26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu yasalaştı

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması getiren 18 maddelik yasa, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan kanuna göre, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir” denildi. Buna göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılacaklar, “Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli, Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler” şeklinde oluştu.

2 yıl önce

İYİ Parti’den CHP’ye ittifak sitemi: 'Bazı yerlerde aday çıkarmasalar seçimi kazanırdık'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT'de canlı yayınında Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'den oluşan Millet İttifakı'na ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. "NİĞDE VE UŞAK'TA CHP ADAY ÇIKARMASA ADAYLARIMIZ SEÇİLECEKTİ" 31 Mart yerel seçimlerinde kendi partilerinin hiçbir şehir belediyesini kazanamadığını belirten Akşener, "Partiye belediye kazandırmak benim için önde olsaydı, o masa devrilirdi. 19 ilçe belediyesi aldık biz. 27 yıl aktif politika yapmış bir şahıs olarak, Meral Akşener olarak o masada 19 ilçenin sadece alınabileceğini görmemek mümkün mü? Ama şöyle bir soru sorduk kendimize; partinin menfaati mi, Türkiye'nin menfaati mi? Türkiye'yi tercih ettik. Biz İYİ Parti olarak kendi kendimize girseydik 19 değil, 16 ilçe belediyesi alacaktık. Ciddiyetimi herkes anlasın lütfen. Niğde'de adayımız kazanacak, CHP'nin de adayı vardı, ikisi birden kaybetti. Uşak'ta da öyle, 2 puanla kaybettik. Şile'de aynı şekilde, ayrı adaylarla girildi, Şile gitti. AK Parti kazandı. Ne demek istiyorum? Bunlara gözünü yumup 'hay hay' diyen bir Meral Akşener'in Türkiye'yi tehlikeye atma konusunda, vatandaşın nefes alması konusunda kendim olmayacağım, olunmasına da engel olacağım." diyerek ittifak ortağına sitem etti. BURSA VE BALIKESİR'DEN DE ÖRNEK VERDİ Bursa ve Balıkesir'den de örnek veren Akşener, "Bursa'nın ilçelerini tek tek gezdim ben. CHP'nin çok iyi bir adayı vardı, nasıl kaybedildiğini sayın Kılıçdaroğlu da biliyor, ben de biliyorum. Bursa Öğretmen Okulu mezunuyum ben. Anneannemin akrabalarından oluşan 2 köy var, onları harekete geçirmeye çalıştım. Başkan seçilmiş olsa Bursa'ya verebileceği hizmeti anlatmam mümkün değil. Kim kazandı, AK Parti kazandı. Kim kaybetti, Bursa kaybetti. Balıkesir'de biz DP'yi atladık, ayrı aday çıkardılar. Sayın İsmail Ok 9 bin 900 oyla kaybetti, DP 10 bin oy aldı. Fark edip o adayı Genel Sekreter yapma adımını atsak, Balıkesir alınıyordu. Kim aldı, AK Parti aldı. Kim kaybetti, Balıkesir kaybetti." ifadelerini kullandı. Akşener, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayın belirlenmesi sürecine ilişkin sorulan soruya ise, "Hiç bilmiyorum" diyerek yanıt verdi.

2 yıl önce

Kripto para piyasalarında sert düşüş: Kayıp 1 trilyon dolara yaklaştı

Kripto paralarda, Çin'in yerel finansal kurumlarının ve ödeme sistemlerinin kripto para hizmet vermesini yasaklamasıyla ivme kazanan düşüş devam ediyor. Kripto para birimleri arasında yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen Bitcoin'de değer kaybı bir günde yüzde 20'yi geçerken, fiyatı ocak sonundan bu yana kaydedilen en düşük seviye olan 30 bin dolara kadar geriledi. Bitcoin'in fiyatı nisanda 65 bin seviyelerini görmüştü. Bir diğer kripto para birimi Ethereum ise yüzde 28 civarında düşüş gösterirken, fiyatı 1,850 dolar seviyelerine kadar indi. Böylece, Bitcoin ve Ethereum'da Mart 2020'den bu yana kaydedilen en büyük günlük düşüş yaşandı. Kripto para piyasasındaki kayıp 1 trilyon dolara yaklaştı Diğer kripto para birimlerinden Litecoin de bir günde yüzde 30'u aşkın değer kaybederken, Dogecoin yüzde 25'in üzerinde düşüş gösterdi. Bitcoin'deki değer kaybı son 7 günde yüzde 34'ü, Ethereum'daki düşüş ise yüzde 41'i buldu. Kripto para birimlerindeki sert değer kayıplarının ardından, kripto para piyasasındaki kayıp 1 trilyon dolara yaklaştı. Öte yandan, yaşanan yoğunluk nedeniyle Ethereum ve ETC20 para çekişlerini geçici olarak durduran kripto para borsası Binance, bu işlemlere yeniden başladığını duyurdu. Çin, kripto para işlemlerine yasak getirmişti Çin, dün finans kurumlarının ve ödeme sistemlerinin kripto para birimleri üzerinden hizmet vermesini yasakladığını duyurmuştu. Çin’deki Ulusal İnternet Finansman Birliği, Bankacılık Birliği, Ödeme ve Takas Platformu tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, 'Son dönemde kripto para birimleri çok sert şekilde yükselirken ve düşerken, spekülatif kripto işlemleri artış gösterdi. Bu, insanların varlık güvenliklerini ihlal ediyor, ekonomik ve finansal düzeni ciddi şekilde aksatıyor" ifadeleri yer almıştı. Bitcoin'deki düşüşte şubat ayında 1,5 milyar dolar değerinde Bitcoin aldığını açıklayan ve mart ayı itibarıyla Bitcoin ile ödemeleri kabul etmeye başlayan ABD’li otomotiv ve teknoloji şirketi Tesla'nın kurucusu ve üst yöneticisi Elon Musk'ın çevresel endişeleri gerekçe göstererek araç satışlarında Bitcoin ile ödemeyi askıya alması da etkili olmuştu.

2 yıl önce

The Guardian: Google, düzinelerce ülkede yasaları ihlal ederek çalışanlarına sınırın altında maaş verdi

The Guardian'ın araştırmasına göre Google, 2019'un Mayıs ayından bu yana şirketin aynı görevi yapan geçici işçilere kadrolu çalışanların aldığıyla aynı maaşı vermeyerek Britanya, Avrupa ve Asya'da yerel yasaları ihlal ettiğinin farkındaydı. Dökümanlarda olası yasal süreçler ve negatif basın ilgisi konusunda endişelerin dile getirildiği aktarıldı. Habere göre Google yöneticileri ve avukatları bir noktada geçici çalışanlara uygun maaşları olabilecek en az masrafla vermek için bir süreç başlattı. Dökümanlarda bu sürecin geçici işçileri sağlayan şirketleri "zor duruma sokabileceği" belirtildi.  Google, The Guardian'a yaptığı açıklamada hatalı olduklarını kabul ettiklerini ve konuyla ilgili bir soruşturma yürüteceklerini belirtti. 

2 yıl önce

AB ile Polonya arasında gerginlik… Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki yasaların belirli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetti

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Polonya Anayasa Mahkemesinin temmuz ve ekim aylarında aldığı kararlar hakkında ciddi endişeler bulunduğu belirtildi. Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki ulusal yasaların belli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetmişti. AB Komisyonu, Polonya'daki bu kararın Birlik hukukunun uygulanmasına, AB'nin en yüksek yargı makamı olan Adalet Divanının bağlayıcılığı bulunan kararlarını ihlal anlamına geldiğini bildirdi. Komisyon, ayrıca Polonya Anayasa Mahkemesinin "bağımsızlığı ve tarafsızlığı hakkında ciddi şüpheleri" bulunduğunu, mahkemenin yasayla kurulan "yargı makamının taşıması gereken koşulları" yerine getirmediği düşüncesinde olduğunu kaydetti. AB ile Polonya arasında son yıllarda hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda sık sık tartışmalar ve gerginlikler yaşanıyor. AB, Birlik hukukunun ulusal mevzuatın üzerinde bulunduğunu belirtiyor. AB ayrıca Polonya'daki mahkemelere yargıçların atanmasının sorunlu olduğu, yargı bağımsızlığının sağlanmadığı gibi gerekçelerle Polonya'yı eleştiriyor. AB Komisyonu, bu kapsamda daha önce de ilki 2017'de olmak üzere 2019 ve 2020'de Polonya hakkında ihlal süreçleri başlatmıştı. AB'nin ihlal süreci AB'nin bir üye ülke hakkında başlattığı ihlal sürecinde önce Komisyon tarafından resmi bildirim mektubu gönderiliyor ve 2 ay içinde cevap verilmesi bekleniyor. AB Komisyonu, üye ülkenin AB hukuku içinde yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verirse resmi bir talep gönderiliyor ve AB hukukuna uygun davranılması isteniyor. Üyenin buna da 2 ay içinde cevap vermesi isteniyor. Üye ülkenin hala AB hukukuna uygun davranmadığı kanaatine varılırsa AB Komisyonu meseleyi AB Adalet Divanına götürebiliyor. Birçok konu mahkemeye gitmeden çözülebiliyor. Ancak AB üyesi ülkenin hukuku zamanında uygulamadığı düşünülürse AB Komisyonu, Adalet Divanından üye ülkeye ceza vermesini talep edebiliyor. AB Adalet Divanı, üye ülkenin AB hukukunu ihlal ettiğine hükmederse ulusal makamların Divan kararını uygulaması bekleniyor. Karar uygulanmazsa AB Komisyonu yine AB Adalet Divanına başvurarak üye ülkeye mali ceza verilmesini isteyebiliyor. Bu da günlük veya tek seferde verilecek bir para cezası olabiliyor. Polonya'ya daha önce ceza verilmişti AB Adalet Divanı, son olarak temmuzda yargıçlara yönelik disiplin mekanizmasının durdurulması gerektiği yönünde karar almıştı. AB mahkemesi, bu kararı uygulamadığı gerekçesiyle Polonya'ya günlük 1 milyon avro para cezası vermişti. AB Komisyonu, COVID-19 ekonomik sonuçları ile mücadele amacıyla üye ülkeler için hazırlanan kurtarma fonu kapsamında Polonya'ya vereceği 23,9 milyar avro fonu da henüz onaylamadı. AB içindeki bazı ülkeler, Polonya ve AB ile benzer sorunlar yaşayan Macaristan'a Birlik'in kurtarma fonundan verilecek payın "şartlılık mekanizması gereği" onaylanmamasını savunuyor.

2 yıl önce

Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalanan FETÖ firarisi Adem Özkan'ın FETÖ'cü paşalarla irtibatı olduğu ortaya çıktı

FETÖ firarisi Adem Özkan, 6 Ağustos 2021'de İpsala'dan sınırı geçtikten sonra Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandı. Örgüt içinde "müdür yardımcısı" olarak faaliyet yürüten "Salih" kod adlı Adem Özkan hakkında "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek" suçundan iddianame hazırlandı. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından İsa Tanalı'nın hazırladığı iddianamede çarpıcı detaylara yer verildi. Özkan'ın FETÖ'cü paşalarla irtibatı dikkat çekti. DARBECİYLE 21 BULUŞMA Yeni Şafak'ın haberine göre; Özkan'ın 15 Temmuz'dan sonra ihraç edilip tutuklanan darbeci subaylarla hem ByLock, hem de operasyonel hatla iletişim kurduğu belirtildi. Özkan'ın kullandığı operasyonel hatla 15 Temmuz darbe girişiminin Balıkesir ayağını komuta eden eski Tuğgeneral Mustafa Rüştü Çelenk'in kullandığı başkası adına kayıtlı operasyonel hattın, Bandırma'da 21 defa ortak baz sinyali verdiği iddianamede yer aldı. Özkan'la darbeci generalin 25 Eylül 2011-1 Aralık 2013 tarihleri arasında bu hatlar üzerinden 428 defa iletişim kurduğu tespit edildi. BYLOCK VE OPERASYONEL HAT İddianamede Özkan'ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda subay olan Mustafa Rüştü Çelenk, E.K. ve V.A. ile özel olarak ilgilendiği, onlara sohbet verdiği bilgisi yer aldı. Özkan'ın ayrıca ankesörlü kartlarla FETÖ'nün Hava Kuvvetleri mahrem yapılanmasında sözde Hava Kuvvetleri Genel Müdürü "Serdar" kod adlı Cengiz A., "Gezici" kod adlı Veysel K., sözde Kuleli Askeri Lisesi Genel Müdürü "Akif" kod adlı Meşhut E. ve örgüt hiyerarşisinde üst düzey faaliyet yürüten FETÖ'cülerle irtibat kurduğu da kaydedildi. AKPINAR'IN YARDIMCISI Adem Özkan'ın 2005-2009 yılları arasında, geçtiğimiz günlerde malvarlıklarına el konulan firari FETÖ'cülerden "Osman" kod adlı Ahmet Numan Akpınar'a bağlı olarak Çiğil 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki subaylardan sorumlu olduğu kaydedildi. Özkan'ın oluşturduğu ByLock grubunda firari Akpınar'ın da bulunduğu tespit edildi. Özkan'ın 2007-2010 yılları arasında da yine Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli subaylarla ankesörlü/kontörlü telefonlardan ardışık ve tekil örgütsel görüşmeler yaptığı, toplantılar için yer ve zaman belirlediği kaydedildi. ASKERLERE KATALOG EVLİLİĞİ YAPTIRMIŞ İddianamede Adem Özkan'la ilgili şu tespitlere yer verildi: "Adem Özkan'ın FETÖ'nün İzmir ve Balıkesir subay mahrem yapılanması içinde 'öğretmen' olarak faaliyet yürüttükten sonra 'müdür yardımcısı' konumuna yükseldiği, kendisine bağlı çok sayıda öğretmen ile askeri personelin (öğrenci) bulunduğu (..), 2011-2013 arasında Bandırma'da örgüt mensuplarınca oluşturulan hücresel haberleşme ağında yer aldığı, kendine bağlı askeri personelle operasyonel hatlar üzerinden iletişim kurduğu, himmet toplayıp örgüte aktardığı, askeri personelin katalog evliliği yapmalarını sağladığı anlaşılmıştır."

2 yıl önce

Memur ve emekliye ek zammı da içeren teklif yasalaştı

TBMM Genel Kurulunda memur ve emekliye ek zam, kademeli doğalgaz satış fiyatı belirlenmesi düzenlemelerini de içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'da Değişiklik Yapan Kanun Teklifi kabul edildi. Düzenlemeyle yeni ekonomi modelinin yasal zemini oluşturuldu. Memura ek zam Memur ve memur emeklisine yüzde 2,5 fark ödemesi yapılacak. Doğalgaza kademeli tarife Doğal gazda kademeli tarife sistemide kabul edildi. İl bazından ve iklim şartlarına göre tarifeler belirlenecek. Kurumlar vergisinde indirim İhracatçı kurumlara kurumlar vergisi yüzde 19 olarak uygulanacak. BES'te devlet katkısı arttı Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) yüzde 25 olan devlet katkısı oranı yüzde 30'a çıktı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Ukrayna'dan 20-25 milyon ton tahıl piyasalara ulaşabilir

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın; Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler denetiminde faaliyete geçecek İstanbul koordinasyon merkezi ile yıl sonuna kadar Rusya ve Ukrayna’dan toplamda 50 milyon tona kadar tahılın dünya piyasalarına sunulabileceğini söyledi. Sevkiyatın iki hafta içerisinde başlayabileceğini, her ne kadar 4 aylığına yapılsa da anlaşmanın uzatılabileceğini belirten Kalın, “Nasıl tahıl sevkiyatı konusunda zorluklara rağmen bu kadar önemli bir anlaşma yapılabildiyse, aynı şekilde ateşkes ve barış müzakerelerinin de benzer bir süreçle elde edilebileceğini tahmin ediyorum.” dedi. Kalın, Bloomberg ile gerçekleştirdiği mülakatta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kalın’ın açıklamaları ana hatlarıyla şöyle: "Tahılda öngörü 50 milyon ton" İki tarafın mutabakat sağlayarak bir araya geldiği bir anlaşma yapıldı. Bu, eğer sürdürülebilir, devam ederse, sadece Rusya ve Ukrayna değil, diğer ülkeler tarafından da desteklenirse, bundan sonra yeni ateşkes, esir mübadelesi ve barış anlaşmalarının zeminini hazırlayacak bir güven ortamı da inşa edebilir. İstanbul’da kurulacak merkezde dört taraftan temsilciler olacak. Cumartesi günü saldırı gerçekleşince, bundan rahatsız olduk ve bunu da hemen hem Rus hem Ukrayna tarafıyla görüştük. Bundan sonraki beklentimiz, bütün tarafların anlaşmanın şartlarına tam bağlı kalmaları. Zira tahıl sevkiyatı hem Rusya’nın hem Ukrayna’nın menfaatine. İki hafta içerisinde ilk gemilerin çıkmasını bekleyebiliriz. Bu, biraz da ülkelerin ne kadar hazır olduklarına bağlı. "Dört ay ama uzayabilir" Bu anlaşma 4 aylığına yapıldı. Fakat iki tarafın da mutabakatı sağlanırsa otomatikman uzatılabilecek. Karşılıklı mutabakata varılıp ‘devam edilsin’ denilmesi yeterli olacak. Burada iki ülkenin ellerindeki tahıl miktarının yıl sonuna kadar toplam 40 ila 50 milyon ton arasında olması bekleniyor, öngörülüyor. 20-25 milyon ton kadar Ukrayna’nın, 25-30 milyon ton kadar Rusya’nın elinde tahıl ürünü olduğu tahmin ediliyor. Mevcut olanlar, silolarda olanlar, gemilere yüklenenler ve yıl sonuna kadar yeni gelecek olanlar var. Bunun yanında bir de gübre var. Odesa limanlarından bir gemi çıktığında tamamen Ukraynalıların kontrolünde, onların belirlediği rotada Karadeniz’e çıkacakar. Her aşamada merkeze bilgi verilecek. Türk sularına girdikten sonra da gemiler izlenmeye devam edecek. İstanbul’a geldiğinde belli bir noktada denetimleri yapılacak. Giden gemiler için de aynı prosedür işletilecek. Tahıl ürünleri dışında herhangi bir sevkiyat olmayacak.

1 2 3