20 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Merkez Bankası rezervleri 118 milyar doları aştı

Son Kabine toplantımızdan bu yana ülkemiz ve milletimiz için çok önemli programlar icra ettik. Açışlar gerçekleştirdik, temeller attık. Çok sayıda ülke yöneticisiyle telefon görüşmeleri gerçekleştirdim. Bu temaslarda ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler ve bölgesel sorunlar hakkında fikir teatisinde bulunduk.  'ÜLKEMİZİ SAVUNMA SANAYİNDE EN ÜST LİGE ÇIKARMAKTA KARARLIYIZ' Türkiye Belediyeler birliğinin düzenlediği sergide de ülkemizin 4 bir yanından gelen gençlerimizle kucaklaştık. Bu tür programların gençlerimizin yaşadıkları şehirlerin kültürel alt yapısından spora kadar yakından ilgilenmesine vesile olduğuna inanıyorum. Yine gençlerimizle hasret giderdiğimiz diğer programları Ahlat ve Malazgirt'te inşa ettik. Ahlat'ın tarihimizdeki önemine binayen burada Van gölü kıyısında Cumhurbaşkanlığı Külliyesini milletimize kazandırdık. Uzunca süredir düzenli olarak katıldığımız Malazgirt Zaferi'nin törenlerini de 26 Ağustos'ta gerçekleştirdik. Ertesi gün Balkanlardaydık. Bosna Hersek'e, 27 Ağustos'ta Karadağ'a yaptığımız ziyaretlerde pek çok hususu muhataplarımızla ele alma fırsatı bulduk. Bu ziyaretlerde oralarda yaşayan kardeşlerimizin bize gösterdiği samimiyetin hala kalbimizin birlikte çarptığının örneğidir. Akıncı'nın TSK'ya teslim törenini yaptık. Akıncı sayesinde bu teknolojiye sahip aracı bu sistemi üreten 3 ülkeden biri haline geldik. Halan devam eden projelerimizi de hızla neticelendirerek ülkemizi savunma sanayinde en üst lige çıkarmakta kararlıyız. 'YARGIYA VERDİĞİMİZ DESTEĞİ SÜRDÜRECEĞİZ' Bu yıl 99. yıl dönümüne ulaştığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı töreninin ardından Ay Yıldız projesinin temelini attık. Ordumuzu tek çatı altında yönetebileceğimiz, çevre hassasiyetiyle öne çıkacak dünyanın en modern savunma hizmetlerinden birine sahip olacağız. Bu temel atma törenin ardından Kara Harp okulumuzun törenine katıldık. Üniversitemiz 5 yılda ordumuzun insan kaynağa ihtiyacını istenilen standarta gelmiştir. Eğitimlerini tamamlayan karacı teğmenlerimizi buradan tebrik ediyorum. Bu sene adli yılı inşası tamamlayana yeni Yargıtay binamızı da açtık. Sadece bugünün değil geleceğin de ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa ettiğimiz 10 bloktan oluşan yeni binamızın burada görev yapan hakim savcılarımızın da kalitesini artıracağına inanıyorum. Önümüzdeki süreçte de yeni reformlarla yargıya verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı'mızın 20 bin öğretmen atama törenini 3 Eylül'de icra ettik. Ataması yapılan öğretmenlerimizin her birini tebrik ediyorum. Bu törenin hemen ardından da yangın ve sel afetlerinde maruz kalan illerimizden Rize'ye hareket ettik. İlk olarak Avrupa'dan gelip Rize-Mardin hattındaki İyidere İkizdere ve Hurmalı Tünellerini hizmete açtık. Cumartesi de Rize için Salarha töreninin açılışı ile merkezdeki kentsel dönüşüm projesinin temel atma töreninde hemşerilerimizle bir araya geldik. ORMAN YANGINLARI VE SEL FELAKETLERİ Kabine toplantımızda da salgından, güvenliğe, afetlerden yeni turizm sezonuna etraflıca istişare ettik. Bu ülkenin geleceği ve milleti için çalışan üreten herkesten razı olsun. 2023 hedeflerimize ulaşarak bu gayretleri taçlandıracağız. Salgınla mücadelemizin sürdüğü bu dönemde afetlerin yol açtığı can ve mal kayıplarının acısını hissettik. Güney sahillerimizde etkili olan orman yangınlarının yanı sıra, hayvanlar evler seralar da tahrip oldu. Yangınların söndürülmesinin hemen ardından zararların telafisi için çalışmalar başladı. Şimdiden tamamlanıp teslim edilen evler var. Amacımız 1 yıla kadar inşa edilecek yapıları bitirip hak sahiplerine teslim etmektir. Hayatını kaybeden 82 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Halen kayıp olan 15 vatandaşımızın arama çalışmaları devam ediyor. Bozkurt'ta ilçeye normalde 1 yılda yağan yağış sadece 2 günde düştü. Bu olağanüstü durum yüksekliği 5 metreyi bulan sel baskınlarına neden oldu. AFET BÖLGESİNE 287 MİLYON TL ÖDENEK Yaşanan felaketle mücadele için tüm bakanlıklarımızın, belediyelerimizin sivil kuruluşlarının imkanlarını seferber ettik. 10 binin üzerinde personel ve ihtiyaç olan araç gerçekle felaket bölgelerine adeta çıkartma yaptık. Avrupa ülkelerinde yaşanan sel felaketlerinin ardından aylarca atılamayan atıkları 1 ayda temizledik. Vatandaşlarımızın çoğu sel baskının ardından bir daha asla geri dönemeyecekleri binaları, sokakları devlet işbirliği ile tekrardan yaşanabilir hale getirdik. İçişleri Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız ihtiyaca göre diğer bakanlarımız afet bölgesine adeta kamp kurmuştur. Su ve elektrik altyapısı neredeyse tamamen çalışılır hale getirilmiştir. Selden etkilenen 3 ilde 509 milyon zarar ortaya çıkmıştır. Bugüne kadar afet bölgesine 287 milyon ödenek aktarılmıştır. Yardım kampanyasında toplanan meblağ 345 milyon lirayı buldu. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden bu felaketin izlerini silmekte kararlıyız. Temel gıda maddelerinden barınmaya insanımızın her ihtiyacı anında karşılanmıştır. Sel bölgesinde zarar hemen tespit edilip proje ve inşa aşamasına geçilmiştir. Yaşadığımız yangın ve sel olayları ülkemizin afetlere karşı daima en üst seviye hazır bulunmasının önemini göstermiştir. Afetlerin tamamen ortaya çıkmasını engellemek insan boyutunu aşıyor. Türkiye gerçekten kapsamlı ve işler afet müdahale planına sahiptir. Bu plan yaşanan her tecrübe ile geliştirilmektedir. Son yıllarda yaşanan afetlere son dönemde daha hızlı ve etkin müdahaleyi elimizdeki plana borçluyuz. 'TÜRKİYE KESİNTİSİZ BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRDÜ' Geçtiğimiz sene dünya her türlü ekonomik açıdan oldukça zor bir dönem yaşadı. Krizin etkilerini azaltmak için genişleyici politikalara yöneldi. Böylesine zor bir dönemde Türkiye salgının olumsuz etkilerine karşı son derece başarılı oldu. 2020 yılında 1,8'lik büyüme kaydederek G20 ülkeleri arasında bu başarıyı elde eden bir kaç ülkeden birisi olduk. Türkiye ekonomisi küresel krizden bu yana iç ve dış konjonktürde yaşanan tüm sıkıntılara rağmen kesintisiz büyümesini sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde yıllık 7,2 ikinci çeyrekte 21,7 oranında büyüme rakamına ulaştık. Türkiye bu rakamlarından ardından dünyada İngiltere'nin ardından 2. sırada yer aldı. Bu dönemde sabit sermaye yatırımlarımızın %3 oranında büyümesi oldukça sevindiricidir. Bu yatırımlar üretim kapasitemizi artıracaktır.   'DÖVİZ REZERVİMİZ 118 MİLYAR DOLARI AŞTI' İhracatımızın rekor kırmaya devam ediyor. Ağustos ayında ihracatımız 207 milyar doları aştı. Seyahat gelirlerimizin yıllık %31 oranında artarak cari işlemlerin iyileşmesinde önemli rol oynadı. Uluslararası rezervlerimiz belirli şekilde artıyor. Döviz rezervlerimiz özellikle ana muhalefet buraya iyi baksın; 27 Ağustos itibariyle 118 milyar doları aşmış durumdadır. Bu yılın ilk yarısında artan istihdam 1,5 milyon kişiye çıkarak salgın öncesi dönemini aşmıştır. Programlarımızı, hedeflerimizi sürekli güncelliyoruz. Önümüzdeki 3 senenin orta vadeli programımızı Resmi Gazete'de dün yayınladık. Programda temel amacımız yüksek katma değerleri önleyerek ülkemizin büyümesini artıracak politikalara hız vermektir. ERDOĞAN AÇIKLADI! BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 9 Büyümenin finansmanını ise yurt içi tasarruflar ve doğrudan uluslararası yatırımlarla yapmaya çalışıyoruz. Enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesini hedefliyoruz. Büyüme Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının temel şartıdır. Bu yılı %9 civarında büyümeyle kapatmayı ümit ediyoruz. Ekonominin yıllık %5,3 oranında büyümesini öngörüyoruz. Bu büyümenin kaliteli kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için makro ekonomik dengeleri gözeden bir kalkınma modeli uygulayacağız. Sanayi sektöründe teknoloji seviyesi yüksek sermaye yatırımlarını ve doğrudan yabancı yatırımları özendireceğiz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi destekleyerek yenilikçi finansman modelleri gözeteceğiz. KOBİ'lerin dijital dönüşüm projelerine daha çok katkı sağlayacağız. Yeşil mutabakat eylem planı doğrultusunda gereken adımları atacağız. 'İHRACATTA UZAK ÜLKELER STRATEJİMİZİ GENİŞLETECEĞİZ' Program dönemi boyunca istihdamın yıllık 170 bin kişi artmasını, işsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini hedefliyoruz. Biz gücümüzü genç ve nitelikli insan kaynağından alıyoruz. Eğitim istihdam üretim ilişkisini güçlendirmek için sektör işbirliklerini artıracağız. Ülkemizin beşeri sermayesini güçlendirmek için okullar arası başarı farkını azaltarak eğitimde fırsat eşitliğini tahkim edeceğiz. Enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam ederek arz yönlü yapısal sorunlara odaklanacağız. Şeffaflık ve rekabet uygulamalı durumları genişleteceğiz. Ekilebilir ve sulanabilir alanların artırılması için çalışmaları hızlandıracağız. Tarım sanayi entegrasyonunu hızlandırmak maksadıyla sözleşmeli programları genişleteceğiz. Program dönemi boyunca ihracattaki artışın devam etmesini bekliyoruz. İhracatın 2021 yılı sonunda 211 milyar dolar, program dönemi sonunda ise 250 milyar doları aşacağını tahmin ediyoruz. Türkiye'ye coğrafi olarak uzak ancak ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle ihracatımızı güçlendirmek için uzak ülkeler stratejimizi genişleteceğiz. Yurt dışı lojistik merkezler üzerinden ihracatçıların potansiyel pazarlara katılımlarını hızlandıracağız. Program döneminde mali disipline kararlılıkla devam ederek kaynakların verimli kullanılmasını temin edeceğiz. Bu yıl bütçe açığı hedefimizi sene başında %3,5 olacak şekilde revize etmiştik. Sözümüzde durarak bu hedefi rahat bir şekilde yakalayacağız. Salgınla mücadele kapsamında esnafımız, çiftçimizin tüm vatandaşlarımızın da mağduriyetine imkan vermeyeceğiz. Faiz dışı dengesinde program dönemi sonunda %0,3 fazlaya dönmesini bekliyoruz. Program sürecinde harcamaları gözden geçirmeye devam edeceğiz. Yürüttüğümüz borçlanma politikamızı Türk Lirası öncelikli hale getirerek yurt içi döviz ve altın borçlanmasını daha da artıracağız. Orta vadeli programımızla kamu kurum kuruluşlarımızın bütçe hazırlanmasına yönelik yasal süreci başlatıyoruz. Meclisimizden de onay aldıktan sonra da 2022 yılında yapmayı hedeflediğimiz işler için kolları sıvayacağız.

2 yıl önce

Merkez Bankası'ndan 'Dijital Türk Lirası' için ilk adım

Merkez Bankası: "Merkez Bankası Dijital Türk Lirası Araştırma Geliştirme projesi kapsamında kavram ispat çalışmasının tamamlanması ile başlayan sürecin teknoloji paydaşlarının katılımı ile bir sonraki aşamaya geçmesine karar verilmiştir Merkez Bankası ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK-BİLGEM’le ikili mutabakat zabıtları imzalamış ve “Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu”nu oluşturmuştur." Ayrıntılar geliyor…

2 yıl önce

Dünya Bankası: Türkiye G-20'de ikinci en çok büyüyen ülke

Rapora göre büyümede rol oynayan etkenler, iç ve dış piyasalardaki güçlü talep ve Covid-19'un etkili kontrolü, aşılama kampanyasında kaydedilen ilerlemelerle mayıs ayında salgın önlemlerinin gevşetilmesi, bunun da iç piyasalardaki talebin artmasına katkıda bulunması olarak belirtildi. Rapor, 2021'in ikinci yarısında büyümenin yavaşlamasının beklendiğini, ancak Türkiye ekonomisinin yine de 2022'de yüzde 3, 2023'te de yüzde 4 oranında büyüme yoluna girmeden önce 2021'de yüzde 8,5 oranında büyümesinin öngörüldüğünü kaydediyor. Rapora göre enflasyon ise yüksek seyretmeye devam edecek ancak 2021'de yüzde 17,7'den 2022'de yüzde 15, 2023'te de yüzde 13'e gerileyecek. Turizm ve ihracat güçlenirken cari açık, 2021'de gayrisafi milli hasılanın yüzde 3'üne denk gelecek şekilde azalacak.

2 yıl önce

Son dakika: Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), haftalık gösterge repo faizinde 200 baz puan indirime gitti. TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 18,00'ten yüzde 16'ya çekildi. TCMB, önceki toplantısında beklentilerin aksine faizde 100 baz puan indirime gitmişti. TCMB Piyasa Katılımcıları Anketinde yıl sonu tüketici fiyatları beklentisi yüzde 17,63, 12 ay sonrası tüketici fiyatları beklentisi yüzde 13,91 seviyesinde oluştu. TCMB'nin enflasyon beklentisi 2021 yıl sonu için yüzde 14,1, 2022 yıl sonu için yüzde 7,8 seviyesinde bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) Eylül ayı için yıllık manşet enflasyonu yüzde 19,58, çekirdek enflasyonu yüzde 16,98 olarak açıkladı. TCMB'nin bir sonraki toplantısı 18 Kasım'da gerçekleştirilecek. Açıklamada şöyle denildi: "Küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endeksleri, salgının etkisiyle gerilemeye başlamıştır. Aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantlar küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir. Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, Turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında bir toparlanma gözlenmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında, bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin olumlu etkileri gözlenmeye başlamıştır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 16 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı Kurul tarafından değerlendirilmiştir. Kurul, ayrıca iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla, para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı almıştır. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve Döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."

2 yıl önce

Merkez Bankası rezervleri 126 milyar dolara yükseldi

Ham petrol ve doğal gaz fiyatlarının artmasıyla enerji fiyatları son dönemde hızlandı. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, arz kısıtları ve taşımacılık maliyeti, tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açıyor. "YATIRIMLAR ILIMLI SEYRETTİ" Beklentilerin enflasyonun 2022 yıl sonunda hedeflere yaklaşacağını öngörüyoruz. İç talebin katkısında özel tüketim öne çıkarken, kamu harcamaları ve yatırımlar ılımlı seyretti. Büyümeye hem iç talep hem de ihracat olumlu katkı verdi. "BELİRSİZLİKLERİN DEVAM ETMESİNE NEDEN OLUYOR" Vaka sayılarında gözlenen artış salgının seyrine ilişkin belirsizliklerin devam etmesine neden olmaktadır. iç talep 3.çeyrekte güçlü seyretti. Anket verileri firmaların yatırım harcamalarını artırdığına işaret etmektedir. Ekim ayında da yatırım eğilimindeki artış sürmüştür. Dayanıklı ürün tüketiminde yavaşlama, dayanıksız ürün tüketiminde ivmelenme var. Ticari kredi faiz oranlarındaki düşüşün de etkisiyle önümüzdeki dönemde krediler sabit sermaye yatırımlarını daha fazla destekleyecektir. Son dönemde güçlü bir istihdam artışıyla salgın dönemi kayıplarının tamamının telafi edildiğini gördük. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri ihracat artışını sınırladı. Önümüzdeki dönemde olumlu dış talep koşullarına bağlı olarak, ihracatın desteğiyle, yıllıklandırılmış cari işlemlerdeki iyileşmenin sürmesini öngörüyoruz. REZERV 126 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ Ödemeler dengesindeki gelişmelerin MB'nin uluslararası rezervleri üzerinde olumlu yansımalarını görüyoruz, son dönemde istikrarlı bir artış görüyoruz. Rezerv rakamımız yaklaşık 126 milyar dolar seviyesine yükseldi. Ticari krediler kur etkisinden arındırılmış yüzde 6,7 büyüme ile geçmiş dönem ortalamalarının oldukça altında seyrediyor. Yüksek frekanslı kredi verileri ihtiyaç kredisi artış hızının yavaşladığına, vade kompozisyonunun bir miktar kısaldığına işaret ediyor. Gıda fiyatlarının enflasyon dinamikleri üzerindeki belirleyici etkisi tüm dünyada önemini korumaktadır. Yılın son çeyreğinde talep koşullarının daha ılımlı bir seyir izleyeceğini öngörüyoruz. Enflasyon beklentilerinde son dönemde bir miktar artış görülüyor. Ham petrol fiyatları temmuz tahminlerimizle büyük oranda uyumlu gerçekleşti. Ham petrol fiyatları varsayımımızı yukarı yönlü güncelledik. Petrol fiyatı varsayımımızı 2021 için 70,8 dolar, 2022 için 77,5 dolara yükselttik. ENFLASYON TAHMİNLERİ DEĞİŞTİ Gıda enflasyonu varsayımımızı 2021 için yüzde 15,0'ten yüzde 23,4'e güncelledik. Enflasyonun 2021 yıl sonunda %18,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (önceki %14,1). Enflasyonun 2022 yıl sonunda %11,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (önceki %7,8). Enflasyonun, %70 olasılıkla 2021 yılı sonunda %17,3-19,5 aralığında -orta noktası %18,4- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (önceki %12,2-16,0 aralığı ile %12,2).  Enflasyonun orta vadede %5,0 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz. Yüksek küresel enflasyon, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakında izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları enflasyondaki yükselişin talep kompozisyonlarındaki normalleşme, arz kısıntılarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte büyük ölçüde geçici nitelikte olacağını değerlendirmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır.

2 yıl önce

Merkez Bankası’ndan yeni adım: Zorunlu karşılık oranını 200 baz puan arttırdı

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, döviz cinsi mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde 200 baz puan artırıldı. Türk Lirası zorunlu karşılıkların altın cinsinden tesis edilmesinde üst limit yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürüldü. Vadesiz ve 1 yıla kadar vadeli döviz cinsi mevduat için zorunlu karşılık oranı yüzde 25 oldu. 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli döviz cinsi mevduat hesabı için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 19 oldu. Kararla TL cinsinden zorunlu karşılıklar 7.4 milyar TL, döviz cinsi zorunlu karşılıklar ise 3.8 milyar dolar artacak.

2 yıl önce

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Bjerde: Türkiye altı ayı çok güçlü geçirdi

Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği hedefleri karşılamak için Dünya Bankası, Fransa ve Almanya'nın mali destek verdiği bir plan çerçevesinde yaklaşık 3.2 milyar dolar kredi alacak. Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde, bu desteğin 2 milyar dolarını kendilerinin karşılayacağını, toplam desteğin bir kısmının kredi, bir kısmının da hibe olarak aktarılacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta Ankara'da temaslarda bulunan Bjerde, Hürriyet'e konuştu. Bjerde, Türkiye'nin önce Ulusal Katkı Beyanı'nı revize edip, Paris Anlaşması kapsamında uzun vadeli stratejisini hazırladıktan sonra projeler için fon sağlanmaya başlanacağını anlattı. Buna göre öncelikli projeler arasında su yönetimi, ulaşım sektöründe karbonsuzlaşma, enerji dönüşümü yer alacak. Anna Bjerde, özetle şunları söyledi: BEŞİNCİ BÜYÜK MÜŞTERİMİZ "Türkiye, Dünya Bankası'ndaki en büyük 5. müşterimiz olarak toplamda 7 milyar doları kapsayan 22 proje ile öne çıkan programlarımızdan biri. Türkiye'de iklim odaklı birçok proje yapıyoruz. İmzaladığımız mutabakat muhtırası Türkiye'nin, Paris Anlaşması'nın onaylanmasının ardından geldi. Bu onay, 2053 yılına kadar net sıfır emisyona geçileceği duyurusu ile birleştiğinde, biz kalkınma ortaklarının; Dünya Bankası, Almanya hükümeti, Fransa hükümeti olarak Türkiye'nin hedef seviyesini yükseltmesine yardımcı olabilmesinin önünü açtı. Ama aynı zamanda IFC, EBRD ve BM'nin de Türkiye'nin bu konudaki niyet seviyesini yükseltmesine yardımcı olmak için bu mutabakat zaptı etrafında harekete geçeceğini görüyorum. Mutabakat zaptının uygulanması açısından sıradaki adım, Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı'nı (NDC) revize ederek, 2030 yılına kadar emisyonu yüzde 21 oranında azaltma taahhüdünü daha da arttırmasını bekliyoruz. Diğeri ise Türkiye'nin Paris Anlaşması taahhütlerini nasıl karşılayacağı konusunda uzun vadeli bir strateji hazırlaması olacak. KREDİ VE HİBE OLACAK Bu kapsamda 3.2 milyar doları, bir kısmı kredi bir miktar hibe olmak üzere mobilize edeceğiz. Kalkınma ortakları olarak özel şirketler için (ekstra) 3.2 milyar doların üzerinde ek kaynak seferber edeceğiz. Türkiye'nin su kıtlığı konusunda endişeleri var. Atık suyu mümkün olduğu kadar daha verimli bir şekilde azaltarak ve dönüştürerek Türkiye'nin su kaynaklarını verimli bir şekilde yönetmesine yardımcı olmak istiyoruz. DÜŞÜK KARBONLU ÇÖZÜM Türkiye, 'e-mobilite'ye büyük ilgi gösteriyor. Araçlar için çok daha düşük karbonlu çözümlerle birlikte, toplu taşıma ve demiryollarından yararlanmak çok daha verimli bir çözüm. En önemli ama aynı zamanda en zorlu kısım enerji geçişi olacaktır. Zor olan kısım kömürden çıkış süreci çünkü Türkiye enerjide ithalata bağımlı. Kömürün bir kısmı ithal, bir kısmı da yerli olarak üretiliyor. Kömürden geçiş mümkün. Ancak adil bir geçiş olması gerekir. Halihazırda destek verdiğimiz jeotermal alanına özel sektörün ilgisini görüyoruz. Bu konuda ek finansman sağlamak üzereyiz." AŞI ÖNERİSİ Buradaki yetkililerle aşı konusunda yardıma ihtiyaç olup olmadığını da görüşmeye başladık. Bu talihsiz pandeminin bir süre daha devam edeceğini ve hazırlıklı olmanın iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye şu anda aşılamada iyi durumda, ancak gelecek yıl da ek dozlara ihtiyaç olacak. Finanse edebileceğimiz bir tür aşı projesine yardımcı olmak için desteğimizi önerdik. TÜRKİYE POZİTİF BÜYÜYEN AZ SAYIDA ÜLKEDEN BİRİ 2020 tüm dünya için çok zor bir yıldı. Son 80 yılın en derin ekonomik durgunluğunu gördük. Türkiye, 2020'de oldukça şaşırtıcı bir şekilde az da olsa pozitif büyüme gösteren az sayıda ülkeden biri oldu. 2021 şu ana kadar inanılmaz bir toparlanma dönemi oldu. Türkiye bu yılın ilk altı ayını çok güçlü geçirdi. Türkiye'nin 2021'i muhtemelen yüzde 8'in üzerinde bir büyüme ile bitireceğini tahmin ediyoruz.

2 yıl önce

Merkez Bankası'ndan kur açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:  "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının uygulanmakta olan dalgalı kur rejimi altında kur seviyesine ilişkin bir taahhüdü yoktur. Döviz kurları, serbest piyasa dinamiklerince arz ve talep koşullarınca belirlenmektedir. Merkez Bankası belli koşullar altında kalıcı yön amacı taşımadan sadece aşırı oynaklığa müdahale edebilmektedir. Döviz piyasalarında gerçekçi olmayan ve iktisadi temellerden tamamen uzak, sağlıksız fiyat oluşumları gözlemlenmektedir. Şirketlerimiz ve vatandaşlarımızın aşırı oynak piyasa koşullarında iktisadi temellerden tamamen uzak değerlerden işlem yaparak olası kayıplara karşı uyarılması lüzumu üzerine bu açıklamaya gerek duyulmuştur."

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10