımızda, savunma sanayisi hep lokomotif olmuş. Kullandığımız bütün büyük teknolojilerin kökünün savunma sanayisinde olduğunu görüyoruz. Bilgisayar teknolojisi, küresel konumlama sistemi, bütün dünyayı dönüştüren değiştiren internet teknolojisi böyle ilk defa savunma sanayisi maksadıyla ortaya çıkmış teknolojiler. Kullandığımız cep telefonları, mobil cihazların hepsinin altyapısı savunma sanayisinin ihtiyaçlarıyla doğmuş. Ülkemiz o 'erken doğum' dönemini yaşıyor. Bundan sonra bu sivil alanlara yayılarak, savunma sanayisindeki başardığı bu dönüşümü sivil alanlara da yaymayı başarırsa, dünyada çok daha geniş bir yelpazede ülkemizden büyük teknoloji girişimlerinin çıktığını göreceğiz. SİHA'lardaki bu başarıyı, diğer sivil alanlarda, çok farklı alanlarda görmeye başlayacağımızı düşünüyorum."

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Biz Türkiye olarak herkesten hızlı bir ivme yakaladık

Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar CNN Türk ekranlarında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin ilk İHA'sını yapmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Bayraktar, "İlk milli özgün İHA, ama en ufak sınıfta. 16 yıl önce. Maket uçak gibi bir şey ama otomatik uçuyor. O zamanlar o drone'lar bile ortada yok daha. Henüz dünyada araştırma konusu." ifadesini kullandı. Baykar'ın bir aile girişimi olduğunu ve çalışmalarının 2003 yılında başladığını söyleyen Bayraktar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "İlk defa, en ufak da olsa, Savunma Sanayii Başkanlığı şöyle bir modelle çıkıyor: Ben bu teknolojiyi milli olarak geliştireceğim ve en ufağından başlayacağım. 2003-2004 yıllarında ağabeyimle birlikte çalışmaya başlıyoruz. Dünyada belki 10 yıl sonrasının teknolojisine çalışıyorsunuz. Amerika bu beyinleri bütün dünyadan topluyor. Bizim çalıştığımız laboratuvarın yüzde 90'ı yurtdışındandı. Dünyanın en parlak beyinlerini toplayıp en iyi, en gelişmiş harp teknolojilerini yapıyor, sonra sivilleştirip çok daha büyük bir pazara satıyor. Fikri hakların, tasarımların kimde olduğu çok daha önemli. Teknolojinin kendisini değil, bilgiyi üretmek önemli. 2000'li yılların öncesinde savunma sanayiine bakacak olursanız yüzde 85'i yurtdışına bağlı. 2000'li yıllarda bir paradigma dönüşümü oluyor. Bugün dışa bağımlılık yüzde 30'ların altında. O dönemde yüzde 15 yerliyken bu dönemde yüzde 70'lerin üzerinde. Bu tümüyle bakış açısının değişmesiyle ilgili. Başladığımızda bir önümüzde başarı örneği de olmadığı için. Ekibimiz gencecik bir ekip. 6 tonluk SİHA'yı yapıyorlar. Her birini birer birer biz tasarlıyoruz. Space X'te de böyledir, gencecik çocuklar çalışır. Yönlendirme ile alakalı. Dünyanın başka ülkelerini inceledim, az gelişmişlik kompleksi olan ülkelerde böyle bir tutum oluyor. O zihniyet devam ediyor. Bizim bilimle olan irtibatını kesmemizle birlikte 'biz yapamayız, biz beceremeyiz' tutumu gelişmiş. Eski bir hastalık. Önümüzdeki en büyük engel bu. BAŞARININ ALTINDA NE YATIYOR? Bizim inancımız gereği, etikten, ahlaktan ayrılacak olursan yapacağın işin bir bereketi, faydası olması mümkün değil. Bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri de etik ve ahlaka riayet edilmiyor olması. Orta ve uzun vadede bedelleri çok ağır oluyor. Niye Türkiye bu alanda bu kadar bağımlıydı? En önemli engellerden bir tanesi bu ahlaki husustu. Hem üreten, hem teknolojiyi geliştiren, hem de bürokrat taraf için geçerli bu. Geleceğin konusuna odaklandığınızda, insanlığın ve ülkenizin faydasını hedeflediğinizde bu oluyor. Baykar'ın başarısının altında da bu yatıyor. Bizim ekibimiz büyük tecrübeleri olan insanlar değil ama dünyada sadece 3 ülkenin yapabildiği 6 tonluk SİHA'yı yapıyor. Otomotivin yaşadığı 4. devrim. Şu an elektrikli, akıllı arabalar var. Bütün dünya uçan arabalar için çalışıyor. Yarının oyuncuları bugünden çalışanlar olacak. Gençleri teşvik etmek için sosyal medya üzerinden yaptığımız çalışmaların resmini koydum. Sorun şurada. Bunu yapmaya kalktığınızda birileri sadece dalga geçiyor. Bu bir engel. Az gelişmişlik kompleksi olan, sömürge yerlerdeki bir tutum bu. Kamuoyunun bakışı açısından engel bu. Son 10, 20 yılda değil bu zihniyet, yüzyıllar boyu böyle gelmiş. Eski bir hastalık. Bütün bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri bu. Diğeri de demin söylediğim etik ve ahlakla ilgili. UÇAN ARABA Bütün dünyada haber oldu. Reuters haber yaptı, en fazla etkileşim alan haberlerden bir tanesi oldu dünyada. Ama yine paylaştığınızda garip garip şeyler duyuyorsunuz: 'Bunlarla mı uğraşılır?' Bunları geliştirmediğinizde müreffeh olmanız mümkün değil. Uçan araba geleceğin hayali. Şu an arabalarımızın büyük kısmında otomatik park etme özelliği var. Bu tümüyle otomatikleşecek, sonra da uçmaya başlayacak. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba. Her bir uçan araba kişisel uçak gibi olacak. Bu uçakların akıllanmasıyla uçan araba olmuş olacak. Uçan bir robot bu, yüzlerce minik bilgisayar yönetiyor. Bunu geliştirirken o kadar çok teknoloji geliştiriyorsunuz ki bir anlamda uzay çalışmalarına giriyor. 2005'te Minia, 2007'de Minia ilk defa TSK'ya teslim edildi, Türkiye'nin de ilk İHA'sıydı, milli ve özgün tasarımı yapılan, envantere girebilmiş ilk İHA'ydı. Bunların hepsi robot uçak. Sonra, Malazgirt Helikopter var, o proje maalesef öldürüldü. Sonra Bayraktar TB-1 2009'da. Ama TB-1 envantere hiç girmedi. Bayraktar TB-2 İHA olarak ilk defa envantere 2014'te girdi, 27 bin fite çıkarak irtifa rekorları kırdı."

2 yıl önce

TEKNOFEST heyecanı Bayraktar'ın bu sözleriyle başladı: Bu yolda dönmek yok

Türkiye'nin ayakları yere basmayan festivali sloganıyla TEKNOFEST başladı. Birçok yarışma ve etkinliğin düzenleneceği festivalde, Türkiye'nin savunma sanayii araçları da sahneye çıkıyor. Festival kapsamında ilk olarak Türkiye ve Azerbaycan uçakları, İstanbul semalarında selamlama uçuşu gerçekleştirirken bugün de Polis Özel Harekat'ın (PÖH) gösterisi büyük beğeni topladı. Sikorsky helikopterleriyle gökyüzünde şov yapan PÖH'ün, Üzüm Salkımı adını verdiği gösterisi izleyenlerin nefesini kesti. TEKNOFEST ziyaretçileri, ayrıca GÖKBEY Genel Maksat Helikopteri ve AKSUNGUR İnsansız Hava Aracı’nı gökyüzünde ilk kez görme fırsatını elde edecek. Ayrıca HÜRKUŞ’un yakın zamanda tanıtılan Hava Yer Entegrasyon Uçağı (HYEU) versiyonu da gösteriye katılacak. GÖKBEY ve AKSUNGUR, daha önceki TEKNOFEST etkinliklerinde yerde sergilenmişti. Festivalde, ATAK helikopterinin ağır sınıf taarruz versiyonu ATAK 2 helikopteri de sergilenecek. Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, Atatürk Havalimanı'nda başladı. TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST İstanbul açılışında açıklamalarda bulundu. Bayraktar şu ifadeleri kullandı: Gençlerimiz Türkiye’nin 7 bölgesi 81 ilinden farklı renklerle TEKNOFEST’te buluşup aynı heyecan için çaba gösteriyor bu gençler sayesinde tam bağımsız güçlü Türkiye hedefine her geçen gün bir adım daha yaklaşıyoruz. Çocuklarımız hepimizin gözbebeği. İmkanları farklı olsa da bizim görevimiz onları eşit düzeyde bu teknoloji yolculuğuna dahil etmek olmalı. Genç kardeşlerim umudumuz sizlersiniz. Sizi basmakalıp tariflere hapsetmeye çalışanlara kulak asmayın. Çekinmeyin, korkmayın çalışmaya devam edin. Allah güç ve kuvvet verdikçe ülkemizin aydınlık yarınları olan sizlere elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Tam bağımsız, Türkiye yolunda milli teknoloji hamlesi idealinden Türkiye2yi her alanda lider ülke yapma hedefinden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu yolda dönmek yok. Bu yolda durmak duraksamak yok. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu, medya kuruluşları ve üniversitelerin de olduğu 74 kurum ile birlikte düzenlenen TEKNOFEST, 09.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak. Pandemi şartları nedenle günlük 100 bin kişinin alınacağı etkinlikte, havacılık, uzay, robotik kodlama, yapay zeka gibi programlar, bu sene de takvime eklendi. Festivalde bu yıl Pilot Sensin ve Odaklan ve Havalan gibi keyifli aktiviteler de olacak. TEKNOFEST açılışından bir gün önce festivalin düzenleneceği alan basın mensuplarına gezdirildi. Gezi sonrası basına mensuplarına açıklama yapan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Yarışmalara 200 binden fazla öğrencimiz başvurdu. Dördüncü yılında TEKNOFEST dünyada açık ara farkla rekor şekilde başvuru aldı. Burada çok sürpriz ve renkli gösteriler olacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16