Son Dakika:
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, TİP milletvekili Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay'ın tahliye ve hakkındaki yargılamanın durması isteminin reddedilmesi üzerine yapılan bireysel başvuruda ihlal kararı verdi. AYM "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkı ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Tepki çeken bu kararın FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile terör soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan eski HDP'li Selahattin Demirtaş'ın siyaset yapabilmesi ve vekillik yapabilmesinin önünü açacağı belirtiliyor.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uymayan Yargıtay, AYM'ye suç duyurusunda bulundu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararına uyulmamasını hükmetti. Yargıtay tarihinde ilk kez, Anayasa'yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirttiği AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Bu hamle sonrası AYM'nin tartışmalı kararları gündeme geldi.
Yargıtay'dan Anayasa Mahkemesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasının ardından ilk açıklama geldi. Açıklamada "AYM söz konusu davada Anayasa koyucunun iradesini yok saydı ve 14'üncü maddeyi yok saydı" ifadelerine yer verildi.
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan yetki tartışması sürüyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yüksek yargıda yetki tartışmalarının bir devlet ve rejim krizi olmadığını vurgulayarak ağır eleştirilerde bulundu. Bahçeli, "AYM zulmün yanındadır. Hainleri hak ihlali kararlarıyla ödüllendiriyor. Can Atalay konusunda gereken neyse TBMM'de yapılmalıdır. Egemenlik milletindir, milletin üstünde bir güç olamaz." dedi.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) hakkındaki açıklamalarına yönelik eleştirilere tepki gösterdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, DEM Partililer konuşurken Genel Kurul salonundan ayrıldı. "CHP'yi de takip etmeyeceğim" diyen Bahçeli'nin "Anayasa Mahkemesi'nin yapması gerekeni yapıyorum." ifadeleri dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Atalay'ın ikinci bireysel başvurusuna ilişkin skandal kararının gerekçesinde Yargıtay'ı suçlayarak, herhangi bir merciin verdikleri kararı inceleme ve denetleme yetkisinin bulunmadığını açıkladı.
