01 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Bakanlıktan 'LGS' genelgesi: Öğrenciler ve velileri kısıtlamadan muaf tutulacak

İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine “Liselere Giriş Sınavı Tedbirleri” konulu genelge gönderdi. Genelgede tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü ülke genelinde 09.30-12.50 saatleri arasında Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS) iki oturum halinde gerçekleştirileceği ifade edildi. Genelgede Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınavın (LGS), salgınla mücadele tedbirleri ve güvenlik önlemleri açısından en uygun koşullarda gerçekleştirilmesi ve herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi amacıyla alınan tedbirler şu şekilde sıralandı: Sınava girecek öğrencilerin acil iş ve işlemlerinin görülebilmesi amacıyla nüfus müdürlükleri 5 Haziran 2021 Cumartesi günü 10.00-16.00 saatleri arasında; 6 Haziran 2021 Pazar günü ise 07.00-10.00 saatleri arasında açık bulundurulacak. Sınava girecek öğrenciler ile yakınları/refakatçileri ve sınav görevlilerinin sınav yerlerine ulaşımlarında herhangi bir aksama yaşanmaması için şehir içi toplu taşıma sefer sayılarının artırılması dahil her türlü tedbir belediyelerce alınacak. Tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak olan 6 Haziran 2021 Pazar günü; sınava girecek öğrenciler ile beraberlerindeki refakatçi ve/veya yakınları, 07.00-15.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak. 6 Haziran 2021 Pazar günü kırtasiyeler 07.00-15.00 saatleri arasında açık olabilecek. Bu yerlerde çalışanlar da belirtilen zaman dilimi içerisinde sokağa çıkma kısıtlamasından muaf sayılacak. Valiler ve kaymakamlarca; sınavın sessiz ve huzurlu bir ortamda geçmesi için gerekli tüm tedbirler milli eğitim müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler ve ilgili diğer kurum/kuruluşlarla birlikte alınacak. Kolluk birimlerince sınavın yapılacağı okul çevrelerinde devriye faaliyetleri yoğunlaştırılarak sınava girecek öğrencilerin dikkatlerini dağıtmasına neden olabilecek gereksiz korna çalınması ve gürültüye neden olacak diğer faaliyetlerde bulunulması önlenecek. Sınav süresi boyunca gürültü yapılmaması konusunda kamuoyu farkındalığını artıracak çalışmalara ağırlık verilecek. Vali ve kaymakamlarca yukarıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararları ivedilikle alınacak. Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak ve alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilecek.

2 yıl önce

Bakanlık ve AFAD sel mağduru esnafın dükkanını bir yılda teslim edecek

Bakan Kurum, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da yaşanan sel felaketi sonrası yapılan çalışmalarla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalar yaptı. Bakan Kurum, Kastamonu, Sinop ve Bartın’daki selin ardından 17 günü geride bıraktıklarını belirterek, "Devletimizin tüm imkânlarıyla milletimizin yanındayız, yaraları sarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Üç ilimizde köy evlerimizle birlikte 1.114 konut üreteceğiz. Bu süreçte Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüzle, çok hızlı bir şekilde hareket ederek 10 günde hasar tespit çalışmalarımızı tamamladık. Ağır hasarlı, acil yıkılacak, yıkılmış, Kastamonu’da 260 bina, 564 bağımsız bölüm, Sinop’ta 277 bina, 415 bağımsız bölüm tespit ettik. Hasar tespit sonuçlarına göre binaların yıkım çalışmalarını sürdürüyoruz. Kastamonu’da yıkım kararı aldığımız 90 binanın tamamını yıktık. Sinop’ta da yıkım kararı aldığımız 101 binadan 64’ünün yıkımını gerçekleştirdik" ifadesini kullandı. 3-4 KATLI YENİ KONUTLAR YAPILACAK Şehirlerde bir yandan yıkım çalışmaları devam ederken diğer yandan inşa süreçlerini başlattıklarına dikkat çeken Bakan Kurum şunları dedi: "Yatay mimari esasıyla, zemin artı 3 - 4 katı geçmeyen yeni konutlarımızı en geç bir yıl içinde vatandaşlarımıza teslim etmeye başlayacağız. Bu süreçte hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması adına hak sahibi vatandaşlarımıza kira ve taşınma yardımını yapıyoruz. Sel nedeniyle oluşan tahribatı gidermek için altyapı ve üstyapı çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. İlbank eliyle içme suyu şebeke hatlarımızı tamir ettik, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının hasar tespitini yaptık. Belediyelerimize 24 milyon TL hibe verdik. Kastamonu Bozkurt’ta ’Yeni Bozkurt’ için vakit kaybetmeden çalışmaya başladık. TOKİ Başkanlığımız eliyle 3 Eylül’deki ilk ihaleyle 478 konutumuzun inşa sürecini başlatacağız. Yapacağımız çalışmalarla Bozkurt’un çehresini güzelleştireceğiz. Bozkurt’ta eskisinden daha büyük ve içinde kıraathanesi ve sosyal donatıları olan yeni bir kent meydanı yapacak, bölgeye ticaret aksı kazandıracağız. Yerel mimarimizi örnek alarak inşa edeceğimiz yeni meydanımızla Bozkurt’umuza değer katacağız. Bozkurt’ta, selde zarar gören ve yaklaşık 100 dükkân olan çarşımızı esnafımızla birlikte yenileyeceğiz. Sağlam binaların iç ve dış cephe tadilatını yapıp vatandaşlarımıza teslim etmek için var gücümüzle çalışıyoruz." "Selde hasar gören sanayi sitelerinin tamamını yeniliyoruz" diyen Bakan Kurum şöyle devam etti: "Kastamonu’nun Bozkurt ve Abana ilçeleri ile Sinop’un Ayancık ilçesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve AFAD ile birlikte inşa edeceğimiz yeni dükkânları 1 yıl içinde vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Sel bölgesinde ilk günden bu yana, Bakanlıklarımız, AFAD, KIZILAY, UMKE, JAK, kahraman Mehmetçiklerimiz, gönüllü yardım kuruluşlarımız ve emniyet güçlerimizle birlikte, her afette olduğu gibi omuz omuza çalıştık. Her bir çalışanımızın emeğine yüreğine sağlık. Biz, bir ve beraberiz. Selin oluşturduğu hasarları kısa sürede giderecek, hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Selden etkilenen kardeşlerimizi güvenli yuvalarına ve iş yerlerine kısa sürede kavuşturacağız."

2 yıl önce

Bakanlıktan müjdeli haber: Siirt'te petrol aranacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Siirt'te petrol arama kararı verildi. Derkim Poliüretan Sanayi ve Ticaret AŞ’ye verilen ruhsat ile Siirt petrol araması yapılacağı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün petrol hakkında müteallik kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Gazetede, Derkim Poliüretan Sanayi ve Ticaret AŞ aldığı arama ruhsatıyla Siirt’te petrol arayacağı bildirildi.

2 yıl önce

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun var olan bakanlıktan haberi yok: İklim Bakanlığı kuracağız

Türkiye geçtiğimiz yıl iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yeni bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevre ve iklim konusundaki hassasiyeti üzerine 'Paris İklim Anlaşması', Meclis'te tüm partilerin oy birliğiyle kabul edildi. Bunun üzerine 1 Kasım itibariyle de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın adı, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı" olarak değiştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle ilgili yapacağı çalışmaları dünyaya anlatmaya başladı. Çalışmalar kapsamında 7 bölgeye dair "Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planları" hazırlanıp uygulamaya geçilirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konuya ilişkin dikkat çeken bir açıklama geldi. "EKOLOJİK SIÇRAMAMIZ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK" Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere hitaben kaleme aldığı 'İklim Mektubu'nda ekolojik bir yıkımla karşı karşıya olunduğuna ve dünyanın yaşanabilir olmaktan büyük bir hızla uzaklaştığına işaret etti. Uluslararası bir kararlılıkla ülkeyi daha yaşanabilir kılmanın politikalarının hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, mektubunda şöyle devam etti: "Dünyaya örnek olacak ekolojik sıçramamızı birlikte yaşama geçireceğiz. Türkiye'yi evrensel kriterlere uygun bir ekosistemin uygulayıcısı ve dünyadaki öncüsü yapacağız. Tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ekolojik sınır ve şartlara uygun olarak değerlendiren; karar süreçlerinde demokratik ve siz gençlerin doğrudan denetimine, katılımına açık bir çevre politikasını hayata geçireceğiz. "MİLLET İTTİFAKI'NIN İKTİDARINDA İKLİM BAKANLIĞI KURACAĞIZ" Her alanda olduğu gibi iklimde, doğada, ekosistemde, suda, tarımda, kent ve kır yaşamında adaleti sağlayacağız; çevrenin binlerce yıllık kadim adaletinin önüne barajlar kurmayacak, yollar yapmayacak, engeller çıkartmayacağız. Bu bağlamda, Millet İttifakı'nın iktidarında doğal ekosistemin korunması ve eski haline döndürülmesini koordine edecek İklim Bakanlığı'nı kuracağız. Bakanlığın kadrolarını büyük ölçüde sizler oluşturacaksınız. Bugünün gençleri olan sizlerle birlikte, sizin de çocuklarınız için, evrenin bilinen en güzel gezegenini, yeniden sağlıklı mavi küreye dönüştürelim. Türkiye'den başlayalım. Ülkemizin ve dünyanın ekolojik geleceğini kurtaralım. Başarabiliriz, geleceği değiştirebiliriz."

2 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı: Afrika'da vize verilen bütün ülkelerde parmak izi alınmasına başlıyoruz

Çataklı, "Medya Temsilcileri ile Göç Buluşması Toplantısı"nda Türkiye'nin göç politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Göç konusunun bugünün meselesi olmadığını farklı sebeplerden dolayı dünyanın göçle karşı karşıya olduğunu belirten Çataklı, yaklaşık 4 milyon yabancının yaşadığı Türkiye'nin en çok göçmene ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunduğunu dile getirdi. Göç sorununun kaynağında çözülmesi gerektiğine işaret eden Çataklı, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarıyla kaynak ülkelerle doğrudan temaslar yürütülmeye çalışıldığını anlattı. İsmail Çataklı, Türkiye'nin insani yardımlar konusunda da öncü olduğunu, Afganistan'a da cuma günü üçüncü yardım treninin gönderileceğini kaydetti. "1316 KİLOMETRELİK SINIRIMIZIN GÜVENLİK DUVARI TAMAMLANMIŞ OLACAK" Sınır güvenliğine de değinen Çataklı, "Bu yıl sonunda ihale aşamasındakiler ve bitenlerle birlikte 1316 kilometrelik sınırımızın güvenlik duvarı tamamlanmış olacak." bilgisini paylaştı. Geri gönderme merkezleriyle ilgili çalışmaları da anlatan Çataklı, kapasite artırımları yapıldığını, Avrupa'nın tamamındaki geri gönderme kapasitesi kadar fiziki alana ulaşıldığını söyledi. Çataklı, İran'da, sınıra yakın bölgelerde ciddi bir Afgan nüfusunun bulunduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin, Suriye'de operasyon yaparak güvenliği sağlanan bölgelerdeki nüfusun katlanarak çoğaldığını ifade eden Çataklı, "Suriye'ye 486 bin kişi döndü. Bunlar, büyük çoğunluğu Türkiye'nin operasyon yaparak güvenliğini sağladığı, normalleştirdiği bölgelere olan dönüşler." dedi. Göçmenlerin uyumuna yönelik yapılan çalışmalara da değinen Çataklı, Türkçe eğitimleri de verildiğini dile getirdi. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, şöyle devam etti: "Yeni bir planlamaya gittik. Bir mahallenin nüfusunun yüzden 25'inden fazla yabancı varsa orayı yabancıların ikametine kapatıyoruz. O mahalleye ikamet için yeni kayıt almayacağız. Bunu mahalle mahalle yaptık. Toplam nüfusun yüzde 25'ini geçtiği için Türkiye'de 781 mahalleyi kayıtlara kapatmış oluyoruz. Yabancıların yoğunlaştığı yerlerde metruk binalarda, sağlıksız koşullarda, bazen konut bile olmayan iş yeri gibi yerlerde ikamet ettiklerini görüyoruz. Önceliğimiz, ikamete kapattığımız yerlerde metruk binaların ortadan kaldırılması, konut olmayan ama konut gibi kullanılan yerlerin boşaltılmasını sağlamak. Yapılan çalışmayla yoğunluğun düşürüleceğine değinen Çataklı, "Kimseyi yakasından paçasından tutup, zorla alıp götürdüğümüz yok." değerlendirmesinde bulundu. Bu konuda bilgilendirmeler yapılacağını, süreler verileceğini bildiren Çataklı, ikamete kapatmanın mevzuata ve uluslararası hukuka uygun olduğuna dikkati çekti. YABANCILARA İKAMETE KAPATILAN İLLER Soru üzerine Çataklı, bazı illerin yabancılara ikamete kapatıldığını bildirdi. Çataklı, "Geçici korumaya kapatılan, uluslararası korumaya kapatılan, bir de her ikisine birden kapatılan iller var. Geçici ve uluslararası koruma kaydına kapatılan iller Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ, Yalova." bilgisini paylaştı. Vizeyle Türkiye'ye gelen ve daha sonra pasaportlarını imha ederek dönüş yapmayanların bulunduğunu kaydeden Çataklı, bu durumun da kişilerin tespitini zorlaştırdığını, yakalananların savaşlar nedeniyle ülkelerini terk ettiklerini ileri sürdüğünü anlattı. Bu konuda Dışişleri Bakanlığıyla çalışma yapıldığını, vize verilen noktalara parmak izi cihazlarının gönderildiğini bildiren Çataklı, "Afrika'da vize verilen bütün ülkelerde parmak izi alınmasına başlıyoruz. Sistem kuruldu, testleri yapıldı. Vize başvurusunda parmak izlerini alacağız. Türkiye'ye geldikten sonra kimlik bilgilerini imha etmiş olsalar bile parmak izinden kim olduğunu belirleyeceğiz. Bu anlamada düzenli göçten düzensiz göçe geçiş konusunu büyük oranda halletmiş olacağımızı düşünüyorum." diye konuştu. - "DOĞRUDAN GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ VERMEYECEĞİZ" Son dönemde Suriye'den ekonomik sebeplerle çoğunluğu erkek olan bir nüfus hareketi olduğuna dair tespitlerin yapıldığını aktaran Çataklı, Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmesiyle ilgili başlatılacak yeni uygulamayı da anlattı. Bakan Yardımcısı Çataklı, "Kaydolmamış, yeni gelmiş Suriyelilere doğrudan geçici koruma statüsü vermeyeceğiz. Bundan sonra bunları önce kampa alacağız, kamplarda araştıracağız. Geçici korumaya ihtiyacı var mı, yok mu, hangi sebeplerle geldi, bakacağız. Suriye'den, özellikle Şam ve çevresinden ekonomik anlamdaki göç hareketliliğine müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin neresinde yakalanırsa yakalansın belirlediğimiz kamplar var, o kamplarda ikamete mecbur bırakacağız. Geçici koruma statüsünü orada değerlendireceğiz." şeklinde konuştu. Soru üzerine kısa dönem turizm ikametine de değinen Çataklı, yeni dönemde turistik sebeplerle Türkiye'de ikamet almak isteyenlere ikamet verilmeyeceğini sözlerine ekledi.

2 yıl önce

Çöpe dökülen sebze videolarına dair açıklama bakanlıktan geldi: Amaç kamuoyunu yanıltmak için algı operasyonu yapmak

Geçtiğimiz günlerde Çorum'da ve Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir iş yerinin önüne yüzlerce çuval soğan atılmış halde bulundu. Antalya'da ise bir çiftçinin biberleri ormana döktüğü görüldü. Benzer görüntülerin ara ara sosyal medyada yayılması sonrası Ticaret Bakanlığından konuyla ilgili bir açıklama geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, sosyal medyada eski tarihli bazı görüntüler kullanılarak çeşitli sebzelerin çöpe döküldüğüne dair haberlerin servis edildiği ve kamuoyunu yanıltmak amacıyla algı operasyonu yürütüldüğü bildirildi. Bu asılsız görüntüleri yayanların amacının kamuoyunda infial oluşturmak olduğuna işaret edilen açıklamada, söz konusu görüntülere ilişkin "doğru" bilgilere yer verildi. "MAKSATLI OLARAK YENİYMİŞ GİBİ SERVİS EDİLMİŞTİR" Açıklamada, iki gündür sosyal medyada dolaştırılan "biber üreticisinin biberleri ormana dökmesi" görüntüsünün 4 Mayıs 2021 tarihine ait olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi: "Bu tarih, pandemi nedeniyle tam kapanma dönemine denk gelmektedir. Bu dönemde pazar yerlerinin kapalı olması nedeniyle üreticiler ürünlerini satamamışlardır. Ancak bu görüntü sanki dün gerçekleşmiş gibi servis edilmiştir. Yine 'İstanbul Toptancı Hali'nde sebzelerin çöpe dökülmesi' görüntüleri 2019 yılı Kurban Bayramı tatilinin bittiği güne ait olup, bayram boyunca toptancı halinin kapalı olması nedeniyle satılamayarak, özelliğini kaybeden ürünlerin imhasına ilişkindir. İmhanın usulüne uygun yapılmaması nedeniyle gerekli cezai işlem uygulanmıştır. Bu görüntüler de maksatlı olarak yeniymiş gibi servis edilmiştir." "CEZAİ İŞLEM UYGULANMASI SAĞLANMIŞTIR" Öte yandan birkaç gündür sosyal medyada dolaşımda olan "boş arazilere kuru soğan dökülme" görüntülerinin de, Bakanlıkça yapılan tespitte, depolarda elleçleme sonrası çürüme ve bozulma nedeniyle ayıklanan ürünlere ait olduğunun anlaşıldığı bildirilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Bununla birlikte ürünlerin imhasının usulüne uygun yapılmaması nedeniyle belediyelerce cezai işlem uygulanması sağlanmıştır. Sebze ve meyve ticaretine ilişkin denetimler ülke genelinde kesintisiz şekilde devam ettirilmektedir. Halkımız sosyal medyada yer alan eski tarihli ve asılsız görüntülere itibar etmemeli, Bakanlığımızca yapılan resmi açıklamaları takip etmelidir."

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nun bakanlık bütçesini aşan danışmanlık ücreti! İBB 25 yıl sonra borçlanamaz hale geldi

CHP'lii İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin megakenti nasıl iflasa sürüklediği İBB Başkanlığı Meclis Denetim Komisyonu 2021 Yılı Denetim Raporu ortaya çıktı.  'İSRAF DÜZENİNE SON VERECEĞİZ' DEMİŞTİ Hazırlanan raporda, 2019 yılındaki seçim kampanyasında, "İstanbul'da israf düzenine son vereceğiz. Bütçe tasarrufu ile halkımızın gerçek ihtiyaçlarını karşılayacağız" diyerek İstanbul'u kazanan İmamoğlu'nun 2021 yılında sadece danışmanlık ücreti için 5 milyar 657 milyon 608 bin TL ödediği ortaya çıktı.  Ülke TV'de Turgay Güler'in sunduğu Sıradışı Strateji programında, Ekrem İmamoğlu'nun İBB bütçesinden yaptığı bu harcamalar gündeme geldi.  6 MİLYAR TL'LİK AKIL ÜCRETİ İmamoğlu'nun 5 milyar 657 milyon 608 bin TL'yi danışmanlık ücreti diye ödemesine tepki gösteren Güler, Bay başkan 2021 yılında birilerine 5 milyar 657 milyon 608 bin liralık akıl danışmış. 6 milyar liralık akılla sen İstanbul'a ne yaptın be adam" ifadelerini kullandı.  ÇEVRE BAKANLIĞININ BÜTÇESİNDEN BİLE FAZLA Bu miktarın 2022 bütçesi 4 milyar 870 milyon TL olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan bile fazla olduğuna dikkat çeken Güler, "5 milyar 657 milyon 608 bin lira ile yani yaklaşık 6 milyar ödenen akılla ne yapılır? Sanatçı danışmanlar alır, sonra istediğin ağacı kesebilirsin. Dahası koltuğunun altına alçıdan bir kaz alıp artistlik yapan da çıkmaz!" sözlerine yer verdi.  İBB 25 YIL SONRA BORÇLANAMAZ HALE GELDİ Diğer yandan İBB'nin 2021 yılı için borç limitinin 32 milyar 354 milyon TL olduğu belirtilirken CHP'li İmamoğlu'nun yönetimindeki İBB'nin 57 milyar 602 milyon TL borçlandığı açıklandı.  Aynı zamanda İETT'nin 2021 yılı borçlanma limitinin 3 milyar 722 milyon TL olduğu belirtilirken İETT yönetiminin bu yıl içinde 3 milyar 930 milyon TL borçlandığı bildirildi.  Böylece İBB yönetiminin 25 yıl sonra ilk defa yasal olarak borçlanamaz hale geldiği ifade edildi.  İMAMOĞLU DÖNEMİNDE BELTUR'UN REKOR ZARAR BİLANÇOSU  Diğer yandan İBB'ye bağlı olan yeme içme mekanlarını işleten BELTUR AŞ'nin yıllara göre kar zarar raporu da yayınlandı.  AK Parti dönemi olan 2016'da 1,2 milyon TL, 2017'de 2,4 milyon TL, 2018'de 130 bin TL kar veren BELTUR, İBB yönetiminin CHP'li Ekrem İmamoğlu'na geçmesinden sonra 2019'da 31 milyon TL, 2020'de 60 milyon TL, 2021'de 120 milyon TL zarar etti. 

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da aktif rol alan askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlıktan 'Olur' cevabı alınca oyunu bozuldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz'da aktif rol oynayan ve FETÖ'nün Hava Harp Okulu yapılanmasında yer alan darbeci askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek istediği ortaya çıktı. FETÖ'cülere şirin gözükmek için KHK ile kamudan ihraç edilen örgüt mensuplarıyla toplantılar yapan CHP, 15 binden fazla KHK'lı ile bir araya gelmişti. Bu kişilere yeniden yargılama ve işe iade sözü veren CHP, bu sefer de darbeci askerlerle yakınlaştı. ZİYARET SÖZÜ VERDİ FETÖ, darbe girişiminden bu yana "askeri öğrencilerden darbeci olmaz" söylemleriyle kampanya yürütüyor, ancak askeriyeye de öğrenciler sayesinde güçlü bir şekilde sızdı. Örgüte kazandırılan küçük yaştaki çocuklar, askeri okullara yönlendirildi. FETÖ, çaldığı sınav sorularını da bu kişilere dağıtarak askeri okulları kazanmalarını sağladı. 15 Temmuz'da aktif rol alan darbeciler arasında askeri öğrenciler de bulunuyordu. Darbeci Hava Harp Okulu öğrencilerinin aileleri, CHP'nin TBMM'deki grup toplantısına katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen aileler, Kılıçdaroğlu'ndan "Onları cezaevinde ziyaret edeceğim" sözü aldı. İZİN ÇIKTI, GİTMEDİ Adalet Bakanlığı ile temasa geçen CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu'nun cezaevindeki Hava Harp Okulu öğrencilerini ziyaret etmek istediğini iletti. Talebe olumlu yanıt veren bakanlık, ziyaret için Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe verilmesi gerektiğini bildirdi. Ancak Kılıçdaroğlu'nun, bakanlığın ziyarete izin verileceğini bildirmesinin ardından bu ziyaretten vazgeçtiği öğrenildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne Kılıçdaroğlu ve CHP kurmayları tarafından herhangi bir dilekçe gönderilmedi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Kılıçdaroğlu ve CHP kurmaylarının, bakanlığın izin vermeyeceği beklentisiyle cezaevi ziyaretini şova dönüştürme planı yaptığı düşünülüyor. BASKIN ALIŞKANLIK YAPTI Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının adı her öne çıktığında bir kuruma baskın düzenleyip gündeme gelmek istedi. Kılıçdaroğlu, muhalefet adı altında kamu kurumlarının kapısına dayanmayı alışkanlık haline getirdi. Sosyal medyadan "Geliyorum" diye Twitt atan Kılıçdaroğlu, emrivaki ziyaretlerine 15 Ekim 2021'de Merkez Bankası ile başladı. Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından ağırlandı. CHP liderinin ikinci adresi TÜİK oldu. Ancak dönemin TÜİK Başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer, kurumu siyasi tartışmaların parçası haline getirmemek için randevu vermeyince kapıda kaldı. Mülakat tartışmalarını fırsat bilen Kılıçdaroğlu 30 Aralık'ta soluğu bu kez Milli Eğitim Bakanlığı'nda aldı. Ancak randevuya takıldı. Kılıçdaroğlu'nun kapıdan döndüğü son adres ise Et ve Süt Kurumu oldu. KHK'LILARLA FLÖRT CHP, KHK'lılarla ilk toplantıyı 2021'in Haziran ayında yapmıştı. O tarihten bu yana 50 şehirde bu toplantılar gerçekleştirildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 2021'in Ağustos ayından bu yana ihraç FETÖ'cülere göz kırpıyor. Sık sık bu konuyu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, kamudan temizlenen örgüt mensuplarını yeniden devlet kurumlarına yerleştireceğini dile getiriyor. 35 ilde platform kuran KHK'lılar, CHP sayesinde 32 ilde daha örgütlenerek platform sayısını 67'ye yükseltti.

1 2 3 4 5 6 7 8 9