19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Macron'a Cezayir'de büyük şok! Apar topar aracına bindirildi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Cezayir'de kalabalığı selamlamak istediği sırada protesto edildi. Fransız basınındaki haberlere göre Macron, ülkenin kuzeybatısında Akdeniz'e kıyı Oran şehrinde gençlerle kaynaşmak için tarihi müzik dükkanı "Disco Maghreb"i ziyaret ederek burada küçük bir kutlamaya katıldı. MACRON'A PROTESTO ŞOKU Dükkandan çıkışta güzergahı üzerinde toplanan kalabalığı selamlamak isteyen Macron, Cezayirlilerin protestolarıyla karşılaştı. BFMTV'nin Twitter hesabından yayımladığı görüntülerde, Macron'un, kalabalık korumaları eşliğinde halkı selamlamaya çalıştığı görülüyor. Fransız cumhurbaşkanı, kalabalığın içine doğru yürüdüğü sırada "Yaşasın Cezayir", "Bir, iki, üç, Cezayir çok yaşa" sloganları yankılanmaya başlıyor. APAR TOPAR ARACINA BİNDİRİLDİ Görüntülerde beyaz saçlı bir kişinin Macron'a "Buradan defol git. Cezayir çok yaşasın." dediği duyuluyor. Protestolardan sonra korumalarının Macron'u apar topar araca bindirmeye çalışması dikkati çekiyor. Fransız basınına göre Emmanuel Macron, ziyaretini kısa keserek şehirden ayrıldı. RMC'nin Elysee Sarayı kaynaklarına dayandırdığı haberde, "Macron'un yurt dışı seyahatlerinde ortamı hissetmek için halkla iç içe olmayı hep tercih ettiği, başkent Cezayir'de koşullar el vermeyince bunu Oran'da yapmak istediği" belirtilerek protesto edenlerin yanı sıra Macron'un sevenlerinin de orada olduğu ileri sürüldü. ÇÖZÜM BEKLEYEN TARİHİ SORUNLAR Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir ve Fransa arasında uzun süredir yaşanan diplomatik krizden sonra 25 Ağustos'ta ülkeye yaptığı ziyaretinde, iki ülkeden ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge dönemi arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulması kararını aldıklarını açıklamıştı. Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi başta olmak üzere, olağanüstü 4 tarihi dosyayı müzakere ediyor. Cezayir makamlarına göre, üçüncü dosya Fransa'nın 1960-1966 yıllarında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü dosya ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili. Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden bazılarının kafataslarının 2020'de teslim edilmesi dışında Cezayir'in hiçbir talebine yanıt vermedi.

1 yıl önce

Akşener’in koruma aracı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklediğini söyleyen 3 vatandaşa çarptı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Beyoğlu’nda esnaf ziyareti yaptıktan sonra orada bulunan vatandaşlar, “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları attı. Bu sırada Akşener’in koruma aracı 3 kişiye çarptı. Ayağı ezilen küçük kız çocuğu gözyaşlarına boğuldu. VATANDAŞLAR ERDOĞAN SLOGANI ATTI, ARACI ÜZERLERİNE SÜRDÜ İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Beyoğlu Okmeydanı Dörtyol’da esnaf ziyaretinde bulundu. Ardından Akşener konvoyuyla yola çıktı. Akşener, koruma araçlarıyla birlikte alandan ayrılırken, bu sırada orada bulunan vatandaşlar, “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları attı. İddiaya göre, Akşener’in koruma aracı yaşlı bir adama, bir kadına ve küçük bir kız çocuğuna çarptı. Ayağı ezilen kız çocuğu ağlamaya başladı. Aracın çarptığı yaşlı adamın kızı da Akşener’in konvoyuna vurarak tepki gösterdi. Bir vatandaş ise, “Millet Recep Tayyip Erdoğan diye bağırınca arabayı üzerimize sürdü. Paçayı zor kurtardık. Altında kalacaktık. Bunlar gelecekler memleketi yönetecekler. Ellerine fırsat geçse memleketi dümdüz edecekler bunlar” dedi. Başka bir vatandaş ise, “Siyah araba çarptı kaçtı. Durmadı. Polis arkasından gitti” diye konuştu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1567824630710255617?s=21&t=rDBtFOOlKcJ0o95nvjoSxQ

1 yıl önce

İBB aracının atık su boşalttığı Kağıthane Deresi’nin analiz raporu açıklandı: %20 daha kirli

Kağıthane Belediye Başkanı Öztekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) ait yol bakım aracının, siyah renkteki atık suyu döktüğü Kağıthane Deresi’ndeki suyu analiz ettiklerini ve suyun 20 kat daha kirli olduğunu açıkladı. Tahlil sonuçlarının suyun 20 kat daha kirli olduğunu gösterdiğini ifade eden Öztekin, şunları kaydetti: “İBB Meclisinde Haliç’in kirletildiği ile ilgili bir soru önergesi vermiştik ve bununla ilgili Kağıthane Deresi üzerinden Haliç’e atık su atıldığını söylemiştik. Bugün de laboratuvar sonuçları karşımıza çıktı. Aslında görünürde kirli, içeriği temiz olanlara cevap niteliğinde, bağımsız analiz raporuna göre litrede 600 mg oksijen ihtiyacının olduğu yerde, şu an bizim ölçümlerimizde 12 bin 416 mg olduğu görülmektedir. Bu da 20 kat daha kirli olduğunu gösteriyor. Aslında Haliç’i temizliyoruz diyenlere, Haliç’e direkt çamur deşarj ettiklerinin de kanıtı olmuş oluyor.” Öztekin’in açıklamasında, 16 Eylül 2022 tarihli tahlil raporunun sonucuna göre bölgede su kirlilik derecesinin 20 kat fazla olduğunun belirlendiği, Atık Suları Kanalizasyona Deşarj Yönetmeliği’ne göre ön arıtma yapıldıktan sonra deşarj yapılacak atık suların kimyasal oksijen ihtiyacının 600 mgO2/L olması gerekirken numunede kimyasal oksijen ihtiyacının 12.416 mgO2/L olduğunun tespit edildiği bilgisine yer verildi.

1 yıl önce

İBB aracında 144 kilo uyuşturucu yakalandı!

Edinilen bilgiye göre Adana'da İBB'ye ait cenaze nakil aracında 24'ü esrar tozu olmak üzere 144 kg esrar yakalandı. Otoyolda durdurulan cenaze nakil aracında onlarca kilogram uyuşturucu ele geçirildi. Adana'da Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce; Uyuşturucu Madde Ticaretinin Önlenmesine Yönelik yapılan çalışmalarda; TAG otoyolu İncirlik park alanında durumundan şüphelenilerek durdurulan üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Şehirler Arası Cenaze Nakil Aracı ibaresi bulunan bir araçta yapılan aramada uyuşturucu madde taşındığı ortaya çıktı. ARAÇTA 144 KİLO UYUŞTURUCU ÇIKTI Yapılan aramada 24 kilo 550 gram toz Esrar maddesi olmak üzere toplamda 144 kilo 550 gram esrar maddesi ele geçirildi. Konu ile ilgili olarak Adana'da 2 Diyarbakır'da da 1 şüpheli olmak üzere toplam 3 şüpheli gözaltına alındı.

1 yıl önce

İBB’ye ait cenaze aracında 144 kg uyuşturucu yakalandı! Akıllara Ekrem İmamoğlu’nun işe aldığı DİAYDER’li gassallar geldi…

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1579349432260505601?s=46&t=oWhUpEL9W99nSrEZB3SLkg İBB ARACINDA 144 KG UYUŞTURUCU CHP’li İBB'nin cenaze aracından 144 kg uyuşturucu çıktı. Adana'da yapılan operasyonda CHP'li İBB'ye ait şehirler arası cenaze nakil aracında yüklü miktarda uyuşturucu ele geçirildi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı. İBB’NİN PKK’LI GASSALLARI İBB iştiraki İSPER'de gassal olarak işe alınan ve PKK'ya bağlı dernek bünyesinde imamlık yaptığı belirlenen 5 kişiden 3'ünün bir süre önce 'terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklandığı, 2'sinin ise ev hapsi cezasına çarptırıldığı ortaya çıkmıştı. İBB’ye ait cenaze aracında 144 kg uyuşturucu yakalanması akıllara Ekrem İmamoğlu’nun PKK’ya bağlı dernek olan DİAYDER’den işe aldığı gassalları getirdi. PKK’NIN PARA KAYNAĞI PKK’nın ana gelir kaynağının uyuşturucu olduğu biliniyor. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1579394130505236480?s=46&t=oWhUpEL9W99nSrEZB3SLkg

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu İBB’nin cenaze aracıyla uyuşturucu kaçakçılığını inkar etti! İhale şartnamesi ortaya çıktı: Sorumluluk İBB’de

Türkiye’de uyuşturucu ile mücadelede Adana Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonda, beklenmedik bir durum oraya çıktı. Adana’da TAG Otoyolu İncirlik park alanında durumundan şüphelenilerek durdurulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) şehirler arası cenaze nakil aracında yapılan aramada, 144 kilo esrar ele geçirildi. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alınırken konu, bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Konuya ilişkin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan açıklama geldi. İmamoğlu, yaşananların algı operasyonu olduğunu iddia etti. İBB Başkanı, “Yeni bir algı operasyonu, yeni bir itibar katli kampanyasıyla daha karşı karşıyayız. Bu kampanyalar ne İBB’yi kirletebilir ne de bizi yıldırır. Bir taşeron şirketin uhdesinde çalışan 2 şöförün karıştığı iddia edilen suçla ilgili teftiş kurulumuz soruşturma başlattı.” ifadelerine yer verdi. Ekrem İmamoğlu, uyuşturucu kaçakçılığı skandalında İBB’nin sorumluluğu bulunmadığını iddia ederken, ortaya çıkan ihale şartnamesine göre ihale sonucu işe alınan şoförlerin listesinin İBB tarafından hazırlandığı öğrenildi. İBB’nin suçladığı firma da araçların ve şoförlerin şartname gereği İBB’nin sorumluluğunda olduğu açıklandı. Araçların mola vereceği yerlerin tesislerin bile İBB’nin onayı ile belirlendiği ortaya çıktı. İBB başkanı İmamoğlu’nun ‘İBB ile alakası yok’ demesine rağmen ihale şartnamesine konulan madde ile araçların mola yerlerine varana kadar İBB onayından geçtiği görüldü.

1 yıl önce

İBB’nin cenaze aracıyla uyuşturucu sevkiyatına 3 tutuklama! İşte zanlıların ilk ifadeleri

Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün uyuşturucuyla mücadele çerçevesinde yürüttüğü çalışmada Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolu İncirlik Park alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracında 144 kilo 550 gram esrar taşırken yakalanan Bünyamin S. (45) ve yanındaki Ersin E.’yi (44) ile Diyarbakır’da esrarı veren H.K. isimli şahıs ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. H.K. Diyarbakır’da diğer zanlılar ise Adana Adliyesinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Zanlıların da ifadeleri ortaya çıktı. “DİYARBAKIR’DAN ESRAR GELECEK” Cenaze aracının şoförü olan 44 yaşındaki Ersin E.’nin, ifadesinde 10 bin lira maaşla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehirlerarası Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü’nde cenaze nakil araç şoförlüğü yaptığını söylediği, yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde şoför olan N. B.’nin kendisine “Eğer Diyarbakır’a giderseniz Diyarbakır’dan esrar gelecek ihtiyacı olan varsa bu işi yapabilir. Diyarbakır’a gideceğiniz zaman beni ara istersen o kişinin numarasını veririm” dediğini anlattı. “BORCUNU KAPATAYIM, BİR KERELİĞİNE BU İŞİ YAPALIM” Birlikte yakalandıkları Bünyamin S.’nin evli olduğunu ve bankaya yaklaşık 80 bin lira borcu olduğunu anlatan Ersin E., “N.B.’nin uyuşturucu taşıma işini Bünyamin’e anlattım. O da ‘Borcumu kapatayım, bir kereliğini bu işi yapalım’ dedi. 8 Ekim’de İstanbul’un belirli bölgelerinden 5 cenaze topladık ve saat 19.00 gibi İstanbul’dan çıkış yaptık. Cenazeleri Nevşehir, Kayseri, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır’a götürecektik. Daha önce İBB‘de şoför olan N.B.den aldığım telefon numarasını aradım ve ‘Diyarbakır’a biz geliyoruz’ dedim. Cenazeleri sırasıyla bıraktıktan sonra 9 Ekim’de Diyarbakır’da son cenazeyi verdik. Daha sonra telefonla ulaştığım kendisini Davut olarak tanıtan kişi ile buluştuk. Davut, bize malın ot olduğunu, 85 kilo olduğunu İstanbul’a götürdüğümüzde ise 100 bin lira nakit para vereceğini söyledi. Telefonumda gelen konuma gittim. Site içerisinde siteye girer girmez sağ tarafa yanaştık ve bizim yattığımız bölüme çuvallarla-poşetlerle esrarı yükledi ve 100 bin lira olduğunu söylediği poşeti verdi ve biz oradan hemen ayrıldık. Biz Diyarbakır’ı çıkmadan esrardan koku yayılmaya başladı biz de bu çuval ve poşetteki esrarı aracın arka yük bölümüne aldık. Yolumuza devam ettik, o sırada Bünyamin paraları saydı. Borcu olduğundan dolayı paranın 85 bin lirasını benim bilgim ile kendisi aldı 15 bin lirasını da ben aldım” dedi.

1 yıl önce

Aylık 600 bin TL HDP'li belediyeler aracılığıyla Kandil'e gidiyor

HDP’li Milletvekillerinin bir görevi daha soruşturma kapsamında deşifre oldu. Kobani olaylarına ilişkin Ankara merkezli başlayan soruşturmada PKK’nın mali yapılanmasına kadar uzandı. PKK'nın elde ettiği parayı, Kandil'deki Murat Karayılan'a milletvekilleri ya da özel kuryeler aracılığı ile aktardığı tespit edildi. 895 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI Kobani olaylarına ilişkin HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da arasında bulunduğu sanıklarla ilgili Ankara merkezli yürütülen Kobani soruşturmasında, gizli tanık ve şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda PKK'nın finans yapılanması deşifre oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Altun'un yürüttüğü soruşturmada Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı operasyonla yakalanan 18'i tutuklu 89 sanık hakkında 895 sayfalık iddianame hazırlandı. Soruşturmada, PKK'nın HDP'li belediyeler ve milletvekilleriyle kurdukları finans yapılanmasının adeta röntgeni çekildi. 10 yıllık mali verilen incelenmesi sonucu PKK'nın mali yapılanmasında yer aldıkları belirlenen aralarında PKK elebaşı Murat Karayılan ile HDP'li belediye başkaları ve milletvekillerinin de bulunduğu 91 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı. Aralarında talimat veren PKK elebaşlarından Murat Karayılan'ın ve HDP'li eski belediye başkanları ile milletvekillerinin de olduğu 89 sanık hakkında 'Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' ile 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 27,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. GELİR GİDER KAYNAKLARI DÜZENLİ BİÇİMDE DENETLENİYOR İddianamede, PKK'nın finans faaliyetlerine ilişkin olarak, örgütün finans yönetiminin ilk dönemlerde elebaşı Abdullah Öcalan'ın bizzat kendisi ve kontrolündeki Merkez Komite ve bu komiteden görevlendirilen bir üye tarafından kontrol edildiği ancak zaman içerisinde örgütün ihtiyacına ve kaynaklarına göre daha karmaşık hale geldiği anlatıldı. Örgütün 'Ekonomik ve Mali Sistemine' ilişkin, ekonomi ve maliye komitesinin koordinesinde ve bütçe sistemi içinde yıllık bir planlamayla yürütüldüğü, mali alana ilişkin, maliye komitelerinin her alanda örgütlendiği, tüm çalışmaların bu komitelerde merkezileştirilmesi ve denetim kurulu oluşturularak her alanda tüm gelir-gide kaynaklarının düzenli biçimde denetlendiği aktarıldı. ÖRGÜTÜN KAYNAĞI KAÇAKÇILIK, BAĞIŞ, ETKİNLİK VE PARAVAN ŞİRKETLER Örgütün mali yapılanmasında her türlü kaçakçılık, (uyuşturucu, akaryakıt, sigara, insan, silah, emtia) faaliyetiyle uğraştığı, çeşitli yolsuzluk suçları, sözde vergilendirme, haraç, hırsızlık, adam kaçırma vb. eylemlere başvurduğu, çeşitli adlar altında halktan para topladığı ve sosyal etkinliklerden para elde ettiği kaydedildi. İddianamede, illegal finans faaliyetlerinin kaçakçılık ve yolsuzlukların yanı sıra legal görünümlü faaliyetler, sosyal etkinlik gelirleri, paravan şirketler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve basın yayın faaliyetlerinden de gelir elde edildiği ifade edildi. BİRİNCİ DERECE SORUMLU 'MURAT KARAYILAN' İddianamede yer alan Ulaş isimli gizli tanık ifadesinde, KCK Türkiye maliyesi ve HPG maliyesi yapılanmaları mevcut olup tüm bu maliye yapılanmalarından KCK yürütme konsey üyesi Cemal kod adlı Murat Karayılan'ın birinci derecede sorumlu olduğunu söyledi. KCK Türkiye mali yapılanmasının ikiye ayrıldığını söyleyen gizli tanık Ulaş, "Türkiye metropollerindeki çalışmaları HDP, DBP genel saymanı ve il saymanları, ayrıca görevlendireceği sağlam, örgüte bağlı, güvenilir kişiler oluşturur. Bu kişiler iş insanlarından bağış, yardım adı altında örgüt adına vergilendirme faaliyeti yürütür. Geçmiş dönemlerde iş insanlarından örgüt adına alınan bu paralar direkt vergilendirme adı altında toplanıyordu. 2000 yılından sonra yine örgüt adına alınan bu paralar bağış, yardım adı altında alınmakla birlikte toplanan bu paraların karşılığında herhangi bir makbuz verilmez" dedi.

1 2 3 4 5 6 7