Son Dakika:
30 ağustos zafer bayramı, anıtkabir, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan
29 ekim cumhuriyet bayramı, devlet erkanı, anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti, 97. kuruluş yıl dönümü, misak-ı milli kulesi, mustafa kemal Atatürk, recep tayyip erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk anılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet erkanı Anıtkabir'de törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyette TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bakanlar, siyasi parti liderleri, komuta kademesi, kurum ve kuruluş başkanları yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Atatürk mozolesine çelenk bıraktı, ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Erdoğan Anıtkabir Özel Defterini imzaladı. "Bizlere emanet ettiğiniz cumhuriyetimizi büyütmeye, kalkındırmaya devam ediyoruz. Eğitim, sağlık, sanayi başta olmak üzere elde ettiğimiz başarılarla 2023 hedeflerimize kararlılıkla devam ediyoruz. Ruhun şad olsun."
Millet ittifakının bu ülkede 15 Temmuz’u yaşanmamış sayan siyasi yaklaşımı maalesef İstanbul’da CHP il ve Büyükşehir yönetimi ekseninde kendine geniş bir ifade alanı bulabiliyor. Reklam ajanslarının direktiflerini ilahi buyruk mahiyetinde ele alan yeni nesil yapay belediyecilik anlayışıyla kimin Cumhurbaşkanı olacağına dair tartışmalar kurgulanıyor ve sonu teröre varabilecek olan her kabahat üste çıkılacak bir siyasi fırsata dönüştürülmek isteniyor. Soru açık ve net; İBB terörle iltisaklı kişilere istihdam ve kariyer fırsatı sağladı mı? Bu soruya verilen bir cevap yok. Devleti ve devletin işleyişini bilmeyen CHP güvenliği ve maalesef güvenilirliği Adli Sicil Kaydına indirgeyecek kadar düşmüş vaziyette. CHP büyük bir açmazın içerisinde. Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun CHP tarihinde eşi görülmemiş bir cesaretle Cumhurbaşkanlığı adaylığına talip olması İyi Parti destekli bir Genç Belediye Başkanları Rahatsız hareketine dönüştürülmek isteniyor. Yüzünden Rabbi Yessir okunan bir İYİ’likle kuşatılan Genç Belediye Başkanları Rahatsız hareketinin terör örgütlerine sempatik gözükme ve hatta demokrasi uğruna terörle iltisaklıları sırtlanması demokrasi tarihimize balçıktan harflerle yazılacaktır! Teröristle mücadele ve terörizmle mücadele arasındaki en önemli fark birinin silahlı diğerinin silahsız araçlarla yapılıyor olmasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin insan kaynağı politikasının demokratik ve katılımcı atmosferinde kendisine güçlü temsil imkanı bulan terör örgütü iltisaklılarının yeterli imkan ve bilgiye sahip oldukları takdirde silahlı terörist donanımında olabileceğini ön görmek zor değil. Millet ittifakı demokrasi ve HDP arasında sıkışmış vaziyette. Ancak talimatı ajanslardan alan Belediye Başkanı gençliğinin de verdiği kontrolsüz enerjiyle görünen o ki Kandil ve Anıtkabir arasında bir hatta CHP’yi ve İyi Partiyi tehlikeli bir mecraya sürüklemekten geri durmuyor. Millet ittifakının bir oy uğruna Kandil ve Anıtkabir arasındaki bu geri dönülmez hattan uzak durması gerekiyor. Bu yol geri dönüşü dahi çok maliyetli bir yoldur ve maalesef bedeli de ağır olacaktır. 27 Aralık günü CHP genel merkezinin de fiziksel olarak alet edildiği açıklama şovunda arka fonda geçmişinde ülkücü olarak bilinen Mansur Yavaş’ında göründüğü açıklamaları ve savunma atmosferini bir kalkışmaya dönüştürmeye çalışanlara karşı, CHP’nin bu büyük tuzağa düşmemesi gerekiyor. İmamoğlu CHP’den büyük olma iddiası taşıyor olabilir, Meral Akşener’de CHP’yi İmamoğlu’yla kontrol altında tutmak istiyor olabilir. Bunu Millet İttifakının iç meselesi diyerek geçiştiremeyiz çünkü işin içerisinde terörle mücadele var, şehitlerimizin kanı, gazilerimizin hatırası ve milletimizin ahı var. Genç Belediye Başkanı İmamoğlu batı aklının ürünü olan reklam ajanslarının emir ve talimatlarıyla oturup kalkıyor olabilir ama Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun en azından bir kamu geçmişi var, devlet terbiyesi ve görgüsünü hatırlayacağına dair bir umut hala mevcut. Hiçbir hareket ve hiçbir açıklama İmamoğlu’nun Belediyesinin terör iltisaklı isimleri çalıştırmasının sorumluluğunun bir başka kuruma ve kişiye atılmasına müsaade etmez. Yüzlerce terör iltisaklıyı işe alanın bir sorumluluğu da vardır elbet. Kandil ve Anıtkabir arasında yüksek riskli ve gerilimli bir Türkiye siyaseti inşa etmek isteyen ajanslar, Genç Belediye Başkanları ve bunlara destek olan kahvaltı ortağı Genel Başkanlar ve onların dostları unutmayınız; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır!”.
Ne olmuştu? Bülent Ersoy, dün bir konser için gittiği Ankara'da, Anıtkabir'i ziyaret etti. Anıtkabir'e tekerlekli saldalye ile gelen Ersoy'a, bir denizci askerin yağmurdan korunması için şemsiye tuttuğu görüldü. Bu sırada çekilen fotoğraflar sosyal medyada tartışma yarattı.
2017 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anma gününde Anıtkabir'e giden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir gafa imza atmıştı. Ziyareti sırasında muhabirlere konuşan İyi Parti Lideri Akşener, "Atatürk'ü anmak ve imanımızı tazelemek için buradayız." dedi. İyi Parti Lideri Akşener, partisinin düzenlediği esnaf buluşmaları için İstanbul'un Silivri ilçesindeydi. Vatandaş sordu Burada vatandaşlarla buluşan Meral Akşener'e vatandaşlar, 2017 yılında Anıtkabir'de sarfettiği sözleri sordu. Anıtkabir sözlerine açıklık getirdi Meral Akşener, 2017 yılında Anıtkabir'de kullandığı "İman tazelemeye geldik." sözleri için açıklama yaptı. "İman Allah'la tazelenir" Akşener, "Bütün eksikleri biliyorsunuz görüyorsunuz" diyerek, "İnşallah herkesin bu dil sürçmelerini görürsünüz. İman Allah'la tazelenir, ben Rumeli göçmeniyim biz Atatürk'ü çok severiz. Atatürk'ün annesine bu ülkede neler denildi, bir Allah'ın kulu bu iftira mıdır, hakaret midir demedi. Çünkü ben tarihçiyim, Ataürk'ün ailesiyle benim ailem tanıştı." ifadelerini kullandı. "Atatürk'ü hatırlamayı söylemek istedim" Kullandığı sözü açıklayan Akşener, "Atatürk'ü hatırlamayı söylemek istedim, doğrudur yanlış demişim. Bahsettiğim Atatürk'ü putsallaştırmak değildi. İyi ki de sordunuz ne güzel izah ettim. Ben 7 yaşından beri beş vakit namaz kılan hacıyım, Allah herkese nasip etsin." diye konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 84. yılı dolayısıyla Anıtkabir düzenlenen resmî törende vatandaşlar, “Her yer Tayyip, her yer Erdoğan” sloganı atarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. Ancak durumu hazmedemeyen bazı siyasiler duruma tepki gösterdi. Onlardan biri olan İBB Meclisi İyi Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ise durumu hakaret boyutuna taşıdı. 'KÖPEKLİĞE RAZI OLMAK' İbrahim Özkan sosyal medya hesabından o anların görüntülerini paylaşarak vatandaşlara yönelik hadsiz söylemlerde bulundu. Özkan, "Kadına İnsan olduğunu söyleyen ve haklarını veren Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk’ün Kabirinde Köpekliğe razı olmak. Yazık, insanlık yerine köpekliğe razı olmak. Utandım" ifadelerini kullanarak vatandaşlara hakaret yağdırdı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun danışmanı olduğunu iddia ettiği Emin Şen'in, "Ebabil harekatı adı altında 8 bin sosyal medya hesabını yönettiğini" ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "CHP milletvekili Özgür Özel'in ismini zikrettiği Emin Şen; devlet memuru olmayıp, bakan müşaviri görevi de bulunmamaktadır" denildi. Bakanlık, Şen'in Bakan Soylu'nun çok uzun yıllardır sosyal medya danışmanlığını yürüttüğü ve bunun kamuya açık bir bilgi olduğu belirtti. Başta Sözcü olmak üzere muhalif medya yapılan resmi açıklamalara rağmen Şen'in 10 yıl önce FETÖ'yle ve organizasyonlarıyla dalga geçen tweetlerini yayımlayıp FETÖ'cülükle itham etti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1614177862105600002?s=46&t=mJU1uSiqNwPGKEsmaA6-FQ "TOPLUMA KARŞI REZİL OLUNCA BAŞKA BİR YALANA SARILDI" Şen, söz konusu haberler sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Üç gün önce, açıklayacaklarımla ilgili hayati tehlikem var diyerek tüm Türkiye'yi açıklamasına kilitlemeye çalışan tam tabiriyle "trollük " yapan Özgür Özel topluma karşı rezil olunca başka bir yalana sarıldı. "BURADAN YÜRÜYELİM ÇİRKEFLİĞİDİR" Bütün açıklamasını bir sosyal medya danışmanına ve tamamen yalanlara dayandıran bu zat şimdi de 10 yıl önce, yine Haydarpaşa yangınında hükümete yönelik Oray Eğin'in iftirasına sosyal medyada ironi ile verilen ve Eğin'in tweetini silmek zorunda kaldığı cevabı alıp Anıtkabir manipülasyonu yapmak alçaklıktır, büyük balon elimizde patladı "troll gazetelerimizle "buradan yürüyelim çirkefliğidir. 10 yıl önce FETÖ'cü Emre Uslu'nun attığı tweetle "cemaate" hakaret ettiğimiz ve fetönün sosyal medyada yaptığı operasyonlara bu milletin evladı olarak sessiz kalmadığımız için iş adresimiz hedef gösterilen, yine bizi Selam Tevhid davasında sanık yapan fetönün yaptıklarını manşete taşımak o günlerde hükümetin gitmesi için fetöyü destekleyen Sözcü gazetesine yakışır… "AVUKATIM SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKTIR" Bu manşetlerin, asıl görevini yapmaktan aciz suyun başında olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde hazırlandığı da ayrı bir tartışma konusudur. Trolcülüğün nasıl olduğu, boş çıkan bir iftiranın dün ve bugün pkksever medya dahil tüm candaş medyaya taşınması ispatıdır. Anıtkabir bizimdir. Anıtkabir'i yapan Menderes'tir. Karşı çıkan ise rezilliklerini bu iftiraya sığdıran zihniyet sahipleridir. Sözcü gazetesi ve iftira sahipleri ile ilgili avukatım gerekli suç duyurusunda bulunacaktır.
