04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Avusturya ilan etti! 20 gün sokağa çıkma yasağı

Koronavirüs salgınında vaka ve ölüm sayılarının artışa geçtiği Avrupa ülkelerinde, sokağa çıkma yasağı geri döndü. Hafta içinde aşı olmayanların sokağa çıkmasını yasaklayan Avusturya, bugün 20 gün sürecek tam kapanmayı açıkladı. Avusturya Başbakanı Alexander Schallenberg, sokağa çıkma kısıtlamasını duyurduğu basın toplantısında 1 Şubat tarihine kadar ülkedeki herkese aşı olma zorunluluğu getirildiğini de ilan etti. Avusturya'daki sağlık uzmanları, hükümetten önlemleri daha da sertleştirmesini ve kapanmanın aşı olanları da kapsamasını istemişti. Ancak hükümet, böyle bir adımın insanları aşı olmaktan daha da soğutabileceği endişesiyle bu talebe yanaşmıyordu. Viyana yönetimi, hafta başında Covid-19 aşısı olmayanların sokağa çıkmasını yasaklamış ve söz konusu düzenlemenin ülke nüfusunun beşte birini etkileyeceği kaydedilmişti. Sokağa çıkma kısıtlamalarını ihlal edenler için ise 1450 euroya varan para cezaları duyurulmuştu. Batı Avrupa ülkeleri arasında en düşük aşılanma oranlarından birine sahip olan Avusturya'da nüfusun yaklaşık yüzde 65'i tam aşılı. Viyana yönetimi, daha önce yoğun bakımdaki hasta sayısı 600'ü aştığında aşısızlar için kapanma tedbirleri uygulayacağını duyurmuştu. Ancak vaka sayılarının tahmin edilenden daha hızlı artması, hükümeti daha çabuk harekete geçmeye itti.

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avusturya Başbakanı ile görüştü

Görüşmede, iki ülke ilişkilerini geliştirecek adımlar ve Rusya-Ukrayna savaşı dahil bölgesel konular ele alındı. https://twitter.com/eha_medya/status/1513207807839027209?s=21&t=2BetC8PD-zLnLJjPG9FsAQ

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülke ile yürüttüğümüz, ortak mekanizma kurma kararı aldık

Soylu ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ve Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, Dışişleri Bakanlığı Fatin Rüştü Zorlu Salonu'nda ortak basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Soylu, bölgeyi ve dünyayı etkileyen krizlerin üstesinden gelmek için ikili ve bölgesel iş birliklerinin öneminin her geçen gün arttığına işaret ederek, toplantıda hem son dönemde yaşanan gelişmeleri hem de iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdiklerini belirtti. Sonuca yönelik bir toplantı olduğunu söyleyen Soylu, şunları kaydetti: "Türkiye ile Avusturya arasında, İngiltere, Almanya ve birçok ülkeyle çok başarılı olarak yürüttüğümüz bir ortak mekanizma kurma kararı aldık. Bakanların koordinasyonlarında ve ilgili yetkilendirilecekleri kişi ve heyetlerle birlikte bunun Avusturya ve Türkiye'nin gerek güvenlik gerek terörle mücadele gerek uyuşturucuyla mücadele gerek kaçak göçle mücadele ve diğer göçle mücadele gerek mali suçlarla gerek bilişim suçlarıyla gerekse sanal kumar dahil olmak üzere birçok sınır aşan suçlarla mücadelede önemli bir adım olduğunu değerlendirmek isterim. İnanıyorum ki bu mekanizma, Avusturya ile Türkiye arasındaki güvenlik alanında hem yeni iş birliklerinin hem yeni pencerelerin hem de yeni adımların atılmasına vesile olacaktır." Süleyman Soylu, toplantıda terörle mücadele konusunun da ele alındığını belirterek, "PKK, KCK, PYD ve aynı zamanda FETÖ, DHKPC, MLKP gibi birçok örgütle ortak mücadele etmenin zeminini bir şekilde karşılıklı değerlendirdik. Yine aynı zamanda Türkiye'nin DEAŞ ile yapmış olduğu mücadeleyi hep birlikte konuştuk." dedi. Toplantıda, sermaye aktarımının, Bitcoin gibi kripto paralar üzerinden yapıldığı mali suçlara karşı alınacak tedbirlerin öneminin vurgulandığını aktaran Bakan Soylu, "Bütün bunlarla birlikte, ülkelerimizin ve nesillerimizin en önemli meselelerinden birisi olan uyuşturucuda bugüne kadar ortaya koyduğumuz iş birliğinin, bugünden sonra da aynı şekilde devam edilmesinin altı da çizildi." diye konuştu. Soylu, Türkiye'nin hem düzensiz göç hem de iç savaşlar ve vekalet savaşlarından kaynaklanan kitlesel göçle mücadele için yaptıklarının görüşüldüğünü belirterek, göçün kaynağında durdurulması gerektiğinin altını çizdi. "MUTABAKATIN GÜNCELLENMESİNE İHTİYAÇ VAR" Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki göç ve Suriyeli sığınmacılar konulu 18 Mart mutabakatının güncellenmesi için Türkiye ve Avusturya'nın ortak bir adım atması bekleniyor. AB'nin, maddi taahhütlerin doğrudan sivil toplum kuruluşlarına aktarılmasını istemesine ilişkin düşünceniz nedir?" sorusu üzerine, göçün bir sınır meselesi olmadığını, bütün dünyanın bu konuda yapması gerekenler bulunduğunu ifade etti. Ortak mutabakatla göçü kaynağında engelleyebilecek bir iradenin ortaya koyulması gerektiğini söyleyen Soylu, "Eğer bu yapılmazsa, eğer bu bilinen gerçek, bütün dünya ülkeleri tarafından kabul edilen gerçek yapılmazsa 21. yüzyılın en yakıcı meselelerinden birisi göç olmaya elbette ki devam edecek." dedi. Süleyman Soylu, 18 Mart mutabakatının güncellenmesi gerektiğini belirterek, "Çünkü 18 Mart mutabakatının şu anda görünürde olduğu ve işlemediği apaçık ortadadır. 18 Mart mutabakatının yükünün, Türkiye'nin üzerinde olduğu da apaçık ortadadır. Bu herkes tarafından da bilinmekte ve anlaşılmaktadır. Muhataplarımıza da bunu defalarca izah etmeye çalışıyoruz, anlatıyoruz. Bence karşılıklı ilişkilerimizde onlar da anlıyorlar. Ben önümüzdeki günlerde bunun kaçınılmaz olduğuna ve bunun gerçekleşebileceğine inanıyorum." diye konuştu. Türkiye'nin göçle mücadele için elinden gelen gayreti gösterdiğine işaret eden Bakan Soylu, "Onun için 18 Mart mutabakatını tekrar değerlendirmek elbette ki en önemli önümüzdeki süreçlerden birisi olarak durmaktadır." ifadesini kullandı.

1 2