20 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Gelecek Partisi’nden 6’lı masayı sarsacak Suriyeli aday atağı!

Türkiye’nin Suriye politikasının mimarı olarak bilinen ve Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye kabul edilmesinin sorumlusu olarak gösterilen Ahmet Davutoğlu, “Onlar muhacir, biz ensar” sözleriyle hafızalara kazınmıştı. Başbakanlığı döneminde Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye kabul edilmesine itiraz eden CHP lideri Kılıçdaroğlu’na “Irkçı, basit kafalar, insanlıktan nasibini almamışlar” sözleriyle yüklenen Davutoğlu’nun, AK Parti’den ayrıldıktan sonra siyasi görüşleri gibi karakter analizleri de değişti. Girmek için büyük mücadele verdiği Millet İttifakı’nın büyük ortağı Kılıçdaroğlu’nu bugünlerde öve öve bitiremeyen Davutoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’nu çok kızdıracak bir hamle geldi. 5 ŞEHİRDE SURİYELİ ADAYLAR Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, geçtiğimiz hafta kurmaylarıyla yaptığı toplantıda İstanbul, Hatay, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa’da 2023 seçimlerine Suriyeli adaylarla gitme kararı aldı. Liste başı yapılacak Suriyeli adaylar ile en az bir milletvekili daha çıkarmayı planlayan Davutoğlu, bu beş ildeki il yönetimlerine de Suriyeli isimlerin alınmasını istedi. Önümüzdeki haftalarda Gelecek Partili bir heyet bölgeye giderek aday tespit çalışmalarına başlayacak. ‘DİYARBAKIR’A YOĞUNLAŞIN’ TALİMATI Gelecek Partisi’nin seçim stratejisinin ele alındığı aynı toplantıda Davutoğlu’nun ‘Amed’ olarak tanımladığı Diyarbakır için de HDP seçmeninin oyunu alabilecek, örgüte yakın ama HDP’ye uzak isimlerin belirlenmesi talimatını verdiği iddia edildi. FEDERASYON KARARI ALINIRSA SAYGI DUYARIZ Geçtiğimiz yıl yaptığı Diyarbakır ziyaretinde şehrin adını kullanmayıp, PKK yandaşları gibi ‘Amed’ ismini kullanan Davutoğlu, “Dünyadaki en büyük Kürt şehri İstanbul’dur” sözleriyle çok tartışılmıştı. PKK’ya yakınlığıyla bilinen bir kanala verdiği röportajda ise “Kürtlerin Rojava’da, Suriye Kürdistanı’nda otonomi, özerklik ya da federasyon taleplerini nasıl karşılıyorsunuz? Destekliyor musunuz, karşı mısınız?” sorusuna “saygı gösteririz” cevabını vermişti. 6’LI MASA NASIL KARŞILAYACAK! CHP, İYİ PARTİ, SP, DEVA, DP ve Gelecek Partisi’nden oluşan 6’lı masanın Davutoğlu’nun bu atağınını nasıl karşılayacağı merak konusu!

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç tarafından hedef alındı. Tepki gecikmedi: Yüreğin varsa Ekrem İmamoğlu'na da tepki göster!

Aralarında TÜGVA, TÜRGEV, T3 Vakfı, ÖNDER İmam Hatip Derneği, İlim Yayma Vakfı, Ensar Vakfı'nın bulunduğu dernek ve vakıfların İBB tarafından para aldığına ilişkin bazı basın yayın organlarında yayımlanan "STK-Okul- Yurt Faaliyeti Raporu"nun sahte olduğu belgelendi. Söz konusu raporun sahte olduğu ve İBB'nin adı geçen dernek ve vakıflara para aktarmadığı yine CHP'li İBB yönetiminin mahkemeye sunduğu belge ile tescillendi. İBB Destek Hizmetleri Başkanlığı'ndan Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan rapor; büyükşehirden vakıf ve derneklere tek bir kuruş ödeme yapılmadığını ortaya konuldu. https://twitter.com/selcuk/status/1509628176716247047?s=21&t=-N3VyewmffFcFqGd_GO3qA "Çalışma ve rapor bulunmamaktadır" CHP'li Ekrem İmamoğlu idaresindeki İBB'nin Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdürlüğü'nün; Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği 5 Kasım 2020 tarihli yazıda, "İBB'nin STK, okul, yurt faaliyetlerine yönelik olarak; Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı uhdesindeki birimler tarafından 2018'de 'İBB-STK, Okul Yurt, Faaliyet Raporu-2018' adı altında hazırlanmış herhangi bir çalışma ve rapor bulunmamaktadır" denildi. İBB'nin mahkemeye sunduğu belgeyle yalanı ortaya çıkan Çiğdem Toker'e T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu, 2019 yerel seçim döneminde vakfımız aleyhine başlatılan kirli kampanyayı ve İBB'den para aldığı yalanını ilk yayan gazeteci müsveddesi. Gazetecilik; yalancılık, sahtekarlık, yüzsüzlük, arsızlık da değildir!" ifadeleriyle tepki gösterdi. https://twitter.com/enginozkoc/status/1509802315099914241?s=21&t=-N3VyewmffFcFqGd_GO3qA "Yüreğin varsa İmamoğlu'na da tepki göster!" Çilingir sofrasında görüntüleri ortaya çıkan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, utanmadan sıkılmadan yalanı mahkeme tarafından tescillenen Çiğdem Toker'in avukatlığı yaptı. Yalancının borozanlığını yapmakla kalmayan Özkoç, Selçuk Bayraktar'ı şu sözlerle hedef aldı: "Çiğdem Toker, emek veren, araştırma yapan, pek çok yolsuzluğu ortaya çıkarmış saygın bir gazetecidir. Bu seviyesiz üslup, adaletin, kimler için nasıl işletildiğini ortaya koyuyor!" Kendi partisinden olan Ekrem İmamoğlu'nun İBB'si tarafından da yalancı olduğu belgelenen Çiğdem Toker'e sahip çıkan Engin Özkoç'un bu çirkin tavrı sosyal medyada tepki çekti. Vatandaşlar Özkoç'a "Yüreğin varsa Ekrem İmamoğlu'na da tepki göster!" çağrısında bulundu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan ABD'ye tepki: Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva

Gaziosmanpaşa'da Trabzon Dernekleri Federasyonu Gençlik Kollarının düzenlediği sahur programına katılan Bakan Soylu, "Bu ülkede 15 Temmuz oldu. Anneler çocuklarını sakındılar. 'Çıkmayın' dediler ama onlar aynı hızla bayraklarını ellerine aldılar. Yaş grubu olarak diğer bütün gruplardan önce sokağa çıkarak çıplak elleriyle tanklara, F-16'lara meydan okudular. Herkes şunu unutmuştu. Bu gençler de bu ülkede beş vakit ezan kulaklarına dokunarak bu hayatı yaşıyorlar." diye konuştu. Gençlik yıllarında çok maça gittiğini ve şampiyonluk gördüğünü dile getiren Soylu, "Bu sene o sene inşallah. Çocukluğumuzda çok maça gittik, gençliğimizde de çok maça gittik. Biz şampiyonluklar gören bir nesiliz. Siz de inşallah şampiyonluk göreceksiniz. Rahmetli annemin okuldan, öğretmenimden izin alırken nasıl zorlandığını bilirim maçlarda. Hem milli maçlarda hem de Trabzonspor maçlarında tembih ederdim; 'aman ha şu saatten önce gel, okuldan izin al' diye. Hep böyle geçti hayatımız. Bizim yaştaki arkadaşlarımız bilirler belki. Ayrı bir heyecan, ayrı bir tutkudur. İnşallah bu sene o sene, bekliyoruz ama bunu yaparken de tekrar örnek bir şekilde yapılması lazım geldiğini biraz önce başkanımızın söylediği sözlerle Trabzon'un hemen her yerinde donatılacak, Türkiye'nin hemen her yerinde donatılacak. Sadece maçlarda değil, aslen askere uğurlarken düğünlerde de mutluluğa kurşun sıkmamak lazım. Bunu hep beraber yapabileceğimize inanıyorum." dedi. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığının yayımladığı dış politika raporuna ilişkin de konuşan Soylu, şunları söyledi: "Orada diyor ki Türkiye, FETÖ ve PKK'ya haşin davranıyor. Onlar terörist değil. Onlar siyasi tutuklu. Yani biz onları siyaset sebebiyle tutuklu hale getirmişiz diyor. Yetmedi. İçişleri Bakanlığını eleştiren büyük bir paragraf açıyor. Biz PKK'ya ve FETÖ'ye karşı şiddetle mukabele ediyormuşuz. Amerika şöyle istiyor; dünyanın her yerinde erkeklerle erkekler evlensin. Kadınlar da kadınlarla evlensin. Ya siz evleneceksiniz, Lut kavmi gibi olacaksınız, haşr olacaksınız. Ben size ne diyeyim? Biz neymiş, buna müsamaha göstermiyormuşuz. FETÖ'ye müsamaha göstermiyormuşuz. PKK'ya müsamaha göstermiyormuşuz. LGBT'ye müsamaha göstermiyormuşuz. Türkiye huzurlu bir hale gelmiş ve bu huzurlu hale gelmelerinden de bunlar rahatsızlanmış. Sizin bizim hakkımızda rapor yazmanız değil, biz sizin hakkınızda rapor yazarsak esas o zaman yandı gülüm keten helva. Sen daha dün kendi generalini PYD/PKK terör örgütünün bir sözde yöneticisine göndermedin mi binlerce tır silahla beraber? Onlar Türkiye'nin huzurunu ve birliğini bozsun diye göndermedin mi? Sen vakıfların vasıtasıyla Türkiye'deki birtakım sözde gazetecilere paralar yağdırıp bu ülkede 15 Temmuz darbesi dahil olmak üzere bu ülkenin birliğini ve beraberliğini bozabilmek için her türlü iftiralar attırmadın mı? Sen 15 Temmuz darbesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağı havadayken birilerine nerede olduğunu göstermek için yayınlar yapmadın mı?" Yazılan raporun hiçbir anlam ifade etmediğini kaydeden Soylu, "Burada birtakım muhabirlerin ileri geri ortaya koydukları süreçlerin dışında hiçbir şey ifade etmiyor. Ne kadar çatlarsan çatla. Biz PKK'yı gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Biz FETÖ'yü gömdük, gömmeye devam ediyoruz. Batı'da ne kadar muhafaza etmeye çalışırsanız çalışın. Bize hangi musallatları ortaya koymaya çalışırsanız çalışın. Herhangi bir başarı elde edemezsiniz. Bizim ahlakımıza, aile yapımıza bizim birliğimize inancımıza ve değerlerimize saldırdınız. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye buna prim vermedi vermeyecek." ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, dünyanın en sıkıntılı döneminde Türkiye'nin attığı adımlara işaret ederek, şöyle devam etti: "Biz dünyanın en sıkıntılı döneminde, sahurlarda, iftarlarda bile bir araya gelemediğimiz dönemlerde biz neler yaptık biliyor musunuz? Bu coğrafyada on yıllardır konuşulan Azerbaycan ile Karabağ'ı birleştirdik. Biz sahurda, iftarda pandemiden bir araya gelemediğimiz dönemde neler yaptık biliyor musunuz? Doğu Akdeniz'de eğer doğal gaz varsa biz onun da sahibiyiz diye bütün dünyaya kendi gücümüzü gösterebilecek bir adımı kimseden korkmadan attık. Biz ne yaptık biliyor musun? Pandemide herkes nasıl kurtuluruz diye düşünürken biz hem onunla uğraştık hem de döndük Libya'yı dünyanın gelişmiş ülkelerinin ezmelerine fırsat vermeden orada 100-150 yıl önce nasıl bir kardeşlik tesis etmişsek bugün de bizi çağırdılar. Dünyanın o büyük devlerini elimizin, dirseklerimizin bir soluyla, bir sağıyla iterek 'o insanların huzurunu size ezdirmeyiz' dedik. Sadece öyle mi? Siz yapamazsınız dedikleri için yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle Kıbrıs'ta kapalı Maraş'ı açık Maraş haline döndürdük. Yıllardır demokrasi kılıcı gibi kafamızda salladıkları 'açamazsınız, açtırmayız, huzurunuzu bozarız' dedikleri Ayasofya'yı açtık." Türkiye'nin altyapısıyla ilgili hiçbir tereddüde yer olmadığına işaret eden Soylu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Hesabımız, hedefimiz şu, Cumhuriyetin birinci asrını inşallah önümüzdeki yıl bu ülke kucaklayacak. Buraya hazırlıklı gidiyoruz, elbette hazırlıksız değil. Dünyadaki birtakım şeylerden bizler de etkileniyoruz. Elbette dönemsel zorluklarımız oluyor ama o dönemsel zorluklarımızı da buradan fırsat üreterek, buradan fırsat yöneterek inşallah etrafımızdaki coğrafyaya, dünyaya faydalı geçireceğimize olan inancımız tamdır. Üreten bir Türkiye olmalıyız. Sadece ekonomi üreten değil, aynı zamanda onunla birlikte değer üreten ve değer veren bir Türkiye olmalıyız. 120 ülkeye bugün eğitim veriyoruz. Emniyet Genel Müdürlüğümüzde, Jandarma Genel Komutanlığımızda ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızda eğitim veriyoruz. Birçok ülkeyle güvenlik iş birliğimiz söz konusu. Doğu'nun altı zengin, Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir vatanın altına gir. Bütün dünya tarihini özetleyebilecek dört tane kelimedir. Bu tezgahı biz bozmalıyız. Bu tezgahı Türkiye'nin dışında bozabilecek inanın ki başka bir ülke söz konusu değil. Yavaş yavaş gidiyoruz ve inancımızla, inadımızla, kararlılığımızla bunu sağlayabileceğimize olan inancım tamdır. Ha 'bunu bugün sağlayabilir miyiz' derseniz, inşallah sağlarız ama biz beceremezsek, biz yapamazsak sizlerin başaracağına inanıyorum. Ve dünyanın sizin önünüzde saf tutacağına ben inanıyorum." Sahur programına Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Şatıroğlu ve dernek üyeleri katıldı.

1 yıl önce

Özer Sencar: Türkiye'yi alma gücün varsa İstanbul'u verirsin seçildikten sonra da kayyum atarsın

Metropoll Araştırma sahibi Özer Sencar, katıldığı bir yayında, 2023 yılında yapılacak seçimlere değindi. Sencar, adaylık için adı geçen belediye başkanlarının görevlerini bırakarak aday olmalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, 'Türkiye'yi mi almak lazım, İstanbul'u mu almak lazım? Türkiye'yi alma gücün varsa İstanbul'u verirsin seçildikten üç gün sonra da kayyum atarsın' dedi.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu'ndan İsveç ve Finlandiya'ya: NATO'ya üye olmak istiyorlarsa terörle bağlantılarını kesmek zorundalar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Romanya-Polonya Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin olarak, "Türkiye’nin bu süreçteki tutumu gayet açık, net. Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasını her zaman desteklemiştir. Bu konuda NATO içerisinde geçmişte farklı görüşler olmuştur. Ama Türkiye’nin tutumu her zaman açıktır. İkincisi bu iki ülkenin adaylığı ile ilgili Türkiye’nin koyduğu rezervin sebebi çok açıktır. Bu iki ülkenin terör örgütleri ile PKK/YPG, DHKP-C, FETÖ gibi terör örgütleri ile ilişkileri ve o terör örgütlerine yaptıkları destek. Sonuçta NATO’nun güvenliği, NATO içinde dayanışma hepimiz için önemli, tüm müttefikler için geçerlidir. Müttefik olmak isteyenler için de geçerlidir. Biz Finlandiya ve İsveç’in güvenlik endişelerini anlıyoruz ama NATO içinde birçok müttefiğimizin açık biçimde söylediği gibi herkesin Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerini anlaması gerekiyor. O nedenle zaten terörle mücadelenin net şekilde stratejik konseptte yer almasını istiyoruz. Sonuçta bizim niye karşı çıktığımızı herkes biliyor" ifadelerini kullandı. 'Bizim beklentimiz imkansız değil' İsveç ve Finlandiya heyetlerinin Ankara’ya gelerek konuyla ilgili görüşmelerin yapıldığını vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Bu toplantıda açık net şekilde iki ülkenin PKK/YPG başta olmak üzere FETÖ, DHKP-C terör örgütlerine verdikleri destek ve o ülkelerdeki terör örgütlerinin mevcudiyeti ile ilgili bilgiler, belgeler bir kere daha paylaşıldı. Ayrıca bu iki ülkeden beklentilerimizi somut bir şekilde ortaya koyan bir yazılı belge her iki heyetle paylaşıldı. Heyetler bu belgeleri aldılar, başkentlerine döndüler. Şimdi bu ülkelerden cevap bekliyoruz. Somut adımlar atması yönünde cevaplarını bekliyoruz. Bu adımların atılması gerekiyor. ’Zaman içinde Türkiye’yi nasıl olsa ikna ederiz, dostuz, müttefiğiz’ gibi yaklaşım doğru bir yaklaşım olmaz. Bu ülkelerin somut adım atması gerekiyor. Bizim beklentimiz imkansız değil. Teröre verdikleri desteği kesmek zorundalar. NATO gibi bir ittifaka üye olmak istiyorlarsa kesmek zorundalar" şeklinde konuştu. 'Yunanistan, Makedonya’dan ismini değiştirmesini istedi' Makedonya’nın NATO üyelik sürecini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, "Makedonya’nın NATO’ya üyeliği kaç sene sürdü. 11 yıl sürdü. Neden? Çünkü Yunanistan, Makedonya’dan ismini değiştirmesini istedi. Kuzey Makedonya oldu, ondan sonra NATO üyesi olabildi. Yani biz bir ülkeden ismini değiştirmesini istemiyoruz. Şu anda Avrupa Birliği içerisinde bazı üye ülkelerin Kuzey Makedonya’nın müzakere tarihi alabilmesi için ortaya koyduğu ön şartlar kabul edilebilir bile değil. Biz bir ülkenin isminin de değiştirilmesini istemiyoruz. Bir ülkeye ’aslında siz Türktünüz, bunu kabul edin’ de demiyoruz. Bizim talebimiz gayet meşru, net. Bu ülkelerin teröre yönelik desteği kesmeleri gerekiyor. Ayrıca bize yönelik savunma sanayii kısıtlamalarının sonlandırılması gerekiyor. Bu tür kararlar dostlara ve müttefiklere karşı alınmaz. Maalesef NATO içinde böyle ülkeler de var. Düşmanlara karşı alınan kararlardır. Gayet açık, net. Umarım Finlandiya ve İsveç mesajlarımızı gayet iyi anlamıştır. Diğer müttefik ülkelerin de bu iki ülkeyi Türkiye’nin endişeleri ile ilgili somut adım atma yönünde teşvik etmesi gerekiyor" açıklamalarında bulundu.

1 yıl önce

CHP’li belediyede tecavüz skandalı! Edirne'yi sarsan rezalet: Sel mağduruna yardım bahaneli tecavüz!

Sabah’ın haberine göre; Edirne'de çocuğuyla yaşayan C.G., geçen yıl evi selden zarar görünce, belediyenin kendisini bir otele yerleştirdiğini, ancak yapılacak maddi yardım için gelen belediye görevlisi E.A.'nın tecavüzüne uğradığını öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde yaşadıklarını anlatan mağdur kadın, "E.A., otelde kaldığım bir hafta boyunca sürekli benimle ilgilendi. Bir gece 00.30 sularında arayıp, 'Belediyenin vereceği yardım parası yarın hesabına geçeceği için gelip bazı bilgiler almam gerekiyor' dedi. Ben de 'Olur' dedim" ifadelerini kullandı. YARDIM YERİNE İÇKİ GETİRDİ Otelin terası kapalı olduğu için E.A.'nın odasına girdiğini belirten C.G., şöyle devam etti: "Bana, 'Kırkpınar olduğu için çok yoğun çalışıyoruz, eve gidemiyorum' diyerek yorgun olduğunu söyledi ve çantasından alkol çıkardı. Ben sevmediğimi ve kullanmadığımı söyledim. Sonra tacizde bulundu. Reddettiğimde ise tecavüz etti. Bağırınca, resepsiyondaki genç arayıp, 'İyi misin abla, sesini duydum' dedi. Onu çağırdım ve E.A.'yı odamdan çıkardık. Çok utandım, kimse duymasın, kimse bilmesin istedim. Sabah belediyenin verdiği para hesabıma geçmişti. Yaşadıklarımı unutmak için hemen otelden ayrılıp evime gittim." BAŞKAN ÖRTBAS ETMEK İSTEDİ Olaydan birkaç gün sonra E.A.'nın kendisini aradığını vurgulayan talihsiz kadın, "Engelleyip müdürü A.G.'yi aradım. Beni dinlemek istediğini söyledi ve yanında adını sonradan öğrendiğim S.G. ile geldi. Özür dileyip gereğini yapacaklarını söylediler. Sosyal medyadan Belediye Başkanı Recep Gürkan'a ulaşıp durumu anlattım. Yanında bir kadın ve koruması ile gece evime gelip, 'Bu işi ben takip edeceğim' dedi ve gitti. Daha sonra Gürkan'ın E.A. ile fotoğrafını gördüm. Sadece görev yeri değiştirilmiş. O yüzden hem E.A.'dan hem de olayı örtbas etmek isteyen A.G., S.G. ve Başkan Gürkan'dan şikâyetçiyim" dedi.

1 yıl önce

CHP'den yeni tiyatro: Gürsel Tekin'in esnaf ziyaretinde 'açız' diyen kadının 2012 model arabası, emekli maaşı ve arsası çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, geçtiğimiz gün partililer ile birlikte Aksaray'da pazar yerine ziyarette bulundu. Tekin'in pazar yerinde yanına gelen Elif Yılmaz isimli bir kadın, "Savaştan ölmeyiz, açlıktan ölürüz. İş yok, aş yok çok zor durumdayız. Hasta çocuğum var doktora alıp gidemiyorum. Oğlumun işi yok iş bulamıyorum. Açlıktan, parasızlıktan millet karısını çocuğunu öldürüyor. Çok zor durumdayız. Gelsinler ben açları göstereyim" dedi. Gürsel Tekin de bu sözleri, "Aç yok diyorlar. Aç var. İnsanlar kendisini yakıyor, intihar edenler var" sözleriyle yanıtladı. Gürsel Tekin bu diyaloğu, "Aksaraylı teyzenin sözleri içinizi acıtacak. Savaştan ölmeyiz, açlıktan ölürüz. Aç yok diyorlar gelsinler ben göstereyim" notuyla Twitter hesabından paylaştı. https://twitter.com/gurseltekin34/status/1532448071329714177?s=21&t=EGUI66mYvBsAghOK3pMqoA CHP'NİN ALGI OPERASYONU YİNE BOZULDU Yaşananların ardından Gürsel Tekin'e dert yanan Elif Yılmaz'la ilgili gerçek bambaşka çıktı. 10 çocuk annesi kadının 3 çocuğunun yurt dışında 4 çocuğunun İstanbul'da diğerlerinin ise Konya ve Aksaray'da çalıştığı öğrenildi. Kendisi de 2013 yılında Bağ-Kur'dan emekli olan Yılmaz'ın üzerine kayıtlı marka bir aracının olduğu ortaya çıktı. Elif Yılmaz'ın 80 dekar arazisinin olduğu ve engelli olan torununa ise 2 bin 354 TL evde bakım aylığı verildiği belirlendi.

1 yıl önce

6'lı masada toplantı telaşı! Akşener onaylarsa Milet İttifakı'nın adayı belli olacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) öncülüğünde toplanan 6'lı masa, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ev sahipliğinde 5'inci toplantısını 3 Temmuz'da yapacak. Akşener, görüşme öncesi yaptığı liderler turunun ardından masanın gündemini oluşturdu. Bugüne kadar cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair soruları geçiştiren muhalefette gündem sonunda adaya geldi. ADAY İSMİ KONUŞULSA DA KAMUOYU İLE PAYLAŞILMAYACAK Masadaki 6 partinin tabanından, "Adayı açıklayın" baskıları geldiği, bu nedenle bu toplantıda artık adayın konuşulacağı belirtiliyor. Aday ismi toplantıda konuşulsa da isminin şu an kamuoyu ile paylaşılmayacağı ifade ediliyor. KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞININ AKŞENER TARAFINDAN ONAYLANMASINI BEKLİYOR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmak istediği biliniyor. Ancak Kılıçdaroğlu ortakları bir şey demeden kesin bir açıklama yapmadı. Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu, 'adaylığının Akşener tarafından onaylanması gerektiğini' bekliyor. Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda 'seçilebilme' şartını her fırsatta dile getiriyor. Kılıçdaroğlu'nun Akşener'in vize vermesi halinde adaylığını açıklayacağı konuşuluyor. YAPILACAK GÖRÜŞMEDE KÜÇÜK PARTİLERİN DURUMU DA ELE ALINACAK Masanın ikinci gündemi de küçük ortakların seçime nasıl gireceği olacak. Anketlerde oy oranları düşük çıkan Saadet, Demokrat, Gelecek ile Demokrasi ve Atılım (DEVA) partilerinin ortak bir liste ile seçime girmesi ya da CHP ve İYİ Parti listelerinden seçime girmesi üzerinde duruluyordu. Yapılacak 5'inci görüşmede küçük partilerin durumu da ele alınacak. Partilerin temsilcilerinden oluşturulan ortak komisyonların çalışmaları da masada ele alınacak. Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonunun raporu da liderlerin gündeminde.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10