27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerinde büyük borç ve yolsuzluk batağı

Sayıştay'ın 2020 raporunda, CHP'li İzmir, Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerinin usulsüz işlemleri ve şirketlerin batma noktasına geldiği detaylarıyla anlatıldı. Sayıştay'ın 2020 raporunda CHP'li İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyelerinin usulsüz işlemleri ve bağlı şirketlerin içinde bulunduğu borç batağı yer aldı. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Üç büyükşehir belediyesini yönetemeyen CHP'li yöneticilerin usulsüzlüklerine ilişkin Sayıştay'ın tespitleri şöyle: BORÇ BİR YILDA YÜZDE 50 ARTTI İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne dair raporda, belediyenin borç batağında olduğu belirlendi. Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İBB nin, 2020 yılında toplam borcunun bir önceki yıla göre 12,5 milyar TL artarak 43,4 milyar TL'ye çıktığı ortaya görüldü. İBB'nin borçlarının 2019 yılına göre yüzde 40,65 oranında arttığı tespit edildi. HİZMET VE YATIRIMLARA YANSIDI İBB'nin kısa vadeli borçları 2019 yılında 11,37 milyar TL iken 2020 yılında 14,59 milyar TL'ye çıktı. 1 yılda uzun vadeli borçları ise 19,49 milyar TL'den 28,81 milyara çıktı. Bir yıl içerisinde yaklaşık yüzde 50 artış gerçekleşti. Raporda, 2020 yılında İBB'nin günlük 59 milyon harcadığı ve bütçe açığının 1 milyar 852 milyon TL olduğu ortaya çıktı. Sayıştay raorunda 2020 yılı bütçe kalemlerinde en dikkat çekenlerden birisi de yatırım harcamalarının yüzde 14,19 azalması oldu. USULSÜZ İHALELER ANKARA'YI BATIRDI Mansur Yavaş'ın yönettiği Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde mali tablodaki olumsuz durum şu başlıklarla yer aldı: HALK EKMEK: Ankara Halk Ekmek'te yükleniciler un temininde sıkıntı yaşadıklarını ve sözleşmeleriyle taahhüt ettikleri un tedarikini sağlayamayacaklarını belirterek sözleşmelerini feshetmek istedi. %80 feshedildi. Yüklenicilerle yeni sözleşmeler imzalandı. Ancak daha önce yüklencilerin yerine getiremeyeceğini bildirdiği un miktarından daha fazla miktarlarda anlaşmalar imzalanması raporda "anlaşılır" bulunmadı. KAPALI TEKLİF İHALE: İhaleleri şeffaf yaptığını iddia eden Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kapalı teklif usulü işlemleri raporda yer aldı. Sayıştay, ABB'nin katılımın kısıtlandığı kapalı teklif usulü ihalelerle istediği kişi ve şirketleri alt kiracı olarak belirlediğini tespit etti. KÖMÜR İHALESİ USULSÜZ: ABB tarafından her sene gerçekleştirilen ve rutin hale gelmiş olan kömür alımı ve dağıtılması işi de pazarlık usulüyle yapıldı. Bu ihalede de hülle yöntemi kullanıldı. 50 bin ton kömür alımı ve dağıtımı işi için belli firmalara davet yazıldı. En düşük teklifi veren firma defalarca reddedildi. Kömür miktarı da 38 bin 25 tona düşürüldü. En düşük teklifi veren firma ihaleye davet edilmedi. İhaleyi, belediye şirketi aldı işi de bir alt firmaya yaptırdı. PANDEMİ BAHANE OLDU: Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Plent- Miks Temel ve İki Tabaka Astarlı Bitümlü Sathi Kaplama Yapım İşi'nde usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. Raporda ihale bedelinin 92 milyon TL'nin üzerinde olduğu belirtildi. Pandemi gereçkçe gösterilip ihalenin usulsüz yapıldığı anlatıldı. ANFA BATIYOR: Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çoğunluk hissesine sahip olduğu ANFA, yüksek miktarda zarar ediyor. ABB'ye yapılan işler karşılığındaki hakedişler zamanında alınamadı, şirket, vergi ve SGK borçlarını dahi zamanında ödemiyor. ANFA'nın ödenemeyen 105.094.632,98 TL vergi borcu için yapılandırmaya gidildiği halde toplam borç 127.129.743,48 TL'ye çıktı. YANDAŞ VAKIFLARA KAYNAK AKTARILDI Sayıştay raporunda; İzmir Büyükşehir Belediye teşebbüslerinin sürekli zarar etmesi sebebiyle her yıl belediye bütçesinden sermaye artırımına gidildiği belirtildi. 2014-2020 yılları arasında bu tutarın 2 milyar 758 milyon 302 bin 706 TL olduğu ortaya çıktı. Raporda ilgili yasa gereği, Selçuk Belediyesi'nin otogar olarak kullandığı taşınmazın bedelsiz olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devri yapılması gerekirken, Selçuk'a 21 milyon TL kamulaştırma bedeli ödendiği belirlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ruhsatsız bina inşa edildiği ve ruhsatsız bu binanın Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na (TEGEV) usulsüz olarak tahsis edildiği belirtildi. TEGEV'e tahsis edilen ruhsatsız binaya ait enerji giderlerinin de yine İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinden karşılandığı ifade edildi. AKARYAKIT POMPASI CHP'Lİ PM ÜYESİNE İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesinin sahip olduğu bir şirketten 2019-2020 yıllarında 33.358,60 TL tutarında, bağlı kuruluşu ESHOT tarafından da 2020 yılında 664.908,63 TL tutarında alım yapıldığı tespit edildi. Raporda, belediye meclis üyesinin ihale almasının kanuna aykırı olduğu ifade edildi. CHP'li meclis üyesi ve Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ'un ortağı olduğu petrol ürünleri şirketine ihale verilmesi, basında da yer almıştı. İduğ'un ESHOT'a madeni yağ sattığı ifade edilmişti.

2 yıl önce

Moldova'nın Ankara Büyükelçisi Dmitri Croitor: Moldova'nın 43 serbest ekonomi bölgesi var. İlk hedefimiz her bölgeye bir büyük Türk şirketi çekmek

Moldova'nın Ankara Büyükelçisi Dmitri Croitor, Moldova'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olan Türkiye ile her zaman köklü bir beraberlikleri olduğuna dikkat çekerken, Türkiye'den daha fazla yatırım ve turist çekmek amacıyla bu dönem itibarıyla tanıtım çalışmalarını da artırdıklarını anlattı. Milliyet'in haberine göre, Seyahat acenteleri için düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Croitor, "Türkiye, 30 yılın her anında yanımızda oldu. 2018 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizi ziyaret etti. Bu ziyarette Moldova ile Türkiye arasında stratejik ortaklık imzalandı. Bugün Türkiye'den Moldova'ya pasaport ve vize ihtiyacı yok, kimlikle gidebiliyorsunuz. Uçakla yolculuk sadece bir saat sürüyor" dedi. Türkiye ile yatırımları ve turizmi güçlendirecek hedefler koyduklarını vurgulayan Croitor, şunları söyledi: "Moldova'nın 43 serbest ekonomi bölgesi var. İlk hedefimiz her bölgeye bir büyük Türk şirketi çekmek. Mevcutta ülkede 1.300 adet Türk şirketi çalışıyor. İkinci hedefimiz ise, Türkiye'den Moldova'ya güçlü bir bankanın gelmesi, şubeleşmesi. Son olarak ise Türk turistlerin sayısını ilk etapta 100 bine çıkarmak istiyoruz. Mevcutta 3.5 milyon nüfuslu Moldova'dan Türkiye'ye yılda 200-300 bin turist geliyor, Türkiye'den Moldova'ya ise 30 bin turist geliyor. Bizim ilişkilerimiz karşılıklı çok daha fazlasını hak ediyor. Bu açığı tanıtımlarımızla, kendimizi daha iyi anlatarak kapatmak istiyoruz." 'DESTEĞE HAZIRIZ' Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer ise, yaptığı konuşmada, acentelerin ülkenin tanıtımı ve karşılıklı turizm konusunda daha çok destek vermeye kararlı olduklarını dile getirdi. Gencer, "Moldova, nüfusuna oranla Türkiye için yüksek turizm potansiyeli olan bir ülke. Özellikle 1 saatlik uçuş, ulaşımın kısa olması turizm açısından çok önemlidir. Bunları fırsata çevirmek isteriz. Acenteler olarak her zaman desteğe hazır olduğumuzu belirtiyorum" dedi. Toplantıda, başkent Kişinev başta olmak üzere çeşitli bölgelerin tanıtımı; ülkenin tarihi ve kültürel değerleri ile doğa turizminden kongre turizmine kadar sunduğu içerikler anlatıldı.

2 yıl önce

Ankara'da toplu ulaşıma zam

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı EGO Genel Müdürlüğü'nün yeni toplu taşıma tarifesine ilişkin hazırladığı teklif, Ulaşım Koordinasyon Merkezince (UKOME) karara bağlandı. Buna göre, 3,25 lira olan Ankarakart tam biniş ücreti 4.5 lira, 1.75 lira olan öğrenci biniş ücreti 2,5 lira oldu. Öğrencilerin 200 biniş karşılığında 60 liraya satın aldığı abonman uygulaması, 225 biniş için 75 lira olarak karara bağlandı. Transfer ücretleri ise bu tutarların yarısı olarak belirlendi. Yeni tarife, ANKARAY, Metro, EGO otobüsleri ile validatör olan ÖHO ve ÖTA'da 5 Ocak 2022'den itibaren uygulanmaya başlanacak.

2 yıl önce

Libya'daki Türkiye karşıtı yerel güçlerin son aylarda Ankara ile giderek yakınlaşması dikkat çekiyor

Libya'da meşru hükümete verdiği destekle dengeleri değiştiren Türkiye'nin ülkedeki rolü güçleniyor. Türkiye'yi 'düşman' ilan eden yerel güçlerin son dönemde Ankara'ya yakınlaşma çabası dikkat çekiyor. Bunda Türkiye'nin savunma sanayiindeki kat ettiği büyük başarı ve Arap cephesindeki siyasi değişikler etkili oldu. Muammer Kaddafi'nin, doğum yeri Sirte şehrinde 2011'de linç edilerek öldürülmesinden bu yana suların bir türlü durulmadığı Libya'da, ülkenin iç dengelerinin yeniden oturtulması için olağan üstü bir çaba sarf ediliyor. Fransa başta olmak üzere Batılı devletler kendi emperyal hedefleri için Libya'ya akın ederken, Türkiye bölgede düzen kurucu ve halkın refahı için gayret gösterici pozisyonunu koruyor. Diğer dış aktörlerin tesiriyle Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bazı Libyalı yerel güçlerin, son dönemde Ankara ile yakınlaşmak için birbiriyle yarışması özellikle dikkat çekiyor. NE DEĞİŞTİ? Başından beri başkent Trablus'taki meşru hükümeti destekleyen ve merkezi yönetimin güçlenmesi için çalışan Türkiye, doğudaki Bingazi'de üslenen ayrılıkçı komutan Halife Hafter ve müttefikleri tarafından "düşman" olarak kodlanıyordu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Son dönemdeki değişimi yorumlayan siyasi gözlemciler, özellikle iki nedenden dolayı, "Türkiye karşıtı" cephenin tavır değiştirdiğine vurgu yapıyor. Bunlardan birincisi, Türk savunma sanayiinin kaydettiği baş döndürücü ilerleme. Dünya siyaset ve savunma kulislerinin başlıca gündem maddesine dönüşen bu konu, Libyalı aktörler tarafından da yakından takip ediliyor. İkinci olarak da, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye ile yeniden yakınlaşmasının Libya'ya direkt etkisi bağlamında, Arap dünyasında yaşanan siyaset değişimlerinin altı çiziliyor. Türkiye'nin Katar'la kurduğu güçlü ittifakı aşamayan diğer Arap ülkelerinin, yeni stratejiler geliştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor. BUNDAN SONRASI Türkiye'nin Mısır ve Suudi Arabistan'la yakın gelecekte yeniden sıcak ilişkiler kurması halinde, Libya'daki iç dengelerin tamamen Ankara lehine şekilleneceğine işaret ediliyor. Geçmişte "Libya'daki yabancı varlığına karşıyız" şeklindeki açıklamalarla Türkiye'nin Libya'daki konumunu açıktan eleştiren Kahire'nin tavır değiştirmesinin, Libya'yı doğrudan etkileyeceği kaydediliyor.

2 yıl önce

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’ndan sonra Ankara'da Mansur Yavaş'tan işe alımlarda büyük torpil: Belgeler ortaya çıkardı

Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Sinan Burhan, “Sayın Mansur Yavaş tarafsız olmadı ehliyet ve liyakate göre hareket etmedi” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün ‘Milli Eğitim Bakanlığı önüne giderek öğretmen atamalarında adaletsizlik var, torpil var ‘diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı suçlamıştı. YÜKSEK PUANLARI ELEYİP DÜŞÜK PUANLILARI ALDI Bugün konuyla ilgili bir açıklama yapan AK Parti Altındağ Belediye Meclis Üyesi Sinan Burhan, ‘Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş döneminde ASKİ de torpilyapıldığını, sınava 140 kişinin girdiğini ve beş kişi hariç 135 kişinin puanında düşürme ve yükselme yapıldığını ve adaletli davranılmadığını’ ifade etti. Düşük puan olan yaklaşık 40 kişi mülakatı kazanırken yazılı puan da yüksek alan kişiler ise elendi” diyen Sinan Burhan, “Kemal bey adaletsizlik arıyorsanız Ankara Büyükşehir belediyesine bakın” dedi.

2 yıl önce

Karanlık el devrede! Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly: Bu olaylarda iç ve dış unsurların katkısı var

Büyükelçi Saparbekuly, ülkesindeki olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu. Saparbekuly, Kazakistan'da olayların LPG zammı gerekçesiyle Mangistau eyaletinde halkın protestolarıyla başladığını hatırlatarak, "Bu protesto eylemleri bir gün sürdü. Bir gün sonra gece yarısı Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev talimat verdi ve halkın bu taleplerinin, ekonomik şartların kanun çerçevesinde araştırılması talimatını verdi. Bu çerçevede bir hükümet komisyonu oluşturuldu. Bu komisyon üyeleri olayların yaşandığı Mangistau bölgesine gitti. Oradaki protestocu halkla bir müzakere süreci yaptı. Cumhurbaşkanımız halkımızın kendi haklarını açık bir şekilde ifade etmeye hakkı olduğunu, yapılan protestoların kanun dışına çıkmaması gerektiğini belirtti." dedi. Komisyon üyeleri ve protestocular arasında yapılan görüşme sonrası LPG fiyatlarının düşürüldüğünü aktaran Saparbekuly, güvenlik güçlerinin sivillere karşı şiddet kullanmadığını belirterek, "(Başlangıçta) Halka karşı bir güç gösterimi ya da onları dağıtmaya yönelik bir eylem yapılmadı. Halkın barışçıl şekilde gösteri yapması sonrası karşılıklı olarak herhangi bir çatışma yaşanmadı, tabii ufak-tefek çatışmalar müdahaleler oldu ama komple bir şekilde bir müdahale olmadı." ifadesini kullandı. "OLAYLARIN ALMATI'YA SIÇRAMASI SONRASI TALEPLER FARKLI BİR BOYUTA ULAŞTI" Saparbekuly, olayların ülkenin farklı şehirlerine de yansıdığını, ülkedeki birçok şehirdeki protestoların barışçıl şekilde devam ettiğini fakat ülkenin en büyük kenti Almatı'daki bazı protestoların kanun dışına çıkarak provokatif eylemlere dönüştüğünü söyledi. "Protestolar ilk önce basit taleplerle oluştu, öncelikle fiyatların düşürülmesi, halkın ekonomik durumunun iyileştirilmesi, maaşların artırılmasıyla ilgili Kazakistan halkının, herkesin temel arzusu olan temel taleplerle oluştu. Olayların Almatı'ya sıçraması sonrası talepler farklı bir boyuta ulaştı." değerlendirmesinde bulunan Saparbekuly, aşırı uç sayılabilecek taleplerin protestocular tarafından dillendirildiğini kaydetti. "GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ İÇERİSİNDE CAN KAYIPLARI VAR" Saparbekuly, olayların net olarak ortaya çıkarılması için henüz erken olduğunu vurgulayarak, "Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi bu olaylarda iç ve dış unsurların katkısı var. Bunlar Cumhurbaşkanımız tarafından da net olarak açıklandı." dedi. Kazakistan'ın birçok kentinde olayların devam ettiğini belirten Saparbekuly, olayların başladığı Mangistau bölgesinde de eylemlerin çoğunun barışçıl şekilde devam ettiğini, bazı şehirlerde ise vandalizme varan olayların yaşandığını anlatarak, "Güvenlik güçlerine saldırılıyor, güvenlik güçlerimiz içerisinde can kayıpları var. Almatı'da vandalizme varan olaylar gerçekleştiriliyor. Almatı valilik binasının yakılması, bir medya merkezinin basılması gibi bazı olaylar yaşanıyor. Güvenlik güçleri, ulusal muhafızlar ve askeri birlikler ile Almatı'daki kalabalık ve provokatif grupların dağıtılması için müdahaleler sürüyor. Bunlar tabii göz yaşartıcı gaz gibi yöntemlerle sağlanıyor." değerlendirmesinde bulundu. Saparbekuly, güvenlik güçlerinin içerisinde can kayıplarının olduğunu dile getirerek ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklama ve Türk halkının sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan memnuniyet duyduğunu belirten Saparbekuly, Kazakistan'ın istikrarının halkın sağduyusuyla gerçekleşebileceğini aktardı. OHAL KARARININ ÜLKENİN TÜM BÖLGELERİNDE GEÇERLİ OLDUĞU DUYURULDU Kazakistan'ın batısında 2 Ocak'tan itibaren LPG'ye yapılan zamlar ve ülkedeki sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle başlatılan protestolar ülkenin diğer kesimlerine yayıldı. Sokak olaylarına dönüşen gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşandı. Polis ve askeri araçları ateşe veren ve devlet binalarına giren protestoculara, güvenlik güçleri ses bombası ile müdahale etti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, başlatılan protestolardan sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etti. Protestoların yayılması sonucu önce başkent Nur Sultan, Almatı şehri ve Mangistau eyaletlerinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Ardından OHAL kararının ülkenin tüm bölgelerinde geçerli olduğu duyuruldu.

2 yıl önce

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın birçok yandaş ismi belediye iştirakleri üzerinden maaşa bağladığı ortaya çıktı

Ankara'nın parasını hizmet dışında kullanmayacağını, rozetsiz başkanlık yapacağına söz verdiğini ve bu söze sadık kaldığını belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın birçok yandaş ismi belediye iştirakleri üzerinden maaşa bağladığı ortaya çıktı. Mansur Yavaş, göreve geldiği 2019 yılında şirket yönetim kurulu başkanlarının maaşlarını 11 bin liradan 7 bin liraya düşürdü. Yönetim kurulu üyelerinin maaşlarını 6 bin lira yaptı. 2022 yılındaki maaş rakamları ise henüz açıklanmadı. İŞTİRAKLERDEN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE MAAŞ Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş'ın belediyenin iştiraki olan 16 şirketin yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliklerinden millet ittifakından 40'dan fazla ismi maaşa bağladığı ortaya çıktı. SABAH'ı ulaştığı o listede, belediye iştirakleri şirketlerin adeta millet ittifakı ortaklarına çalıştığı görüldü. KILIÇDAROĞLU'NUN GİZEMLİ DANIŞMANI 3 YILDIR MAAŞ ALIYOR FETÖ'den tutuklu eski MİT'çi Enver Altaylı ile bin 159 kez telefonla görüştüğü belirlenen Rasim Bölücek'te Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metropol A.Ş.'den maaş alan yönetim kurulu üyeleri arasında bulunuyor. Şirketin web sitesinde ismi yer almayan ancak Ticaret Sicil Gazetesi verilere göre, 20 Mayıs 2019'da yönetim kurulu üyesi olarak atanan Rasim Bölücek'in ikamet adresi ise Manhattan New York olarak görülüyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası olarak bilinen Bölücek'in CHP'nin 14. katında kendisine ayrılan ofiste halen danışmalık yaptığı öğrenildi. CHP'nin sağ seçmene yönelmesinde ve Kılıçdaroğlu'nun "Kontrollü darbe", "Adil Öksüz MİT'çi" gibi yalanlarının da mimarı olduğu bilinirken, Mansur Yavaş'ın göreve geldiğinde açıkladığı şirket maaşlarına göre Bölücek'e ödenen maaş 200 bin lirayı geçmiş durumda. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıkladığı ve kamuoyunda uzun süredir tartışılan eski danışman diş hekimiyle de Kılıçdaroğlu'nu Rasim Bölücek'in tanıştırdığı öğrenildi. Sözcü Gazetesi yazarı Ayşe Sucu da ABB iştiraki şirketlerin yönetim kurulu üyeliğinden maaş alan isimler arasında. ABB TV'de "İnsana Dair" program yapan Ayşe Sucu, belediye iştiraki Portaş Proje İnşaat Taahhüt Asfalt Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin yönetim kurulu üyelerinden. Ayşe Sucu da belediye iştirakinden 2 Şubat 2021 tarihinden bu yana maaş alıyor. SEÇİLEMEYEN BAŞKANLARA DA MAAŞ ABB iştiraklerinden maaş alan isimler arasında CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir'in yanı sıra eski CHP milletvekili emekli albay Dursun Çiçek'te bulunuyor. Ticaret Sicil gazetesinde yer alan bilgilere göre, Dursun Çiçek, Belka Katı Atıkları Ayıklama enerji değerlendirme şirketine 3 Temmuz 2019'dan bu yana Genel Müdürlük yapıyor. Dursun Çiçek bunun yanı sıra belediye iştiraki Bugsaş'tan da 23 Temmuz 2019 ile 19 Mart 2021 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak maaş almış. Mansur Yavaş'ın şirketlerden yönetim kurulu üyeliği adı altında maaşa bağladığı isimler arasında, CHP Çankaya eski ilçe başkanı, CHP eski İl sekreteri, CHP Mamak Belediye Başkan adayı, CHP İl Kadın Kolları Başkanı, CHP Ankara Disiplin Kurulu sekreteri, CHP eski Çankaya Meclis Başkanvekili, CHP Genel Merkez İdare Müdürü, CHP eski Ankara İl Başkanı, CHP eski gençlik kolları başkanı, CHP Parti okulu sorumlusu, CHP eski Gölbaşı İlçe Başkanı gibi isimler bulunuyor. ANKARA DIŞINDAN İSİMLERE DE MAAŞ VAR İP Altındağ Belediye Başkan adayı, Saadet Partisi Genel Başkan yardımcısı gibi isimlerin yanı sıra Ankara dışından isimler de yönetim kurulu üyeliği kadrosunda yer buldu. Bu isimler arasında İP Milletvekili adayı, CHP İzmir Konak Belediye Başkan adayı, CHP eski Ürgüp Belediye Başkanı, İP Gaziantep Milletvekili adayları da belediye iştiraklerinden maaşa bağlanan isimler arasında yer aldı.

2 yıl önce

Türkiye ile Ermenistan arasında yeni dönem: Ankara'nın Erivan'a ağabeylik yapması lazım

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Ermenistan arasındaki Normalleşme görüşmeleriyle ilgili, "İlk görüşmede sürecin başlamasının amaçları ve bu süreçten neler beklendiği görüşüldü. Özel temsilciler bir sonraki görüşmede uçuşların başlamasının yanı sıra başka hangi adımlar atılabilir, onun üzerinde çalışacak" dedi. Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin ardından Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme diplomasisiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. ERMENİLER DE MEMNUN İki ülke temsilcileri arasında yapılan ilk görüşmede normalleşme sürecinin amaçlarının ve önümüzdeki dönemde neler beklendiği gibi başlıkların ele alındığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Hedef tam normalleşme. Ermeniler de bundan çok memnun. Tam normalleşmeye giden süreçte uçuşların başlaması ve özel temsilcilerin atanmasının dışında hangi adımlar atılabilir onun üzerinde çalışılacak" dedi. Çavuşoğlu, normalleşme diplomasisinin bir sonraki adımında özel temsilcilerin güven arttırıcı adımları görüşeceğini dile getirdi. TEMASLARI SÜRDÜRÜYORUZ Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, "Burada ABD ile Rusya arasındaki diyalog süreci belirleyici olacak. NATO şimdi Rusya'ya önce sözlü cevap verdi, Rusya'nın teklifleri vardı. Şimdi yazılı bir şekilde de verecek. Gerginlik halen devam ediyor, halen durum ciddi. Bizler de temaslarımızı sürdüreceğiz. Bu şekilde gerginliğin azaltılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu. TÜRKİYE ERMENİLERİ MUTLU Hürriyet'in haberine göre, Ermenistan ile Türkiye arasındaki normalleşme adımları Türkiye'deki Ermeni cemaatini sevindirdi. Türkiye Ermenileri Patriği Sahag Maşalyan: "Gerek yatırım, gerek kültürel açıdan her iki derin tarihe sahip komşu ülkelerin ilişkilerini sağlamlaştıracak tüm adımların kıymetli olduğunu kabul etmeliyiz. Her iki toplumun birbirini tanıması, beraber çalışmalar yürütebilmesi, yatırımlar yapabilmesi ve bu doğrultuda zengin kültürel değerlerin ortak bir paydada buluşması için ilişkilerin gün geçtikçe daha iyiye gitmesi İstanbul Ermenileri için de son derece önemlidir." Karagözyan Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı Dikran Gülmezgil: "Türkiye'nin artık bu noktadan sonra Ermenistan'a her konuda el uzatması gerekir. Türkiye'nin Ermenistan'a ağabeylik yapması lazım. Güzel bir gelişme." Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan: "Uçuşların başlaması bende iyimserlik oluşturdu. Sınırların açılması gerekir, diplomatik ilişkiler de düzelmelidir. Bu ilk adım olmalıdır. İlişkiler daha da genişlemelidir." Azınlık Vakıfları Temsilcisi Prof. Dr. Toros Alcan: "Olumlu buluyorum ve gecikmiş bir adım olarak görüyorum. Dostluk dilinin tekrar gelmesi çok anlamlı. Umarım barış ortamı geri döner. Savaşların olmadığı yeni bir dostluğa kapı aralanır." İKİ TOPLUMU DA RAHATLATIR Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin 'önemli' bir adım olduğunu söyleyen tarihçiler ve uluslararası ilişkiler uzmanları gelişmeyi şöyle değerlendirdi: Prof. Dr. İlber Ortaylı (Galatasaray Üniversitesi): "Türkiye her zaman Azerbaycan'ın hassasiyetlerini gözettiği için Ermenistan'a mesafeliydi. Ama şimdi durum değişti. İlişkilerin gelişmesinin önündeki engellerden biri (Karabağ işgali) kalktı. Ermenistan ekonomik olarak da demografik olarak da çok zor bir durumda. Yoluna salimen devam edebilmesi için bu ilişkileri sağlıklı yürütmesi şart. Mevcut yaklaşım iyi. Ben daha da iyi olacağını düşünüyorum." Prof Dr. Ahmet Kasım Han (Aydın Üniversitesi): "İlişkilerin normalleşmesi iki ülkenin de faydasına. Ama daha ziyade Ermenistan'ın faydasına. Ermenistan'ın bu konuda daha gayretli olması gerekir. Zira temel problemler Ermenistan tarafından kaynaklanıyor. Karabağ meselesi onlardan biriydi. O çözüldü. Ama Ermenistan meclisinin aldığı bazı kararlar var. Onların da kalkması gerekir. Bu tür iddialarından vazgeçmeyen bir Ermenistan ile Türkiye ilişkilerini zaten normalleştiremez." GERİLİM GEVŞEYECEKTİR Prof. Dr Necmettin Alkan (Sakarya Üniversitesi): "Her bakımdan önemli bir gelişme. Türkiye zaten tarihsel olarak iddialı bir geçmişe sahip. Bu tür gelişmeler hep Türkiye'nin lehinedir. Ticari anlamda da diplomatik anlamda da iki ülkeye büyük fayda sağlar. Bugüne kadarki gergin ve çatışmalı süreç iki toplumu da geriyordu. Şimdi bu gerilim bir gevşeme sürecine girecektir. İki toplumu da rahatlatacaktır." Doçent Dr. Aylin Ünver Noi (Haliç Üniversitesi): "Karabağ işgali bu tür girişimlerin önündeki önemli bir sorundu. Bu sorun son savaşla ortadan kalkınca sürecin önü açılmış oldu. Bu açılımın neticesinde hem ticari hem siyasi anlamda önemli gelişmeler olacaktır. Ermenistan sıkışıp kalmış bir ülkeydi. Ekonomik durumu zaten hiç iyi değil. Hem Azerbaycan hem Türkiye ile sınırının açılması ve ilişkilerin gelişmesi halklar arasında geçmişten beri birikmiş olumsuz duygu ve düşüncelere de etki edecek. Yeni nesiller geçmişteki olumsuzlukların gölgesinde kalmayacak. Türkiye zaten bu konuda kapılarını hiçbir zaman tamamen kapatmamıştı."

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 30 31