03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

"Türkiye'yi ekarte etmek isteyen ortak hareket yapılan anlaşmayla bertaraf edildi"

Libya Devlet Yüksek Konsey Başkanı Halid el-Mişri, Milletlerarası İlişkiler ve Diplomasi Merkezi (MID) tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Buluşmaları programı kapsamında gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye ile Libya ilişkilerinin tarihi geçmişi olduğunu söyleyen Mişri, ilişkilerin ekonomik, askeri, siyasi yönden daha da güçlenerek devam ettiğini anlattı. Mişri, Trablus'un 4 Nisan 2019'da Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'ın saldırısına maruz kaldığında ilk ve hatta tek tepki veren ülkenin Türkiye olduğunu hatırlattı. Yunanistan, Mısır ve İsrail'in Türkiye'yi Akdeniz'deki kaynaklardan ekarte etmek için ortak hareket ettiğine dikkati çeken Mişri, "Türkiye ve Libya, Akdeniz'de 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması'nı imzalayarak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını koruma altına almıştır. Bölgede hak sahibi olmasına rağmen Türkiye'nin enerji kaynaklarını kullanmamasına yönelik atılan adımlar da bu anlaşmayla bertaraf edildi. Libya ve Türkiye, Fransa'nın Doğu Akdeniz'deki komplosunun farkında. Fransa başarılı olamayacak. Çünkü Libya, Ankara ile ilişkilerini çok daha güçlendirecektir." diye konuştu. Mişri, ABD, Fransa gibi ülkelerin Hafter'e asker ve silah desteği verdiğini ve Türkiye'nin oradaki varlığına karşı çıktığını dile getirerek Türkiye'nin her şeye rağmen Trablus hükümetine desteğini sürdürdüğünü ve bu desteğinin de Hafter'in Trablus'ta yenilmesine neden olduğunu aktardı. Mişri, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Libya'daki varlığı tamamen uluslararası hukuka uygundu. Çünkü Trablus hükümeti birçok ülkeye çağrıda bulundu ve sadece Türkiye yanıt verdi. Türk güçleri hariç tüm bu taraflar gayriresmi ve gayrimeşru yollarla geldi. Türkiye ise aleni bir şekilde geldi. Türk askerinin varlığı tamamen uluslararası anlaşmalara uygun. Türk askeri ayrıca sadece eğitim ve destek amaçlı bulundu." Libya'da Yüksek Danıştay'ın kurallara uygun ve yasal bir seçim yapmak istediğini dile getiren Mişri, Fransa ve Mısır'ın buna müdahale etmeye çalıştığına işaret etti. ABD ve diğer ülkelerin kendilerine dikte etmeye çalıştığı bir seçim pozisyonunu kabul etmeyeceklerini belirten Mişri, "Türkiye ve İtalya ise Libya'da hatalı bir seçim yapılmasından yana değil ve desteklemiyor. Çünkü hatalı yasalarla yapılan bir seçimin ülkenin bölünmesine neden olacağını, yeni bir savaşa sürüklenerek bölüneceğini düşünüyor ve bu konuda bize destek çıkıyor." diye konuştu. Mişri, 24 Aralık'ta yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinin adil bir ortamda yapılması durumunda Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin çoğunluğu elde edeceğini vurguladı.

2 yıl önce

ASELSAN'dan 66 milyon 750 bin avroluk dev anlaşma!

ASELSAN'ın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasında, uluslararası bir müşteri ile radar, sınır güvenlik ve haberleşme sistemleri ihracatıyla ilgili olarak toplam bedeli 66 milyon 750 bin avro olan bir yurt dışı satış sözleşmesi imzalandığı bildirildi. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatların 2022-2024 döneminde gerçekleştirileceği aktarılan açıklamada, yeni iş ilişkisinin ortaklık faaliyetlerine etkisine ilişkin, "Şirketin cirosunu olumlu etkileyecektir." değerlendirmesi yapıldı.

2 yıl önce

Türkiye ile ABD dijital vergide anlaşma sağlarken Türkiye'nin ihracatına misilleme gelen ek gümrük vergisi kararı da kalktı

Türkiye'nin ABD ihracatında önemli bir kritik eşik daha aşıldı. Türkiye'nin Google, Facebook, Twitter, Amazon, Netflix, Spotify gibi şirketlerden aldığı Dijital Hizmetler Vergisi karşılığında misilleme yapan ABD, Türkiye'den alacağı 32 üründe yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamasına gideceğini açıklamıştı. Önceki gün Türkiye ve ABD, Dijital Hizmetler Vergisi uygulayan Avusturya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya ile ABD arasındaki ortak uzlaşı metnine Türkiye'nin dahil olması konusunda anlaştı. Böylece mücevherden tekstile, halıdan cam ve seramik ürünlerine 32 ürünün ihracatında uygulanması planlanan yüzde 25'lik ek gümrük vergisi kalktı, ihracatçı nefes aldı. TARİHİ REKOR KIRDIK Sabah'ın haberine göre, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar, Türkiye ile ABD arasında yapılan anlaşmayla birlikte derin bir nefes aldıklarını söyledi. Sektörün 1-22 Kasım tarihleri arasında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 920 milyon dolar mücevher ihracatına imza attığı bilgisini veren Kamar, "Gerçekleştirilen bu ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 300'lük bir artışı simgeliyor, hem de 20 günde... Rekorlar kırdığımız bu noktaya ulaşmamızda ABD ile Çin arasında yaşanan ticari gerginliği tedarik zincirine yansıması etkili oldu. Tedarik zincirindeki yavaşlama, ABD kanadında yeni arayışlara yol açtı. Talebe hızlı ve kaliteli bir şekilde cevap vererek tercih edilir hale geldik" dedi. İHRACATTA İLK ÜÇTEYİZ 11 ayda 5.5 milyar dolar ihracatla hedeflerinin yüzde 170 oranında önünde performans sergilediklerini anlatan Kamar, şöyle devam etti: "5.5 milyar dolarlık ihracatın 800 milyon dolarını ABD'ye yaptık. Bu yıl sonunda ABD'ye ihracatımızı 1 milyar doların üzerine taşırız. Toplam ihracatımızı da 6 milyar doların üzerine taşırız. 2-3 yılda da ABD'ye ihracatta 3-4 milyar doları yakalarız. Şu anda ABD'ye mücevher ihracatında ilk 3'teyiz. 2023'te liderliğe oturacağımızı öngörüyoruz." MAKİNE HALISINDA PAZARIN LİDERİYİZ İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Uysal, "Devletimiz çok önemli bir anlaşmaya imza attı, müteşekkiriz. ABD çok önemli bir pazar. Bu yılı 3 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedefliyoruz. Bunun neredeyse yarısı ABD'ye yaptığımız ihracattan geliyor. ABD'de makine halısında lideriz" dedi. Dünyada lojistik krizinin devam ettiğini anlatan Uysal, "ABD halı ithalatında Çin yerine Türkiye'yi tercih ediyor. Talep artışı devam edecek. 2022'de ihracatımızın yüzde 20 artacağını öngörüyoruz. Bunun yarısını ABD'ye yapacağız" diye konuştu. ANLAŞMA OLMASAYDI SIFIRA İNERDİ İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Gültepe de, alınan kararın özellikle ev tekstili sektörüne nefes aldırdığını belirterek, "ABD ev tekstili sektörü için çok büyük bir pazar. Eğer ek gümrük uygulaması devreye girseydi bu pazara ihracatımız sıfıra inebilirdi. Şu anda ABD'ye 800 milyon dolarlık ihracatımız var. Bunun yılsonunda 1 milyar doları bulacağını düşünüyoruz" dedi.

2 yıl önce

BAE ile Türkiye arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ı Ankara'da resmi tören ile karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Zayed arasında gerçekleştirilen görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra ekonomik yatırımlar gündemde yer aldı. Görüşmenin ardından iki ülkenin liderleri ve bakanları imzaları atmak için kameraların karşısına geçti. 9 ALANDA İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASI Enerji, sağlık, tarım, lojistik, nakliye, endüstri, altyapı, finans ve turizm alanlarında imzalanan anlaşmalar, iki ülkenin yetkililerinin karşılıklı imzalarının atılmasıyla resmileşti. MERKEZ BANKASI DA İMZALADI Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile BAE Merkez Bankası arasında iş birliği anlaşması da imzalandı. İmzayı Türkiye adına Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu attı.

2 yıl önce

Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma sonrası ticaret hacmi yüzde 43 arttı

Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan ve uluslararası hukuk kurallarına uygun düzenlenen Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası iki yaşını doldurdu. Aradan geçen sürede her iki ülkenin ve ülke halklarının çıkarına olduğu görülen anlaşma sayesinde, Türkiye ile Libya birbirine daha çok yakınlaştı, ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok konuda ilerleme kaydedildi. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın imzalanmasının ikinci yıl dönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlayan deniz yetki alanları anlaşmasının imzalanmasının ardından iki yıl geçtiğini dile getiren Karanfil, bu anlaşmanın BM tarafından tescil edildiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin yıllardır haklı mücadelesinin uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde kağıda döküldüğü anlaşmanın sadece ülkemizin değil Libya'nın da hak ve çıkarlarını korumayı amaçladığını vurguladı. Anlaşmanın iki tarafa da önemli kazanımlar sağladığını, sadece ülkelerin değil bölgenin de refahına olduğunu aktaran Karanfil, "Anlaşma 'Mavi Vatan' kavramının daha iyi anlaşılmasını sağladı" dedi. Karanfil, Libya'nın istikrarsızlığının, Türkiye'yi jeopolitik ve jeostratejik açıdan doğrudan etkilediğini belirterek, "Türkiye'nin desteği, Libya'nın da bağımsızlığını ve iç barışını garanti altına alıyor. Akdeniz'deki haklarımızı korumanın jeopolitik ve jeostratejik sınırları Libya'dan başlıyor. Türkiye; Akdeniz, Ege ve Kıbrıs adasındaki hukukunu koruması için Libya'ya ile ilişkilere önem vermeli" diye konuştu. " ANLAŞMA, EKONOMİK AÇIDAN DA ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIMDI" DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Karanfil, anlaşmanın milli güvenlik ve dış konjonktür açısından olduğu kadar ekonomik yönden de çok büyük önem arz ettiğini söyledi. Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı pazarı olan Libya'nın Türkiye ekonomisi için öneminden bahseden Karanfil, şu ifadeleri kullandı: "Libya, Türkiye'ye 3 günlük deniz mesafesinde yer alması ve oradan da 56 Afrika ülkesine kara yolu bağlantısının bulunması nedeniyle Türkiye için çok ama çok kritik bir ülke. Avrupa'ya da kısa deniz mesafesinde bulunması, yakıt, gayrimenkul, ulaşım ve kira maliyetlerinin düşüklüğü Libya'yı bizim için çok önemli kılıyor. Libya, 75 milyar dolarlık ihracat hedefimizin bulunduğu Afrika'nın kilidi konumda. Bu yüzden anlaşma, ekonomik açıdan da çok önemli bir adımdı." " 2 YILDA TİCARET HACMİNDE YÜZDE 43'LÜK ARTIŞ" Anlaşma sayesinde Türkiye ile Libya arasındaki ticaret hacminde ivmelenme yaşandığına dikkati çeken Karanfil, "Eylül sonu itibarıyla, son 2 yılda, Türkiye ile Libya arasındaki dış ticaret hacmi yüzde 43 artarak 2,3 milyar dolara çıktı. Salgın yaşanmamış olsaydı bu artış çok daha yüksek olacaktı. Yıl sonunda ikili ticaret hacminin tarihte ilk kez 3 milyar doları aşacağını düşünüyoruz" açıklamasında bulundu. Ocak-ekim döneminde Libya'ya ihracatın 2 milyar dolara dayandığını dile getiren Karanfil, "Hem ihracatta hem dış ticarette artış sürecektir. Çünkü Libya'nın Türkiye'ye, Türk ürünlerine, Türk yatırımcılara ve müteahhitlere ihtiyacı var. Stratejik olarak da Libya bizim için çok önemli" dedi. "EKONOMİK ALANDA YENİ İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRMELİYİZ" Karanfil, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha hızlı ivmelenmesi gerektiğini belirterek, "Artık ticari diplomasiye daha fazla ağırlık vermeli, yeni iş birliği anlaşmalarına imza atmalıyız. Ticaret ve sanayi odalarımız ortak çalışmalar gerçekleştirmeli. Çünkü dediğim gibi Libya 7 milyon nüfusu var ancak 1,3 milyar dolarlık Afrika'nın kilidi konumunda" diye konuştu. Türk iş adamlarının özellikle Kuzey ve Orta Afrika'ya girişte Libya'yı merkez alabileceğini vurgulayan Karanfil, hem kamu kuruluşlarından hem de özel sektörden iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerinin geliştirilmesi için daha aktif rol oynamaları çağrısında bulundu. Karanfil, iki yıl önce imzalanan anlaşmada emeği geçenlere teşekkür ederek, "Anlaşma sayesinde ilerleyen dostluğun gelişerek sürdürülmesini temenni ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar'da! Türkiye ile Katar arasında 12 anlaşma

Cumhurbaşkanı, başkent Doha'da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından resmi törenle karşılandı. İki lider tören sonrasında baş başa görüşme yaptı. Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesinin 7'nci Toplantısı'nda çeşitli anlaşmalar da imzalar atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde mevcut iş birliğinin artırılması için adımlar da atılacak. 

2 yıl önce

Türkiye ile Interpol arasında imzalanan anlaşmanın yürürlük tarihi belirlendi

Buna göre, Türkiye ve Interpol arasında 18 Ocak'ta Ankara'da imzalanan "2021 Yılında İstanbul'da Düzenlenecek 89. Genel Kurul Oturumu ve İcra Komitesi Toplantıları İçin İmtiyazlar ve Muafiyetlere İlişkin Anlaşma"nın yürürlük tarihi 11 Kasım 2021 olarak tespit edildi.

2 yıl önce

Azerbaycan ile Ermenistan arasında beklenen anlaşma sağlandı: Zengezur koridoru açılıyor

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile, Azerbaycan'ı Ermenistan ve Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye bağlayacak olan Zengezur koridorunun açılması konusunda anlaştıklarını açıkladı. Azerbaycan ve Nahçıvan'ın kara sınırı bulunmuyor. Azerbaycan'ın merkezi kısmıyla Nahçıvan arasına, Ermenistan'ı İran'a bağlayan Zengezur koridoru giriyor. Söz konusu koridorun açılması Ermenistan'ın 1992'de Azerbaycan, 1993'te Türkiye ile kesilen doğrudan ulaşımının da yeniden başlaması anlamına geliyor. Bu projenin sorunsuz biçimde gerçekleşmesi durumunda ilerleyen aşamada Türkiye ve Azerbaycan'ın Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesi, Ermenistan'a yönelik yaptırımları kaldırmaları da bekleniyor. Kasım 2020'de Dağlık Karabağ'daki savaşı bitiren ateşkes anlaşmasına göre Dağlık Karabağ'ın merkezi Hankendi ile Ermenistan arasında Laçin Koridoru açıldığı gibi kara bağlantısı bulunmayan Azerbaycan ve Nahçıvan arasında da Ermenistan'ın Zengezur bölgesinden koridor açılması kararlaştırılmıştı. Fakat Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Eylül ayı ortasında yaptığı açıklamada, Ermenistan üzerinden Azerbaycan'a böyle bir koridor verilmesinin Ermenistan'ın egemenliğine aykırı olacağını belirterek bu koridorun oluşmasına izin vermeyeceklerini açıklamıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise, Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ve Ermenistan sınırları içerisinde bulunan Batı Zengezur'un tarihi olarak Azeri toprağı olduğunu belirtti. Aliyev, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, Azerbaycan ve Ermenistan'ın kalıcı bir barış için sınırlarını yeniden çizmek zorunda olduğunu, "Azerbaycan'dan koparılan" Batı Zengezur'un Azerbaycan'a iadesinin gerektiğini belirtti. Aliyev Batı Zengezur'u gerekirse savaşla almaya niyetli olduklarını ifade etmişti. Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtulması ile masaya gelen anlaşmada Nahçıvan koridorunun yer almasını değerlendiren uzmanlar ise bu hat ile Azerbaycan'ın uluslararası taşımacılık ve lojistik sistemindeki konumunun daha da güçleneceğinin altını çiziyor. Azerbaycan'ın diğer bölgeleri ile Nahçıvan arasındaki doğrudan ulaşım bağlantılarının yalnızca hava yoluyla mümkün olduğunu, ve söz konusu ulaşım koridorunun açılmasıyla, bu pahalı ulaşım aracına alternatif olan, daha ucuz ve daha fazla ihracat-ithalat hacimleri getirebilecek karayolu ve demiryolu hatlarının yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan uzmanlar, böylelikle Nahçıvan'ın bölgesel ulaşım sisteminin ana damarı haline geleceğini vurguluyor. Kuzey-Güney ulaşım koridoruna ve planlanan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryoluna entegre edilmesiyle hattın uluslararası kargonun Avrupa'ya taşınmasında da önemli bir rol oynaması bekleniyor. Nahçıvan-Tiflis-Kars demiryolu, gelecekte Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun uzunluğuna göre nakliye maliyetlerini ve süresini de 1,7 kat azaltacak. Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye arabayla 343 km'lik kısa mesafe nedeniyle, iki ülke arasındaki ikili turist hareketine bağlı olarak ülkeye giriş yapan turist sayısının da artacağı öngörülüyor. Bu koridorun bir diğer avantajı da Türkiye ve Azerbaycan'ın karadan bağlaması olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, Azerbaycan'dan Türkiye'ye yük taşımacılığının kolaylaşacağını ve hali hazırda geliştirilmekte olan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu hattına katılarak uluslararası kargoların Avrupa'ya taşınmasının mümkün olacağını ifade ediyor. Bu adım ile Azerbaycan'dan ihraç edilen ürünlerin nakliye maliyetlerinin düşeceği ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars şehirlerini kapsayan Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesi de dahil olmak üzere tüm Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da genişleyeceğine işaret ediliyor. Öte yandan oluşturulacak koridor Rusya'nın Türkiye'ye erişimini de kolaylaştıracak. Rusya ile Türkiye arasındaki yıllık ticaret cirosu 25 milyar doların üzerine çıkarken, bu denli büyük bir ticaret hacmi göz önünde bulundurulduğunda daha uygun bir yolunun bulunması Rusya'nın da işine gelecek. Azerbaycan'ın Ermenistan ile yaptığı anlaşma Türkiye için de ucuz gazın yolunu açacak. Azerbaycan'ın Nahçıvan'a kuracağı karayolu koridoru Türkiye'ye uzanacak yeni bir enerji hattını da gündeme getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov arasında “Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde Doğal Gaz Tedarikine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. Hattın kurulması halinde Türkiye'nin Azerbaycan'dan ucuza gaz almasının da önü açılacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14