Son Dakika:
Henüz bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaramayan 6'lı masada kriz büyüyor... HDP'ye de açıktan destek veren 6'lı masa bileşenlerinden CHP'de bu desteği her fırsatta gözler önüne seriyor. Son olarak CHP tarafınfa fonlanan TELE 1'in Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, skandal bir açıklamaya imza attı. MERDAN YANARDAĞ'DAN MANİDAR ÇIKIŞ Masadaki aday belirsizliği, kısır siyaset ve küçük hesaplaşmaların gölgesinde CHP yandaşı fondaş medyanın baş aktörlerinden biri olan TELE 1 yazarı Merdan Yanardağ'dan zamanlaması manidar bir çıkış geldi. Yanardağ, CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti'nin bir araya geldiği 6'lı masanın HDP ile iş birliği yapması çağrısında bulundu. "HDP İLE İŞ BİRLİĞİ TARİHSEL GÖREV" 6'lı masa adına HDP'ye destek mesajı gibi mesaj gönderen Merdan Yanardağ, masanın en önemli eksiğinin 'sol' olduğunu belirterek HDP'nin merkezinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı ile Sosyalist Güç Birliği'nin dikkate alınmasının tarihsel bir görev olduğunu söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, katıldığı bir radyo programında ‘Türklük’ tanımıyla ilgili bir çıkışta bulundu. Oktar, her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsediklerini belirterek, Anayasa’nın 66. maddesindeki ‘Türk anne babadan doğma’ ifadelerini ele alarak planladıkları öneriyi açıkladı. ‘ANAYASA’DAN TÜRKLÜĞÜ ÇIKARIYOR MUSUNUZ?’ Program sunucucu Enver Aysever’in “Türkiye’de Atatürk milliyetçilliği diye bir tarif var. Siz başka bir tarif mi getiriyorsunuz? Anayasa’dan Türklüğü çıkarıyor musunuz?” sorusuna cevap veren Sanem Oktar, şu ifadeleri kullandı: “Doğru. Kabul edeceğimiz vatandaşlık anlayışında herhangi bir etnik, dini ya da kültürel kimliğe atıf yapılmayacaktır. Farklılıklar arasında birini diğerine karşı ayrıcalıklı kılan bir tercihte bulunulmayacaktır. Her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsiyoruz. Anayasa’nın 66. maddesindeki değişikliği şöyle öneriyoruz: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla ilgili esaslar din, dil, etnik köken, mezhep ve benzeri farklılıklar gözetilmeksizin kanunla düzenlenir diyoruz. O maddeyi bu şekilde değiştiriyoruz. Mevcut maddede ‘Türk anne babadan doğma’ gibi kurallar var. Biz onun yerine bunu öneriyoruz.” ALİ BABACAN’IN KÜRTÇE ANADİL VAADİ Parti lideri Ali Babacan da, geçtiğimiz günlerde vatandaşlık tanımını değiştirmek ve Kürtçeyi anadil olarak anayasaya koymak istediklerini açıklamıştı. Bu ifadeler, 6’lı masada Kürtçe polemiğinin yaşanmasına neden olmuştu.
Camide müstehcen poz vererek dini değerleri hiçe sayan Eda Taşpınar, hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek ifade verdi. Taşpınar ifadesinde "Oranın ibadethane olduğunu düşünmemiştim" dedi. Konuyla ilgili HaberTürk canlı yayınında açıklamalarda bulunan tarihçi Murat Bardakçı, Taşpınar'a çok sert sözlerle yüklendi. "ORTADA BİR AKIL ZAAFI VAR" "Eda Hanım bugün savcılıkta ifade vermiş. Bence yanlış çünkü bu yaptığı iş adli soruşturma konusu olmamalı. Bu tıbbi soruşturma konusu olmalı." diyen Bardakçı, "Bir insan cami olduğu her bakımdan belli olan bir mekana girecek, oraya sandalyesi gelecek, transparan elbisesini giyinecek. Bu işi yaptı diyelim. Bunu sosyal medyaya, Instagram hesabına koyduğu vakit ortada bir akıl zaafı, anlayış noksanlığı ve çatlaklık vardır açıkçası." ifadelerini kullandı. "AKLI BAŞINDA BİR İNSAN BUNU NASIL YAPAR?" Bunun adli soruşturma değil, tıbbi ve psikiyatrik bir soruşturma olması gerektiğini belirten Bardakçı, "Aklı başında bir insan bu işi nasıl yapar? Bu şöhret merakı nedir? 3-5 beğeni alacağım diye böyle bir şey yapmak akılla alakalı bir şey değil." diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in bu istemini görüştü. Alınan bilgiye göre, Yüksek Mahkeme, davanın bu aşamasında, partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebini kabul ederek HDP'nin hazine yardımı hesabına geçici olarak bloke konulmasına karar verdi. Kararın 7 üyeye karşı 8 üyenin oy çokluğuyla alındığı öğrenildi. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebiyle ilgili gerekçelerini partiye gönderme kararı aldı. Partinin buna ilişkin cevabının ardından Hazine yardımlarına bloke konulmasına ilişkin karar, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından tekrar ele alınacak. Heyet, gelecek cevabın ardından kararın kaldırılmasına veya tedbir hükmünün devamına karar verebilecek. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun kısa kararının da gün içinde yazılması bekleniyor. Kapatma davasında süreç nasıl işleyecek? HDP'nin kapatılması istemli davada ceza yargılaması davası prosedürü işleniyor. HDP'nin iddianameye ve ek delillere karşı savunmalarını sunmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in sözlü açıklamasını yapması için 10 Ocak 2023 günü belirlenmişti. Başsavcı Şahin'in 10 Ocak 2023'teki sözlü açıklaması ve HDP yetkililerinin sözlü savunmasının ardından davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılması sonrası mahkeme başkanı toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek, kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu sık sık eleştiren Aslı Baykal, son olarak, CHP liderinin Sedat Peker'in iddiaları için "doğrudur" dediği haber içeriğini paylaşarak, "Mafya ile mafya yardımıyla savaşmayı planlıyor olmalı" dedi. CHP'den istifa ettikten sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na sert eleştiriler getiren Aslı Baykal, sosyal medya hesabı üzerinden bir kez daha CHP liderini hedef aldı. Twitter'dan açıklama yapan ve Kılıçdaroğlu'nun Sedat Peker'in iddiaları için "doğrudur" dediği haber içeriğini paylaşan Aslı Baykal, "Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkeyi mafyalara, çetelere bırakmayacağız' dedi. Daha muhalefette iken mafyayı referans alarak siyaset yaptıklarına göre, mafya ile mafya yardımı ile savaşmayı planlıyor olmalı" ifadelerini kullandı.
Eski Devlet Bakanı ve eski CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, aralık ayında çok konuşulacak bir iddiayı gündeme getirdi. Sevigen, muhalefetin 128 milyar dolar iddiasını attığı dönemde, 6'lı masadaki bir liderin, koruma müdürü aracılığıyla eski milletvekili olan bir iş insanına Türk lirası gönderdiğini, parasının dövize çevrilmesini istediğini öne sürdü. İsmini vermediği liderin parasını dövize çevirdiğini öne süren Sevigen, "O genel başkan kim? Eğer o genel başkan kendisini söylerse ben söylemeyeceğim. Çok iyi biliyorum." ifadelerini kullandı. SEVİGEN'DEN ÇOK ÇARPICI KILIÇDAROĞLU İDDİASI Mehmet Sevigen, söz konusu genel başkanın kim olduğunu söyledi. Ulusal Kanal'da Sinem Fıstıkoğlu'nun sunduğu Fikir Meydanı programına konuk olan Sevigen, çarpıcı bir isim açıkladı. Mehmet Sevigen, iş insanından parasını dövize çevirmesini istediği kişinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu ileri sürdü. "PARAYI KEMAL BEY GÖNDERİYOR" Sevigen, "Niye benim koruma müdürüm bilsin. Niye ben milletvekili arkadaşıma gebe kalayım. Ya da iş adamına gebe kalayım. Lüzumsuz çünkü. Birde siyaset adamısın, hesap soruyorsun. 128 milyar dolar... İllere, ilçelere açıyoruz ya, bu para nerede diye yer yer yerinden oynatıyoruz. O arada bizim genel başkan gönderiyor koruma müdürünü bizim milletvekili arkadaşa. Önce telefon ediyor. O da 'Olur sayın genel başkanım' diyor. Kemal bey gönderiyor polisiyle o arkadaşa parayı. Kemal bey bizim genel başkan gönderiyor." ifadelerini kullandı. "BU PARA NEREDEN GELDİ?" Programın sunucusu Fıstıkoğlu'nun, "Yani sayın Kılıçdaroğlu mu?" sorusuna, "Evet" diye yanıt veren Sevigen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: Gönderiyor ve parayı aldırıyor. Kılıçdaroğlu eski bir milletvekilini, eski iş insanını arıyor. Diyor ki 'Döviz lazım.' Bak hırsızlık demiyorum. Çaldı demiyorum, partiye lazım olur demiyorum. Ama bu para nereden geldi? Esas soru bu. Bu para nereden geldi?
Dürüst yönetim vaadiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul üst geçitlerindeki reklamlar için anlaştığı şirket, akıllarda soru işaretlerine yol açtı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin yönetimi ve mülkiyeti altında bulunan 100 üst geçitteki reklam alanları Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a yakın bir isme kiraladı. ŞİRKET YENİ KURULMUŞ 3 yıllığına Ali Koç’a yakın şirkete kiralanan üst geçitler için İBB ile ajans arasında Ağustos ayı (2022) itibarıyla sözleşme imzalandı. İBB’nin üst geçitlerindeki reklam alanları için Temmuz’un son haftasında yapılan ihalenin ardından sözleşme 5 Ağustos itibarıyla yapıldı. İhale şartnamesinde “İstekliler aşağıdaki iş kollarının tamamında ihale ilan tarihinden önce en az 3 (üç) yıl ve halen faaliyet gösterdiğine dair kamu veya kamu kurum niteliği taşıyan kuruluşlardan alınmış belgeler sunacaklardır. 1) Diijital Baskı veya Medya hizmetleri, 2) Basım ve Matbaa işleri, 3) Reklam, tanıtım ve dijital yayıncılık hizmetleri, 4) Yolcu hizmetlerinde reklam ve tanıtım hizmetleri, 5) Kent mobilyaları (reklam üniteleri) üretim veya montaj hizmetleri”maddesi bulunmasına rağmen 2020 Şubat ayında kurulan şirketin bu şartları nasıl karşıladığı merak konusu… İstanbul Ticaret Odası firma kuruluş sorgulama sayfasına göre İhalenin verildiği şirket ise 23-27 Şubat 2020 aralığında kurulmuş. DENEYİM ŞARTINI KARŞILIYOR MU? İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihale şartnamesinde ihaleye girecek şirketlerden en az 3 yıllık deneyim istenmesine rağmen üst geçit reklam ihalesinin Ali Koç’a yakın şirkete verilmesi akıllarda soru işaretlerine yol açtı.
Türkiye'nin gündeminde, terör örgütü PKK'nın ayağı olan HDP'nin kapatılması davası var. Dava sürecinde HDP'nin Hazine hesaplarının bloke edilmesi talep edilerek, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruldu. Son gelişme olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin bugün, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü açıklamalarını beyan etti. Blokeye karşı çıktı Öte yandan partisinin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, konuya sert bir dille değindi. Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'ye Hazine yardımının kesilmesine karşı çıktı. Kılıçdaroğlu o açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; "Demokrasiye inanıyorsak, düşünce özgürlüğüne de inanacağız. Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenek. Demokraside siyasal partiler kapatılmaz. "Asla kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz" Hangi siyasi partinin iktidar olup olmayacağına Türkiye vatandaşı karar verecektir. Hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı hareketleri asla kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz."
