05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Yandaş medyada kavga büyüyor! Uğur Dündar’ın Halk TV ile ilgili açıklamalarına Aslı Baykal’dan yanıt

Dündar "Aslı Baykal, 31 Mart seçim zaferinin yaşandığı gece, sabaha kadar çalıştırdığı emekçileri kullanılmış eşya gibi kapı önüne bıraktığında, hem kızı, hem de Deniz Bey, benim gözümde bitmişti. 7 yıl süreyle markalaşmasına büyük katkıda bulunduğum Halk TV'den bu nedenle ayrılmıştım." açıklamasında bulundu. Dündar'ın sosyal medya üzerinden Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal ile ilgili Halk TV iddialarına Aslı Baykal'dan cevap geldi. Baykal, Dündar'a "Her zaman tek kuruş almadım diyorsunuz, yaptığınız business class uçuş biletlerini kanalımız ödedi; ege bölgesinde de hatırlarsınız, bazı temsilcileriniz vardı." dedi.

2 yıl önce

Buldan resti çekmişti... CHP'den HDP'ye 'ittifak' yanıtı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, seçimlere ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunmuştu. Buldan'ın sözlerine CHP'den cevap geldi.  CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, HDP'li Pervin Buldan'ın muhalefete yönelik ittifak açıklamalarının hatırlatılması üzerine "Eskiden bir parti tek başına iktidar olursa hükümeti kuruyordu. Olamazsa 40 gün koalisyon konuşuluyordu. Sonra da ülke yönetiliyordu. Şimdi seçim geçiyor. 40’ı çıkmadan gelecek seçimin ittifakları konuşuluyor. Bu ittifak tartışmalarının bugünden seyre oturması, olgunlaşması zaten olanaklı değil. Kaldı ki CHP geçmiş seçime baktığımızda Millet İttifakı’nın içerisindeydi. Önümüzdeki seçimde ittifak yapar mı yapmaz mı, Millet İttifakı devam mı eder genişler mi, daralır mı; bunların hepsi partilerin yetkili organlarının vereceği kararlar ve yapacağı yetkilendirmelerden sonra olacak işler" dedi. PERVİN BULDAN REST ÇEKMİŞTİ! HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ''Biz, kimseye mecbur ve mahkum değiliz. Ama bu ülkede eğer demokrasinin gelişmesini istiyorsanız işte o zaman HDP'sini ve Kürtleri esas almak zorundasınız. Hiç kimse HDP'yi kolay lokma olarak görmesin. Geçmişte özellikle son seçimlerde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin ve Antalya seçimlerinde desteklediğimiz demokratik güç birlikleri elbette önemli ve kıymetliydi. Ancak bundan sonraki seçimlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin. Aynı tavrı göstermeyeceğimizi herkes artık bilsin ve bilmelidir" ifadelerini kullanmıştı. "BİZİM DE İLKELERİMİZ OLACAK" Buldan ayrıca "Herkesin çok açık ve net olması lazım. Tabi ki bizim de ilkelerimiz var. Bu ilkelerimizi belki yakın bir zamanda bir deklarasyonla açıklayacağız. Şimdi bunun hazırlıklarını yapmaya başlayacağız. Deklarasyon hazırlayacağız ve ilkelerimizi ortaya koyacağız. Bu ülkede eğer demokrasi gelişecekse, Kürt sorununun çözümüyle başlanmalı. HDP’nin mutlaka ilkeleri olacaktır. HDP’nin mutlaka seçim açısından söyleyeceği sözleri olacaktır. Bu sözlerimizi, ilkelerimizi, yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Elbette bunu muhalefet partilerine de duyurmak için bu süreci başlatacağız" diye konuşmuştu.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Bahçeli 'Cumhur İttifakı ne zamana kadar devam edecek?' sorusuna yanıt verdi: Millet ne zaman kadar isterse

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi'ne konuştu. Bahçeli, gündeme dair soruları yanıtladığı röportajda "Cumhur İttifakı ne zamana kadar devam edecek" sorusuna şu yanıtı verdi: "Millet nereye ve ne zamana kadar devam etmesini istiyorsa o zamana kadar. Bir vade biçmek doğru değil. Biz millet ne diyor ona bakarız. Türkiye'nin şartları, milli güvenliği, milli bekası, istikrarı e demokratik normalleşmesi neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Cumhur İttifakı tarihin doğru yerinde, doğru şekilde, doğru zamanlamayla durmaktır. Bu duruş geleceği imar ve ihya edecektir. Bundan en küçük şüphem yoktur." SADECE BİR SEÇİM İTTİFAKI KURMADIK
 Cumhur İttifakı'nın 2053 ve 2071 vizyonunun alt yapısını kurduğunu söyleyen Bahçeli, "İttifakımız Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ'la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, Türk-İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türk milletini küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım kuracaktır. Böylesi bir vizyonun tarafları günlük siyasi çekilmelerle yüksek hedeflerini heba etmez, etmemelidir. Yola çıkarken ne dedik, 'gayret bizden, tevfik Allah'tandır.' Aynı düşünce ve kararlılıktayız" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Çavuşoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na yanıt: Devlet adamı olsaydı çalışmalar hakkında bilgi alırdı!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'deki yangınlarla ilgili son durumun değerlendirilmesi için Antalya'da düzenlenen koordinasyon toplantısına katılımının ardından A Haber canlı yayınına katıldı. Yangının bazı bölgelerde kontrol altına alındığını ancak rüzgar nedeniyle yönünün sürekli değiştiğini belirten Çavuşoğlu, "Manavgat'ın belli bölgelerinde, şu anda özellikle kuzey kısmında yangın devam ediyor. Diğer taraftan, Akseki'de bir yangın var, o da devam ediyor. Gündoğmuş'ta başlayan bir yangın, rüzgarın kuzeybatıya doğru olmasından dolayı, bugün helikopterle de orayı gezdik, Alanya sınırına doğru geldiğini görüyoruz." diye konuştu. Çavuşoğlu, 3 uçağın bölgeye yönlendirileceğini belirterek, bölgede yangınla mücadelede son durumun bir önceki güne göre daha iyi olduğunu söyledi. "VATANDAŞLARIMIZA ÖDEMELER BUGÜN BAŞLADI" Bakan Çavuşoğlu, Antalya'da şu ana kadar 42 mahallenin yangından etkilendiğini, 27 mahallenin tahliye edildiğini ve 15 mahallenin de yangında kısmen zarar gördüğünü belirtti. Bir yandan bölgede hasar tespiti yapılırken diğer yandan vatandaşlara hizmet verilmeye de başlandığını söyleyen Çavuşoğlu, "42 bin civarındaki aboneye elektrik verilemiyordu. Bu, 802 trafo ediyor. Bu akşam itibarıyla bu, 188 trafoya düştü. Bu gece itibarıyla 120'nin altına düşecek." dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 10 milyon liralık destekte bulunacağını duyurduğunu, devletin çeşitli kurumlarından toplam 30 milyon lira civarında destek geldiğini anlatan Çavuşoğlu, "Vatandaşlarımıza yarından itibaren (31 Temmuz) ödemeler başlayacak. Hatta bugün de başladı." dedi. Çavuşoğlu, acil ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, yapılan hasar tespitinin ardından vatandaşların tüm ihtiyaçlarına yönelik desteğin devam edeceğini söyledi. "BİRÇOK DIŞİŞLERİ BAKANI ARADI HER YERDEN MESAJ ATANLAR VAR" Yurt dışından da Türkiye'ye yardım göndermek isteyenler olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Azerbaycan'dan 102 kişi geliyor, bugün geldi. Onlar helikopter dahil bazı araç gereç de göndermek istediler ama onlar kara yoluyla gelecek, teşekkür ettik." diye konuştu. Çavuşoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic'in de kendisini aradığını belirterek, şöyle devam etti: "Yanlış hatırlamıyorsam 140 yangın söndürme uzmanı göndermek istiyoruz dedi, teşekkür ettik kendilerine. Ukrayna'dan, Cumhurbaşkanımızın da (Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) Zelensky ile görüşmesiyle beraber, 3 tane daha uçak geldi. Biraz önce (Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep) Borrell aradı. Birçok dışişleri bakanı arıyor, her yerden mesaj atanlar var." "ŞU ORMANI, ŞU BÖLGEYİ ŞU YAKTI BUNLAR YAKTI DİYECEK BULGU YOK" Yangınlara ilişkin kapsamlı soruşturmanın devam ettiğini ve konuya ilişkin gözaltıların olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Değişik, farklı kişilerin gözaltına alındığını sizler de biliyorsunuz. Ama şu ana kadar bu yapılan çalışmalar çerçevesinde somut olarak 'Şu ormanı, şu bölgeyi şu yaktı ya da bunlar yaktı' diyecek somut bir bilgi, bulgu yok." diye konuştu. Çavuşoğlu, çalışmaların devam ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Doğal olarak şüpheler var. Manavgat'ta aynı anda 4 yerde yangının aynı anda başlaması doğal bir şey değil. Türkiye'nin aynı anda birçok şehrinde bu kadar yangının başlaması da doğal karşılanmıyor. Halkımızın da şüpheleri var, bizim de var. Ama bu soruşturmalar neticesinde ortaya somut bir şey çıkmadan 'Şöyle oldu, böyle oldu' varsayımı üzerine bizim yanlış bilgi vermemiz doğru olmaz." Çavuşoğlu, dün kendisine bir telefon geldiğini, bir mahallede vatandaşların toplandığını ve şüpheli üç kişinin bulunduğunu aktardı. Vatandaşların bu şüphelileri polis ve jandarmanın elinden alıp linç etmek istediğini söyleyen Çavuşoğlu, bu davranışın Antalya'nın kültüründe olmadığının altını çizerek, "Polisini, askerini, jandarmasını tüm milletimiz sever. Antalyalı hemşerilerimiz daha fazla sever." diye konuştu. "SİYASİ SAİKLE BİRİKİMLE SÖZ SÖYLEYEN OLDU" Çavuşoğlu, olay yerine vardıklarında çok gergin bir ortam olduğunu vurgulayarak, buna rağmen buraya gittiğini belirtti. Oradaki şüphelileri kurtarmaya gelindiği düşüncesi ile tepki gösterenlerin olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "3 şüpheli şahsın dışında siyasi saikle ve birikimle söz söyleyen de oldu. Bu da doğaldır." değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, o gergin ortama rağmen vatandaşların arasına girdiğini ve yapılanın yanlış olduğunu ifade ettiğini belirtti. Yaşanan olaylar sebebiyle şüpheli duruma düşen 3 kişi için PKK'lı denilmesinin doğru olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, "PKK'lı olup olmadığını bilmeden söylemek doğru değil." diye konuştu. Çavuşoğlu, olaylarda ön planda olan kişilerle görüştüklerini ve onları yumuşattıklarını vurgulayarak, "Daha sonra diğerlerinin sakinleştirilmesi konusunda bana yardım ettiler." dedi. "BU TUZAKLARA DÜŞMEYELİM" O kişilere de teşekkür ettiğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Toplumsal psikolojiyi bildiğimiz için bu tür ortamlarda böyle şeyler olabilir. Bunu da anlayışla karşılamak lazım. Ben o vatandaşlarımızın doğrudan içine girdim ve sohbet ettim, anlattım. 'Devletin polisine, askerine güvenmeliyiz.' dedim. Güvenlik güçlerimiz gereğini yaptı ve o 3 şahıs şu anda gözaltında. Soruşturma devam ediyor. İsteyenler de mahkemeye gelsin suçlama nedir görsünler. Ortada bir şüphe varsa görmek vatandaşımızın hakkıdır." Dışişleri Bakanı ve hemşerileri olarak görevlerinin vatandaşları sakinleştirmek olduğunu aktaran Çavuşoğlu, başta gerginlik olsa da olayı tatlıya bağladıklarını ve sağduyunun hakim olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, bu tür tahriklerin çok olacağına dikkati çekerek, vatandaşların devletin güvenlik güçlerine güvenmelerini istedi. Bu tür provokasyonların amacının milleti birbirine düşürmek olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu tuzaklara düşmeyelim." dedi. Çavuşoğlu, eğer bir kundaklama, terör saldırısı varsa bunun sorumlularını bulacaklarının ve gereğini yapacaklarının altını çizerek, "Diğer afetlerde her zaman olduğu gibi vatandaşlarımızın gördüğü tüm zararları karşılamak bizim boynumuzun borcudur." değerlendirmesinde bulundu. "KILIÇDAROĞLU DEVLET ADAMI OLSAYDI ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ ALIRDI" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yangınlara ilişkin sözlerine eleştiri yönelten Çavuşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu devlet adamı olsaydı gerçek anlamda iyi niyetle buraya gelmiş olsaydı öncelikle gelip bu koordinasyon merkezinde 4 tane bakan var bizlerle görüşüp çalışmalar hakkında bilgi alırdı." dedi. Çavuşoğlu, THK'nin uçaklarının kullanılmamasında bir kötü niyet bulunmadığını ve bahsi geçen uçakların kullanılamaz durumda olduğunu belirtti. Yangına ilişkin Antalya Büyükşehir Belediyesinin de evleri söndürme gibi görevleri olduğunu ve bunu başaramadığı halde bir suçlamada bulunmadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, ciddi bir afetle karşılaşıldığını, her yerden yangın geldiğini ve Büyükşehirin de yetişemediğini ifade etti. Çavuşoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun mantalitesinin ve olaya bakışının iyi niyetli olmadığının altını çizdi. Bu yangından ders alındığını aktaran Çavuşoğlu, "(Bundan sonra yeni bir anlayışla bu tür afetlere hazırlanmamız gerekiyor. Şunun da yapılması gerekiyor) deseydi Sayın Genel Başkan teşekkür ederdik. 'Haklısınız' da derdik." diye konuştu. Çavuşoğlu, devletin tüm imkanları seferber ettiği bir ortamda Kılıçdaroğlu'nun koordinasyon merkezi ile görüşmeden ideolojik toplantılar yapmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu dile getirdi. "Hep beraber bu ormanlar da bizim, bu şehirler de bizim. Kim yönetirse yönetsin bu ülke, bu millet bizim. Böylesi günlerde birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım." diyen Çavuşoğlu, yerelde bu birlikteliğin kurulduğunu fakat Kılıçdaroğlu'nun birlik ve beraberliği bozduğunu aktardı. Çavuşoğlu, yardım konusuna ilişkin de yardım yapma arzusunu iletenlere bir adres olması için yönlendirme yaptıklarını ve bu durumun 'yardımlara ihtiyaç var' manasına gelmediğini ifade etti. Bölgede yapılacak çalışmalara ilişkin bilgiler paylaşan Çavuşoğlu, vatandaşlara yapılacak yardımların koordine edileceğini ve doğru şekilde sürecin işlemesinin sağlanacağını belirtti. Çavuşoğlu, diğer kurumların da içinde bulunduğu koordinasyon birimlerinin görevlerinin netleştirildiğini ve kendilerinin de vatandaşları ziyaret edeceğini, bu koordinasyon sürecine katılacaklarını aktararak, "Birinci önceliğimiz yangının tamamen kontrol altına alınması." diye konuştu.

2 yıl önce

‘Öfkeli Genç Türkler’ pankartına ‘Vicdanlı Genç Türkler’ yanıt: “Provokatörlük namussuzluktur”

Önceki gün İstanbul’un çeşitli noktalarına, Türkiye’ye sığınan gömenlere tepki olarak ‘Hudut Namustur’ yazılı pankart asan 6 üniversiteli genç gözaltına alındı. ”Öfkeli Genç Türkler” imzalı pankartı astıkları belirlenen Semir Y., Ahmet Ç., Ersin A., Mert G., Yavuz A. ve Hüseyin B. isimli üniversite öğrencileri emniyette ifade verdikten sonra adliyeye sevk edildi. İfadeleri alınan gençlerin tamamı, haklarında yurt dışı çıkış yasağı konularak savcılıktan serbest bırakıldı. ÖFKELİ GENÇ TÜRKLERE, VİCDANLI GENÇ TÜRKLERDEN YANIT VAR… Bu olayın ardından dün yine İstanbul sokaklarında ilginç görüntüler yer aldı. Kentin çeşitli noktalarında ”Öfkeli Genç Türkler” imzalı pankarta yanıt veren yeni pankartlar görüntülendi. “Vicdanlı Genç Türkler” imzalı bu pankartlarda ise “Provokatörlük namussuzluktur..” sloganı bulunduğu görüldü.

2 yıl önce

Türk Kızılay'dan Genel Başkan Dr. Kerem Kınık hakkındaki iddialara yanıt: “Kınık, Sağlık Bilimleri Üniversitesinde öğretim üyesidir ve sadece buradan maaş almaktadır”

Türk Kızılay, Genel Başkan Dr. Kerem Kınık'ın Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde öğretim üyesi olduğunu ve sadece buradan maaş aldığını bildirdi. TBMM'de bulunan bir siyasi parti mensubunun soru önergesi olarak öne sürdüğü iddiaların, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı, İstanbul ve Ankara Ticaret Odalarının kayıtlarının sorgulanmasıyla hazırlandığı anlaşılan soru önergesindeki bilgilerin, güncellikten uzak olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "12'si İstanbul, 1'i ise Ankara Ticaret Odası'nda görülen kayıtlardaki şirketlerin bir kısmı yıllar önce kapatılmış bir kısmındaki kayıtlar da güncelliğini yitirmiştir. Diğer kayıtlar ise Kınık'ın Kızılay genel başkanı olması sebebiyle doğal olarak yönetim kurulu başkanlıklarını yürüttüğü, Türkiye Kızılay Derneğine gelir getirmek amacıyla oluşturulan Kızılay Yatırım AŞ'nin iştiraklerine ait bilgilerdir. Kınık, Sağlık Bilimleri Üniversitesinde öğretim üyesidir ve sadece buradan maaş almaktadır. Kızılay Yatırım AŞ'nin iştiraklerinden doğan ve yasanın öngördüğü sınırların çok altında olan tahakkuklar ise yasal kesintilerin ardından süreç içerisinde yine insani yardıma döndürülmektedir. Kızılay gibi önemli bir kurumun genel başkanı adına ortaya atılan böyle bir iddiayı, Kızılay'ın ilgili birimlerinden de bilgi almadan kesin yargı içeren bir dille gazetenin manşetine taşımak, gazetecilik ilkeleriyle hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır. Buna ilişkin Kızılay ve Genel Başkan Kınık yasal haklarını sonuna kadar kullanacaktır." Açıklamada, Kınık'ın Türkiye Kızılay Derneği'ndeki başkanlık görevi nedeniyle hiçbir ücret almadığı, insani yardım kuruluşundaki bu görevini tamamen gönüllü yerine getirdiği bildirildi. 'Türk Kızılay ne zaman bir afetin ardından milletinin yarasını sarmaya koşsa gerçek dışı bir haber veya iddianın yeniden gündeme taşındığı' belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Kızılayın milleti ile kurduğu bir buçuk asırlık bağ, koparılmaya çalışılmaktadır. Kızılaycılar aylardır önce Karadeniz seli, ardından orman yangınları, onun ardından yeniden Karadeniz seli olmak üzere tüm afetlerde gece gündüz özveriyle görev yapmaktadır. Bazıları aylardır evlerine bile uğrayamamıştır. Bu özveriyi görmeden, hatta görülmesini bile engellemeye çalışarak yürütülen bu karalama kampanyasının, ihtiyaç sahipleri lehine olmadığı çok açıktır. Kimlerin lehine olduğunun yorumunu ise milletimizin takdirine bırakıyoruz. Kızılay'ın tamamen kötü niyetle hazırlanmış bu haberle ilgili olarak tüm yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını tekraren bildirir, hayırseverlerimize ise yaptıkları her hayrın bihakkın yerin ulaştığını bir kez daha hatırlatırız."

2 yıl önce

AFAD'dan 'seçilmiş kişilere' yardım dağıtıldığına ilişkin iddialara yanıt!

İçişleri Bakanlığı AFAD’dan yapılan açıklama şöyle; “11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz’de başlayan aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop illerimizde sel ve su baskınları meydana gelmiştir. Yaşanan sel, su baskını ve heyelan afetleri sonucunda, Kastamonu’nun Abana, Azdavay, Bozkurt, Çatalzeyin, Devrekani, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar ilçeleri; Sinop’un Merkez, Ayancık, Türkeli, Gerze, Boyabat ve Erfelek ilçeleri ile Bartın’un Ulus ilçesi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Bugün bazı medya kuruluşlarında yer alan yardımların Gerze’de “seçilmiş” kişilere dağıtıldığına ilişkin mesnetsiz iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bugüne kadar ülkemizin dört bir köşesinden hayırsever vatandaşlarımızın, kurum ve kuruluşlarımızın bölgeye gönderdiği 3.460.347 kalem ürünün (gıda kolisi, su, bebek bezi vb.) Afet Yönetim Karar Destek Sistemi (AYDES) aracılığıyla girişi yapılmıştır. Gelen yardımlar, Bozkurt ilçesi ile birlikte, selden etkilenen ve Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilen Gerze gibi diğer ilçelerdeki ihtiyaç sahiplerine, Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında Ayni Bağış Depo Yönetimi ve Dağıtım Çalışma Grubu’nun koordinasyonunda, herhangi bir ayrım yapılmadan dağıtılmaktadır. Gerçeği yansıtmayan ve herhangi bir dayanağı olmadan yayımlanan bu tarz haberlerin, bölgede yaraların sarılması için günlerdir vefakarca görev yapan yardım görevlilerini üzdüğünü ve çalışmalara destek yerine köstek olduğunu hatırlatırız.”

2 yıl önce

İstanbul Valiliği'nden Meral Akşener'in iddialarına yanıt: Gerçeği yansıtmıyor

Valilikten yapılan açıklamada, Akşener'in bugün sosyal medya hesabındaki paylaşımında yer alan iddialarla ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi zaruretinin doğduğu belirtildi. İstanbul Gıda Toptancıları Tüccarları Derneği Başkanı Mustafa Karlı ve beraberindeki heyette yer alan Hayati Arı'nın 9 Temmuz Cuma saat 16.30'da İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'yı ziyaret ettiği kaydedilen açıklamada, "Valilik makamında yapılan görüşmede, Vali Ali Yerlikaya tarafından sarf edildiği iddia edilen 'Çengiler gibi kravat takmış gelmişsin' ifadesi kesinlikle kullanılmamıştır ve iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Valilik makamını 800 esnaf adına ziyaret ettiğini iddia eden Hayati Arı'nın, dernek üyeliği ve esnaf kaydı olmadığı gibi, kuru gıda hali esnaflarımızı temsil etme yetki ve sorumluluğu da yoktur." denildi. Mülkiyeti Eyüpsultan Belediyesine ait olan kuru gıda halindeki esnafları temsil etmeye, İstanbul Gıda Toptancıları Tüccarları Derneğinin yetkili olduğu aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Rami Kışlası'nda bulunan Kuru Gıda Toptancı Hali esnafımız için, Başakşehir ilçemiz Şahintepe Mahallesi'nde modern bir 'Gıda Toptancılar Çarşısı' inşa edilmiştir. Buradaki esnafımızın yeni yerine taşınma süreci, Valiliğimiz, Eyüpsultan Belediyesi ve ilgili dernek ile yapılan görüşmelerle belirlenen takvime göre yürütülmektedir. Esnaflarımızın büyük bir kısmı yeni yerlerine taşınmıştır ve halen taşınma devam etmektedir. Restorasyon ve tahliye çalışmaları tamamlandığında, Rami Kışlası'ndaki 220 bin Türkiye metrekarelik alanda, 7 milyon kitap kapasiteli 'nin en büyük şehir kütüphanesi açılacaktır. Eyüpsultan Belediyesince taşınma sürecinde esnafımıza her türlü yardım yapılmıştır. Elektrik ve doğalgaz kesintisi yapılmamıştır."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 25 26