01 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

İkinci Baro'da Biden'a 'soykırım' tepkisi: Gurur kaynağı tarihimize leke sürme çabaları beyhude ve asılsızdır

Osmanlı Devletinin yüzyıllar boyunca bünyesinde din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin birçok topluluğun uyum içinde ve huzurlu bir şekilde yaşamalarını sağladığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu topluluklardan biri olan Ermeniler Millet-i Sadıka olarak adlandırılmıştır. İçimizdeki ve dışımızdaki terör seviciler, her fırsatta küresel çarktan nemalanan diaspora komitacılarının Türk Devleti'ne saldırması, ulusal ve uluslararası arenada itibarsızlaştırma girişiminde bulunmaktadır. 24 Nisan 2021 tarihli ABD başkanı Joe Biden'ın sözde soykırım iddiaları , HDP'nin, bazı baroların ve birtakım STK'ların konu ile alakalı asılsız, mesnetsiz açıklamaları da yine bu itibarsızlaştırma girişiminden biridir." Türkiye'nin yıllarca bu asılsız ve mesnetsiz soykırım iddiaları bahane edilerek Ermeni terör örgütlerinin 1973 yılında başlattığı ve 1986'ya kadar süren Türk diplomatlarına yönelik saldırılarında 31 kişiyi şehit verdiği belirtilen açıklanın devamında şunlar kaydedildi: "ABD Hükümetinin tamamen politik, dayanaktan yoksun açıklamaları aslında kendilerinin yaptığı soykırım ve insan hakları ihlallerini örtmeye yöneliktir. Hala kendi vatandaşlarının sadece siyahi olduğu için sokak ortasında polisleri tarafından öldürtülen, demokrasi dağıtıyorum iddiasıyla Irak, Suriye, Afganistan gibi birçok Ortadoğu ülkesini türlü işkence, tecavüz, toplu katliamla cehenneme çeviren, tarihi soykırımlarla dolu ABD’nin bize insanlık dersi vermeye kalkışması tamamen ciddiyetsiz bir oyunun parçasıdır. Amerikan topraklarının gerçek sahipleri olan Kızılderililere yüzyılın başında yaptığı Soykırım daha hafızalardan silinmemiştir. Bu soykırım sonucunda bir ırk nerede ise tamamen ortadan kaldırılmıştır. Afro Amerikalıları köle olarak kullanarak yıllarca en tabi haklarından dahi mahrum bırakan, Vietnam'da 4 milyon, Kore'de 3 milyon, Afganistan'da 1.5 milyon, Hiroşima ve Nagazaki'de 350 bin insanı katleden Amerika bize soykırım iddiasında bulunmaktadır. ABD aslında aynaya baktığında gerçek “Soykırımı” görecektir. Sırtını terör örgütü PKK'ya dayamış HDP'nin, sözde terörün engellenmesi için çeşitli bahanelerle ülkeler işgal edip sivilleri katleden Amerika'nın bizlerin gurur kaynağı olan tarihimize leke sürme çabaları beyhude ve asılsızdır. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilgili makamları eliyle yasal tüm haklarını kullanacak ve müsebbiplere en güzel cevabı verecektir. İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanlığı tüm sürecin takipçisi ve üzerine düşen tarihi her görevi yerine getirmeye hazırdır. Bu bağlamda sözde Ermeni soykırım iddialarını şiddetle kınıyor bu vesile ile şanlı ecdadımızı ve Ermeni terör örgütlerinin şehit ettiği vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur."

2 yıl önce

CHP ve HDP'liler Meclis'teki 'kadın hakları' görüşmelerinde kadın baro başkanının üstüne yürüdü

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ilginç bir gerginliğe sahne oldu. Meclis'te oluşturulan Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’nun son toplantısına aralarında İstanbul 2 No’lu Barosu Başkanı Gönül Yıldız'ın da bulunduğu baro başkanları davet edildi. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda sunum yapan Yıldız CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin hedefi oldu. CHP,HDP ve İYİ Partili vekiller "Paralel baro nasıl davet edilir?" dedi Komisyonda sözlü sataşmalarla üstüne yürünen Yıldız yaşananları şöyle anlattı: "Sunumu yaptık. CHP’li vekiller "Paralel baro buraya davet ediliyor İstanbul Barosu neden davet edilmiyor” HDP ve İYİ partili vekiller “İstanbul Barosu davet edilmiyor siz niye davet edildiniz?" şeklinde sorular yöneltti. CHP'li Bankoğlu'dan 'İslam hukuku' tepkisi CHP'li vekil Aysu Bankoğlu, tansiyonu yükselterek "Baronuzda İslam hukuku komisyonunu nasıl kurarsınız? Medeni hukukta böyle bir düzenleme yok" şeklindeki beyanı ile Baromuzun iç hukukuna müdahale etme cüretini göstermiş ve toplantıyı amacından saptırmıştır. CHP'li Taşçıer "Ben milletvekiliyim benimle böyle konuşamazsın" dedi Biz tarafımıza yöneltilen soruları cevaplarken; 'Öncelikle unvanlar doğru kullanılması gerekiyor, İstanbul‘da İstanbul Barosu diye bir baro bulunmamaktadır. İstanbul 1 No'lu Barosu ve İstanbul 2 No'lu Barosu olmak üzere iki baro bulunmaktadır. Biz kanunla kurulan ve 29.09.2020 tarihinde tüzel kişilik kazanan bir baroyuz. Kimse bizim baro hakkında paralel baro ifadesini kullanamaz, biz buraya siyaset yapmaya değil kadına karşı şiddeti önlemek için alınması gereken tedbirleri konuşmaya geldik. Siyasetinizi lütfen Genel Kurul'da yapınız. Buraya kadın hakları için geldik" şeklinde cevap verdim. CHP'li Gamze Taşçıer ise hiddetle dönerek "Ben milletvekiliyim sen nasıl benimle böyle konuşursun?" deyince ben de “Ben asil olanım siz vekilsiniz. Sorularınıza cevap veriyorum" cevabını verdim. Yaşanan tartışma sonrası CHP'li vekiller komisyonu terk etti Bahse konu toplantıda CHP, HDP ve İYİ Partili vekillerin kadına karşı şiddetin önlenmesi hususunda alınması gereken tedbirleri konuşması gerekirken Baromuzu hedef alması ve hakarete varan söylemlerde bulunması oldukça üzüntü verici ve kabulü mümkün değil. Amaçları çözüm değil sorun üretmek.

2 yıl önce

Provokatör 'baro'lar 'üç ilde Kürtler saldırıya uğradı' yalanını yaydılar

"SIRA BİZDE" KAVGASI İkinci olay Afyonkarahisar'da yaşandı. Sultandağı'na bağlı Dereçine beldesinde tıraş olmak isteyen mevsimlik tarım işçisi gençlerle berber arasında gerilim yaşandı. Sıranın kendilerinde olduğu halde başkalarının tıraş edildiğini iddia eden gençler berberle kavga etti. Çevredekilerin de olaya dahil olmasıyla büyüyen kavgaya jandarma müdahale etti. Tıraş sırası yüzünden çıkan bu kavga da HDP ve PKK medyası tarafından ırkçı saldırı olarak servis edildi. Olayın siyasi bir yönü olmadığını belirten belde sakinleri, bölgeye kiraz toplamak için her yıl 1000'e yakın mevsimlik işçi geldiğini ve bugüne kadar hiçbir sorun olmadığını söylediler. HAYVAN OTLATMA KAVGASI Ankara ve Afyonkarahisar'daki olayları etnik nedenlere bağlayan HDP ve medyası son olarak Konya'nın Meram ilçesindeki olayı da manipüle etti. İlçeye bağlı Çarıklıköy'de hayvan yetiştiriciliği yapan vatandaşların hayvanlarının Karahüyük Mahallesi'ndeki vatandaşların tarlasına girmesi sonucu tartışma çıktı. Kısa sürede diğer mahalle sakinlerinin de katıldığı kavgada silahla vurulan Hakim Dal hayatını kaybetti. Dal'ın 20 yıldır mahallede hayvancılık yaptığı, taraflar arasında daha önce de aynı sebeple tartışma yaşandığı öğrenildi. VALİLİK GERÇEĞİ AÇIKLADI "Kürtler saldırıya uğradı" iddiaları üzerine Konya Valiliği açıklama yaptı. Olayın adli bir vaka olduğu, belirli çevrelerce etnik kavga gibi yansıtılmaya, bu yönde algı oluşturulmaya çalışıldığı vurgulandı. Vatandaşlardan bu tür provokatif paylaşım ve haberlere itibar etmemeleri istendi. 15 BARO KAŞIYOR Valiliklerin provokasyonlara karşı vatandaşları uyarmalarına rağmen, her zaman terörü destekleyen barolar ise yine devreye girdi. HDP ve PKK medyasının yalan haberleri üzerine Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Bitlis, Tunceli, Bingöl, Ağrı, Batman, Hakkari, Muş, Siirt, Kars, Şırnak, Van ve Mardin Baroları yaşanan adli olayları "ırkçı saldırı" olarak niteledi. Yaşananların münferit ve adli olaylar olarak görülmemesini isteyen barolar, olayları "Kürt kimliği ve Kürtçe dilinin kullanımı" yüzünden olduğunu ileri süren ortak bir açıklama yaptı. İZMİR VE MUĞLA'DA BAŞARAMADILAR Ankara, Afyonkarahisar ve Konya'daki olayları çarpıtıp yalan haberler üzerinden kaos hedefleyen HDP ve partiye müzahir STK'larla barolar, aynı provokasyonu geçtiğimiz aylarda da HDP binalarına yapılan saldırılarda denedi. İzmir'de HDP il başkanlığı, Marmaris'te de HDP ilçe başkanlığına yapılan saldırıların ardından girişilen provokasyon denemesi başarısız olmuştu. İzmir ve Marmaris'teki olaylarda istediği sonucu alamayan HDP ile partiye müzahir STK'lar ve baroların adli olayları ırkçı saldırı gibi gösterme çabaları yine sonuçsuz kaldı.

2 yıl önce

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan yeni anayasa açıklaması: Yapıcı olacağız

Feyzioğlu, çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Ağrı'da Vali Osman Varol, Cumhuriyet Başsavcısı Mehdi Can ve Baro Başkanı Salih Aydın'ı makamlarında ziyaret etti. Ağrı Barosunda avukatlarla bir araya gelen Feyzioğlu, avukatların talep ve sorunlarını dinledi. Feyzioğlu, avukatlarla görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, TBB olarak, önceliklerinin avukatların birikmiş sorunlarını çözmek ve vatandaşların sorunlarına çözüm üretmek olduğunu söyledi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ziyaretlere bir süre ara verdiklerini ve yeniden il il gezdiklerini ifade eden Feyzioğlu, "İnsan Hakları Eylem Planı, Türkiye'de adım adım yürürlüğe konan somut maddeler içeren bir plan. Onun içerisinde şunu yazdırdık, insan hakkını korumasını istediğiniz avukatın insan hakkı var, avukat insan hakkını korusun diyoruz ama o avukatın da bir insan hakkı var, CMK'dan, adli yardımdan göreve koşan avukatın emeğinin, alın terinin karşılığını alabilmesi lazım." dedi. Feyzioğlu, "Bugün meslektaşlarımızın yüzde 50-60'ı yıllık ortalamada asgari ücret kazanmıyor. Siz bakmayın bazı dizilerde avukatları lüks hayatlar yaşayan kişi olarak resmettiklerine. Bugün artan sayımız sebebiyle avukatlar çok zor durumda, 60 bin meslektaşımız 5 yıllık meslek kıdeminin altında. Ve onların sorunlarını çözemezsek vatandaşın insan hakkını koruyacak olan avukatı sahipsiz bırakmış oluruz ve vatandaş bundan zarar görmüş olur." diye konuştu. Avukatlara yönelik şiddete ilişkin çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "CMK ve adli yardım görevlendirmelerinde ödenen ücretteki KDV yükünün kaldırmasını istiyoruz. Çünkü bu hizmet doğrudan vatandaşa dönecek, vatandaşın menfaatine iş olacak. Bir diğeri de çok önemseyerek söylüyorum, avukata yönelik şiddet aslında avukatın hakkını savunduğu vatandaşa yöneliktir ve icra, haciz işlemlerinde biz zorunlu polis korumasına ilişkin kanun istiyoruz. Bu kanunda da her şeyi hazırladık, taslağımız hazır, üstünde yetkililerle de çalıştık, bunun yasama döneminde artık kanunlaşmasını arzu ediyoruz." ifadesini kullandı. "HİÇ KUŞKUSUZ DEVLETİMİZLE ÇALIŞACAĞIZ" Bir gazetecinin "yeni anayasa tartışmaları hakkında neler söyleyeceksiniz" sorusu üzerine Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Kapsamlı anayasa değişikliği projesinde biz özellikle savunmanın bağımsızlığının güçlendirilmesi ve yargının güvenirliğini artırılması noktasında önerilerimizi sunuyoruz. HSK'nın yapısı üzerinde somut önerilerimiz olacak, yargı üstüne toz konmaması lazım, yargının polemiklerin dışına taşınabilmesi lazım, bu amaçla önerimiz hazır. Biz yapıcı şekilde, hiç kuşkusuz devletimizle çalışacağız, vatandaşımız için çalışacağız." Feyzioğlu ve beraberindekiler, daha sonra yapımı devam eden Ağrı Baro binası inşaatında incelemelerde bulundu.

2 yıl önce

Baro adayı CHP'de belirlendi

İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu ile CHP, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu devirmek için harekete geçti.CHP Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda belirlenen Erinç Sağkan’ı aday olarak dayatmak için Eskişehir’de gizli bir toplantı düzenlendi. Toplantı sonrası Erinç Sağkan kendi kendini aday ilan etti. FEYZİOĞLU’NA KARŞI ORTAK ADAY ARAYIŞI Geçtiğimiz yıllarda delege sayıları ile tek başlarına Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nı seçme gücüne sahip olan İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu 2020 yılında yapılan düzenleme ile bu imtiyazını kaybetti. İstanbul’un delegesi 137’den 14’e, Ankara’nın delegesi 53’ten 8’e, İzmir’in delegesi 30’dan 6’ya düştü. Bu dağılım 4-5 Aralık’ta Ankara’da yapılacak TBB seçimleri öncesinde bir grup baroyu harekete geçirdi. İstanbul, Ankara ve İzmir’in başı çektiği bazı barolar mevcut Başkan Metin Feyzioğlu’nu devirmek için ortak aday arayışına girişti. ESKİŞEHİR’DE GİZLİ TOPLANTI Ancak bu barolar ortak aday belirlemek için delegeler yerine CHP ile birlikte entrikaya başvurdu. Bir grup baro başkanı önce CHP Genel Merkezi’ne giderek Fevzioğlu’na karşı çıkarılacak ismi belirlemek için ilgili isimlerle toplantı yaptı. İstişareler sonunda Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, ismi ön plana çıktı. Ancak, Sağkan’ı seçtirmek için yeterli delegeye sahip olmayan İstanbul, Ankara ve İzmir Boraları, diğer barolardan destek alabilmek Eskişehir’de gizli toplantı organize etti. ÇEKİRDEK KADRO İLE ÖN TOPLANTI Baro seçimlerinde daha önce eşi görülmemiş toplantıya tüm baro başkanları, değil seçilmiş baro başkanları davet edildi. Ancak bazı başkanlar Eskişehir’e 1 gün önce giderek ön bir toplantı yaptı. Bu çekirdek kadro toplantısına İstanbul, İzmir, Ankara Baro Başkanları’nın yanısıra Denizli, Malatya, Kocaeli ve Bursa gibi illerden CHP’li isimler katıldı. CHP ile birlikte alınan kararlar bir kez daha masaya yatırıldı. TOPLANTIYI TERK ETTİ Bir gün sonra gerçekleştirilen toplantıya ise 40 kadar baro başkanı katıldı. Bu başkanlardan bazıları toplantının içeriği ve katılımcılarından habersiz olarak gitti. 1 gece öncesinde çekirdek kadro ile toplantı yapıldığını ve kararlar alındığını öğrenen 5 baro başkanı “Önceden alınan kararları burada bize dayatıyorsunuz” diyerek toplantıyı terk etti. Anadolu illerinden gelerek toplantıya bazı baro başkanları “Daha önceki yıllarda bizim fikrimiz hiç önemsenmiyordu. Bize emir eri muamelesi yapıyordunuz. Şimdi de samimi değilsiniz” diyerek tepki gösterdi. ÖNCEDEN BELİRLENEN İSİM İLAN EDİLDİ Konuşmanın ardından ön seçim tiyatrosuna geçildi. Toplantıya Doğu ve Güneydoğu illerinden iştirak eden başkanlar seçime katılmadı. Sadece 31 kişinin katıldığı, 3 ismin sözde aday olduğu oylamada, reyler gizli sayıldı. Ardından da CHP Genel Merkezi’nde isminde uzlaşılan Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan’ın seçimi kazandığı ilan edildi. Ancak katılımcılar hangi adayın kaç aldığını ve pusulaları görmek istediğini aktarsa da netice alamadı. Sağkan da sosyal medya üzerinden adaylığını ilan etti. İslam’a hakaret etti TBB’yi ele geçirme planı için ortak aday gösterilmek istenen Erinç Sağkan, İslam dini ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik hakareti ile gündeme gelmişti. Erbaş’ın Cuma hutbesinde İslam’ın zina ve eşcinselliği yasakladığına dair ifadeleri üzerine açıklama yapan Sağkan İslam’a ve Erbaş’a hakaret etmişti. Sağkan şu ifadeleri kullanmıştı: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmayı şaşkınlıkla ve ibretle izledik. Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir.” Bu sözler üzerine Sağkan hakkında ‘dini değerleri aşağılama’ ve ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan dava çılmıştı. 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi istenen Sağkan’ın ceza alması durumunda aday olamayacağı belirtiliyor. Kimsenin oyu cepte değil Söz konusu toplantıya, seçimlerde oy kullanacak diğer baro başkanları ile delegeler tepki gösterdi. Söz konusu toplantıya çağrılmayan Çorum Baro Başkanı Kenan Yaşar, toplantının alternatif bir aday çıkarmaya yönelik olduğunu belirtirken, “Bazı baro başkanları toplantının içeriğinin bu maksatla olduğunu bilmeden katılmışlardır. Kimileri toplantının amacını öğrenip ayrılmıştır. Toplantıya katılım sağlanmış olması çıkan sonucun herkesçe onaylandığı anlamına gelmemektedir. Nitekim toplantı sonrası ortak bir açıklama yapılmasına itirazlar sonucu açıklama yapılmaması bu durumu göstermektedir. Kaldı ki 348 delegenin her biri avukattır. Kimsenin oyu kimsenin cebinde değildir” dedi. Yaşar ayrıca, “Bugüne kadar Ankara, İstanbul, İzmir Baroları delege hakimiyeti nedeniyle aday belirlemekteydiler. Anadolu barolarının esamesi okunmuyordu. Bugün Anadolu baroları güçlerinin farkındadır” diye konuştu. İradeler yok sayıldı Adaylığını açıklayan eski Birlik Başkanı Vedat Ahsen Coşar ise söz konusu toplantıyla ilgili, “demokratik katılımın dışlandığı ve delegelerin iradesinin yok sayıldığı” tepkisini gösterdi. Sadece delegelerin bulunduğu sosyal medya gruplarında da, “Bize kimse bir şey sormadı. İrademiz yok sayılarak bize isim dayatılmak isteniyor” tepkilerinin yükseldiği belirtiliyor.

2 yıl önce

Türkiye Barolar Birliği yönetiminde terör destekçileri

Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) yeni yönetimine terör örgütlerine yakın isimlerin girmesi dikkat çekti. Başkan Erinç Sağkan'ın ekibindeki Attila Çelik FETÖ'cülerin avukatı, Turgay Hınız FETÖ destekçisi. Abdülbaki Çelebi ve Ali Bayram PKK gösterilerinde boy göstermiş. Veli Küçük DHKP-C yandaşı, Fedayi Doğruyol ise aynı terör örgütünün avukatı. Daha önce DHKP-C'li teröristlere destek açıklamalarında bulunan, dinin değerleri hedef alan açıklamalarıyla tanınan Türkiye Barolar Birliği'nin yeni başkanı Erinç Sağkan, kendine DHKP-C, FETÖ ve PKK'ya yakın isimlerden bir yönetim kurdu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sağkan'ın ekibindeki Attila Çelik FETÖ'cü teröristlerin avukatı olarak tanınırken, Turgay Hınız geçmiş yıllarda FETÖ'cü ünlü isimlerin Türkiye'yi hedef alan tweetlerini paylaştı. DTP'DE AKTİF ÇALIŞTI Ayrıca FETÖ operasyonlarında yapılan gözaltıları da yine sosyal medya hesabından eleştirdi. Ekipte yer alan Muş eski Baro Başkanı Abdülbaki Çelebi ise terör örgütü ile ilişkileri nedeniyle kapatılan DTP ve DEHAP'ta aktif olarak yer aldı, PKK tarafından organize edilen eylem ve protestolarda yer aldı. Yine a takımındaki avukat Ali Bayram da benzer gösteri ve protestolarda boy gösterdi. TİMTİK'İN SAVUNUCUSU Adana eski Baro Başkanı olan ve Sağkan'ın kadrosunda yer bulan Veli Küçük ise sözde ölüm orucu sonrasında hayatını kaybeden DHKP-C'li terörist Ebru Timtik'i destekleyen sosyal medya paylaşımlarında bulundu. CHP'nin Ankara teşkilatında görev alan Avukat Mahmut Karatekin PKK'lıların avukatı olarak tanınırken Ali Artuk, HDP organizesinde düzenlenen etkinliklerde boy gösterdi. Yalova eski Baro Başkanı Fedayi Doğruyol da DHKP-C'li Timtik'in savunucuları arasında yer alırken, Ercan Demir de geçmişte teröristlerin avukatlığını yapan isim olarak biliniyor.

2 yıl önce

İBB İnanç Masası personeli Fatma Yavuz’un Barbaros Şansal ile LGBT sohbetleri…

İBB İnanç Masası’nda Ekrem İmamoğlu tarafından işe başlatılan Fatma Yavuz’un Türk milletine, Atatürk’e ve ülkücülere ettiği hakaretlerin yankıları geçmeden bu defa da İnanç Masası Başkanı Vedat Kara’nın da Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’e düşman olduğu ortaya çıkmıştı. REFERANSI BARBAROS ŞANSAL Türban takan ama Müslüman olmadığını söyleyen, Kiliselerde ayinlere katılan, Ateizm Derneği’ni İBB adına ziyaret eden, Ekrem İmamoğlu ile birlikte cuma namazı kılan Fatma Yavuz’un, Diyanet’ten atıldıktan sonra Barbaros Şansal’ın referansıyla İBB’de işe başlatıldığı iddia edildi. LGBT SOHBETLERİ İBB personeli Fatma Yavuz ile modacı Barbaros Şansal arasında sosyal medyada geçen sohbetlerin ise ana konusu LGBT! İslam dininin LGBT’ye müsaade ettiğini iddia eden Fatma Yavuz, sık sık LGBT propagandası yapmış. LGBT propagandası yapan İBB personeli Fatma Yavuz, Kuran-ı Kerim’in ayetlerini ve hadisleri de LGBT lehine değiştirmekten çekinmemiş.

2 yıl önce

Gay modacı Barbaros Şansal, Şanlıurfa’ya alınmadı

Gay modacı Barbaros Şansal‘ın Şanlıurfa Barosu tarafından kariyer günleri sohbeti için kente davet edilmişti. Şansal da bu daveti kabul etti. Ancak, etkinliğin duyulması üzerine birçok kesimden Şansal’a tepkiler yağdı. Bir sosyal medya kullanıcısı Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’e “Peygamberler şehri Şanlıurfa’da böyle bir etkinliğin yapılması kabul edilemez. Sayın Vali’den ricamız bu şahsın katılacağı etkinliğin iptal edilmesidir” çağrısında bulundu. “SAPKIN, EŞCİNSEL, ATEİST” Anadolu Gençlik Derneği Şanlıurfa Şubesi “Sapkınları Şehrimizde İstemiyoruz” diyerek açıklama yaparken, Memur-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun ise “Parlak moda kariyerinin yanında sapkın eşcinsel tercihi ve ateist kimliği ile ön plana çıkmayı tercih eden Barbaros Şansal’ın Urfa Barosu tarafından davet edilmesi kabul edilemez. Terzi yamağı eğer baroya kayıtlı avukatlar için elbise kreasyonuyla geliyorsa bu kurumsal bir davettir, gündeme bile almaya değmez. Ancak modacılık kariyeri kisvesi adı altında bu şehre eşcinsel bir elbise giydirilmeye çalışılıyorsa buna hiç kimsenin gücü yetmez ” sözleriyle baroya tepki gösterdi. “SAPIK İLİŞKİLERİ SAVUNAN SÖZDE MODACI“ İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem de “Şanlıurfa Barosu’nun düzenleyeceği etkinlik için sapkın ilişkileri savunan sözde modacı birinin mütedeyyin insanların yaşadığı Şanlıurfa’ya davet etmesi iyi niyetle bağdaşmaz. Baroyu sağduyuya davet ediyoruz. Halkın dini ve ahlakı değerlerine hakaret eden birini davet etmesi manidardır” diyerek etkinliğe tepki gösterdi. CAN GÜVENLİĞİM YOK DİYEREK PROGRAMINI İPTAL ETTİ Gay modacı Şansal programını can güvenliği olmadığı gerekçesiyle iptal ettiğini duyurarak “Birkaç gündür Şanlıurfa Barosu’nun daveti üzerine, tüm yoğun programıma rağmen, hiç bir karşılık beklemeden cübbeye düğme ve cep neden olmazı anlatmak için kabul ettiğim Kariyer Günleri programımı can güvenliğimin sağlanamayacağı belli olduğundan dolayı üzülerek iptal etmek zorundayım” dedi. https://twitter.com/barbarosansalfn/status/1499839172131147779?s=21

1 2 3 4 5 6