26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Almanya Başbakanı Merkel: Taliban ile müzakere etmeye çalışmalıyız

Merkel ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, başkent Moskova'da görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Afganistan’daki duruma değinen Merkel, "Taliban’ın ülkeyi kontrol altına alması üzücüdür. Ancak bu bir gerçek." dedi. Merkel, "Taliban, ülkede istediğimizden daha fazla destek aldı. Ancak Taliban ile müzakere etmeye çalışmalıyız. Hayatı tehlikede olanlara da ülkeyi terk etme konusunda yardımcı olmalıyız." diye konuştu. Rusya’dan Taliban ile görüşmelerinde, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Afganistan’a insani yardım ile ilgili konuları ele alınmasını talep ettiklerini dile getiren Merkel, ABD ve NATO askeri güçlerinin 20 yıl önce Afganistan’a girdiğini anımsattı. Merkel, "Afgan halkının geleceği konusundaki pozisyonu ile ilgili hedeflerimize ulaşamadık. Bunun açık açık söylüyorum." ifadelerini kullandı. "DONBAS MESELESİNİN ÇÖZÜM SÜRECİNDE DURGUNLUK VAR" Ukrayna’nın doğusundaki Donbas meselesine de değinen Merkel, bu meselenin çözüm sürecinde "durgunluğun" yaşandığını belirtti. Söz konusu meseleye ilişkin Normandiya Formatı kapsamında (Ukrayna, Rusya, Almanya ve Fransa) çalışmaların yoğunlaştırılması yönünde adımlar attıklarını dile getiren Merkel, "Ukrayna halkının barış içinde yaşaması için bu sorunda ilerlemelerin kaydedilmesi amacıyla girişimlerde bulunacağız." dedi. Merkel, Donbas meselesine ilişkin Minsk Anlaşmalarının uygulanması gerektiğini vurguladı. Kırım’ın Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildiğine dikkati çeken Merkel, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediklerini vurguladı. "YABANCI PARALI SAVAŞÇILARIN LİBYA'DAN ÇIKARILMASI GEREKİYOR" Merkel, Libya meselesi ile ilgili geçen yıl Almanya’nın başkenti Berlin’de Libya Konferansı’nın düzenlendiğini anımsatarak, şunları kaydetti: "Libya Konferansı’nın sonuçlarının uygulanması, yabancı paralı savaşçıların Libya’dan çıkarılması ve Libyalılara ülkenin geleceği ile ilgili planlarını serbest şekilde hayata geçirmesine izin verilmesi gerekiyor." Rusya’da muhalif Aleksey Navalnıy’nın daha önce tutuklandığını hatırlatan Merkel, bu durumun "karamsar" ve "kabul edilmez" olduğunu söyledi. Merkel, Putin ile görüşmede Navalnıy’nın serbest bırakılması talebinde bulunduğunu aktardı. Putin ile iklim değişikliği sorununu da ele aldıklarını dile getiren Merkel, bu konuda birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

2 yıl önce

Almanya Federal İstihdam Dairesi Başkanı Scheele: 400 bin göçmene ihtiyacımız var

Almanya Federal İstihdam Dairesi Başkanı Detlef Scheele, “Her yıl demografik nedenlerle iş gücü kaybı yaşıyoruz. Şu anda özellikle hasta bakıcısı, klima teknisyeni, lojistik, gibi farklı sektörlerde yılda 400 bin göçmene ihtiyacımız var.” dedi.

2 yıl önce

Kabil Havalimanı'na dair Almanya'dan açıklama: ABD, Türkiye ve Taliban'la görüşüyoruz

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın açıklamaları şöyle; * Kabil havalimanındaki durum daha da kaotik bir hal alıyor. * ABD, Türkiye ve Taliban ile Kabil havalimanını nasıl çalışır durumda tutacağımızı görüşüyoruz. * Kabil havalimanı sadece güvenliğin sağlanması durumunda 31 Ağustos sonrası açık kalacak. * Kabil havalimanından tahliyelerin G7 tarafından koordine edilmesi önemli. * G7 ülkelerinin Afganistan'dan gelen göçmenler konusunun nasıl çözümleneceğini konuşması lazım.

2 yıl önce

Almanya'da yaşanan sel felaketinin ardından 40 gün geçti yaralar hala sarılmadı: Elektrik su doğal gaz yok

5 Temmuz'da Almanya’nın Rheinland-Pfalz, Kuzey-Ren Vestfalya ve Bavyera eyaletlerinde yaşanan sel felaketinde 180'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Ülkede yaklaşık 25 milyar euroluk zarar yaşanırken, erken uyarı sistemlerinin bulunmaması nedeniyle hükümet yoğun eleştiri almıştı. Felaketin üzerinden 40 gün geçerken, sulara teslim olan bölgeler hala temizlenemedi. İçme suyu, elektrik ve kanalizasyon sorunları da tam olarak çözülemedi. Almanya’nın eyalet sistemiyle yönetilmesi de son doğal afetlerde federal hükümetin acilen devreye girmesini geciktiren bir faktör oldu. Federal hükümet, felaket için 16 eyalet yönetimiyle yapılan toplantı sonrasında devreye girebildi. Sel mağdurları sorunlarının hala çözülememiş olmasından şikayetçi. Sel felaketinin ardından birçok ilçe ve kasabada uzun süre elektrikler kesildi, cep telefonu şebekeleri devre dışı kaldı. 14 ve 15 Temmuz’daki yoğun yağışların ardından Euskirchen, Bad Münstereifel, Eifel, Rhein-Sieg-Kreis’ın da aralarında olduğu yerleşim bölgelerde yaklaşık 200 bin kişi uzun süre elektriksiz kaldı. Bazı bölgelerde elektrik şebekeleri büyük zarar görürken, bazı bölgelerde ise ekipler güvenlik amacıyla elektrikleri kesti. Selden en çok etkilenen ve 30 bin kişinin yaşadığı bölgelere, yaklaşık bir hafta boyunca elektrik verilemedi. Rheinland Pfalz eyaletinin Ahrtal bölgesinde ise yaklaşık 2 bin kişi, sel felaketinin ardından iki hafta boyunca elektriksiz kaldı. Sel nedeniyle cep telefonu şebekesi ancak iki hafta sonra devreye alınabildi. Bölgelerde 150’den fazla baz istasyonu zarar gördü, birçok bölgede günlerce cep telefonu şebekeleri çalışmadı. Deutsche Telekom, sel felaketinden üç gün sonra baz istasyonlarının ancak yarısını tekrar devreye sokabildi. Afet bölgelerinin tamamında cep telefonu şebekelerinin tümünün tekrar devreye sokulabilmesi yaklaşık iki hafta sürdü. Bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen yaklaşık 20 bin nüfuslu Bad Münstereifel ilçesinde evlere ulaşan su içilemiyor. Yetkililer eve gelen suları kaynatarak kullanmalarını ya da dışarıdan temiz su temin etmeleri yönünde uyarılarda bulunuyor. Sel felaketinden en çok etkilenen Ahrtal bölgesinde aradan bir ay geçmesine karşın kanalizasyon sistemi yeniden inşa edilemedi. Çalışmadığı için en ufak bir yağışta kanalizasyonda taşmalar meydana geliyor. Doğaya büyük zarar verecek nitelikteki atıkların doğrudan Ahr nehrine boşalması eleştirilere neden oldu.

2 yıl önce

Almanya'da sel felaketinin ardından 45 gün geçti: 20 bin hanede hala telefon bağlantısı yok

Alman telekom şirketi Deutsche Telekom'un Üst Yöneticisi (CEO) Walter Goldenits, sel felaketine ilişkin gazetecilere değerlendirmede bulundu. Goldenits, Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde 15 Temmuz'da meydana gelen sel felaketinin üzerinden 45 gün geçmesine karşın bölgede 20 bin hanede telefon bağlantısının halen sağlanamadığını belirterek, "Bunu değiştirmek (tekrar telefon bağlamak) aylar alacak" ifadesini kullandı. Deutsche Telekom'dan yapılan açıklamada da sel bölgesindeki telefon altyapısının kötü bir şekilde tahrip olduğu, bazı yerlerde altyapının tamamen yeniden inşa edilmesi gerektiği kaydedildi. Sel bölgesinde sabit telefon hattı bağlantılarının yaklaşık yüzde 80'inin tekrar sağlandığı belirtilen açıklamada, 20 bin hanenin telefon bağlantısı için de mobil iletişim yoluyla alternatif çözümler üzerinde çalışıldığı aktarıldı. Bu arada, 15 Temmuz'da meydana gelen sel felaketinde, afet bölgelerinin tamamında tüm cep telefonu şebekelerinin tekrar devreye alınabilmesi yaklaşık 2 hafta sürmüştü. Öte yandan, Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde, afet bölgelerindeki otoyolların tamiri devam edeceği için insanların yaklaşık bir yıl boyunca trafik kısıtlamalarına hazırlıklı olması istendi.

2 yıl önce

Almanya'da tarihi sonuçlar! Merkel sonrası hezimet

16 yıllık Angela Merkel dönemini bitiren seçim büyük çekişmeye sahne oldu. Sandık çıkış anketlerine göre SPD yüzde 25,7 ile birinciliğe uzandı. Muhafazakar Hristiyan Birlik Partileri (CDU-CSU) yüzde 24,1 ile ikinci sırayı alırken, koalisyon hükümetinin kaderini belirlemesi beklenen Yeşiller Partisi'nin oy oranı yüzde 14,8 oldu. Anketlere göre federal parlamentoya giren dördüncü parti Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oyları yüzde 11,5. Aşırı ağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) yüzde 10,3 ile beşinci, Sol Parti (Die Linke) de yüzde 4,9 oy oranına sahip. Mevcut projeksiyonlara göre SPD'nin parlamentodaki sandalye sayısı 205, CDU/CSU'nun 194 olarak hesaplanıyor. SPD lideri Olaf Scholz, partisinin iktidar yetkisine sahip olduğunu söyledi. Büyük bir başarıya imza attıklarını ifade eden Scholz, "Sonuçlar, seçmenlerin beni başbakan olarak görmek istediklerini gösteriyor" dedi. Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı Armin Laschet ise seçim sonuçlarını değerlendirdiği konuşmasına, 16 yıl Almanya Başbakanı olarak görev yapan Angela Merkel'e teşekkür ederek başladı. Armin Laschet, "Çok çekişmeli bir yarış olacağını biliyorduk" dedi. Laschet, henüz nihai sonuçlar belli olmasa da, ilk sonuçların kendilerini mutlu edemeyeceğini söyledi ve ekledi: "CDU liderliğinde bir hükümetin kurulabilmesi için her şeyi yapacağız". CDU/CSU, sandık çıkış anketlerine göre oyların yüzde 25'inden biraz daha fazla almış görünüyor ve bu, partinin Almanya'da federal düzeyde aldığı en düşük oy oranı. Almanya'da II. Dünya Savaşı sonrası yapılan hiçbir seçimde CDU/CSU'nun oy oranı yüzde 30'un altına inmemişti. KOALİSYON PAZARLIKLARI BBC'nin Avrupa'dan sorumlu editörü Paul Kirby, başından beri seçim sonuçlarının belirleyici olmadığının bilindiğini hatırlatıp Başbakan Merkel'in koalisyon kurulana kadar görevde kalacağını, koalisyon müzakerelerinin de Noel'e kadar uzayabileceği söylüyor. Merkel'in halefi, Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden Almanya'yı gelecek dört yıl yönetecek ve gündemin baş maddeleri arasında da iklim değişikliği yer alacak. İktidarda yalnızca muhafazakârlar ve Sosyal Demokratlar'ın gözü yok. Koalisyon pazarlıklarında tavırları belirleyici olacak olan Yeşiller Partisi ve liberal Hür Demokrat Parti'nin (FDP) de gözü iktidarın parçası olmakta. İki parti de sandıkta çok büyük başarı elde etmedi ama oy oranlarının toplamı tüm oyların dörtte birine denk geliyor. Bu da, her iki büyük partiyi de ileriye taşıyabilecekleri anlamına geliyor. Ülkenin en büyük iki partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) "büyük koalisyon" kurmaması halinde, yeni hükümet için en az üç partinin bir araya gelmesi gerekecek. Tüm partiler, aşırı sağcı ve Avrupa Birliği karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi'yle birlikte çalışmayacaklarını açıkladı. Bu durumda partilerin renklerini sembolize eden koalisyon seçenekleri şöyle: * 'Trafik Işığı': Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller Partisi-Hür Demokrat Parti koalisyonu * 'Kırmızı-kırmızı-yeşil': Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller Partisi-Sol Parti koalisyonu (Ancak Sol Parti'nin yüzde 5 barajını aşıp Federal Meclis'e girip giremeyeceği henüz netleşmedi) * 'Jamaika': Hristiyan Birlik partileri, Yeşiller Partisi, Hür Demokrat Parti koalisyonu. * SPD ve CDU/CSU'nun yanlarına Yeşiller Partisi'nin de almaları halinde 'Kenya', liberal Hür Demokrat Parti'yi de almaları halinde 'Almanya' koalisyonu gündeme gelebilir. Yeşiller Partisi, Sosyal Demokrat Parti'ye; liberal Hür Demokrat Parti de Hristiyan Birlik partilerine daha yakın. Ancak iki blok da koalisyon hükümeti kuramıyor. Sosyal Demokrat Parti de Hristiyan Birlik partileri de yeni hükümetin liderliklerinde kurulmasını istiyor ve birlikte hükümet kurmaya mevcut şartlarda sıcak bakmıyor. Yeşiller Partisi, Hristiyan Birlik partileri ve Hür Demokrat Parti'yle; ya da Hür Demokrat Parti, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi'yle anlaşırsa koalisyon düğümü de çözülmüş olacak. Yeşiller Partisi'nin eş başkanı ve başbakan adayı Annalena Baerbock, 'muhteşem bir sonuç aldıklarını' söyledi. Annalena Baerbock, Almanya'nın yeni bir başlangıca ve 'iklim hükümetine' ihtiyaç duyduğunu ifade etti. YEŞİLLER PARTİSİ'NİN YÜKSELİŞİ Seçim kampanyasında bir ara Yeşiller ve adayları Annalena Baerbock'in oy oranı anketlerde yüzde 28 civarındaydı. Ama ilk projeksiyonlar partinin oy oranın yüzde 14,8 olduğunu ve FDP'nin üstünde üçüncü sıraya yerleştiğini gösteriyor. Yine de daha önce genel seçimlerde (2009'da) oy oranı yalnızca yüzde 10'un biraz üstünde çıkan bir parti için bu sonuçlar oldukça yüksek. Bu da iklim değişikliğinin Almanlar için ne kadar önemli hale geldiğine işaret ediyor. Yeşiller Partisi daha önce hükümetin küçük ortağı olmuştu ama hiçbir zaman aldıkları destek bu seviyeye çıkmamıştı. Yeşiller Partisi'nin dışişleri bakanı olarak görev yapan ve Almanya'da 1998-2005 arasında merkez soldan iktidar olan Gerhard Schröder döneminde başbakan yardımcılığı da yapan merkez sol üyesi Joschka Fischer'i hatırlıyor olabilirsiniz. 'PARTİ DAHA İYİ YAPABİLİRDİ' Sonuçlar iyi görünse de anketlerdeki oranlara göre düşük kalıyor. BBC'ye konuşan Yeşiller Partisi milletvekili ve partinin dış ilişkilerden sorumlu üyesi Omid Nouripour 'partinin daha iyi yapabileceğini' ama halkın gözündeki algıları henüz yıkamadıklarını söyledi. Nouripour, "Kampanya yaparken yaşadığımız en komik durum, halkın gelip size yasaklar partisi olduğunuzu söylemesi oluyor. 'Arabalarımızı, uçaklarımızı, köprülerimizi, veya nehirlerimizi her neyse elimizden almak istiyorsunuz', diyorlar. Bu yıkmamız gereken bir klişe" dedi ve ekledi: "Son haftalarda iyi iş çıkaramadık. Bu daha sonra konuşmamız gereken hatalarımızdan biri. Ama günün sonunda bu klişeler sonsuza dek kalmayacak ve üstelerinden geleceğiz." GENÇLER KİME OY VERDİ? İlk seçim projeksiyonlarına göre 30 yaş altı seçmenlerde iki parti öne çıktı. Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti (FDP) gençlerin oylarının yüzde 40'tan fazlasını almış görünüyor. FDP ve Yeşiller, seçim sonrası gelecek koalisyon görüşmelerinde en çok söz sahibi olacak partiler olarak öne çıkıyor. Sosyal Demokratların genç oylarında yeterince başarılı olmaması ise bazı kesimler tarafından şaşırtıcı olarak değerlendiriliyor. ZDF ve Forschungsgruppe Wahlen'in projeksiyonlarına göre genç seçmenin oy dağılımı şöyle: * Yeşiller - Yüzde 22 * Hür Demokrat Parti (FDP) - Yüzde 20 * Sosyal Demokrat Parti (SPD) - Yüzde 17 * Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) - Yüzde 11 * Sol Parti - Yüzde 8 * Almanya için Alternatif Partisi (AfD) - Yüzde 8

2 yıl önce

Almanya'da 18 Türk kökenli aday milletvekili seçildi

Geçici ilk resmi sonuçlara göre, Aydan Özoğuz, Hakan Demir, Metin Hakverdi, Macit Karaahmetoğlu, Derya Türk-Nachbaur, Mahmut Özdemir, Cansel Kızıltepe, Gülistan Yüksel ve Nezahat Baradari, Sosyal Demokrat Partiden (SPD) milletvekili seçildi. Yeşiller Partisinden Cem Özdemir, Ekin Deligöz, Canan Bayram, Filiz Polat ve Melis Sekmen meclise girmeye hak kazanırken, Sol Partiden Ateş Gürpınar, Sevim Dağdelen ve Gökay Akbulut da seçilen diğer Türk kökenli milletvekilleri oldu. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Serap Güler milletvekili seçildi. TÜRK KÖKENLİ VEKİL SAYISI ARTTI Böylece geçen seçimde 14 olan Türk kökenli milletvekili sayısı bu seçimde 18'e yükseldi. Bunların dışında ayrıca seçilenler arasında, Türkiye kökenli Rum bir aileden gelen Takis Mehmet Ali de bulunuyor. Seçimde, 100'ün üzerinde Türk asıllı kişi adaylık açıklamıştı.

2 yıl önce

Almanya'da Covid-19 testleri ücretli oldu

Ülkede koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında daha çok kişinin aşı olmasını teşvik etmek için ücretsiz Covid-19 testleri uygulaması bugünden itibaren kaldırıldı. Aşı olmayanlar ya da Covid-19 geçirmemiş kişilerin, test şartı koyan mekanlara girmek istediklerinde negatif test sonucu ibraz etmeleri gerekecek. Hamile kadınlar, 12 yaş altı çocuklar, yaşlı bakım merkezleri ile hastaneye ziyarete gidenler için Covid-19 testleri ücretsiz olmaya devam edecek. Bunun dışında kalan kişiler test merkezlerinde yaptıracakları testin ücretini kendileri ödeyecek.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 20 21