28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Filistin: İsrail, tek taraflı uygulamaları durdurmalı

Filistin haber ajansı Wafa'nın haberine göre, Abbas, ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yael Lambert'i Ramallah'taki Devlet Başkanlığı konutunda kabul etti. Görüşmede Abbas, Lambert'e Filistin topraklarındaki son gelişmeleri ve iki devletli çözümü baltalayan İsrail'in tek taraflı uygulamalarına ilişkin bilgiler verdi. İsrail'in bu uygulamaları durdurmasının zorunlu olduğunu dile getiren Abbas, uluslararası kararlar doğrultusunda gerçek bir siyasi süreci başlatmak için iki taraf arasında imzalanan anlaşmaların uygulanması gerektiğini vurguladı. Abbas, ABD ile ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve önündeki engellerin kaldırılması için çalışmayı sürdürmenin önemine işaret etti. Haberde görüşmenin ayrıntılarına ilişkin bilgi verilmedi. Abbas'ın İsrail ve Batı Şeria'yı ziyaret edecek olan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile de çarşamba akşamı görüşmesi bekleniyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ekonomiye ilişkin açıklamalar: “Ne yaptığımızı biliyoruz. Niçin yaptığımızı biliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz kurlarında yaşanan artışı, açıkladığı yeni ekonomi modeliyle durdurdu. Dövizdeki sert düşüş, Türk lirasının dolar karşısındaki değerini yeniden yükseltti. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata davet etti. "BİZ NE YAPTIĞIMIZI BİLİYORUZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altını çizerek söylüyorum: Ne yaptığımızı biliyoruz. Niçin yaptığımızı biliyoruz. Nasıl yapacağımızı biliyoruz. Nereye gittiğimizi biliyoruz. Nereye ulaşacağımızı biliyoruz." dedi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları; "Döviz kurunu, serbest piyasa ekonomisi kuralları içerisinde ülkemizin gerçeklerine uygun, öngörülebilir, sürdürülebilir bir seviyeye getirmek için açıkladığımız program etkisini göstermiştir. Milletimiz bu programdaki tedbirleri ve kararlı duruşumuzu takdirle karşılamış, benimsemiş; piyasalar da buna uygun adımları atmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ilgili kurumlarımız paketteki hususların detaylarını kamuoyuyla ve taraflarla paylaşmaya başlamışlardır. Kurun dengeye oturması sadece bankada parası olan vatandaşımızı değil üretimden enflasyona ekonominin her alanını ilgilendiren olumlu bir gelişmedir. Aynı şekilde ihracatçının önünü görebilmesini sağlamak da tüm ekonomiye müspet yönde etki edecektir. Kazanan sadece bankada parası olan veya ihracat yapan değil ülkemizin tamamıdır, 84 milyonun her bir ferdidir. Herkesi yatırıma, istihdama, üretime, ihracata davet ediyor, ülkemizi cari fazlayla büyütme kararlılığımızı tekrarlıyoruz. Altını çizerek söylüyorum:Ne yaptığımızı biliyoruz. Niçin yaptığımızı biliyoruz. Nasıl yapacağımızı biliyoruz. Nereye gittiğimizi biliyoruz. Nereye ulaşacağımızı biliyoruz."

2 yıl önce

CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun Amed Tv’ye yaptığı açıklamaları İBB’nin düştüğü hale ışık tutuyor: Ne yaparsak beraber yapacağız

İBB’de ortaya çıkan ve CHP’yi zorda bırakan PKK yapılanmasının ayrıntıları ortaya çıktıkça Türkiye sarsılmaya devam ediyor. Tutuklanan PKK’lıların İBB’de nasıl işe alındığına dair ise CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamaları tekrar gündeme geldi. CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın yerel televizyon kanalı Amed TV’ye yaptığı açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nun “dostlarımız” derken aslında İYİ Parti’yi değil, HDP’yi kast ettiğini söyledi. “DOSTLARIMIZ ÖZENLE SEÇİLMİŞ BİR KAVRAMDIR” Genel Başkanımız şunu söyledi: Biz bundan sonraki yolumuzu dostlarımızla yürüyeceğiz. Dostlarımızla iktidar olacağız ve ülkeyi yöneteceğiz. Genel başkanımız dostlarımız derken sadece millet ittifakındaki partileri kastetseydi millet ittifakı derdi. Kastı bu değil. Dostlarımızın çok geniş bir çerçeveyi ifade ettiğini söylüyoruz. Bu meselede siyasi parti adlandırması yapmak da sınırlayıcı bir şeydir. Dostlarımız özenle seçilmiş bir kavramdır. “NE YAPARSAK HDP İLE YAPACAĞIZ” Konuşmasında HDP’nin büyük baskı altında olduğunu söyleyen ve umutsuz olunmaması tavsiyesinde bulunan Tanrıkulu, “HDP büyük baskı altında. Bir taraftan genel başkanları tutuklu. Örgütleri baskı altında. Kapatma davası açılmış. Bunları gören bir parti olarak dostunuzuz, dayanışma içerisindeyiz. Umutsuz olmayın. Ne yaparsak beraber yapacağız. Bize güvenin” dedi.

2 yıl önce

Bakan Bilgin'den önemli açıklamalar: 3600 ek gösterge için tarih verdi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, CNN Türk canlı yayınında gazeteci Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. Bakan Vedat Bilgin konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Pandemi olmasaydı da kalkınma süreci her zaman sorun yaratır. Ekonomik sorunların yoğunlaştığı dönemde Türkiye buna çok net cevap verdi. Türkiye sosyal hizmet alanlarından olağanüstü ve en etkin hizmetleri parasız. götürüyor. Avrupa ortalamasından çok yüksek. Avrupa salgın sürecinde sağlık konusunda döküldü. Biz o konuda çok iyiydik. Türkiye bu konuda güçlü bir ağa sahip. Asgari ücrette tarihte ilk defa yüzde 50 oranında bir artış gerçekleşti. Bu gerçekçi bir artıştır. ASGARİ ÜCRETLE İLGİLİ GERİ DÖNÜŞLER NASIL? Türkiye zor şartlarda asgari ücret artışını gerçekleştirdi. Bu tarihsel bir adımdır. Enflasyonun yüzde 30 olduğu seviyede yüzde 50 oranında bir artış gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın insiyatifiyle bu artışı geçekleştirdik. İşverene burada çok önemli bir destek verdik. Vergi muafiyeti sağladık. Türk ekonomisi hızla büyüyor. İlave istihdamın devam edeceği kanaatindeyim. 3600 EK GÖSTERGEDE SON DURUM 3600 ek gösterge yıllardır Türkiye'de konuşulur. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konunun halledileceğini söylemişti. Bunu ele aldık. Biz bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Geri dönüşü yok bu işin. Bakanlık içerisinde çalışmamızı yaptık. 3600 ek gösterge çalışanların içinde bir düzenleme yapıyor ama esasen düzenlemeyi emekliliklerinde yapıyor. Bu çalışmayı biz bakanlık içerinde tamamladık. İkinci aşamada sendikalarla değerlendireceğiz. Kamunun diğer kuruluşlarıyla onlarla müzakere edeceğiz. Meclis'e ilk 6 ay içinde en geç Mayıs-Haziran'da intikal ettiririz. Bu yıl içinde tamamlanacak. Kadro hakları için çalışmalar yapıyoruz. 'KADRO HAKLARI İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ' Kamuda bir sorun daha var. Toplu sözleşmede çözülmesi gereken madde olarak ortaya koyduğumuz nokta sözleşmeli personeller. Sözleşmelileri kadrolularla benzer haklara sahip noktaya getireceğiz. Çok fazla statü var, karışık. Sadeleştireceğiz ve isteyenler için böyle bir çalışma yapıyoruz. Onu da bu yıl içinde bitireceğiz. Önümüzde ödev olarak duruyor. Meclis'e haziranda gelmiş olur. İstanbul'da bir işyerinde işçileri kapının önüne koymuştu. İşçileri yarın işe almazsanız çalışma izinlerinizi iptal ederim demiştim. Ondan sonra da başka bir sendika geldi. Sizin bu sözünüzü duyduk yanımızda olur musunuz dediler, çözmek üzereyiz. MEMUR MAAŞLARI Biz bu süreçte memurlarla ilgili önemli düzenleme yaptık. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla ilgili memurlarımızdan da talep oldu. Tüm çalışanlarımızın gelirlerini Asgari Ücret dışında bırakınca memurlara 300 TL'ye yakın ek yapmış olduk. O konular çok açık. Asgari geçim indirimi kalktı diye memurlarda çocuk parası vs bunlar AGİ kapsamında değil memur statüsüyle ilgili kanunla düzenlenmiş. Alakası yok. Yanlış bilgi. O devam ediyor. Memurlar artış elde etti. Çocuk yardımı aile yardımından da mahrum olmadılar. Memurlara yüzde 31 civarı zam yapıldı. Enflasyonla ilgili rakam ortaya çıkınca 6 aylık zam yüzde 31 zam. Yıllık enflasyon yüzde 36. Temmuzda da zaten düzenleme yapılacak. Yüzde 3 puan refah payı artışı verildi. AGİ KALKTI MI? İşçi diyelim ki ücret alıyor. Tüm çalışanlar için basit açıklarsak sizden vergi almıyor. AGİ için gerekli gelir olması lazım vergiyi iade ediyorum diyor devlet. Ne vergi alıyoruz ne de vergi iade ediyoruz. AGİ tüm çalışanlar için. İşverenin verdiği vergiden devletin vergiyi iade etmesi. Memurlar açısından AGİ'nin dışındaki tüm ödemeler devam ediyor. EMEKLİ ZAMMI Emeklilerin en düşük rakamı 1500 liraydı, 1300-1200 olanlar da vardı. Bunu 1500 TL'ye çekmişti Sayın Cumhurbaşkanımız. Bunu bir de 2 bin 500 TL'ye çekti. Memur emeklilerine toplu sözleşme şartı olarak yüzde 31 artış gerçekleşmiştir. Memur zammını da emeklilerine yansıttığımızda emeklilerdeki artış yüzde 67'ye ulaşmıştır. Temmuzda yeniden düzenlenecek. 6 aylık bir artış bu. EYT AÇIKLAMASI Buradaki sorun yaş şartına takılanlar. Bu konuda AYM kararı var. AYM, yaş da bu işin şartlarından biri, yerine getirilmelidir diyor. Sigorta sistemi prime dayalıdır. Prim ödeyen insan ile emekli olan insan sayısı arasında bir oran var. Devlet düzenlemeleri yaparken, yasal değişiklikleri yaparken bunlar dikkate alınıyor. Bize haksızlık yapıldı diyorlar. Önümüzdeki çalışma programları içinde bunlar var. Aşama aşama sorunları çözüyoruz. Zaman veremem. Önceliğimiz şu anda emeklilerin haklarını geliştirmek.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Geri itme hadiselerine ve göçmenlere yönelik uluslararası hukuku ayaklar altına alan uygulamalara son verilmesi şarttır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Pazartesi sabahı hayatını kaybeden AP Başkanı Sassoli'nin vefatı nedeniyle sizlere de baş sağlığı diliyorum. Geçen sene güvenlik algısının değiştiği bir döneme şahitlik ettik. Geleneksel tehditlerin yanı sıra salgın hastalıklar, terör gibi asimetrik meydan okumaya maruz kaldık. Son asrın en büyük sağlık krizi diye nitelenen bu salgında paylaşma geri plana itilirken birçok ülke içe kapanmayı tercih etti. Aşıya adil erişimde yaşanan adaletsizlikler de günden güne artarak devam ediyor. ATTIĞIMIZ TÜM ADIMLARA AB TARAFINDAN BEKLEDİĞİMİZ KARŞILIĞI GÖREMEDİK Salgına bağlı ortaya çıkan olumsuz iklimden AB de etkilenmiştir. Birliğin geleceğine dair Brexit süreci ile alevlenen tartışmalar salgınla birlikte yeni bir boyuta taşındı. Ortak göç politikası oluşturulması, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı başta olmak üzere pek çok sorun karşısında AB kayda değer adım atamadı. Diyalog ve diplomasiden yana çaba gösterdik. İklim, güvenlik, göç alanlarında toplantılar gerçekleştirdik. Attığımız tüm adımlara AB tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Esas hesaplanması gereken birliğin iradesinin bir kaç devlet tarafından esir alınmış olmasıdır. İletişim ve ulaşım imkanlarının genişlediği dönemde insan hareketliliği de artmaktadır. Avrupa ve Türkiye'nin çevresinde yaşanan krizler çözülmedikçe göç baskısının durmasını beklemek gerçekçi değildir. Türkiye olarak politikalarımızı bu hakikatler ışığında geliştiriyoruz. Türkiye'nin terörden arındırdığı bölgelerde bugün 4 milyonun üzerinde Suriyeli hayatlarını idame ettiriyor.  TÜRKİYE'NİN ÇABALARI OLMASAYDI SURİYE VE AVRUPA ÇOK FARKLI BİR MANZARA İLE KARŞI KARŞIYA KALACAKTI Türkiye buradaki varlığı ile yeni göç dalgalarının da önüne geçmektedir. Şayet Türkiye'nin çabaları olmasaydı Suriye ve Avrupa çok farklı bir manzara ile karşı karşıya kalacaktı, göç krizi daha fazla derinleşecekti. Türkiye göç krizi ile mücadelesinde AB'den anlamlı bir destek alamadı. AB, Suriyelilere yasal göç yollarını açan programı hayata geçiremedi. Avrupa'nın katkı vermediği iskan ve altyapı projelerini milletimizin desteği ile kendimiz hayata geçirdik. Göç konusunda AB'den beklentimiz sadece adil yük ve sorumluluk paylaşımından ibarettir. Geri itme hadiselerine uygulamalara da son verilmesi şarttır. Ege'de müessif olaylarla ilgili Avrupa'dan daha vicdanlı sesler yükselmesini bekliyoruz. 18 Mart mutabakatı göç alanında işbirliği yanında Türkiye - AB ilişkilerinde 5 alanda daha somut ilerlemeler sağlamayı hedefliyor. Vize serbestisi Turizm ve ticaret yanında Türkiye'nin tam üyeliği yönündeki ön yargıları kırmaya da katkı sağlayacaktır. Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi tüm taraflara zarar veriyor. AB'nin 2022 yılında stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz.  Bazı üyelerin Türkiye ile pronlemlerini birlik koridorlarında çözme çabasından vazgeçmesi gerekiyor. YUNANİSTAN'LA GERİLİMİN DÜŞMESİ İÇİN BÜYÜK ÇABA GÖSTERDİK Geçen sene Yunanistan'la gerilimin düşmesi için büyük çaba gösterdik. İki komşu ülke olarak doğrudan ve yapıcı diyalogla aramızdaki meseleleri halledeceğimize inanıyorum. Türkiye'nin Kıbrıs meselesindeki duruşu nettir. Rumlar, kendilerini adanın tek sahibi olarak gören zihniyetten bir türlü kurtulamadı. Kıbrıs meselesinin çözümü için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile çaba harcamaya devam ediyoruz. AB açısından samimi bir muhasebe yapma vakti gelmiştir. AB çözüme katkı yapmak istiyorsa 2004'te verdiği taahhütleri yerine getirmeli. Diğer türlüsü yeni bir oyalama, enerji israfından  başka anlam ifade etmeyecektir. TÜRKİYE, AB TAM ÜYELİK HEDEFİNE BAĞLIDIR Yarım asırdan fazla süredir AB'ye üyelik için çaba harcıyoruz. 20 yıllık zaman diliminde Avrupa'da sayısız liderle konuştum. Tam üyelik yolunda attığımız adımların nasıl engellendiğini bizzat gördüm. Coğrafi, tarihi, beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye, AB tam üyelik hedefine bağlıdır. AB bizim için stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Yapılması gereken asıl husus, AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecine dair adil davranmasıdır. Bosna Hersek'teki siyasi krizin çözümü noktasında yoğun çaba gösteriyoruz.  Azerbaycan'ın topraklarını işgalden azat etmesiyle Kafkasya'da yeni bir döneme girdik. Ermenistan'la normalleşme sürecini başlattık. Ermenistan'ın Azerbaycan'la olumlu ilişki kurması önem taşıyor. AB, Suriye meselesine sadece göç perspektifinden yaklaşmak yerine siyasi sürecin ivme kazanması somut adım atmalıdır. Libya'da seçimler kalıcı istikrara katkı sağlayacak şekilde yapılmalıdır.  İŞBİRLİĞİ VE DİYALOG ÇAĞRISI Türkiye 2022 yılında da girişimci ve insani dış politikasıyla daha adil bir dünya hedefi yönünde gayretlerini sürdürecektir. Müzakere eden aday ülke olarak AB ile işbirliğimizi ve diyalogumuzu güçlendirmeye hazırız. Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli stratejik bir bakış açısıyla hareket edilmesi ortak menfaatimizedir. Sizlerden Türkiye - AB münasebetinde yeni bir sayfa açılmasına destek olunmasını bekliyorum.  

2 yıl önce

Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer'den çarpıcı açıklamalar: Sürekli ABD'den birilerini partiye getiriyorlar

İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer alan Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer istifa sonrası bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin içinde yaşanan skandallara sessiz kalmayan Yenerer, "'Leyla Zana kırmızı çizgimiz'' diyen, Abdullah Öcalan ev hapsine çıkmalı diyen benim dava arkadaşımız olamaz" diyerek İYİ Parti'li Bahadır Erdem ve Mehmet Salim Ensarioğlu'nu işaret etti. AKŞENER'DEN 'PROJEYİ DURDUR' TALİMATI Kurucusu olduğu partiden istifa eden Yenerer, Ege'de Yunan işgallerini protesto etmek için yaptığı girişimin İYİ Parti lideri meral Akşener tarafından "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var" sözleriyle engellendiğini söyledi. "PARTİDE GİZLİ GÜNDEM VAR DEMEKTİR" Yaşanan olaya sert tepki gösteren Yenerer, "Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir" dedi. "BÖYLE MİLLİYETÇİLİK OLUR MU" Vedat Yenerer istifaya giden süreci şu sözlerle anlattı: "Biz bir organizasyon yaptık ve Ege'de yunan işgallerini protesto etmek için kalktık Çeşmeye gittik ve feribot iskelesine geçtik. Benim orada olduğumu, o protesto gösteresini yapacağımızı herkes biliyor. Fakat ne oldu. İlçe başkanı bana, hem de milliyetçi olduğunu söyleyen bir ilçe başkanı, "Sakız Adası'na giden feribot bizim dostumuz, onun işleri bozulur, ayıp olur o yüzden biz bu etkinliğe katılamayız" dedi. Böyle milliyetçilik olur mu yahu. "İKİ KEZ ENGELLENDİM" Sivil toplum örgütleri, gazetecilerden oluşan bir heyetle bu adalara çıkma girişiminde bulundum. İki kez engellendim; Birinde genel başkan aradı, Sayın Meral Akşener. "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var." dedi. Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir." "DEVAMLI ABD'DEN BİRİLERİ BİZE GELİYOR" Vedat Yenerer sözlerini şöyle sürdürdü: "Beni o adalara çıkartmayan, söz verdiği halde engelleyen Sayın Meral Akşener ne yaptı, dün gece sözde Çankaya Belediyesi'nin sözde Atatürk Barış ödülünü Yunanistan eski Başbakanı Sayın Yorgo Papandreou'ya verdiler. Devamlı ABD'den birileri bize geliyor. Sanki Türkiye'de vatan evladı kalmadı. "BEN TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİR PARTİ KURDUK DİYE DÜŞÜNÜYORDUM" Ben zımba gibi bir Türk milliyetçisi, vatansever, Atatürkçülerin olduğu bir parti kurduk diye düşünüyordum. Güney Doğu'da Doğu'da gireceğiz, Şırnak'tan Hakkari'den çıkacağız, sıkmadık el bırakmayacağız. 500 bin korucu var. Yalvardım, bir genel başkan yardımcısı olsun. Onlar bu vatanın evlatları ve 40 yıldır savaşıyorlar. İYİ Parti Türk milliyetçilerinin başta konuştuğu gibi vatanı milleti ve vatanseverleri kucaklıyor mu, alakası yok."

2 yıl önce

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK'nın kanalına açıklamalarda bulunarak teröristlerin derneği DİAYDER'i ve Öcalan’ın haklarını savundu

HDP'yle yakın ilişkileri ile bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Belçika'dan yayın yapan PKK kanalı Medya Haber'e konuştu. Daha önce CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in de konuk olduğu kanala açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, AK Parti'nin Kürtlere zulüm uyguladığını iddia etti. Özgür Özel de aynı kanala konuk olmuştu PKK DERNEĞİNİ SAVUNDU "İBB Başkanına nefes aldırmıyorlar" diyen Tanrıkulu, PKK/ KCK'nın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüten DİAYDER'e arka çıktı. DİAYDER'in PKK'lı teröristlerin ailelerine verdiği yardım çekleriyle ilgili konuşan Tanrıkulu, "Nedir mesele 100 liralık market kartı. Ya 100 lira 100 lira." ifadelerini kullandı. "ÖCALAN'IN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR" Tanrıkulu sözlerinin devamında PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın haklarının ihlal edildiğini öne sürdü. DİYARBAKIR'DAN 'AMED' DİYE BAHSEDİLDİ Öte yandan programda Diyarbakır'dan bahsedilirken sunucunun 'Amed' dediği görüldü.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'elektrik' açıklamalarına tepki: ''İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1491771702765838341?s=21 Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 19 20