Son Dakika:
Türkiye'de 16 Nisan 2017'de gerçekleşen Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildi ve koalisyon hükümetleri son buldu. Avrupa'da ise parlamenter sistemde sıkıntılar yaşanıyor. İtalya, İsrail, Hollanda, İsveç ve İspanya'da; koalisyon hükümetleri dağılıyor ve başbakanlar istifa ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sürecinde önemli çalışmaları olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Avrupa'da ise parlamenter sistemde sıkıntılar yaşanıyor. İtalya, İsrail, Hollanda, İsveç ve İspanya'da, koalisyon hükümetleri dağılıyor ve başbakanlar istifa ediyor. "KARAR ALMADA GECİKME KARAR ALMA YETERSİZLİKLERİNİ DOĞUYOR" Sabah'ın haberine göre Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son dönem dünyanın yaşadıklarının parlamenter sistemin zafiyetlerini iyice açığa çıkardığını söyledi. Uçum; "Koalisyon hükümetlerinde parçalı yürütme farklı siyasi ajandalar yüzünden çatışma üretir. Karar almada gecikme bir yana karar alma yetersizlikleri doğuyor. Tüm bunların hükümet krizleri doğurması da kaçınılmaz oluyor" dedi. "İTALYA PARLAMENTER SİSTEMİN ZAAFLARINI GİDERMEK İÇİN ÇOK ÇEŞİTLİ YÖNTEMLER DENİYOR" Mehmet Uçum şunları söyledi: "Parlamenter sisteme sahip ülkelerin yaşadıkları hükümet krizleri süreci kaçınılmaz olarak yapısal bir tartışmaya götürüyor. Zaten İtalya yıllardan beri parlamenter sistemin zaaflarını gidermek için çok çeşitli yöntemler deniyor. Fransa'da başbakanlık kurumunun gereksizliği artık çok daha kabul gören bir teze dönüşüyor." "İNGİLTERE VE ALMANYA'DA HÜKÜMET EDEMEME SORUNLARI OLAĞAN GÜNDEMLERE DÖNÜŞÜYOR" "Parlamenter sistemin örnek ülkeleri olarak gösterilen İngiltere ve Almanya'da uzun süre hükümet edememe veya uyumlu hükümet edememe sorunları olağan gündemlere dönüşüyor. Tüm bunlar parlamenter sistem bu yüzyılın dinamiklerine ve ihtiyaçlarına uygun olmadığını ortaya koyuyor. Türkiye 16 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimiyle Başkanlık sistemine geçerek çok önemli bir reform yaptı. Başkanlık reformu ülke liderimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hakikaten büyük liderliğiyle birleşince Türkiye son dört yılda yaşadığı birçok soruna rağmen çok başarılı süreçler yönetiyor, dünya çapında oyun kurucu ülke haline geliyor." "SEÇMEN İRADESİ HÜKÜMET KURMAYA DOĞRUDAN ETKİ ETMİYOR" "Başlıca iki sebepten söz edilebilir. Birincisi sistemden kaynaklı yapısal sorunlar. İkincisi içinde bulunduğumuz dönemin özelliklerinin sistem zafiyetlerini daha belirgin hale getirmesi." "Parlamenter sistemin yapısal sorunlarının başında seçmen iradesinin hükümet kurmaya doğrudan etki etmemesi geliyor. Parlamenter sistemde seçmen oy kullandığı gün kimin hükümet olacağını bilemiyor. Çok güçlü adaylar olsa bile parlamento aritmetiği belli olmadan hükümete ilişkin bir kanaat oluşmuyor. Seçimlerden sonra da eğer tek başına hükümet olacak çoğunluğu sağlamış bir parti çıkmazsa o zaman koalisyon görüşmeleri adeta bir maraton gibi başlıyor. En olağan koşullarda bile koalisyon müzakereleri halkın tercihinden bağımsızlaşıp siyasi partilerin kendi ajandalarının pazarlığına dönüşüyor. Böyle olunca da sorun çözme kapasitesi düşük hükümetler çıkıyor. Bu da hükümetlerle ilgili ya kuruluşta ya devamlıkta krize neden oluyor." "KARAR ALMADA GECİKME KARAR ALMA YETERSİZLİKLERİNİ DOĞURUYOR" "İkinci yapısal sorun parlamenter sistemin yürütme gücünün parçalı olması. Bu parçalı olma hali tek parti hükümetlerinde de vardır. Her bakanlık ayrı bir güçtür. Bakanlıklar arası çekişme bitmez. Karar alma süreçleri uzar. Koalisyon hükümetlerinde ise daha vahim bir durum olarak parçalı yürütme farklı siyasi ajandalar yüzünden çatışma üretir. Karar almada gecikme bir yana karar alma yetersizlikleri doğuyor. Tüm bunların hükümet krizleri doğurması da kaçınılmaz oluyor." İTALYA'DA PARLAMENTO FESHEDİLDİ, ERKEN SEÇİME GİDİLİYOR İtalya'da Başbakan Mario Draghi, 21 Temmuz 2021'de görevinden istifa etti. Başbakan Draghi, liderlik ettiği koalisyondaki 3 partinin hükümetine parlamentoda destek vermemesi sonrasında istifasını Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'ya sundu. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Başbakan Mario Draghi'nin istifasıyla sonuçlanan hükümet krizinin ardından parlamentoyu feshederek 70 gün içinde erken genel seçimlerin yapılacağını bildirdi. İtalya'da Giuseppe Conte'nin liderlik ettiği koalisyon hükümetinin 2021 Ocak ayında bozulmasıyla başlayan hükümet krizi 67. hükümetin kurulmasıyla sona ermişti. Mario Draghi 12 Şubat 2021 tarihinde hükümeti kurmuştu. İSRAİL 5. DEFA SEÇİME GİDİYOR İsrail'de 2019'dan bu yana 4 defa seçim yenilendi. Meclis'te oylama krizi yaşandı. İsrail Meclisi, 1 Kasım 2022 tarihini erken seçim tarihi olarak onayladı. HOLLANDA'DA 299 GÜN SONRA HÜKÜMET KURULDU Hollanda'da 15-17 Mart 2021'de düzenlenen genel seçimden 299 gün sonra hükümet kuruldu. Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA), Demokrat 66 (D66) ve Hristiyan Birlik Partisi'nden (CU) oluşan dört partili yeni koalisyon hükümeti 10 Ocak 2022 tarihinde göreve başladı. Hollanda'da 15 Mart 2017'de düzenlenen erken genel seçimden 225 gün sonra da hükümet kurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bölgeye gelen Bakanlar Soylu ve Kurum'u, İslamabad Uluslararası Havaliman'ında Pakistan İçişleri Bakanı Rana Sana Ullah Khan, İklim Değişikliği Bakanı Sherry Rahman ile Planlama, Kalkınma ve Reform Bakanı Ahsan İkbal karşıladı. 11 UÇAKLA ÇADIR, GIDA VE İLAÇ YARDIMI YAPILDI Soylu, burada yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönlü ve duasının Pakistan'la birlikte olduğunu belirterek, "Bugün 90 bin camide mübarek cuma gününde hem Pakistanlı kardeşlerimiz için dua edilecek hem de destek talep edilecek." diye konuştu. "PAKİSTANLI KARDEŞLERİMİZ 'DUR' DİYENE KADAR YARDIM KÖPRÜSÜ DEVAM EDECEK" Pakistan'a şu ana kadar 11 uçakla çadır, gıda ve ilaç yardımının yapıldığını ve 2'inci İyilik Treni'nin 5-6 gün içerisinde bölgede olacağını belirten Soylu, "Kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Pakistanlı kardeşlerimiz 'dur' diyene kadar yardım köprüsü hem trenle hem de havadan devam edecek." ifadesini kullandı. Pakistan'a ulaşan heyette, AFAD Başkanı Yunus Sezer, TOKİ Başkanı Ömer Bulut ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de yer aldı. Heyet, muson yağmurlarından etkilenen bölgede yürütülen insani yardım çalışmalarını ve ihtiyaçları yerinde tespit edecek.
https://twitter.com/bugunguncel/status/1574327511399514113?s=46&t=a1BZ7vp93FWPI_Ja8I10zw Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Ahmet Davutoğlu'nun, siyasi hayatının en büyük mücadelesi, 'Ben nasıl diğer bakanlarla aynı seviyede otururum, bu bakanlar kurulu olmasın'dır. Bir fotoğraf vardır belki dikkat etmişsinizdir. Kendisini bakanlardan ayırmak için biraz yana kaymıştı" dedi. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK'TAN 6'LI MASA AÇIKLAMA Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, 24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün programında 6'lı masa hakkında şu açıklamalarda bulundu: 6'lı masada geçmişte bizimle siyaset yapmış olan insanlar oturduğu için tartışmaların hangi siyasetçiden kaynaklı olduğunu görebiliyorum. 6'lı masa ilk kurulduğu günlerde kim nerede oturacak tartışmaları vardı. Oturma düzeni tartışmalarında en cevval Ahmet Davutoğlu'dur. Sayın Cumhurbaşkanımız, Ahmet Davutoğlu başbakan iken kabine toplantısına başkanlık etmek üzere hükümeti Cumhurbaşkanlığına davet etti. O davette Ahmet Davutoğlu, siyasi hayatının en büyük mücadelesini, ''Ben nasıl diğer bakanlarla aynı seviyede otururum, bu bakanlar kurulu olmasın''dır. Bir fotoğraf vardır belki dikkat etmişsinizdir. Kendisini bakanlardan ayırmak için biraz yana kaymıştı. Protokolün oturma düzenindeki büyük kavgalar Ahmet Davutoğlu'ndan kaynaklıdır. Büyük ihtimalle 6'lı masanın kavgalarının müsebbibidir. "(6'lı Masa) Ne yapacaklarına kendileri karar verecek. Biz hiçbir zaman rakibimizin ne yapacağıyla ilgilenmedik. Biz ne yapacağız, nasıl yapacağız? Nasıl bir Türkiye inşa edeceğiz buna odaklanıyoruz. Bundan önce de hep buna odaklandık'' 6'lı Masa ne yapacaklarına kendileri karar verecek. Biz hiçbir zaman rakibimizin ne yapacağıyla ilgilenmedik. Biz ne yapacağız, nasıl yapacağız? Parti programımızı, seçim beyannamemizi nasıl oluşturacağız? 2023 seçimlerinden sonra nasıl bir Türkiye inşa edeceğiz buna odaklanıyoruz. Bundan önce de hep buna odaklandık. Dolayısıyla 6'lı masanın adayının kim olacağı kendilerini ilgilendirir. Görünen o ki Kılıçdaroğlu bu işi çok istiyor. Bunun ile ilgili hamlelerini yapıyor. Bir genel başkanın kürsüye çıkıp benimle misiniz değil misiniz diye ilan etmesi aciziyettir. Demek ki kendi partisini bile ikna edememiş bir genel başkan 6'lı masadan çıkmaya çalışıyor demektir. Bu da işlerinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. 6 tane rakip olması gereken partinin bir araya gelerek bir işi başaracaklarını biz düşünmüyoruz. Hangi adayı gösterirse göstersin Allah'ın izni ile Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 seçimlerinde büyük bir zafer ile çıkacak. 6'lı masanın tek derdi Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl cumhurbaşkanı yapmayız. Böyle bir anlayışın siyasette başarılı olması mümkün değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da düzenlenen Avrupa Konseyi 17. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı'na video mesaj gönderdi. Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin spordan sorumlu bakanlarını Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirten Erdoğan, konferansın ülkeler, sporcular ve spor camiaları için hayırlara vesile olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı toplumların spor ortak paydasında bir araya gelmesinin, iş birliğinin artmasının yanında barış atmosferinin güçlenmesine de katkılar sunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Çatışmaların ve savaşların küresel gündemi meşgul ettiği günümüzde, sporun birleştirici, kucaklaştırıcı yönüne daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye olarak bu anlayışla ev sahipliği yaptığımız uluslararası spor organizasyonları vasıtasıyla insanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz." "SPORA YÖNELİK YATIRIMLAR GÜNDEN GÜNE ARTIYOR" Ülke genelinde sportif tesisleşme ve sporun tabana yayılmasına yönelik yatırımların da günden güne arttığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Sporcularımızın uluslararası spor müsabakalarında farklı branşlarda elde ettiği başarıları spora verdiğimiz önemin neticeleri olarak görüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de insanımıza sporu sevdirecek, Türkiye'yi bir spor ülkesi haline getirecek adımları atmayı sürdüreceğiz. Kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi çatısı altında spor yönetimi alanındaki iş birliğimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Konferans çerçevesinde yapılacak tartışmaların ve alınacak kararların bu süreçte bizlere yardımcı olacağına inanıyorum. Değerli fikirleriyle konferansa katkı sunan, içeriğini zenginleştiren tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerle Avrupa Konseyi 17. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı'nın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplantının düzenlenmesinde emeği geçen başta Avrupa Konseyi ile Gençlik ve Spor Bakanlığımızın yetkilileri olmak üzere herkesi şahsım ve ülkem adına tebrik ediyorum."
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere kabinedeki tüm bakanları Başarır "Yargılanacaklar. Af yok" sözleriyle tehdit etmişti. HAKKINDA FEZLİKE HAZIRLANDI AK Parti'yi hedef alarak skandal açıklamalarda bulunan CHP'li Başarır hakkında fezleke hazırlandı.
Bakan Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları toplantısının yarın Bükreş’te yapılacağı hatırlatarak “Çok sayıda ikili görüşme de olacak. Örneğin Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock ve İngiliz Dışişleri Bakanı Cleverly’le görüşeceğiz. İsveç ve Finlandiya Dışişleri Bakanlarıyla da yarın Bükreş’te üçlü formatta bir araya geleceğiz. Her ne kadar NATO Genel Sekreteri Stoltenberg İstanbul’daki görüşmemizin ardından, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin ‘zamanı geldi’ ifadesini kullandıysa ve bazı olumlu adımlar atıldıysa da, son üçlü görüşmede çalışmalara devam edilmesi kararı alındı. Bu şu demek: Muhtıradaki yükümlülüklerin bazılarını yerine getirdiler, bir kısmını da yerine getirmediler. Yani, henüz bazı somut adımları atmadılar. İadeler ve yasal düzenlemelerle ilgili somut beklentileri karşılamadılar. Meclisimizin ve vatandaşımızın ikna olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da İsveç Başbakanına bu hususları iletti. Özetle süreç olumlu ilerliyor ama hala atılması gereken adımlar var” dedi. Çavuşoğlu, “Daha önce de söyledik, Finlandiya ile ilgili sıkıntılar o kadar büyük değil. Daha çok İsveç’te sıkıntılarımız var. Ancak iki ülke ve NATO bize eşit şekilde muamele edin diyorlar. Esasen daha fazla adım atması gereken ülke İsveç” diye de ekledi. 'Önümüzdeki aylarda Mısır'a büyükelçi ataması olabilir' Son günlerde gündemde olan Mısır ile normalleşme sürecine de değinen Çavuşoğlu, “Bakan Yardımcıları arasındaki siyasi istişareler yakında tekrar düzenlenebilir. Önümüzdeki aylarda Büyükelçi ataması olabilir” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, Suriye ile normalleşmeye dair de “Amacımız Suriye’deki iç savaşı sonlandırmak. Muhaliflerle süreci yürütüyoruz. Astana görüşmelerine rejimle birlikte muhalifler de katılıyor. Amacımız anayasa görüşmeleri dahil siyasi süreci canlandırmak. Angajmanın bir ayağı da bu. Anayasa Komitesi tarafından bir ilerlemenin sağlanması lazım. Ama orada bir ilerleme yok” ifadelerini kullandı.
Türkiye tarihi felaketin yaralarını sarıyor. Depremin ilk gününden itibaren dünyanın yardıma koştuğu felaketten sonra Türkiye'ye dayanışma ziyaretleri devam ediyor. Bu kapsamda Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser, depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine geldi. İki bakan burada incelemelerde bulundu. Validen bilgi aldılar Pazarcık Atatürk Parkı'ndaki çadır kenti ziyaret eden Baerbock ve Faeser, Pazarcık'ta koordinatör vali olarak görevlendirilen Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu'ndan bilgi aldı. Çadır kentteki vatandaşlarla ve şehit öğretmen Aybüke Yalçın'ın adı verilen Kızılay çadırındaki çocuklarla görüşen Baerbock ve Faeser, gönüllü Alman doktorlar tarafından kurulan tıbbi hizmet çadırını da ziyaret etti. "Felaketin boyutu kelimelerle anlatılmaz" Baerbock ve Faeser, daha sonra ilçe merkezindeki enkaz bölgelerini gezdi, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Burada yaşananları görmek için geldiklerini belirten Baerbock, "Bu deprem felaketinin boyutu, burada olsanız bile kelimelerle ifade edilemez." dedi. Dün de bölgede deprem meydana geldiğini ve insanların geceyi araçlarında geçirdiğini hatırlatan Baerbock, kendilerinin de depremi hissettiklerini söyledi. Baerbock, burada uluslararası yardımın ne kadar önemli olduğunu gördüklerini dile getirdi. "Almanya'nın yardımı 108 milyon euroya yaklaştı" Çadır, tıbbi malzeme, gıda yardımı, battaniye ve jeneratörler için Alman hükümeti olarak 50 milyon euro daha yardım sağladıklarını aktaran Baerbock, böylelikle Almanya'nın depremzedelere yönelik yardımının 108 milyon euroya ulaştığını ifade etti. Almanya’da yakınları olanlar için vize sürecini kolaylaştırdıklarını vurgulayan Baerbock, insanların vize başvurularını kolaylıkla yapabilmeleri için bölgede bir "vize otobüsünün" bulunduğunu kaydetti. Baerbock, pasaportları enkaz altında kalanların veri aktarımının hızlı olması için sürekli Türk makamlarıyla temasta olduklarını belirtti. İlk etapta acil yardım yapılsa da yardımın uzun süreli olması gerektiğini söyleyen Baerbock, insanlara perspektif sunmak için bu yardımı uzun süreli yapacaklarını bildirdi. "Yardımın sürmesi önemli" Almanya İçişleri Bakanı Faeser de depremzedelerle dayanışma için geldiklerini, burada sadece üzüntüyü değil yardımın ne kadar iyi ulaştığını da gördüklerini ifade etti. Birçok kişinin Türkiye'deki depremzedelere gönüllü olarak yardım gönderdiğini vurgulayan Feaser, "Bu gerçekten Almanya'daki insanlarla Türkiye'deki insanlar arasındaki derin bağı gösteriyor." dedi. Buraya yardımın sürmesinin önemli olduğunu, Federal Teknik Yardım Kurumunun başka yardımların yapılmasını da planlandığını aktaran Feaser, ikinci adım olarak da evlerini kaybedenlerin bölgede yaşamaya devam edebilmeleri için yaşam alanları oluşturulması gerektiğini kaydetti. "90 günlük Schengen vizesi" Almanya'da akrabası olanlar için 90 günlük Schengen vizesi ile Almanya'ya gitmeleri için bir imkan sağladıklarını anlatan Faeser, bunun özellikle travma yaşamış ve yaralı olanlar için ek bir yardım olduğunu ifade etti. Faeser, Türk makamlarının pasaportlarını kaybedenlere çok yardımcı olduğunun kendisine anlatıldığını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kahramanmaraş merkezli depremin etkilediği Malatya'da Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. İşte Bakan Soylu'nun açıklamaları; Ağır hasarlı binalara asla girilmemeli ve eşya alınmamalı. Özellikle ev sahibi olanlara 5 bin kira, 15 bin taşınma yardımı yapılacak. Kiracılar için de 2 bin liraydı,sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 3 bin liraya çıktı, 15 bin lira da taşınma yardımı alacaklar. Eğer ev bulamazlarsa konteyner kentlere kimler gelebilecek? Ev bulamayanlar konteyner kentlere yerleşebilir. Temel mantığımız şudur: Çok büyük biri afet oldu. Kimseyi dışarıda bırakmayacağımız, kuşatacağımız adımları hep beraber atıp şartları buna göre oluşturuyoruz. Burada işimizi tamamlamadan, Malatya'da insanları huzurlu bir şekilde, evi işi dükkanı tarlasıyla dört dörtlük yapmadan deprem bölgelerinden çıkmamız mümkün değildir. Daha önceki afetlerde de yaptık, burada da yapacağız. Bakan Kurum'un açıklamaları; Yeni Malatya'mızı ve birçok noktamızı daha önce söz verip yaptığımız gibi inşa edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla konutlarımızı 1 yıl içerisinde etap etap yapacağımızı ve söz verdiğimiz sürede teslim edeceğimizi aktarmak isterim. İncelemelerimiz de devam ediyor ve Malatya'da hasasr tespiti yüzde 80 seviyelerine gelmiştir. Bu oran il ve ilçe merkezlerinde yüzde 98 seviyesindedir. GEÇİCİ İŞ YERLERİ DE YAPILACAK ŞEHİR YAŞAYACAK, ESNAF ÇALIŞACAK Vatandaşımızın, esnafımızın mağdur olmaması adına geçici barınma alanları kurduğumuz gibi esnaflarımız için de geçici işyeri kurulumu AFAD koordinasyonunda kurulacak. Şehir yaşayacak, esnafımız ticari faaliyetlerini sürdürecek inşaAllah.
