22 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

PKK elebaşı Salih Müslim'den hezimet itirafı: Hava harekatlarıyla çok sayıda örgüt yöneticisi öldü

Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'nin üst düzey isimlerinden Salih Müslim, terör örgütünün yayın organlarına MİT'in Suriye'de gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Hava harekatlarıyla çok sayıda örgüt yöneticisinin öldürüldüğünü söyleyen Salih Müslim'in itirafları şöyle: “Türkiye'nin hava saldırıları artarak devam ediyor. Bu hakikati görmek lazım. ABD, Rusya ve diğer bazı ülkeler açıklamalar yaparak sadece kınıyor ve kaygılarını dile getiriyorlar. Türkiye bu açıklamaları dikkate almıyor. "HER GÜN KAYIPLAR VERİYORUZ" Ne Amerika, ne de Rusya bizim için Türkiye'yi karşısına almaz. Kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Uluslar arası güçler Türkiye'nin Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı bazı açıklamalar yapmış olsa da, Türkiye bunu dinlemiyor. Bu SİHA'lara, Drone'lara karşı bir çözüm üretmek zorundayız. Kendimizi korumak ve tedbirlimizi almak zorundayız. Her gün kayıplar veriyoruz.” "SURİYELİLERİN GERİ GELMESİNE KARŞIYIZ" 1 milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine geri gönderilmesine de karşı çıkan terörist elebaşı Salih Müslim, “Türkiye demografiyi değiştirmek istiyor. Buralar Türkiye işgali altındayken kimse geri dönemez, buralarda şu anda insanların can güvenlikleri yok, geri gelmesinler. Briket evlerle kamp ve köy oluşturmaya çalışıyorlar. Afrin ve çevresine Türkiye'deki sığınmacıları yerleştirip buradaki demografiyi değiştirmek istiyorlar. Hava ve kara harekâtlarıyla Suriye'yi yangın yerine çevirdiler. Mültecilerin geri gönderilmesine karşıyız, direneceğiz, kimse geri gelmesin. Bütün imkânlarımızla bu plana karşı direnmemiz meşrudur. Bunu da yapacağız” dedi.

2 yıl önce

Yeniden yapılanmaya geçen FETÖ'nün talimatları deşifre oldu!

FETÖ üyeleri yeniden yapılanma için harekete geçti. Örgüt üyelerinin deşifre olmaması için güvenlik rehberi hazırladılar. Deşifre olmamak için talimat üzerine talimat yayınladılar. Fetullahçı Terör Örgütü'nün güncel yapılanmasına dair önemli bilgilere ulaşıldı. Örgüt yeni görevlendirmeler yaparken, görevlendirmelerde dikkat çeken ise güvenlik kaygısı. O kaygılardan biri de örgüt üyelerinin nasıl dikkat çekmeden yaşayacağı talimatını veren personel sorumlusu. FETÖ'NÜN MESAJLAŞMA TAKTİKLERİ DEŞİFRE EDİLDİ İtirafçı ifadesinde bu durum şöyle anlatılıyor: 'Personel Mesulü kesinlikle yüz yüze görüşmenin olmayacağını, aranan insanların aileleri ile görüşülmeyeceği, sanal irtibat programları üzerinden görüşüleceği gibi durumları paylaşır.' Yeni görevlendirmeler yaptılar 15 Temmuz sonrası hapse girip dışarı çıkan kişilerle de irtibat koparılmamaya çalışılıyor. İtirafçı ifadelerine göre o kişilere de yeni görevler verilmeye çalışılıyor: "Selim-2 adlı kişi örgütteki öğrencilere yardım etmemiz gerektiğine atıfta bulunarak, dini duygularımı istismar edip, güncel yapılanma içerisinde HİM sorumlusu olmamı istedi." Bu tekliflerden birinin kabul eden FETÖ itirafçısı süreci şöyle anlatıyor: '2019 yılına kadar bu şekilde devam etti. Bu yıl eylül ayında gözaltına alındım. Serbest kaldıktan sonra Tekin kod isimli şahıs evime geldi. Bana içerisinde sim kart olan bir telefon verdi. Çocuklara sahip çıkmamız gerektiğini söyledi. Ben de yurt dışındaki arkadaşlarıma özlem duyduğumdan "Artı Sorumlu" olmayı kabul ettim." GÜVENLİK REHBERİ HAZIRLANDI Örgütün ayrıca kurallar manzumesi denilen bir güvenlik rehberi de hazırladığı ortaya çıktı. Kitapçık haline getirilen rehberde bazı kritik faaliyet ve terimlere şifreli kelimeler verildi. Örneğin rehberde yapılmaması gereken hareketler 'yasaklı meyve' olarak tanımlanıyor. Rehberde aranması olan yada firari isimlerin de alması gereken önlemler sıralanıyor: "Sınav (baskın) beklentisi olan arkadaşlar sınav olması durumunda öncelikle adreslerinden nasıl ayrılmaları gerektiğini planlamalı. Aynı binada oturan tanıdık birini ya da müsait teras ayarlamaları gerekiyor. Bazen sınavı haber alamıyoruz. Böyle durumlarda boş dairelerde ya da komşuda oturup, polisler ayrıldıktan sonra adresten çıkılabilir.' YENİ İLETİŞİM YÖNTEMİ: TNG FETÖ yönetiminin hazırladığı rehberde TNG isimli Bylock benzeri bir iletişim uygulamasından da bahsediliyor: 'Sınav bekleyen arkadaşlar, kendi kullandıkları telefon hattından tanımlı mail, Whatsapp, Viber gibi iletişim kanallarını silip wifi üzerinden TNG programını kullanabilirler. Böylelikle sınav(operasyon) öncesi bulundukları yerden baz ve sinyal vermemiş olurlar. Fakat sınav sonrası için bu durum geçerli olmayıp, yeni sıfır dijital yedeğinizi kullanmaya başlayabilirsiniz.' ÖRGÜTÜN BİLİŞİM GÜVENLİĞİ Terör Örgütü FETÖ'nün iletişim ile ilgili üyelerini üst üste uyarması da dikkat çeken detaylardan: "Pansiyonlardaki başkası adına kayıtlı hattın kullanıldığı wifi üzerinden arkadaşların internet bağlantısı sağlanarak aileler ile iletişime geçilmeli. İletişim cihazında panoyu silme, gereksiz dosya bulundurmama, güvenli bir şifre konulması, mahrem konulardaki dosya çalışmalarının da kriptolu bilgisayarlara aktarılması önemlidir. CTA son sürümü bilgisayarlarınızda bulunmalıdır. Aileyle sadece Tango ya da geliştirilen görüntülü görüşme USB'si ile irtibat kurulmalıdır." Örgütün üyelerine özel tabletler verildiği de görülüyor. Ayrıca üyelerin birbirlerini WhatsApp'tan araması, ararken de VPN kullanılması söyleniyor: 'Telefonlar bizi en çok ele veren açıklarımız. Başkası adına kayıtlı bir Vınn hazır ederek, tablet ya da kullanmadığı telefon üzerinden wifi ile bağlantı kurup iletişim kanallarının hazır olmasında yarar var. Yani dijital anlamda sıfır, hiç kullanılmamış bir yedeğimiz olsun.' Rehberdeki en çarpıcı noktalardan biri ise cep telefonu sinyallerine karşı alınan önlem: 'Uçak modu ya da telefonun kapanmasında merkeze sinyal gidebilir. Bu durum takip eden şahısların dikkatini çekebilir. Gizli, örtülü bir faaliyet imajı doğurabilir. En güvenli yol, telefonun ayarlar menüsünden Ağ Operatörleri kısmına girip, buradan Otomatik Operatör seçimini devre dışı bırakmaktır. Sonrasında ise Ağ Ara diyerek mevcut kullandığınız operatör yerine başka bir operatörü seçin. Bu sayede telefon açık görünecek ancak ağa sinyal göndermeyecektir. Yani sistemde görünmeyeceksiniz. ' HÜCRE EVİNDE ÖNLEM Terör örgütü FETÖ aranması olan yada firari durumdaki üyelerinin sakin muhitlerde oturmalarını istiyor. Örgüt üyelerinin ev kiralarken, kendi adlarının kayıtlara geçmemesi adına yakın akrabalarını da işin içine dahil etmesi isteniyor. FETÖ'nün güvenlik rehberinde evin ve faturaların bir akraba adına tutulması gerektiği yer alıyor. 'YASAKLI MEYVE' TALİMATI Rehbere göre örgüt üyelerinin haftada 1 kez alışveriş yapmaları, evlere giriş çıkış için karanlık ve sakin zamanların seçilmesi isteniyor. Evde kesici delici alet bulundurulmaması, olası bir baskın esnasında herkesin anlatacağı ayrı bir hikaye olması önemle vurgulanıyor. Örgütün aileyle görüşme talimatları ise şu şekilde: "Ailelerle yalnızca TNG üzerinden irtibat kurulmalı. Restoran, kafe gibi yerler 'Yasaklı Meyve'dir. Aileler görüşmeye gelmeden bir gün önce telefon görüşmelerini sonlandırmalıdır. İl dışındaki görüşmelere telefon götürülmemeli. Görüşmeye peruk ya da baş örtüsü takıp, bir miktar eşkal değiştirerek gidilmesi iyi bir maske olabilir." Örgütün en önemli tedbirlerinden bir tanesi senaryo kurgulamaktı. Yani operasyon riskine karşı çevredekilere ya da polise üyelerin birbirleriyle nasıl tanıştıklarına dair bir senaryo anlatılması ve bu senaryonun örgüt bağlantısı şüphesi doğurmaması vurgulanıyordu. Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik operasyonlar devam ederken örgütün yeniden yapılanmaya çalıştığı her geçen günü daha net ortaya çıkıyor.

1 yıl önce

Konut fiyatlarındaki fahiş artış… Devlet Bahçeli: Vahim artışları sınırlandırmak, taleplere kulak vermek mecburiyetindeyiz

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Milletimizin refahından rahatsızlık duyan Türkiye düşmanları dört bir koldan harekete geçmektedir. Ekonomik geleceğimiz maalesef yaylım ateşine tutulmuştur. Hükümet tedbir üstüne tedbir almaktadır. Konu, ekonomik beka konusudur. MHP, hükümetimizin alacağı her kararın destekçisidir. Bir elin nesi varsa Cumhur İttifakı'nın iradesi vardır, şer odaklarının alayını birden karşılamaya kudretimiz yetecektir. Türkiye sevdamızdan ödün vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan, mutfağına dinamit koyan, şikayetlerinin yaygınlaşmasına neden olan fiyat artışlarının önünü-arkasını incelemek zorundayız. Türkiye'yi ekonomik olarak zora sokan, alım gücünü zayıflatan planın geri planında mihraklar vardır ve açıkça meydandadır. FETÖ, bu kumpasın tam ortasında bulunan bir maşadır. FETÖ'cüler, sıcak para çeteleri, bunların yerli uzantıları, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler, Türkiye'nin ekonomik olarak köşeye sıkışması amacıyla faaliyet içindedir. Kiralardaki haksız, hukuksuz artışların sorarım sizlere gerçek sebebi nedir? Asıl gayesi nedir? Vatandaşlarımızı mağdur haline getiren, zincir marketlerde peynirden yumurtaya, etten süte kadar fiyat etiketlerinin kabarmasına yol açan kimler varsa suçludur, sahnelenen kirli oyunun parçasıdır. Kiralardaki yükselişe sessiz kalamayız, konut fiyatlarındaki yükselişleri atıl vaziyette seyredemeyiz. Vahim artışları sınırlandırmak, taleplerine kulak vermek mecburiyetindeyiz. Haksız kazanç peşine düşen fırsatçıların elbette yakasından tutmalıyız, bedelini de ödetmeliyiz. Denetimleri sıklaştırarak utanmazları hem deşifre hem de rezil etmeliyiz. Buna tamam demeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Türk milleti sahte demokratlara aldanmayacak, aldırmayacaktır. Mazisinde karneyle ekmek verilen hüzün dolu yılların olduğu CHP'nin ve başındaki zatın konuşmaya yüzü bile yoktur. Milletimizin ve devletimizin yanında sapasağlam yerimizi alacağız. Tasarlanmış kahramanlıklara karnımız toktur. Gaz yağı yokken haşhaş yağı kullanılan yıllar aklımızdan çıkmamıştır. Biz tarihten dersimizi aldık. Sabırla, sebatla, metanetle, dayanışmayla, bir ve beraberce zorlukları aşacağız. Kavga ve kutuplaşmadan beslenen firavunları Allah'ın izniyle mahcup edeceğiz. 2023 aynı zamanda istikbal hedeflerimizin ileriye taşınmasını sağlayacak tarihi bir eşiktir. 1877 ve 1878 Osmanlı-Rus savaşında Yeşilköy'e kadar gelen güçlerin komutanı şu telgrafı göndermişti: "Bizi durduracak hiçbir kuvvet yok, İstanbul'a girmek için izninizi bekliyorum" Her gün bir yerinden yara alan Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim kademesinde sorumsuz, işbirlikçilik anaforuna kapılmış yöneticiler de vardı ve biliniyordu. Devşirilmiş bir kısım devlet ricali makus çöküşe hizmet etmişlerdi. Şu mutlak gerçeğin altı da çizilmelidir ki hiçbir padişah asla ve katta kendi çıkarını devletinin ve milletinin çıkarı üstüne görmemiştir. Oğuz soyundan kesinlikle hain çıkmamıştır. Abdülhamid'i kimler sevmiyorsa, kuyruk acısını kimler çekiyorsa onlara dikkat edeceğiz. Çünkü onlar batının içimize yuvalanmış etki ajanlarıdır. Abdülhamit Han'ın seveni kadar sevmeyeni de vardır. Abdülhamit'i Ermeni çeteciler sevmez, sömürgeciler sevmez, casuslar sevmez, Türk ve İslam düşmanları hiç sevmez. Madem tarihi bilmezler o halde ne diye gerçeğe kara çalmaya kalkarlar. Gafiller ne istiyorlar tarihimizden. Bilmedikleri, bilemeyecekleri büyüklerimizi hangi bilgi ya da belgelerle itham ederler. Merhum hünkarımız Abdülhamit Han şöyle demişti: "Mutlaka kendi fikrimin de kabul olunmasını istemedim. Benim fikrim bu meselede şu merkezdedir, siz de müzakere edin, kabul ederseniz icra edersiniz" Her zaman mert oldu, namerdin oyununu bozdu. 2. Abdülhamid'i ilk savunan değerli şahsiyet merhum Hüseyin Nihal Atsız'dır. Merhum Atsız açık açık diyordu ki "Abdulhamid biçareliğin tersi neyse odur" Biz ecdadımıza dil uzattırmayız, tarihimize laf ettirmeyiz, devşirmelere akıllarını başlarına devşirmelerini tavsiye ederiz. Sudan sebeplerle karşı karşıya getiren kanı bozukları asla affetmeyiz. Osmanlı İmparatorluğu bizimdir, Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, Atatürk bizimdir, Abdülhamid Han da bizimdir. Atatürk, Ankara ise Abdülhamid Han İstanbul'dur. İkisini birbirinden ayırmak ne mümkün. Dedelerimize hakaret edenler zillettedir. Atatürk'ü seven Abdülhamid'i de sever. Birisini diğerinden üstün tutan bataktadır. Geçmişte yaşamış her kim varsa duygularımızla değil, bugünün ölçüleriyle değil kendi zamanlarının şartlarıyla değerlendirmeliyiz. Muhterem büyüklerimizi, büyük ceddimizi anıyorum, Rabbim her birisinden razı olsun diyorum. İSVEÇ VE FİNLANDİYA'YA NATO VETOSU ABD Başkanı Biden bu iki ülkeyle sıcak ilişki halindedir ve tam destek açıklaması yapmıştır. Çünkü ABD ve İsveç arasında savunma, istihbarat ve askeri alanlarla köklü işbirliği süreci uzun bir süredir devrededir. Laf kalabalığı vardır ama sonuç yoktur. Asıl gündem Türkiye'nin endişesini görüşmek değil kalıcı olarak gidermektir. İsveç, PKK'nın önde gelen silah tedarikçileri arasındadır. Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya'nın parmak izini nasıl yok sayacağız? Hala sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere nasıl anlayış göstereceğiz? İsveç bölücü terörün Kuzey Avrupa'daki kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı, İsveç'tedir. Uzaktan bakılınca eline vurup ekmeğinin alınacağı bir ülke olduğumuzu mu zannetmektedirler. Türkiye'ye silah ambargosu uygulayan sabıkalı ülkelerle bir ve beraber olmamız akıl harcı mıdır? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine engel çıkınca Türkiye'nin risk birimi 14 yılın üzerine çıkmıştır. Türkiye'nin sessiz kalması mı amaçlanmaktadır? Bu edepsizliği, bu tavrı görmezden mi gelelim? Buyurun emiriniz neyse onu yapalım mı diyelim? Türkiye, sömürgeleşmiş bir ülke olamayacaktır. Hiç kimse Türkiye'yi tehdit etmeye yeltenmesin. İsveç hükümeti terörizme mali imkan sağladı, yaralı hainleri tedavi ettirdi, Başbakan'ın bile göreve gelmesinde terör uzantılarının dahli görüldü. Türk milleti bu zillete nasıl tamam diyecek? Türk milletinin terazisi bu melanet ağırlığı nasıl çekecek?    "NATO'DAN AYRILMAK BİLE GÜNDEME ALINMALIDIR" Onlar bizi yok saysa da biz daha çok var olacağız. Onlar karşımızda toplansalar da hepsinin bileğini Cumhur İttifakı olarak bükeceğiz. NATO içinde PKK/YPG terör örgütünün arkasında duran ülkelerin varlığı hepimizin malumudur. Türkiye seçeneksiz değildir, NATO'dan ayrılmak bile gündeme alınmalıdır. NATO'yla var olmadık, NATO'suz da yok olmayız. Türkiye, NATO'nun doğudaki karakol ülkesi olarak muamele görmüştür. Alsınlar İsveç'i alsınlar Finlandiya'yı tepe tepe kullansınlar. Gelişmeler başka bir seçenek bırakmazsa yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, belki de en doğrusu budur.  MİÇOTAKİS'İN ABD'DEKİ KONUŞMASI Ayrıntılar birazdan…

1 yıl önce

PKK'yı besleyen ABD sınır ötesi operasyondan rahatsız oldu: Mevcut hatların korunmasından yanayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta düzenlediği ulusa sesleniş konuşmasında, Türkiye'nin güney sınırında yer alan terör unsurlarına yönelik yeni bir sınır ötesi askeri harekatın sinyalini vermişti. Konuya ilişkin bugün yeni bir açıklama yapan Erdoğan, "Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye'nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olmaya çalışacak göreceğiz." ifadelerini kullanmıştı. SINIR ÖTESİ OPERASYON SİNYALİ ABD'Yİ RAHATSIZ ETTİ Söz konusu karar, terör örgütü PKK/YPG'yi besleyen ABD'yi rahatsız etti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuya ilişkin açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Suriye’nin kuzeyinde gerilimin artırılmasına karşıyız." dedi. ABD: "TÜRKİYE'NİN OPERASYONU DEAŞ İŞE MÜCADELEYİ RİSKE ATAR" Mevcut hatların korunmasından yana olduklarını ifade eden Blinken, "Endişemiz, yeni bir harekat bölgesel istikrarı tehdit edeceği ve kötü niyetli aktörlere fırsat sunacağı. Suriye’de DEAŞ ile mücadeleyi riske atacak hiçbir şey görmek istemiyoruz." diye konuştu.

1 yıl önce

Yeni yargı paketi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Düzenleme ile stokçuluk yaparak fiyatları etkileyen kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek

Ayrıca konut ve arsa alım satımı için noterlere de yetki verilecek. Hakim savcı yardımcılığı getirilecek. Bülent Turan'dan Hayırlı olsun' paylaşımı Haberi AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sosya medya hesabından duyurdu. Bülent Turan, paylaşımda, "Hakim ve savcı yardımcılığının getirilmesi, taşınmaz satışlarının noterlerce de yapılabilmesi, fiyatları etkileme, mal, hizmet satımından kaçınma suçlarının cezasının ağırlaştırılmasını içeren 24 maddelik teklifimizi TBMM Başkanlığı'mıza sunduk. Hayırlı olsun." ifadelerine yer verdi.

1 yıl önce

Diyarbakır annelerinden nöbet kararlılığı: Kirli ellerinizi evlatlarımızın üstünden çekin

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1005'inci gününde sürüyor. Hakkari'den 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Rojhat için eyleme katılan anne Necibe Çifçi, bir evladının PKK tarafından öldürüldüğünü diğerinin de dağa kaçırıldığını söyledi. Her iki evladının acısıyla 1005 gündür HDP İl Başkanlığı binası önünde evlat nöbetinde olduğunu belirten Çifçi, "Evlatlarımızı HDP ve PKK'dan istiyoruz. Onlardan para, mal, mülk istemiyoruz. Yeter artık kirli ellerini evlatlarımızın üstünden çeksinler. Binlerce yıl geçse de evladımı onlardan söke söke alacağım. Evladımı almadan buradan gitmeyeceğim." dedi. Çifçi, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu. Oğlu Fatih için eylem yapan baba Abdullah Demir de evladı için 3 yıla yakın bir süredir eylemde olduğunu anlattı. Kaçırıldığı günden bu yana evladının peşini bırakmadığını dile getiren Demir, "Evladımı almadan buradan kalkmayacağım. Sonuna kadar direneceğiz. Evladıma bir sarılsam bana yeter. Allah rızası için gelin bize destek verin. Bütün dünyaya sesleniyorum, derdimize derman olun, bize dua edin." ifadesini kullandı. Demir, terör örgütünden kaçan 35 evladın ailesine kavuştuğunu ve bu sevinci kendisinin de yaşamak istediğini aktardı. Adana'da 12 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan kızı Suzan için gelen baba Ahmet İpek ise bütün aile perişan olduklarını anlatarak "Çocuğumun gelmesini istiyorum. Kızımı bıraksınlar." dedi.

1 yıl önce

Terörist vekil Kakabaveh, terör örgütü YPG/PKK'ya yardım için Sosyal Demokratlardan garantiler aldığını açıkladı

Adalet ve İçişleri Bakanı Morgan Johansson hakkında 7 Haziran'da meclisteki gensoru oylamasında hükümetten yana tavır koyduğunu belirten Kakabaveh, bunun karşılığında Sosyal Demokrat Partisi'nden terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'deki kolu YPG-YPJ'ye yardım sözü aldığını sosyal medya hesabından duyurdu. Hesabında bir görüntü paylaşan Kakabaveh, "Sosyal Demokratların YPG-YPJ'ye destek ve yardım göndermeleri için bazı garantileri aldım." sözlerini sarf etti. Konu hakkında 7 Haziran'da açıklama yapan İsveç Başbakanı ve Sosyal Demokrat Partisi lideri Magdalena Andersson ise "Biz Kakabaveh ile hükümet olarak bir anlaşma yapmadık. Herhangi bir taviz de vermedik." ifadesini kullanmıştı. Meclisteki sağ partiler, çetelerin son yıllarda artan silahlı çatışmalarının önlenememesi nedeniyle 2 Haziran'da Adalet ve İçişleri Bakanı Johansson hakkında gensoru önergesi vermişti. Kakabaveh de 5 günlük sürede 3 kez fikir değiştirerek en son hükümete destek vermeyeceğini açıklamıştı. İsveç basını, Kakabaveh'in, YPG/PKK'nın "SDG" adını kullanan elebaşlarından İlham Ahmed'in son dakika emriyle kararını değiştirerek, Johansson'un yanında yer aldığını yazmıştı. Sosyal Demokrat Parti ile Kakabaveh arasında imzalanan anlaşma İsveç'te geçen yıl Sosyal Demokrat Partili Andersson, istifa ederek görevi bırakan Stefan Löfven tarafından başbakanlık için önerilmişti. 349 milletvekilinin bulunduğu mecliste hükümeti kurmak için 175 milletvekiline ihtiyacı olan Andersson, bağımsız milletvekili Kakabaveh'in desteğini alarak 1 oy farkla 24 Kasım 2021'de başbakan seçilmişti. Bu oy karşılığında Sosyal Demokrat Parti ile Kakabaveh arasında YPG/PKK'ya destek olunması için anlaşma imzalanmıştı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, başkentte etkili olan sağanak nedeniyle taşan Tatlar Deresi bölgesinde arama çalışmalarını yerinde inceledi!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, başkentte etkili olan sağanak nedeniyle taşan Tatlar Deresi bölgesinde arama çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Soylu, Ankara Valiliğince sağanak konusunda uyarılar yapıldığını, Türkiye'nin farklı noktalarında da yoğun yağışlarla karşı karşıya kalındığını vurguladı. 1 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ, 1 KİŞİ DE KAYIP Van'dan gece yarısına doğru Ankara'ya geldiğini aktaran Soylu, sel nedeniyle bir kişinin yaşamını kaybettiği, ayrıca aracıyla birlikte selde sürüklenen bir başka kişinin de kaybolduğu bilgisinin ulaştığını anımsattı. Bakan Soylu, araçların şu an derenin içerisinden çıkarıldığını, kaybolan kişiyi arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Akşam itibarıyla dere boyunca ekiplerimiz arama kurtarma çalışmalarını yürütecek. Sabah 08.00'den itibaren üç sektörde arama kurtarma çalışmaları devam edecek. Balık adamlarımız, arama kurtarma ekiplerimiz, JAK'tan sivil toplum örgütlerimize kadar tüm ekipler buradalar. İnanıyorum ki arama kurtarma çalışmalarımız neticesinde sonuç alabileceğiz, umudumuz budur." diye konuştu. Aynı zamanda hasar ve zarar tespiti çalışmalarının da yapılacağını belirten Soylu, Ankara Valiliğinin bu çalışmalara başladığını, 1-2 gün içinde bir tespitin ortaya çıkmasının beklendiğini vurguladı. İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti: "Bu bölge bir vadi, daha önce de bu tip risklerle karşı karşıya kalmış. Ona yönelik gün ışığında Sayın Valimiz, AFAD Başkanımızın koordinasyonunda DSİ, ilgili belediyeler de dahil olmak üzere bir tespit yapılacak. Yani bir daha böyle bir afet olduğunda, taşkının nereden kaynaklandığını, nerede hep birlikte önlem alabileceğimiz konusunu değerlendirecekler." Soylu, hayatını kaybeden İlkay Yiğit için başsağlığı, selden etkilenenlere de geçmiş olsun dileklerini iletti.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 18 19