03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Almanya Başbakanı Scholz'a protesto: 'NATO ve ABD palyaçosu, halk düşmanı, hain, defol'

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Brandenburg eyaletindeki Neuruppin kent merkezinde Çarşamba akşamı düzenlediği mitingde yeni ekonomik önlem paketini açıkladığı sırada protesto edildi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1560660960641093632?s=21&t=i92WiD0pu2eH96l-7cZNig Alman hükümetinin Rusya'ya yönelik uyguladığı yaptırımlar nedeniyle ülkede artan enerji faturaları ve enflasyon karşısında vatandaşları rahatlatmak için birkaç gün içinde yeni ekonomi paketinin açıklanacağını duyuran Scholz'un konuşması sık sık yuhalama, ıslık ve sloganlarla kesildi. Scholz'a konuştuğu sırada kalabalıktan, "Halk düşmanı, yalancı, NATO ve ABD palyaçosu, defolun" sesleri yükseldi.

1 yıl önce

Almanya’nın Baden-Württemberg Eyaleti Başkanı Winfried Kretschmann’den tasarruf çağrısı: “Her gün yıkanmayın, ıslak mendil var”

Alman halkı, Baden-Württemberg Eyaleti Başkanı Winfried Kretschmann’ın açıklamalarından dolayı tepkili. Rusya – Ukrayna Savaşı başladıktan sonra Avrupa Birliği ile birlikte Rusya’ya yaptırımlar uygulayan Almanya’nın gazı, Rusya tarafından yüzde 60 oranında kesildi. Kürselci sermayeye, Davos’a, Soros’a, ABD’ye ve NATO’ya yakınlığı ile bilinen Alman Yeşiller Partisi üyesi Baden-Württemberg Eyalet Başkanı Winfried Kretschmann, Almanlara kış için tasarruf önerilerinde bulundu: “Her gün duş almaya gerek yok. Islak mendil şahane bir icat. Vücudunuzu onunla silin.” “Elektrikli arabam var. Evimin üstünde güneş panelleri var. Size de tavsiye ederim.” “Et tüketimini azaltmak lazım.” “Kışın evin her odasının aynı ısıya sahip olması gerekmiyor. Hatta bir taraf sıcak, bir taraf soğuk olsa daha sağlıklı. Kışın tek oda ısıtmak en iyisi, ben de öyle yapıyorum.” Milyon Euro’luk serveti ile tanınan Winfried Kretschmann’ın bu açıklamaları, Almanya’da tepkilere sebep oldu. Winfried Kretschmann’ın “Et tüketimini azaltın” söyleminin, Davos’un “Et yerine böcek ve yapay et yiyin” söylemi ile paralellik göstermesi dikkat çekti.

1 yıl önce

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan Almanya'daki Türk ailenin bebeği ile ilgili açıklama: “Yetkili kurumlarla ilk andan itibaren temas halindeyiz”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Almanya'da yaşayan Türk ailenin 10 aylık bebeğinin koruyucu ailesine verilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Almanya'da yaşayan Türk ailenin 10 aylık bebeğinin koruyucu aileye verilmesi nedeniyle yaşanan sorunla ilgili olarak Bakanlığımız süreci en başından itibaren takip etmektedir. Yıllardır üzerinde çalıştığımız ve yaygınlaştırılması için de Alman mercileriyle irtibatta olduğumuz Aile Ataşeliğimiz aracılığıyla, yetkili kurumlarla ilk andan itibaren temas halindeyiz. Bu süreçte, ailesinden alınan bebeğimiz için iki gönüllü koruyucu Türk aile önerisinde bulunduk. Talebimizle ilgili olarak sürecin olumlu şekilde sonuçlanacağını umut ediyoruz. Yurtdışından her bir soydaşımızın, kendi kültürümüze ve ahlaki değerlerimize uygun şekilde yaşama tercihlerinin dikkate alınması, bizim açımızdan tartışılmaz bir gerçekliktir. Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği haklara uygun olarak da çocuklarımızın korunması için her türlü çalışmayı titizlikle gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

1 yıl önce

Bild: "Almanya’da bazı AVM’ler enerji tasarrufu için yürüyen merdivenlerini devre dışı bırakma kararı aldı."

Rusya-Ukrayna savaşında 6 ay geride kaldı. Sahada şiddetli çalışmalar devam ederken savaşın ekonomik boyutu tüm dünyayı etkisi altına aldı. Özellikle Batı yaptırımları ve Rusya'nın misillemeleri sonucu başta enerji sektöründeki fiyat artışları dünya genelinde krize dönüştü. Enerjide bağımlı ülkelerde derin kriz kapıda Bu krizden en çok etkilelen ise enerjide Rusya bağımlısı olan Avrupa ülkeleri oldu. Rusya kısmen kıtaya ulaşan gaz vanalarını kapatırken petrol üretimindeki aksamalar da fiyatları artırdı. Avrupa'da aynı zamanda yaz döneminde aşırı sıcaklıklarla birlikte enerji tüketiminin artmasıyla kriz içinden çıkılmaz bir hal aldı. Önümüzde kış aylarında krizin daha da büyüyeceği öngörüleri ortaya atılırken hükümetler önlem almaya başladı. Enerjide tasarruf adımları peş peşe geldi Elektrik, su, gaz ve akaryakıt alanlarında birçok tasarruf kalemi yönetimler tarafından uygulamaya alındı. İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde tesarrufa yönelik birçok uygulama yaptırımlarla denetlenmeye başlandı. Bu kapsamda işletmelerin klima kullanımları, vitrin ışıklandırmaları ısınma giderleri kurallara bağlandı ve kurallara uymayanlar için yeni yaptırımlar belirlendi. Yürüyen merdivenler durduruldu Almanya'da o ülkelerden biri. Alman yayın kuruluşu Bild'in haberine göre Almanya'da bulunan AVM'lerde o kurallar yürürlüğe girdi. Merkezlerdeki elektrikli yürüyen merdivenlerin kullanımı durduruldu. Bariyerlerle kapatılan merdivenlere bilgilendirme afişleri asılırken mağaza yöneticileri bu kuralın oluşturulan birimlerce denetlendiğini söyledi.

1 yıl önce

İstanbul Havalimanı'nı diline dolayan İsmail Saymaz Almanya'da havalimanı kaosu ile yüzleşti!

Avrupa'daki havalimanlarında personel yetersizliği nedeniyle kaos devam ediyor. İstanbul Havalimanı'nda 16 dakika olan valiz teslim süresi Avrupa havalimanlarında 4 saati buluyor. CHP'ye yakınlığı ile bilinen ve İstanbul Havalimanı'nı sık sık diline dolayan Gazeteci İsmail Saymaz da, Avrupa'daki havalimanı eziyetini yaşadı. Almanya'daki Düsseldorf Havalimanı'nda 45 dakikadır valiz beklediğini ifade eden Saymaz, yüzlerce yolcunun bekleyişinin sürdüğünü ifade etti. Saymaz'a bölgede daha önce mağduriyet yaşayan onlarca kişi bekleyişinin 4 saati bulabileceği uyarısında bulunurken, dönüşte uçağı kaçırmamak için en az 4 saat erken havalimanına gitmesi gerektiğini belirtti. Düsseldorf'tan İstanbul'a uçuş süresi 3 saat olarak biliniyor. İstanbul Havalimanı'nın yolculara sağladığı zaman konforu bu şekilde bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. İSMAİL SAYMAZ DA AVRUPA'DAKİ HAVALİMANI MAĞDURİYETİNİ YAŞADI Halk TV Yazarı İsmail Saymaz Almanya'ya gitti. İstanbul Havalimanı'ndan Düsseldorf Havalimanı'na uçan Saymaz, personel yetersizliği nedeniyle valizlerini alamadıklarını söyledi. Twitter'dan paylaşım yapan Saymaz, "Düsseldorf Havalimanında 45 dakikadır valiz bekliyoruz. Daha ne kadar sürer, bilmiyoruz. Yalnızca biz değil, diğer bütün yolcular valiz bekliyor. Bu problemin havalimanındaki personel yetersizliğinden kaynaklandığı söyleniyor." dedi. AVRUPA'DA HAVALİMANI KAOSU SÜRÜYOR Avrupa'da pandemi sürecinde binlerce havalimanı personeli işten çıkarıldı. Hayatın normale dönmesi ile birlikte personel açığı bir türlü kapatılamadı ve Avrupa'daki havalimanları çileye dönüştü. Valiz teslimi ve Check-in işlemleri 4 saati aşan beklemelere neden oluyor. İSTANBUL İLE DÜSSELDORF ARASI 3 SAAT 10 DAKİKA Avrupa'daki havalimanlarındaki bekleme süresi olan 4 saatte, Düsseldorf'tan İstanbul'a seyahat edilebiliyor. Düsseldorf-İstanbul arası 3 saat 10 dakika civarında sürerken, 16 dakikada yapılan valiz teslimi ile 3.5 saatte havalimanından çıkılıyor. Birçok kişi Avrupa'daki bekleme süresinde gideceği yere ulaşmış oluyor.

1 yıl önce

Almanya, enerji krizini hafifletmek için nükleer santralleri yedekte tutacak

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, kışın olası enerji sıkıntısına karşı, ülkede kalan 3 nükleer santralden 2'sinin Nisan 2023’ün ortasına kadar acil durum rezervi olarak beklemede tutulacağını duyurdu. Habeck, başkent Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, ülkede elektrik sistemi için yaptırılan stres testinin kış için bir krizin pek olası olmadığını gösterdiğini belirtti. Bakan Robert Habeck, bu kış elektrik üretimindeki bir açığı kapatmaları gerekmesi durumunda ülkede kalan 3 nükleer santralden 2'sinin (Bavyera'daki Isar 2 ve Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2) Nisan 2023’ün ortasına kadar acil durum rezervi olarak beklemede tutulacağını bildirdi. Habeck, “Bu şekilde ( nükleer santrallerin beklemede tutulması), en kötüsü olursa harekete geçebiliriz.” dedi. Alman hükümetinin nükleer enerjiden çıkış politikasına bağlı kaldığını anlatan Habeck, Aşağı Saksonya’daki Emsland nükleer santralinin aralık ayında planlandığı gibi kapatılacağını vurguladı. Robert Habeck, Fransa'daki bakım için kapatılan nükleer santraller, Alpler ve Norveç'te hidroelektrik üretimini engelleyen kuraklık ve Ren nehrinde düşük su seviyesinden dolayı kömürde nakliye sorunları nedeniyle Avrupa'da bu kış elektrik şebekesinde sıkıntı olabileceğine işaret ederek, "Bütün bu riskler nedeniyle, komşu ülkelerde şebeke kesintileri olursa, kısa vadede elektrik şebekesini istikrara kavuşturacak yeterli santralin bulunduğuna tam emin olamayız." diye konuştu. Öte yandan, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, Moskova’nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin endişeler enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayi çarklarının dönmesini, ışıkların açık kalmasını ve evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor. Bunun için Alman hükümeti, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte başlayan enerji krizinde yüksek doğal gaz ve elektrik faturalarını hafifletmek için fatura desteği ve tasarruf gibi çeşitli tedbirlerin yanı sıra Almanları mümkün olduğunca fazla enerji tasarrufu yapmaya çağırdı. Hükümet, enerji krizini daha da hafifletmek için temel enerji ve çevre politikalarının birçoğunu gevşetmeyi planlanıyor. Almanya, 2011 yılında Japonya'da yaşanan Fukuşima nükleer faciası sonrası nükleer enerjiyi terk etme kararı almıştı. Söz konusu facia sonrası Alman hükümetinin çıkardığı nükleer enerjiden çıkış yasası uyarınca söz konusu üç nükleer enerji santralinin de 2022 sonuna kadar kapatılması planlanıyordu.

1 yıl önce

Almanya Başbakanı Scholz'dan vatandaşlarına enerji krizini birlikte aşma çağrısı

Scholz, Almanya İşverenler Federasyonunun Berlin Tempelhof Havalimanı'nda düzenlediği "İşverenler günü" etkinliğinde yaptığı konuşmada, enerji krizine rağmen Almanya'daki elektrik tedarikinin güvence altına alındığını savundu. Enerji krizinde Almanya'nın güneyindeki iki nükleer enerji santralinin kışın çalışmaya devam etmesinin mümkün olmasını sağladıklarını anlatan Schoz, "Böylece Alman elektrik piyasasında herhangi bir darboğaz olmayacak." dedi. Ülkesinin 2023'ün sonuna kadar ihtiyacı olan tüm gazı ithal etmek için gerekli altyapıya sahip olacağını anlatan Scholz, bunun için kuzey Almanya kıyılarında LNG terminallerinin inşa edildiğini belirtti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkede gaz depolama tesislerin de doluluk oranının yüzde 85'e ulaştığını ve Alman hükümetinin gazda fiyatları aşağı çekmek için daha fazla önlem alacağını belirterek, "Yaptığımız hazırlıklarla bu kışı çıkaracağımıza inanıyorum." diye konuştu. Almanya'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve Rus gazından bağımsız olmak hedefiyle hidrojen sanayisinde büyük bir atılım yapmak istediklerini belirten Scholz, hidrojeni "geleceğin gazı" olarak nitelendirdi. “EĞER ENERJİ FİYATLARINI DÜŞÜRÜR VE TÜKETİCİ TALEBİNİ GÜÇLENDİRİRSEK RESESYONDAN KAÇINABİLİRİZ" Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck da aynı etkinlikte yaptığı konuşmada, işverenlerden gelen eleştirilerden sonra Alman hükümetinin enerji krizini hafifletmek için 2 nükleer santrali yedekte tutma kararını savunarak, "Bakan olduğumda, popüler kararlar değil, uygun ve doğru kararlar alacağıma kendi kendime yemin ettim." ifadesini kullandı. Habeck, şirketler ve tüketiciler üzerinde yük olan yüksek enerji fiyatlarına atıfta bulunarak, Alman ekonomisinin gelecek yıl resesyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Robert Habaeck, "Eğer enerji fiyatlarını düşürür ve tüketici talebini güçlendirirsek resesyondan kaçınabiliriz." diye konuştu. ALMANYA'DA İŞVERENLER BİRLİĞİ'NDEN ALMAN HÜKÜMETİNE ENERJİ ARZINI TEHLİKEYE ATMA SUÇLAMASI Almanya'da İşverenler Birliği Başkanı Rainer Dulger da Alman şirketlerin ciddi bir resesyon endişesi taşıdığını belirterek, Alman hükümetinin başarısız sosyal politikalar uyguladığını savundu. Dulger, Rusya-Ukrayna savaşının ve arz boğazlarının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisine değinerek, federal hükümeti nükleer enerji planıyla enerji arzını tehlikeye atmakla suçladı. Alman hükümeti, bu kış elektrik üretimindeki bir açığı kapatmaları gerekmesi durumunda ülkede kalan 3 nükleer santralden 2'sinin (Bavyera'daki Isar 2 ve Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2) Nisan 2023'ün ortasına kadar acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasını kararlaştırmıştı. ENERJİ KRİZİ Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, Moskova'nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin endişeler, enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayi çarklarının dönmesini, ışıkların açık kalmasını ve evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor. Ülkede enerji maliyetlerindeki artış, enflasyonu yukarı yönlü körüklerken, hane halkı ve şirketler üzerinde de baskıyı artırıyor. Pahalı enerji ve gıda, Almanya'da enflasyonu ağustosta yeniden yaklaşık 50 yılın en yüksek seviyesine ulaştırdı. Temmuzda yüzde 7,5 olan yıllık enflasyon, ağustosta 2 ay sonra yeniden yüzde 7,9'a çıkarak, ilk petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek orana geri döndü. Rusya ve Avrupa ülkeleri arasında süren gaz kriz sonucu tarafların birbirine karşı aldığı yaptırım kararlarından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan Almanya, enerji krizini atlatabilmek için çeşitli önlemler alıyor. Bunun için, 24 Ağustos'ta Kanada ile Almanya arasında yeşil hidrojen yatırımına ve tedarikine yönelik iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma, Kanada'dan Almanya'ya yeşil hidrojen ihracatının 2025'te başlamasını öngörürken, yeşil hidrojenin kullanımına ilişkin daha fazla araştırma için de iş birliği yapılması, limanlarda gerekli altyapının inşası ve Alman hükümetinin hidrojen ithalatçılarını desteklemesi de anlaşma şartları arasında yer almıştı. ALMANYA'NIN HİDROJEN STRATEJİSİ Detaylı bir hidrojenden enerji üretimi stratejisine sahip olan Almanya, bunun uygulanması için ülke içinde ve uluslararası çerçevede çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor. Alman hükümeti, çeşitli yollardan ve kaynaklardan elde edilebilen hidrojenin yalnızca yenilenebilir süreçlerle üretilmesinin sürdürülebilir olduğu görüşü nedeniyle, yeşil hidrojeni önceliyor. Hidrojen araştırmalarını yoğunlaştıran ülke, yeşil hidrojen teknolojilerinin lideri ve ihracatçısı olmayı da hedefliyor. Almanya'nın hidrojen üretiminde iş birliği yapmak istediği diğer ülkeler olarak İrlanda, Suudi Arabistan, Umman, Şili, Namibya ve Avustralya öne çıkıyor. Öte yandan, Scholz'un daveti üzerine, işveren ve sendikaların üst düzey temsilcilerinin, enflasyonla mücadele tedbirlerini görüşmek üzere perşembe günü tekrar bir araya gelmesi bekleniyor.

1 yıl önce

Almanya'dan İran'a yaptırım talebi

Baerbock, Alman Haber Ajansı DPA'ya yaptığı açıklamada, İran'da barışçıl protestoları ölümcül şiddetle bastırma girişiminin cevapsız kalmaması gerektiğini belirtti. Avrupa Birliği (AB) kapsamında bu konunun hızlı bir şekilde ele alınmasını ve olaylara ilişkin sonuçların çıkarılmasını talep eden Baerbock, "Benim için buna, sorumlulara karşı yaptırımlar da dahildir." ifadesini kullandı. Baerbock, bir toplumun durumu konusunda kadın haklarının önemli bir ölçüt olduğunu vurgulayarak, "Bir ülkede kadınlar güvende değilse kimse güvende değildir." değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında İran'ın Berlin Büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı bilgisini paylaştı. Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyelerince gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı. Emini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde protestolar başlamıştı.

1 2 ... 9 10 11 12 13 14 15 ... 20 21