19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Almanya Başbakanı Scholz, ABD Başkanı Biden'ın görüşme davetini reddetti

Alman haber dergisi Der Spiegel’in haberine göre ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a Ukrayna krizi nedeniyle Washington’a kısa süreli bir ziyaret gerçekleştirmesini teklif etti. Ancak Scholz’un bu teklifi geri çevirdiği belirtildi. Beyaz Saray’dan gelen teklifi geri çevirme nedeninin önceden planlı İspanya ziyareti ve Almanya’daki korona virüs vaka sayılarının yükselmesinden kaynaklandığı ifade edildi. Scholz’un bu süre zarfında ülkesinde olması gerektiğini söylediği belirtildi. Her iki tarafın da görüşme ayarlamak için çalıştığı, şubat ortasına kadar görüşmenin gerçekleştirilmesinin beklendiği aktarıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Alman mevkidaşı Faeser ile görüştü

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, görüşmede Soylu, Alman mevkidaşını yeni atandığı görevinden ötürü tebrik etti. https://twitter.com/tc_icisleri/status/1486254663288725505?s=21 Soylu, başta güvenlik ve terörle mücadele olmak üzere iki ülkenin İçişleri Bakanlıkları arasında verimli ve yapıcı sürdürülen iş birliği ve diyalog mekanizmasının, önümüzdeki süreçte de daha güçlü bağlar ve ortaklıklarla genişletilmesi noktasındaki temennilerini dile getirdi. Görüşmede ayrıca düzensiz göçle mücadele, 18 Mart Mutabakatı, Afganistan'daki son durum, terörizmle mücadele konuları ile güncel gelişmeler değerlendirildi.

2 yıl önce

The Economist: Savaş çıkarsa en savunmasız Almanya! Üç ülke daha var

The Economist'in haberlerinde şu ifadelere yer verildi: Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Almanya'nın ülkesine silah göndermeyi reddetmesinin 'Vladimir Putin'i cesaretlendirdiğini' söyledi. Eski Ukrayna Devlet Başkanı'nın eşi de Alman arabalarının boykot edilmesini teklif etti. Almanya'nın NATO'daki müttefikleri daha ihtiyatlı davrandı ancak birçoğu Berlin'in tavrından hayal kırıklığı duyduklarını ima etti. Yabancı basın ise acımasızdı. Üzülecek çok şey var. Müttefiklerinin bütün ısrarlarına rağmen Almanya, Rusya'dan ülkeye gelen ve Ukrayna'yı baypas eden bir ihracat rotası sağlayan Nord Stream 2 boru hattını hurdaya çıkarmayı şimdiye kadar reddetti. KOALİSYON HÜKÜMETİ ZORLANIYOR Almanya'nın koalisyon hükümetine liderlik eden Sosyal Demokratlar (SPD), bu söylemde özellikle suçlu. Birçok Alman politikacı, Avrupa güvenliğinin Rusya'nın rızasını gerektirdiği fikrini koruyor. Şansölye Olaf Scholz da aynısını söyledi. Almanya'nın yeni 'trafik ışığı' koalisyonundaki üç parti, Rusya konusunda gözle görülür bir şekilde bölünmüş durumda ve Putin'in saldırganlığı, aralarındaki farklılıkların umduklarından daha erken test edilmesine neden oldu. Koalisyon tartışmaları liderlik gerektirir ancak konuşmaları belirsiz ve soyut olabilen Scholz, bir dereceye kadar kargaşa çıkmasına izin verdi. Scholz ayrıca, Rusya sorununun yanı sıra hızla yükselen enerji fiyatlarından mülteci akınına kadar birçok sorun karşısında vatandaşlarını hazırlayamadı. MERKEL DEFALARCA GÖRÜŞMÜŞTÜ, SCHOLZ SADECE BİR KEZ Berlin'deki Alman Dış İlişkiler Konseyi'nde Rusya gözlemcisi olan Stefan Meister, “Doğru kararlar vermiş olabilir ancak bu hükümetin korkunç bir iletişim sorunu var” diye konuştu. Angela Merkel, yalanlarından nefret etmesine rağmen Putin ile saygılı bir ilişki kurmuştu. Görevdeki son aylarında Rus lider ile Ukrayna ve Doğu Avrupa güvenliğini defalarca kez tartıştı. Scholz ise yedinci haftasına girdiği görevinde, durumun aciliyetine rağmen bunu sadece bir kez yaptı. Putin şimdi Avrupa liderleri yerine Amerika ile konuşmayı tercih ediyor. Avrupa Birliği doğalgaz tedarikinin üçte birini Rusya’dan sağlıyor. Rus doğalgazının Avrupa’ya erişiminin aksaması bir enerji krizine yol açabilir. ABD'li bir yetkili, Rusya'nın normalde Ukrayna üzerinden Avrupa'ya yılda 40 milyar metreküp (bcm) gaz tedarik ettiğini, ancak bu yolla gönderdiği doğalgaz miktarını şimdiden yarı yarıya azalttığını kaydetti.  Avrupa'da kullanılan gazın yaklaşık üçte birini oluşturan Rus gazının tamamen kesilmesinin düşünülemez olduğu uzun zamandır geleneksel kanıydı. Rus enerjisi üzerine yazılan “Klimat” kitabının yazarı Thane Gustafson, Soğuk Savaş'ın zirvesinde bile Sovyetler Birliği'nin gaz ihracatını durdurmadığını belirtti. 2009'da Rusya'nın Ukrayna ile gaz konusundaki en şiddetli anlaşmazlığı sırasında, yalnızca o ülkeden gelen gaz geçici olarak kesintiye uğradı. Ancak doğal gazın kesilmesi artık düşünülemez bir olasılık değil. Gustafson şunları söyledi: "Putin, gaz musluğunu gerçekten de kesebilir. Sovyet öncüllerinin aksine, Rus lideri kısa bir enerji şokunun maliyetini karşılayabilir." KRİZDEN EN AĞIR ETKİLENECEK ÜLKELER Rusya gaz silahını kullanırsa, Batı'ya ne kadar zarar verir? Kesinti, 2009'da olduğu gibi Ukrayna'dan geçen gazla sınırlı olursa, Avrupa'nın geri kalanı çok zorlanmaz. Birincisi, Gazprom Ukrayna üzerinden gaz akışını çoktan kesti. Bir banka olan Citigroup, buradan giden gazın geçen yıl görülen seviyenin yarısı ve 2019'daki seviyenin dörtte birine zaten düştüğünü belirtti. KABUS SENARYOSU Peki ya Putin'in Avrupa'ya giden tüm gazı kestiği kabus senaryosu? Ani bir kesinti şaşırtıcı olmaz. San Diego'daki California Üniversitesi'nden David Victor, bunun en keskin şekilde Slovakya, Avusturya ve İtalya'nın bazı bölgelerinde hissedileceğini düşünüyor. Büyük Avrupa ülkeleri arasında en savunmasız olanı ise Almanya. Kömürle çalışan elektrik santrallerini emekliye ayırma yönündeki baskısı ve Japonya'daki Fukushima felaketinin ardından aldığı ani karar nedeniyle nükleer santrallerini zamanından önce kapatma kararı alan Almanya, doğalgaza gereğinden fazla bağımlı kalmaya devam ediyor. İyi haber şu ki, Avrupa'nın enerji sistemi 2009 krizinde olduğundan daha dayanıklı. Potsdam'daki Erfurt Üniversitesi'nden Andreas Goldthau bazı faydalı değişikliklere işaret etti. Rekabeti destekleyen önlemler Gazprom'un kontrolünü zayıflattı. Yoğun bir gaz bağlantı ağı, daha önce izole edilmiş ülkeleri artık birbirine bağlıyor. 'ABD ENERJİ TEDARİKÇİLERİYLE GÖRÜŞÜYOR' DW Türkçe'nin haberine göre, işgal kaygısı Avrupa’ya enerji tedarikinin aksaması kaygılarını da beraberinde getiriyor. Biden Yönetimi’nden üst düzey bir yetkili ABD’nin dünya genelinde büyük enerji üreticisi ülkeler ve şirketlerle Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda enerji arzında olası yön değişikliklerini ele almak için görüştüğünü bildirdi. Yetkili ABD’nin görüştüğü ülkelerin ya da şirketlerin adını vermedi ancak görüşmelere aralarında sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satıcılarının da olduğu çok sayıda tedarikçinin dahil edildiğini belirtti. Yetkili, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Asya ve ABD gibi Rusya dışındaki doğalgaz kaynaklarının ek hacmini incelediklerini belirtmişti. Yetkili, "Buna paralel olarak, doğal gaz üretimini geçici olarak arttırma ve bu hacimleri Avrupalı alıcılara tahsis etme kapasitelerini ve isteklerini anlamak için dünyanın dört bir yanındaki büyük doğal gaz üreticileriyle görüşmeler halindeyiz" demişti. ABD'DEN RUSYA'YA YAZILI YANIT Rusya Dışişleri Bakanlığı, güvenlik tekliflerine ilişkin ABD'nin yazılı yanıtını aldığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, gerçekleştirdiği basın toplantısında, "ABD ve müttefiklerinin endişelerini Rusya'ya yazılı olarak ilettik. Rusya'ya cevabımız diyaloğa açık olduğumuzu gösteriyor" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna-Rusya sınırındaki duruma değinerek, "8 bin 500 ABD askeri, konuşlandırılmaya hazır duruma getirildi" dedi.

2 yıl önce

TOGG'un Avrupa'ya açılan ilk kapısı Almanya oldu: Stuttgart şehrine temsilcilik açıldı

Tarihler 2011'i gösterirken Türkiye otomotiv sektöründe yarım kalan hikayesini yeni bir pencere ile aralamak istiyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde yerli otomotiv hayalini anlattı ve "elini taşın altına koyabilecek isimler arıyoruz." dedi. Önce lansmanı yapıldı. Ardından Gemlik'te fabrikanın temelleri atıldı. Üretim bandı adım adım kuruluyor. Seri üretim için de geri sayım sürüyor. Dünyanın da tercih edeceği bir araç için ihtiyaçlar doğru tercih edilmeliydi. O yüzden otomotiv üreticilerinin kalbine üs kuruldu. AVRUPA'NIN DOĞUŞTAN ELEKTRİKLİ İLK OTOMOBİLİ TOGG TRT Haber'in haberine göre, TOGG'un Avrupa'ya açılan ilk kapısı Almanya oldu. Almanya'nın Stuttgart şehrine temsilcilik açıldı. Almanya'da 2030 yılına kadar 15 milyon elektrikli aracın trafiğe çıkması hedefleniyor. Karbon salınımı böylelikle giderek azalacak. Sektöre 3 milyar euronun üzerinde teşvik verildi. Doğuştan elektrikli Avrupa'nın ilk otomobili Togg da bu pazara yakın olacak. Almanya'daki otomobil fabrikalarında görev alan binlerce gurbetçi bulunuyor. PEKİ ONLAR TOGG İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR? Alman otomotiv parçaları tedarikçisi Durmuş Yılmaz, "Kalitesine dikkat edilirse, Almanların da Türklerin de alacağına inanıyorum. Ama gerçekten çalıştığımız yerde biz, Almanların her şeye çok dikkat ettiğini görüyoruz. Biz de bunların aynısını yaparsak, kaliteye, disipline; Alman aldığı zaman bu arabanın iyi araba olduğunun farkına varacaktır." dedi. Gurbetçilere göre otomotivde kalite ve maliyet önemli. Ayrıca teknik altyapı dikkat edilecekler arasında yer alıyor. "KOLAY BİR SÜREÇ DEĞİL ANCAK İMKANSIZ DA OLMAYACAK" Otomotiv sektörüne girdiğinde firmaların rakip olarak bile görmediği Tesla, Tüm zorluklara rağmen elektrikli otomotiv sektörünün şimdilik hakimi. Gurbetçiler de TOGG'u kolay bir sürecin beklemediğini ancak imkansız olmayacağını düşünüyor. "TESLA'YI DA HAFİFE ALIYORLARDI" BMW Münih Fabrikası Personel Sorumlusu Mehmet Ertürk is Togg ile ilgili şunları söyledi: "Almanlarla konuşuyoruz, onlar da görüyorlar televizyonda. Yani Türkler ne zaman bugüne kadar araba yaptılar, yapıpta bugüne kadar başarılı oldular. 5 sene önce Tesla'nın durumu nasılsa, onları nasıl rakip görmüyorlarsa, şu anda Togg'u hiç rakip olarak görmüyorlar. Zamanında dediler ki, Tesla da BMW ile Mercedes ile çalışamaz, baş edemez, onlara rakip olamaz. Şimdi görüyoruz ki, elektrik arabalarında Tesla hepsinin önündedir. O yüzden ben umutluyum." TOGG 2022 sonunda ilk seri üretim aracını banttan indirecek. 2023 yılında pazara çıkacak.

2 yıl önce

Avrupa’da ifade özgürlüğü var mı? Alman DW ‘yok’ diyen gazeteciyi kovdu…

Filistinli gazeteci Maram Salem'in işine, Yahudi karşıtı olmakla suçlanmasının ardından Alman medya ağı Deutsche Welle (DW) tarafından son verildi. Ancak asıl gerekçe, gazetecinin Avrupa'da ifade özgürlüğü olmadığını savunduğu sözleri. YAHUDİ KARŞITLIĞIYLA SUÇLANDI Almanya'da bir gazeteci, Salem'i ve meslektaşlarını Yahudi düşmanlığı ve İsrail karşıtı olmakla suçlayan bir rapor yayınladı. İddialar, Facebook'ta yayınlanan yorumlara dayanıyordu. Çalışanlarının kişisel sosyal medya profillerini inceleyeceğini duyuran DW, ardından da işten çıkarılmalarına yönelik karar aldı. İSRAİL'İN ADI BİLE GEÇMİYOR Filistinli gazeteci, anti-semitizm iddialarına yol açan gönderide Yahudilerden veya İsrail'den hiç bahsedilmediğini, yalnızca Avrupa'daki ifade özgürlüğüne yönelik tehdide değindiğini söyledi. SÖZDE ÖZGÜRLÜK SAVUNUCUSU Filistinli kimliği nedeniyle hedefe konulduğunu belirten gazeteci, "Özgürlük çağrısı yapan uluslararası bir medya şirketinin Avrupa'da ifade özgürlüğünü eleştirdiği için bir çalışanını ihraç etmesi nasıl mümkün olabilir?" diye sordu.

2 yıl önce

Almanya'da tüketiciler yüksek enerji fiyatlarından şikayetçi

DW Türkçe’nin haberine göre; Almanya'da tüketiciler, artan elektrik ve doğal gaz fiyatlarının kendilerine ekonomik yük olarak dönüşmesinden korkuyor. Kantar adlı bir kamuoyu şirketinin Federal Tüketici Dernekleri Federasyonu için yaptığı kamuoyu araştırmasına göre, tüketicilerin yüzde 62'si yaşanmakta olan enerji krizinin gelecekte kendilerine mali yük oluşturmasından endişe ediyor. Anket yapılan kişilerin yüzde 36'sı ise kendileri için böyle bir tehlike görmüyor. "Hükümetin ödeme yapamayan kullanıcıların elektrik ve doğal gazını geçici olarak kesmesine" onay verenlerin oranı ise yüzde 71. Enerji sağlayıcılar tarifelerini artırıyor Federasyonun verilerine göre Almanya'nın en kalabalık 14 kentinde enerji sağlayıcılar yeni müşterileri için fiyatlarını yükseltmeye başladı. Köln, Frankfurt, Leipzig, Dortmund ve Dresden kentlerinde yeni tarifelerin uygulanmaya başladığına dikkat çeken federasyon, yeni tüketicilerin kullandıkları elektriğe bağlı olarak mevcut kullanıcılardan yıllık ortalama bin 654 euro daha fazla ödeyebileceğini kaydetti. Hükümetten tüketiciye enerji yardımı Federal Tüketici Dernekleri Federasyonu, bu nedenle hükümetten tüketiciler üzerinde oluşabilecek mali yükü azaltmasını talep etmişti. Hükümet de bu nedenle geçen hafta bir kereye mahsus bir enerji ve yakıt yardımını karar bağlamıştı. Düzenleme, artan enerji fiyatları nedeniyle dar gelirli hanelere ve öğrencilere bir kereye mahsus para yardımını öngörüyor. Federal bütçeden karşılanacak yardım dar gelirli olduğu için kira desteği alan 710 bin hane ile üniversite öğrencileri ve meslek eğitimi gören gençleri kapsıyor. Yardım alacağı tahmin edilen birey sayısı da toplamda 2 milyon 100 bin olarak açıklanmıştı. Almanya Tüketiciyi Koruma Derneği ise artan enerji fiyatları karşısında öngörülen söz konusu devlet yardımını yetersiz bularak hane başına en az 500 euro yardım verilmesini talep ediyor.

2 yıl önce

İlk turda 1425 geçerli oyun 1045'ini alan Frank-Walter Steinmeier yeniden Almanya'nın cumhurbaşkanı seçildi

Cumhurbaşkanını seçmek için Federal Meclisin (Bundestag) 736 milletvekilinin yanı sıra eyaletlerin belirlediği aynı sayıda delegeden oluşan Federasyon Konsey, Federal Meclis binasının yanındaki Paul-Löbe binasında toplandı. Burada, Federal Meclis Başkanı Baerbel Bas'ın yönetiminde yapılan seçimde Steinmeier ilk turda 1425 geçerli oyun 1045'ini alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi. 1437 delegenin katıldığı ve 12 oyun geçersiz sayıldığı oylamada İslam ve göçmen karşıtı AfD'nin adayı Max Otte 140, Sol Parti adayı Gerhard Trabert 96 ve Özgür Seçmenler'in adayı Stefanie Gebauer 58 oy aldı, 86 delege çekimser kaldı. Federal Meclis Başkanı Bas, seçimden önce yaptığı konuşmada, Kovid-19'dan korunmak için bu seçimlerde geniş çaplı sıkı tedbirlerin alındığına işaret ederek "Bu günlerde hiçbir şey normal değil." dedi. Virüsün yayıldığına dikkati çeken Bas, salgının özellikle hasta ve zayıf insanlar için tehdit olduğunu kaydetti. Bas, salgının yol açtığı kutuplaşmada toplumu birleştiren pek çok şeyin kaybolduğunu belirterek halkın birçoğunun devlet kurumlarına güvenini kaybettiğini anlattı. Ülkedeki atmosferin bundan etkilendiğini belirten Bas, Kovid-19'un zor koşullarında halkı cesur olmaya çağırdı. Ukrayna krizine de değinen Bas, Ukrayna'daki durumun kısa bir süre önce düşünülemeyecek bir şekilde geliştiğini, Almanya dahil birçok ülkenin vatandaşlarına Ukrayna'yı terk etme çağrısında bulunduğunu anımsattı. Bas, barışın korunması çağrısında bulunarak "Savaş tehlikesini önlemek için diplomasinin tüm imkanlarını kullanalım. Her savaşın sadece kaybedenleri var." şeklinde konuştu. Seçimlerde delegeler arasında eyalet meclislerinin belirlediği çok sayıda ünlü isim de oy kullandı. Oy kullananlar arasında eski Başbakan Angela Merkel, Kovid-19 aşısı geliştiren BioNTech şirketinin kurucularından Dr. Özlem Türeci, Alman Milli Takımı Teknik Direktörü Hansi Flick, Bayern Münih'in futbolcusu Leon Goretzka, Kimya Nobel Ödülü alan Benjamin List ve Astronot Alexander Gerst gibi isimler yer aldı. Seçimler öncesinde yapılan dini ayinde Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü'nün dahil edilmesi nedeniyle tepki gösterdiği "House of One" projesinin sorumlularından Kadir Sancı da yer aldı.

2 yıl önce

Avrupa tutuştu! Almanya Başbakanı Scholz: Moskova'dan acilen gerilimi düşürme sinyallerini bekliyoruz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 2 günlük Kiev ve Moskova ziyareti öncesinde sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bölgede tansiyonun düşürülmesi çağrısı yapan Scholz, "Ukrayna yolunda. Bugün Kiev'de, yarın da Moskova'da. Ukrayna sınırında devam eden oldukça ciddi durumla ilgili görüşmelerimize devam edeceğim. Kiev'de, Ukrayna'ya devam eden dayanışmamızı ve desteğimizi ifade etmek benim adıma önemlidir. Moskova'dan acilen gerilimi düşürme sinyallerini bekliyoruz. Daha fazla askeri saldırganlığın Rusya için çok ciddi sonuçları olacaktır. Bu konuda müttefiklerimize kesinlikle katılıyorum. Avrupa'da barış için çok ama çok ciddi bir tehdide tanık oluyoruz" ifadelerini kullandı.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 29 30