28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Enes Kara’nın babası Mehmet Kara: “Evladımı ölüme cemaat değil, ateizm sürükledi”

Enes Kara’nın babası Mehmet Kara, bazı medya kuruluşlarının intihar eden 20 yaşındaki evladı üzerinden yürüttükleri İslam düşmanlığına tepki göstererek, “Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu” dedi. Elazığ’da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes, bir binanın 7. katından atlayarak intihar etti. Enes Kara’nın intiharı Türkiye’nin gündemine yerleşirken; yaşanan münferit bir olay üzerinden malum çevreler yine İslam dinini hedef aldı. İSLAM KARŞITLARINA TEPKİ GÖSTERDİ Akit’e konuşan Enes’in babası Mehmet Kara, evladının ölümü üzerinden yürütülen cemaat ve tarikat düşmanlığına tepki gösterdi. “Ben 28 yıldır Risale-i Nur okuyorum” diyen acılı baba, şunları dile getirdi: “Çevremde hiç böyle bir olay görmedim. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin kitaplarında intihara teşvik edici, insanı hayattan soğutan, yaşama şevkini kıran tek bir cümleyle karşılaşamazsınız. Biz bu tefsir kitaplarından ‘her şeyi güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır’ sözü ile hayatı güzel yaşamayı öğrendik.” Enes’i manevi boşluğa sürükleyenlerin cemaat değil, ateist arkadaşları ve çevresi olduğunu belirten Mehmet Kara, “Çocuğumun iman zayıflığını fark ediyordum ama ateist olduğunu çektiği video ile öğrendim. Evladım Enes’i manevi boşluğa sürükleyen cemaat değil, ateist arkadaşları oldu” ifadelerini kullandı. “NAMAZI TAVSİYE ETMEK BASKI DEĞİLDİR” Her Müslüman anne-baba gibi Enes’e İslam’ı öğretmek istediklerini vurgulayan Mehmet Kara, şöyle devam etti: “Ben çocuğumun 20 yaşına kadar her türlü ihtiyacını karşılayarak ona hizmet ettim. Hiçbir zaman baskıcı olmadık ama tavsiyelerimiz oldu. Ona namaz kılmasını tavsiye etmek bir baskı değildir. Bir Müslüman çocuğunun her iki alemde de mutlu olmasını ister. Hem dünyada iyi bir mesleği olsun, rahat yaşasın, hem ahiretini kazansın istemiştik.” “Benim cemaatten hiçbir şikayetim yok” diyen acılı baba, şunları kaydetti: “Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı. İslamiyeti kalben kabul etseydi, zaten bizim dinimiz intiharı yasaklamıştır. Çocuğum maalesef bunu kalben kabul etmemiş. Ateist arkadaşlarından etkilenmiş. Telefon bağımlılığı da vardı. Bu, şu anda maalesef bütün gençlerin sorunu.” “SÖYLENENLER ACIMIZI İKİYE KATLIYOR” Tarikat ve cemaat düşmanı medya kuruluşları ile kişilerin, Enes hakkında yazıp-çizdiklerine de değinen Mehmet Kara, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz şu anda evladımızın acısını yaşıyoruz. Bazı medya kuruluşlarının yazıp çizdikleri de acımızı ikiye katlıyor. Her anne-baba evladının vefatına üzülür ama bu üzüntünün yanında aile değerlerimize ve inançlarımıza saldırının olması bizi daha da perişan etti.”

2 yıl önce

Gara şehidinin babası Şehmuz Kaya Selahattin Demirtaş’ı ziyaret eden CHP’li Sezgin Tanrıkulu’ya ateş püskürdü: Senin yerin de orada hazır

Bir süre önce Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra video çekerek Demirtaş’a borcumu yerine getiriyorum diyen Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul HDP mitinginde İstanbul Kürdistan’dır diyen Ömer Öcalan, Gara Şehidi Polis Memuru Vedat Kaya’nın babası Şehmuz Kaya tarafından kınandı. Selahattin Demirtaş’ı ziyarete gidip ‘ben onu ziyaret ettim’ diyen CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu ile ilgili konuşan Kaya, “Bak hemşerim senin yerin de orada hazırdır. Çok yakındır. Selahattin Demirtaş bu milletin katilidir. O bir teröristtir. Öyle 1-2 kişi değil, binlerce kişinin katilidir. Bu HDP’nin bütün şehitlerin kanında parmağı var. Sen onun yanına gidiyorsun. Ben de devletimin yanındayım, hükümetinin yanındayım, polisimin yanındayım ve askerimin yanındayım. Bakalım sonuç ne olacak” dedi. “Burası Türkiye Cumhuriyeti, Kürdistan diye bir şey yok” HDP mitinginde “İstanbul Kürdistan’dır diyen Ömer Öcalan’a Kürdistan diye bir şey yok şeklinde vurgu yapan Kaya, “Katil artık onun ismini de söylemek istemiyorum. İmralı’daki katilin yeğeni ne diyor, ‘Ben Kürdistan’ı İstanbul’a taşıyacağım’ dedi. Ben televizyon izlerken öyle bir kelime duydum. Sen Kürdistan’ı nereye taşıyorsun, Burası Türkiye Cumhuriyeti, Kürdistan diye bir şey yok. O Kürdistan’ı size yedireceğiz. Sen bu devletin ekmeğini ye, sonra sen git de ki burası Kürdistan’dır. Hani nerede Kürdistan. Biz niye görmüyoruz. O Kürdistan lafını sana yedireceğiz. Senin de o dayının, amcanın her neyse o katilin yanına koyacağız, yakındır. İnşallah devletimiz burada senin de biletini keser ve seni onun yanına koyar. Orada geberirsiniz” diye konuştu.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu HDP'li Demirtaş'ın babası Tahir Demirtaş ile görüştü

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlenen bir etkinlikte ittifak ortakları HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın babası Tahir Demirtaş ile görüştü. Demirtaş ile selamlaşanlar arasında, CHP Genel Başkan yardımcıları Tuncay Özkan ve Veli Ağbaba da yer aldı. CHP kaynakları, Kılıçdaroğlu'nun Demirtaş'ın annesiyle de görüşeceğini aktardı. BAHÇELİ'DEN GÖRÜŞMEYE TEPKİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, söz konusu görüşmelere ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle hedef aldı. Bahçeli, paylaşımında, "Terörist Demirtaş’ın annesini ziyaret etmeyi düşünüyorsan, hemen arkasından Şanlıurfa’ya geçip İmralı canisi Abdullah Öcalan’ın ailesini de ziyaret edip onlarla hasret gidermeyi planlıyor musun? Cevabı uzun uzun vermene gerek yok. Evet/hayır demeni yeterli kabul edeceğim." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Fazıl Say'ın babasının cenaze ve anma töreninde yer almadı

Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın  babası Ahmet Say, dün hayatını kaybetti. Ayrıca müzik yazarı-eğitimcisi ve edebiyatçı olan Ahmet Say için bugün, Çankaya Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde tören düzenlendi Törende ise siyaset ve sanat camiasından birçok kişi, Fazıl Say'ı bu hüzünlü gününde yalnız bırakmadı. Kaftancıoğlu geldi İmamoğlu gelmedi CHP'den temsili olarak törende İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yer aldı. Ancak gözler;  Karadeniz Turu nedeniyle başlayan tartışma sonrası Fazıl Say'la arası bozulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu aradı. İmamoğlu bu törende yer almadı. Kılıçdaroğlu ve Yavaş cenaze namazına katıldı Ahmet Say'ın cenazesi, törenin ardından cenaze namazı için Kocatepe Camisi'ne götürüldü. Cenaze törenine burada; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Fazıl Say ile arası bozuk olduğu gibi Kılıçdaroğlu ile de gerginlik yaşayan Ekrem İmamoğlu, cenaze namazında da yer almadı. "Destek verdiğim için pişmanım" Hatırlanacağı üzere Fazıl Say, İmamoğlu için "Yakınları bile Ekrem İmamoğlu'nu eleştirirken ben onu savundum ve mağdur edildim." diyerek İmamoğlu'na verdiği destekten ötürü pişman olduğunu açıkladı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfreden Berkan Oral’ın babası Ali Oral, Ekrem İmamoğlu’yla kanka çıktı

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1557019715196829703?s=21&t=sj7syuEz48pDGJEKqhrClA Dün akşam Fenerbahçe ile Ümraniyespor’un oynadığı maç öncesi bir grup sözde taraftar, alkol alıp Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a küfretti. Tezahüratlar eşliğinde küfür eden isimlerin arasında CHP’li Ali Oral’ın Avcılar Belediyesinde çalışan oğlu Berkan Oral’ın da olduğu tespit edildi. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1557044582218694663?s=21&t=sj7syuEz48pDGJEKqhrClA SORUŞTURMA BAŞLATILDI Söz konusu skandal tezahürat olayıyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı harekete geçti. Başsavcı İsmail Uçar’ın talimatı üzerine, küfürlü tezahürat yapan şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1556985025995866112?s=21&t=sj7syuEz48pDGJEKqhrClA EKREM İMAMOĞLU İLE SAMİMİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI Kendi düğününde CHP’li Canan Kaftancıoğlu ile fotoğrafları bulunan Berkan Oral’ın babası Avcılar Belediyesi eski meclis üyesi Ali Oral’ın da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile samimi dost oldukları öğrenildi. Ali Oral’ın, İmamoğlu ile yürürken koyu bir sohbete daldığı anların yer aldığı fotoğrafın sağ tarafındaki deri ceketli kişinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfreden Berkan Oral olduğu tespit edildi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Babası dede olan emniyet müdürümüz var. Ermeni kaymakamımız var. Caferi valimiz var. Özbek Türkü valimiz var.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu'nun açıklamalarından satırbaşları;  Coğrafyamızla ilgili ilkokuldan itibaren stratejik bir coğrafyada olduğumuzu ifade ederler. Geldiğim noktada şunu görüyorum, evet stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunlar kadar önemli olan bir şey var. Büyük bir medeniyetin devamıyız. Stratejik bir coğrafya, köprü bir coğrafya, bütün bunlar varken, bu ülkenin en temel belirleyici unsur medeniyetimiz. ANKARA'DAKİ ÜÇ CEMEVİNE SALDIRI Türkiye'ye bir tek şey sormak istiyorum. ABD son üç yılda PYD'ye 2 milyar dolar niye yardım eder? Acaba Türklerle Kürtler arasında bir şey oluşturabilir miyiz, Sünnilerle Aleviler arasında bir süreç oluşturabilir miyiz diye uğraşıyorlar. Türkiye Sünni-Alevi çatışmasıyla zayıflatılmaya çalışılıyor. Bunu zayıfsanız yersiniz. 2 bin dolarlık, 3 bin dolarlık ülkede size bir oyun kurabilirler. Bunu anlarsınız ama ses çıkarmazsınız. Türkiye'nin 21. yüzyıl öncesi tablosu buydu. 21. yüzyılın başında tam bu fay hatları tetiklenen bir Türkiye'de geldik. 21. asrın başından itibaren Cumhurbaşkanımız nasıl bir geçmişte bunları yaşamış, hissetmişsek, Tayyip Erdoğan da bunları bildiği için birinci mesele olarak bunları tuttu. Türkiye, Türk-Kürt meselesi üzerinden Türkiye'yi zayıflatmaya çalışanlara tam da bu medeniyete, coğrafyaya yakışan bir anlayış ortaya koydu ve devam ettiriyor. İkinci mesele, Alevi-Sünni meselesi, üçüncü mesele laik-anti laik meselesi. Türkiye bunu da çözdü. Türkiye 28 Şubat gibi tamamen bu ülkenin yapısına uygun olmayan, postmodern diye tanımlanan bir darbenin sonrasını bir millet olarak iyi yönetti. Toplumun tamamıyla iyi yönetti. Batı çalışma grupları, fişlemeler, insanların ayrıştırılması, ötekileştirilmesi bu millet 2002'de oyunu kullanarak tam da bu anlayışa itiraz eden bir zihniyeti iktridara taşıdı. Bugün Türkiye'de böyle bir tartışma yok. Kimsenin benim yaşam biçimine müdahale ediyorsunuz diye bir tartışması yok. Üçüncüsü Alevi-Sünni meselesi: 2008-2010 arası bu ülkenin o gün Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, istedikleri zaman tetikleyebileceklerini düşündükleri üçüncü fay hattına da 2008'den itibaren ki belediye başkanlığı döneminde de aynı anlayışı aynı mantığı ortaya koyarak devam etti. Siz de siyaset yapsanız, değiştirsek koltukları, siz de buradan başlarsınız. Çünkü eğer bunu mağlup ederseniz diğer meseleleri mağlup ederseniz. Bu ülkede herkes ben Kürdüm diyebiliyor mu? Kimsenin böyle bir endişesi söz konusu mu? Bugün insanlar kendilerini ifade etmekte ötekileştiriliyor, ayrıştırılıyor mu, hayır. Bizim Kürt olan valimiz var, Kürt olan emniyet müdürümüz var. Alevi kaymakamımız var. Babası dede olan emniyet müdürümüz var. Ermeni kaymakamımız var. Caferi valimiz var. Özbek Türkü valimiz var. Hatta son zamanlara kadar Alevi valimiz vardı. Biz pozitif ayrımcılık da yapıyoruz. Kendisini Alevi olarak tanıtan kaymakam adaylarını almak istiyoruz. SURİYELİ SIĞINMCILAR TARTIŞMASI 2011'de başladığı zaman biz bu sürecin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedik. Biz insaniliğimizden, biz komşuluğumuzdan, biz, o insanların karşı karşıya kaldığı zulümden, süreçlerden ayrı bir düşünce içinde olamayız. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette dönecekler. Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

Cunta tetikçisi babanın CHP-PKK tetikçisi kızı: Şirin Payzın ve babasının kirli sicilleri

İslam dinine olan nefretini her fırsatta kusan ve CHP tarafından fonlanan Halk TV’de çalışan gazeteci Şirin Payzın’ın Bakan Soylu tarafından askerlere söylenen “Abdest alın, dua edin” sözlerinden rahatsız olması sadece muhalif gazeteci kimliği yüzünden değil… Türkiye’nin ünlü Sabetayist ailelerinden olan Payzın’ların İslam düşmanlığı, kendilerini Türkiye aleyhtarı her faaliyette ilk önce kullanılacak isimler haline getirmiş. BABASI 27 MAYIS’IN YALAN HABER MAKİNESİ NİZAM PAYZIN Türk demokrasi tarihinin kara günlerinden biri olan 27 Mayıs darbesini yapan cuntanın darbeye zemin hazırlamak için kullandığı gazetecilerin arasında olan Nizam Payzın, darbe sonrası duruşmaları izlemek için cunta tarafından ilk akredite edilen gazeteciler arasında yer aldı. Yalan haber yapma suçlamasıyla 27 Mayıs öncesi yargılanan Nizam Payzın’ın darbeden hemen sonra 27 Mayıs’ı öven ve cuntacıları aklamaya çalışan haberleri dikkat çekiyor. Payzın’ın 1 Haziran 1960 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan  “27 Mayıs Cuma Sabahı her şey halloldu ve Türk Milleti İçin Yeni Bir Devir Başladı” başlıklı haberde cuntaya övgüler düzülüyor. 27 Mayıs darbesine giden süreci “Ankara’da hürriyet mücadelesi” olarak haberleştiren Nizam Payzın’ın halkın oylarıyla iktidara gelen Demokrat Parti’ye olan düşmanlığının sebebi ise ezanın Arapçaya çevrilmesi. CUNTA’DAN AKREDİTE Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada’daki duruşmaları takip için Cunta tarafından seçilen tetikçi gazetecilerden olan Nazım Payzın’ın dönemin Hürriyet gazetesine yaptığı haberler ile darbeyi haklı çıkarmak ve Menderes ile arkadaşlarını halkın gözünde yıpratmak için çalıştıkları dönemin gazete arşivlerinde yer alıyor. Cunta tarafından Menderes’e ve arkadaşlarına atılan pek çok iftiranın haberleştirilmesinde Nizam Payzın başrolde oldu. AİLE BOYU İSLAM DÜŞMANLIĞI Demokrat Parti’ye ve Menderes’e ezanı Türkçeden Arapçaya çevirdiği için düşmanlık besleyen Nizam Payzın, gazetecilik hayatı boyunca CIA elemanı olarak tarif edildi. Öyle ki, gazeteci-yazar Olcay Girgiç’in bir anısında şu ifadeler yer alıyor: “Gazeteciliğimizde CİA’nın Türkiye’ye bakışını anlamak için Nizam Payzın’ın köşesine göz atardık” Şirin Payzın’ın aile büyüklerinin Sabetay Sevi ve yirmialtı halifesinin soyundan olmayan kimsenin gömülmediği Bülbülderesi Mezarlığı‘nda defnedildiği ve bu mezarlıkta yatanların yüzlerinin kıbleye dönük olmadığı biliniyor. TETİKÇİLİK KIZINA MİRAS KALDI 27 Mayıs darbesinin tetikçi gazetecisi Nizam Payzın’ın kızı Şirin Payzın ise babasının bıraktığı yerden İslam ve Türkiye düşmanlığına devam ediyor. PKK terör örgütüne olan sempatisini gizlemeyen ve PKK’lı teröristleri aklamak için sık sık onlarla bir araya gelen Şirin Payzın hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan dava da açılmıştı.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfreden Berkan Oral’ın babası Ali Oral’ı makamında ağırladı

Fenerbahçe ile Ümraniyespor arasındaki maç öncesi Kadıköy’deki bir mekanda alkol alan bazı taraftarlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfür eden kişilerden birinin CHP Avcılar teşkilatının önemli isimleri arasında yer alan iş adamı Ali Oral’ın oğlu Berkan Oral olduğu öğrenilmişti. Gelen tepkiler üzerine sosyal medya hesabındaki tüm paylaşımlarını silen Oral, “Adım ve resimlerim iznim dışında kullanılarak, sosyal medyada bir takım sayfalarda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik şık olmayan söylemlerde bulunduğum yönünde gerçek dışı paylaşım yapılmaktadır. Bu tür paylaşımlar yaparak, şahsımı haksız yere hedef gösteren, şahsıma ve aile üyelerime hakarette bulunanlar, bu doğrultuda yorum yapanlar hakkında yasal haklarımı kullanacağım. Benim herhangi bir kişiye, herhangi bir siyasetçiye ve özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretim veya kötü sözüm söz konusu değildir” ifadelerini kullandı. Öte yandan Avcılar’da oturan ve CHP’li Avcılar Belediyesinde çalışan Berkan Oral’ın düğününe; Canan Kaftancıoğlu, CHP İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Engin Altan gibi CHP’nin yöneticilerin katıldığı da ortaya çıkmıştı. KILIÇDAROĞLU, KÜFÜRBAZ BERKAN ORAL’IN BABASINI MAKAMINDA AĞIRLADI CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfür eden Berkan Oral’ın babası Ali Oral’ı makamında ağırlaması, tepkilere neden oldu. https://twitter.com/bugunguncel/status/1564196905608962049?s=21&t=uCG9De_m6dYRrmjaPFJApw

1 2 3 4 5 6 7