29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Bir ülke daha Bayraktar TB2 için sıraya girdi: Terör örgütlerini Türk SİHA'larıyla vuracağız

Türkiye, Nijer'e Bayraktar TB2 SİHA, eğitim uçağı HÜRKUŞ ve zırhlı araçlar satma konusunda anlaşma sağladı. Nijer'in SİHA, eğitim uçağı ve zırhlı araçları komşu ülke Mali'den gelip saldırılar düzenleyen El-Kaide ve DEAŞ militanlarına karşı kullanması bekleniyor. ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE SAVUNMA SANAYİ İHALELERİ DE GÜNDEME GELDİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ile telefonda yaptığı görüşmede bu ülke ile yapılan savunma sanayi ihaleleri de gündeme geldi. ERDOĞAN: TB2 SİHA'LAR SAYESİNDE ASKERİ KAPASİTENİZ ARTACAK Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından önceki gün yapılan açıklamada, söz konusu görüşmede, Türkiye-Nijer ilişkileri ve bölgesel konular ele alındığı belirtilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Nijer'in Türkiye'den tedarik edeceği TB2 SİHA, HÜRKUŞ ve zırhlı araçların bu ülkenin askeri ve güvenlik kuvvetlerinin kapasitelerini artıracağını dile getirdiği aktarılmıştı. YETKİLİLER SATIN ALMA PLANINI TEYİT ETTİ Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Nijerli yetkililer, bu ülkenin Türkiye'den SİHA, eğitim uçağı ve zırhlı araç satın alma planlarını teyit etti. Yetkililerin "DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerini Türk SİHA'larıyla vuracağız" çıkışında bulundukları öğrenildi.

2 yıl önce

Rus basını: BAE Türkiye'den 8 adet Bayraktar TB2 alıyor

Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye gelmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la da bir görüşme gerçekleştirmişti. "BAE SİPARİŞ VERDİ" Rus medyasında yer alan haberlere göre, bu gelişme sonrası BAE, Türkiye'den 8 adet Bayraktar TB2 SİHA siparişi verdi. Rus yayın organlarının iddialarına göre, bu kapsamda BAE'li yetkililer bir kargo uçağıyla Türkiye'ye geldi. 'ASELSAN SATILIYOR' YALANI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında geçtiğimiz hafta imzalanan iş birliği anlaşmalarına ilişkin "ASELSAN'ın BAE'ye satılacağına" yönelik daha sonrasında kesin dille yalanlanan bir iddia ortaya atarak algı oluşturmaya çalışmıştı.

2 yıl önce

Cumhuriyet Savcısı İBB'ye alınan şahısların terörle bağlantısını tek tek saptadı. İddianamede, DİAYDER üzerinden İBB'ye giren bazı kişilerin aldıkları maaşları terör örgütü PKK’ya aktardığı yer aldı

aydinlik.com.tr’nin haberine göre; Terör örgütü PKK bağlantılı DİAYDER’e yönelik olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede önemli ayrıntılar yer aldı. İddianamede şüphelilerin PKK/YPG terör örgütüyle bağlarına ilişkin eylemleri aktarılırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bazı şüphelilerin buradan aldıkları maaşlarından belirli bir bölümü örgüte aktardığı kaydedildi. İddianamede ayrıca şüphelilerin, Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarını, terör örgütünün sözde sorumlularının yakınlarına dağıttıkları belirtildi.  PKK terör örgütünün derneklerinden olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAYDER) yönelik hazırlanan iddianamede PKK’lılarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişki de mercek altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede şüphelilerin eylemleri tek tek sıralandı. İddianamede şüpheliler arasında yer alan Ekrem Baran’a ilişkin, “Şüphelinin dosya kapsamına yansıyan suç unsuru görüşmelerden anlaşıldığı üzere DİAYDER aracılığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden derneğe ödemesi gereken fiyat üzerinden derneğin saymanı ve dosya şüphelisi Rıza Oğur'a talimat verdiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarının organizasyonunda yer aldığı” ifade edildi. ‘DESTEK İÇİN KOBANİ’YE GİTTİ’ İddianamede yer alan bir başka şüpheli Rıza Oğur’la ilgili olarak, şüphelinin DİAYDER isimli dernekte sayman olarak görev yaptığı bilgisi verilerek, “Dernek adına yürütülen parasal konuların takibinin şüpheli tarafından yapıldığı, derneğin yönlendirmesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden ödeyeceği miktar ile ilgili şüpheli ile görüştüğü, Rıza Oğur’un da dernek başkanı Ekrem Baran'a konuyu ilettiği ve alınan talimat doğrultusunda hareket ettiği, Kobani ya da diğer adıyla 6-7 Ekim olayları olarak bilinen olaylar öncesinde ve esnasında YPG terör örgütüne destek olmak amacıyla 3 gün boyunca Kobani sınırında bulunduğu, Ramazan ayı dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden DİAYDER'e verilen yaklaşık 300 adet 100-150 TL tutarındaki market alışveriş kartlarının DİAYDER başkanı Ekrem Baran tarafından üyelere dağıtıldığı” kaydedildi. İddianamede şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün Yunanistan'da bulunan Lavrion kampında faaliyet yürüten Davut Özmen isimli örgüt mensubunun abisine alışveriş kartlarını teslim ettiği belirtildi. ALDIĞI MAAŞLA DERNEĞE YARDIM İddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan Mehmet İnan’a ilişkin olarak da dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. DİYADER irtibatıyla şüphelinin Büyükşehir Belediyesine gassal olarak görev yaptığı bildirilen iddianamede, şüphelinin dernek başkanı Ekrem Baran ve dernek saymanı Rıza Oğur arasında yapılan görüşmede aldığı maaş üzerinden derneğe düzenli olarak para yardımında bulunduğu, söz konusu durumu da kolluk ifadesinde ikrar ettiği bildirildi.  DİAYDER ARACILIĞIYLA İŞE ALINDI İddianamede Aydın Ayhan isimli şüphelinin de Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gassal olarak görev yaptığı, işi bizzat kendisinin bulduğunu beyan etmesine rağmen Mehmet İnan'ın alınan kolluk ifadesinde DİAYDER aracığıyla kendisi ve Aydın Ayhan'ın belediyede işe aldığını beyan ettiği, şüphelinin savcılık ifadesinde derneğe ticari amacıyla bir iki kez gittiğini beyan etmesine rağmen açık kaynakta yapılan eylem ve etkinliklere yoğun katılım gösterdiğinin tespit edildiği ifade edildi.  ‘ÖRGÜTÜN EYLEMLERİNE KATILDI’ İddianamede Fevzi Barış’ın da 25 Eylül 2014 tarihinde DEAŞ ile YPG arasında yaşanan çatışmalar sebebi ile terör örgütüne destek olmak amacıyla Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine heyet ile birlikte gittiği belirtildi. Söz konusu durumun HTS konum bilgisi ile de örtüştüğü bildirilen iddianamede, “Şüphelinin 22 Ekim 2014 tarihinde terör örgütüne destek olmak amacıyla sınır nöbeti eylemlerine katıldığı, 30 Ocak 2016 tarihinde silahlı terör örgütünün öz yönetim ilan etmesine müteakip başlatılan hendek ve barikat operasyonlarının durdurulmasına yönelik sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında DİAYDER derneği içerisinde direniş orucu eylemlerine aktif bir şekilde katıldığı, şüpheli hakkında uygulanan CMK 135 tedbirinde tespit edildiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden temin edilen market yardım kartlarının dağıtılması amacıyla dernek başkanı tarafından kendisine verilen kartların dağıtımını yaptığı” vurgulandı. İŞE ALINMADIĞI İÇİN DERNEKLE ARASI BOZULDU Hasan Karahan isimli şüphelinin de DİAYDER bünyesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Gassal olarak ya da imam olarak alınmaması sebebiyle dernek yöneticileri ile anlaşmazlığa düştüğü ve yöneticilerden uzaklaştığını, yaptığı görüşmelerde dernek yönetimini savcılığa şikayet edeceğini söylediği ifade edildi. Şüphelinin söz konusu durumu birçok şahıs ile görüşerek aynı içerikte beyanlarını tekrarladığı, kolluk ve savcılıkta alınan ifadesinde ise söz konusu durumları inkar ederek suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin ikili anlaşmazlıklar ve şahsi menfaatler sebebi ile dernekten uzaklaştığı, ancak derneğin iç yapısı, amacı ve ideolojisinden haberdar olduğu, dernekten istifa ettiğine ilişkin dilekçe içeriğinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından dernekten imamlar alındığı halde kendisinin haberdar edilmeyerek adaletsizliği gördüğü için istifa ettiğine ilişkin kendi el yazısı ve imzasının bulunduğu belirtildi.  Fahrettin Ülgün isimli şüpheliye ilişkin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen market alışverişi kartlarının şüpheli tarafından 10 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleşen görüşmeden anlaşıldığı üzere 2021 yılının Nisan ayında Şırnak kırsalında gerçekleştirilen operasyon neticesinde yaralı olarak ele geçirilen örgütün Botan saha sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Sişman'ın babasına teslim edildiği kaydedildi.  'GİZLİ PROTOKOL' GEREĞİ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile ilgili olarak Aydınlık’a bilgi veren kaynaklar Yerel seçimler öncesinde CHP ile HDP arasında gizli bir anlaşma olduğunu, HDP’nin CHP’ye bu anlaşma uyarınca destek verdiğini hatırlatarak gelişmeyi şöyle yorumladılar: “CHP ile HDP arasında gizli bir protokol var. Bunu hem genel merkez hem de İstanbul il örgütü bilir. Bu protokolde HDP’ye işe almada verilecek kontenjanlar, belediyeye ait kuruluşların (otopark, büfe, terminal yönetimi, …) paylaşılması, belediye şirketlerinin yönetimleri, … gibi birçok konu var. HDP uyarıldığı için üst düzeydeki atamaları daha dikkatli yaptılar. Hemen açığa çıkacak isimlerden kaçındılar. Ama iyi incelenirse hepsi açığa çıkar. Yaşananlardan CHP’liler de rahatsız. Belediye başkanının kendilerinden olmasına rağmen işe alımlarda ve atamalarda HDP ve İyi Parti’nin etkili olduğunu söylüyorlar.” 'BİZİM İÇİN YETERLİ DEĞİL' İddianamede şüpheli Hasan Karahan ile T.Ö. arasında geçen telefon görüşmesi de dikkat çekti. İddianameye yansıyan görüşme şöyle: Hasan Karahan: Hacı amca gördün mü DİAYDER’deki imamlar bana nasıl hainlik ettiler. T.Ö. : Neden? Hasan Karahan: Geçen sene bir sürü imam aldılar. Mesela Mele Ekrem (Ekrem Baran) zengin fakat kendine maaş bağlamış. Nuri Aslan (Mehmet Emin Aslan) katrilyonluk fakat belediyede görünüyor. Ben Mele Nuri’ye söyledim siz bana hainlik yaptınız diye Mele Rıza (Rıza Oğur) diyor ki sen Arnavutköy’e gitmişsin, ben de dedim ki ben buraya okumaya geldim. T.Ö. : Evet. Hasan Karahan: Burada Ahmet Hani Derneğini kurduk elli bin yardımda bulunduk. Ben de Kürt’üm yani oraya hep cahilleri almışlar. Ben doğruları konuştuğum için beni almadılar peki bunlar nasıl cennete gidecekler? T.Ö. : Benim bildiğim maaşlarını alıp Mele Rıza’ya veriyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum fakat öyle diyorlar. Hasan Karahan: Hayır ben tehdit etmiyorum. Ben dile getirip onları rezil edeceğim. Ben onlardan korkmuyorum.  T.Ö. : Mesele korkmak değil. Daha iyi nasıl hizmet edebiliriz. Ben konuşurum Mele Ekrem ile. Hasan Karahan: Vallahi bilmiyorum bana büyük hainlik yaptılar her yerde anlatacağım. Şu an telefonda anlatılmaz oraya aldıkları 20 kişi. T.Ö. : 20 değil. Hasan Karahan: Biliyorum 13 Mele Rıza dedi. T.Ö. : Biz Belediye Başkanıyla konuşup 40’a çıkaracağız yeterli değil Kürtler için.

2 yıl önce

"Siyasi ve askeri casusluk" suçundan yargılanan DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan'ın Afrin hazırlığını da yabancı devlet görevlilerine aktardığı tespit edildi

Siyasi ve askeri casusluk' suçundan hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Gürcan, 2016-2021 yılları arasında yabancı ülkelerin devlet görevlileriyle görüşerek para karşılığı bilgi aktardı. Hazırlanan bilgi notunda Gürcan'ın Kasım 2017'de "Irak/Zaho'da Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait bir irtibat bürosunun bulunduğu, TSK'nın Zoha'daki varlığının Habur sınır kapısının peşmerge güçlerinden alınarak Irak Ordusu'na devredilmesi kapsamında değil koordinasyon için olduğu" şeklinde bilgiler ilettiği kaydedildi. Gürcan'ın Aralık 2017'de "Türk kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Rusya'nın 400 askerini Afrin merkezinden ve Afrin'deki hava üssünden geri çektiği, haberin güvenirliğini halen teyit edemediği, bunun Türkiye'nin beklenen Afrin operasyonunun işareti olacağı, Afrin sınırındaki Türkiye tarafından oluşturulan sınır duvarının bazı bölümlerinin çıkarıldığı, bunun Ankara'nın Afrin operasyonunu başlatma girişimi olduğunu, Türkiye'nin Suriye'ye ağır topçu birliklerini henüz konuşlandırmadığı" şeklinde bilgiler verdiği de aktarıldı. Sabah'ın haberine göre; Gürcan'ın Şubat 2018'de yaptığı görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesine ilişkin olarak "Bir kaynağının toplantıda çok sayıda harita ve gergin yüz gördüğünü söylediği, görüşmenin ABD'li tercüman ve siyasi yardımcı olmadan özel bir şekilde gerçekleştiği, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Ankara'nın ABD'den Münbiç ve Afrin'de bulunan PKK/KCK-PYD/YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna aktarılmasını talep ettiği" kaydedildi. Mart 2018'de "Teröristlerin geçişini önlemek için bazı komando birliklerinin Irak içerisinde geçici askeri karakollar kuracağını öğrendiği ayrıca Ankara'nın ABD karşıtı duyguları artırarak ve PKK'nın ABD ile olan bağlarını kullanarak Sincar'da Bağdat ile ortak harekatın yanı sıra Kandil, Harkuk ve Zap'taki PKK kamplarına ortak harekât düzenlenmesi için Bağdat'ı ikna etmeye oldukça istekli olduğu" ifadeleri bulunan Gürcan'ın Mayıs 2018'de "Türkiye'nin bölgede inşa ettiği gözlem noktalarını komando birlikleri ve tanklarla takviye ettiği, bölgede iki mekanize piyade tugayı bulunduğu" şeklinde bilgiler paylaştığı ifade edildi. 'TSK'DA KUTUPLAŞMALAR VAR' 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından TSK içerisinde kamplaşma olduğunu ifade ettiği belirtilen Gürcan'ın Ağustos 2019'da "Başarısız darbe girişimi akabinde TSK içerisinde muhafazakarlar, Adalet Savunucuları Derneği üyeleri, mukaddesatçılar, Adnan Tanrıverdi destekçileri, neo milliyetçiler, Atlantikçiler, Avrasyacılar ve Perinçekçiler arasında kamplaşma olduğu" şeklinde bilgi verdiği ve Ekim 2019'da, "Türk istihbaratının Süleymaniye kent merkezinde son derece aktif olduğu, yerel kaynaklarından derledikleri PKK/KCK liderlerinin konumlarına ilişkin bilgileri TSK'ya bildirdikleri, KYB'nin PKK/KCK'nın bölgedeki etkinliğini azaltmak için Türk istihbaratına HUMINT'e dayalı bilgi aktarımında bulunduğunu düşündüğü" ifadeleri bilgi notunda yer aldı. 'SURİYE'DE TÜRK KUVVETLERİNİN SAYISI AZALTILDI' Bilgi notunda Gürcan'ın 2021 Şubat ayında görüştüğü yabancı devlet görevlisine, Türkiye'nin Suriye'ye ilave askeri birlikler göndermeyeceğini, orada yaklaşık 8 bin Türk askerinin olduğunu, askeri rotasyon amacıyla konumlarının değiştirildiğini, işin aslına bakıldığında Suriye'de Türk kuvvetlerinin sayısının azaltıldığını, birçok görev yerinin kapatıldığını ve askerlerin Türkiye'ye döndüğünü, bunun nedeninin Rusların güneyden zorlaması olduğunu, İdlib'deki birçok kişinin 2021 yılının sonuna kadar Rusya'nın Esad Kuvvetleriyle koordineli bir operasyon yapacağından endişe duyduğunu, 2021 içerisinde İdlib'de her şeyin son bulacağını, İdlib'e yatırım yapılmadığını, herkesin bu operasyonu beklediği şeklinde bilgi verdiği anlatıldı. 'S-400'LERLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ Gürcan'ın S-400'lerin Ankara'da bir depoda tutulduğunu ve Ankara dışına çıkarmanın imkansız görüldüğünü, Mayıs 2021'de yaptığı görüşmesinde ise Batman Hava Üssü'nün Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlarını sürdürdüğü asıl üs olduğunu, F-16'ların Diyarbakır askeri üssünü kullandığını, Şırnak 23. Komuta bölgesinin Kuzey Irak operasyonlarının koordinasyonu için kullanıldığını, İstanbul'da PKK/KCK'lı iki şahsın yakalanması olayında polisin valizleri sahipleri ile eşleştirilmesine yönelik lazer sistemi kullanması hakkındaki çalışmasını 'bir arkadaşı vasıtasıyla elde ettiğini' belirttiği tespit edildi.

2 yıl önce

Mevlüt Çavuşoğlu Çin'de: Uygur Türkleri ile ilgili hassasiyetlerimizi aktardık

Çavuşoğlu, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile yaptığı görüşmede Uygur Türkleri ile ilgili "görüş, beklenti ve hassasiyetlerimizi aktardık." dedi. Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin paylaşımı şu şekilde:

2 yıl önce

Hazımsızlığın böylesi: Selçuk Bayraktar'ın MIT'deki hocasından şok sözler

Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisindeki gelişimi tüm dünyada konuşulurken Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'ın MIT'deki profesörlerinden birinden ilginç bir çıkış geldi. Türkiye'nin gücüne güç katan ve ülkeler arasındaki dengeleri değiştiren Bayraktar TB2 ve Akıncı TİHA'ların başarısı tüm dünyada konuşulurken Türkiye'nin başarısından rahatsız olan sesler de yükselmeye başlıyor. "BURADA EĞİTİM VERDİĞİMİZ İÇİN UTANIYORUM" Haber 7'nin haberine göre dünyanın en prestijli okullarından biri olan Massachusetts Institute of Technology’deki (MIT) fizik profesörü İsveç kökenli ABD'li Max Tegmark'tan skandal bir çıkış geldi. Max Tegmark, Almanya'da günlük yayımlanan Handelsblatt Gazetesi'ne verdiği röportajında, ''Selçuk Bayraktar'a burada eğitim verdiğimiz için utanıyorum.” ifadelerini kullandı. SELÇUK BAYRAKTAR'IN MIT EĞİTİMİ Selçuk Bayraktar, yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra çalışmaları esnasında göstermiş olduğu üstün başarılardan dolayı MIT (Massachusetts Institute of Technology)’de burslu olarak yüksek lisans-doktora teklifi aldı. Bayraktar, MIT’deki eğitimi sürecinde İnsansız Helikopter Sistemlerine agresif manevra yapma kabiliyeti kazandıracak otomatik uçuş kontrol algoritmaları alanında çalışmalar yürüttü. 2006’da MIT Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümünden ikinci yüksek lisans diplomasını aldı. MIT sonrası Georgia Institute of Technology’de (Georgia Tech) devam ettiği doktora çalışmalarını 2003 yılında Baykar bünyesinde başlayan milli ve özgün insansız hava aracı teknolojileri geliştirme faaliyetlerini yürütmek için dondurarak 2007’de Türkiye’ye döndü. Selçuk Bayraktar, 2007 yılından bu yana Baykar bünyesinde teknoloji liderliği görevini yürütüyor.

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Yaptığınız soykırım ve katliamlardan utanın

Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisindeki gelişimi tüm dünyada konuşulurken MIT'de akademisyenlik yapan Prof. Max Tegmark, Baykar Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar hakkında hadsiz açıklamalarda bulunmuştu. Tegmark, "Selçuk Bayraktar'a burada eğitim verdiğimiz için utanıyorum." demişti. Selçuk Bayraktar Tegmark'ın bu sözlerine cevap verdi. Bayraktar'ın konuya ilişkin yaptığı paylaşımda, "MIT'de görevli ismini ilk defa duyduğum sözümona bir akademisyen,Karabağ Hrkt. döneminde,bir mülakatta "Selçuk Bayraktar'a eğitim verdiğimiz için utanıyoruz" demiş. Utanmanız gereken yaptığınız soykırım ve katliamlardır. Biz topraklarımızı geri aldık. Bundan da ancak gurur duyarız!" ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: LGBT derneklerine devasa bütçeler aktarıyorlar; propaganda ve iletişim desteği veriyorlar

Soylu, bu sene uyum kursuna 94 erkek, 16 kadın kaymakam adayının katıldığını söyledi. Soylu konuşmasına şöyle devam etti: Devlet kim veya ne? Dairedeki insanlar mı, yasalar mı, binalar mı, dosya dolabındaki evraklar mı, arşivler mi, veya modern çağda bilgisayarlarımızdaki dijital belgeler mi? Eğer görevinizi yaparken, bütün bu bileşenlerin içinde devleti doğru yerde görebilirseniz, doğru tanımlayabilirseniz; devleti, bir insanı algılayabildiğiniz gibi algılayabilirseniz bu bileşenlerin tamamını bir vücudun organları; ama devletin kendisinin bir ruh olduğunu anlayabilirseniz, işte o zaman bir devlet adamı olursunuz ve emaneti hakkıyla taşırsınız. Buluşmalarımızda sıklıkla kullandığımız ‘devlet geleneği’ diye bir ifade vardır. İşte devlet geleneği, kendi devlet geçmişimizin oluşturduğu bu ruhtur''  "Tarihi zirvemize çıktık" Türkiye’nin yüz yıllardan beri birçok badire atlattığını vurgulayan Bakan Soylu, ''Bulunduğumuz coğrafyada adeta yılanlarla dans ediyoruz. Darbeler gördük, ekonomik krizler gördük, doğal afetler gördük, terör gördük, her şeyi gördük. Ama yine de onca olumsuzluğa ve bazı kesintilere rağmen, bahsettiğimiz devlet geleneğimiz sayesinde ayakta kaldık ve son 20 yılda, güçlü bir liderlikle, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu birikimi doğru kullanmasıyla, milletin gücüyle bu geleneği ve milletin değerlerini, inancını, doğru şekilde harmanlamasıyla, vesayetleri söküp atmasıyla, tıpkı Rusya’nın yaptığı gibi en dipten, tarihi zirvemize çıktık. Bizim ihtiyacımız budur'' dedi. "Terör örgütlerine para aktarırlardı, bilirdik" Türkiye’nin refahı, huzuru, güvenliği, başarısı ve asayişinde kurumların teknik kapasitelerinde çok önemli bir noktaya gelindiğini aktaran Bakan Soylu, ''Bunun devamı için sizlerin enerjisine, bilgisine, ortaya koyacağınız gayrete ihtiyacımız var. Tehlikenin büyüklüğünü, işin zorluğunu şuradan anlayın; teröre silah yardımı yaparlardı, bilirdik. Terör örgütlerine para aktarırlardı, bilirdik. Uyuşturucu ticaretini desteklerlerdi, bilirdik. Bugün iş öyle bir noktaya geldi ki LGBT derneklerine devasa bütçeler aktarıyorlar, bunlara propaganda ve iletişim desteği veriyorlar. Karşımızdaki mücadelenin çetinliğini buradan anlayın. Dolayısıyla bu milletin geleceğini korumak için size, sizlerin ferasetine, bilgisine şiddetle ihtiyacımız var'' 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16