05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Bahçeli: Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır

Bahçeli’in açıklamaları şöyle; Adaletli hükmün, ahlaklı hürriyetin, akıllı hüner ve hükmü şahsiyetin hüsnü zan ve hükümran bir haysiyetle kristalize olması tarihe Türk milletinin damga vurmasını temin etmiş; mukadderatın kaynağından beslenen iman, inanç ve irade bayrağı kıtaları gölgesi altına almıştır. Gıpta edilecek mazimizin derinlikleri halin kuvvesi, atinin de kuluçkası; aynı zamanda güvenli, huzurlu ve geniş ufuklu milli varlığın kucaklaşma ve kudret ilhamıdır. Asırların kilidi Türk milletinin müdahalesiyle açılmış, zorlu engeller kutlu mücadelesiyle aşılmıştır. Aziz ecdadımız üzerinde yaşadığımız vatan toprağına bereket fidanları dikmiş, birlik tohumları serpmiş, devamında barış ve kardeşlik ruhu aşılamıştır. Söğüt; cihanı kavrayan, cihanşümul bir kuvveti mayalandıran, oba oba büyüyüp fütuhat şuuruyla güçlenen bir tarih yakutudur. Elleri öpülesi dedemiz Ertuğrul Gazi ve muhterem ahfadı, tekfur hesaplarıyla çembere alınmış bir coğrafyaya asalet ve soylu duruşu getirmiş, zulüm zincirlerini kırıp esaret prangalarını sökerek beşeriyeti şefkat, merhamet ve adil yönetim meşalesiyle aydınlatmıştır. Türk milleti, yalnızca kılıç kuşanmamış, yalnızca cihat ve gaza onuruyla donanmamış, kaleleri fethettiği kadar kalpleri de fethetmiş, Hayme Ana’nın dirayetiyle, Dursun Fakih’in duasıyla; alplerin, erenlerin, neferlerin dokunuşuyla horgörü silinmiş, hoşgörü sivrilmiştir. Söğüt ruhunda; sabır vardır, strateji vardır, iman vardır, atılganlık ve cesaret vardır, bu ruha aynısıyla teslim olmayan, taviz vermeyen, tehir etmeyen bir mizaç hâkimdir. Bu sayededir ki, 400 çadırlık bir beylikten devasa bir dünya imparatorluğu doğmuş ve yükselmiştir. Elbette geçmişimizle ne kadar övünsek azdır, yetersizdir. Kendimizi tanımak, kimliğimizi tanımak irfan sahibi olmak demektir; tarihimizi, kültürümüzü ve medeniyet hazinemizi bilmek kendimizi bilmektir. Kendimizi bilmek kanımızın ve kaderimizin yol haritasını çizmek demektir. Dünden bugüne kuşaklar eliyle intikal eden milli emanetlerin sırrına erişenler, yalana, iftiraya ve ihanete sırtını dönmüş yüksek karakterlerdir. Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır. Çürümüş Bizans ve haçlı emellerini canlı tutmak için kılıktan kılığa girenler Ötüken dimağını susturmaya, Söğüt çağrısını bastırmaya çalışan bir avuç gafil ve kendini bilmezdir. Müfteri ve münafık diller ne söylerse söylesin, faziletsiz bedenlerde Fatih şanının izi bulunamaz. Dün, millet haşmeti, zillet rezaletini yenmiştir. Bugün tarih bir kez daha tekerrür edecek, zillete düşen fitneciler kaybedecektir. Bu, Ertuğrul Gazi’ye ve evlatlarına namus borcumuzdur. Bu, İstanbul’a milli varlığımızı ilmik ilmik dokuyan Fatihimize vefa sorumluluğumuzdur. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmış ve bunun sonucunda toprak vatan olmuştur. Terörle mücadele sırasında şehit düşen kahraman evlatlarımız milli bekamıza ve milli güvenliğimize şükran, minnet ve duayla yad edeceğimiz hizmetlerde bulunmuşlardır. Bugün İdlib’de şehit düşen iki evladımız başta olmak üzere, tarihin herhangi bir döneminde batıla, haine, caniye, küfre ve mütecaviz maksatlı nice saldırılara direnirken şehit olan cesur yüreklere Cenab-ı Allah’tan gufran niyaz ediyor, yaşayan gazilerimize hürmetlerimi sunuyorum. Söğüt’ün bağrından çıkarak Anadolu Türk birliğinin kurulmasını sağlayan ve ardından da şevkle ve inanmışlıkla cihan devletine giden yolu inşa eden büyük ecdadımız Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, dualarıyla destek veren manevi önderlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Cenab-ı Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun.

2 yıl önce

ABD ve Çin anlaştı

ABD Başkanı Joe Biden, Çin'in Tayvan konusundaki barışçıl çözüm taahhüdüne uyacağını açıkladı. BBC'nin haberinde, Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Tayvan konusunda görüştüğü belirtildi. Biden, yaptığı açıklamada, Şi ile "Tayvan anlaşmasına" bağlı kalacakları konusunda anlaştıklarını ifade ederek Çin'in Tayvan sorununu barışçıl bir şekilde çözme taahhüdüne uyacağını bildirdi. Biden'ın "Tayvan anlaşması" ile ABD-Çin diplomatik ilişkilerinin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiriyi kastettiği tahmin ediliyor. Bu arada, Tayvan Savunma Bakanı Chiu Kuo-cheng da Çin ile askeri gerilimin son 40 yılın en kötü seviyesinde olduğunu belirtti. Chiu, Çin'in 2025 yılına kadar Tayvan'da "büyük çaplı" işgal gerçekleştirme kapasitesine sahip olacağını ifade etti. ÇİN SAVAŞ UÇAKLARININ TAYVAN'IN HAVA SAVUNMA SAHASINA GİRMESİ Çin savaş uçaklarının, Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yıl dönümünün kutlandığı 1 Ekim'de ve izleyen günlerde Tayvan'ın Hava Savunma Tanımlama Sahası ilan ettiği bölgeye girmesi, bölgede gerilimi yükseltmişti. Tayvan Savunma Bakanlığı, 1 Ekim'de 38, 2 Ekim'de 39, 3 Ekim'de 16 ve 4 Ekim'de 56 savaş uçağının hava savunma tanımlama sahasına girdiğini bildirmişti. 4 Ekim'deki uçuşlar, Tayvan kayıtlarını tutmaya başladığı Eylül 2020'den bu yana bir günde en çok uçağın yer aldığı "ihlal" olmuştu. Uluslararası hukukta tanımı bulunmayan ve herhangi bir uluslararası otorite tarafından denetlenmeyen Hava Savunma Tanımlama Sahası, genelde ülkelerce tek taraflı ilan ediliyor. Tanımlama sahası, ülkenin tanımlı hava sahasını ihlal niyeti olmayan sivil uçakları kapsamına almıyor ancak bölgeye giren askeri uçaklar potansiyel tehdit olarak değerlendirilerek uyarılıyor. ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti. Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti. Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

2 yıl önce

BM iklim zirvesinde 100'den fazla lider anlaştı: Hedef 2030'a kadar durdurmak

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 26. Taraflar Konferansı'nda (COP26) 100'den fazla lider "Ormanlar ve Arazi Kullanımına İlişkin Liderler Bildirgesi"ni imzaladı. Liderler, bildirge kapsamında 2030'a kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurmayı ve bu durumu tersine çevirmeyi taahhüt etti. Liderler ayrıca bu hedefe yönelik 12 milyar dolar kamu ve 7,2 milyar dolar özel sektör finansmanı aktarmayı vaat etti. Bildirgede, ormanları ve diğer karasal ekosistemleri korumak ve restorasyonlarını hızlandırma, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eden ve ulusal ticaret politikalarını hayata geçirme, kırsal geçim kaynaklarının geliştirilerek dayanıklılığın artırılması, sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliğini teşvik edecek politikaların tasarlanması, yerel topluluklar için destek sağlanması ve finansmanın uluslararası hedeflerle uyumlu hale getirilmesinin kolaylaştırılması için taahhütte bulunuldu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Küresel Orman Uygulamaları Lideri France Price, bildirgeye ilişkin açıklamasında, ormansızlaşmanın durdurulmasına yönelik verilen taahhütlerin acilen uygulanması gerektiğine işaret ederek, "Ormanlar, insan, ekonomik ve sosyal refah için kritik öneme sahip ekosistem hizmetleri sağlıyor ancak ormanlarda endişe verici boyutlardaki kayıp devam ediyor." ifadesini kullandı. Hükûmetlerin katılımı, hesap verebilirliği ve şeffaflığı artırarak arazi ve orman yönetimini iyileştirme çabalarını hızlandırması gerektiğini kaydeden Price, "Hükûmetleri, bugün açıklanan orman ve arazi kullanımı taahhütlerini iddialı, zamana bağlı hedefler ve bu hedeflerin izlenmesi ve doğrulanması için ortak bir şeffaf çerçeveyle tamamlamaya çağırıyoruz. Kaybedecek zamanımız yok. Uygulama, doğa açısından olumlu bir geleceği güvence altına alacak sonuçlar elde etmenin anahtarı." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan: Türkiye ve İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlama konusunda anlaştık

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye ile İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlanması konusunda anlaştıklarını söyledi. Abdullahiyan, Tahran'a resmi ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında konuştu. İki ülke ilişkilerini hızlandırmak için ortak mekanizmalar kuracaklarını dile getiren Abdullahiyan, "Türkiye ve İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlama konusunda anlaştık. Bu konuda diplomatik müzakereleri başlatacağız. Sayın Erdoğan'ın Tahran'a yapacağı ziyarette bunu sonuca ulaştıracağız ve mutabakat zaptı iki cumhurbaşkanının katılımıyla imzalanacak." dedi. Çavuşoğlu ile ilişkilerin önündeki engellerin bertaraf edilmesi konusuna vurgu yaptıklarını aktaran İranlı Bakan, "İki ülkenin ilişkileri tarihi ve dostanedir. Biz buna özel önem veriyoruz. Ticari, ekonomik, enerji, sınır ve konsolosluk alanında iş birliğine vurgu yaptık. İlişkileri hızlandırmak için ciddi bir engel görmüyoruz. İki ülkenin geniş bir potansiyeli var. İş adamlarının önündeki engeller tespit edildi bu konudaki pürüzlerin giderilmesi için kısa sürede adımlar atılacak." ifadelerini kullandı. İlişkilerin son 2 yılda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilendiğine işaret eden Abdullahiyan, iklim konuları ve çevresel tehditlere karşı mücadelenin de Ankara ve Tahran'ın gündeminde olduğunu kaydetti. İran Dışişleri Bakanı, "Birçok bölgesel meselede görüş birliği içindeyiz. Bölgesel ve uluslararası konularda faydalı görüşme yaptık. Afganistan konusuna da yoğunlaşıyoruz. Batı Asya'daki huzur ve istikrar bizim için önemli. Ankara ve Tahran yönetimleri bu konuda aktifler." diye konuştu. Birleşik Arap Emirlikleri, İran ile Türkiye arasındaki transit yolla ilgili de hem ikili hem de çoklu ticari iş birliğine önem verdiklerini belirten Abdullahiyan, imzalanacak mutabakat zaptında bu hususların da yer alacağını söyledi. Abdullahiyan, ayrıca, Yemen'deki savaşın sona ermesi ve Afganistan'da geniş katılımlı hükümetin kurulması temennisinde bulundu.

2 yıl önce

AB, Belarus'a karşı 5. yaptırım paketi üzerinde anlaştı

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Dışişleri Bakanları ve AB-Doğu Ortaklığı Dışişleri Bakanları toplantılarının ardından basına açıklamalarda bulundu. "Belarus'a karşı 5. yaptırım paketi üzerinde anlaştık. Gelecek günlerde son halini alacak." diyen Borrell, yaptırım rejiminin kapsamını genişletme kararının "savunmasız göçmenleri sömürenleri daha isabetli şekilde hedef almalarını" sağlayacağını söyledi. Bosna Hersek'teki durum AB Temsilcisi, Bosna Hersek'te Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik'in ayrılıkçı söylemleriyle gerilen siyasi atmosferle ilgili şunları aktardı: "Bazı siyasi liderler, seçim olmayan yılları önemli reform alanlarında ilerleme sağlamak için kullanmak yerine, bölücü ve ayrılıkçı söylemler kullanıyorlar. Bosna Hersek'in tek, birleşik ve egemen bir ülke olduğuna bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyorum. Liderler diyaloga dönmelidir." Belgrad-Priştine Diyaloguna da değinen Borrell, Kosova ve Sırbistan'ın ilişkilerinin normalleşmesi için çalışması gerektiğini belirterek, sene sonundan önce yüksek düzeyli bir toplantı daha düzenlemeyi umduklarını dile getirdi.

2 yıl önce

Türkiye ve Katar merkez bankaları anlaştı: Süre uzatıldı

Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada iki ülkenin, "TCMB ve Katar Merkez Bankası arasındaki TL-Katar riyali takas anlaşmasının uzatılması ve tadil edilmesi mutabakatının imzalanmasını memnuniyetle karşıladığı" ifade edildi. Katar ve Türkiye aralarındaki swap imkanının büyüklüğünü geçen yıl 5 milyar dolardan 15 milyar dolara çıkarmıştı.

2 yıl önce

AB: Azerbaycan ve Ermenistan demir yolu hatları konusunda anlaştı

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın iki ülke arasında bağlantı sağlaması öngörülen demir yolu hatları konusunda mutabakata vardığını bildirdi. Michel, Aliyev ve Paşinyan ile Brüksel'de yaptığı üçlü görüşmeden sonra gazetecilere değerlendirmede bulundu. Azerbaycan ile Ermenistan arasında sorunların çözülmesi için diyalog kurulmasının önemli olduğunu vurgulayan Michel, "İki ülke arasında bağlantı hatlarının öncelik olduğunu biliyorum. Bu, bir güven seviyesi olması, farklı pozisyonların belirlenmesi bakımından önemli. Örneğin bu gece demir yolu hatları konusunda mutabakata varıldı. Bağlantı hatlarını yeniden açmak için neyin gerekli olduğu hakkında bir ortak anlayış önemli." dedi. Görüşmeden sonra AB Konseyi'nden Charles Michel adına yapılan yazılı açıklamada da "Sınır ve gümrük kontrolleri için uygun düzenlemeler yapılarak demir yolu hatlarının restorasyonunun gerçekleştirilmesi yoluyla ilerlemek adına mütekabiliyet ilkesi temelinde mutabakata varıldı." ifadesi yer aldı. AB'nin bağlantı hatlarını ekonomik yatırım planı kapsamında desteklemeye hazır olduğu bildirildi. Michel, otoyol bağlantısı dahil olmak üzere bazı konularda ise görüşülmesi gereken başlıkları Aliyev ve Paşinyan'ın belirlediğini, ilerleyen dönemde bunların müzakere edilmesini ümit ettiğini dile getirdi. ZENGEZUR MADDESİNİ ERMENİSTAN UYGULAMIYOR Azerbaycan ile Ermenistan'ın daha önce imzaladığı ortak bildiride Azerbaycan'ın batı illeri ile Nahçıvan'ı kara ve demir yoluyla birleştirecek Zengezur koridoruyla ilgili hususların yer aldığı madde Ermenistan'ın uzlaşmaz tutumu nedeniyle hayata geçmemişti. Aliyev, Brüksel'de Paşinyan ile görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, Zengezur koridorunun Laçın koridoru ile aynı yasal rejime tabi olması gerektiğinin altını çizerek, Laçin koridorunda gümrük bulunmadığını, bu nedenle Zengezur koridorunda da gümrük bulunmaması gerektiğini söylemişti. Aliyev, "Ermenistan, gümrük kurulmasında, mallar ve kişilerin kontrol edilmesinde ısrarcı davranırsa biz de Laçın koridorunda aynısı için ısrarcı oluruz. Bunun kararını Ermenistan verecek. Biz her iki seçeneğe de açığız. Ya ikisinde de gümrük olmayacak ya da ikisinde de olacak." demişti. MİCHEL, ALİYEV VE PAŞİNYAN'I BİR SÜRE YALNIZ BIRAKMIŞ Michel, gazetecilerin sorularını yanıtlarken sorunları çözmek için siyasi irade gösterilmesi ve özellikle liderler arasında doğrudan temas kurulmasının önemine değindi. Üçlü görüşmenin bir bölümünde Aliyev ve Paşinyan'ı bir süre yalnız bıraktığını dile getiren Michel, "Benim için iki lideri desteklemek ve cesaretlendirmek önemliydi. Aynı zamanda her ikisinin doğrudan birbirleriyle konuşması da çok önem taşıyordu." diye konuştu. "GERGİNLİĞİN DÜŞMESİ İÇİN SOMUT ADIM İHTİYACI" AB Konseyi'nden üçlü görüşmeyle ilgili yapılan açıklamada, Aliyev ve Paşinyan'ın 9 Kasım 2020 ve 11 Ocak 2021'de imzaladıkları üçlü ortak bildirilere uyacaklarını teyit ettikleri bildirildi. AB'nin bölgede mayın temizleme çalışmalarını ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki güven artırıcı önlemleri destekleyeceği belirtildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Aliyev ve Başbakan Paşinyan'ın iki ülke arasındaki sınır belirleme müzakerelerinin başlatılması için gerekli ortamın sağlanması amacıyla sahada gerginliğin düşürülmesine yönelik daha fazla somut adım atılması ihtiyacı bulunduğu üzerinde mutabık kaldıkları kaydedildi.

2 yıl önce

Diplomatik kaynaklar: Türkiye ile Katar, Kabil Uluslararası Havaalanı’nın ortak işletilmesi için anlaştı

Diplomatik kaynaklara dayandırılan habere göre, Katar ve Türk heyetleri arasında havaalanının iki ülke ortaklığıyla işletilmesine ilişkin çeşitli görüşmelerin yürütüldüğü belirtti. Türk ve Katarlı şirketler arasında bu amaç doğrultusunda ve eşit ortaklık temelinde bir mutabakat zaptı imzalandığına işaret eden kaynaklar, söz konusu ortaklık anlaşmasının ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 7 Aralık'taki Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Yedinci Toplantısı için Doha'da bulunduğu sırada yapıldığını aktardı. Son olarak 7 Aralık'ta varılan anlaşma neticesinde, Türkiye'den teknik bir heyetin, Katar tarafıyla koordinasyon kurmak üzere Doha'ya geldiği ifade edildi. Doha'daki görüşmelerin ardından, Türk ve Katarlı yetkililerden oluşan ortak heyetin, bugün Afganistan'ın başkenti Kabil’de olacağı ve havaalanının işletilmesine ilişkin anlaşmayı Afganistan Geçici Hükümeti yetkilileriyle görüşeceği; Afganistan tarafının talep ve beklentileri hakkında bilgi alacağı kaydedildi. Türk-Katar heyetinin, Afganistan tarafıyla yapılacak görüşmenin akabinde durum değerlendirmesi yapması bekleniyor. Türkiye ve Katar tarafından konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Uluslararası Hamid Karzai Havaalanı, denize kıyısı olmayan ülkelerden Afganistan için ana hava bağlantısı olması açısından önemli bir yere sahip. Taliban, eş zamanlı şekilde haziran ayından itibaren şiddetli saldırılarla Afganistan'da birçok ilçeyi, ağustos ayında da vilayet merkezlerini hızla ele geçirmişti. Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesi ve hükümet güçlerinin başkentten ayrılmasıyla Taliban, 15 Ağustos'ta başkanlık sarayı ve kamu binalarını ele geçirerek ülkede kontrolü sağlamıştı.

1 2 3 4 5