19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Savcı Uzun’u şehit eden teröriste rekor ceza

Kahramanmaraş'ın Nurhat ilçesinde 2017 yılında operasyonda yaralı yakalanan, PKK'nın bazı sol örgütlerle kurduğu sözde çatı örgüt HBDH'nin Türkiye sorumlusu olan ve aralarında Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun ile çok sayıda güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, sivil vatandaşların öldürdülmesi olayının da yer aldığı birçok eylemin planlayıcısı olduğu belirtilen 'Azat Çüngüş' kod adlı terörist Gürbüz Topçu’nun Tunceli 1’inci Ağır Ceza mahkemesinde karar duruşması görüldü. İşledikleri eylemlerde görgü tanıklarının anlatımları, teşhis tutanakları ve uzmanlık raporları çerçevesinde görülen karar duruşmasına terörist Topçu, tutuklu olduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS vasıtasıyla katılarak daha önce eylemlere ilişkin verdiği beyanlarını tekrar etti. Tunceli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında savunmaları dinleyen mahkeme heyeti, Ovacık savcısı Murat Uzun’u, güvenlik güçlerini ve çok sayıda sivilin öldürülmesi olayını gerçekleştiren ve emrini veren Topçu'nun 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek', 'terör örgütüne üye olmak' suçlarından 5 kez müebbet, 564 yıl 81 ay hapis ve 72 bin lira para cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. 30'DAN FAZLA SUÇ DOSYASI VAR Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığında 30'dan fazla suç dosyası bulunan Topçu'nun, katıldığı ve planladığı eylemler şöyle: Reklam "Tunceli'nin Ovacık ilçesi Garipuşağı köyü kırsalında 2010'da 2 askerin şehit edilmesi, bir askerin yaralanması, Tunceli il merkezinde 2011'de halı sahada maç yapan polis memurlarına yönelik saldırıda komiser Cem Kerman ile maçı izleyen öğretmen eşi Dilay Kerman'ın şehit edilmesi, 8 polis memurunun yaralanması, Ovacık'ta 2012'de İbrahim Ergün'ün öldürülmesi, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün 2012'de Tunceli-Ovacık kara yolunda kaçırılması, Ovacık Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun'un 2012'de şehit edilmesi, Tunceli Cumhuriyet Mahallesi'ndeki polis noktası ve karakoluna 2015 ve 2016'da düzenlenen saldırılarda 2 polis memurunun şehit düşmesi ve 3 polisin yaralanması."

2 yıl önce

Tunceli'de tepki çeken avcılarla ilgili yeni gelişme! 20 yaban domuzu avladılar… Yaban keçisi avlamalarına izin yok

Tunceli genelinde yaban domuzu popülasyonunun kontrolsüz bir şekilde arttığı ve kırsal alan ile bazı köy muhtarların, domuzların tarım arazilerine zarar vermesi nedeniyle ilgili makamlara şikayette bulunması üzerine Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şubesi, 80 yaban domuz kotası koyarak başvuru yapan avcılara 6 günlük sürek avı izni verdi. Yasal izinlerin alınmasının ardından domuz avı için bölgeye yurt dışından 12 kişilik Avcı grubu geldi. Milli Parklar sınırları dışında avcılık faaliyeti yürüten 12 kişi, sürelerinin dolmasıyla kentten ayrıldı. Avcıların toplamda 20 yaban domuzunu avladığı öğrenildi. TUNCELİ VALİLİĞİ: YABAN KEÇİSİ AVINA KESİNLİKLE İZİN VERİLMEZ Tunceli Valiliği'nden, "Dağ keçisi avı için kesinlikle Av izni verilmemiştir. Kaçak avcılara karşı en ağır şekilde cezalarımız uygulanmaktadır. Milli Park sınırları içerisinde kesinlikle avlanma yasaktır. Zaman zaman köylerden yaban domuzunun ekili alanlara zarar verdiği talepleri üzerine domuzların avlanması izinli olarak yapılmaktadır” açıklaması yapıldı. ‘CANLI TÜRLERİNE YÖNELİK ÖLDÜRMELER HUKUK DIŞI’ Yaban domuzunun, Avrupa’nın Yaban Hayatı Ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi'ne göre korunduğunu belirten Doğal Miras Koruma Girişimi sözcüsü avukat Barış Yıldırım, “İlimizde domuz avı maksadıyla bir grup avcı bulunmakta, yabancı uyruklu ve 12 kişi oldukları belirtiliyor. İlimizde çok güçlü bir yaban hayatı popülasyonu var bu yaban hayatı ülkemizin taraflı olduğu çeşitli sözleşmelere göre korunuyor. Başta, Dünya Biyolojik Sözleşmesi, Avrupa’nın yaban hayatı ve yaşama ortamlarını koruma sözleşmesi olan Bern Sözleşmesi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa konseyi ülkesi olarak 1984 yılında imzalanan Bern Sözleşmesi'ne imza atmıştır. Bern Sözleşmesi'nin maddelerine göre yaban hayatı popülasyonlarına ve ortamlarına kasten zarar verebilecek her şeyin yasaklandığını biliyoruz. Yine sözleşmenin ek 3 listesinde, yaban domuzunun da koruma altında bulunduğunu biliyoruz. Bu türlere yönelik öldürmeler hukuk dışı. İlimizde yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, ayı, kurt ve ur kekliği ve kaya kartalı gibi korunan canlılar var. Dün iki kişi iki dağ keçisini öldürdü ve ekipler bunları yakalayarak cezai işlem uyguladı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü başta olmak üzere tüm yetkili idarelerin önlemleri almasını istiyoruz. Personel sayısı burada az personel sayısının artırılmasını istiyoruz” dedi. ‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’ Avcılık faaliyetlerinin hukuksuz olduğunu ve domuz avı için suç duyurusunda bulunacağını belirten Yıldırım, şunları söyledi: "Avcılık faaliyetlerinin her türlüsünün hukuk dışı olduğunu belirtmek isterim. Buna ilişkin olarak geçmişte yürüttüğümüz hukuksal mücadeleyi yine devam ettireceğiz. Domuz avcılığı faaliyetleri için biz geçmişte suç duyurusunda bulunmuştuk, yine bulunacağız. Anayasa 56’ncı maddesinde her yurttaşa çevreyi ve içindeki canlıları savunma hakkı görevi vermiştir. Doğadaki ekosistemin belirleyici unsurları doğada yaşayan canlılardır. Oradaki doğal dengeyi de o canlılar oluşturur. İnsanın oraya müdahalesiyle asla ve asla ekosistemi tanzim edemezsiniz. Bu canlı türleri milyonlarca yıldır bu coğrafyada yaşamıştır. Bunların bu popülasyonları dengelemek insanoğlunun görevi değildir, doğanın görevidir. Yöre Alevilik inancında vahdet esası vardır. Buradaki canlılar ve cansızlar aynı özden türediğine inanılır. Başta yaban keçileri olmak üzere pek çok canlıya kutsiyet atfedilir bu canlıların kasıtlı olarak öldürülmeleri yöre inancına ve mitolojisine de ciddi zarar veriyor.”

2 yıl önce

Sakarya’da kediyi denize atan yabancı uyruklu gençlerin başı dertte! Savcılık serbest bıraktı, Göç idaresi affetmedi

Dün akşam saatlerinde sosyal medyada yayılan bir videoda, yabancı uyruklu birkaç gencin sahil kenarında otururken bir kediyi denize attığı görüntüler yer almıştı. Görüntüler üzerine harekete geçen Göç İdaresi Başkanlığı Sakarya İl Müdürlüğü ekipleri, kimliklerini tespit ettikleri yabancı uyruklu gençleri Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Sakarya Emniyeti tarafından gözaltına alınan Irak uyruklu 16 yaşındaki O.M. ile 17 yaşındaki M.A., Sakarya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğündeki sorgularının ardından “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa Muhalefet” suçunu işlemeleri sebebiyle Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.   SAVCILIK SERBEST BIRAKTI AMA… Savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılan Irak uyruklu gençler, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından affedilmedi. Yabancı uyruklu şahısların suça karışma oranlarının düşük olmasında Göç İdaresi Başkanlığının tavizsiz tutumunun da etkili olduğu biliniyordu. Savcılığın serbest bıraktığı gençlerin, Sakarya İl Göç İdaresi yetkilileri tarafından Geri Gönderme Merkezi’ne sevkleri yapıldı.

2 yıl önce

CHP’li belediyeler terörist yuvası gibi! FETÖ’nün ‘belediyeler imamı’ Erkan Karaarslan, Avcılar Belediyesi’nde gözaltına alındı

FETÖ’nün belediyeler imamı Erkan Karaarslan, 2015 ve 2016 yılları arasında CHP’li Avcılar Belediyesi tarafından aldığı ihalelerde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan operasyonun, aralarında CHP’li Avcılar Belediyesi ihale komisyon başkanı ve üyelerinin de yer aldığı 19 şüpheliye yönelik yapıldığı öğrenildi. Aralarında Erkan Karaarslan’ın da bulunduğu 17 şüpheli gözaltına alınırken 2 şüphelinin yakalama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Karaarslan’ın güncel değeriyle kamuyu 1 milyon lira zarara uğrattığı tespit edildi. 2 ŞÜPHELİ ARANIYOR Hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçundan çok sayıda dava açılan ve defalarca gözaltına alınan Fetullahçı Terör Örgütü’nün belediyeler imamı Erkan Karaarslan yeniden gözaltına alındı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ihaleye fesat karıştırma”, “resmi belgede sahtecilik” , “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık” suçları kapsamında 19 şüpheliye yönelik 8 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. 17 şüpheli gözaltına alınırken 2 şüphelinin ise arama çalışmalarına devam ettiği öğrenildi. Gözaltına alınanlar arasında Erkan Karaarslan’ın yanı sıra CHP’li Avcılar Belediyesi İhale Komisyon başkanı ve üyelerinin de yer aldığı öğrenildi. Soruşturma dosyasında, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörü tarafından düzenlenen tevdi raporu ve bilirkişi raporu, en önemli deliller arasında bulunuyor. Raporda, Avcılar Belediyesi’nin iki ihalesiyle ilgili Erkan Karaarslan ve birlikte hareket ettiği şahısların ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri, ayrıca ihalede görevli belediye personelinin de suça iştirak ettiği yönünde tespitler yer aldı. Raporda, Erkan Karaarslan’ın ülke genelinde güncel enflasyon değeri hesaplanmamış haliyle yaklaşık 22 milyon lira değerinde toplam 80 kamu ihalesi aldığına dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda, FETÖ’nün belediyeler imamı için başlı başına bir suç örgütü olduğu tanımı yapılması dikkat çekti. Soruşturmaya konu Avcılar Belediyesi’nin ihalelerinde ise yaklaşık maliyet hesaplamaları yapılırken, sadece “Erkan Karaarslan İhale Suç Örgütü”yle iltisaklı firmalardan teklifler alındığı vurgulanırken, yaklaşık maliyetin oluşmasına müdahale etme adına sahte fiyat teklifi evrakı hazırlandığı tespit edildi. Avcılar Belediyesi tarafından, Karaarslan’la iltisaklı şirketlerin sunduğu sahte iş deneyim belgesinin, aslı görülmüştür şeklinde imza altına alınarak kabul edildiği belirlendi. TUTUKLANDI AMA BELEDİYEDEKİ İŞİNİN BAŞINDA GİBİ GÖSTERİLDİ Tespitlere göre; basit araştırma usulleriyle dahi birbiriyle bağlantılı olduğu anlaşılarak ihaleye katılma koşullarına uymadığı ortaya konabilecek firmalar, koşullara uymamasına rağmen ihaleye katılmaları sağlandı. Karaarslan, 15 Temmuz darbe girişimi akabinde gözaltına alınarak tutuklandı ancak süreç boyunca ihaleye konu projenin yöneticisi sıfatıyla belediyedeki işinin başında gibi gösterildi.

2 yıl önce

Cumhuriyet Savcısı İBB'ye alınan şahısların terörle bağlantısını tek tek saptadı. İddianamede, DİAYDER üzerinden İBB'ye giren bazı kişilerin aldıkları maaşları terör örgütü PKK’ya aktardığı yer aldı

aydinlik.com.tr’nin haberine göre; Terör örgütü PKK bağlantılı DİAYDER’e yönelik olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede önemli ayrıntılar yer aldı. İddianamede şüphelilerin PKK/YPG terör örgütüyle bağlarına ilişkin eylemleri aktarılırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bazı şüphelilerin buradan aldıkları maaşlarından belirli bir bölümü örgüte aktardığı kaydedildi. İddianamede ayrıca şüphelilerin, Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarını, terör örgütünün sözde sorumlularının yakınlarına dağıttıkları belirtildi.  PKK terör örgütünün derneklerinden olan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (DİAYDER) yönelik hazırlanan iddianamede PKK’lılarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişki de mercek altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede şüphelilerin eylemleri tek tek sıralandı. İddianamede şüpheliler arasında yer alan Ekrem Baran’a ilişkin, “Şüphelinin dosya kapsamına yansıyan suç unsuru görüşmelerden anlaşıldığı üzere DİAYDER aracılığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden derneğe ödemesi gereken fiyat üzerinden derneğin saymanı ve dosya şüphelisi Rıza Oğur'a talimat verdiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yardım kolileri ve market alışveriş kartlarının organizasyonunda yer aldığı” ifade edildi. ‘DESTEK İÇİN KOBANİ’YE GİTTİ’ İddianamede yer alan bir başka şüpheli Rıza Oğur’la ilgili olarak, şüphelinin DİAYDER isimli dernekte sayman olarak görev yaptığı bilgisi verilerek, “Dernek adına yürütülen parasal konuların takibinin şüpheli tarafından yapıldığı, derneğin yönlendirmesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde gassal olarak çalışan Mehmet İnan’ın aldığı maaş üzerinden ödeyeceği miktar ile ilgili şüpheli ile görüştüğü, Rıza Oğur’un da dernek başkanı Ekrem Baran'a konuyu ilettiği ve alınan talimat doğrultusunda hareket ettiği, Kobani ya da diğer adıyla 6-7 Ekim olayları olarak bilinen olaylar öncesinde ve esnasında YPG terör örgütüne destek olmak amacıyla 3 gün boyunca Kobani sınırında bulunduğu, Ramazan ayı dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden DİAYDER'e verilen yaklaşık 300 adet 100-150 TL tutarındaki market alışveriş kartlarının DİAYDER başkanı Ekrem Baran tarafından üyelere dağıtıldığı” kaydedildi. İddianamede şüphelinin PKK/KCK terör örgütünün Yunanistan'da bulunan Lavrion kampında faaliyet yürüten Davut Özmen isimli örgüt mensubunun abisine alışveriş kartlarını teslim ettiği belirtildi. ALDIĞI MAAŞLA DERNEĞE YARDIM İddianamede şüpheli sıfatıyla yer alan Mehmet İnan’a ilişkin olarak da dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. DİYADER irtibatıyla şüphelinin Büyükşehir Belediyesine gassal olarak görev yaptığı bildirilen iddianamede, şüphelinin dernek başkanı Ekrem Baran ve dernek saymanı Rıza Oğur arasında yapılan görüşmede aldığı maaş üzerinden derneğe düzenli olarak para yardımında bulunduğu, söz konusu durumu da kolluk ifadesinde ikrar ettiği bildirildi.  DİAYDER ARACILIĞIYLA İŞE ALINDI İddianamede Aydın Ayhan isimli şüphelinin de Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gassal olarak görev yaptığı, işi bizzat kendisinin bulduğunu beyan etmesine rağmen Mehmet İnan'ın alınan kolluk ifadesinde DİAYDER aracığıyla kendisi ve Aydın Ayhan'ın belediyede işe aldığını beyan ettiği, şüphelinin savcılık ifadesinde derneğe ticari amacıyla bir iki kez gittiğini beyan etmesine rağmen açık kaynakta yapılan eylem ve etkinliklere yoğun katılım gösterdiğinin tespit edildiği ifade edildi.  ‘ÖRGÜTÜN EYLEMLERİNE KATILDI’ İddianamede Fevzi Barış’ın da 25 Eylül 2014 tarihinde DEAŞ ile YPG arasında yaşanan çatışmalar sebebi ile terör örgütüne destek olmak amacıyla Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine heyet ile birlikte gittiği belirtildi. Söz konusu durumun HTS konum bilgisi ile de örtüştüğü bildirilen iddianamede, “Şüphelinin 22 Ekim 2014 tarihinde terör örgütüne destek olmak amacıyla sınır nöbeti eylemlerine katıldığı, 30 Ocak 2016 tarihinde silahlı terör örgütünün öz yönetim ilan etmesine müteakip başlatılan hendek ve barikat operasyonlarının durdurulmasına yönelik sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında DİAYDER derneği içerisinde direniş orucu eylemlerine aktif bir şekilde katıldığı, şüpheli hakkında uygulanan CMK 135 tedbirinde tespit edildiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden temin edilen market yardım kartlarının dağıtılması amacıyla dernek başkanı tarafından kendisine verilen kartların dağıtımını yaptığı” vurgulandı. İŞE ALINMADIĞI İÇİN DERNEKLE ARASI BOZULDU Hasan Karahan isimli şüphelinin de DİAYDER bünyesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Gassal olarak ya da imam olarak alınmaması sebebiyle dernek yöneticileri ile anlaşmazlığa düştüğü ve yöneticilerden uzaklaştığını, yaptığı görüşmelerde dernek yönetimini savcılığa şikayet edeceğini söylediği ifade edildi. Şüphelinin söz konusu durumu birçok şahıs ile görüşerek aynı içerikte beyanlarını tekrarladığı, kolluk ve savcılıkta alınan ifadesinde ise söz konusu durumları inkar ederek suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelinin ikili anlaşmazlıklar ve şahsi menfaatler sebebi ile dernekten uzaklaştığı, ancak derneğin iç yapısı, amacı ve ideolojisinden haberdar olduğu, dernekten istifa ettiğine ilişkin dilekçe içeriğinde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından dernekten imamlar alındığı halde kendisinin haberdar edilmeyerek adaletsizliği gördüğü için istifa ettiğine ilişkin kendi el yazısı ve imzasının bulunduğu belirtildi.  Fahrettin Ülgün isimli şüpheliye ilişkin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen market alışverişi kartlarının şüpheli tarafından 10 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleşen görüşmeden anlaşıldığı üzere 2021 yılının Nisan ayında Şırnak kırsalında gerçekleştirilen operasyon neticesinde yaralı olarak ele geçirilen örgütün Botan saha sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Sişman'ın babasına teslim edildiği kaydedildi.  'GİZLİ PROTOKOL' GEREĞİ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile ilgili olarak Aydınlık’a bilgi veren kaynaklar Yerel seçimler öncesinde CHP ile HDP arasında gizli bir anlaşma olduğunu, HDP’nin CHP’ye bu anlaşma uyarınca destek verdiğini hatırlatarak gelişmeyi şöyle yorumladılar: “CHP ile HDP arasında gizli bir protokol var. Bunu hem genel merkez hem de İstanbul il örgütü bilir. Bu protokolde HDP’ye işe almada verilecek kontenjanlar, belediyeye ait kuruluşların (otopark, büfe, terminal yönetimi, …) paylaşılması, belediye şirketlerinin yönetimleri, … gibi birçok konu var. HDP uyarıldığı için üst düzeydeki atamaları daha dikkatli yaptılar. Hemen açığa çıkacak isimlerden kaçındılar. Ama iyi incelenirse hepsi açığa çıkar. Yaşananlardan CHP’liler de rahatsız. Belediye başkanının kendilerinden olmasına rağmen işe alımlarda ve atamalarda HDP ve İyi Parti’nin etkili olduğunu söylüyorlar.” 'BİZİM İÇİN YETERLİ DEĞİL' İddianamede şüpheli Hasan Karahan ile T.Ö. arasında geçen telefon görüşmesi de dikkat çekti. İddianameye yansıyan görüşme şöyle: Hasan Karahan: Hacı amca gördün mü DİAYDER’deki imamlar bana nasıl hainlik ettiler. T.Ö. : Neden? Hasan Karahan: Geçen sene bir sürü imam aldılar. Mesela Mele Ekrem (Ekrem Baran) zengin fakat kendine maaş bağlamış. Nuri Aslan (Mehmet Emin Aslan) katrilyonluk fakat belediyede görünüyor. Ben Mele Nuri’ye söyledim siz bana hainlik yaptınız diye Mele Rıza (Rıza Oğur) diyor ki sen Arnavutköy’e gitmişsin, ben de dedim ki ben buraya okumaya geldim. T.Ö. : Evet. Hasan Karahan: Burada Ahmet Hani Derneğini kurduk elli bin yardımda bulunduk. Ben de Kürt’üm yani oraya hep cahilleri almışlar. Ben doğruları konuştuğum için beni almadılar peki bunlar nasıl cennete gidecekler? T.Ö. : Benim bildiğim maaşlarını alıp Mele Rıza’ya veriyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum fakat öyle diyorlar. Hasan Karahan: Hayır ben tehdit etmiyorum. Ben dile getirip onları rezil edeceğim. Ben onlardan korkmuyorum.  T.Ö. : Mesele korkmak değil. Daha iyi nasıl hizmet edebiliriz. Ben konuşurum Mele Ekrem ile. Hasan Karahan: Vallahi bilmiyorum bana büyük hainlik yaptılar her yerde anlatacağım. Şu an telefonda anlatılmaz oraya aldıkları 20 kişi. T.Ö. : 20 değil. Hasan Karahan: Biliyorum 13 Mele Rıza dedi. T.Ö. : Biz Belediye Başkanıyla konuşup 40’a çıkaracağız yeterli değil Kürtler için.

2 yıl önce

İBB Gençlik ve Spor Müdürü İlker Öztürk hakkında savcılık soruşturma başlattı

İstanbul'da bir alışveriş merkezine (AVM) gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürü İlker Öztürk park meselesi yüzünden bir vatandaşla kavga etti. Öztürk elindeki silahla kavga ettiği şahsı darp etti. Savcılık yapılan şikayet ve görüntüler üzerine Öztürk hakkında soruşturma başlattı.

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

2 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ilk enflasyon raporu olan "Enflasyon Raporu 2022-I"in tanıtımı amacıyla sunum gerçekleştirdi. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Son rapordan bugüne dek varyantlara ilişkin risklerin canlı kalması bazı ülkelerde 2022 büyüme görünümünü olumsuz etkiledi. Küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risklerin sınırlı olduğunu değerlendiriyoruz, Türkiye'nin dış talep görünümü olumlu seyrini korumaktadır. Doğalgaz fiyatları yüksek seyrediyor. Küresel enflasyonda dikkat çeken artışlar gözleniyor. Dünya genelinde manşet ve çekirdek enflasyon hız kazandı. Enflasyonun etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediliyor. Gelişmiş ülke merkez bankaları arasındaki söylem ayrışması artıyor. Gelişmekte olan ülkelere portföy girişleri olduğunu gözlemliyoruz. Portföy akımları hala salgın öncesi seviyelere ulaşamadı. Çin dışındaki hisse senedi piyasalarına da girişler olduğu, Türkiye'ye yönelik sermaye girişleri Kasım ayında devam ederken, Aralık ayında çıkış gözlendi. Türkiye'de iktisadi faaliyet 3. çeyrekte kuvvetli seyrini sürdürdü. Türkiye OECD ülkeleri arasında net ihracatın büyümeye en fazla katkı yaptığı ülkeler arasında yer aldı. Aşılamanın hızlanması küresel ekonomideki toparlanma sürecini destekliyor. Dış talebin iktisadi faaliyete katkısı artıyor. Vaka sayılarında artış gözlense de izolasyon tedbirleri küresel ölçekte daha gevşek uygulanıyor. Daha gevşek önlemler turizm faaliyetindeki toparlanma eğiliminin belirginleşmesinde önemli rol oynadı. Kartla harcama verilerine göre salgından daha çok etkilenen hizmet sektörlerinde artış oranlarının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Anket verileri firmaların yatırımlarını artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. İlave kapasite ihtiyacının önümüzdeki dönemde de yatırım talebini destekleyecek bir unsur olduğunu değerlendiriyoruz. Uzun vadeli TL finansman imkanları yatırımlar için önemli. "CARİ DENGENİN 2022'DE FAZLA VERECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ" Yüksek frekanslı veriler işgücündeki toparlanmanın iktisadi faaliyetle uyumlu görünüm sergilediğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde istihdam artışının devam edeceğini öngörüyoruz. Hizmet gelirleri salgın öncesi seviyelerine ulaştı. Altın ve enerji dışarıda bırakıldığında cari dengedeki iyileşmenin sürdüğünü görüyoruz. Cari dengenin 2022'de fazla vereceğini öngörüyoruz. 4. çeyrekte yıllık kredi büyümesi tarihsel ortalamalara yakınsadı. Ticari kredilerdeki gelişmeyi önemsiyoruz. Yılın son çeyreğinde döviz kuru gelişmeleri enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicilerinden biri oldu. Enflasyondaki yükselişte temel mal, gıda ve enerji grupları öne çıktı. Ertelenen harcamalar üçüncü çeyrekte hızlı bir şekilde gerçekleşti ve iç talep ivmelendi. İç talebin olumlu seyrini koruduğunu gözlemliyoruz. Dış talep olumlu seyrini korudu. Büyümenin daha dengeli bir kompozisyonda gerçekleştiğini değerlendiriyoruz. Döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları enflasyondaki yükselişin en önemli belirleyicisi oldu. Kur gelişmelerinin ve artış eğilimini koruyan ithalat fiyatlarının yanı sıra tedarik zincirlerindeki aksamalar da üretici fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Navlun fiyatları arz yönlü sorunların sürdüğünü teyit ediyor. "500 BAZ PUAN İNDİRİM YAPTIK" Para politikasının etkilendiği talep unsurları çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının ayrışmasına yönelik analizleri değerlendirdik. Politika faizinde eylül aralık döneminde toplamda 500 baz puan indirim yaptık. Ocak ayında 1 haftalık repo faiz oranını yüzde 14 oranında sabit tutulmasına karar verdik. Orta vadeli tahminler üretilirken başlangıç noktası olarak şimdiki iktisadi görünümü esas aldık. Gıda fiyatlar, küresel büyüme gibi dışsal unsurlar için varsayımlarımızı gözden geçirdik. Uluslararası emtia fiyatları geçtiğimiz rapor döneminde yüksek seyrini korumakla beraber oynak bir seyir izledi. Ham petrol fiyatları aralı kayında düşüş gösterirken ocak ayında Omicron varyantının ektilerinin sınırlı kalacağı beklentisiyle tekrar yükseldi. Ham petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarımız 2022 yılında ortalama 80.4 dolara, 2023 yılında ortalama 74.3 dolara güncellendi. İthalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımız da yukarı yönlü incelendi. Gıda fiyatları başta döviz kuru olmak üzere tarımsal gelişmeleri dikkate alarak 2022 ve 2023 için yukarı yönlü güncelledik. Küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak 2022 yılında finansal koşulların bir önceki öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık. YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 sonunda yüzde 23,2, 2023 sonunda yüzde 8,2 ve 2024 sonunda yüzde 5 seviyelerine tekabül etmektedir. O gün (20 Aralık 2021) Merkez Bankası tek kuruş satmadı. Bireyseller, kurumsallar, yurt dışı yaklaşık 2,250 milyar dolar satarak kuru düşürdü.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15